Bolu’da içme suyundan etkilenen bazı hastalarda ‘HÃœS’ ortaya çıktı

Bolu'da içme suyundan etkilenen bazı hastalarda 'HÜS' ortaya çıktı
Bolu’nun Çaydurt Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenen bazı hastaların tetkiklerinde kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliÄŸi ile seyreden Hemolitik Ãœremik Sendrom (HÃœS) tanısına ulaşıldı.
Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenen kiÅŸilerin sayısı 98’e ulaşırken, 14’ü yoÄŸun bakımda olan 43 hastanın tedavisi devam ediyor. Ayrıca farklı ÅŸehirlerdeki hastanelere nakledilen 17 hasta bulunuyor.
AA muhabirinin edindiÄŸi bilgilere göre, Ankara’da çeÅŸitli hastanelere nakledilen hastaların büyük bölümünü yaÅŸları 1,5-15 arasında deÄŸiÅŸen çocuklar oluÅŸturuyor. Hastalar arasında yetiÅŸkinler de yer alıyor.
Kanlı ishalle birlikte akut böbrek yetmezliÄŸi geliÅŸen ve ÅŸu an bir kısmına diyaliz uygulanan hastalarda bu belirtiler nedeniyle uzmanların üzerinde durduÄŸu en büyük şüphe, halk arasında kısaca “HÃœS” olarak adlandırılan Hemolitik Ãœremik Sendrom’u. Yapılan tetkiklerde de bazı hastalarda bu bulguya ulaşıldığı öğrenildi.
Öte yandan Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri öncülüğünde köyde bulunan su kaynaklarında temizlik çalışmaları da devam ediyor. Köydeki su deposu ve depoya su sağlayan kaynaklardan alınan numunelere yönelik detaylı incelemeler sürüyor.
“Hastalığa yol açan iki mikroorganizma var”
Hastalığa iliÅŸkin bilgileri paylaÅŸan Atılım Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Tülek, HÃœS’ün esasında geniÅŸ bir hastalık grubunu kapsadığını ve çeÅŸitli nedenlerle ortaya çıkabildiÄŸini anlattı.
Tülek, “Bu, böbrek yetmezliÄŸine ve aynı zamanda hastanın kan tablosunda bozukluklara yol açan bir sendrom. Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji açısından deÄŸerlendirdiÄŸimizde buna yol açan iki mikroorganizma var. Biri ‘Enterohemorajik Escherichia coli’ dediÄŸimiz her yaÅŸtaki bireylerde kanlı ishal, kusma tablosuna yol açan bir mikroorganizma. Hayvanlardan, etlerden, çeÅŸitli sebzelerden ve hatta sulardan insanlara geçebiliyor.” dedi.
Hastalığa sebep olan ikinci mikroorganizmanın ise “Shigella” olarak adlandırıldığını ve bu bakterinin de kanlı ishal, kusma gibi belirtilerle seyrettiÄŸini söyleyen Tülek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Shigella’da çok daha belirgin bir ÅŸekilde ateÅŸ tablosu da görüyoruz. Fakat birkaç gün sonra böbrek yetmezliÄŸi, kan deÄŸerlerinde düşme nedeniyle ciddi bir tablo ortaya çıkabiliyor. Hastaların böbrek yetmezliÄŸi nedeniyle diyalize alınmaları gerekebiliyor. Hastalık eÄŸer zamanında fark edilmezse ileride kronik böbrek yetmezliÄŸine ve ölümlere yol açabiliyor.”
Çiğ gıdalara, iyi pişmemiş ete dikkat
Tülek, hastaların genel olarak geçici bir böbrek yetmezliği yaşadığının ve zamanında müdahale edilmesiyle kalıcı bir hasarın oluşmadığının altını çizdi.
Hastalığın su ve besinlerden bulaştığına dikkati çeken Tülek, özellikle yaz döneminde bu tip enfeksiyonlardan korunmak için şu uyarılarda bulundu:
“Her ÅŸeyden önce güvendiÄŸimiz suyu içmeli, suyun kaynağına güvenemiyorsak mutlaka önce kaynatmalıyız. ÇiÄŸ gıdaların çok iyi yıkanması, sebze-meyvenin gerekirse kabukları soyularak tüketilmesi gerekiyor. Mutfak tezgahlarının sık sık temizlenmesi, yemek hazırlığı öncesi ve sonrasında ellerin çok iyi yıkanması da önemli.
Özellikle ‘Escherichia coli’ olarak adlandırdığımız mikroorganizma, iyi piÅŸmemiÅŸ hamburger gibi çiÄŸ etlerde karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle tüm yiyeceklerin iyi piÅŸirilmesi, özellikle etlerin çiÄŸ tüketilmemesi ve açıkta bekletilmemesi gerekiyor.”
“EÄŸer lokalse hastalık da orada sınırlı kalır”
HÃœS’le ilgili geçmiÅŸ dönemde Avrupa ve ABD’de belli bölgelerde salgınların da yaÅŸandığını anımsatan Tülek, salgının oluÅŸmasının hastalığın kaynağına baÄŸlı olduÄŸunu vurguladı.
Prof. Dr. Tülek, şunları söyledi:
“EÄŸer lokal su kaynağı, lokal olarak tüketilen sebze-meyve veya hayvan temasıyla oluÅŸmuÅŸsa hastalık da orada sınırlı kalır. Fakat günümüzde hazır gıdalar veya sebze-meyveler hızla dünyanın bir ucundan diÄŸerine ulaÅŸabiliyor. ÖrneÄŸin, geçmiÅŸte ABD’de yeÅŸil ıspanakla ortaya çıkan bir salgın yaÅŸanmıştı. Daha önce bulaÅŸ olmuÅŸ bir taşıma aracında taşınan ıspanaklar da bundan etkilenmiÅŸ ve çeÅŸitli eyaletlerde satılarak günler içinde ABD’nin çok önemli bir bölümünü kapsayan salgın meydana gelmiÅŸti. Bunun gibi çok örnekler var, meyve suları da buna dahil.”
Hastalarda sıvı ve elektrolit kaybına yönelik tedavi uygulanıyor
Tülek, hastalığın tedavisinde ise iki mikroorganizmaya göre farklı tedaviler uygulandığını ifade etti.
Hastaların büyük bölümünün hastanede yatırılarak tedavi edildiÄŸini, sıvı ve elektrolit kayıplarının yerine koyulması ve antibiyotik tedavisi uygulandığını aktaran Tülek, “Kanlı ishalde mutlaka hastaneye baÅŸvurmak gerekiyor. Çünkü birçok ciddi nedeni olabilir. Bulantı, kusma ve ishal gibi durumlarda da kiÅŸilerin her ÅŸeyden önce sıvı kaybının karşılanması, vücutlarını susuz bırakmamaya dikkat etmesi gerekiyor.” diye konuÅŸtu.
Kaynak: AA