Bakan ÅžimÅŸek’ten “Parasal sıkılaÅŸma devam edecek” vurgusu
Hazine ve Maliye Bakanı ÅžimÅŸek, “Finansal istikrarımızı güçlendirmek ve piyasa mekanizmalarının iÅŸlevselliÄŸini artırmak için para politikasında baÅŸlattığımız sadeleÅŸme ve sıkılaÅŸma adımları devam edecektir.” dedi.
Türkiye Bankalar BirliÄŸi (TBB) 66. Genel kurul Toplantısı’nın açılışında konuÅŸan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞimÅŸek, bankacılık sektörünün 2000’li yılları başından itibaren geçirdiÄŸi yapısal dönüşüm ve iyi yönetim sayesinde yakaladığı güçlü ivmeyle Türkiye’nin büyüme performansına çok önemli katkılarda bulunduÄŸunu söyledi.
Sektörün küresel finansal kriz, yakın dönemde yaÅŸanan salgın ve birçok iç ve dış ÅŸok karşısında dayanıklılığını ispatladığını vurgulayan ÅžimÅŸek, “(Bankacılık sektörü) Dolayısıyla ekonomimizin en önemli bir yapı taşıdır.” dedi.
“Küresel parasal sıkılaÅŸmanın muhtemelen sonuna gelindi”
Şimşek, küresel büyümenin zayıf seyrettiği bir dönemde olduklarını, gelecek 5 yılda küresel büyümenin uzun vadeli ortalamaların oldukça altında gerçekleşeceğinin görüldüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki 5 yıl içerisinde küresel büyümenin yüzde 3 civarında olması bekleniyor Burada tabii ki küresel parasal sıkılaÅŸtırmanın etkisi de var, yapısal karşı rüzgarlar da var. Küresel parasal sıkılaÅŸtırma etkisini çok net bir ÅŸekilde hissettiriyor. Küresel enflasyon düşüyor ancak hala uzun dönem ortalamalarının oldukça üzerinde. Enflasyondaki düşüş tabii ki önemli. Küresel parasal sıkılaÅŸmanın muhtemelen sonuna gelindi. Yakınız. Yani 2024’ün ikinci yarısından itibaren bir gevÅŸeme olasılığı artmıştır. Küresel enflasyonla mücadelede tabii ki finansal koÅŸullardaki sıkılaÅŸma beraber geldi.”
“Büyüme performansımız oldukça güçlü seyretmeye devam ediyor”
Mehmet ÅžimÅŸek, son 20 ayda 12 geliÅŸmiÅŸ ülke merkez bankasının toplam 104 kez, Türkiye’ye benzeyen 22 geliÅŸmekte olan ülkede ise 158 kez olmak üzere toplamda 262 kez faiz artırıldığını söyledi.
Küresel anlamda parasal sıkılaÅŸtırma döngüsünün sonuna yaklaşıyor olmalarını “olumlu” olarak deÄŸerlendiren ÅžimÅŸek, şöyle devam etti:
“Ãœmit ediyoruz ki 2024’ün ikinci yarısından itibaren küresel finansal koÅŸullarda daha destekleyici bir ortamla karşı karşıya kalırız. Ãœlkemize baktığımız zaman büyüme performansımız oldukça güçlü seyretmeye devam ediyor. 2003-2022 döneminde ortalama, ülkemiz reel olarak yüzde 5,4 büyüdü. 2023 yılında bütün bu sıkıntılı küresel finansal koÅŸullara raÄŸmen yüzde 4,5 civarında bir büyüme öngörüyoruz. Ancak bir süredir büyümenin temel belirleyicisi iç talep olmuÅŸtur. Tabii iç talepteki bu güçlü artış makro finansal istikrarı, cari açık ve enflasyon üzerinden tehdit ediyor. Bu türden bir sorunlarla ülkemizi karşı karşıya bırakmış durumda.”
“Ekonomimizde yeniden dengeleme ihtiyacı çok açıktır”
Hazine ve Maliye Bakanı ÅžimÅŸek, Türk ekonomisinde yeniden dengeleme ihtiyacının çok açık olduÄŸunu belirterek, “Politika çerçevemizi bu yeniden dengelenme ihtiyacına göre ÅŸekillendiriyoruz. Daha önce de ifade ettiÄŸim üzere ekonomi politikalarımızda ÅŸeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimizdir. Bu temel ilkeler çerçevesinde biz ekonomi politikalarımızı ÅŸekillendiriyoruz.” diye konuÅŸtu.
TeÅŸebbüs hürriyetini, serbest kambiyo rejimini, dalgalı kur sistemini, dışa açık ve kurala dayalı ekonomi ilkelerini benimseyen bir sistem anlayışı içerisinde ilerleyeceklerini altını çizen ÅžimÅŸek, “Kısa vadede bizim önceliÄŸimiz tabii ki makro finansal istikrarın kalıcı bir ÅŸekilde tesis edilmesi ve öngörülebilirliÄŸin artırılmasıdır. Para, maliye ve kredi politikalarımızı bu hedefleri saÄŸlayacak ÅŸekilde oluÅŸturuyoruz, ÅŸekillendiriyoruz. Finansal istikrarımızı güçlendirmek ve piyasa mekanizmalarının iÅŸlevselliÄŸini artırmak için para politikasında baÅŸlattığımız sadeleÅŸme ve sıkılaÅŸma adımları devam edecektir. Para ve maliye politikalarını eÅŸgüdüm içerisinde yürütmeye devam edeceÄŸiz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Ãœlkemizin eurobond tahvil faizlerinde 100 baz puanın üzerinde bir düşüş olmuÅŸtur”
Bakan Şimşek, seçim sonrası azalan siyasi belirsizlik ile para ve maliye politikasında attıkları adımların Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri olumlu etkilemeye başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Ãœlkemizin risk pirimi 700 baz seviyesinden 400 baz civarına gerilemiÅŸtir. Bu ekonomideki bütün aktörlerin daha makul maliyetlerle dışarıdan kaynak bulmasının önünü açmıştır. Küresel finansal koÅŸullardaki sıkılaÅŸmaya raÄŸmen ülkemizin eurobond tahvil faizlerinde 100 baz puanın üzerinde bir düşüş olmuÅŸtur. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluÅŸları Türkiye’ye iliÅŸkin daha olumlu bir perspektif sunmaya baÅŸlamışlar, hatta geçtiÄŸimiz hafta içerisinde bir kredi derecelendirme kuruluÅŸu bankacılık sektörümüzün görünümünü negatiften duraÄŸana güncellemiÅŸtir. Sermaye piyasalarımıza fon akışı baÅŸlamıştır. Tüm bu geliÅŸmeler yurt dışı finansman imkanlarına eriÅŸimi kolaylaÅŸtırırken aynı zamanda maliyeti de önemli ölçüde azaltmıştır.”
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ürünlerinin katılım finansa uyumunu saÄŸlayacağız”
Şimşek, bankacılık sektörünü tedirgin eden negatif net faiz marjı döneminin büyük oranda geride kaldığını, bankacılık sektörünün yüksek aktif kalitesi ve güçlü sermaye yapısıyla sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu söyledi.
ÅžimÅŸek, “Özellikle önümüzdeki dönemde biz finansal mimari ve altyapının güçlendirilmesi programıyla, finansal ekosistemde uygulayacağımız reformlarla, finansal istikrarı daha da güçlendireceÄŸiz, pekiÅŸtireceÄŸiz. Sermaye piyasalarını derinleÅŸtireceÄŸiz, sürdürülebilir finans, katılım finansı ve sigortacılık sektörünün geliÅŸmesi için önemli adımlar atacağız.” diye konuÅŸtu.
Bu çerçevede finansal piyasalarda risk yönetimini güçlendireceklerini vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sistemik öneme haiz risklerin, kurumların takibini daha etkin bir ÅŸekilde yapacağız. Karbon piyasasını kuracağız. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ürünlerinin katılım finansa uyumunu saÄŸlayacağız. Katılım esaslı sigortacılığın geliÅŸmesi için ilave adımlar atacağız. Bu güçlü yapısı ve daha destekleyici dış finansman koÅŸulları altında sektörün reel ekonomiyi desteklemek için önümüzdeki dönemde yurt dışı finansman imkanlarını daha güçlü bir ÅŸekilde deÄŸerlendirmesini bekliyoruz. Dolayısıyla sektörden bir beklentimiz bu.”
“Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönem artık geride kalmalı”
Bakan Şimşek, iç talepte bir dengelenme ihtiyacı bulunduğunu belirterek, bankalardan, cari açığın iyileşmesi ve dezenflasyon sürecinin başarısı için programlarına uygun hareket etmelerini beklediklerini vurguladı.
Özellikle ihracatın desteklenmesinin büyük önem arz ettiğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar kamu bankalarının ihracat ve yatırımların finansmanıyla ticari kredilerde çok büyük bir rol üstlendiÄŸini görüyoruz. Özel sektör bankalarının bu anlamda geride kalmasının sebeplerini de iyi biliyoruz. Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönem artık geride kalmalı. Çünkü bunun ÅŸartları ortadan kalkmıştır. Bu sürdürülebilir deÄŸildir. Artık haklı bir gerekçeleri de kalmamıştır. Reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir. Reel sektör tabii ki yatırım, istihdam, üretim ve ihracat çerçevesinde önceliklendirilecektir. Burada sürdürülebilir yüksek büyümenin devamı için reel sektörümüzün finansmana kesintisiz eriÅŸimi tabii ki olmazsa olmazdır.”
“Yani maliye politikası ve para politikası eÅŸ güdüm içerisinde olacak”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, dün gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) toplantısında ülkenin dört bir yanından gelen oda ve borsa başkanlarının kendileri ile tespit ve değerlendirmelerini paylaştığını anlattı.
Hemen hemen hepsinin ortak noktalarından bir tanesinin “finansmana eriÅŸim” konusu olduÄŸunu aktaran ÅžimÅŸek, ÅŸunları kaydetti:
“Bankacılık sektörümüzün, özellikle yatırım olsun, istihdam olsun, üretim olsun, ihracat olsun çok güçlü destekleri hep olmuÅŸtur. Önümüzdeki dönemde daha seçici bir ÅŸekilde ülkemizin cari açığını azaltacak, enflasyonu kontrol altına alacak çerçevede bizim politikalarla uyumlu bir ÅŸekilde büyümelerinin devamını arzuluyoruz. Reel ekonomiye çok daha güçlü bir ÅŸekilde desteklerinin devamını arzuluyoruz. Bu konuda da üzerimize düşeni biz de yapacağız. Yani maliye politikası ve para politikası eÅŸ güdüm içerisinde, hedef odaklı olacak. Az önce de ifade ettiÄŸim gibi sizleri biz birer paydaÅŸ olarak görüyoruz. Çok önemli birer paydaÅŸ… Sizinle birlikte programı uygulamayı ve hatta dönem dönem sizlerle istiÅŸare ederek bazı tedbirlerin tasarımını da birlikte yapmak istiyoruz.”
“Bankacılık sektörü ekonomimize önemli katkılar saÄŸlamayı sürdürecek”
Mehmet Şimşek, bankacılık sektörünün kaliteli beşeri sermayesi, teknolojik altyapısı, tecrübeli yönetimi ve dünya standartlarındaki düzenleme ve denetleme sistemi sayesinde bugüne kadar ülkenin büyümesini güçlü bir şekilde desteklediğini söyledi.
ÅžimÅŸek, “Bunun devamı da tabii ki sadece arzu deÄŸildir, bir ihtiyaçtır. Bu çerçevede de yolumuza devam edeceÄŸiz. Fiyat istikrarı ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi hedeflediÄŸimiz bu dönemde en önemli paydaÅŸlarımızdan olan bankacılık sektörümüzün önümüzdeki dönemde de bu sorumlulukla önemli katkılar saÄŸlayacağına iliÅŸkin en ufak bir şüphemiz bulunmamaktadır.” dedi.
Genel kurul toplantısının açılış konuÅŸmalarının ardından Bakan ÅžimÅŸek tarafından eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) BaÅŸkanı Mehmet Ali Akben’e teÅŸekkür plaketi verildi.
Kaynak: AA