AK Parti’nin yeni MYK üyeleri belirlendi
CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı ErdoÄŸan, partisinin yeni MYK üyelerini belirledi. AK Parti Genel BaÅŸkanvekilliÄŸine Yıldırım ve KurtulmuÅŸ getirildi. MYK’da 4 yeni isim görev alırken, 12 isim koltuÄŸunu korudu.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin yeni Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerini belirledi.
Parti Sözcülüğüne yeniden seçilen Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleÅŸtirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklama yaptı.
Toplantıda CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın gelecek döneme iliÅŸkin çalışmalar hakkında MKYK üyelerine bilgi verdiÄŸini söyleyen Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) görev alacak isimleri paylaÅŸtı.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Buna göre, Genel Başkanvekilliklerine Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş getirildi.
Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, Genel Sekreter Fatih Şahin, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala, Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Mali ve İdari İşler Başkanı Vedat Demiröz, İnsan Hakları Başkanı Leyla Şahin Usta, Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Çiğdem Karaaslan görevlerine devam edecek.
Bir önceki MYK’de Ar-Ge BaÅŸkanı olarak görev yapan Hamza DaÄŸ, Tanıtım ve Medya BaÅŸkanlığına, Sivil Toplum ve Halkla Ä°liÅŸkiler BaÅŸkanı Jülide SarıeroÄŸlu da Sosyal Politikalar BaÅŸkanlığı görevine getirildi.
Ar-Ge ve EÄŸitim BaÅŸkanlığını Mustafa Åžen, yeni kurulan Bilgi ve Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığı görevini ise Ömer Ä°leri yürütecek. Åžen ve Ä°leri ilk defa MYK’de yer aldı.
Daha önce TBMM Grup BaÅŸkanvekili sıfatıyla MYK’nin doÄŸal üyesi olan Özlem Zengin bu kez Sivil Toplum ve Halkla Ä°liÅŸkiler BaÅŸkanlığına getirildi.
AK Parti TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, Grup Başkanvekilleri Bülent Turan, M. Emin Akbaşoğlu ile Cahit Özkan görevlerine devam edecek.
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığını yürüten Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da AK Parti TBMM Grup Başkanvekili oldu.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş da Grup Başkanvekili olarak görev yapacak.
“Yeni bir kadro ile AK Parti yeni dönemi kucaklayacak”
Çelik, partisinin büyük kongresini gerçekleÅŸtirdiklerini anımsatarak, “Artık önümüzdeki dönemde 2023 seçimleri, 2024 seçimleri ile ilgili olarak bu MKYK’mız partimizin en üst yönetim organı olarak içinden çıkardığı MYK’mızla birlikte bütün bu siyasi süreçleri yönetecek.” dedi.
GeçmiÅŸ dönemde görev yapan MKYK’nin tarihi olaylara ÅŸahitlik ettiÄŸini vurgulayan Çelik, ÅŸunları söyledi:
“ÖrneÄŸin 30 yıldır iÅŸgal altında olan KarabaÄŸ topraklarının kurtarılması ÅŸeklindeki bir süreci MKYK üyeleri olarak çok ayrıntılı bir ÅŸekilde takip etmiÅŸtik. Bu çok tarihi bir olaydı. Nitekim milletimizin büyük arzusu olan Ayasofya’nın yeniden cami olarak iÅŸlevine devam etmesi, asli iÅŸlevine dönmesi milletimizin büyük bir talebiydi. GeçmiÅŸ dönemdeki MKYK’mız bu süreci yakından takip etti, bu süreçle ilgili siyasi tartışmaları yönetti. Yine DoÄŸu Akdeniz’deki geliÅŸmeler hem siyasi tarihimizde hem Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde çok önemli yer edinen, edinmeye devam eden geliÅŸmeler. MKYK’mız partimiz adına bunları da yönetmiÅŸti, bütün bu süreçleri.”
Çelik, Diyarbakır annelerinin selamlarını aldıklarını, baÅŸlarının üzerine koyduklarını belirterek, “Onların bugün için gönderdiÄŸi selamın son derece kıymetli olduÄŸunu biliyoruz.” dedi.
Kongrede, Cumhur Ä°ttifakı’nın birliÄŸinin ve beraberliÄŸinin altının çizildiÄŸini aktaran Çelik, “GeleceÄŸe dönük irademizin altı çizildi ve bu ÅŸekilde milletimizin huzurunda yeni bir kadro ile AK Parti yeni dönemi kucaklayacak. Yeni dönemde bu politikaları MKYK’mız ve MYK’mız takip edecek. Bu MKYK’dan sonra arkadaÅŸlarımız bir tanışma yemeÄŸi yiyecekler ve bu güzel günü, bu özel günü bu ÅŸekilde tamamlamış olacağız.” diye konuÅŸtu.
Çelik, kabine değişikli tartışmalarına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
“Genel BaÅŸkanımızın, CumhurbaÅŸkanımızın takdirinde bir konu. Benim onunla ilgili var ya da yok demem ya da ÅŸu tarihte olacak demem gibi bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Ama siz de hepiniz bilirsiniz, hepiniz uzun zamandır Ankara’da görev yapıyorsunuz. Bu tip durumlardaki bütün tahminler boÅŸa çıkar, ne zaman yapılacağı, nasıl yapılacağı tamamen CumhurbaÅŸkanımızın takdirindedir. O listelerin de her zaman yanlış olduÄŸunu, çoÄŸu kez uydurma olduÄŸunu hepiniz görmüşsünüzdür. Ankara siyasetinin cilvelerinden bir tanesi bu kabine revizyonun ne zaman olacağını düşünmek ve deÄŸerlendirmek, bunu konuÅŸmak, bununla ilgili tahminlerde bulunmak. Ama dediÄŸim gibi o, CumhurbaÅŸkanımızın takdirinde olan bir konudur.”
Türkiye’nin Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nden çekilmesi ve çekilme usulüne iliÅŸkin eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine Çelik, çekilmede usule iliÅŸkin bir problemin olmadığını ifade etti.
Egemen bir ülke olarak Türkiye’nin bu hakkını kullanmasının önemli olduÄŸunu dile getiren Çelik, “Hepimizin odaklanması gereken konu, kadınların kazanımlarının daha çok nasıl artacağıdır, kadına ÅŸiddetin önlenmesiyle ilgili daha çok ne yapacağımız konusudur. Kadınların kazanımlarının artması ya da kadına ÅŸiddetin önlenmesi politik bir tercih deÄŸildir, ahlaki bir zorunluluktur. Siyaset kurumu, hükümet bunu farklı enstrümanlarla yapabilir.” diye konuÅŸtu.
Enstrümanların değişmesinin bu hedeften ayrılma anlamına gelmediğine vurgu yapan Çelik, şöyle devam etti:
“Burada çok netiz, kim ne derse desin kadın haklarını güçlü bir ÅŸekilde savunuyoruz, bunu ahlaki bir zorunluluk olarak görüyoruz, bunun altını çiziyoruz. Buradaki pozitif ayrımcılığın da altını çiziyoruz. Çünkü sistematik olarak geri bırakılmış, ÅŸiddetle karşı karşıya kalmış, kazanımları çeÅŸitli sebeplerle tarih içerisinde ellerinden alınmış kadınlara herhangi bir ÅŸekilde bir pozitif ayrımcılık uygulamak herhangi bir dengeyi bozan, herhangi bir ÅŸekilde yanlış siyaset sonucu doÄŸuran bir mesele deÄŸildir. Tam tersine bu kavramlar kadınların büyük mücadelesi, onurlu mücadelesi, görkemli mücadelesi sayesinde elde edilmiÅŸtir.”
Bu konudaki eleştirilerin bir kısmının iyi niyetli olduğunu bildiklerini anlatan Çelik, iyi niyetli olan bu eleştirilerin hepsine saygı duyduklarını vurguladı.
“Ahlaki ve insani bir zorunluluk”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, baÅŸbakan olduÄŸu dönemden itibaren hükümetlerin yaptığı iÅŸlerin ve bu konuya verdiÄŸi önemin açık olduÄŸunu dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hem kamusal hayatta hem siyasi hayatta kadınların yer almasıyla ilgili, kadına ÅŸiddetin önlenmesiyle ilgili, kadın haklarının korunmasıyla ilgili, bu bizim için sadece politik bir tercih deÄŸil bu bizim için aynı zamanda ahlaki ve insani bir zorunluluk. Biz politik istikametimizi ahlaki ve insani bu zorunluluÄŸun üzerine yerleÅŸtiriyoruz. Burada kesin ve net bir ÅŸekilde söylemek isterim ki kadın haklarından taviz vermek, kadına ÅŸiddetle mücadelede üstümüze düşen bir ÅŸey var ve bunu yapmıyorsak bundan vazgeçmek kesinlikle bu ahlaki zorunluluktan, bu ahlaki hattan ayrılmak anlamına gelir.”
Çelik, bu bilinçle hareket ettiklerini dile getirerek, “Bunun enstrümanı yasalar olur, uluslararası sözleÅŸmeler olur, Türkiye’de bunun takdirini yapacak olan tabii ki Türkiye’yi yöneten hükümettir. Biz burada kadın haklarını güçlü ÅŸekilde savunmaya devam edeceÄŸiz, kadınlarımızın kazanımlarını korumaya ve artırmaya güçlü ÅŸekilde devam edeceÄŸiz. Aynı ÅŸekilde kadına karşı ÅŸiddetle mücadele konusunda bileÅŸenlerle birlikte istiÅŸare etmeye, bununla ilgili olarak yapılması gerekenler konusunda üstümüze düşeni her zaman olduÄŸu gibi yapmaya ve daha fazlası gerekiyorsa onu da yapmaya hazır olduÄŸumuzu ifade edeceÄŸiz.” dedi.
Meselenin öncelikle kültürel olduğunu belirten ve aileden, çocukların yetiştirilmesinden, sokaktaki gündelik hayattan başlayarak bir duyarlılık oluşturulması gerektiğine işaret eden Çelik, her türlü yapıcı eleştiri ve fikre de açık olduklarını söyledi.
Çelik, bu konuda enstrümanların ne olduÄŸundan ziyade hedefin güçlü bir ÅŸekilde korunması gerektiÄŸine dikkati çekerek, kanunlarla ilgili atılması gereken adımların atılabileceÄŸi konusunda CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın çok net beyanlar verdiÄŸini hatırlattı.
Mücadelenin çok boyutlu şekilde sürmesi gerektiğini dile getiren Çelik, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yapılan çalışmalara değindi.
“Tavizsiz ÅŸekilde mücadele edeceÄŸiz”
Kadını ÅŸiddetten korumanın, insanlığı koruma vazifesi olduÄŸunun farkında olduklarını belirten Çelik, “Kadına karşı ÅŸiddetle sonuna kadar mücadele edeceÄŸiz, tavizsiz ÅŸekilde mücadele edeceÄŸiz, sıfır toleransla mücadele edeceÄŸiz. Bu kararlılığımız için kültürel çalışma yapılması gerekiyorsa üstümüze düşeni yapmaya hazırız, yasa çıkarılması gerekiyorsa daha fazla onu da çıkarmaya hazırız. BaÅŸka kurumların baÅŸka ÅŸekilde harekete geçmesi gerekiyorsa onu da o ÅŸekilde deÄŸerlendirmeye hazırız.” diye konuÅŸtu.
Çelik, ilgili bakanlıkların tüm hassasiyetiyle bu konuları takip ettiÄŸini dile getirerek, “Bu bir politik tercih deÄŸil, bizim politik olarak böyle de olsa olur, böyle de olsa olur dediÄŸimiz bir tercih deÄŸil. Bu ahlaki ve insani bir zorunluluktur, önce ahlaki ve insani zorunluluk gelir, politik tercih onun üzerine oturur.” dedi.
Macron’un açıklamaları
Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron’un, Türkiye’nin yaklaÅŸan Fransa seçimlerine müdahale edebileceÄŸine iliÅŸkin açıklamalarına yönelik deÄŸerlendirmelerinin sorulması üzerine Çelik, ÅŸunları söyledi:
“Sayın Macron’un Sayın CumhurbaÅŸkanımızla yaptığı son video konferans görüşmesi son derece olumlu geçmiÅŸti. Hatta birtakım sorunların ve söylemlerin paranteze alınması ve olumlu gündeme, olumlu ajandaya odaklanılması ÅŸeklinde güçlü bir duruÅŸ sergilenmiÅŸti. DoÄŸrusunu söylemek gerekirse hepimiz Sayın Macron’un oradaki çizgisini korumasını çok arzu ederiz. Çünkü orada bölgemizdeki büyük sorunlar, yani Akdeniz’deki, Suriye’deki, Libya’daki sorunlar konusunda tabii ki köklü iliÅŸkilerimiz olan, müttefikimiz olan Fransa’yla biz samimi ve yapıcı bir diyalog içerisinde olmak isteriz, yakın bir çalışma içerisinde olmak isteriz.”
Çelik, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın muhataplarıyla diyaloÄŸa her zaman açık ve hazır olduÄŸunu söylediÄŸine dikkati çekerek, ÅŸu ifadeleri kullandı:
“Sayın Macron’un açıklamasının o son video konferansta ortaya koyduÄŸu çizgiyle uyumlu olduÄŸunu söyleyemeyeceÄŸim. Burada Türkiye’nin iÅŸte orada bir stadyumdaki bir caminin Türkiye’nin arka bahçesi gibi kullanıldığı ÅŸeklindeki yaklaşım son derece yanlış bir yaklaşımdır. Avrupa’daki aşırı saÄŸcıların dilidir bu, Avrupa’daki faÅŸistlerin dilidir. Biz bu konuda açık bir diyalog içerisinde olmak isteriz Fransız yönetimiyle.”
Fransa’nın bir parçası olan Müslüman toplumunun Avrupa kültürüne, Fransa’ya katkıda bulunmak isteyen barışçıl ve son derece iyi nitelikli insanlardan oluÅŸtuÄŸunu anlatan Çelik, “Bu ÅŸekildeki söylemler maalesef onları da rahatsız eden, Fransa’daki kamu düzeninin dengesini de bozan, bizim ikili iliÅŸkilerimize de gölge düşüren ve önceki bahsettiÄŸim yapıcı açıklama çizgisiyle uyum içerisinde olmayan bir yaklaşım.” dedi.
“Diplomatik dilde ve teamülde yeri yok”
Çelik, seçimlere müdahale iddialarıyla ilgili de “Seçimlere müdahale ile ilgili herhangi bir devlet bir baÅŸka devleti suçluyorsa ortaya somut bir kanıt koysun. ‘Ben böyle tahmin ediyorum, böyle düşünüyorum, böyle deÄŸerlendiriyorum’ gibisinden bir yaklaşımın diplomatik dilde ve teamülde yeri yoktur.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Herhangi bir somut kanıt olmadan bu iddiaları öne süren devletlerin kendi demokrasisinin ne kadar kırılgan ve seçim sisteminin güvenliÄŸinin ne kadar zayıf olduÄŸunu söylemiÅŸ olduÄŸunu belirten Çelik, “Dolayısıyla biz bunun düzeltilmesi gerektiÄŸini düşünüyoruz. Umarız bu ifadeyi düzeltirler. Bizim hiç kimsenin iç iÅŸlerine, seçimlerine karışmak gibi bir arzumuz söz konusu olamaz. Tabii ki her ülkede Türkiye’yle daha uyumlu çalışabilecek yönetimler iÅŸ başında olsun isteriz, tabii ki bölge sorunlarını beraber aÅŸabileceÄŸimiz yapıcı yönetimler iÅŸ başında olsun isteriz.” dedi.
Çelik, “Herkesin kendi demokrasisine önce kendisinin saygı duyması gerekir. Bu ÅŸekildeki ifadeler aslında kendi demokrasilerine saygı konusunda kusur iÅŸleyen ifadelerdir.” diye konuÅŸtu.
Kaynak: AA