AYM ve Yargıtay kararlarına göre ‘ByLock’, tartışmasız FETÖ delili

AYM ve Yargıtay kararlarına göre 'ByLock', tartışmasız FETÖ delili
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ÅŸifreli haberleÅŸme ağı ByLock kullanımının örgütle baÄŸlantıyı gösterdiÄŸini, uygulamaya yönelik verilerin hukuki olduÄŸunu ortaya koyuyor.
AA muhabirinin derlediÄŸi bilgilere göre, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ByLock’la ilgili içtihat niteliÄŸindeki ilk tespitleri, “Paralel Yapı” soruÅŸturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaÅŸtıran ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa BaÅŸer’e “silahlı terör örgütü üyeliÄŸi” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından 10’ar yıl hapis cezası veren kararının gerekçesinde açıklandı.
Dairenin 2017’deki kararında, MİT tarafından teÅŸkilata özgü teknik istihbarat usul araç ve yöntemleri kullanılarak “ByLock” uygulamasına ait verilere ulaşıldığı, dijital materyallerin Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığıyla paylaşıldığı aktarıldı.
“ByLock”taki mesajlaÅŸma ÅŸekillerinin anlatıldığı gerekçeli kararda, mesajlaÅŸma içeriklerinde, FETÖ’nün faaliyetlerini devam ettirebilmesi için yapılması gerekenlerin anlatıldığı, uygulama üzerinden FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatlarının iletildiÄŸi ve Gülen’den “HE” koduyla “Hocaefendi” olarak bahsedildiÄŸi belirtildi.
Gerekçeli kararda, “ByLock“un sesli görüşme özelliÄŸinin bulunduÄŸu, gizliliÄŸine olan güvenden dolayı bazı örgüt mensuplarınca uygulama üzerinden, örgüt toplantılarının gerçekleÅŸtirileceÄŸi adreslerin ve yapılacak organizasyonların paylaşıldığı da anlatıldı
“ByLock, global uygulama görüntüsü altında FETÖ üyelerinin kullanımına sunuldu”
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe giriÅŸiminin ardından örgüt mensuplarının “ByLock”a iliÅŸkin beyanlarda bulunulduÄŸunun hatırlatıldığı kararda, FETÖ’nün, “ByLock”u, global bir uygulama görüntüsü altında örgüt mensuplarının kullanımına sunduÄŸu kaydedildi.
Kararda, ÅŸu tespitlerde bulunuldu:
“ByLock uygulamasının global bir uygulama görüntüsü altında münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanımına sunulduÄŸu sonucuna varılmıştır. ByLock iletiÅŸim sistemi, somut delillerle kanıtlandığı üzere, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluÅŸturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir aÄŸ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu aÄŸa dahil olunduÄŸunun ve gizliliÄŸi saÄŸlamak için haberleÅŸme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaÅŸtıracak teknik verilerle tespiti halinde, kiÅŸinin örgütle baÄŸlantısını gösteren delil olacaktır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Dairenin bu kararını 26 Eylül 2017’de onadı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ilk tespiti
Kurul’un ByLock’la ilgili ilk tespitleri de onama kararının gerekçesinde yer aldı.
Büyük bir kullanıcı kitlesine sahip ByLock iletiÅŸim sisteminin, 15 Temmuz 2016’daki darbe giriÅŸimi öncesinde Türk ve yabancı kamuoyu tarafından bilinmediÄŸine iÅŸaret edilen gerekçede, sistemin, çözümlenen içeriÄŸinin tamamına yakınının FETÖ mensuplarına ait örgütsel temas ve faaliyetlere iliÅŸkin olduÄŸu bildirildi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “ByLock iletiÅŸim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluÅŸturulan ve münhasıran bu terör örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir aÄŸ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu aÄŸa dahil olunduÄŸunun ve gizliliÄŸi saÄŸlamak için haberleÅŸme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaÅŸtıracak teknik verilerle tespiti, kiÅŸinin örgütle baÄŸlantısını gösteren bir delil olacaktır.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Kurul, MİT’in elde ettiÄŸi ByLock verileri konusundaysa “MİT’in yasal yetkileri çerçevesinde elde ettiÄŸi ByLock iletiÅŸim sistemine iliÅŸkin dijital materyaller ve bu materyallere iliÅŸkin düzenlenen teknik analiz raporunun ilgili Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına ulaÅŸtırılması üzerine ceza muhakemesi hükümlerine göre soruÅŸturma iÅŸlemlerinin yürütülmesi zorunludur.” tespitinde bulundu.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ByLock’un teknik analizini çıkardı
ByLock kullanımının kesin delillerle tespitinin kiÅŸinin örgütle baÄŸlantısının göstergesi olarak kabul eden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 30 Mart 2019’daki kararıyla da ByLock’un teknik analizini çıkardı.
Gerekçede, kullanılması için indirilmesi yeterli olmayıp, özel bir kurulum gerektiren ByLock iletişim sisteminin, güçlü bir kriptolama yoluyla internet bağlantısı üzerinden iletişim sağlamak üzere gönderilen her bir mesajın farklı bir kripto anahtarı ile şifrelenerek iletilmesine dayanan tasarıma sahip olduğuna değinildi.
Şifrelemenin, kullanıcıların kendi aralarında bilgi aktarırken üçüncü kişilerin bu bilgiye izinsiz şekilde ulaşmasını engellemeye yönelik bir güvenlik sistemini içerdiğine yönelik tespit gerekçede aktarıldı.
Kurulun gerekçesinde, 2014 baÅŸlarında iletiÅŸim sistemlerine ait uygulama maÄŸazalarında yer alıp bir süre herkesin eriÅŸimine açık olan ByLock’un bu maÄŸazalardan kaldırılmasından sonra geliÅŸtirilen, yenilenen sürümünün ancak örgüt mensuplarınca, harici bellek, hafıza kartları ve bluetooth yoluyla yüklendiÄŸinin anlaşıldığı bildirildi.
ByLock’un internet ağına doÄŸrudan baÄŸlanan, her cihaza verilen numaralardan oluÅŸan tek adres anlamına gelen “IP adresi”ne sahip sunucu üzerinden hizmet verdiÄŸine iÅŸaret edilen gerekçede, sunucu yöneticisinin uygulamayı kullananların tespitini zorlaÅŸtırmak amacıyla “8 IP adresi” daha kiraladığı anlatıldı.
Kurulun teknik analizleri içeren gerekçesinde şu değerlendirmede bulunuldu:
“Failin bilerek ve isteyerek ByLock sunusunda kayıtlı bir ‘User-ID’ aldığının belirlenmesi, ByLock sistemine dahil olup ancak bir örgüt üyesinin sahip olabileceÄŸi gizli haberleÅŸme imkanına kavuÅŸtuÄŸunun, dolayısıyla en azından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduÄŸunun kabulü için gerekli ve yeterli olacaktır. Ayrıca bu aÄŸa dahil olan kiÅŸilerin, aÄŸ içerisinde baÅŸka kiÅŸi ya da kiÅŸilerle yaptıkları görüşme içeriklerinin olması da aranmayacaktır. ByLock sistemine dahil olan failler yönünden sistem içerisindeki haberleÅŸmelerin kimlerle yapıldığının ve içeriklerinin tespiti ancak fail hakkında örgüt yöneticiliÄŸinden dava açılmış olması ve failin örgüt yöneticisi olduÄŸunun belirlenmesi açısından mevcut delillerin yetersiz görülmesi halinde yol gösterici olacaktır.”
Anayasa Mahkemesi ne dedi?
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, FETÖ’nün darbe giriÅŸimine iliÅŸkin TÜRKSAT davası sanığının yaptığı bireysel baÅŸvurunun reddi kararının gerekçesinde, ByLock kullanımını, tutuklama için kuvvetli şüphe saydı.
Yüksek Mahkemenin 2017’deki kararının gerekçesinde, ÅŸunlar kaydedildi:
“ByLock özelliklerine iliÅŸkin soruÅŸturma ve kovuÅŸturma mercilerinde yapılan tespit ve deÄŸerlendirmeler göz önüne alındığında kiÅŸilerin bu uygulamayı kullanmalarının veya kullanmak üzere elektronik/mobil cihazlarına yüklemelerinin soruÅŸturma makamlarınca FETÖ/PDY ile ilgi bakımından bir belirti olarak deÄŸerlendirilmesi mümkündür. Darbe teÅŸebbüsüyle veya FETÖ/PDY ile ilgili yürütülen soruÅŸturmalarda, soruÅŸturma makamlarınca veya tutuklama tedbirine karar veren mahkemelerce, ‘ByLock’un kullanılmasının ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesinin somut olayın koÅŸullarına göre suçun iÅŸlendiÄŸine dair ‘kuvvetli belirti’ olarak kabul edilmesi, anılan programın özellikleri itibarıyla temelsiz ve keyfi bir tutum olarak deÄŸerlendirilemez.”
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, MHP’nin olaÄŸanüstü kongre sürecinde verdiÄŸi kararla ismi gündeme gelen, FETÖ üyeliÄŸinden hapis cezası alan eski Ankara Hakimi Burhan Yaz’ın bireysel baÅŸvurusunu kabul edilemez bulduÄŸu 2019 Ekim ayındaki kararının gerekçesinde ByLock’u deÄŸerlendirdi.
Hakkında mahkemece verilen mahkumiyet kararında Yaz’ın, ByLock kullanıcısı olduÄŸunun da kabul edildiÄŸi belirtilen gerekçede, baÅŸvurucunun ByLock kullanmasının, somut olayın koÅŸullarına göre suçun iÅŸlendiÄŸine dair kuvvetli belirti kabul edilmesinin, bu programın özellikleri itibarıyla “temelsiz ve keyfi bir tutum olarak deÄŸerlendirilemeyeceÄŸine” iÅŸaret edildi.
Anayasa Mahkemesinin son kararı
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu son olarak, ByLock’un mahkumiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak kullanılmayacağına iliÅŸkin iddiaların “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez bulduÄŸu bir bireysel baÅŸvuruda, programla ilgili yeni deÄŸerlendirmeler yaptı, ByLock verilerinin hukuki delil olduÄŸu sonucuna ulaÅŸtı.
Yargıtay’ın ByLock’un özellikleriyle ilgili kararlarına ve çeÅŸitli birimlerin hazırladığı raporlara deÄŸinilen kararda, raporlarda, ByLock’un yüklemeyi, sisteme dahil olmayı, kiÅŸilerle iletiÅŸime geçmeyi zorlaÅŸtırdığı aktarıldı, kullanıcı kimliÄŸinin kısmen veya tamamen tespitini saÄŸlayan herhangi bir veriyi kayıt iÅŸlemlerinin hiçbir aÅŸamasında talep etmediÄŸi belirtildi.
Raporlara göre, iletişim kurabilmek için her iki kullanıcının birbirini eklemesi gerektiği, bunun da örgütsel hücre tipine uygun kurgulamanın işareti olarak değerlendirildiği bildirildi.
“Takdir hatası olarak deÄŸerlendirilemez”
Kararda, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan bir terör örgütüyle ilgili istihbarat çalışmaları sırasında rastlanan ByLock uygulamasına iliÅŸkin verilerin bu örgütle ilgili yürütülen soruÅŸturma ve yargılamalarda maddi gerçeÄŸe ulaşılmasına katkı sunması amacıyla Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına iletilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. MİT’in yasal yetkileri çerçevesinde elde ettiÄŸi ByLock iletiÅŸim sistemine iliÅŸkin dijital materyallerin ve bu materyallerle ilgili düzenlenen teknik raporun Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına ulaÅŸtırılması bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içeren bir uygulama olarak deÄŸerlendirilemez.” ifadesi kullanıldı.
Yüksek Mahkemenin kararında, şunlar kaydedildi:
“Derece mahkemelerince ByLock’a iliÅŸkin olarak yapılan tespit ve deÄŸerlendirmelerin olgusal temellerden yoksun olduÄŸunu söylemek mümkün deÄŸildir. Derece mahkemelerince ByLock uygulaması yönünde deÄŸerlendirme yapılırken ve bu çerçevede anılan programdaki veriler kiÅŸilerle (sanıklarla) eÅŸleÅŸtirilirken delilden kiÅŸiye ulaşılması yöntemi esas alınmaktadır. Bu deÄŸerlendirmeler tek bir verinin hükme esas alınması yoluyla deÄŸil farklı kaynaklardan elde edilen bilgi, belge, kayıt ve verilerin birbirleriyle karşılaÅŸtırılarak teyit edilmesine dayanmaktadır.”
Kaynak: AA