ByLock’un lisans sahibi Keynes, etkin piÅŸmanlık hükümlerinden faydalanarak örgütle ilgili bilgi verdi

ByLock'un lisans sahibi Keynes, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak örgütle ilgili bilgi verdi
Türkiye’ye gelip teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen ByLock’un lisans sahibi Keynes, ifadesinde, 15 Temmuz darbe teÅŸebbüsünden sonra ByLock’un tamamen FETÖ için hazırlanmış bir program olduÄŸu kanaatine vardığını ifade etti.
ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini deÄŸiÅŸtiren ve Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) gizli haberleÅŸme programı ByLock’un lisans sahibi olduÄŸunu kabul eden David Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün yapısı ve örgüt mensuplarının gizli haberleÅŸme için kullandığı ByLock programının özelliklerine deÄŸinildi.
AÄŸrı Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nca hakkında “FETÖ’ye üye olmak” suçundan soruÅŸturma yürütülen eski astsubay Cihan Arukan’ın etkin piÅŸmanlık hükümlerinden faydalanarak verdiÄŸi ifadede şüpheli Keynes ile ilgili, “Lise mezuniyetinden sonra Ankara Polatlı’da bulunan Maltepe Dershanesi yurdunda kaldığı dönemde 1 yıl boyunca kendisiyle, belletmen olarak görev yapan ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olarak bildiÄŸi Alparslan Demir’in ilgilendiÄŸi” beyanında bulunduÄŸu aktarılan iddianamede, bu bilgiler üzerine soruÅŸturma baÅŸlatıldığı kaydedildi.
Şüpheli Alpaslan Demir’in Türk vatandaşıyken aynı zamanda Amerikan vatandaÅŸlığına geçtiÄŸi, ismini David Keynes olarak deÄŸiÅŸtirdiÄŸi ve çift isimli çifte vatandaÅŸ olduÄŸunun tespit edildiÄŸi anlatılan iddianamede, bu kiÅŸinin avukatı aracılığıyla baÅŸsavcılığa, “Türkiye’ye gelerek teslim olmak, etkin piÅŸmanlık hükümlerinden faydalanarak bildiklerini anlatmak istediÄŸine” yönelik dilekçe sunduÄŸu, 9 Haziran’da ABD’den Türkiye’ye geldiÄŸi ve İstanbul 2. Sulh Ceza HakimliÄŸi’nin 17 Aralık 2020 tarihli yakalama kararına istinaden İstanbul Havalimanı’nda aynı gün saat 10.20 sıralarında gözaltına alındığı belirtildi.
“Örgütle ilgili bilgileri Hikmet Çetinkaya’ya anlatınca karantinaya alındı”
Keynes ile ilgili ihbar, beyan, ifade ve teÅŸhis tutanaklarına yer verilen iddianamede, Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının bir soruÅŸturma dosyasında 18 Temmuz 2017’de beyanı alınan ve yaklaşık 26 yıl FETÖ yapısı içerisinde aktif olarak bulunduÄŸunu belirten gizli tanık “Karadeniz”in ifadelerine de yer verildi.
İddianamede, gizli tanık Karadeniz, Keynes’in Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde okurken evlerde askeri okullara öğrenci yetiÅŸtirmekle görevli olduÄŸunu anlatarak, 1996 yılına kadar Kara Harp Okulu’nda mahrem imamlık yapan sanığın okulunu bitiremeden psikolojik tedavi görmeye baÅŸladığı, çektiÄŸi sıkıntıların örgütün sözde abilerinden kaynaklandığını söylediÄŸini aktardı.
Gizli Tanık Karadeniz, Keynes’in o dönem örgütü, örgüt içindeki sözde abileri ve askeriyede bildiÄŸi isimleri Cumhuriyet gazetesine gidip vermekle tehdit ettiÄŸini anlatarak, sanığın örgüt aleyhine yazdığı yazılarla bilinen gazete yazarı Hikmet Çetinkaya ile görüştüğü, bildiklerinin bir kısmını aktardığı, Çetinkaya’nın köşesinde bunları yazması üzerine Keynes’in örgüt tarafından “karantinaya alındığı” vurgulandı.
Ahmet Hamdi Parlak ve ismini bilmediÄŸi birkaç kiÅŸinin Ankara KurtuluÅŸ’taki bir evde Keynes’i sakladığını belirten gizli tanık, 28 Åžubat postmodern darbe öncesi olduÄŸu için örgütün tedirgin olduÄŸu ve Keynes’in geniÅŸ maddi imkanlar saÄŸlanması sonucunda örgütün normal bir “ÅŸakirdi” haline getirildiÄŸi kaydedildi.
“Gülen’le görüştürdüler, sakıncalı gördükleri için Amerika’ya kaçırdılar”
Gizli tanık Karadeniz, Keynes’in bunun üzerine 2000’li yıllarda Amerika’ya gönderildiÄŸi, burada David Keynes ismini aldığı, ByLock adıyla bilinen programın patent sahibi olduÄŸunu medyadan öğrendiÄŸini söyledi.
Ankara’daki baÅŸka bir soruÅŸturmada müşteki olarak beyanı alınan Mehmet Candan da 15 askeri öğrenciye iliÅŸkin vazife verilen Keynes’in Hikmet Çetinkaya’ya verdiÄŸi bilgilerin örgüt içinde travma yaÅŸattığını anlatarak, bir intihar giriÅŸiminde de bulunan Keynes’in Murat Ceylan ile birlikte bu mesele için Altunizade’deki FEM Dershanesi’nin 5. katında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürüldüğünü kaydetti.
Müşteki Candan, Gülen’in Keynes’e araba tahsis edilmesi ve burs verilmesi gibi çözümler üreteceÄŸini söylediÄŸi, ancak örgütten baÅŸkaları karalama yaptığı için Keynes’e yardım edilmediÄŸini ifade ederek Keynes’in tehditlerine devam etmesi üzerine sakıncalı olduÄŸu düşünülerek Amerika’ya götürüldüğünü tahmin ettiÄŸini vurguladı.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın Keynes ile röportajı ve bununla ilgili beyanı
Çalıştığı gazete adına Ekim 2016’da Keynes ile röportaj yapan gazeteci İsmail Saymaz’ın da soruÅŸturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na 26 Ekim 2016’da “bilgi sahibi” olarak beyanda bulunduÄŸu, belirtilen iddianamede Saymaz’ın, Keynes’in gazeteyi araması ve ByLock’un sahibi olduÄŸunu söylemesi üzerine konuyla ilgilendiÄŸi, sahibi olduÄŸuna ikna olduktan sonra onunla görüşmek için New York’a gittiÄŸi kaydedildi.
Keynes’in burada kendisine “terör örgütü ile baÄŸlantılı ‘Tilki’ lakaplı bir kiÅŸinin Apple Store’da kendi kredi kartını kullanarak ByLock isimli programı kaydettirdiÄŸini söylediÄŸi, programın kredi kartını kullandığı için kendi adına tescil edildiÄŸi, 600 bin kiÅŸi tarafından indirildiÄŸi, programı indirenlerin yüzde 90’ının cemaatle baÄŸlantılı olduÄŸunu söylediÄŸini” aktardığı dile getirildi.
İsmail Saymaz’ın, sanık David Keynes’in ifadesiyle bu platformu örgütün haberleÅŸme amacıyla kullandığını birinci ağızdan tespit ettiklerini söylediÄŸi, bu haberi yaparak Türkiye’de karanlıkta kalan bir noktayı aydınlattığı inancıyla hareket ettiklerini anlattığı belirtildi.
Keynes, ifade için dönemin başsavcı vekilini aradı
Sanıkla ilgili HTS analiz raporu, Bank Asya hesabı ve ByLock kullanımı bilgileri ile Milli İstihbarat TeÅŸkilatının (MİT) ByLock ile ilgili teknik raporuna da yer verilen iddianamede, raporda, “yapılan inceleme sonucunda ByLock sertifikasının David Keynes adıyla oluÅŸturulduÄŸunun tespit edildiÄŸi” bilgisinin verildiÄŸine dikkat çekildi.
İddianamede, sanık David Keynes’in 26 Ekim 2016 tarihli bir tutanaÄŸa göre, o dönem İstanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcı Vekili olan İsmail Uçar’ın makamını aradığı, güvence verilmesi durumunda ByLock ile ilgili birtakım bilgiler vermek istediÄŸini söylediÄŸi ve yapılan görüşmede röportajdakine benzer beyanlarda bulunduÄŸunu söylediÄŸini yer verildi.
Bu görüşmede Keynes’in “Bu programı FETÖ’cü terör örgütü mensuplarının kullanması benim bilgim haricidir. Alt tabakadan tanıdığım birkaç cemaatçi arkadaşım vardır. Programın medyada çok konuÅŸuluyor olması ve kullananların örgüt üyeliÄŸinden tutuklanması beni tedirgin etti. Amacım ne yürüyen soruÅŸturmaları sulandırmaktır ne de örgüte yardımcı olmaktır. Adımın örgütle anılması beni rahatsız etti. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.” ÅŸeklindeki ifadelerinin tutanak altına alındığı aktarıldı.
Keynes: “Yapıya kızıp gazeteci Çetinkaya’ya bilgi verdim”
İddianamede, Keynes, 11 Haziran’daki ifadesinde 2002 yılına kadar Ankara Üniversitesinde okuduÄŸunu, 2003 yılında Greencard çıktığı için Amerika’ya gittiÄŸini anlatarak, “2003 yılında Long Beach Havalimanında ve 2005 yılında New York Havalimanında ‘bombacı’ olduÄŸum tespiti ile hakkımda arama kayıtları olduÄŸu ve sürekli karşıma çıktığı için 2012 yılında Amerikan vatandaÅŸlığı alırken ismimi ve soy ismimi David Keynes olarak deÄŸiÅŸtirdim.” dedi.
Ankara’da okurken Gazi Üniversitesi televizyon veya elektronik teknik eÄŸitim fakültesinden mezun, Mersinli, bir televizyonda genel yayın yönetmeni olduÄŸunu bildiÄŸi Tarık Toros’un ev imamlığını yaptığı yapıya ait eve yerleÅŸtirildiÄŸini ifade eden Keynes, Maltepe’deki bir dershane yurdunda belletmen olarak 3-4 ay görev yaptığını anlattı.
Bunun okulunun uzamasına ve kaydının silinmesine neden olması ve dershanelerine kaydını yapmamaları nedenleriyle örgüte kızıp o dönem Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Hikmet Çetinkaya ile görüşerek, “cemaat” adı altındaki yapının genel iÅŸleyiÅŸini ve bu yapı içerisinde bildiÄŸi “Ercan Kurt” isimli kiÅŸiyi anlattığını söyleyen Keynes, “Çetinkaya da bir köşe yazısında benim anlattıklarımı yazdı. 8 yılımı kaybetmiÅŸ olmam bende büyük bir çöküntü yarattığından, bir gün psikolojik bir boÅŸlukta hap içmek suretiyle intihara teÅŸebbüs ettim. Ancak hastanede yapılan müdahaleyle saÄŸlığıma kavuÅŸtum. Ekim 2002’de Greencard geldi, arkadaşımdan 2 bin dolar borç alarak bilet aldım ve Seattle’a gittim. ABD’de bulunduÄŸum sürede Hüseyin Åžentürk’ün yanında kaldım. ” ifadelerini kullandı.
Keynes, arkadaÅŸ çevresinden Atalay Candelen isimli kiÅŸiyle tanıştığını dile getirerek, kendisine “Tilki” olarak hitap edilen Candelen’in Portland State Üniversitesi bilgisayar mühendisliÄŸi bölümünden 2006 yılında mezun olduÄŸunu ve Türkiye’de bulunuyorken Amerika’da birlikte ev kiralayarak kalmak için anlaÅŸtıklarını söyledi.
“15 Temmuz’dan sonra ByLock’un FETÖ için hazırlanmış bir program olduÄŸu kanaatine vardım”
Candelen ile 2013’te 17-25 Aralık olaylarından önce Ataköy’deki evinde buluÅŸtuklarını aktaran Keynes, ÅŸunları kaydetti:
“Bana Slikon Vadisinde çalışmak için CV ekleyecek programlar hazırladığını, bu programları Apple markete yüklemek için internetten satın alması gerektiÄŸini, ancak kendi kredi kartının yurt dışı harcamasına kapalı olduÄŸunu ve kredi kartımdan 100 dolar kullanmak istediÄŸini söyledi. Sonra nakit olarak verecekti. Ben de arkadaşım olması nedeniyle kredi kartı bilgilerimi verdim. Bu iÅŸlem için bir mail adresi olması gerektiÄŸini söyledi. Ben kullanmış olduÄŸum ‘[email protected]’ uzantılı mail adresimi verdim. Daha sonra bu mail adresini ve kredi kartı bilgilerimi kullanarak Apple marketten söylediÄŸi program aracını satın aldı. Bu mail adresi iÅŸlemlerini Atalay kendi bilgisayarından halletti, ÅŸifreyi kendisi oluÅŸturdu. Mart 2014’de Türkiye’de Atalay’ın evinde bir gün akÅŸam buluÅŸtuÄŸumuzda, ByLock isimli bir program hazırlayarak Apple markete yüklediÄŸini söyledi ve o dönem içerisinde Amerika’da kullandığım hat bulunan telefonumu benden alarak Apple marketten bu programı indirdi ve telefonuma kurdu. Ben 15 Temmuz darbe teÅŸebbüsünden sonra ByLock programının tamamen FETÖ için hazırlanmış bir program olduÄŸu kanaatine vardım. Zira gerek programın spesifik yapısı, gerek programın kullanışının pratik olmaması ve kullanıcı ekleme ÅŸekli, gerekse Atalay Candelen’in örgütle baÄŸlantıları bunu göstermektedir. Bana göre Atalay’ın bu programı yazma ihtimali yüksektir.”
“ArkadaÅŸlarıma bu yapının tabiri caizse bir ‘genelev’ olduÄŸunu söylüyordum”
Keynes, 1997 yılından önce bu örgütle baÄŸlantısının olduÄŸunu ancak daha sonra bu örgütle tüm irtibatı kestiÄŸini iddia ederek, “Bu örgüt yüzünden kendimi dinden dahi soyutladım. Ancak devam eden dönemde bu örgüt ile irtibatlı ve iltisaklı arkadaÅŸlarım ile sosyal iliÅŸkilerim devam etti. Bu süreç zarfında da iletiÅŸim halinde olduÄŸum arkadaÅŸlarımın bu yapıdan kurtulmaları hususunda telkinlerde bulunuyordum. ArkadaÅŸlarıma bu konuÅŸmalarımda bu yapının tabiri caizse bir ‘genelev’ olduÄŸunu söylüyordum. Benim kiÅŸisel görüşüme göre örgüt elebaşı Fetullah Gülen ÅŸizofren bir kiÅŸiliktir ve 45 yıllık Anadolu gençliÄŸini bu örgüt elebaşı mahvetmiÅŸtir. Dış güçlerin ülkemize vermek istediÄŸi zararı bu örgüt elebaşı yapmıştır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kendi rızamla gelerek teslim oldum ve tüm bildiklerimi ayrıntılarıyla anlattım. Benim kimlik ve kredi kartı bilgilerim FETÖ tarafından kullanılmıştır. Herhangi bir kastım yoktur.” ifadesini kullandı.
Keynes, daha önce Apple’a müracaat ederek Apple Store’da bulunan Bylock programının indirilme bilgilerini istediÄŸini anlatarak, “AraÅŸtırmanın uzun süreceÄŸi ÅŸeklinde geri dönüş yapılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından bu hususta giriÅŸim ve talep yapılmak istenirse bu verilerin alınmasında rızam vardır ve bu hususta elimden geleni yapacağım. Yine bu verilerin alınması hususunda rızam vardır. Ayrıca bu programın Apple market ve Android markette üreticisi ve sahibi olarak gözüktüğüm için devlet tarafından yapılan tüm iÅŸlemleri ve incelemelerde rızam vardır.” dedi.
Keynes, kendisini zor durumda bıraktıklarından dolayı Cevdet Türküyolu, Atalay Candelen, Veli Özdemir, Faruk Bayındır, ve MİT içerisindeki FETÖ’cüler hakkında ABD’de Türkiye aleyhine 100 milyon dolarlık dava açtığını anlatarak, ” Bu davayı açmamın sebebi Faruk Bayındır’ın Atalay Candelen’i örgüt içerisine dahil etmesi Veli Özdemir’in Atalay’ın fikir babası olarak yönettiÄŸini tespit etmem ve Atalay Candelen’in de beni kullanması nedeniyledir. ByLock’u MİT tespit ettikten sonra Fetullah Gülen’in ByLock’un tabana yayılması talimatı hususunda kendisine Cevdet Türkyolu’nun ulaÅŸtığını düşündüğüm için bu davayı açtım. Bu davayı açmamın sebebi sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dikkatini çekmek içindir. Maddi herhangi bir saikim yoktur.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
İddianamede Keynes’in, bir dönem aynı evi paylaÅŸtığı, FETÖ’nün İstanbul Üniversitesindeki akademik yapılanması davasında hüküm giyen ve CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun eski danışmanı Fatih Gürsul, eski TRT Haber Kanal Koordinatörü Ali Ahmet Böken, FETÖ’nün “eski Ankara emniyet imamı” Kemalettin Özdemir, firari Tarık Toros’un da aralarında bulunduÄŸu bazı isimlerle irtibatına yer verildi.
İddianamede, beyan ve tutanaklara göre, sanığın ilk olarak 1986-1987 yıllarında 8. sınıfta eÄŸitim görmekte iken örgüt evlerine yönlendirildiÄŸi, Ankara’da üniversite okurken örgüt evlerinde belletmen olarak kaldığı ve “Tarık” kod adı verilerek TSK mahrem yapılanmasında öğretmen (grup abisi) görevini yürüttüğü anlatıldı.
Sanığın okulu bir türlü bitirememesi üzerine psikolojik sıkıntılar yaÅŸamaya baÅŸladığı, sıkıntıların nedeninin örgüt olduÄŸunu düşünmesi üzerine Eylül – Ekim 1997 döneminde o dönem adı “Tarikat”, “Cemaat”, “Nurcular” olarak anılan FETÖ aleyhine köşe yazıları yazan Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Hikmet Çetinkaya ile görüşerek örgütle alakalı bilgiler verdiÄŸi ve Çetinkaya’nın bunun üzerine 6 Ekim 1997 yılında köşe yazısında bununla ilgili yazı yazdığı kaydedildi.
İddianamede, bu durumun örgütü tedirgin etmesi üzerine şüphelinin bir müddet Ankara’da örgüte ait evlerde örgüt elemanlarınca saklandığı ve yaÅŸamış olduÄŸu psikolojik sıkıntılardan dolayı baÅŸarısız bir intihar giriÅŸiminde bulunduÄŸu anlatıldı.
Bu olayların 28 Åžubat 1997 postmodern darbesinden 3-4 ay öncesinde yaÅŸanması nedeniyle örgütün kurmak istediÄŸi mahrem yapılanmasının ortaya çıkabileceÄŸini düşünen FETÖ elebaşının tedirgin olduÄŸuna yer verilen iddianamede, bunun üzerine o dönem TSK mahrem yapılanmasından sorumlu Murat Ceylan’ın olaya tanık olan Mehmet Candan ile birlikte sanığı İstanbul’da örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürdükleri anlatıldı.
Bu görüşmede örgüt tarafından vaat edilen yardımların yapılmaması üzerine sanığın diÄŸer bilgileri ve isimleri de gazetelere vereceÄŸini söylemesi üzerine 2-3 yıl daha Ankara’da kaldıktan sonra Türkiye’de kalmasının sakıncalı olduÄŸu deÄŸerlendirilerek Amerika’ya gönderildiÄŸi ve Amerika’da eyalet sorumlusu “Selim” kod adlı Hüseyin Åžentürk’ün sorumluluÄŸuna verildiÄŸi kaydedildi.
Savcılık, “şüpheli ifadesinde her ÅŸeyi anlatmadı”
Sanığın 15 Kasım 2011’de Amerikan vatandaÅŸlığını alarak aynı zamanda ismini David Keynes olarak deÄŸiÅŸtirdiÄŸi ve Amerika’da örgütle irtibatının devam ettiÄŸi bilgisi verilen iddianamede, Gülen’in talimatı üzerine “Tilki” lakaplı Atalay Candelen’in mesleki bilgisi, teknoloji ÅŸirketi imkanları ve örgütün desteÄŸiyle ByLock isimli kriptolu yazışma programını örgüt için geliÅŸtirdiÄŸi, bu uygulamanın sunucuya baÄŸlanabilmesi için alınan “bylock.net” uzantılı alan adının sanık David Keynes’in kimlik bilgileriyle mail hesabı kullanılarak alındığı ve alan adı ödemelerini de Keynes’in yaptığı kaydedildi.
Söz konusu programın örgüt üyelerine daha hızlı ulaÅŸtırılmasının saÄŸlanması ve aynı zamanda bu uygulamanın herkese açık bir uygulama olduÄŸu izlenimi verilmesi amacıyla Apple market (App Store) ve Google markete (Google Play) şüphelinin kimlik bilgileri ve mail bilgilerinin, isimleri üzerine oluÅŸturulan mail hesaplarıyla yüklendiÄŸi aktarılan iddianamede, Keynes’in de örgütün ByLock sistemine dahil edildiÄŸi ve programın geliÅŸtiricisi Atalay Candelen’in yetkilisi olduÄŸu Base Bilgi Teknolojileri adlı ÅŸirkete SGK kaydının yapıldığı dile getirildi.
İddianamede, şüpheli Keynes’in ifadesinin kısmi ikrar içerdiÄŸi ve örgüt içerisinde kod adı kullandığı deÄŸerlendirildiÄŸinde örgütsel gizliliÄŸi haiz olduÄŸunun anlaşıldığı da belirtilerek, “Şüphelinin ifadesinde her ÅŸeyi anlatmadığı, kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarda bulunduÄŸunun deÄŸerlendirildiÄŸi, zira Mehmet Candan’ın, FETÖ elebaşı ile İstanbul’da görüştüğünü beyan etmesine karşın Keynes’in bu hususta beyanda bulunmadığı, yine Mehmet Candan ve gizli tanık ‘Karadeniz’in Keynes’in sahip olduÄŸu bilgilerden dolayı Türkiye’de kalmasının sakıncalı görülmesi üzerine örgüt tarafından Amerika’ya götürüldüğünü beyan etmesine karşın kendisinin bu durumu kabul etmediÄŸi görülmüştür.” görüşüne yer verildi.
Sanığın Atalay Candelen’e ByLock yüklemesi için kredi kartını kullandırttığı ve programın kullanımı için kimlik bilgilerini Candelen’e göndermesini beyan etmesinin hayatın olaÄŸan akışına uygun olmadığına vurgu yapılan iddianamede, ÅŸunlar kaydedildi:
“Zira Atalay Candelen’in kendi iÅŸ baÅŸvurusu CV’sine eklemek için geliÅŸtirdiÄŸi bir programın baÅŸka bir kiÅŸinin kimlik bilgileriyle Apple markete yüklenmesinin beklenemeyeceÄŸi, çünkü bu durumda bu programın geliÅŸtiricisinin ve lisans sahibinin baÅŸka bir kiÅŸi olarak gözükeceÄŸi için CV’de kullanılamayacağının açık olduÄŸu gibi bu durum sorulan şüphelinin bu durumu açıklayıcı geçerli bir cevap veremediÄŸi, yine Google markete programın yüklenilmesinde Apple markette olduÄŸu gibi kimlik bilgileri istenilmemesine raÄŸmen yine şüphelinin bilgileriyle alınan mail adresi üzerinden yüklenildiÄŸi, bylock.net alan adının yine şüphelinin kimlik bilgileri üzerinden alındığı ve ödemelerinin de her ay şüphelinin kredi kartından otomatik olarak yapıldığı anlaşılmıştır.”
“Türk vatandaÅŸlığı kimliÄŸi yerine ABD kimlik bilgileri kullanıldı”
Daha önce Amerika’da bulunmuÅŸ, teknoloji ÅŸirketi ortağı ve yöneticisi olan Atalay Candelen’in bu ÅŸekilde kredi kartının yurtdışı harcamalara açık olmamasının normal olmadığı kaydedilen iddianamede, tüm iÅŸlemlerde Keynes’in Türk vatandaÅŸlığı kimliÄŸi yerine Amerikan vatandaÅŸlığı kimlik bilgilerinin kullanıldığı aktarıldı.
İddianamede, programın yabancı menÅŸeili bir programmış gibi gösterilerek, Türkiye’de örgüt için geliÅŸtirilmiÅŸ bir program olmadığı, global bir program olduÄŸu izlenimi verildiÄŸi vurgulanarak, böylece program geliÅŸtiricisinin kimlik bilgilerine ulaşılmasının perdelenmesinin amaçlandığına vurgu yapıldı.
Kaynak: AA