Akşener: 28 yıldır bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi Karabağ Azerbaycan’dır

Akşener 28 yıldır bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi Karabağ Azerbaycan'dır

Akşener 28 yıldır bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi Karabağ Azerbaycan'dır

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Şuşa’dan gelen müjdenin, hemen ardından imzalanan anlaşma, mukaddes bir hakkın teslimidir. 28 yıldır, bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi: Karabağ Azerbaycan’dır.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasına, “Tarih bilenlerin, kadir kıymet bilenlerin, 82 yıllık hasretinin yıl dönümüydü. Büyük Türk Milleti, cennet vatanımızda, alnımızın değdiği toprağın her köşesini, milletine seccade yapan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve istiklal kahramanlarını, çok sevdi.” sözleriyle başladı.

Türk milletinin büyük kahramanına, sevgisinden, vefasından asla vazgeçmediğini belirten Akşener, “Mavi gözlü bozkurdumuzun ve silah arkadaşlarının ruhları şad, mekanları cennet olsun.” diye konuştu.

Dünyanın diken üstünde olduğu bugünlerde, Türk’ün, makus talihini adım adım yendiği, bir büyük destanı yakından takip ettiklerini vurgulayan Akşener, “Azerbaycan Türk Ordusu, işgal altındaki vatan topraklarında, ay yıldızı dalgalandırmaya devam ediyor. Şuşa’dan gelen müjdenin, hemen ardından imzalanan anlaşma, mukaddes bir hakkın teslimidir. 28 yıldır, bıkmadan usanmadan haykırdığımız gibi Karabağ Azerbaycan’dır. Sırada Hankendi var. Sırada, 28 yıllık yürek yaramız, Hocalı var. Allah bize, o günleri de göstersin inşallah.” değerlendirmesinde bulundu.

Gandi’nin kendisini tutuklayan İngiliz komutana, İstiklal Harbi’ni örnek göstererek, “Zulümle, öldürmekle iş bitmiyor. İşte Türkler, cenazeleri için hazırlanan tabutları, sahiplerinin başlarına geçirdiler.” dediğini anlatan Akşener, “Bu gerçek, bugün de Azerbaycan’da hayat bulmuş görünüyor. Allah kardeşlerimizi muzaffer eylesin. Ve tüm dünya bilsin ki, yumruğumuzu sıktık, nefesimizi tuttuk, yüreklerimiz, kardeşimizle birlikte atıyor.” ifadelerini kullandı.

“İlişkilerin, devletlerarası bir kimlik kazanmasını umuyoruz”

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimlerine dikkati çeken Akşener, “Bu noktadan sonra, bölgesel ve global etkilerinin yanında, bizim için önemli olan, ABD’nin Türkiye ile ilişkileri ve Türkiye’nin milli çıkarlarıyla ilgili nasıl bir duruş sergileyeceğidir.” dedi.

ABD’nin dünya üzerindeki hakim güçlerden biri olduğunun altını çizen Akşener, “Ancak, bizim için önemli olan, Amerikan başkanının Türk siyasetine nasıl baktığı değil, Türkiye’nin milli çıkarlarının, nasıl korunup kollanacağıdır.” diye konuştu.

Bu açıdan bakıldığında, Trump döneminin hiç de iyi bir dönem olmadığını belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Biden farklı mı olacak, onu zaman gösterecek. Artık yeni bir döneme girdik. Trump döneminde ‘ahbap-çavuş’ boyutuna indirgenen ilişkilerin, yeniden devletlerarası bir kimlik kazanmasını umuyoruz. Diplomasi, kişisel ahbaplıklar üzerinden değil, liyakatli kadrolar üzerinden ve akıllıca yürütülmelidir. Türkiye’nin ciddi ve güçlü bir diplomasi geleneği vardır. Bu gücün ve ciddiyetin, yeniden devreye alınmasını bekliyoruz.”

“Eksikleri gidermek için, vatandaşa omuz vermek, sizin göreviniz”

İzmir depreminin ardından, hükümete bağlı kurumlarla, yerel yönetimlere bağlı kurumların uyumlu çalışmasından rahatsız olanların gereksiz tartışmaların peşine düştüğünü belirten Akşener, “Vatandaşlarımızın canı yanmış, sevdiklerini kaybetmişler, devletimizin kendilerine el uzatmasını bekliyorlar. Bir de bakıyoruz, abuk sabuk, devlet ciddiyetine yakışmayan açıklamalar geliyor.” dedi.

Binaları denetlemenin iktidarın görevi olduğunun altını çizen Akşener, “Varsa, eksikleri gidermek için, vatandaşa omuz vermek, sizin göreviniz. Bunları yapmadığınız gibi, kalkıp bir de vatandaşı suçlar gibi, laflar ediyorsunuz. Ayıptır.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Vatandaşa akıl verme, destek ver” diye seslenen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devlet, ‘üzerine biraz daha koyup yenisini yapsalardı’ demez. Devlet, ‘ben vatandaşımın yanındayım, gelin birlikte yapalım’ der. Devlet, kendi işini, zor durumdaki vatandaşına yıkmaz. Devlet, vatandaşının sırtındaki yükü alır. Devlet, zor günler için topladığı deprem vergilerini saçıp savurmaz. Devlet, sözünü tutar, topladığı 35 milyar doları, milletinin evlerinde sağ salim oturması için harcar. Türk devlet geleneğine yakışan budur.”

Müteahhitlere kamu bankaları üzerinden krediler verildiğini anlatan Akşener, “Gelin, vatandaşlarımıza da aynı imkanı tanıyın. Akıl vereceğinize, gelin, sıfır faizli, uzun vadeli kredi verin, vatandaşımız yarasını daha hızlı sarsın. Evi hasarlı olan yenisine, az hasarlı olan, daha sağlamına kavuşsun. Bunu, yaklaşmakta olan büyük İstanbul depremi için de, bir an önce yapın.” ifadelerini kullandı.

Akşener, birçok binanın kontrollerinin, deprem simülasyonlarının yapıldığına işaret ederek “Şimdi devleti yönetenlere düşen, bir an önce kolları sıvamaktır.” dedi.

Böyle ciddiyetsizlik, böyle umursamazlığın olmayacağını vurgulayan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Böyle bir yönetim anlayışı olmaz. Türkiye, bu zihniyetle daha fazla yönetilemez.” diye konuştu.

Albayrak’ın görevden ayrılması

“Damat bakan gitti, kendisine acil şifalar diliyoruz. Ne var ki kendisinin gelişi de gidişi de bu ciddiyetsiz yönetim anlayışının, devletimizin düşürüldüğü gülünç durumun ibretlik bir vesikasıdır.” diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eski damat bakanın istifa sürecinde, Sayın Erdoğan’ın internet ve sosyal medya yasaklarında neden bu kadar ısrar ettiğini daha iyi anladık. Kendisi lafa geldi mi ‘biz devlet yönetiyoruz devlet’ diye parmak sallarken, geçtiğimiz dönemde bir bakanı Twitter, son olarak da damadı Instagram üzerinden istifa etti. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde artık her bakan, kendine göre bir sosyal medya mecrası seçip, oradan istifa ediyor. Önümüzdeki süreçte, kabinenin bir diğer ultra başarılı üyesinin, yani Tarım Bakanı’nın da TikTok’ta yapacağı bir düetle istifa etmesini bekliyoruz. Böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi? 18 yılda hiç mi devlet adabı öğrenemediniz? Haydi ülkeyi düşürdüğünüz durumdan utanmıyorsunuz, bari 5 bin yıllık Türk devlet geleneğimizden utanın. Bari atalarımızın şanlı mirasından utanın. Ayıptır, ayıp.”

Albayrak’ın, istifa metnindeki, “Allah sonumuzu hayreylesin” şeklindeki ifadelerini aktaran Akşener, “El hak doğru. Geç de olsa memleketin gerçekleriyle yüzleşmiş olmasını, böyle bir özeleştiri yapmasını olumlu karşılıyoruz. Bunları biz söyleyince inanmayan Sayın Erdoğan’dan da bu özeleştiri doğrultusunda geç kalınmış adımları atmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

Medyanın istifa sürecindeki tutumunu eleştiren Akşener, şunları kaydetti:

“Bu vesileyle iktidar medyasının hakkını da teslim etmeden geçmeyeyim. Tüm havuz medyasını Sayın Albayrak’ın istifa sürecinde gösterdikleri üstün gazetecilik performansı ve başarısından dolayı tebrik ediyorum. Bu işten doktora, master tezi çıkar. Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanı istifa etmiş; dünya ve Avrupa basını olanı biteni manşetten veriyor, yabancı ekonomi kanalları flaş haber olarak alt yazı geçiyor, Amerikan basını bile, başkanlık seçimini bırakıp son dakika gelişmesi olarak Türkiye’ye bağlanıyor. Ancak saray medyasında tek bir haber dahi yok. Medyanın görevi, Türk milletine haber vermektir. Elbette medya kanalları arasında görüş farklılığı olur ama ayyuka çıkmış bir haberi gizlemek olmaz. Gazetecilik mesleğine bu kadar mı sırtınızı döndünüz? Türk milletinin haber alma özgürlüğüne bu kadar mı kastettiniz? Yazıklar olsun size.”

“Türk lirası yüzde 30’un üzerinde değer kaybetti”

Akşener, AK Parti’nin yanlış politikaları nedeniyle Türk lirasının, 2020 başından bu yana yüzde 30’un üzerinde değer kaybettiğini, işsizliğin sürekli arttığını, çalışanların da geleceğe dair umutlarını yitirdiğini savundu.

TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri devam eden İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ne de değinen Akşener, çalışanların aleyhine olan bazı maddelerin tekliften geri çekildiğini anımsattı.

Akşener, “Bu torba yasa, güvencesizliği normalleştiren bir zihniyetin bir başka yansımasıydı. Bu yasa, gençlerimizin bugünlerini kurtarabilmeleri için geleceklerinden feragat etmelerini isteyen bir zihniyetin bir başka adımıydı. Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımıza bir de emeklilikte prime takılanlar eklenecekti. Böyle bir haksızlığın karşısında, bizimle ve CHP’li milletvekillerimizle birlikte, dik duran, vicdanlı duran, sağduyu sahibi AK Partili milletvekili arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

İktidara geldiklerinde “Mavi Bayrak” uygulaması ile çalışanlarının primlerini düzenli yatıran, vergisini zamanında veren ve işyeri güvenliğini sağlayan işletmelere vergi ve prim indirimleri gibi önemli avantajlar sağlayacaklarını anlatan Akşener, TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarını eleştirdi. Akşener, şöyle devam etti:

“Bunlara göre Türkiye’de işsiz sayısı 456 bin kişi azalmış. Azalmış da aynı dönemde istihdam sayısı yani çalışan sayısı da 975 bin kişi azalmış. Bu iktidar matematik de bilmiyor. Çalışan sayısı 975 bin kişi azalırken, işsiz sayısı nasıl oluyor da 456 bin kişi düşüyor? Bunlar ne yiyor ne içiyor, neyin kafasındalar? Bunlar sadece Türkiye’ye değil, bilime de yabancılar. Bu garip rakamlar, basit bir matematik hatası değildir. Bu rakamlar, aklı, bilimi, sağduyuyu emekliye ayıran bu ucube sistemin bir sonucudur. Bunlar 18 yıldır; temel hakları lütuf, adaleti bahşiş, mahkemeleri parti teşkilatı, hakimleri ve savcıları emir eri sandılar. Aklı yalan, bilimi dedikodu, akademisyeni yandaş, üniversiteleri de bina sandılar. Kalkınmayı beton, hazineyi bakkal defteri, vatandaşı kul, kendilerini de efendi sandılar. İşçileri köle, emeklileri dilenci, kendilerini Karun, zenginleşmeyi de borç almak sandılar. Milleti maraba, demokrasiyi masal, Meclis’i tiyatro salonu, camileri de miting alanı sandılar. Medyayı nalıncı keseri, danışmanları hınk deyici, ekonomiyi bilgisayar oyunu, diplomasiyi de okey masası sandılar. Şimdi bunun sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz. Milletimiz bunu hak etmiyor. Millet size muhtaç değil. Göreceksiniz, millet bu gidişe artık izin vermeyecek. O gün gelecek, millet, bu hesabı sandıkta görecek.”

İktidarı Türkiye’nin gerçeklerine yönlendirmeye, hükümetteki zayıf halkaları ifşa etmeye devam edeceklerini ifade eden Akşener, “Çünkü bizim için devlet yönetimindeki her zayıf halka ülkenin geleceği için bir tehdittir. Bunu yadırgayanlar olabilir. İktidarı eleştirdiğimizde, ‘PKK ile yol yürüyor’ diyenler olabilir. Doğru bir işe ‘doğru’ dediğimizde, ‘iktidara yanlıyor’ diyenler de olabilir. İYİ Parti’nin yükselişini hazmedemeyip panikle iftira atmaya kalkan zavallılar da olabilir. Varsın onlar, milleti görmezden gelip kutuplaşma siyasetlerine devam etsinler. Şimdiye kadar ziyadesiyle nemalandıkları hakaret siyasetlerine devam etsinler. Biz bu yola karşılaşacaklarımızı bilerek çıktık. O nedenle biz onlara gülüp geçeceğiz.” diye konuştu.

Akşener, milletin sorunlarına en ufak faydası olmayan gereksiz tartışmaların ve kutuplaşmanın tarafı olmayacaklarını, millete hak ettiği Türkiye’yi sunana kadar çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

İYİ Parti’nin grup toplantısında sıralara, Türkiye ve Azerbaycan bayrakları konuldu.

Bu arada, Akşener yönetimini eleştiren bir grup İYİ Parti milletvekili, daha önceki haftalarda olduğu gibi bu haftaki grup toplantısına da katılmadı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir