Adalet Bakanı BozdaÄŸ: Finlandiya’da 6 PKK’lı, 6 FETÖ’cü, İsveç’te 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lının dosyaları bekliyor

Adalet Bakanı BozdaÄŸ, “Finlandiya’da 6 PKK’lı, 6 FETÖ’cü, İsveç’te 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lının dosyaları bekliyor. Mutabakattan sonra bunların iadesi hususunu yeniden yazacağız ve hatırlatacağız.” dedi.

Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, Türkiye İnsan Hakları ve EÅŸitlik Kurumunca (TİHEK) The Ankara Hotel’de düzenlenen “İnsan Haklarının Korunması ve GeliÅŸtirilmesinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Güçlenen Rolleri Uluslararası Zirvesi”nin ardından, İspanya’nın baÅŸkenti Madrid’de Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan “Üçlü Muhtıra”ya iliÅŸkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin NATO’nun, Avrupa Konseyinin ve çok sayıda uluslararası örgütün üyesi olan bir ülke konumunda bulunduÄŸunu ifade eden BozdaÄŸ, NATO’nun bir güvenlik örgütü olduÄŸunu vurguladı.

Türkiye’nin baÅŸta PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG ve DEAÅž olmak üzere terör örgütleriyle mücadele ettiÄŸini belirten BozdaÄŸ, NATO’nun güvenliÄŸinin üye ülkelerin güvenliÄŸinin saÄŸlanmasıyla temin edilebileceÄŸini kaydetti.

Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

“Görüyoruz ki Amerika BirleÅŸik Devletleri, Almanya, Fransa, İsveç dahil olmak üzere pek çok ülke terör örgütlerine aleni bir ÅŸekilde destek veriyorlar uzunca bir zamandır. PYD ve YPG’nin, PKK’nın farklı versiyonları ve PKK olduÄŸunu bildiÄŸi halde binlerce tır oraya silah aktardılar ve bunu gizlemeden yaptılar. EÄŸitimler, baÅŸka ÅŸeyler yapılıyor. Türkiye haklı olarak, ‘Madem NATO üyesiyiz bizim aleyhimize yapılan bu terör faaliyetlerini sizin desteklemeniz bu çatının doÄŸurduÄŸu hukuka aykırıdır.’ diye her defasında ifade etti. Onlar dinlediler, ‘GereÄŸini yapacağız.’ dediler ama bugüne kadar maalesef gereken yapılmadı.”

“Türkiye, mutakabatta yer alan hususların takibini yapmada da kararlıdır”

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸinin gündeme gelmesinin ardından CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Türkiye’nin hukukunu koruyan bir irade ortaya koyduÄŸunu vurgulayan BozdaÄŸ, ErdoÄŸan’ın, “Türkiye’nin terör örgütleriyle yaptığı mücadeleye karşı NATO ve NATO’ya üye olmak isteyenler ortak bir irade ortaya koymazlarsa biz bu geçiÅŸe izin vermeyiz.” dediÄŸini aktardı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, haklı bir sesi yükselttiÄŸini belirten BozdaÄŸ, Türkiye’nin bu noktadaki samimi ve haklı sesinin, Türkiye’nin geri adım atmayacağı deÄŸerlendirildiÄŸi için “Üçlü Muhtıra”nın imzalandığını bildirdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları söyledi:

“Bu mutabakat metni, Türkiye’nin dış politikada ortaya koyduÄŸu iradenin nasıl netice aldığını, olumlu sonuçlandığını göstermesi bakımından son derece önemli olduÄŸu gibi öte yandan PKK terör örgütü dışında uluslararası sözleÅŸmelerde veya herhangi bir ÅŸeyde terör örgütü olarak nitelendirilmeyen FETÖ, PYD, YPG de terör örgütü olarak nitelendirilmiÅŸtir. Bu da fevkalade önemlidir. Türkiye, bundan sonraki süreçte bu mutakabatta yer alan hususların takibini yapmada da kararlıdır. Burada mutabakat metninde yer alan ifadeler kadar bu ifadelerin uygulanıp uygulanmayacağını izlemek ve gerekenleri yapmak üzere güvenlik, adalet ve istihbarat birimlerinden oluÅŸan bir izleme kurulunun da oluÅŸturulması son derece önemlidir. Bu ÅŸu demektir: Biz bunun yazıda yazılmasını kafi görmüyoruz, uygulamasını da denetleyeceÄŸiz. Uygulamada da bunların bir bir hayata geçmesini takip edeceÄŸiz.”

İmzalanan ortak bildirinin üyelik sürecinin bittiÄŸi anlamına gelmediÄŸini dile getiren BozdaÄŸ, Türkiye’nin bu süreçte gerekli izlemeyi ve takibi yapacağını belirtti.

Bakan BozdaÄŸ, “Bu ülkelerin terör örgütlerinin kuluçka yuvası olmaması için, Türkiye’nin istediÄŸi teröristleri Türkiye’ye iade etmeleri için, terör örgütlerine finans, eÄŸitim ve silah desteÄŸini kesmeleri için Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam ettirecektir.” diye konuÅŸtu.

Üçlü Muhtıra’nın, terör örgütlerine bakışta ilk defa bir deÄŸiÅŸiklik olduÄŸunu gösterdiÄŸini söyleyen BozdaÄŸ, deÄŸiÅŸen bu makasın kapanmaması gerektiÄŸinin altını çizdi.

BozdaÄŸ, “Sayın CumhurbaÅŸkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihi zafere imza atmıştır.” dedi.

Bir gazetecinin teröristlerin iadesi konusunda yeni bir adım atılıp atılmayacağına yönelik sorusu üzerine Bozdağ, iade dosyalarının daha önceki dönemlerde gönderildiğini hatırlattı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

“Onlardan bu mutabakat metni çerçevesinde bu baÅŸvurularımızın gereklerini yapmalarını isteyeceÄŸiz. Zaten baÅŸvurularımız var. Onlara ayrıca bir yazı yazarak bu mutabakat çerçevesinde verdikleri sözlerin gereÄŸi, hem Finlandiya’da 6 PKK’lı, 6 FETÖ’cü terörist, İsveç’te ise 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lı teröristin dosyaları, ilgili ülkelerin Adalet Bakanlıklarında bekliyor. Åžimdi bu mutabakattan sonra biz de Adalet Bakanlığı olarak bunların iadesi hususunu yeniden kendilerine yazacağız ve hatırlatacağız. Yeniden bir dosya göndermemize gerek yok. Dosyalar orada, sözlerinin gereÄŸini yerine getirmelerini bir kez daha isteyeceÄŸiz.”

“Taraf olduÄŸumuz uluslararası sözleÅŸmelerin her birini kendi iç hukukumuzun da birer parçası haline getirdik”

Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ,  “İnsan Haklarının Korunması ve GeliÅŸtirilmesinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Güçlenen Rolleri Uluslararası Zirvesi”nde yaptığı konuÅŸmada, Türkiye’nin, son 20 yılda hukukun üstünlüğü, hukuk devletinin ve demokrasinin güçlendirilmesi ile insan hakları alanında önemli reformlara imza attığını belirtti.

Türkiye’nin kadın hakları ve diÄŸer haklar konusunda da önemli adımlar attığını ifade eden BozdaÄŸ, Anayasa’ya kadın haklarıyla ilgili pozitif ayrımcılığın hüküm olarak konulduÄŸunu hatırlattı.

Anayasa’da Türkiye’nin taraf olduÄŸu uluslararası insan haklarına iliÅŸkin sözleÅŸmeler ile iç hukukun çatışması halinde uluslararası sözleÅŸme hükümlerine üstünlük tanıyan hükmün yer aldığını aktaran BozdaÄŸ, bunun da önemli bir reform olduÄŸunu vurguladı.

Bakan BozdaÄŸ, “Taraf olduÄŸumuz uluslararası sözleÅŸmelerin her birini kendi iç hukukumuzun da birer parçası haline getirdiÄŸimizi ifade etmek isterim.” diye konuÅŸtu.

Bilgi edinme hakkının ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmasının sağlandığını anlatan Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvuru hakkının tanınmasının ardından insan hakları mahkemesi gibi çalıştığını dile getirdi.

BozdaÄŸ, Türkiye’de Kamu DenetçiliÄŸi Kurumunun kurulduÄŸunu hatırlatarak, idareyle ilgili ÅŸikayetleri olanların bu kurumlara baÅŸvurabildiÄŸini söyledi.

Türkiye’nin, insan hakları kurumlarını, hak arama yollarını çoÄŸaltarak vatandaÅŸların hak ve hukuklarının korunmasında önemli adımlar attığını belirten BozdaÄŸ, hukuk devletinin güçlendirilmesinde de önemli reformların yapıldığını kaydetti.

“Yargı alanındaki ikiliÄŸi kaldırdık”

Askeri yargı ve adli yargı ayrımı kaldırılarak yargıda birliğin sağlandığına işaret eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Askerlere ayrı hukuk, sivillere ayrı hukuk uygulamasına, askerlerin hakkında verilen kararların ayrı yüksek mahkemeler tarafından, sivillerin aleyhinde veya lehinde verilen kararların ayrı bir yüksek mahkeme tarafından incelenmesi uygulamasına son verdik. Yargı alanındaki ikiliÄŸi kaldırdık. Hem hukuk uygulamaları bakımından hem verilen kararların denetimi bakımından hepsini aynı hukuka tabi kılan son derece önemli tarihi bir adıma da imza attığımızı buradan ifade etmek isterim. GeçmiÅŸte bu konuda Türkiye pek çok eleÅŸtiri almıştı ama ÅŸu anda bunların tamamının ortadan kalktığını buradan bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum.”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın 2019’da Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıkladığını hatırlatan BozdaÄŸ, bu konuda ciddi adımların atıldığını belirtti.

İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan 393 faaliyetin yaklaşık yüzde 58’inin tamamlandığını bildiren BozdaÄŸ, diÄŸer faaliyetlere yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin insan hakları konusunda attığı adımların doÄŸru deÄŸerlendirilmesi ve Türkiye’nin bu yöndeki geliÅŸmelerinin takdir edilmesi bizim uluslararası aktörlerden beklediÄŸimiz bir husustur. Bunun altını özellikle çizmek isterim. Çünkü Türkiye, gerçekten dünün Türkiye’si deÄŸil. 2002’den bu yana yaptığımız reformlarla çok büyük deÄŸiÅŸiklikleri hayata geçirdik. Bundan sonra da geçirme konusunda kararlı olduÄŸumuzu buradan ifade etmek isterim. Türkiye, bir yandan hukuk devletini güçlendirmek öte yandan insan haklarını daha güvenceli hale getirmek için adımlar atarken bir yandan da ülkemizin diÄŸer sorunlarını çözmek için adımlarını kararlı bir ÅŸekilde atmaya devam etmektedir. Türkiye hakkında uluslararası alanda çok ciddi bir olumsuz algı yaratma çabası ile karşı karşıyayız. Yalanların, iftiraların Türkiye’nin gerçeÄŸi gibi bazı uluslararası örgütler tarafından, hatta bazı uluslararası BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Avrupa Konseyi gibi örgütlerin temsilcileri tarafından da kabul gördüğünü üzülerek buradan belirtmek isterim.”

“Kapıda 60 yıldır oturuyoruz”

Türkiye’ye karşı tarafsız, objektif ve adil davranılmasının beklendiÄŸini vurgulayan BozdaÄŸ, kimseden bir imtiyaz ve ayrıcalık beklemediklerini kaydetti.

Bakan BozdaÄŸ, “Türkiye, 1960’lardan beri Avrupa BirliÄŸine üye olmak için müracaat etmiÅŸ bir ülke. 60 yıl bir süre geçmiÅŸ. Düşünün biz Avrupa BirliÄŸinin kapısına gitmiÅŸiz, randevu almışız kapıda 60 yıldır oturuyoruz. 1970’te randevu alan gelip geçmiÅŸ, 1980’de randevu alan gelip geçmiÅŸ, 1990’da randevu alan gelip geçmiÅŸ, 2000’de randevu alan gelip geçmiÅŸ, 2010’lardan sonra randevu alanların hepsi o kapıdan içeri girmiÅŸ.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Türkiye’nin Kopenhag ve Maastricht kriterlerini yerine getirdiÄŸine iÅŸaret eden BozdaÄŸ, buna raÄŸmen Türkiye’nin kapıda hala oturduÄŸunu söyledi.

Kopenhag kriterlerini, Maastricht kriterlerini yerine getirmeyen ülkelerin üye yapıldığına dikkati çeken BozdaÄŸ, “Süreç adil, tarafsız, objektif iÅŸliyor mu, iÅŸlemiyor mu?” sorusunu yöneltti.

“Bizimle hiçbir konuda boy ölçüşemeyecek, Avrupa BirliÄŸinin benimsediÄŸi kriterlerin çoÄŸunu yerine getirmemiÅŸ ülkelerin neredeyse tamamı alındı.” diyen BozdaÄŸ, vize serbestisi konusundaki ÅŸartların Türkiye tarafından yerine getirildiÄŸini, daha sonra baÅŸka ÅŸartların gündeme getirildiÄŸini aktardı.

Bekir BozdaÄŸ, “Biz Türkiye olarak bize adil davranın, haksızlık yapmayın, objektif olun deme hakkına sahip deÄŸil miyiz? Sahibiz. Bunu sonuna kadar da söylemeye devam edeceÄŸiz.” dedi.

Yunanistan’ın, isminde “Türk” ifadesi geçen dernekleri kapattığını ve bu konuda AİHM’in 2008’de verdiÄŸi hak ihlali kararının bu ülke tarafından yerine getirilmediÄŸini aktaran BozdaÄŸ, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin bu konuda 14 yıldır hiçbir iÅŸlem yapmadığını belirtti.

Buna karşın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, Türkiye’nin uyguladığı ve uyguladığını da açıkça ifade ettiÄŸi kararla ilgili anında toplandığını dile getiren BozdaÄŸ, baÅŸka ülkelerin de çok sayıda kararı uygulamadığını bildirdi.

Diğer ülkelerin uygulamadığı kararların Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin gündeminde, görüşme sırasını beklemeye devam ettiğini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Åžimdi ben de bakıyorum, gözümüz var, okumayı ve yazmayı da biliyoruz. Ne olup bittiÄŸini de görüyoruz. Benim burada Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye karşı tarafsız, adil, dürüst deÄŸil deme hakkım yok mu? Ben bunu dediÄŸimde niye alınacaklar? Alınmasınlar. Bana yaptığı muameleyi baÅŸkasına da yapsınlar. Ben hak etmediÄŸim halde Türkiye’ye böylesi bir uygulama yapıyor, hak edenlere yapmıyor. Bunu yüksek sesle her yerde, her biçimde söylemeye devam edeceÄŸiz.”

“Daha çok beklerler”

Türkiye hakkında hazırlanan raporları hatırlatan Bozdağ, ilgili kurumlarla görüşen raportörlerin bu görüşmeleri sadece raporlarına meşruiyet kazandırmak için gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Bekir Bozdağ, raportörlerin ilgili kurumların görüşlerinin raporlara yansıtılmadığını kaydetti. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

“Terör örgütlerinin iddiaları, komisyonların raporları olarak Türkiye’nin önüne konulamaz. Konulursa Türkiye, bu raporlara kıymet vermez. Kimse bizi bu noktada eleÅŸtirmesin. Biz ÅŸimdi resmi rakamları koyuyoruz önüne. Ben kendim bizzat yaptım. Resmi rakamları koyuyorum. Raportör resmi rakamlara itibar etmiyor. Bazı yayın organlarında çıkan iddialar, doÄŸruluÄŸu teyit edilmeden gerçekmiÅŸ gibi kabul edilip ortaya konuyor. Biz bundan fevkalade rahatsızız. DoÄŸru olan her ÅŸeyin sonuna kadar takipçisiyiz. GereÄŸini yapmakta kararlıyız ama Türkiye’ye atılan iftiraların veya yanlışların uluslararası bir örgütün raporunda Türkiye’nin önüne konularak Türkiye’den bunun gereÄŸini yapılmasını isteyenler daha çok beklerler. Biz bunların gereklerini yapmayız. Bize haklı olan ÅŸeylerle gelmeleri lazım.”

İşkence suçlarında zaman aşımının kaldırıldığını bildiren Bozdağ, cezaevlerinin ulusal ve uluslararası denetimlere açık olduğunu anlattı.

“İşkence var.” diyenlerin bunun nerede gerçekleÅŸtirildiÄŸini, kimin yaptığını söylemediÄŸini aktaran BozdaÄŸ, “Var diyor. Nasıl, bu iÅŸi, bu iftirayı nasıl temizleyeceÄŸiz?” sorusunu yöneltti.

Bakan BozdaÄŸ, “Türkiye cezaevlerinde kim ki böyle bir yola tevessül ederse o Türkiye’nin hukukunu karşısında bulur. Türkiye iÅŸkence ve kötü muameleye karşı sıfır toleransı uzun zamandır uygulayan bir ülkedir. Bundan asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceÄŸiz. Yeter ki bizim elimize iddialar somut ÅŸekilde gelsin.” ifadelerini kullandı.

“Yanlışsa buna da yanlış diyeceÄŸiz”

Cezaevleriyle ilgili iddiaların Adalet Bakanlığınca araştırıldığını belirten Bozdağ, adli sürece girmesi gereken ve bunun yapılmadığı tek bir örneğin bulunmadığını dile getirdi.

“Kimsenin gözünün yaşına bakmayız.” diyen BozdaÄŸ, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin devlete emanet olduÄŸunu söyledi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

“Hiçbir eksiklik bildirmeden, adres göstermeden ‘Åžu yapılmış’ dediÄŸi zaman kusura bakmayın. Adresi ver, ismi ver, bak bakayım ne yapıyoruz, iÅŸkenceciyi koruyor muyuz yoksa alıp onu Türk yargısına teslim mi ediyoruz? Türkiye’de iÅŸkenceyi savunan kimse yok, iÅŸkenceciyi koruyan kimse yok, olması da mümkün deÄŸildir. Türk hukuku bu konuda nettir ve biz de bu netliÄŸin gereÄŸini yapma konusunda kararlıyız. Kararlı olmaya da devam edeceÄŸiz ama Türkiye ile ilgili bu alanda yapılan kirli operasyonlara karşı da elbette ortada bir haksızlık varsa, yanlışsa buna da yanlış diyeceÄŸiz. Belgeleriyle biz yanlış diyoruz, yanlış dediklerimize.”

Türkiye’de insan haklarının geliÅŸtirilmesi, korunması ve bu alandaki kurumların güçlendirilmesinin takip ettikleri bir konu olduÄŸuna iÅŸaret eden BozdaÄŸ, hükümet olarak insan hakları konusuna her türlü desteÄŸi sonsuz vereceklerini sözlerine ekledi.

Programa Adalet Bakan Yardımcıları Hasan Yılmaz, Akın Gürlek ve Yakup Moğul, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Muharrem Kılıç, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ile çok sayıda ülkenin insan hakları ve ombudsmanlık kurumlarının temsilcileri katıldı.

İsveç: Türkiye ile İsveç suçluların iadesi konusunda yakın diyalog kuracak

İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, Türkiye ile suçluların iadesi konusunda yakın diyalog kuracaklarını söyledi.İsveç: Türkiye ile İsveç suçluların iadesi konusunda yakın diyalog kuracak

Andersson, Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın imzaladığı üçlü muhtıranın ardından bu sabah Finlandiya devlet televizyonu YLE’ye açıklamalarda bulundu.

Andersson, “Türkiye ile suçluların iadesi konusunda yakın diyalog kuracağız. Terörle nasıl mücadele ettiÄŸimizi uluslararası hukuk çerçevesinde konuÅŸup anlatacağız.” ifadelerini kullandı.

Süreci yapıcı olarak deÄŸerlendiren Andersson, “Müzakereyi yürüten arkadaÅŸlarımızla çalıştık, ErdoÄŸan ile telefon görüşmeleri yaptık. Bir odada üç kiÅŸi oturuyorsa ve anlaÅŸmak istiyorsa, bunu yapabilirsiniz.” dedi.

Andersson, “Bu süreçte kim daha çok taviz verdi” sorusunu ise cevaplamak istemedi.

Bu arada, terör örgütü YPG/PKK destekçisi bağımsız milletvekili Aminah Kakabaveh, Türkiye ile üçlü muhtıra imzalanmasına iliÅŸkin “kendileri için kara bir gün olduÄŸunu” belirterek, İsveç DışiÅŸleri Bakanı Ann Linde hakkında gensoru önergesi vermek için çalışmalara baÅŸlayacağını söyledi.

TV4 televizyonuna açıklamalarda bulunan Kakabaveh, Linde hakkında gensoru önergesi vermek için mecliste 35 milletvekilinin imzasının gerektiğini ve bu yönde hareket edecek 35 milletvekilinin de mecliste bulunduğunu iddia etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir