Bakan Koca: Kovid-19 vakalarındaki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumda

Bakan Koca Kovid-19 vakalarındaki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumda

Bakan Koca Kovid-19 vakalarındaki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumda

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19 vakalarındaki artışa iliÅŸkin, “İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük illerimizdeki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış̧ durumdadır.” ifadelerini kullandı.

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19 vakalarındaki artışa iliÅŸkin, “İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük illerimizdeki artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış̧ durumdadır. Bu artışı göğüsleyebilmiÅŸ durumda isek de gidiÅŸatı durdurmak için radikal tedbirlere baÅŸvurmamız kaçınılmaz olmuÅŸtur.” ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, SaÄŸlık Bakanlığı ile baÄŸlı kuruluÅŸlarının 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunda, öncelikle gündemin tüm dünyayı etkileyen pandemi olduÄŸunu vurguladı.

Türkiye’nin, artan nüfusu ile dinamik bir yapı gösterdiÄŸini, uzayan yaÅŸam süresiyle birlikte hızla yaÅŸlanan bir nüfusa sahip olduÄŸunu belirten Koca, “Hızlı kentleÅŸme, içinde bulunduÄŸumuz coÄŸrafyanın göç kavÅŸağında bulunması, yakın komÅŸularımızdaki güvenlik sorunu gibi hususlar saÄŸlık hizmetlerinin yaygınlığı ve sürdürülebilirliÄŸi konusunda son derece dinamik olmamızı gerektirmektedir.” ifadesini kullandı.

Bakanlık olarak önceliklerinin, topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetleri olduğuna işaret eden Koca, özellikle yaşla birlikte ortaya çıkan hastalıkların, ayakta ve yataklı hasta hizmeti yanında rehabilitasyon hizmet talebinin artmasına yol açtığını dile getirdi.

Koca, temel sağlık göstergeleri iyileşme sağlarken, hastaya zamanında ulaşılması, yerinde müdahale, ihtiyaç duyulan yatak sayısının ve niteliklerinin artırılması, cihaz parkının genişletilmesi, evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi hizmetlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerektirdiğini söyledi.

Bakanlığın bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da insanı temel alan bir saÄŸlık politikası izlemeye devam edeceÄŸinin altını çizen Koca, “Amacımız tüm vatandaÅŸlarımıza saÄŸlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir ÅŸekilde sunulmasıdır.” dedi.

Türkiye’deki saÄŸlık hizmetlerinin yürütülmesinde üniversiteler ve özel yatırımcıların rol almakla birlikte hizmetin büyük bir kısmının bakanlık teÅŸkilatınca yürütüldüğünü anlatan Koca, 934’ü hastane, 8 bini aile saÄŸlığı merkezi olmak üzere 14 bini aÅŸkın saÄŸlık kuruluÅŸuyla hizmet verildiÄŸini bildirdi.

Bakan Koca, 1 milyon 100 bini aÅŸan saÄŸlık çalışanıyla 83 milyonu aÅŸkın kiÅŸiye hızlı ve kaliteli saÄŸlık hizmet sunmak için uÄŸraÅŸtıklarını aktararak “Tüm insan gücü planlamalarımıza raÄŸmen hekim sayımızda OECD ülkelerine göre geride olduÄŸumuzu biliyoruz. BaÅŸta hekimler olmak üzere saÄŸlık personelinde hızlı bir artış göstermemize raÄŸmen açığımızın bir süre daha devam edeceÄŸi anlaşılmaktadır. ” diye konuÅŸtu.

Temel saÄŸlık göstergelerinde önemli ilerlemeler kaydedildi”

SaÄŸlık Bakanı Koca, saÄŸlıklı hayat tarzının benimsendiÄŸi, herkesin saÄŸlık hakkının korunduÄŸu, ihtiyaç halindeki herkesin vaktinde ve kaliteli saÄŸlık hizmetine kolayca eriÅŸebildiÄŸi bir Türkiye’ye sahip olmayı hedeflediklerini ifade etti.

Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla içindeki paya göre saÄŸlık harcamalarının geliÅŸmiÅŸ ülkelerin altında olmasına raÄŸmen Türkiye’nin en kapsamlı saÄŸlık hizmeti sunan ülke konumunda olduÄŸunu vurgulayan Koca, sürdürülebilir bir saÄŸlık sistemini kalıcı kılmayı amaçladıklarını belirtti.

Koca, tüm dünyadaki gibi vatandaşların sağlıklarını korumak ve iyileştirmek için harcanan kaynağın yıldan yıla artış göstermesinin bir zorunluluk olduğuna işaret etti. Koca, bu artışa rağmen OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında kişi başı kamu cari sağlık harcamasının düşüklüğünün bir gerçek olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin, genel saÄŸlık sigortasının geniÅŸ kapsamına raÄŸmen saÄŸlık hizmetinin son derece ekonomik olarak sunulduÄŸu tek OECD ülkesi olduÄŸuna dikkati çeken Koca, “OECD saÄŸlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarında, Türkiye yaptığı saÄŸlık harcamasına göre, saÄŸlık hizmetlerinden en üst seviyede memnuniyet elde eden ülkedir. 2002’den bu yana temel saÄŸlık göstergelerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiÅŸtir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Koca, saÄŸlıkta geliÅŸmiÅŸlik endekslerinden olan anne ölüm oranının yüz bin canlı doÄŸumda 64’ten 13,1’e, bebek ölüm hızının ise 31,5’ten 6,7’ye düştüğünü bildirdi.

Vatandaşların ortalama 6 yıl daha fazla yaşam süresine sahip olduğunu belirten Koca, yaşam süresinin uzamasının yaşlı nüfus oranını artırdığına, bunun kişi başına sağlık hizmeti maliyetini yükselttiğine dikkati çekti.

Koca, evde verilen sağlık hizmeti son dönem hastaları için palyatif bakım gibi yeni sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“2002’den sonra bebek ve beÅŸ yaÅŸ altı ölüm hızını önemli ölçüde ve olaÄŸanüstü bir hızla düşürdük. 2012’den beri çizilen plato 2016’dan itibaren baÅŸlayan yoÄŸun gayretler sonucu yeniden düşüş eÄŸilimine geçmiÅŸtir. Tek bebeÄŸimizin bile önlenebilir bir sebepten kaybedilmesini istemiyoruz. SaÄŸlık sisteminin geliÅŸmiÅŸliÄŸini gösteren en temel göstergelerden birisi bilindiÄŸi gibi anne ölüm oranıdır. Gebelerimizin yakın takibi, özellikle riskli gebeliklerin yönetimi ve doÄŸumların saÄŸlık kuruluÅŸlarında yapılması ile annelerimizin ölüm oranını yüz binde 64’ten 13,1’e indirdik. Önlenebilir nedenle bir tek annemizin bile hayatını kaybettiÄŸi bir ülke olmak istemiyoruz.”

SaÄŸlıkta cepten yapılan harcamanın doÄŸrudan yansıdığını ifade eden Koca, cepten yapılan saÄŸlık harcamalarının oranı dalgalanma gösterse de genel saÄŸlık sigortasının devreye girmesiyle vatandaÅŸların tamamına yakınının saÄŸlık güvencesi altına alınmasıyla bu oranın yüzde 17’ler seviyesine kadar indiÄŸini bildirdi.

Koca, Türkiye’nin saÄŸlıkta hızlı bir memnuniyet artışı yakaladığını, bunu kalıcı kılmak için sürekli takip ettiklerini söyledi.

“7 bin çocuÄŸumuzu, geliÅŸebilecek hastalıklardan koruyoruz”

Türkiye’de saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimin kolay olduÄŸunun altını çizen Koca, bundan sonraki süreçte bir taraftan kalitenin, diÄŸer taraftan da yeni ortaya çıkacak ihtiyaçlara yönelik saÄŸlık hizmetlerinin geliÅŸtirilmesine gayret gösterildiÄŸini belirtti.

Sağlık Bakanlığının temel görevlerinden olan koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin bakanlığın her zaman önceliği olduğuna işaret eden Koca, hastalıklardan korunmaya yönelik çalışmaları sürdürürken, belirlenen standartların izlemler, denetim ve ölçümlerle, evde, okulda, iş yerlerinde, insanın olduğu tüm alanlarda sağlıkla ilgili tedbirler almaya devam ettiklerini anlattı.

Hastane dışı doÄŸumların da büyük kısmının saÄŸlık profesyonelleri eÅŸliÄŸinde gerçekleÅŸen doÄŸumlar olduÄŸunu belirten Koca, “Bakanlık olarak bir yandan güvenli doÄŸumu ön planda tutarken diÄŸer yandan da hastanelerimizde doÄŸumu teÅŸvik ediyoruz. Bebeklerimizin hayata en saÄŸlıklı ÅŸekilde baÅŸlayabilmeleri için erken tanının kritik önem taşıdığı taramaları yürütüyoruz. Ücretsiz demir ve ücretsiz D vitamini desteÄŸini sürdürüyoruz. Bu sayede yaklaşık 7 bin çocuÄŸumuzu, geliÅŸebilecek hastalıklardan koruyoruz. Toplumun temel taşı olan kadınlarımızın saÄŸlığını öncelemeye devam ediyor, içinde bulunduÄŸumuz pandemi sürecinden olumsuz etkilenmemeleri için gerekli tedbirleri alıyor, onların saÄŸlık bilinci ile donatılması ve saÄŸlıklı bir hayat geçirmeleri için programlarımızı titizlikle uyguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gebelik, doÄŸum ve lohusalık süreçlerinde doÄŸum ünitelerinin sunduÄŸu saÄŸlık hizmetlerini her açıdan geliÅŸtirmek ve normal doÄŸumu desteklemek amacıyla anne dostu hastane sayısını her yıl artırdıklarını vurgulayan Koca, gebelerin, güvenli merkezlerde konaklamalarını ve doÄŸumu hastanede yapmalarını saÄŸlayan misafir anne uygulamasında yatak sayısının bin 698’den, bin 740’a çıkarıldığı bilgisini verdi.

-Sezaryenin gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığındayız”

Koca, hastanelerde 419 gebe okulunda ve birinci basamak hizmet birimlerinde bin 80 gebe bilgilendirme sınıfında, gebe ve eÅŸlerine yönelik doÄŸuma hazırlık ve danışmanlık hizmeti sunduklarını ifade ederek, “Sezaryenin kadın ve bebek saÄŸlığını riske sokacak ÅŸekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığındayız. Bu konuda kamu hastanelerinde gelinen düzeye özel sektör ve üniversite hastanelerinde de ulaÅŸmayı amaçlıyoruz. Tüm çabalarımıza raÄŸmen sezaryen oranlarını düşürmede yeterince baÅŸarılı olamadık.” dedi.

Bağışıklama çalışmalarıyla aşı ile önlenebilir hastalıklardan korunmada ve hastalık yükünün azaltılmasında en önemli etken olduÄŸuna dikkati çeken Koca, GeniÅŸletilmiÅŸ Bağışıklama Programı çerçevesinde, 13 antijenle Türkiye’nin, en geniÅŸ bağışıklama programını uygulayan ülkeler arasında olduÄŸunu söyledi.

Fahrettin Koca, yıllık 1 milyon 200 bin civarında çocuÄŸun doÄŸduÄŸunu ve nüfus büyüklüğüne göre aşılama baÅŸarısı en yüksek olan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiÄŸini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“24 binden fazla birimde aile hekimi ve aile saÄŸlığı çalışanı ile ülke genelinde 8 bini aÅŸkın noktada vatandaÅŸlarımızın saÄŸlığını korumak ve geliÅŸtirmek için hizmet vermekteyiz. Pandemi sürecinde hasta ve temaslı takibinde aile hekimliÄŸinin önemi daha iyi anlaşılmıştır. SaÄŸlıklı hayat merkezi sayımızı 2020 Ekim itibarıyla 207’ye çıkardık. Aile hekimlerimizin hizmet alanını güçlendirecek olan bu merkezler, geçmiÅŸte sadece hastanelerde verilen hizmetlerin daha yaygın bir ÅŸekilde verilebilmesine imkan tanıyor.”

“Yüzde 34 obezite sıklığı bulunuyor”

Koca, toplum sağlığını tehdit eden en önemli sağlık risklerinden biri olan obeziteyle mücadeleyi sürdürdüklerini, yüzde 34 gibi yüksek bir obezite sıklığı bulunduğunu, yıllar içindeki artış hızı yavaşlama eğiliminde olsa da artmaya devam ettiğini bildirdi.

Obezite merkezlerinin sayısını 2021’de 140’a çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizen Koca, 2025’e kadar obezite ve diyabet artışının durdurulması küresel hedefi doÄŸrultusunda, SaÄŸlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’nı uygulamaya devam edeceklerini söyledi.

El hijyeninin pandemiden korunmada önemli olduğu gibi sağlık kuruluşlarında enfeksiyonların önlenmesi için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Koca, bu konuyu hassasiyetle takip ettiklerini dile getirdi.

İçme-kullanma sularının kontrolü için ÅŸebeke sularının CoÄŸrafi Bilgi Sistemi üzerinden ulaşılmadık nokta kalmayacak ÅŸekilde elektronik takibini yaptıklarını belirten Koca, “Toplu Beslenme Sistemleri (Toplu Tüketim Yerleri) için Ulusal Menü Planlama ve Uygulama Rehberi ile iÅŸyerleri, kurumlar, okullar, çocuk ve huzurevleri, hastaneler ve cezaevleri gibi toplu beslenme yapılan yerler için gramajları belirlenmiÅŸ, örnek menülerle önemli bir boÅŸluÄŸu doldurmuÅŸtur. VatandaÅŸlarımızın saÄŸlıklı beslenme çabalarına destek olmak, obezite ve bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadelede destek saÄŸlamak için tuz ve ÅŸeker azaltma programlarımızı yürütmeye devam ediyoruz. Fiziksel aktiviteyi destekleyici çevre oluÅŸturma çalışmalarına devam ediyoruz.” bilgilerini paylaÅŸtı.

“1 milyon 172 bin vatandaÅŸ ücretsiz ilaç imkanından yararlandı”

Koca, tütünle kararlı mücadele politikalarında iniş trendinin yakalanmasına rağmen istenen düzeye gelinemediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Her yıl artan sayıda denetim yapıyor olmamıza raÄŸmen 2020 yılında yaÅŸadığımız pandemi nedeniyle denetim sayısında bir azalma gerçekleÅŸmiÅŸtir. İçiÅŸleri Bakanlığımızın destekleriyle bin 500 denetim ekibimizde sabit kolluk personeli yer almaya baÅŸladı, bundan sonraki süreçte denetim ekiplerimizde polis ve jandarma kuvvetlerinin daimi olarak yer almalarını saÄŸlayacağız. Sigara içenlere bu bağımlılıktan kurtulmaları için ALO 171 sigara bırakma danışma hattı ve sigara bırakma polikliniklerimizle destek oluyoruz. Bugün itibarıyla faaliyet gösteren sigara bırakma polikliniÄŸi sayısı 721’e ulaÅŸtı. Ücretsiz ilaç imkanımızdan ise ÅŸimdiye kadar 1 milyon 172 bin vatandaşımız faydalandı. ALO 191 UyuÅŸturucu İle Mücadele Danışma ve Destek Hattımızla bugüne kadar 275 bin kiÅŸiye hizmet verdik. Bu süreçte tedavi merkezlerinin sayı ve kapasitesini artırdık. 2014 yılında 21 ilde 30 adet tedavi merkezimiz varken, bu sayıyı 76 ilimizde 129 merkeze çıkardık.”

Sağlık Bakanı Koca, toplumun ruh sağlığının korunmasını ve geliştirilmesine yönelik olarak çok sayıda programla hizmetlerini sürdürdüklerini, Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Eylem Planını uygulamaya başladıklarını ifade etti.

Kanserde erken tanının kıymetinin bilinciyle kanser tarama hizmetlerini yürüttüklerini anlatan Koca, “2020 yılında Kovid-19 yoÄŸunluÄŸuna baÄŸlı olarak tarama sayıları azalmakla birlikte 2020 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 3 milyon vatandaşımız tarama hizmetlerinden yararlanmıştır. 658 mobil saÄŸlık ekibiyle belde, köy, mezra ve uzak mahallelerde yaÅŸayanların koruyucu saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸilebilirliÄŸini kolaylaÅŸtırıyoruz.” dedi.

Koca, Türkiye genelinde kullanılmaya baÅŸlanan Bulaşıcı Hastalık Sürveyans ve Erken Uyarı Sistemi (İZCİ) ile bulaşıcı hastalık sürveyansı ve salgınların erken uyarısına yönelik teknik alt yapının güçlendirildiÄŸini, bildirim oranının yüzde 95’e ulaÅŸtığını vurguladı.

Bakan Koca, tüberküloz hastalığıyla mücadelenin sürdürüldüğüne, yıllık tüberküloz sıklığı açısından Türkiye’nin, Dünya SaÄŸlık Örgütü Avrupa Bölgesi ortalamalarından daha iyi durumda olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Türkiye’nin sığınma durumunda kalan geçici koruma altındaki misafirlere 29 ilde, 175 Göçmen SaÄŸlığı Merkezinde, 791 saÄŸlık ekibi ile hizmet verildiÄŸini anımsatan Koca, “İhtiyaçlar çerçevesinde insani sorumluluÄŸumuzu yerine getirmeye devam edeceÄŸiz. Hudut ve Sahiller SaÄŸlık Hizmetleri kapsamında halk saÄŸlığı risklerinin ülkemize girmesini önlemek amacıyla uluslararası giriÅŸ noktalarında gerekli her türlü saÄŸlık tedbirini alıyoruz. Yurt dışına giden kiÅŸilere verilen seyahat saÄŸlığı hizmetini yaygınlaÅŸtırıyoruz. Türk ve yabancı gemi adamlarını uluslararası standartlara uygun sertifikalandırıyoruz.” bilgisini verdi.

Koca, 2021 yılı merkezi yönetim bütçesinde koruyucu saÄŸlık hizmetleri için ayırılan kaynağın 2020 yılına göre yüzde 24,1 artırarak 19 milyar TL’ye çıkarıldığını bildirdi.

“Ambulans sayımızı gelecek yıl 6 bin 340’a çıkarmayı hedefliyoruz”

Sağlık Bakanlığının ekip ve ekipman olarak afet ve acil durumlara hazır ve dünya standartlarında hizmet sunduğuna dikkati çeken Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin tamamını kapsayan Acil SaÄŸlık Hizmetleri organizasyonu kurduk. 2020 yılı içerisinde 5,5 milyona yakın vatandaşımıza ambulanslarımızla müdahale ederek saÄŸlık tesislerimize naklini gerçekleÅŸtirdik. 5 bin 930 olan ambulans sayımızı 2021 yılında 6 bin 340’a çıkarmayı hedefliyoruz. Standart ambulanslarımızın ulaÅŸamadığı vakalara motosikletli ekiplerle müdahale ediyoruz. 2002 yılından bu zamana kadar ambulans başına düşen nüfusu 107 binden 14 bine indirerek vatandaşımıza daha etkili acil saÄŸlık hizmeti vermeyi baÅŸardık. Önümüzdeki yıl yeni açacağımız istasyonlarla 112 istasyon sayısını 3 bin 100’e çıkaracağız. 2020 yılı içinde 17 helikopter ambulans ve 3 uçak ambulans ile hizmet vermekteyiz. 2008 yılından 2020 yılı Ekim ayına kadar hava ambulansları ile yaklaşık 49 bin vakanın naklini gerçekleÅŸtirdik. ÇeÅŸitli bölgelerde hizmet veren 6 deniz bot ambulansımız ile yaklaşık 23 bin vakanın naklini gerçekleÅŸtirdik. Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatları kapsamında UMKE ve acil saÄŸlık personelimiz triyaj destek merkezlerimiz ve ambulanslarımızla 24 saat esasına göre kesintisiz hizmet vermiÅŸtir. 23 Eylül 2020’de Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerimiz ile Seyyar Hastane Sistemimizin, Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından uluslararası standartlarda (EMT Tip-2) olduÄŸu tescil edilmiÅŸtir.”

“Aile hekimliÄŸi uygulamasını güçlendireceÄŸiz”

Somali’nin baÅŸkenti MogadiÅŸu’da yaÅŸanan terör saldırısında, Beyrut Limanı’nda yaÅŸanan patlama sonrasında Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerinin görev aldığını hatırlatan Koca, acil yardım ve UMKE ekiplerinin bu yıl içerisinde yaÅŸanan baÅŸta Elazığ Sivrice depremi olmak üzere, çeÅŸitli afet ve kazalarda olay mahalline erkenden ulaÅŸarak hizmet verdiÄŸini söyledi.

Bakan Koca, İzmir’in Seferihisar ilçesinde yaÅŸanılan deprem sonrasında bölgede 2 helikopter ambulans, 171 acil yardım ambulansı, 68 UMKE aracı, 335 UMKE personeli, 35 adet acil müdahale ünitesi, 3 mobil komuta aracı toplam 917 saÄŸlık personeli ile arama, kurtarma ve acil saÄŸlık hizmetleri yürütüldüğünü anlattı.

Koca, poliklinik ve acil servislerin nitelikli hizmet vermesinden, nitelikli yatak sayısının artırılmasına, acil servislerdeki yoÄŸunluÄŸun azaltılmasından, hasta ve çalışan memnuniyetinin artırılmasına kullanılan ilaç, malzeme ve cihazların 10 yerlileÅŸtirilmesine kadar, birçok alanda Türkiye’nin daha iyi bir noktaya gelmesini hedeflediklerini dile getirdi.

Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılmasının kişi başı hekime müracaat sayısını 3 kata yakın artırdığına dikkati çeken Fahrettin Koca, şöyle konuştu:

“Bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonraki süreçte de hedefimiz aile hekimliÄŸi uygulamasını güçlendirerek, ikinci ve üçüncü basamaÄŸa gereksiz baÅŸvuru sayısını azaltmaktır. Hastanelerimizde büyük oranda koÄŸuÅŸ tipi odalardan, hasta mahremiyetinin daha korunaklı olduÄŸu tek ve iki kiÅŸilik, tuvalet ve banyosu bulunan nitelikli odalara geçtik. YoÄŸun bakım üniteleri hızlı ÅŸekilde artarak önemli sayılara eriÅŸmiÅŸtir.

Pandemi mücadelesinde yoÄŸun bakım yataklarının önemi bir kez daha anlaşıldı. YaÅŸamı tehdit eden saÄŸlık sorunları nedeniyle uzun süreli tıbbi bakım ihtiyacı bulunan hastalarımızın için Palyatif Bakım merkezlerini çoÄŸaltıyoruz. Türk Ceza Kanunu’nun 57’nci maddesinde yer alan yüksek güvenlikli saÄŸlık birimleri bakanlığımıza baÄŸlı saÄŸlık tesisleri bünyesinde açılmaktadır. Bu kapsamdaki hastalara bilirkiÅŸilik, koruma, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Yanık yatağı kapasitemizi 18 yılda 16 kat artırarak toplamda 569 yataÄŸa ulaÅŸtık. Ağız ve diÅŸ saÄŸlığı teÅŸhis ve tedavi hizmetlerinin eriÅŸilebilirliÄŸini ve etkinliÄŸini artırıyoruz. YataÄŸa bağımlı hastalara, evde tıbbi bakım hizmeti sunarak devletimizin ÅŸefkatli elini uzatıyoruz. Böylece hastane sonrasında da hastalarımızı yakından takip ediyor ve saÄŸlık hizmetinin sürekliliÄŸini saÄŸlıyoruz.”

Sağlık hizmeti alanında hizmet alanının genişleterek erişiminin kolaylaştırıldığını ifade eden Koca, şunları kaydetti:

“Yüksek teknolojiye sahip tıbbi cihaz kapasitemizi hizmet ihtiyaçları kapsamında geliÅŸtiriyoruz. SaÄŸlık personelinin deneyimini arttırmak ve meslek içi eÄŸitimini pekiÅŸtirmek amacıyla Multidisipliner Simülasyon Destekli SaÄŸlık EÄŸitim ve Uygulama merkezlerinin kurulması ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda İzmir Urla Uluslararası Acil-Afet EÄŸitim ve Simülasyon Merkezi açılmıştır. İzmir’de S.B.Ü. Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesinde Simülasyon Destekli Hastane Eczacılığı EÄŸitim ve Uygulama Merkezinin kurulumu tamamlanmıştır. Sık tüketilen, satın alma ve iÅŸ gücünün büyük kısmını oluÅŸturan tıbbi malzemelerin temininin kolaylaÅŸtırılması ve tüketimde yerlilik oranını artırmak amacıyla Devlet Malzeme Ofisi ile birlikte SaÄŸlık Marketi hayata geçirdik. Pandemi döneminde koruyucu malzeme, kit ve ilaçların hızlı temininde bu modelimizin yararını gördük.”

“Bu tedbirlere uyum gösterilmezse yeni tedbirler kaçınılmaz olur”

Öte yandan Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna verilen arada basın mensuplarının pandemiye yönelik kısıtlamaların artırılıp artırılmayacağına ilişkin sorusunu yanıtladı.

Bundan sonraki dönemde alınacak tedbirlerin pandeminin seyriyle ilgili olacağını belirten Koca, “Bu aldığımız tedbirlerin sonuçlarıyla birlikte daha önce nisan ayında pandeminin birinci döneminde yaÅŸandığı gibi yine deÄŸerlendirmiÅŸ oluruz. 83 milyon vatandaşımızın alınan tedbirler noktasında hassasiyet göstermelerini bekliyoruz. Dolayısıyla hep birlikte mücadeleyle ancak bunu düşürebiliriz, bunun üstesinden gelebiliriz.” diye konuÅŸtu.

Tedbirlere uymak ÅŸartıyla yeni tedbirlerin gelebileceÄŸini düşünmediÄŸini dile getiren Koca, “Bu tedbirlere uyum gösterilmezse yeni tedbirler kaçınılmaz olur.” ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir