ABD yönetimi Myanmar’a yaptırımlar konusunu ‘öncelikli’ olarak değerlendiriyor
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, ordunun darbe yaptığı Myanmar’a yönelik yeniden yaptırım uygulanması konusuna yakından baktıklarını ve kısa süre içinde kararlarını açıklayacaklarını bildirdi.
ABD‘de Joe Biden yönetimi, ordunun darbe yaptığı Myanmar‘a ilişkin yaptırım sürecinin sonuna yaklaşıyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Psaki, günlük basın brifinginde konuya ilişkin değerlendirmelerinin sürdüğünü ve yönetimin bu konuda adım atmaya yakın olduğunu vurgulayarak “Şu anda tam bir takvim söyleyemem ama bu konu bizim bir öncelik konusu. Muhtemel yaptırımları ve ne gibi adımlar atılabileceğini hızlı bir şekilde değerlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.
Dün ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Myanmar’daki sürecin bir “askeri darbe” olduğu resmen tescil edilmişti.
ABD yasalarına göre yönetim, bir darbe olduğunu resmen tescil ettiği ülkelere askeri yardımlarını kesmek zorunda.
ABD yönetimi Myanmar’daki askeri darbeyi kınamıştı. Başkan Biden, “Myanmar’da Aung San Suu Çii ve diğer sivil yetkililerin gözaltına alınması, ulusal sıkıyönetim ilan edilmesi, Myanmar’ın demokrasiye geçişine ve hukukun üstünlüğüne doğrudan bir saldırıdır.” ifadesini kullanmıştı.
BM: Myanmar’daki askeri darbenin başarısız olması için uluslararası toplumu harekete geçireceğiz
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ”Myanmar’a yeterince baskı ile bu darbenin başarısız olmasını sağlamak için tüm aktörleri ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusunda elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Myanmar‘daki askeri darbenin başarısız olması için tüm aktörleri ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusunda ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyledi.
Washington Post gazetesinin canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Guterres, Myanmar’daki darbeyi değerlendirdi.
Normal şartlar altında yapılan seçimlerin ardından askeri darbenin ”kesinlikle kabul edilemez” olduğunu belirten Guterres, ”Myanmar’a yeterince baskı ile bu darbenin başarısız olmasını sağlamak için tüm aktörleri ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusunda elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Aung San Suu Çii’ye Arakanlılara saldırılarda ”orduya çok yakın olduğu” suçlaması
Gözaltına alınan Aung San Suu Çii’ye yöneltilen ülkedeki ithalat ve ihracat yasalarını ihlal etme suçlamalarına ilişkin Guteres, ”Bir şeyle suçlanacaksa orduya çok yakındı ve orduyu çok fazla korudu, ordunun Arakanlılara saldırısında çok korudu.” değerlendirmesinde bulundu.
Myanmar’da askeri darbe
Myanmar’da 8 Kasım 2020’deki seçimlerin oy sayımında hile yapıldığı iddiaları nedeniyle ülkede gerilim tırmanmıştı. Ordu yanlısı gösterilerin düzenlenmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı, 28 Ocak’ta hükümete seçimlerde hile iddialarına açıklık getirme çağrısında bulunmuştu.
Myanmar ordusu, 1 Şubat’ta yönetime el koymuş, bir yıllığına olağanüstü hal ilan edilmiş, Devlet Başkanı Win Myint, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii ile iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliğinin (NLD) önde gelen isimleri gözaltına alınmıştı.
İlerleyen günlerde Myanmar ordusu, NLD’nin parti genel merkezi ve yerel teşkilat binalarına baskın düzenleyerek bilgisayar ve dokümanlara el koymuştu.
Ülke idaresini devralan Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing, OHAL’in bitmesinin ardından demokratik seçimlere geri dönüleceği sözünü vermiş, NLD lideri Suu Çii ise halka darbeye karşı protesto çağrısında bulunmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
BM’ye göre, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçmak zorunda kalan ve Bangladeş’e sığınan 700 binden fazla mülteci bulunuyor. Kamplardaki mültecilerin yarısını ise çocuklar oluşturuyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle Arakan’da yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, bugüne kadar Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar’a dönmelerinin, yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesini taşıyor.
Kaynak: AA