Adalet Bakanı Gül: Herkesin terörle mücadeleye taraf olması şarttır
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Herkesin amasız ve fakatsız, demokrasinin, milli iradenin, milletin deÄŸerlerinin, kardeÅŸliÄŸimizin, hukukun, anayasanın ve kanunların yanında yer alması, terörle mücadeleye taraf olması ÅŸarttır.” dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargı teÅŸkilatıyla ilgili konuları ele almak üzere Sakarya’da düzenlenen Bölge DeÄŸerlendirme Toplantısına katıldı.
Gül, konuÅŸmasına, terör örgütü PKK tarafından Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde ÅŸehit edilen 13 Türk vatandaşına Allah’tan rahmet, ailelerine ve millete baÅŸsaÄŸlığı dileyerek baÅŸladı.
Bebekleri, çocukları, gençleri, sivil vatandaşları, polisi, askeri, hakim ve savcıları şehit eden eli kanlı terör örgütü PKK ve onun destekçilerini şiddetle bir kez daha telin ettiklerini belirten Gül, şöyle devam etti:
“Bu menfur olay, bölücü, hain terör örgütü PKK’nın insanlık dışı ve kirli yüzünü bir kez daha tüm dünyaya göstermiÅŸtir. Herkesin amasız ve fakatsız, demokrasinin, milli iradenin, milletin deÄŸerlerinin, kardeÅŸliÄŸimizin, hukukun, anayasanın ve kanunların yanında yer alması, terörle mücadeleye taraf olması ÅŸarttır.
Terörle mücadelemiz, bir hak ve özgürlük mücadelesidir, insan hakkı mücadelesidir. Terör, diÄŸer tüm hak ve özgürlüklerin temeli olan yaÅŸam hakkına bizatihi saldırıdır. Tüm hak ve özgürlüklerin kullanımı ve varlığı, yaÅŸam hakkının varlığına baÄŸlıdır. Terörle arasına mesafe koyamayanların, teröre bel baÄŸlayanların aynı zamanda ‘barış’ sözcüğüne soyunmuÅŸ olmaları da asla kabul edilemez. PKK, FETÖ ve diÄŸer tüm terör örgütleriyle mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla hukuka uygun bir ÅŸekilde sürdüreceÄŸimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ãœlkemizde bu olaylar yaÅŸanırken teröre sessiz kalanlar, terörün bir bumerang gibi olduÄŸunu ve dönüp bir gün kendilerini de vuracağını bilmelidirler. Terör bir insanlık suçudur. Bu itibarla terörle mücadelenin bir uluslararası yönü de bulunmaktadır. Bu örgütler, aynı zamanda uluslararası baÄŸlantısı olan örgütler ve aynı zamanda uluslararası topluma karşı da bütün insanlığa karşı da suç iÅŸlemektedirler.”
“Terörle mücadelenin baÅŸarılı olması için çifte standardın ortadan kalkması lazım”
Bakan Gül, tüm terör örgütlerinin insan, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptığına, uluslararası boyutta insanlığı tehdit ettiğine işaret ederek, bu nedenle terör örgütleriyle topyekün mücadelenin şart olduğunu vurguladı.
Terörle mücadelede bir çifte standart gördüklerini dile getiren Gül, “Terörle mücadelenin baÅŸarılı olması için öncelikle çifte standardın ortadan kalkması lazım. ‘Senin teröristin, onun teröristi, iyi terörist, kötü terörist’ diye bir ayrımı terörle mücadelede asla kabul edemeyiz.” dedi.
Terörizmle etkin mücadelenin öneminin altını çizen Gül, “Uluslararası toplumdan hepimizin beklentisi; uluslararası hukuka uygun hareket edilmesidir. Bugün bu katliamlara sessiz kalanlar, ‘Terörle mücadele ediyoruz.’ diyor, ‘hukuka uygun bir ÅŸekilde mücadele ediyoruz’ diye kimse bizi kandırmaya çalışmasın, insanlığı kandırmaya çalışmasın. Tüm dünya bilmelidir ki hepimizin güvende olmasını istiyorsak bu anlamda güvenlik sadece bir bölgenin, bir ülkenin deÄŸil, bütün insanlığın güvenliÄŸiyle mümkündür. Hepimiz güvende olursak ancak bütün insanlık güvende olur. Hepimiz güvende deÄŸilsek, hiçbirimiz güvende olamayız. Tüm dünya bilsin ki terör örgütlerinin ülkemizin huzurunu, birliÄŸini, dirliÄŸini bozmasına asla ama asla müsaade etmeyeceÄŸiz. İçeriden, dışardan kim olursa olsun 83 milyonun kardeÅŸliÄŸini, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, engellemek isteyenlere hiçbir ÅŸekilde fırsat vermeyeceÄŸiz. Sonuna kadar kararlı bir ÅŸekilde terörle mücadelemizi en etkin ÅŸekilde sürdürmeye devam edeceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Her kesiminin uzlaşısıyla yeni anayasayı gerçekleÅŸtirmeyi ümit ediyoruz”
Adalet Bakanı Gül, Türkiye’nin önemli gündemlerinden birinin de yeni ve sivil bir anayasa olduÄŸunu söyledi.
Gül, 1982 Anayasası’nın kabul edildiÄŸi günden itibaren tartışılan bir süreç olduÄŸunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hem hazırlanış biçimi hem de uygulanış biçimi sürekli tartışılmıştır. Akademik çevreler, siyaset, vatandaÅŸlarımız tartışmıştır. Özünde milletimizin mayası olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en deÄŸerli miras olacaktır. Anayasa’da 19 defa 184 deÄŸiÅŸiklik yapılmasına raÄŸmen tam bir demokratik anayasa diyebilmemiz mümkün deÄŸildir. Çünkü temelinde vesayet, millete ve milletin seçtiklerine güvensizlik, özünde 12 Eylül vardır. Artık bu tabloyu deÄŸiÅŸtirmenin vaktinin geldiÄŸine inanıyoruz. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın da bu çerçevede çaÄŸrılarıyla umuyorum ki toplumun her kesiminin bu anlamda uzlaşısıyla görüşleriyle ÅŸekillenerek bir yeni sivil anayasayı inÅŸallah gerçekleÅŸtirmeyi ümit ediyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına daha özgürlükçü, daha demokratik ve tamamen kendi iradesiyle milletimizin yaptığı sivil anayasayla girmeyi hak ediyoruz.”
Yeni anayasayı gerçekleÅŸtirmenin önemli bir hedef olduÄŸunu dile getiren Gül, “Türkiye bu Anayasa’nın (1982 Anayasası) önündedir, Anayasa Türkiye’nin gerisinde kalmıştır. Milletimiz bu Anayasa’nın sunduÄŸu perspektifin çok ilerisindedir. Gençlerimiz çok ilerisindedir. Devletimiz bu Anayasa’nın çizdiÄŸi dar bürokratik kalıplara sığmamaktadır.” dedi.
Bakan Gül, milletin gözü önünde şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülecek bu çalışmaların değerli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ä°nanıyorum ki toplumun her kesimi, tüm siyasi görüşlere mensup partiler, sivil toplum kuruluÅŸları ve vatandaÅŸlarımız, bu sürece yine kendi deÄŸerli görüşleriyle katkı verecek ve olgunlaÅŸtıracaktır. Her maddesini konuÅŸarak, istiÅŸare ederek, milletle beraber gerçekleÅŸtirecektir. Çünkü bu, milletin bir toplumsal sözleÅŸmesidir, milletin iradesidir. Elbette Türk siyasetinin, cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bu ödevi, beklentiyi de yerine getireceÄŸine inancımız tamdır. Cumhuriyetimizin, devletimizin tüm kazanımları, demokratik niteliÄŸi, cumhuriyetimizin bu anlamda temel kurucu deÄŸerlerine sahip çıkarak, koruyarak, devletin ülkesiyle milletiyle bölünmez bütünlüğünü tahkim ederek demokrasimizi güçlendirerek, yeni yüzyıla yeni bir anayasayla daha demokratik, daha özgürlükçü, daha kuÅŸatıcı bir toplumsal sözleÅŸmeyle girmeyi hepimiz ümit ediyoruz. Umarız bu konuda da gerekli neticeyi hep birlikte almış oluruz.”
Kaynak: AA