Ateşkese Rağmen Esed rejimi, İdlib ilçesini Rusya’nın desteğiyle ele geçirdi

Rusya destekli Beşşar Esed rejimi güçleri, Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatını hiçe sayarak, İdlib’in en büyük ilçesi Maarratünnuman’ın tümüne hakim oldu.

Esed rejimi ordusu ve İran destekli yabancı terörist gruplardan oluşan rejim güçleri, İdlib’in güneyi ve güneydoğusunda karadan ilerlemeye devam ediyor.

Muhalif ve rejim karşıtı silahlı gruplar ile rejim güçleri arasında uzun süren şiddetli çatışmaların ardından, Maarratünnuman ilçe merkezi, Esed güçlerince ele geçirildi.

Rejim güçleri, Rusya’nın hava desteğiyle İdlib’in güneydoğusunda gün içinde 15 yerleşimi ele geçirerek, en büyük ilçesi Maarratünnuman’ın merkezini kuşatmaya almıştı.

Maarratünnuman’ın önemi

İdlib’in en büyük ilçesi Maaratünnuman, ekim 2012’de muhaliflerin eline geçti.

İç savaş öncesi ilçede yaşayan 300 bin civarı sivil, rejim ve destekçilerinin kasım 2019’dan bu yana düzenlediği saldırılar neticesinde göç etti.

İdlib’in güneyinde, il merkezine 40 kilometre mesafede yer alan ilçe, Osmanlı Devleti döneminden han, cami ve medrese gibi yapıların bulunduğu tarihi bir yerleşim olarak biliniyor.

Halep-İdlib-Hama-Humus-Şam üzerinden Ürdün’e kadar uzanan ve ilçenin içinden geçen M5 karayolu, Maaratünnuman’ın stratejik önemini artırıyor.

Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymadılar

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor.

İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.

Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam’daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 “gerginliği azaltma bölgesi” oluşturuldu.

Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.

Rusya’nın, Türkiye ile 17 Eylül 2018’de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti.

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda 1600’den fazla sivil can verdi.

MSB: İdlib’de gözlem noktalarına yönelik girişimlere karşılık verilecek

Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’de görev yapan gözlem ve kontrol noktalarının güvenliğini tehlikeye atacak her türlü girişime tereddütsüz karşılık verileceği bildirildi.

Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan yazılı açıklamada, rejimin, 12 Ocak 2020 tarihli ateşkes ilanına rağmen İdlib’de havadan ve karadan saldırılarla masum sivilleri katletmeye, yüz binlerce insanın kış şartlarında evlerini zorla terk ve göç etmesine ve büyük bir insanlık trajedisine neden olmaya devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, “Astana ve Soçi mutabakatları kapsamında görev yapan gözlem ve kontrol noktalarımızın güvenliğini tehlikeye atacak her türlü girişime meşru müdafaa çerçevesinde en sert şekilde tereddütsüz karşılık verilecek ve mukabele edilecektir.” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir