Çelik: Hiç kimse siyasi sistemimize müdahale edemez

Çelik Hiç kimse siyasi sistemimize müdahale edemez

Çelik Hiç kimse siyasi sistemimize müdahale edemez

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Joe Biden’in sözleri hakkında, “Bunun Demokrat Parti’nin baÅŸkan adayı tarafından ortaya koyulmuÅŸ olması Amerikan siyaset sistemindeki deÄŸer krizini göstermesi bakımından önemli.” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrası, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Hacı BektaÅŸ Veli’nin vefatının 749’uncu yıl dönümünü olduÄŸunu belirten Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığının “Bir Velinin Varisiyiz, Mirasımız AÅŸktır Bizim” teması ile çok önemli anma faaliyetleri gerçekleÅŸtirdiÄŸini belirtti. Bu sözün bugünlerde çok daha fazla idrak edilmesi ve üzerinde düşünülmesi gerektiÄŸini vurgulayan Çelik, “Özellikle bu pandemi sonrasında dünyanın içinde bulunduÄŸu eÅŸitsizlikler daha çıplak hale gelmiÅŸken, çaresi olmayan, imkanı olmayanların dünyanın çeÅŸitli yerlerinde ölüme terk edilmesi gibi vahim tablolarla hepimiz karşı karşıya iken, bütün bunlar insanlar arasında ırk, din, cinsiyet ayrımı yapmaksızın sadece insan haysiyetine ve insan yaÅŸamına saygı duyan bir yaklaşımın ne kadar kıymetli olduÄŸunu hepimize gösterdi.” diye konuÅŸtu.

Çelik, Hacı BektaÅŸ Veli’nin felsefesiyle yoÄŸrulmuÅŸ toprakların çocuÄŸu olmakla büyük bir gurur duyduÄŸunu dile getirdi.

Her MKYK ve MYK toplantısı sonrası, Diyarbakır anneleri ile ilgili bir gündemleri olduÄŸunu söylediklerini anımsatan Çelik, “Diyarbakır annelerinin vicdan hareketini, vicdan çaÄŸrısını hiçbir zaman unutmuyoruz. Onlara bir kere daha hürmetlerimizi gönderiyoruz, saygılarımızı sunuyoruz. Bilsinler ki hepimizin yüreÄŸi onlarla beraber, onların acılarını, vicdani çaÄŸrılarını en canlı ÅŸekilde yaşıyoruz. 3 Eylül 2019’da baÅŸlattıkları eylemde çocuklarına kavuÅŸan anneler oldu, kavuÅŸamayanlar oldu ama annelerin gücünün her türlü terör örgütünü yenecek, her türlü provokasyonu, oyunu bozacak bir güce sahip olduÄŸunu bir kere daha görüyoruz. İnÅŸallah ortaya koydukları bu vicdan çaÄŸrısı, vicdan eylemiyle hepsi evlatlarına kavuÅŸur.” ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, 17 AÄŸustos depreminin yıldönümü olduÄŸunu anımsatarak depremde yaÅŸananları ve kayıpları hiçbir zaman unutmadıklarını dile getirdi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. “Deprem deÄŸil tedbirsizlik öldürür.” ilkesini hiçbir zaman unutmadan tedbirler almaya devam ettiklerini vurgulayan Çelik, bunları kararlılıkla yürütmeyi sürdürdüklerini söyledi.

“Diplomatik nezaketten tamamen uzak”

ABD BaÅŸkan Adayı Joe Biden’ın açıklamalarına iliÅŸkin de deÄŸerlendirme yapan Çelik, baÅŸkan yardımcılığı yapmış birisinin açıklamalarının diplomatik nezaketten tamamen uzak olduÄŸunu belirtti. Çelik, şöyle konuÅŸtu:

“Türkiye’ye geldiÄŸi zaman verdiÄŸi mesajlar çok daha farklıydı. 7 ay öncesinden yaptığı bu röportaj, özellikle cumhurbaÅŸkanımızla ilgili bölümü, PKK’ya yakın birtakım yerlerde özellikle gündem yapıldıktan sonra baÅŸka yerlere de sıçrayarak çok yoÄŸun bir gündem oluÅŸturdu. Özellikle sosyal medyada neredeyse en üst sıralarda birkaç gün boyunca kaldı. Tabii bu mesele bir zihniyeti göstermesi bakımından son derece önemli. Bunlar söze şöyle baÅŸlarlar, ‘ErdoÄŸan otokrattır, ErdoÄŸan diktatördür’ diye baÅŸlarlar. Sonra da altına CumhurbaÅŸkanımızın DoÄŸu Akdeniz’de, Suriye’de, Libya’da onların dediÄŸini yapmadığını itiraf edecek cümleler kurarlar. Demek ki CumhurbaÅŸkanımız onların istediÄŸi gibi Libya’da, Suriye’de, DoÄŸu Akdeniz’de ve çeÅŸitli coÄŸrafyalarda onların dediÄŸini yapan ya da yaptıklarına sessiz kalan bir cumhurbaÅŸkanı olsaydı onların gözünde otokrat deÄŸil demokrat olacaktı.”

Biden’in açıklamasında, “Ben ErdoÄŸan’ı deÄŸiÅŸtireceÄŸim, bununla ilgili olarak da muhalefetle iÅŸ birliÄŸi içerisine gireceÄŸim ama bunu darbe ile deÄŸil seçimde yapacağım.” dediÄŸini belirterek “Sözlerinin aslında siyaset bilimi, siyaset teorisi anlamında tam anlamıyla ‘darbecilik’ olduÄŸunu fark ettiÄŸi için ‘darbe ile deÄŸil seçimde yapacağım’ diye bir ekleme ihtiyacı hissediyor.” dedi.

Biden’in “darbe” diye kullandığı kelimenin “seçim”, “seçim” diye kullandığı kelimenin de “darbe” anlamına geldiÄŸini belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Tamamen o kavramları birbirini örtmek için okuyanları saptırmak için ortaya koyduÄŸu yaklaşımlar. Burada da bunların sözlerini şöyle deÄŸerlendirmek lazım; bilin ki bunlar birine çok fazla ‘otokrat’ dediÄŸi zaman, özellikle demokratik bir ülkenin liderine ‘otokrat’ dedikleri zaman, demokrasi tecrübesi olan, demokrasi için bedeller ödemiÅŸ Türkiye gibi bir ülkenin liderine ‘otokrat’ dedikleri zaman, buradan çıkan sonuç, son derece demokrat bir CumhurbaÅŸkanı, demokrat bir yaklaşım içerisinde olan bir siyaset adamı ile karşı karşıya olduÄŸumuz, bunu gözlemlediÄŸimizdir. Aksi halde bunların zaman içerisindeki taleplerine baktığımızda aslında bu devlet adamlığına yakışmayan, diplomatik nezaketle hiç alakası olmayan bu derece savrulmayı nasıl ortaya koyduklarını onlarla mukayese ettiÄŸimiz zaman görüşürüz. Eski sömürge zihniyetini yansıtan, Latin Amerika’daki darbeler çağını yeniden açmak isteyen bir yaklaşımda konuÅŸmuÅŸ.”

“Milletimizin demokrasi konusundaki bilincinin yüksekliÄŸi ders olmalıdır”

Amerika’da demokratların uzun zamandır, “Rusya’nın seçimlere müdahale ettiÄŸini” ifade ederek bunun “antidemokratik, Amerika BirleÅŸik Devletleri tarafından kabul edilemez” olduÄŸunu söylediÄŸini, BaÅŸkan Trump’a karşı büyük bir propaganda yürütenlerin başında Biden’in geldiÄŸini anlatan Çelik, “Rusya’nın seçimlere müdahalesinden bahsediyorlar. Rusya’nın seçimlere müdahalesi gibi bir konudan dolayı sürekli olarak gündem yapanlar, eleÅŸtirenler çıkmışlar ÅŸimdi Türkiye’deki seçimlere müdahale etmekten, Türkiye’deki siyasi, demokratik süreçlere, müdahale etmekten bahsediyorlar.” ifadelerini kullandı.

Biden’in Trump ile ilgili, “EÄŸer Trump seçim sonuçlarını kabul etmez ve Beyaz Saray’dan çıkmazsa Amerikan ordusu onu Beyaz Saray’dan çıkarır.” gibi bir cümle kullandığını anımsatan Çelik, bunun ABD tarihinde ÅŸaşırtıcı cümlelerden biri olduÄŸunu söyledi.

Biden’in “Amerikan baÅŸkanı seçim sonuçlarını kabul etmezse” diye Amerikan ordusunu göreve davet ederken, Türkiye’deki seçim sonuçlarına karşı husumet besleyen, seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir yaklaşım ortaya koyduÄŸunu aktaran Çelik, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“Bunun ne demokratlıkla ne devlet adamıyla bir ilgisi yok. Tabii bunun Demokrat Parti’nin baÅŸkan adayı tarafından ortaya koyulmuÅŸ olması da Amerikan siyaset sistemi içerisindeki deÄŸer krizini göstermesi bakımından önemli. En önemlisi de bunun dünya yansımalarının ne kadar büyük felaketler doÄŸuracağının iÅŸaretlerini görmemiz açısından önemli. Çıkmış bir NATO müttefiki olan, demokrasi ile yönetilen bir ülkeye müdahale etmekten bahsediyor. Tabii onun ‘müdahale edeceÄŸiz’ ÅŸeklindeki sözünden kaygı duyacak bir halimiz yok. Türkiye’ye kimse müdahale edemez. Demokrasimiz konusunda ne kadar kıskanç olduÄŸumuzu, demokrasimizi ve milli iradeyi korumak konusunda ne kadar büyük bedeller ödeyeceÄŸimizi 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde o darbecilere karşı en son gösterdik. Dolayısıyla hiç kimse demokrasimizi çalamaz, kimse demokrasimizi yıkamaz, hiç kimse siyasi sistemimize müdahale edemez. Milletimizin demokrasi konusundaki bilincinin yüksekliÄŸi, demokrasisini korumak konusunda ödediÄŸi bedelin yüksekliÄŸi herkes için bir ders olmalıdır.”

Çelik, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında kendilerini şaşırtan bir şey olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

“O zaman yönetimde Demokrat Partili bir yönetim vardı, Biden da BaÅŸkan Yardımcısıydı, o zaman Türkiye’deki darbeye net karşı çıkan, darbecileri mahkum eden, Türkiye’deki seçilmiÅŸ demokrasiden, demokrasinin neticesinde seçilmiÅŸ hükümetten yana olan bir tavrı net bir ÅŸekilde ortaya koyamamışlardı. Günler sonra ancak çeÅŸitli yorumlara açık olabilecek bir yorumla önümüze çıkmışlardı. Aslında Biden’ın bu açıklaması 15 Temmuz’daki darbe giriÅŸimi karşısındaki yalpalamalarının da ne manaya geldiÄŸini göstermesi bakımından önemli.”

“Türkiye ne bir sömürge ülkesidir ne de herhangi bir devlettir”

Türkiye’de “dış müdahale” meselesinin çok konuÅŸulduÄŸunu belirten Çelik, dünyanın çeÅŸitli yerlerindeki müdahalelerin, ortaya konulan yaklaşımların, birileri tarafından zaman zaman Türkiye için de gündeme getirildiÄŸini ifade etti.

ABD’deki belli odakların 28 Åžubat dönemiyle ilgili planlamalarının olduÄŸunun belgelerle ortaya çıktığını belirten Çelik, “Bunlar ne derse desin bunun adı darbeciliktir. Bu darbecilik peÅŸinde koÅŸanların da yaptıkları her zaman ellerinde kalır. Åžunu unutmasınlar ki Türkiye ne bir sömürge ülkesidir ne de herhangi bir devlettir.” diye konuÅŸtu.

Çelik, Türk milletinin demokrasiye olan baÄŸlılığını büyük bedeller ödeyerek gösterdiÄŸini vurgulayarak, “Bünyemizi, demokrasimizi saÄŸlam tutacağız ve bu ÅŸekilde yolumuza devam edeceÄŸiz.” dedi.

CHP’nin zaman zaman yaptığı eleÅŸtirileri hatırlatan Çelik, ÅŸunları kaydetti:

“Darbe ile ilgili bir söz, Türkiye’nin seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanını hedef alan bir söz ortaya çıktığı zaman ÅŸunun bilinmesi gerekir, Türkiye’nin seçilmiÅŸ yönetimini ve CumhurbaÅŸkanını hedef alan, ‘biz onu darbe, dış müdahale yoluyla götüreceÄŸiz’ diyen her söz, milletimizin iradesine karşı husumet besleyen bir tavırdır. Dolayısıyla buna, demokrasiye inanan, demokrat olan herkesin en güçlü tavrı vermesi gerekir. Bu tavır ortaya konulurken cümleye bir ‘ama’ eklendiÄŸinde o cümlenin tamamı boÅŸa çıkar. 7 ay önce yapılmış röportajdan bahsederek, ‘buna niye ÅŸimdi cevap veriliyor’ gibisinden birtakım yaklaşımlar ortaya konuluyor. Esas sorulması gereken soru ÅŸudur, bu röportaj çıktıktan sonra, ‘ben muhalefetle iÅŸbirliÄŸi yapacağım’ dediÄŸi halde niçin sizin bazı aktörleriniz, ‘ErdoÄŸan seçimle ya da baÅŸka ÅŸekilde gidecek’ diyerek birtakım cümleler kurdular?”

“Gerçekten utanç verici”

Bir yabancı devlet başkanının sözüyle hiçbir partiyi ilzam eden bir yaklaşım içerisine girmeyeceğini dile getiren Çelik, siyasi partilerin buna kendilerinin cevap vermesi gerektiğini vurguladı.

“Cevap vermeme anlamına gelen cevap verenler oldu. ‘Bunu kınıyoruz’ gibi bir cümle söyledikten sonra ‘ama’ diyerek, ‘Bu açıklamalar ErdoÄŸan’ın iÅŸine yarıyor, ErdoÄŸan’a yeniden destek verilmiÅŸ oluyor’ gibisinden bir yaklaşım ortaya konuldu.” diyen Çelik, ÅŸunları kaydetti:

“(Ama) diyerekten bu cümleleri kurduktan sonra sizin darbe karşıtlığınıza kimse inanmaz. Türk siyasi hayatına geçmiÅŸ ahlak ve siyasi deÄŸerden yoksun bazı sözler vardır. Bunların az olması hepimiz için iyidir ama zihniyet meselesiyle ilgili bir ÅŸey bu. Bugün CHP Sözcüsü çıkmış ‘Türkiye’nin CumhurbaÅŸkanını, milletin oylarıyla seçilmiÅŸ meÅŸru CumhurbaÅŸkanını ‘Amerikan seçimlerinde meze olmakla’ suçluyor. Ben, Türk siyasi hayatımda ÅŸimdiye kadar bunun kadar kurulmuÅŸ ahlaksız bir cümle, bunun kadar kendi benliÄŸinden boÅŸalmış, kendisine bu kadar yabancı bir cümle duymadım. ABD’de Biden’ın ve Trump’ın cümlelerini esas alarak kendi CumhurbaÅŸkanını eleÅŸtiriyor. Burada, kendi CumhurbaÅŸkanına milletin iradesiyle seçildiÄŸi için milletin iradesine, demokrasiye saygı duyduÄŸu için sahip çıkması gerekirken, Biden’ın ve Trump’ın CumhurbaÅŸkanımız üzerinden Amerikan seçimleriyle ilgili yaptığı tartışmayı gündeme alıp, kendi CumhurbaÅŸkanını eleÅŸtiriyor. Bu kadar yabancılaÅŸmış, bu kadar benliÄŸinden kopmuÅŸ, bu derece siyasi deÄŸerlerden boÅŸalmış bir zihniyet çok az görülür. Gerçekten utanç vericidir.”

“Buna karşı kınama yaptınız mı”

Halbuki söylenmesi gerekenin “Türkiye’yi kimin yöneteceÄŸine milletimiz karar verir, bunun dışındaki her müdahaleyi kınıyoruz ve lanetliyoruz.” olması gerektiÄŸini söyleyen Çelik, bunun, Biden’ın sözlerine karşı demokrasiye baÄŸlılığın gösterilmesi için söylenmesi gerektiÄŸini ifade etti.

Çelik, demokrasiye sahip çıkmanın “ama”sının olmadığını, öncesine ve sonrasına bir cümlenin konulamayacağını vurgulayarak, “ErdoÄŸan’ın iÅŸine yarar, bu kadar zaman sonra niye yapıldı, CumhurbaÅŸkanı niye ABD’deki siyasi tartışmalarda ÅŸu ÅŸekilde niteleniyor?” gibi bir yaklaşımın, Türkiye’ye dışarının gözüyle bakmak olduÄŸunu kaydetti. Çelik, şöyle konuÅŸtu:

“Dünyanın çeÅŸitli yerlerinde bu yaklaşımlar ortaya konulurken, siz ‘ErdoÄŸan’ı seçimle ya da baÅŸka yolla deÄŸiÅŸtireceÄŸiz’ diyerek, Biden’ın zihniyetinin bir benzerini yansıtan bir cümleyi kuran yetkililerinize karşı ne yaptınız? Buna karşı bir kınama yaptınız mı? Herkes önce kendi evinin önünü süpürecek. Sürekli olarak bir demokratik tavır koymak gerektiÄŸinde ‘ama’lı cümle kuranlar, altına ÅŸerh düşenler öncelikle kendi evinin önünü süpürecek. Sizin partinizden çıkmış, daha önce de oldu, daha önce de örneklerini verdik burada. ‘Bunlara karşı bir ÅŸey yapıyor musunuz?’ dedik. En son örnekleri buydu, ‘ErdoÄŸan’ı seçim ya da baÅŸka yolla götüreceÄŸiz.’ ‘Åžu ÅŸekilde bir tavır ortaya koyacağız’, bunu deÄŸerlendirmeniz gerekmiyor mu?”

“Dış müdahale siyasetine karşı durmalılar”

Biden’ın sözlerinde Kürt vatandaÅŸlara dönük büyük bir saldırının da olduÄŸuna dikkati çeken Çelik, bu saldırı ve hakareti topyekün reddettiklerinin altını çizdi. Çelik, ÅŸunları kaydetti:

“Burada kendince aslında PKK/PYD’yi kastederek bütün Kürt vatandaÅŸlarımızı ve bölgedeki Kürtleri kendisinin elemanı ya da kendi siyasetinin bir uzantısı gibi göstermek ÅŸeklinde hiçbir siyasi ahlakla baÄŸdaÅŸmayacak bir yaklaşım var. GeçmiÅŸte bunu birtakım gruplar üzerinde yapmış olabilirler. Terör örgütleri üzerinden de yapmaya devam ediyorlar ama ne ülkemizdeki tek bir Kürt vatandaşımız ne bölgedeki tek bir Kürt çocuÄŸu bu emperyalist siyasetin lejyoneri olmaya asla ve asla iyi gözle bakmaz. Bu emperyalist siyasetin, Kürt çocuklarını kendi lejyoneri yapması siyasetini herkes lanetler. Bu oyun çok uzun zaman oynandı. Kendi çocuklarını, kendi çıkarları için savaÅŸa göndermeyenler, bu bölgedeki çocukları, Orta DoÄŸu’nun çocuklarını kendi çıkarları için çeÅŸitli savaÅŸlara sürdüler ve onları yok ettiler, imha ettiler, o çocukların geleceÄŸini kararttılar. Åžimdi bunu terör örgütleri üzerinden yapıyorlar. Kim PKK/PYD’ye destek veriyorsa kim PKK/PYD’ye silah gönderiyorsa Kürt çocukları için sadece cenaze, ölüm istiyordur.”

Çelik, Kürt çocuklarının yaşamasını, iyi hayat sürmesini, iyi eğitim sahibi olmasını, demokratik ve onurlu bir ülkenin eşit yurttaşları olmasını isteyenlerin, bu dış müdahale siyasetlerine topyekün karşı durması gerektiğini söyledi.

“CHP’nin arkasında olmadığı darbe giriÅŸimi var mı”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan bahsedenlerin Türkiye’nin milli menfaatlerini hedef aldığını ifade eden Çelik, “Bu, kuÅŸkusuz Sayın CumhurbaÅŸkanımız için bir gurur kaynağıdır. Çünkü CumhurbaÅŸkanımızı hedef alanların Türkiye’nin milli menfaatlerini hedef aldığı çok net bir biçimde gözükmektedir.” dedi. Çelik, şöyle konuÅŸtu:

“(ErdoÄŸan giderse DoÄŸu Akdeniz’de, Libya’da istediÄŸimiz hedeflere ulaşırız, Suriye’de istediÄŸimiz gibi terör devleti kurarız) mantığıdır bu. Buna sessiz kalanlar utansın. Buna net bir cevap vermek gerekirken hala ‘Bu iÅŸ ErdoÄŸan’ın iÅŸine yarar’ diyerekten birtakım cümleler kuranlar utansınlar. Bir de şöyle cümleler kuruluyor, ‘Biz, geçmiÅŸimizde emperyalizme karşı mücadele verdik, Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadele verdik.’ KurtuluÅŸ Savaşımızın Gazi BaÅŸkomutanı, devletimizin kurucusu, ilk CumhurbaÅŸkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliÄŸinde verilmiÅŸ mücadele milletimizin topyekün mücadelesidir. Bir siyasi partinin özel mülkü deÄŸildir. Bir kere bu mantıktan vazgeçmeleri lazım. İkincisi, Atatürk sonrasında ortaya koydukları siyasetin tamamı ne tam bağımsızlıktı ne de benzeri ilkeleri taşıyordu. Tam tersine nerede bir vesayet varsa, milletin iradesini çalacak bir yargı vesayeti, askeri vesayet, bir darbe giriÅŸimi varsa her zaman arkasında oldular. Åžu soruyu sormak gerekir, siyasi tarihimize baktığımızda CHP’nin arkasında olmadığı bir darbe giriÅŸimi var mıdır? CHP’nin desteklemediÄŸi bir darbe giriÅŸimi var mıdır? Åžimdi diyorlar ki ‘Biz, darbelerden maÄŸdur olduk’ ama her seferinde darbeler karşısında sessiz kalarak ya örtülü bir mesaj verdiniz ya da darbelere götürecek yargı vesayeti ve askeri vesayet gibi yolları sürekli olarak ortaya koydunuz.”

Çelik, demokrasiyi “ama”sız, ÅŸerh düşmeden savunan, darbeye karşı “ama”sız bir tutum geliÅŸtiren partilere saygı duyduklarını, bunun Türk siyaseti için bir kazanım olduÄŸunu söyledi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir