AK Parti Sözcüsü Çelik: (Suriye) Sayın CumhurbaÅŸkanımız, Türkiye’nin tarihin doÄŸru tarafında durmasına öncülük etmiÅŸtir

AK Parti Sözcüsü Çelik: (Suriye) Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin tarihin doğru tarafında durmasına öncülük etmiştir
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’de yaÅŸanan geliÅŸmelere iliÅŸkin, “Bütün bu süreç içerisinde, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın gösterdiÄŸi dirayetli liderlik Türkiye’nin tarihin doÄŸru tarafında durmasına öncülük etmiÅŸtir.” dedi.
AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’de yaÅŸanan geliÅŸmelere iliÅŸkin, “Bütün bu süreç içerisinde, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın gerek insani duyarlılığı gerek bölge politikalarına dönük eÅŸsiz tecrübesi gerek gösterdiÄŸi dirayetli liderlik Türkiye’nin tarihin doÄŸru tarafında durmasına öncülük etmiÅŸtir.” dedi.
Çelik, parti genel merkezinde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
AK Parti’nin vatandaÅŸla bütünleÅŸmesi ve Cumhur Ä°ttifakı’nın mesajlarının partililere net bir ÅŸekilde iletilmesine vesile olan il ve ilçe kongrelerinin devam ettiÄŸini ifade eden Çelik, AK Parti TeÅŸkilat BaÅŸkanlığına kongre sürecinde gösterdikleri özveri nedeniyle teÅŸekkür etti.
Son 70-80 yılın en ağır gündemiyle karşı karşıya olduklarını dile getiren Çelik, kuzeyde devam eden Rusya-Ukrayna savaşının şubat ayında dördüncü yılına gireceğini, savaşta farklı füzelerin devreye girdiğini gördüklerini belirtti.
Yapılan açıklamaların bölgede tansiyonu yükselttiÄŸine dikkati çeken Çelik, “Bütün bu tabloyu geriye doÄŸru deÄŸerlendirdiÄŸimizde CumhurbaÅŸkanımızın, Rusya ve Ukrayna ile baÅŸlattığı barışı saÄŸlamaya dönük diplomatik inisiyatife yeterli destek verilmemesinin ne kadar büyük bir bedeli öncelikle Batılı devletlere ödettiÄŸini görüyoruz. Diplomatik sürece güçlü bir destek verilseydi, bugün bölgeselden küresele giden bu savaÅŸa dönük gündemler yerine baÅŸka gündemleri deÄŸerlendiriyor olacaktık.” dedi.
“Åžanlı bayrağımız Suriyeliler tarafından taşınıyor”
Ömer Çelik, ÅŸu anda en önemli konularının Gazze ile birlikte Suriye’nin olduÄŸunu belirterek, Baas rejiminin yıkılmasının son derece hızlı gerçekleÅŸtiÄŸini söyledi. Çelik, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Suriye’de her kesimden kardeÅŸimizin geleceÄŸe umutla bakması ve bu çerçevede birtakım mesajlar vermesi, kardeÅŸ Suriye’ye dönük duygularımız ve düşüncelerimiz açısından son derece önemlidir. Meydanlarda, kutlama törenlerinde ÅŸanlı bayrağımız Suriyeliler tarafından taşınıyor. Suriye vatandaÅŸlarının ÅŸanlı bayrağımızı dalgalandırmaları, bütün bu 13 yıllık dönemde Türkiye’nin onlara verdiÄŸi desteÄŸe, kardeÅŸliÄŸe, onlarla olan dayanışmasına dönük olumlu duygularını ifade etmektedir. Birçok devlet Suriye’ye, Suriye’nin vatandaÅŸlarına, orayı sömürecek ya da kendi birtakım projelerini hayata geçirecek bir zemin olarak bakarken, Türkiye ‘Suriye Suriyelilerindir’ ÅŸiarıyla sadece dayanışma içinde, bu zor günlerinde onlara destek olma çerçevesinde yoluna devam etmiÅŸtir. 12 yıl aradan sonra Åžam BüyükelçiliÄŸimiz hizmetlerine baÅŸlamış ve ÅŸanlı bayrağımız orada göndere çekilmiÅŸtir. Åžanlı bayrağımızın Åžam BüyükelçiliÄŸi’nde göndere çekilmesi de bundan sonra baÅŸlayan zor yolculukta, sıkıntılı yolculukta devletimizin Suriye’nin, Suriyeli kardeÅŸlerimizin yanında olmaya devam edeceÄŸinin bir göstergesi olarak okunabilir.”
“Baas rejiminin bunca zaman kalabilmesine ÅŸaşırmaları gerekirdi”
Süreci algılamakta zorlananların, Suriye konusunda bilgi sahibi olmayanların, dersini çalışmayanların, Suriye ile ilgili geliÅŸmeleri baÅŸka baÅŸkentlerin gözünden okuyanların Baas rejiminin yıkılmasının Suriye’nin aleyhine olduÄŸu ÅŸeklinde deÄŸerlendirmelerde bulunduklarını aktaran Çelik, ÅŸunları söyledi:
“Aslında Suriye’yi yakından bilmiÅŸ olsalardı, Baas rejiminin bitmesine deÄŸil bunca zaman kalabilmesine ÅŸaşırmaları gerekirdi. Nasıl kaldığını da biliyoruz. Birtakım devletlerin sahada verdiÄŸi destek, birtakım devletlerin asli ya da vekil güçlerini doÄŸrudan Esad rejimine verdiÄŸi destek sayesinde ÅŸimdiye kadar kalabildi. Sonuç olarak rejimin çürümüşlüğü ve kofluÄŸunun bir dayanma sınırı vardı. Gelinen noktada bunu herkes net bir biçimde görmüş oldu. Bütün bu süreç içerisinde Sayın CumhurbaÅŸkanımızın gerek insani duyarlılığı gerek bölge politikalarına dönük eÅŸsiz tecrübesi gerek gösterdiÄŸi dirayetli liderlik, Türkiye’nin tarihin doÄŸru tarafında durmasına öncülük etmiÅŸtir. Bütün bu süreçte ırkçılığa, nefret söylemlerine savrulanlar alınlarında kara bir lekeyle yaÅŸarken milletimiz ve devletimiz bu sürecin bütün zorluklarına ve sıkıntılarına raÄŸmen tarihin doÄŸru tarafında durmuÅŸtur. Alicenap milletimiz bir kez daha zorda kalanlara yardım için en büyük dayanak noktası olduÄŸunu net bir ÅŸekilde göstermiÅŸtir.”
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli egemenliÄŸi
Çelik, Baas rejiminin gitmesinden sonra Suriye’de herhangi bir güç, mezhep yada etnik grubun, odağın tek başına yönetimi temsil etmesi gibi bir senaryonun, eskiyi tekrar geri getireceÄŸini dile getirdi.
Suriye’de kapsayıcı bir yönetimi, Suriye halkının geleceÄŸi ve bölge barışı için arzuladıklarını anlatan Çelik, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve milli egemenliÄŸinin korunması çok önemlidir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne herhangi bir gölge düşmesini arzu etmediÄŸimiz gibi Suriye’nin milli egemenliÄŸinin Suriye’de yaÅŸayan bütün gruplar tarafından inÅŸa ve temsil edilmesi gerektiÄŸini ifade ediyoruz.” dedi.
Suriye’de Baas rejiminden kalma bir tankın manav tezgahına dönüştürüldüğü fotoÄŸrafı gösteren Çelik, ÅŸunları kaydetti:
“Bu fotoÄŸraf, Suriye halkının ne istediÄŸini çok net bir biçimde gösteriyor. Baas rejiminin katliam diÅŸlilerinden biri olan bu tankı ele geçirip bu hale getirmeleri, Suriyelilerin özgür bir yaÅŸam istediÄŸini, baskıdan, zulümden ne kadar bıktıklarını, medeni bir hayatı ne kadar arzuladıklarını gösteriyor. Burada hepimizin, uluslararası toplumun üzerine düşen zorlu yolculuÄŸunda Suriye’ye destek olmaktır.”
AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin herhangi bir ÅŸekilde HTÅž’nin hareketliliÄŸinin arkasında olduÄŸuna dair bütün söylemlerin yanlış olduÄŸunu belirterek, “Burada HTÅž, Suriye’nin iç dinamikleri çerçevesinde ve Ä°dlib gerginliÄŸi azaltma bölgesindeki ihlallere karşı olarak harekete geçtiÄŸi andan itibaren bizim bütün inisiyatifimiz Suriye’de kan dökülmesinin önüne geçmeye çalışmak oldu.” dedi.
Suriye’nin, Gazze’deki olaylar baÅŸta olmak üzere hem bölgesel barışın hem de küresel barışın en önemli gündem maddesini oluÅŸturduÄŸunu söyleyen Çelik, kurumların, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahada olduÄŸunu, MÄ°T’in çalışmalarını orada sürdürdüğünü, polislerin sınır bölgelerinde görev başında bulunduÄŸunu aktardı.
Çelik, “Bizim bütün arzumuz, Suriye’nin herhangi bir yerinde olmak zorunluluÄŸumuzun ortadan kalkması, terör örgütlerinin ortadan kalkması ve ‘Suriye Suriyelilerindir’ ÅŸiarının hem milli egemenlik bakımından hem de toprak bütünlüğü bakımından tam olarak hayata geçmesidir. Onun için birincisi Suriye’nin milli egemenliÄŸi, ikincisi Suriye’nin toprak bütünlüğü, asla vazgeçilmez olan geleceÄŸi inÅŸa etmeye dönük temel ilkeler olacaktır.” diye konuÅŸtu.
Yeni yönetimin şu ana kadar olumlu mesajlar verdiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Bu zor ÅŸartlar altında, savaÅŸ koÅŸullarında bütün bu zulümler ortaya çıkarken hukuka baÄŸlılık ilkesinden bahsetmeleri ve yeni dönemde suçluların cezalandırılmasının mahkemeler yoluyla olacağına dair vurgu yapmaları çok önemlidir. Anayasayı ortadan kaldırmıyorlar, anayasal düzene karşı bir tutumları yok. Anayasayı gözden geçirelim, BAAS rejiminin, zulüm rejiminin meÅŸruiyet aracı olan anayasayı gözden geçirerek bütün Suriye halkını temsil edecek demokratik hale getirelim ÅŸeklinde bir irade var. Dünyanın bunu iyi okuması gerekmektedir. KuÅŸkusuz bu anayasa, ‘Suriye Suriyelilerindir, Suriye’yi sadece Suriyeliler yönetir’ ilkesine baÄŸlılığın siyasi hukuki zemini olacaktır.”
“GiriÅŸimlerimizi sürdürdük”
Bazı odakların HTÅž’nin hareketliÄŸinin arkasında Türkiye’nin olduÄŸunu doÄŸrudan ya da dolaylı olarak ifade eden açıklamalarını gördüklerine iÅŸaret eden Çelik, “Bizim herhangi bir ÅŸekilde HTÅž’nin hareketliliÄŸinin arkasında olduÄŸumuza dair bütün bu söylemler yanlıştır. Burada HTÅž, Suriye’nin iç dinamikleri çerçevesinde ve Ä°dlib gerginliÄŸi azaltma bölgesindeki ihlallere karşı olarak harekete geçtiÄŸi andan itibaren bizim bütün inisiyatifimiz Suriye’de kan dökülmesinin önüne geçmeye çalışmak oldu.” dedi.
Ömer Çelik, şu açıklamalarda bulundu:
“Biz sadece bu süreç gerçekleÅŸirken daha fazla kan dökülmemesi için giriÅŸimlerde bulunduk ve bu sürecin saÄŸlıklı bir ÅŸekilde sonuca ulaÅŸması için her alanda, sahada da diplomasi alanında da giriÅŸimlerimizi sürdürdük.
Suriye, Suriyeliler tarafından yönetilen, milli egemenliÄŸine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulan, müstakil olarak hareket eden bir devlet olarak yoluna devam etmelidir. Hiç kimsenin sahası, hiç kimsenin aracı ya da hiç kimsenin bölge politikalarına dönük siyasi manivelası haline gelmemelidir.”
Çelik, 14-28 Mayıs seçimlerinden önce Türkiye’de misafir edilen Suriyelilerle, sığınmacılarla ilgili yoÄŸun bir gündem olduÄŸuna deÄŸinerek, en zor koÅŸullarda, siyasetin en sıcak tartışmalarının olduÄŸu zamanlarda bile CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın siyasi ilkelerden ve insani tavrından hiçbir ÅŸekilde vazgeçmediÄŸini, Türkiye’nin tarihin doÄŸru tarafında durması için liderlik ettiÄŸini vurguladı.
“Kilit bir noktadır”
Batılı ülkelerin mesajlarını yakından takip ettiklerini belirten Çelik, bazı ülkelerin bugün Suriye’yle dayanışma gösterilmesi konusunda birtakım ÅŸerhe düştüklerini, rezervler ve dipnotlar koyduklarını gördüklerini söyledi.
Suriye’de ÅŸartların belli olduÄŸunu, oradaki insanların normal hayata dönmek, medeni bir hayatın içerisinde yer almak için büyük gayret sarf ettiklerini dile getiren Çelik, bunun için Suriye’de demokrasinin, anayasal düzeninin yerleÅŸmesine, Suriye’nin milli iradesinin doÄŸru mekanizmalarla devam etmesine dönük destek içerisinde olunması gerektiÄŸini ifade etti.
Çelik, “Bugün uluslararası toplumun, Batılı ülkelerin, bölge ülkelerinin yapması gereken tek ÅŸey, Suriye’ye yardımcı olmaktır. Bu bölge barışı için kilit bir noktadır. Ayrıca Suriye dosyasının doÄŸru bir yere gitmesi için de kilit bir noktadır.” dedi.
Ömer Çelik, “Suriye içerisindeki topluluklar hangi mezheptense, hangi etnik topluluktansa, nerede oturuyorsa onların kadim yerlerinin, onlara ait olması gerekir. BaÅŸkaları tarafından gasbedilmiÅŸ bu bölgelerin onlara verilmesi gerekir ve terör meselesinin tamamen temizlenmesi gerekir.” diye konuÅŸtu.
Bazı Batılı ülkelerin, Suriye’yi bir DEAÅž kreÅŸi gibi kullanmaktan vazgeçmesi gerektiÄŸini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
“Sırf PKK, YPG terör örgütünü, DEAÅž’lıları hapishanede tutuyor, onlara bekçilik yapıyor diye bir terör örgütünü baÅŸka terör örgütüyle kontrol etme gibisinden bir mantığın hem sürdürülebilir olmadığını hem de baÅŸka komplikasyonlara yol açacağını ve açmakta olduÄŸunu çeÅŸitli ülkelerde kullanılan bu yöntemin nelere yol açtığını o ülkelerde bölgesel barışı bozmaktan küresel barışı bozmaya kadar çok büyük facialara imza attığını tekrar hatırlamak gerekir. O yüzden DEAÅž meselesinin çözümü, orada herkes elini taşın altına koyacak. Kendi ülkesinden tutuklu varsa alacak. Sırf bunun için PKK terör örgütünün orada desteklenmesi demek terör örgütlerine karşı terör örgütleri üzerinden iÅŸ yapmak gibisinden ilkel ve gayrimeÅŸru bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın sona ermesi gerekiyor.”
“GayrimeÅŸru bir iÅŸgaldir”
Ä°srail’in, Åžam’a epey yakın mesafeye gelerek oralarda yerleÅŸim yerleri kuracağını, askerlerinin kış üstlenmesine geçtiÄŸini söyleyen Çelik, “O yerleÅŸim yerleriyle teÅŸvik verileceÄŸine dair hükümet kararı alındı. Bu gayrimeÅŸru bir iÅŸgaldir. Bugün Ä°srail’in orada gerçekleÅŸtirdiÄŸi eylemlerin kesinlikle güvenlikle ilgisi yoktur. Bu baÅŸka egemen ülkenin toprağını iÅŸgaldir. Bu iÅŸgale göz yumanlar, Suriye’de bu iÅŸgal sonucunda ortaya çıkacak birtakım reaksiyonlarla yüzleÅŸmek zorunda kalırlar.” diye konuÅŸtu.
Suriye’de devletin çökmediÄŸini, 1974 Kuvvetlerin Ayrıştırılması AnlaÅŸması’nın yürürlükte olduÄŸunu belirten Çelik, Suriye’de rejimin çöktüğünü, devletin ve rejimin baÅŸka bir ÅŸey olduÄŸunu, dolayısıyla Ä°srail’in bütün eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduÄŸunu ifade etti.
“Bütün silahlı unsurların Suriye’yi terk etmesi gerekiyor”
Bir diÄŸer konunun Fırat’ın doÄŸusu, PKK, YPG, PYD meselesi olduÄŸuna dikkati çeken Çelik, Suriye halkının iradesi ortaya çıktıktan sonra herhangi bir terör örgütünün, herhangi ÅŸekilde bir bölgeyi kontrol etmesinin düşünülemez olduÄŸunu söyledi.
Suriye’yi uydu devlet yapmak üzere faaliyet gösteren pek çok odak olduÄŸunun altını çizen Çelik, ÅŸunları kaydetti:
“PKK üzerinden herhangi bir siyasi proje peÅŸinde koÅŸanların, Esad rejiminin akıbetinden net bir ÅŸekilde fotoÄŸrafı görüp, bu projeleri sonlandırmaları gerekir. Bütün silahlı unsurların Suriye’yi terk etmesi gerekiyor. Burada hem biz hem Suriye Geçici Yönetimi, Suriye’deki Kürt kardeÅŸlerimizle PKK terör örgütü arasında net bir ayrım yapıyoruz. Suriye’de, Türkmenler, Araplar, Kürtler beraber yaÅŸayacak. Onlar Suriye’nin kadim halklarıdır ama oradaki terör örgütlerinin, orada herhangi bir ÅŸekilde yeri yoktur.”
Sorular
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çelik, MÄ°T BaÅŸkanı Ä°brahim Kalın’ın Suriye ziyaretine iliÅŸkin soru üzerine, ÅŸunları söyledi:
“Türkiye’nin içinde bazı çevreler ve Türkiye’nin dışında bazı odaklar, MÄ°T BaÅŸkanımız Ä°brahim Bey’in, ‘bir terör örgütü olarak tanımlanan HTÅž lideriyle niye görüştüğünü’ ifade ediyorlar. Neyin ne olduÄŸuna dair etiketi, sahadaki durum belirliyor. Düne kadar birilerinin gözünde Esad rejimi, kabili muhatap bir rejimdi ama bugün Esad rejimi yok. O zamana kadar da HTÅž bir terör örgütü olarak adlandırılıyordu. Bugün ise Suriye halkının büyük çoÄŸunluÄŸu tarafından desteklenen, Suriye’nin özgür geleceÄŸine imza atan güçlerden biri olarak görülüyor. MÄ°T BaÅŸkanımızın, burada gidip de HTÅž lideriyle görüşmesi, Suriye halkının iradesine duyulan saygı çerçevesinde bundan sonraki süreçte desteÄŸimizi ifade etmek için yapılacak çalışmalarla ilgilidir.”
Ömer Çelik, “MÄ°T BaÅŸkanımızın, HTÅž lideriyle görüşmesini eleÅŸtirenlerin zihni ve dünyası Baas dünyasında kalmış. Öyle bir dünya yok. O dünya bitti, gitti. Bugün Suriye halkının meÅŸru kabul ettiÄŸi güçler, bizim için de meÅŸrudur.” dedi.
CHP Genel BaÅŸkanı Özgür Özel’in, Suriye’yle ilgili açıklamalarına yönelik soru üzerine de Çelik, “Sayın CumhurbaÅŸkanımızın haklı çıkıp çıkmadığının delili, ‘men dakka dukka’ dediÄŸi Esad’ın bugün ne halde olduÄŸudur. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın haklı çıktığının delili, bugün Suriye halkının Esad’ın gidiÅŸinden sonra, bu kutlamalar sırasında şükran duygularını ifade etmek için sadece Türk bayrağını dalgalandırmalarında ve Türk bayrağını taşımalarında görülür. Sayın CumhurbaÅŸkanımız, bu sürecin her aÅŸamasında haklı çıkmıştır.” diye konuÅŸtu.
Saadet Partili Mustafa Kamalak’ın, Suriye’ye iliÅŸkin yaptığı açıklamasının sorulması üzerine Çelik, söz konusu ifadelerin Suriye halkının iradesine karşı saygısızlık olduÄŸunu belirterek, “Suriyeliler, bu kadar mücadeleyi Siyonizm kazansın diye mi verdiler? Bugün Suriye meydanlarında yapılan kutlama Siyonizm ile ilgili mi? Saadet Partisinin meseleye nereden baktığı belli deÄŸil. Åžimdiye kadar ortaya koydukları çerçevenin ne Suriye ile ne Türkiye’nin politikalarıyla alakası var. Sadece CumhurbaÅŸkanımıza, AK Parti’ye ve Cumhur Ä°ttifakı’na karşıtlık üzerinden bir ÅŸey kuruyorlar.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA