“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan asgari ücretin yeniden deÄŸerlendirilmesini istedim”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran'da toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla 29 Haziran Çarşamba günü toplanacak. Özcan Yıldırım | 27.06.2022 Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran'da toplanacak Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ'i ve işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu (TİSK) 29 Haziran Çarşamba günü toplantıya davet etti. İşçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan komisyon, 2022'nin ikinci altı ayında asgari ücrete yapılacak artış için toplanacak. Mevcut asgari ücret net 4 bin 253 lira 2021'de brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 825 lira olarak uygulanan asgari ücret yüzde 50'lik artışla 2022 yılı için brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira olarak belirlenmişti. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 5 bin 879 lira 70 kuruş düzeyinde. Bunun 5 bin 4 lirasını brüt asgari ücret, 775 lira 62 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 100 lira 8 kuruşunu ise işveren işsizlik sigorta fonu kalemi oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çalışmayı hafta sonuna varmadan bitirecekler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan işveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden değerlendirilmesini istedim" bilgisini paylaşarak, "Çalışma Bakanım, Asgari Ücret Tespit Komisyonuyla bir araya gelecekler ve bu çalışmayı da bu hafta sonuna varmadan inşallah bitirecekler." ifadelerini kullanmıştı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran'da toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla 29 Haziran Çarşamba günü toplanacak. Özcan Yıldırım | 27.06.2022 Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran'da toplanacak Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ'i ve işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu (TİSK) 29 Haziran Çarşamba günü toplantıya davet etti. İşçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan komisyon, 2022'nin ikinci altı ayında asgari ücrete yapılacak artış için toplanacak. Mevcut asgari ücret net 4 bin 253 lira 2021'de brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 825 lira olarak uygulanan asgari ücret yüzde 50'lik artışla 2022 yılı için brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira olarak belirlenmişti. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 5 bin 879 lira 70 kuruş düzeyinde. Bunun 5 bin 4 lirasını brüt asgari ücret, 775 lira 62 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 100 lira 8 kuruşunu ise işveren işsizlik sigorta fonu kalemi oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çalışmayı hafta sonuna varmadan bitirecekler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan işveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden değerlendirilmesini istedim" bilgisini paylaşarak, "Çalışma Bakanım, Asgari Ücret Tespit Komisyonuyla bir araya gelecekler ve bu çalışmayı da bu hafta sonuna varmadan inşallah bitirecekler." ifadelerini kullanmıştı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan iÅŸveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden deÄŸerlendirilmesini istedim.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Suriye sınırımızda oluÅŸturmaya baÅŸladığımız güvenlik koridorunun eksiklerini tamamlamayla ilgili hazırlıklarımız biter bitmez orada da yeni harekatlara baÅŸlayacağız.” dedi.

ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde gerçekleÅŸtirilen Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslendi.

Son Kabine Toplantısı’ndan bugüne kadar ülke ve millet için eser ve hizmetlerle dolu pek çok program gerçekleÅŸtirdiklerini ifade eden ErdoÄŸan, EFES-2022 Tatbikatı’nın son günü törenleri için 9 Haziran’da gittikleri İzmir’de ordunun gücünü bir kez daha yerinde gördüklerini hem de bölgesel meselelerle ilgili mesajları kamuoyuyla paylaÅŸtıklarını söyledi.

Terör, göç, savaÅŸ, ekonomik ve sosyal krizler gibi hayati sınamalardan geçen bölgede EFES-2022 Tatbikatı’nın dosta güven, düşmanlara korku veren bir program olarak baÅŸarıyla icra edildiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, Türkiye’nin dünyanın terörle mücadele tecrübesi en eski ve etkili ülkelerinin başında geldiÄŸini belirtti.

Erdoğan, vatan topraklarının dört bir yanında yaşanan çatışmaların ve hırsı boyunu aşan yönetimlerin yol açtığı siyasi, insani krizlerin yükünü en fazla taşıyan ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.

“Vizyonu, hedefi, projesi bulunmayan ülkelerin iÅŸi çok zordur”

Gerek terörle mücadelede gerek bölgesel krizler konusunda tehditleri kaynağında ortadan kaldırma üzerine kurulu milli güvenlik ve savunma konseptini başarıyla uyguladıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sınır ötesi harekatlarımızla, dost ve kardeÅŸ ülkelere verdiÄŸimiz desteklerle uluslararası platformlarda terörle mücadele ve insani hassasiyet üzerine inÅŸa ettiÄŸimiz ilkeli duruÅŸumuzla farkımızı her alanda gösteriyoruz. Türkiye’yi bir yandan terör koridoru ile diÄŸer yandan kışkırtılan ve donatılan kimi ülkeler vasıtasıyla kuÅŸatma giriÅŸimlerini akamete uÄŸrattık, uÄŸratmayı sürdüreceÄŸiz. Ülkemizin güvenlik kaygılarına, insani duyarlılıklarına ve kalkınma hedeflerine saygı duymayan hiçbir yapının sahip olduÄŸumuz güç ve imkanlardan faydalanma hakkı olmayacağını her fırsatta ifade ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı bir kez daha göstermiÅŸtir ki kendi vizyonu, hedefi, projesi bulunmayan ülkelerin iÅŸi çok zordur.”

Türkiye’nin özellikle de son 20 yılda kurduÄŸu demokrasi ve kalkınma altyapısının saÄŸladığı imkanları kullanarak bu bakımdan kendini farklı bir konuma yerleÅŸtirmeyi baÅŸardığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Kendi teorilerini, kendi kriterlerini, kendi pratiklerini inkar pahasına ülkemize yüklenenlerin karın aÄŸrılarının sebebi iÅŸte budur. Bize yöneltilen tenkitlerin eksiklerimizden veya hatalarımızdan deÄŸil, Türkiye’nin uluslararası taahhütlerine baÄŸlı kalarak kendi belirlediÄŸi istikamette yürümesinden kaynaklandığını biliyoruz. Dikkatimizi dağıtarak bizi hedeflerimizden uzaklaÅŸtırma, enerjimizi boÅŸa harcama, birlik ve beraberliÄŸimizi bozma çabalarının beyhude olduÄŸunun altını tekrar çiziyorum.” diye konuÅŸtu.

Erdoğan, son 2 asırda nice sınamaları ağır bedellerle geride bırakan bir ülke ve toplum olarak yaşadıklarından çıkardıkları dersler ışığında tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkelerine sıkı sıkıya sahip çıkarak azimle yollarına devam edeceklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Tıpkı vesayet ve darbe güçleri ile mücadelemiz gibi, tıpkı terör örgütlerinin başını inlerinde ezdiÄŸimiz sınır ötesi harekatlarımız gibi, tıpkı bölgemizdeki savaÅŸlar ve krizler konusunda sergilediÄŸimiz dengeli, tutarlı, vicdani tavır gibi, tıpkı demokrasimize, vatanımıza, istiklalimize ve istikbalimize yönelik saldırılar karşısında gerektiÄŸinde canımız pahasına ortaya koyduÄŸumuz dirayetli duruÅŸ gibi, siyasi ekonomik ve askeri tüm kabiliyetlerimizi 2023 hedeflerimizi gerçekleÅŸtirmek ve 2053 vizyonumuzu hayata geçirmek için kullanmayı sürdüreceÄŸimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Terörle mücadele

Erdoğan, Irak sınırını teröristlerin saldırılarından kalıcı olarak kurtaracak operasyonların başarıyla sürdüğünü aktardı.

“Suriye sınırımızda oluÅŸturmaya baÅŸladığımız güvenlik koridorunun eksiklerini tamamlamayla ilgili hazırlıklarımız biter bitmez orada da yeni harekatlara baÅŸlayacağız” diyen ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Akdeniz ve Ege’deki haklarımızı korumaya yönelik gereken tüm adımları atmakta asla çekinmedik, çekinmeyeceÄŸiz. Pek çok farklı coÄŸrafyada hem ülkemizin çıkarlarını savunmak hem dost ve kardeÅŸlerimize destek olmak için yürüttüğümüz faaliyetlere devam ediyoruz. EFES-2022 Tatbikatı iÅŸte bu tablonun askeri boyutunu temsil eden bir örnek olarak baÅŸarıyla sonuçlandırılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kara, deniz, hava unsurlarının tamamına, hazırlık çalışmalarında ve icra ettikleri faaliyetlerde baÅŸarılar diliyorum. Rabb’imden kahraman MehmetçiÄŸimizi ve tüm güvenlik güçlerimizi daima korumasını ve esirgemesini niyaz ediyorum.”

Yıllık 243 milyar dolarlık ihracat

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, günümüzde savaÅŸların sadece muharebe meydanlarında deÄŸil, aynı zamanda sanayiden teknolojiye, finanstan sanat ve spora kadar her alanda verildiÄŸini, bu anlayışla 10 Haziran’da BoÄŸaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü Bilim ve Teknoloji Binası’nın açılış törenine iÅŸtirak ettiklerini anlattı.

Milli Teknoloji hamlesi vizyonunun önemli bir parçası olarak gördükleri araştırma geliştirme faaliyetlerindeki kapasiteyi bir adım daha öteye taşıyacak derin teknoloji üssünün hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Aynı gün katıldığımız Türk Dünyası Belediyeler BirliÄŸi Genel Kurulu’nda artık 1200 üyeli kocaman bir aile haline gelen birliÄŸimizin Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar uzanan geniÅŸ bir coÄŸrafyada kurduÄŸu kardeÅŸlik köprüsüne tekrar ÅŸahitlik etmekten memnuniyet duyduk. Toplu açılış töreni vesilesiyle 11 Haziran’da gittiÄŸimiz Van’da depremin ardından adeta yeniden inÅŸa ettiÄŸimiz ÅŸehrin üzerindeki terör gölgesinin kalkmasıyla nasıl ÅŸahlandığını görme imkanı bulduk. Vanlı kardeÅŸlerimizle hasret giderirken bölgenin lokomotif ÅŸehrini gelecekte daha ileriye nasıl taşıyacağımızın ahitleÅŸmesini de yaptık. Türkiye Ekonomi Programımızın temel sütunlarından biri olan ihracatımızdaki geliÅŸmeleri 13 Haziran’da katıldığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi Toplantısı’nda sektör mensupları ile tekrar deÄŸerlendirdik. İhracatçılarımızın coÅŸkusu bize hem doÄŸru yolda ilerlediÄŸimizi hem de ülkemizin önündeki aydınlık geleceÄŸe adım adım yaklaÅŸtığımızı gösterdi. Yıllık 243 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaÅŸan iÅŸ dünyamızı bir kez daha tebrik ediyor, Allah gayretlerini arttırsın diyorum.”

Aynı gün Filyos’ta Karadeniz’de keÅŸfedilen gazın kritik aÅŸamalarından biri olan ilk boru indirme ve kaynak törenine katıldıklarını hatırlatan ErdoÄŸan, Türkiye’nin enerji konusundaki bu en önemli atılımının bir an önce insanların hizmetine sunulmasını sabırsızlıkla beklediklerini vurguladı.

ErdoÄŸan, 14 Haziran’da Türkiye’nin uydu projelerinde yeni bir safha olan TÜRSAT 5B uydusunun hizmete alma töreninde uzay çalışmalarının gözden geçirildiÄŸini söyledi. ErdoÄŸan, bundan sonra uzaya gönderilecek uyduların yerli ve milli çalışmaların ürünleri olacağını bildirdi.

Dünyayı tehdit eden iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda 17 Haziran’da gerçekleÅŸtirilen, çok sayıda devlet ve hükümet baÅŸkanının yer aldığı uluslararası foruma çevrim içi katıldığını söyleyen ErdoÄŸan, bu forumda Türkiye’nin yaklaşımlarını anlatma imkanı bulduklarını aktardı.

Ukrayna-Rusya savaşından NATO Zirvesi hazırlıklarına kadar geniÅŸ bir alanda çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluÅŸ yöneticisiyle telefon görüşmeleri yaptığını anlatan ErdoÄŸan, Marmaris’teki orman yangınını da yakından takip ettiÄŸini anımsattı.

YaÅŸanan afetin bir an önce sona ermesi için tüm imkanların kullanılmasının saÄŸlandığını ifade eden ErdoÄŸan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit KiriÅŸci ve İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, ekipleriyle, kendilerine baÄŸlı birimlerle 5 gün süresince yoÄŸun bir çalışma ortaya koyduÄŸunu belirtti. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, çalışmaların uyumla gerçekleÅŸtirildiÄŸini kaydetti.

Yangın nedeniyle 5 bin hektarı aşkın alanda çok sayıda ağacın yandığını aktaran Erdoğan, herhangi bir ölüm ya da yaralanma olayının yaşanmamasının teselli kaynağı olduğunu dile getirdi.

“5 bin 142 hektar alan fidan dikilmek suretiyle yeniden ihya edilecektir”

Bölgede yoğun bir şekilde ağaçlandırma çalışmalarının yapılacağını, oluşan zararın giderilmesinin yollarının aranacağını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“YoÄŸun bir ÅŸekilde halkımızla, devletin kurumlarıyla, sivil toplum kuruluÅŸlarımızla bu çalışmayı yaparak nasıl ki daha önce yine MuÄŸla’da, Antalya’da, İzmir’de bunları yaÅŸadık, ÅŸimdi tekrar burada aynı çalışmayı yaparak inÅŸallah yine yeÅŸilimize kavuÅŸacağız. Millete hizmet, ülkeye hizmet derdi olmayanların gökyüzünde helikopter arayışı gibi, uçak arayışı gibi bu tür zavallılarla bu ülkede siyaset yapılmaz. Biz iÅŸimizi biliyoruz, iÅŸimizin gereÄŸi neyse onu yapıyoruz ve gece gündüz demeden bütün itfaiyecilerimizle, silahlı kuvvetlerimizin mensuplarıyla, sivil toplum kuruluÅŸlarımızla bu çalışmaları yürüterek yangına 13’ü uçak, 44’ü helikopter, 3’ü insansız hava aracı olmak üzere toplam 60 hava aracı, 613 arazöz ve su ikmal aracı, 203 iÅŸ makinesi, 5 bin 700’e yakın personel, 2 bin 100’ün üzerinde gönüllüden oluÅŸan bir ekiple müdahale edilmiÅŸtir Bay Kemal. Yavruların da var, ortakların da var, onlar da ne yapıldığını böylece tekrar duymuÅŸ olsunlar. Sabotaj sonucu çıktığı belirlenen yangında zarar gören 5 bin 142 hektar alan fidan dikilmek suretiyle yeniden ihya edilecektir. Dikkat et, MuÄŸla’da BüyükÅŸehir Belediyesi sende. Acaba ne yaptınız? Ne gibi bir çalışma ortaya koydunuz? BüyükÅŸehir belediyelerinin itfaiyesi yok mu? Onlar ne iÅŸ yaptılar? Ama bizler ‘Burası CHP belediyesidir’ demedik.”

Bakanlarla, tüm ekiplerle, atılması gereken adımların yangın bölgesinde yerinde atıldığını anlatan Erdoğan, bundan sonra da yine aynı şekilde adımlar atmaya devam edeceklerine dikkati çekti.

“Farklı bir tavır beklenmesinin mümkün olmayacağını açıkça söyleyeceÄŸiz”

NATO Zirvesi’ni anımsatan ErdoÄŸan, “Yarın İspanya’ya NATO Zirvesi’ne gidecek, ülkemizin hak ve menfaatleri doÄŸrultusunda ne gerekiyorsa onu yapacağız. Özellikle PKK, YPG, FETÖ gibi terör örgütleri konusunda sergilenen riyakarlıkları muhataplarımızın yüzlerine belgeleriyle, bilgileriyle, görüntüleriyle ifade edeceÄŸiz. Bu tablo deÄŸiÅŸmeden Türkiye’den farklı bir tavır beklenmesinin mümkün olmayacağını da açıkça söyleyeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, cuma günü Denizcilik Zirvesi’ne ve Milli Savunma Üniversitesinin mezuniyet törenine katılacağını bildirerek, cumartesi günü de Bursa’da vatandaÅŸlarla bir araya geleceÄŸini açıkladı.

Kovid-19 salgınıyla baÅŸlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla geniÅŸleyerek devam eden küresel krizin en çok etkilediÄŸi alanların başında enerjinin geldiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, Türkiye’nin kimi ülkeler gibi kendisine yetecek ve çok büyük gelir elde etmesini saÄŸlayacak enerji kaynaklarına sahip olmadığını belirtti.

Erdoğan, sahip olunan sınırlı kaynakların en verimli şekilde kullanılmaya çalışıldığını, yerli ve yenilenebilir enerji sistemlerine ciddi yatırımlar yapıldığını ifade etti.

“Karadeniz gazı, 540 milyar metreküplük rezerv miktarının ve 100 milyarlarca dolarlık ekonomik deÄŸerinin ötesinde ülkemiz için bir umut ve moral kaynağı olmuÅŸtur” diyen ErdoÄŸan, yeni kaynaklar bulabilmek için 4 sondaj ve 2 sismik arama gemisiyle hem Karadeniz hem de Akdeniz’deki faaliyetleri kesintisiz ÅŸekilde sürdürmekte kararlı olduklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Yerin altında ve üstünde ne varsa, azlığına çokluÄŸuna bakmadan milletimizin emrine vermek istiyoruz. Nitekim bu gayretlerimiz neticesinde son 5 yılda ülkemizin yurt içi petrol üretimini günlük 37 bin varilden 60 bin varile yükseltmeyi baÅŸardık. Bu çerçevede son dönemde Adana’da petrol arama çalışması yaptığımız iki kuyuda yüksek kaliteli petrol bulduk. Birisi 425 metre, diÄŸeri 358 metre derinlikte elde ettiÄŸimiz ekonomik deÄŸere sahip petrolün rezerv deÄŸeri yaklaşık 1 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Aynı sahada 8 yeni kuyu daha açarak toplam 10 kuyuda üretime geçecek ÅŸekilde hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”

“İlk etapta yıllık 1200 ton cevher iÅŸleyecek üretim tesisi kuruyoruz”

Bir baÅŸka müjdenin maden sektörüyle ilgili olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, küresel maden üretiminin düştüğü Kovid-19 döneminde Türkiye’nin, yıllık 6 milyar dolarlık maden ihracatıyla krizden pozitif yönde ayrışan ülkeler arasında yer aldığına iÅŸaret etti.

Erdoğan, bu olumlu tablo karşısında hedef yükselterek madenlerin katma değerli uç ürünler olarak ihracı konusuna odaklanıldığını anlatarak, yüksek teknolojili ürünlerin temel bileşenleri olan nadir elementlerin üretimini de ilk öncelik olarak belirlediklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“BilindiÄŸi gibi halihazırda dünyadaki nadir elementlerin üretimi ve bunların nihai ürüne dönüştürülmesi çalışmalarının yüzde 95’i Çin’de gerçekleÅŸtirilmektedir. Son dönemdeki geliÅŸmeler sebebiyle bu ürünlerin üretimi ve tedarikinde sorunlar çıkmış, fiyatlarında da fahiÅŸ artışlar yaÅŸanmıştır. Teknoloji bağımsızlığının ayrılmaz bir parçası olan madenlerin üretimi ve nihai ürüne dönüştürülmesi hususunda yeni bir adım atıyoruz. GeçmiÅŸte türlü kampanyalarla, türlü engellemelerle, türlü zorluklarla ülkemizin dışında tutulduÄŸu bu alana artık güçlü bir ÅŸekilde girmenin vaktinin geldiÄŸine inanıyoruz. Ülkemizin önemli nadir element sahalarından EskiÅŸehir Beylikova, dünyanın Çin’den sonraki ikinci büyük rezerv alanıdır. Åžimdi burada ilk etapta yıllık 1200 ton cevher iÅŸleyecek bir üretim tesisi kuruyoruz. Deneme üretimi sonuçlarının ardından endüstriyel tesis yatırımına hemen baÅŸlıyoruz. Amacımız tesis tam kapasiteye ulaÅŸtığında burada yıllık 570 bin ton cevher iÅŸleyerek 10 bin ton nadir toprak oksitleri, 72 bin ton barit, 70 bin ton florit ve 250 ton toryum üretimi gerçekleÅŸtirmektir. Türkiye’nin 2053 vizyonu bakımından hayati öneme sahip bu projenin, ÅŸimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”

Erdoğan, gelecek aylarda enerji konusunda milletin huzuruna yeni müjdelerle gelmeyi ümit ettiklerini dile getirdi.

Akdeniz’deki petrol arama çalışmalarına karşı çıkan ve Karadeniz’de keÅŸfettikleri gaza burun kıvıranların, Adana’daki kuyulardan da Beylikova’daki maden iÅŸleme tesisinden de rahatsız olacaklarını söyleyen ErdoÄŸan, “Artık kusura bakmasınlar. Biz yerin altını ve üstünü arayacağız, madenleri bulacağız, çıkartacağız ve insanımızın hizmetine sunmayı sürdüreceÄŸiz. Potansiyelimizi harekete geçirdiÄŸimiz her konuda, her sektörde, her üründe dünyada öne çıkabildiÄŸimizi sayısız tecrübeyle biliyoruz. Enerji alanında da adım adım bu safhaya ulaÅŸacağımıza yürekten inanıyorum.” dedi.

ErdoÄŸan, küresel ekonomide yaÅŸanan dalgalanmanın, emtia fiyatlarındaki artıştan üretim ve tedarik zincirlerindeki kırılmaya kadar tüm boyutlarıyla etkisini sürdürdüğüne iÅŸaret ederek, Türkiye’nin geçen 20 yılda kurduÄŸu güçlü altyapı üzerinde bu krizi fırsata çevirmek için tüm imkanlarını seferber ettiÄŸini kaydetti.

Türkiye’yi, baÅŸlattığı demokrasi ve kalkınma devrimi rayından çıkartarak yeniden eski istikrarsızlık ve güvensizlik iklimine sokma gayretlerinin ise hız kesmeden devam ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “BaÅŸta Gezi olayları olmak üzere son 9 yılda yaÅŸanan her hadise bu doÄŸrultuda baÅŸlatılmış ve alevlendirilmiÅŸ birer projedir. Bugün bir yandan küresel krizi yeni bir kalkınma hamlesinin kaldıracı haline dönüştürmenin, bir yandan da maruz kaldığımız oyunların ve saldırıların etkilerini elimine etmenin gayreti içindeyiz. Alenen ekonomimizi mahvetme tehditlerinden gizli, açık nice ambargolara, içeriden ve dışarıdan önümüze kurulan tuzaklara kadar uzanan bu zorlu sürece raÄŸmen hamdolsun ülkemize diz çöktüremediler.” diye konuÅŸtu.

“Türkiye’nin üzerine adeta beton dökmeye çalışmasını esefle takip ediyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla üzerine kurulu Türkiye ekonomi programını, tüm sabotaj ve direnişlere rağmen uygulamayı sürdüreceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

“İstihdam, ihracat, üretim tarihimizin en yüksek seviyelerine çıkmıştır. Büyüme, kesintisiz devam ediyor. Enerji ve altın hariç cari fazla veren bir ticaret dengemiz var. Turizm toparlandı, tarımda iyi bir sezon yaÅŸanıyor, sanayimiz harıl harıl çalışıyor. Bilhassa savunma sanayimiz dünyada rüştünü ispat etmiÅŸ bir ÅŸekilde katlanarak geliÅŸiyor. Konut ve otomotiv sektörleri adeta yok satıyor. Tüm bunlar doÄŸru istikamette gittiÄŸimizi gösteriyor. Amerika ve Avrupa dahil dünyanın pek çok ülkesinin finansal dengeleri yerle yeksan iken bir kısım mandacı siyasetçi ve iktisatçı taifesinin Türkiye’nin üzerine adeta beton dökmeye çalışmasını esefle takip ediyoruz.”

Bu mandacı siyasetçi ve iktisatçı güruhun aslında tespitlerini değil, temennilerini dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“GeçmiÅŸteki krizleri beÅŸinci kol faaliyeti ile ülkemizin burnunu sürtme aracı olarak kullananlar, bugün aynısını yapamadıkları için giderek daha çok hırçınlaşıyor. Yalan, iftira ve çarpıtma üzerine kurulu kampanyalarda kullanılan kimi doÄŸru malzemeler, niyetin ve ortaya çıkan fotoÄŸrafın kötülüğünü deÄŸiÅŸtirmiyor. Ülke ve milletim özellikle bu süreçte bilsinler ki her ne kadar bedeller ödediysek, ödemeye devam ediyorsak bu ilanihaye sürmeyecektir. Bu bedellerin bir kısmını terörle mücadelede, sınırlarımızın tacizinde, 15 Temmuz’da canımızla kanımızla zaten ödedik. Bu bedellerin bir kısmını uluslararası alanda yalnız bırakılarak, tecride maruz kalarak ödedik. Bazı bedelleri de kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden yürütülen ekonomik dalgalanmalarla ödedik.”

“Vazifemiz milletimize en iyisini vermektir”

ErdoÄŸan, salgın ve savaÅŸ gibi olumsuz küresel faktörlerin ekonomide ödenen bedellerin yükünü daha da artırdığını belirterek, “Ancak geliÅŸmeler öyle bir noktaya geldi ki bize tuzak kuranların çoÄŸu, bizden daha ağır ekonomik ve sosyal bedeller ödeyecek duruma düştüler. Tabii sistemin kavramlarını ve kurallarını koyanlar, kendi sıkıntılarını gizlemenin yollarını da buluyorlar. Ama dünyayı takip eden akıl ve vicdan sahibi herkes, yaÅŸananları ve iÅŸin nereye gittiÄŸini anlıyor, görüyor, biliyor. Biz kendimizi asla kötü ile mukayese etmiyoruz. Çünkü bizim vazifemiz milletimize en iyisini vermektir. Bizim için önemli olan Türkiye’nin ne durumda olduÄŸudur, milletimizin neler yaÅŸadığıdır, insanlarımızın hangi sıkıntıları çektiÄŸi, hangi çözüm beklentileri içinde olduÄŸudur.” dedi.

“Milletimizden biraz daha sabır bekliyoruz”

Son olarak geçen yılın aralık ayında ortaya çıkan kur dalgalanması ve ardından enflasyonda yaÅŸanan ciddi yükseliÅŸin herkesin canını sıktığını dile getiren ErdoÄŸan, “Her ne kadar aldığımız tedbirlerle sistemi yeniden dengeye oturtmuÅŸ olsak da özellikle enflasyondaki yükseliÅŸin yükünü bir müddet daha omuzlamak durumunda kalacağımız açıktır. ‘Men sabera zafera’ anlayışıyla milletimizden biraz daha sabır bekliyoruz. İnÅŸallah 2023’ün ÅŸubat, mart aylarından itibaren enflasyonu yeniden makul ve hızla daha da aÅŸağılara indirebileceÄŸimiz bir seviyeye çekmiÅŸ olacağız. Bu noktaya ulaÅŸtıktan sonra iÅŸimiz daha kolaydır.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bu süreçte Cumhurbaşkanı ve kabinesi olarak kamu hizmetlerinin, ücretlilerin ve dar gelirlilerin hayatlarının, istihdam ve üretim faaliyetlerinin belli bir seviyenin altına düşmemesi için çalıştıklarını ve tedbirler aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Aldığımız tedbirlerden biri de Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmekte olan ek bütçe teklifimizdir. BilindiÄŸi gibi 2022 bütçesi, hazırlıkları 2021 yılı eylül ayında baÅŸlayan ve aralık ayında kanunlaÅŸan bir dönemin ürünüdür. GeçtiÄŸimiz yılın son aylarına doÄŸru küresel tedarik sisteminde yaÅŸanan tıkanıklık ile aralık ayında döviz kurunda ortaya çıkan dalgalanmaya baÄŸlı geliÅŸmeler, bütçenin yeniden deÄŸerlendirilmesini ve ek bir bütçe ile tahkimini zorunlu hale getirmiÅŸtir. Esasen her dönemde olduÄŸu gibi bu yıl da bütçe disiplinine önem veren bir hükümet olarak temel göstergelerde bir sıkıntıya meydan vermedik. Ancak yüksek enflasyonun gelir ve gider rakamlarında yol açtığı deÄŸiÅŸkenlik, ek bütçe ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.”

“Kamunun borçlanma ihtiyacı azalmaktadır”

Mecliste görüşülmekte olan ek bütçede, giderlerin 880 milyar lira, gelirlerin ise 1 trilyon 80 milyar lira artırılmasının öngörüldüğünü aktaran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Yaptığımız düzenlemelerle vazgeçtiÄŸimiz 241 milyar liralık vergi gelirine raÄŸmen, ek bütçede gelirler kaleminde 200 milyar liralık bir artış olmaktadır. Böylece yılbaşında öngörülen bütçe açığı 278 milyar liradan 78 milyar liraya düşmekte, bir baÅŸka ifadeyle kamunun borçlanma ihtiyacı azalmaktadır. Bu performansın herhangi bir ek vergi konmadan veya vergi oranları artırılmadan saÄŸlandığına da özellikle dikkat çekmek istiyorum. Hala faiz ödemelerini dillerine dolayanların gerçek niyetlerini ise küçük bir örnekle kamuoyunun takdirine sunmakta fayda görüyorum. Hükümete geldiÄŸimiz 2002 yılında toplanan her 100 liranın 86 lirası faize gidiyordu. Bugün toplanan her 100 liranın 15 lirası faiz ödemesinde kullanılmaktadır. Hatta ek bütçede bu oran yüzde 8,3’e gerilemektedir. Hakikat budur, gerisi lafügüzaf, gerisi lafla peynir gemisi yürütme çabasıdır, gerisi kuyruklu yalanlarla insanları kandırma gayretidir. Hülasaten ek bütçenin 217 milyar lirası personel ödemeleri, 154 milyar lirası Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak transferler, 134 milyar lirası vatandaÅŸlarımıza daha uygun fiyatla verilecek elektrik ve doÄŸal gaz giderleri, 105 milyar lirası stratejik yatırımların hızla tamamlanabilmesi, 103 milyar lirası mahalli idarelerin desteklenmesi, 45 milyar lirası dezavantajlı kesimlere yapılacak yardımlar, 37 milyar lirası tarımsal destekler için kullanılacaktır.”

Erdoğan, Cumhurbaşkanı maaşı üzerinden fırtına kopartarak ülkenin ve milletin menfaatlerine olan ek bütçeyi karalamak isteyenlere bir çift söz söylemek istediğini belirtti.

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’na seslenen ErdoÄŸan, “Özellikle Bay Kemal, yandaşı ve taifesine, bu sözlerim özellikle onlaradır. Bizim sistemimizde CumhurbaÅŸkanı maaşı aynı zamanda emekli milletvekilleri ve eski CumhurbaÅŸkanları ile merhum CumhurbaÅŸkanlarının hak sahibi ailelerine yapılan ödemelerin de göstergesidir. Yani mesela Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun aldığı iki maaÅŸtan biri olan emekli milletvekili maaşı CumhurbaÅŸkanı ödeneÄŸine endekslidir. Yol açacağı maÄŸduriyetler sebebiyle maaşımızla ilgili bir tasarrufta bulunmamız mümkün olmuyordu. Ancak son ek bütçe görüşmelerinde muhalefet tarafı iÅŸi öylesine zıvanadan çıkardı ki artık bu mihneti daha fazla taşımamız mümkün deÄŸildir.” diye konuÅŸtu.

Bunun için TBMM’ye bir çaÄŸrıda bulunmak istediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Ek bütçenin genel kuruldaki görüşmelerinde CumhurbaÅŸkanı ödeneÄŸi ile ilgili maddenin kanun metninden çıkartılmasını talep ediyorum.” diyerek, şöyle devam etti:

“Sayın KılıçdaroÄŸlu baÅŸta olmak üzere bu sebeple hiç kimsenin maÄŸduriyete uÄŸramaması için de gündeme gelecek ilk kanun teklifinde emekli milletvekillerinin maaÅŸlarının baÅŸka bir formüle göre düzenlenmesi yerinde olacaktır. Böylece Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun aldığı iki maaÅŸ CumhurbaÅŸkanı ödeneÄŸini geçmiÅŸ olacağı için inÅŸallah artık kendisi bu konuyu yalan yanlış bilgilerle tekrar gündeme getirip de kamuoyunu boÅŸu boÅŸuna meÅŸgul etmez. Ülkenin onca meselesi arasında vatandaÅŸlarımın karşısında bu tarz bir konuyla çıkmak zorunda kaldığım için de sizlerden helallik diliyorum.”

“İşveren tarafı ile görüşülerek asgari ücretin yeniden deÄŸerlendirilmesini istedim”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ülkedeki hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme sözlerini yerine getirmek için her fırsatı deÄŸerlendirdiklerini, her imkanı harekete geçirdiklerini dile getirerek, “GeçtiÄŸimiz ocak ayında asgari ücretin yüzde 50,5 oranında artışından, kamu personeli ve emeklilerinin maaÅŸlarının bir önceki yılın enflasyon oranı üzerinde yükseltilmesine kadar pek çok adım atılmıştır. Asgari ücret artırılırken iÅŸverenlerin omuzlarındaki kimi vergileri de kaldırarak adil bir yük paylaşımı yapmıştık.” ifadelerini kullandı.

Enflasyondaki yükselişin sürmesinin bu artışların yetersiz kalmasına yol açtığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan iÅŸveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden deÄŸerlendirilmesini istedim. Asgari ücret artışı yapılırken bakanlığımız özellikle belli sayıya kadar personel çalıştıran iÅŸverenleri gözetecek bir yöntem de geliÅŸtirecektir. Böylece yapılan artışın istihdamda herhangi bir olumsuz etkiye yol açmasına da meydan verilmeyecektir. İnÅŸallah en kısa sürede bu konuda müjdeli bir haberi işçilerimizle emekçilerimizle paylaÅŸmayı umut ediyoruz. Kamu çalışanlarına ve emeklilerimize enflasyon farklarını zaten vereceÄŸiz. Bu düzenlemenin kamu çalışanları ve emekçileri yanında 13,7 milyon emeklimizin tamamını kapsadığının altını özellikle çizmek istiyorum. Amacımız enflasyon oranı kaç olursa olsun hiçbir çalışanımızın ve emeklimizin hayat pahalılığının altında ezilmesine müsaade etmemektir.”

“Asgari ücret artışını NATO görüşmelerinden döner dönmez paylaÅŸma fırsatını bulacağız”

Detaylarını bilahare açıklayacakları bu artışların ÅŸimdiden çalışanlara ve emeklilere hayırlı olmasını dileyen ErdoÄŸan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in süratle Asgari Ücret Tespit Komisyonuyla bir araya geleceÄŸini ve bu çalışmayı da bu hafta sonuna varmadan bitireceklerini belirterek, “Ardından da NATO görüşmelerinden döner dönmez bunu milletimle, tüm işçilerimizle, emekçilerimizle inÅŸallah paylaÅŸma fırsatını bulacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılbaşında da gelişmelere uygun şekilde çalışanların ve emeklilerin ücretlerini tekrar gözden geçireceklerini ve günün şartlarına göre ne yapılması gerekiyorsa onu da kendilerine vereceklerini aktardı.

“Temmuz ayı memur maaÅŸları Kurban Bayramı öncesinde 8 Temmuz’da zamlı haliyle ödenecek”

ErdoÄŸan, temmuz ayı memur maaÅŸlarının Kurban Bayramı öncesinde 8 Temmuz’da zamlı haliyle ödeneceÄŸini de bildirerek, “Türkiye büyürken, geliÅŸirken, güçlenirken, 85 milyon vatandaşımızın bilaistisna her birinin buradan payına düşeni almasını temin etmek boynumuzun borcudur. Milletimiz bizi bunun için CumhurbaÅŸkanı yapmış, bunun için ülkeyi yönetme yetkisini ve sorumluluÄŸunu bize emanet etmiÅŸtir. Bu emanetin gereÄŸini yerine getirmek için arkadaÅŸlarımızla birlikte gece gündüz çalışıyoruz.” dedi.

Erdoğan, bölgedeki ve dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini, millete fayda getirecek her hususun üzerine gittiklerini anlatarak, şunları söyledi:

“Her imkanı ülkemize yönlendiriyoruz. Yeni yatırımlarla, yeni fırsatlarla ve yeni finansman kaynaklarıyla istihdamı ve üretimi destekliyor, ihracatçılarımızı özellikle pazarlarını büyütmeleri konusunda teÅŸvik ediyoruz. Bize ancak mücadele ederek, çalışarak, üreterek alın teri, hatta yeri geldiÄŸinde kanımızı dökerek kazanmak vardır. Bize yan gelip yatmak yoktur. Dünyada başı dik gezebilmenin tek yolu budur. Türkiye’yi yeniden birilerinin peyki haline dönüştürmek, yeniden boyun büken, el açan bir ülke haline getirmek isteyenler için bu mücadele bir anlam ifade etmiyor olabilir ama milletimiz bizim ne yaptığımızı, nereye varmak istediÄŸimizi, bunun için hangi mücadeleleri verdiÄŸimizi gayet iyi biliyor. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.”

“81 ilimizin tamamında belirlenen yurtlarımız evlatlarımızın ücretsiz konaklamalarına açık olacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, okulların tatil olmasıyla birlikte gençlerin yaz aylarını verimli şekilde değerlendirmelerine katkı sağlayacağına inandığı iki uygulamayı başlattıklarının müjdesini verdi.

İlk olarak Gençlik ve Spor Bakanlığına baÄŸlı spor okullarının 81 ilin tamamında 5-18 yaÅŸ arasındaki çocuklara hizmet verecek ÅŸekilde açık olacağını ifade eden ErdoÄŸan, “Yüzmeden tenise, eskrimden güreÅŸe, jimnastikten judoya kadar sporun her branşında faaliyet gösteren bu okullarımızdan geçtiÄŸimiz yıl 2 milyon 745 bin evladımız istifade etmiÅŸti. Bu yıl spor okullarımızda 4 milyon 100 bin evladımızı sporla buluÅŸturmak için hazırlıklarımızı tamamladık. Tüm çocuklarımızı ve gençlerimizi spor okullarımıza davet ediyoruz.” dedi.

Gençlere bir diÄŸer müjdelerinin de yaz aylarında gönüllerince seyahat edebilmelerine imkan saÄŸlayacak bir kolaylıkla ilgili olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Yine 81 ilimizin tamamında belirlenen yurtlarımız 15 Temmuz-1 Eylül tarihleri arasında 18-25 yaÅŸ arası evlatlarımızın ücretsiz konaklamalarına açık olacaktır. Rezervasyonla bu yurtlardaki konaklama imkanlarından faydalanacak gençlerimizin, ülkemizi rahatça gezmelerine, tanımalarına, yeni arkadaÅŸlıklar kurmalarına imkan saÄŸlayarak, kiÅŸisel ve sosyal geliÅŸimlerine destek olmalarını hedefliyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Tip 1 diyabet hastası 0-14 yaÅŸ arası evlatlarımızla ilgili de bir müjdemiz var”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının önümüzdeki aylarda düzenli ve süreli yardım programlarından faydalanan tüm haneleri ziyaret ederek, hem vatandaşları dinleyeceğini hem de ihtiyaçlarını tespit edeceğini aktaran Erdoğan, bu tespitlere göre mevcut destek programlarının gözden geçirileceğini, gerekiyorsa genişleteceğini söyledi.

Daha önce açıkladıkları 15 milyar liralık ilave bütçeye sahip ve 12 ay süreyle devam edecek olan Aile Destek Programı’nın ilk ödemesini temmuz ayında yapacaklarını duyuran ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Tip 1 diyabet hastası 0-14 yaÅŸ arası evlatlarımızla ilgili de bir müjdemiz var. Bu teÅŸhisle insülin tedavisi gören çocuklarımızın hayat kalitelerini artırmak amacıyla yaklaşık 11 bin 500 kiÅŸiye sürekli glikoz ölçüm cihazı veya ikamesi bir cihaz temin edeceÄŸiz. Bir diÄŸer yeni adımımız baÅŸarıyla uygulanan yaÅŸlı ve engelli bakım projelerimizi milli bir programa dönüştürmektir. Türkiye genelinde uygulanacak bu programla yaÅŸlı ve engelli vatandaÅŸlarımızın ev temizliÄŸinden kiÅŸisel bakımına kadar tüm zaruri ihtiyaçlarını karşılayacağız. Halihazırda 496 ilçemizde 32 bin vatandaşımızı kapsayan bu projeyi yeni bir milli programla 60 bin vatandaşımızı da buna dahil edecek ÅŸekilde geniÅŸletiyoruz. YaÅŸlı ve engelli aylıkları da bayram öncesi ödenecektir.

Öğretmen adaylarımız için de bir müjdemiz var. Bu yıl için söz verdiÄŸimiz 20 bin yeni öğretmen ataması ile ilgili süreç önümüzdeki günlerde Milli EÄŸitim Bakanlığımız tarafından baÅŸlatılacaktır. Böylece hükümetlerimiz tarafından atanan öğretmen sayısı 730 binden 750 bine çıkacaktır. Bir baÅŸka ifadeye ülkemizdeki mevcut 1,2 milyon öğretmenin üçte ikisi bizim dönemlerimizde atanmış oluyor. Yeni atama sürecinin öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasının sonunda “Kurban Bayramı tatilini takip eden günler ile 15 Temmuz arasındaki çarÅŸamba ve perÅŸembe günlerinin idari izin kapsamına alınacağının haberini sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.” ifadesini kullandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran’da toplanacak

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, iÅŸveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla 29 Haziran ÇarÅŸamba günü toplanacak.Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Haziran'da toplanacakÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ’i ve iÅŸveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nu (TİSK) 29 Haziran ÇarÅŸamba günü toplantıya davet etti.

İşçi, iÅŸveren ve hükümetten 5’er temsilci olmak üzere 15 kiÅŸiden oluÅŸan komisyon, 2022’nin ikinci altı ayında asgari ücrete yapılacak artış için toplanacak.

Mevcut asgari ücret net 4 bin 253 lira

2021’de brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 825 lira olarak uygulanan asgari ücret yüzde 50’lik artışla 2022 yılı için brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira olarak belirlenmiÅŸti.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 5 bin 879 lira 70 kuruş düzeyinde. Bunun 5 bin 4 lirasını brüt asgari ücret, 775 lira 62 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 100 lira 8 kuruşunu ise işveren işsizlik sigorta fonu kalemi oluşturuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çalışmayı hafta sonuna varmadan bitirecekler

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kabine Toplantısı’nın ardından, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan iÅŸveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden deÄŸerlendirilmesini istedim” bilgisini paylaÅŸarak, “Çalışma Bakanım, Asgari Ücret Tespit Komisyonuyla bir araya gelecekler ve bu çalışmayı da bu hafta sonuna varmadan inÅŸallah bitirecekler.” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir