Barnaba İncil’inin Esrarı – Burhan Bozgeyik

Barnaba ya da Barnabas İncil’inin doğruya en yakın nüsha olduğu, bu nüshada Peygamber Efendimizin (a.s.m.) isminin ve şemailinin yazılı bulunduğu, bu İncil nüshasının ortaya çıkması durumunda milyonlarca Hıristiyan’ın Müslüman olacağı yıllardan beri söylenip durur. Asıl adı Yusuf olan Levi soyundan Kıbrıslı bir Yahudi ailesine mensup olan Barnaba’nın (Barnabas) Hz. İsa’nın havarilerinden biri olduğu da söylenmektedir. Bu ismin en dikkat çekici tarafı havari olup olmamasından ziyade, yazdığı İncil nüshasıdır. Yıllar önce bir araştırma yazısında, bu İncil nüshasının dünyada iki adet olduğunu, birinin Pentagon’da, birinin de bizim Genelkurmay’ın elinde olduğunu okumuştum. Kozmik Oda’ya girildiğini öğrenince; “Bu FETÖ’cüler sakın Barnaba İncil’ini arıyor olmasınlar” diye düşünmüştüm.

Yine merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun da Barnaba İncil’ini araştırdığına, hatta bu İncil’in bir nüshasının kopyasını elde ettiğine dair yazılar okumuştum. Merhum Yazıcıoğlu, Barnaba İncil’i ile ilgili bütün bilgileri bir belgesel haline getirdikten sonra dünya kamuoyuna açıklamayı düşünüyormuş. Suikasta maruz kalmasının ardındaki temel sebebin de Barnaba İncil’i ile ilgili olduğu söylenmektedir. Zira en yakınlarının bildiği ve bizzat gördüğü üzere bu İncil’in kopyası cep telefonunda ve bilgisayarında bulunmakta iken, kazadan sonra bunların silindiği görülmüştür.

 

Barnaba İncil’i üzerindeki sır perdesi Prof. Dr. Hamza Hocagil’in açıklamaları ile birazcık aralanmış görülüyor. Bizzat Hocagil’in yaptığı açıklamalara hülasa olarak göz gezdirelim. Şöyle diyor: “Barnabas İncil’i 1983 yılında Hakkâri’nin Uludere ilçesinde bir çoban tarafından bulundu. Satmaya çalışırken jandarma el koydu. Ben Hikmet Yayınevi’nde çalışırken Şırnaklı biri bir yaprak getirdi. Süryani alfabesiyle yazılmıştı. Ama dilini kimse bilmiyordu. Metni okudum. Aramca yazılmıştı. Süryanice ile Aramca arasında lehçe farkı var.  Daha sonra beni bir emekli albay aradı. Turgut Özal’ın başbakanlığı devresinde, onun bilgisi dâhilinde beni Karamısır Paşa diye bir generalle görüştürdüler. Benim sonradan Barnaba İncil’i olduğunu öğrendiğim bir İncil metnini okumamı istediler. Beni İstanbul’dan Kocaeli’ne götürdüler. Oradan da askerî uçakla Ankara’ya. Orada Genelkurmay Harp Dairesi’ne gittik. ‘Biz sana sayfa sayfa vereceğiz’ dediler. 39 sayfanın fotoğrafını verdiler. Tercüme ettim. Ücretini verdiler. 2 bin lira iyi paraydı. 19 sayfayı tercüme ettim. Sonra Karamısır Paşa bana verilmeyeceğini söyledi. (1989’da) O zamana kadar 19 sayfayı tercüme etmiştim.

 

Barnaba İncil’inin tamamı 128 sayfa. Orada yazılanlar, vahiy neyse o. ‘Ey Davut hevana uyma!’ diyor. Son gelen Resulün Muhammed Nebiyullah olacağı söyleniyor. ‘Son Resul Ahmet’e inananlar dolgun başaklar gibi olacaktır’ diyor. Kur’an’ı Kerim Peygamberler hakkında ne diyorsa o. Bu elimizdeki nüsha iki bin yıllık bir metindi. Karbon testi yapıldı. Bu bütün kiliseyi sarsacak bir metin. Peygamber Efendimizi (a.s.m.) açıkça haber veriyor. İsrail Cumhurbaşkanı İzak Rabin’in kızı Rabeka bu kitabı gördüğü için Müslüman oldu. Sonradan suikasta uğradı, öldürüldü. Ben cenazesine gittim. Telaviv’de cenaze namazını kıldık. O bizim Müslüman kardeşimizdi. Victorya Gölü’nde Davut’un sarayında 1984’te bir kazı yapıldı. Bir nüsha Barnaba İncil’i nüshası da oradan çıktı. Mehmet Şevket Eygi, Muhsin Yazıcıoğlu ve çevresi Barnaba İncil’i nüshasını gördüler. Ben de kanser oldum. Bir kitle çıkardılar. Konu ile ilgili daha fazla ilgilenemedim.”

Barnaba İncil’i ile ilgili sır perdesi henüz tam olarak aralanmış değil. Ancak hadis-i şeriflerden anladığımız kadarıyla İncil gibi Tevrat’ın da asıl nüshalarını Hz. İsa Aleyhisselam açıklayacak. Bu nüshaları gösterdikten sonra, Hıristiyan ve Yahudi dünyasına, “Ya İslâm! Ya İslâm!” diyecek. Allah’ın hükmünü açıklayacak. Cizye ve haracı kaldıracak. Yani Hıristiyan ve Yahudiler ya Müslüman olacaklar, ya da kılıcın tadına bakacaklar. Tercih onların. Peki, bu nüsha neden açıklanmıyor, ya da açıklanmasına izin verilmiyor? Bana göre kitlelerin Rabeka gibi Müslüman olmasından korkuyorlar. Ancak korkunun ecele faydası yok. Güneş balçıkla sıvanmaz. Hakikat er geç ortaya çıkacak. Milyonlar; “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühu” diyecek.

Kaynak: Milligazete.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir