Bahçeli: TBMM Başkanı Seçimi’nde Cumhur İttifakı’nın gereği neyse o yapılacaktır
MHP Genel Başkanı Bahçeli: “TBMM Başkanı Seçimi’nde Cumhur İttifakı’nın gereği neyse o yapılacaktır.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bir süredir yüz yüze toplantı yapmadığı milletvekilleri bir araya geldi.
Genel Merkezde gerçekleştirilen toplantı öncesinde milletvekillerinin ateşleri ölçüldü ve sprey ile dezenfeksiyon işlemi yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bahçeli, 24 Haziran’da yapılan 27. Dönem milletvekilliği genel seçiminin üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlattı.
Bahçeli, MHP‘nin TBMM’de 49 milletvekiliyle demokratik temsil hakkı kazandığına işaret ederek, “İnancımız odur ki, Türk milletinin manevi ve milli değerleriyle birleşip temellenmeyen her siyasi önerme, esen rüzgarla uçuşan saman çöplerinden öz itibariyle farksızdır.” ifadesini kullandı.
MHP’nin Cumhur İttifakı’nın iki onurlu paydaşından birisi olduğunu kaydeden Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ahlaklı ve kutlu ittifak yapısı, Türkiye’yi yükseltmeye ve yükselen değer yapmaya coşku ve heyecan içinde azmetmiş, söz vermiş, bu uğurda da gecesini gündüzüne katmıştır. MHP Cumhur İttifakı’nın içinde yer alsa da gazi Meclis’te denge ve denetim işleviyle mevcut, muhalefet göreviyle mesuldür. Muhalefet anlayışımızın tesisini ve teminini sağlarken, siyasetimizi milli şuurla teçhiz, sağlam argümanlarla tevsik; akıcı, akılcı, atik ve samimi üslupla tahkim ve takviye ettiğimiz yalın bir gerçektir.”
Bahçeli MHP’nin inandıklarını ifadeden hiçbir zaman imtina etmediğinin altını çizdi.
Her meseleye geniş bir cepheden bakarak, hayatın ve siyasetin her mevzisini derin bir görüş menziliyle kavrayarak hareket ettiklerini aktaran Bahçeli, şunları kaydetti:
“Üstlendiğimiz tarihi sorumluluğun farkında olmak şöyle dursun, elbette fevkindeyiz. Nedenleri çok ve çeşitli olan her soruna fikir ve ruh kökümüzün kaynaklarından beslenerek yaklaşmak tesadüfi bir tercihten öte mukadder bir takdirin, müstesna bir tavrın özetidir. Gündelik sığ politikaların çukuruna gömülmeden, sığıntı polemiklerin dalgalanmalarına kapılmadan, ülkemizi, ülkülerimizi ve ilkelerimizi hür bir iradeyle temsil etmek bize göre şereflerin en büyüğüdür.”
Bahçeli, MHP’nin klasik siyaset mücadelesinin ötesinde davasının hukukunu, Türk milletinin tarihi, kültürel ve ekonomik haklarını hem savunmak hem de sonuçlandırmakla mükellef olduğunu vurguladı.
Bahçeli, “Bizim için istikbal, ikbale feda edilemez mahrem bir hazinedir. İstiklalimiz hiçbir güç odağının insafına, gözetimine, denetimine, nefsine bırakılamaz haysiyet değeridir. Kısaca milli bekamız, hayat pırıltımız, varlık nişanemizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, selim bir mizaca, nezih bir müktesebata, nihayetsiz bir azme, çelikten bir atılganlığa haiz ve bunlarla da hadimdir.” diye konuştu.
“Cumhuriyet tarihinin en büyük reformu kök saldı”
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin görüşlerini de açıklayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet tarihinin en büyük sistem reformu çok şükür kök salmış, maksat hasıl olmuştur. Bilhassa Kovid-19 hastalığıyla mücadele döneminde yeni hükümet sisteminin bütün özellikleri tezahür etmiş, seri ve etkili halde alınan kararlar salgına karşı Türkiye’nin mukavemetini diri tutmuştur. Aziz milletimiz geleceğini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde görmüş, bütün menfi propagandalara rağmen yeni sistemi benimsemiş ve kabullenmiştir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmekten bahsedenler suya yazı yazan, ipe un seren, cüretleri cehaletlerinden doğan siyaset düşkünleridir. Türkiye eskiye dönmeyecektir.”
MHP’nin takip ettiği iki stratejik hedeften birisini “Cumhur İttifakı’nın devamı” bir diğerini de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dönemsel değil, bilakis daimi başarısı” olarak özetleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Türkiye, çok partili siyasi hayatın değişik veçhelerinde yeşerip yaygınlaşan sistem tartışmalarını milli iradenin onayıyla noktalamıştır. Yeni hükümet sistemi anahtar fonksiyonu görerek, dünü bugüne bağlamış, geleceği bugünle bağdaştırmış ve buluşturmuştur. Yeni hükümet sistemi kuşkusuz Türkiye’nin muhkem bir kazanımı, Türk milletinin muteber bir karakter ve kabiliyet mahsulüdür. Yürürlükteki yasal ve idari mevzuatın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle uyumlaştırılması, terslik ve tenakuzların demokratik sabır ve uzlaşmayla telafisi samimi arzumuzdur.”
6 maddelik teklifini hatırlattı
MHP’nin mayıs ayında siyasi partiler ve seçim yasasına ilişkin yaptığı 6 maddelik teklifi anımsatan Bahçeli, “Tekliflerimizin hukuki ve ahlaki bir temele kavuşturulması özellikle beklentimizdir.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleriyle başlayan hazırlık sürecinde MHP ile AK Parti arasındaki temas ve görüşme trafiğiyle mesafe alındığını ve kanuni düzenlemelerin alt yapısının oluşturulduğuna dikkati çekti.
“Özellikle Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve TBMM İç Tüzüğü’nü yeniden ele alarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle çelişmeyecek içerik netliğiyle ve ifade niteliğiyle perçinlemek zarurettir.” diyen Bahçeli Siyasi Etik Kanununun da ertelenemez ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyaseti yozlaştıran çarpık zihniyetlerin artan etik sorunları Türkiye’yi zora sokmakta, ayak bağı olmaktadır. Türk siyaseti kirlenirken, milli irade kösteklenmektedir. TBMM’de sipariş grup kuran ve kurduranlar, milletvekili borsasında alım satım yapanlar, milletin vermediği yetkiyi korsanca ve kurnazca kullanmaya heveslenenler, marjinal partilere belirli süreli ve belli amaçlara matuf milletvekili verip iş bitiminde tekrar iade alanlar Türkiye’nin imaj ve prestijini zedeleyen köhne ve kötürüm zihniyetlerden başkası değildir.”
CHP’nin gaflet ve rezalet kervanının başını çeken çıbanbaşı olduğunu savunan Bahçeli, şunları vurguladı:
“Türkiye’yi engellemenin arayış ve beklentisi içindedir. Nerede yalan varsa CHP oradadır. Nerede yanlış ve yıkım varsa CHP hemen dibindedir. Çünkü bu CHP zembereğinden boşalmış, balataları yakmıştır. Türkiye günbegün ağırlaşan bir CHP sorunu ile karşı karşıyadır. Siyasete bulaşmış zillet virüsü istikrarsızlığın ana kaynağıdır.”
Baroların yürüyüşüne tepki
Konuşmasında bazı baro başkanlarının yürüşüne ilişkin görüşlerini de aktaran Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“19 Haziran’da Ankara istikametli başlattıkları kaos yürüyüşü, buna CHP-HDP-İP’in aleni desteği sorumsuzluktur. CHP’nin, HDP’nin ve bazı baroların peş peşe muhtelif gerekçelerle yollara dökülmesi zamanlama itibariyle melanet bir tertibin, melun bir tezgahın varlığına delalettir. Karanlık bir kampanya tedavüldedir. Zehirli bir atmosferin oluşması için adeta yarış söz konusudur. Şayet aranılan ve amaçlanan bir hak talebini seslendirmek, malum kanuni düzenleme hazırlığı çerçevesinde siyasi muhataplarla görüş, öneri ve fikirleri paylaşmak ise bunun yöntemi ayakkabı eskitmek değil, sağduyulu diyaloglarla demokratik erdem göstermektir. Halbuki kutuplaşmayı kamçılayan, kargaşayı teşvik eden yürüyüşler sadece yolları aşındırmakla kalmayacak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüyle birlikte iç huzur ve barış ortamını da baltalayacaktır. Millete tepeden bakan, fildişi kulelerinde keyif süren bazı baroların devam edegelen saltanatları riske girince çareyi gerilim ve kavga ikliminde bulmaları skandal bir ayıptır. Türkiye’nin ve dünyanın bugünkü nazik ve kırılgan döneminde hırslarından dolayı sosyal mesafeyi bile ihlal eden bazı baro yöneticilerinin sahneledikleri davranışlar demokratik bir eylem değil, densizlik ve despotik bir utanmazlıktır.”
“Ortada taslak yokken cepheleşmek yanlış vehim”
Bahçeli, ortada taslak bile yok iken, tekli-çoklu baro yönetimi kapsamında cepheleşmenin yanlış ve sakat bir vehim olduğunu söyledi.
Demokrasinin çoğulculuğunu isteyenlerin, sıra çoklu baro düşüncesine geldiğinde bir kaşık suda fırtına koparmasını “çözülmesi imkansız bir çelişki” şeklinde nitelendiren Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Demokrasi farklı fikirlerin, farklı eğilimlerin ahlaki norm ve ölçüler içinde mücadele ve müsabakasını esas almaktadır. Bugüne kadar yürüyerek efor ve enerji sarfeden bazı baroların yeterince dayatmacı, dar kadrocu ve kapalı devre çalışan sistemlerinin sesi duyulmuş, kendileri çalıp kendileri oynamışlardır. Artık bu anti demokratik açmazın sonuna gelinmiştir.”
Bahçeli, şunları kaydetti:
“Özellikle siyasi çığırtkanlık yapan, işi yol güzergahlarında ayakçılığa kadar vardıran CHP’nin bunu idraki, değilse bile sükutu şarttır. Türkiye pek çok sorunla boğuşmuştur. Siyasi ve ekonomik baskılara maruz kalmış, hain terörist saldırılara uğramıştır. Ancak gündemdeki baroların hiçbirisi milli haklarımızın müdafaa amacıyla yollara düşmemiş, ses vermemiş, tepki göstermemiştir. Hatta Türk Tabipler Birliği gibi oluşumlar terörle mücadeleye karşı çıkacak kadar alçalmışlar, bölücülerle aynı kareye girebilecek kadar çirkinleşmişler, milletimizle aralarına kapanmaz uçurumlar açmışlardır.”
“Bu gayri milli ve gayri ahlaki yapı milletimizin tertemiz iradesinden gücünü alan saygın milletvekilleri eliyle değiştirilmelidir.” diyen Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bunu başarmaya muktedir olduğuna işaret etti.
Dış politika değerlendirmesi
Bahçeli, konuşmasında dış politikaya ilişkin görüşlerini de paylaştı.
Türkiye’nin tarihi bir eşikten muazzam bir direniş bilinciyle geçtiğine dikkati çeken Bahçeli, şunları ifade etti:
“Libya’dan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Irak’ın kuzeyine kadar egemenlik haklarını ve milli güvenliği şuurla ve onurla savunmaktadır. Asıl ve gerçek savunma budur. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin haçlı donanması kurulma çağrısını yaptığı bugünkü dönemde, Türkiye’nin Fransa, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan başta olmak üzere bölgesel ve küresel güç merkezleriyle cepheleştiği bir zamanda, ülkemizi içerden süngülemek isteyenlere ant olsun izin verilmeyecektir.”
Bahçeli, “CHP-HDP-İP-FETÖ-PKK milletin gücü karşısında saklanacak yer arayacaklardır. Zalimlerin oyunlarına, bunların maşalarına, içimize kadar sızmış maskaralarına boyun eğmek, diz çökmek, teslim olmak muhal bir hayaldir.” ifadesini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’ye yönelik sözlerine de tepki gösteren Bahçeli, şunları kaydetti:
“Tehdit dozajı her geçen gün tırmanan kokuşmuş sözlerini çürütüp dağıtacak irade Türk milletinde ve Cumhur İttifakı’nda kudretle, kuvvetle vardır, ortadadır. Tarihi sömürgeci ve kanlı çıkar mücadeleleriyle dolu olan Paris yönetiminin Libya’da veya Doğu Akdeniz’de provokasyon çabası ters tepecek, içimizdeki Fransızlarla birlikte emel sahiplerini rezil edecektir. Türkiye stratejik sapmalara girmeden, fikri kaymalara izin vermeden başkent Ankara merkezli politikaları azimle uygulamaktadır.”
“Cumhur İttifakı ateşten gömleği seve seve giydi”
Cumhur İttifakı’nın Cumhuriyet tarihinin en zorlu yıllarında ateşten gömleği seve seve giydiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
“İnsanlık tarihinin bugünkü trajik ve feci bir hastalıkla pençeleşen döneminde, sadece kendi kaderini değil, bir bakıma tüm insanlığın kaderini dert ve mesele edecek bir liderlik anlayışına ihtiyaç vardır, 2023’ün lider ülke Türkiye hedefi ise bu ihtiyaca cevap verecektir. Emperyalizmin yeni reklam yüzleri, yeni aparat ve ara elemanları olan CHP-HDP-İP Allah’ın izniyle mahcup olacaktır. Türk milleti ucuz ve umutsuz bir hayatın takipçisi değildir. Zira umutsuzluk imkansızlığın sahibidir.”
Bahçeli, konuşmasında “İman varsa imkanın olduğuna inanan beşeri ve tarihi bir kudretin umutsuzluk ve kötümserlik yaymaya çalışanları bozgunla tanıştırması mukadderdir.” sözlerine de yer vererek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizi bize gösterecek hedeflere, aynanın arkasına geçip, perdenin arkasında gerçekleri görecek muhteşem bir basirete Cumhur İttifakı sahiptir. Unutulmasın ki Milliyetçi Hareket Partisi, Allah’ın nihayetsiz lütuf ve keremiyle, mahsur kalmış olsa da karlı doruklardan inecek; dibine bırakılmış olsa da derin kuyulardan çıkacaktır.”
“TBMM Başkanı seçiminde ittifakın gereğini yapacağız”
MHP’li milletvekillerinin Cumhur İttifakı’na tam bağlılıkla, CHP-HDP-İP’in istismara yarayan grup önerilerine hiçbir şekilde itibar ve ihtimam etmeden çalışmalarına aynen devam edeceğini aktaran Bahçeli, şunları ifade etti:
“Milletvekillerimizin tam kadro halinde katıldığı bugünkü toplantımızda hem Meclis faaliyetlerimiz hem iç ve dış siyasi gelişmeler hem de partimizin siyasi gündem ve öncelikleri değerlendirilmiştir. TBMM Başkan Seçiminde Cumhur İttifakı’nın gereği neyse o yapılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa umut vardır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa huzur vardır. İstiklalde birlik, istikbalde dirlik, istikrarda süreklilik önceliğimizdir.”
Konuşmasının sonunda YKS’ye girecek öğrencilere başarılar dileyen Bahçeli, yeni tip koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diledi.
Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi Gazi Meclis’in çatısı altında üstlendiği milli sorumluluğun gereklerini şuurla, vakarla, mehabetle, muhabbetle ve dürüstlükle yapacak; son tahlilde tuzaklara, oyunlara, tahriklere sabırla, metanetle ve akılla karşılık verecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA