Alternatif batarya teknolojileri, nikel fiyatlarının elektrikli araç sektörüne etkisini hafifletebilir

Alternatif batarya teknolojileri, nikel fiyatlarının elektrikli araç sektörüne etkisini hafifletebilir

Alternatif batarya teknolojileri, nikel fiyatlarının elektrikli araç sektörüne etkisini hafifletebilir

Elektrikli araç sektöründe alternatif batarya teknolojilerine başarılı bir geçiş sağlanması durumunda artan nikel fiyatlarının piyasa üzerindeki etkisinin daha az olacağı öngörülüyor.

Dünyanın en büyük nikel üreticilerinden Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından ortaya çıkan tedarik endişeleriyle 8 Mart’ta rekor kıran nikel fiyatları ton başına 100 bin doları aşmış ve Londra Metal Borsası’nda (LME) nikel işlemleri askıya alınmıştı.

Borsada geçen hafta yeniden işleme açılan nikel yüzde 8,5 düşüş kaydettikten sonra işlemler “teknik sistem hatası” gerekçesiyle yeniden askıya alınmış ancak kısa süre sonra tekrar işlemler başlamıştı.

Uzmanlar, nikel arzına yönelik endişelerin hem enerji endüstrisini hem de elektrikli araç piyasasını etkileyeceğini ancak batarya teknolojilerinde farklı kaynakların kullanımına geçişle bu sürecin daha kısa vadeli atlatılmasının mümkün olabileceğini ifade ediyor.

Rystad Energy Enerji Dönüşüm Analisti Alexandra Gerken, AA muhabirine, artan nikel fiyatlarının elektrik, ısınma ve ulaşım sektörlerinde kullanılan çelik için ham madde olması açısından enerji endüstrisini de etkileyeceğini söyledi.

Nikel’in şu anda pek çok elektrikli araç bataryasında kullanıldığına işaret eden Gerken, “Bu nedenle batarya takımı ve dolayısıyla da genelde elektrikli araçlarının fiyatı artıyor. Ancak batarya tarafında, orijinal ekipman üreticilerinin geçiş yapabilecekleri daha farklı alternatiflere sahip olması nedeniyle bu etkinin sadece kısa ve orta vadeli süreçte hissedilmesi bekleniyor.” dedi.

Gerken, mevcut durumda lityum demir fosfat batarya (LFP) olarak adlandırılan, nikel ve kobalt kullanılmayan bataryalara zaten bir geçiş başladığını ifade ederek, “Bunlar nikel, manganez ve kobalt ya da lityum nikel kobalt alüminyum oksit bataryalardan çok daha ucuzlar. Şu anda nikele dayanan bataryalardan hala daha düşük bir enerji yoğunluğuna sahip olsalar da arayı kapatmaya başlıyorlar. Pek çok orijinal ekipman üreticisi, düşük menzilli modeller için LFP’ye geçiş yapacaklarını duyurdu.” diye konuştu.

Eğer LFP bataryalara geçiş yeterince hızlı olursa, bu durumda elektrikli araç sektöründe bir yavaşlama yaşanmayacağını kaydeden Gerken, şunları söyledi:

“Artan nikel fiyatları karşısında enerji endüstrisinde istikrarın sağlanması için batarya açısından LFP gibi nikel miktarının düşük olduğu, hatta hiç olmadığı alternatif teknolojilerin kullanılması uygun olabilir. Bataryalarda kobalt içeriğinden uzaklaşılması bu gibi piyasa adaptasyonlarının bir örneği. Geçtiğimiz yıllarda kobalt fiyatlarının artmasıyla, endüstri hem kobaltın yerini nikel ile doldurup hem de enerji yoğunluğunu artırarak alternatif teknolojiler geliştirme konusunda başarılı olmuştu. Nikel pek çok sektörde kullanıldığı için nikel fiyatlarında yükselişin bir süre daha devam etmesi oldukça muhtemel. Bununla birlikte, mevcut nikel fiyatları şu anda daha çok piyasa duyarlılığından kaynaklandığı için uzun süre kalıcı olacak gibi görünmüyor.”

“Talep, 2028’de 1,67 milyon ton olacak”

Rystad Energy Enerji Metalleri Analisti Susan Zou da küresel nikel madencilik kapasitesinde 2021’de yüzde 13 ve küresel nikel üretiminde yüzde 12 paya sahip olan Rusya’ya uygulanan yaptırımların nikel ürünlerinin likiditesini geçici olarak dondurduğunu söyledi.

Nikel piyasasında stokların düştüğüne dikkati çeken Zou, “Rusya’ya yaptırımlar öncesinde, LME’de nikel stokları çok hızlı bir düşüş eğilimine geçmişti. Stoklar, önceki haftalarda 70 bin tonun biraz üzerinde seyrederken, geçen yıl aynı dönemde bu miktar 250 binin tonun üzerindeydi.” dedi.

Zou, nikelin hem paslanmaz çelik üretimi hem de batarya tedarik zinciri için gerekli olduğunu vurgulayarak, “Bu sektörler de nikel talebi sırasıyla yaklaşık yüzde 90 ve yüzde 10’unu oluşturuyor. Paslanmaz çelik sektörünün nikel talebinin her yıl yaklaşık yüzde 5, batarya sektörünün ise çok daha büyük miktarlarda artacağı tahmin ediliyor. Daha iyi bir senaryoda, elektrikli araçlar veya batarya depolama sektörünün nikel talebinin 2028’de 1,67 milyon tona ulaşması bekleniyor. Söz konusu dönemde küresel nikel madenciliği kapasitesinin de 3 milyon tonun üzerine yükselmesi öngörülüyor.” diye konuştu.

“Nikel enerji dönüşümü için çok önemli”

Wood Mackenzie Nikel Piyasaları Araştırma Direktörü Sean Mulshaw ise nikelin elektrik santrali kurulumu ile petrol ve doğal gaz aramada gerekli olan pek çok özellikli alaşımda kullanıldığını belirtti.

Nikelin enerji depolama bataryalarında da önemli olduğunu ifade eden Mulshaw, “Nikel enerji dönüşümü için çok önemli çünkü elektrikli araçların şarj edilebilen bataryaları ve enerji depolamada kilit bir unsur. Bu teknoloji geliştikçe fiyatlar da düşüyor ancak daha pahalı nikel, daha fazla maliyet anlamına geliyor.” diye konuştu.

Mulshaw, gelecek dönem nikel fiyatları beklentilerine yönelik ise şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu ayın başlarında yaşanan ve benzeri görülmemiş artışlardan önce beklentimiz, nikel fiyatlarının kısa vadede artmaya devam etmesi ve 2022 ikinci yarısında düşüşe geçmesiydi. Bu beklentinin nedeni Kovid-19 sonrası yaşanan güçlü talep toparlanmasının çözülmeye başlaması ve Endonezya’da hala yeni ve daha fazla nikel üretiminin başlamasıydı. Özetle, düşük talep ve daha fazla arz. LME’deki artışlardan sonra fiyatların ne zaman düşeceğini söylemek oldukça zor ancak biz etkinin yine de kısa süreli olmasını bekliyoruz.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir