Çelik: Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır, Ermenistan orada işgalcidir

Çelik Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır, Ermenistan orada işgalcidir
AK Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye’nin Azerbeycan’ın yanında olduÄŸunu vurgulayarak, “Azerbaycan, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. KarabaÄŸ bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada iÅŸgalcidir.” ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Azerbaycan, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. KarabaÄŸ bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada iÅŸgalcidir” dedi.
Çelik, Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, basın toplantısı düzenledi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın dış politikalar konusunda kapsamlı bir deÄŸerlendirme yaptığını, DoÄŸu Akdeniz‘de gelinen son nokta ve Azerbaycan‘a verilen ve verilecek destekler, Libya ve Suriye‘deki geliÅŸmelerin ele alındığını bildirdi.
ErdoÄŸan’ın kongre süreçleriyle ilgili TeÅŸkilat BaÅŸkanlığına talimatlar verdiÄŸini ve BaÅŸkanlığın da kapsamlı bir deÄŸerlendirme yaptığını belirten Çelik, “Ekim ayı içerisinde de bazı il kongrelerimiz baÅŸlayacak. Genel BaÅŸkanımız imkanlar ölçüsünde bu kongrelere ya mesaj göndererek ya video konferans yoluyla ya da imkanlar müsait olursa bizzat katılacaklar. TeÅŸkilatlarımız da bir araya gelecekler.” diye konuÅŸtu.
Toplantıda ayrıca Çevre ve Åžehircilik ile Ä°nsan Hakları baÅŸkanlıklarınca sunumlar yapıldığını söyleyen Çelik, TBMM’de önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalara iliÅŸkin konuların görüşüldüğünü ifade etti.
Ä°nsan Hakları BaÅŸkanlığının kapsamlı dosyalarla ilgili ve önümüzdeki dönemde insan hakları sorunlarına yaklaşımlarla ilgili stratejilerini sunduÄŸunu kaydeden Çelik, Çevre ve Åžehircilik BaÅŸkanı ÇiÄŸdem Karaaslan’ın da yaptığı sunumun, küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve bunun Türkiye’ye yansımalar ile ilgili olduÄŸunu söyledi. Ömer Çelik, ÅŸunları söyledi:
“Artık tabii Kuzey Kutbundaki bir buzulun üstünde tek başına kalmış, herhangi bir yere gidemeyen o kutup ayısının durumu, sadece istisnai bir örnek deÄŸil. Bu örnek her tarafımızda, her gün çeÅŸitli vesilelerle bu iklim felaketine karşı karşıya kalıyoruz. SanayileÅŸmiÅŸ ülkeler denilen bazı ülkeler bu konuyu geriden takip ederek sadece dünyayı kirletme oranlarının azaltılmasına vurgu yapıyorlar. Bunun yeterli olmadığını, temiz stratejiler üretmek gerektiÄŸini, kapsamlı bir ÅŸekilde Çevre Åžehircilik BaÅŸkanımız anlattı.”
Sıfır Atık Projesi
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın eÅŸi Emine ErdoÄŸan’ın himayesinde yürütülen “Sıfır Atık Projesi”nin aslında sadece çevreyi korumak bakımından deÄŸil, temiz tutmak bakımından da önemli olduÄŸunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Sayın Emine ErdoÄŸan Hanımefendi’nin öncülüğündeki Sıfır Atık Projesi’nin çeÅŸitli kurumlara uygulanması ile birlikte son derece ilerici sonuçlar alındı. Tabii çeÅŸitli büyük projelerimizi ortaya çıkarırken karbon salınımını azaltan yaklaşımlar üretiliyor. Ä°stanbul Havalimanı’nın list belgesine sahip olması gibi istisnai durumlar, baÅŸka ülkelerde olmayan önceliklerimiz var. Aynı ÅŸekilde yerli otomobilin de sıfır emisyonla çalışacak olması da bu hassasiyetimizi gösteren bir durum.”
“Hukuk devletimizi korumak için mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız”
MYK toplantısının iç ve dış politika ile ilgili gündemlerinin de kapsamlı bir ÅŸekilde deÄŸerlendirildiÄŸini vurgulayan Çelik, hayatını kaybeden Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’a Allah’tan rahmet diledi.
Terörle mücadelede hayatını kaybeden ÅŸehitlere de Allah’tan rahmet dileyen Ömer Çelik, “Terörle mücadele konusundaki eÅŸsiz fedakarlıklarını sürdürerek hayatını kaybeden ÅŸehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Aynı ÅŸekilde gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye’nin terörle mücadelesi, dünyanın en haklı mücadelesidir. Son derece meÅŸru bir mücadeledir. Demokrasimizi, hukuk devletimizi korumak için bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye sonuna kadar Azerbaycan’ın yanındadır
Ermenistan ordusunun son olarak pazar günü ateşkesi ihlal ettiğini, bazı köylere soykırımvari saldırıda bulunduğunu dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak uluslararası hukukun açık ihlali karşısında sesimizi yükselttik. CumhurbaÅŸkanımızın bu konudaki mesajı nettir; Türkiye sonuna kadar Azerbaycan’ın yanındadır. Türkiye Azerbaycanlı kardeÅŸlerimiz nasıl istiyorsa, ne ÅŸekilde istiyorsa her zaman yanlarında olmaya devam edecektir. Burada bu cümlenin altını çiziyorum: Azerbaycanlı kardeÅŸlerimiz nasıl istiyorsa, ne kadar istiyorsa ve ne ÅŸekilde istiyorsa Türkiye Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edecektir. Ermenistan’ın sivil yerleÅŸim yerlerine saldırısı 1949 Cenevre SözleÅŸmeleri dahil uluslararası hukukun açık ihlalidir. Uluslararası toplum Ermenistan’ı kınamalıdır.”
“Ä°ki tarafa da itidal tavsiye ediyoruz” ÅŸeklindeki zalimle mazlumu eÅŸitleyen sözlerin diplomasi olmadığını, bunun zalime destek vermek demek olduÄŸunu vurgulayan Çelik, ÅŸunları söyledi:
“EÄŸer bir yerde saldırgan varsa, bir yerde de saldırılan varsa ‘taraflara itidal tavsiye ediyoruz’ demek saldırganı teÅŸvik etmektir. Yanı sıra Azerbaycan halkına baÅŸsaÄŸlığı dileyip destek vermek yerine Azerbaycan halkına meÅŸru müdafaa hakkını kullanma demek, Azerbaycan Devleti’ne meÅŸru müdafaa hakkını kullanma demek, Ermenistan saldırısına da destek vermektir. O sebeple her kim ki sadece bu konuda ‘taraflara itidal tavsiye ediyoruz’ gibi bir cümleyle meseleyi geçiÅŸtiriyorsa yaptığı iÅŸ Ermenistan’a destek vermekten ibarettir.”
Çelik, bu saldırganlık karşısında Azerbaycan’ın meÅŸru müdafaa hakkını sonuna kadar savunduklarını vurgulayarak, “Azerbaycan, kendi hakkını, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. KarabaÄŸ Bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada iÅŸgalcidir. Dolayısıyla en önce bu iÅŸgali sona erdirmesi ve Azerbaycan topraklarını terk etmesi için Ermenistan’a telkinde bulunulmalı ve gereken yaptırımlarla Ermenistan karşı karşıya bırakılmalıdır. Ermenistan bu saldırısıyla provokasyondan yana olduÄŸunu, Kafkaslar’da barış ve istikrarı bozan taraf olduÄŸunu bir kere daha göstermiÅŸtir. Türkiye, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü konusunda Azeri kardeÅŸlerimizin yanında olmaya, Azeri kardeÅŸlerimizin toprak bütünlüğünü koruma konusunda en yüksek hassasiyeti göstermeye devam edecek.” diye konuÅŸtu.
Ermenistan’ın saldırgan olduÄŸunu ve bir provokasyona daha imza attığını belirten Çelik, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne dönük bu mütecaviz yaklaşımların asla kabul edilemeyeceÄŸini bildirdi.
Çelik, “Ermenistan, iÅŸgal ettiÄŸi toprakları terk ettiÄŸi anda sorun çözülür. Onun dışında kimsenin Ermenistan saldırdıktan sonra Azerbaycan’a itidal tavsiye etmesi gibi bir yaklaşım kabul edilemez. Ermenistan’ın saldırganlığına bir ÅŸey demeyip arkasından Ermenistan saldırganlığından sonra Azerbaycan meÅŸru müdafaa hakkını kullandığı zaman taraflara itidal tavsiye etmek sadece ve sadece Ermenistan’ın barbar saldırganlığına destek vermek anlamına gelir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Minsk üçlüsünün yaklaşık 30 yıldır hiçbir meseleyi çözemediğini söyleyen Çelik, üçlünün çözüm yerine adeta çözümsüzlüğü sürdürmek şeklinde bir faaliyet gösterdiğini ifade etti.
Çelik, “Herkesi Ermenistan’a karşı olmaya, Ermenistan’ın saldırganlığına karşı da Azerbaycan’dan yana olmaya bir kere daha davet ediyoruz.” dedi.
CHP’li Ãœnal Çeviköz’ün açıklamaları
CHP’li Ãœnal Çeviköz‘ün bir televizyon programında, Türkiye’nin Azerbaycan’a silah ve cihatçı gruplar gönderdiÄŸine dair haberler olduÄŸunu söylediÄŸini aktaran Çelik, şöyle devam etti:
“Bakın bu cümleyi daha önce Ermenistan DışiÅŸleri Bakanı söyledi, Ermenistan’ın Moskova Büyükelçisi söyledi, aynı anda, eÅŸ zamanlı olarak CHP’nin dış politikadan sorumlu, eskiden büyükelçi olan, Bakü BüyükelçiliÄŸi yapmış bir siyasetçisinden dinledik. Biz bunu eleÅŸtirdiÄŸimiz zaman diyorlar ki bize ‘iÅŸte burada linç kampanyası yapılıyor, sözümüz bu deÄŸil, biz dünyadaki birtakım bu konuyla ilgili Rusya ile ilgili, Türkiye ile ilgili çıkan haberleri aktardık’. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bir siyasetçinin, Türk siyasetindeki bir siyasetçinin Ermenistan’ın yalan propagandasına dayalı yalan haberleri aktarıp da bunların yalan olduÄŸunu söylemeden aktarmasının ne manası vardır?”
Televizyonda ilgili konuÅŸmanın yapılmasının ardından “Acaba böylesine büyük bir gafı düzeltecekler mi?” diye uzun süre beklediklerini söyleyen Çelik, ÅŸunları ifade etti:
“Türkiye’ye karşı kara propaganda anlamına gelen, Ermenistan’ın, Yunanistan’ın ve birtakım Türkiye’ye karşı hasmane tutum içinde olanların ‘Türkiye, ÅŸuraya buraya cihatçı grupları gönderiyor’ diye yaptığı propagandanın CHP’de bir yetkili tarafından dile getirilmesine karşı acaba bu CHP yönetimi buna uyanacak mı, bunun ne anlama geldiÄŸini fark edecek mi diye bekledik. Zaten pek çok kiÅŸi de bunu eleÅŸtirdi. Bekledik, bu cevap gelmeyince de biz eleÅŸtirimizi söyledik. Biz eleÅŸtirimizi söyledikten bir müddet sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi ve diÄŸer partiler, HDP hariç, Azerbaycan’ın yanında olan bildiriye imza atınca bazı CHP’li arkadaÅŸlarımız bana diyorlar ki ‘bunu gördünüz mü?’ Ben de diyorum ki siz Ãœnal Çeviköz’ün açıklamasını görmediniz mi? Buna karşı niye sustunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Azerbaycan’ın yanında olmak üzere atılan imza son derece kıymetlidir, atan partilerin hepsi takdire ÅŸayandır.”
Türkiye’nin inisiyatif aldığı Suriye, Libya ve son olarak Azerbaycan için “Türkiye cihatçı gönderiyor.” denildiÄŸini söyleyen Çelik, ÅŸunları kaydetti:
“Böylesine bir yalan propagandaya sessiz mi kalalım, tepkisiz mi kalalım? Dolayısıyla Türkiye’deki bir siyasi partinin bu kadar her dış politika olayında asla yapılmaması gereken, alfabe düzeyinde hatalar yapması Türk siyaseti açısından üzüntü verici bir durumdur. Çünkü nihayetinde milli meselelerde ve büyük meselelerde vatandaşımız tek yürek olarak bunu sahiplenmektedir. Bu CHP tabanındaki vatandaÅŸlarımıza da haksızlık. CHP tabanındaki vatandaÅŸlarımız gerek sosyal medyada gerek baÅŸka alanlarda çok güçlü bir ÅŸekilde Azerbaycan’a sahip çıkıyorlar, CHP yönetiminden yükselen bu seslerin aksine. Dolayısıyla yapmaları gereken bunu düzeltmek ve bunun yanlış olduÄŸunu söylemekken ‘Hayır, biz bildiri yayınladık, siz bunu görmediniz mi’… Bildiriyi gördüm ve bunu takdirle karşılıyorum. Bu bildiriye imza atan bütün siyasi partilerin duruÅŸunu takdirle karşılıyoruz. Azerbaycan’ın yanında olmak bugün de tek yürek, tek millet olarak yanında olmak son derece önemlidir ama aynı zamanda buradaki tabloyu da ne manaya geldiÄŸini de bir siyasi partinin izah etme yükümlülüğü vardır.”
Aynı kara propagandanın Ermenistan ve Türkiye’nin hasmı olan odaklar tarafından yapılmasına devam edildiÄŸini dile getiren Çelik, “Mesele nettir; Türkiye Azeri kardeÅŸlerimizin yanındadır, Azerbaycan’ın yanındadır. Onlar ne ÅŸekilde ve nasıl istiyorsa bu sürecektir, bugün kürsümüzde hem Türk bayrağı, ÅŸanlı bayrağımız hem Azerbaycan bayrağı var. Bu, buradan Azeri kardeÅŸlerimize gönderdiÄŸimiz bir selamdır, bir duadır, bir dayanışma mesajıdır. Onlarla her zeminde ve her yerde beraber olduÄŸumuzu bu ÅŸekilde ifade ediyoruz.” dedi.
Türkiye çok yönlü bir diplomasiye açık
ABD DışiÅŸleri Bakanı Mike Pompeo‘nun bir aydan az bir süre içinde Yunanistan’ı 2 kez ziyaret ettiÄŸini ifade eden Çelik, bu durumun ABD’nin bu meselelerde tarafsız duruÅŸuna gölge düşüren bir yaklaşım olduÄŸunu söyledi.
Pompeo’nun Kıbrıs Adası’nı ziyaretinde Rum kesimini ziyaret ettiÄŸini ama Türkiye tarafını teamüllere aykırı biçimde ziyaret etmediÄŸini anımsatan Çelik, bu durumun da tarafsızlığa gölge düşürdüğünü aktardı.
Çelik, Türkiye’nin çok yönlü bir diplomasiye açık olduÄŸunu defalarca ifade ettiklerini, sadece son 1-2 hafta içinde CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Almanya BaÅŸkanı Angela Merkel, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron, AB Konseyi BaÅŸkanı Charles Michel, AB Komisyonu BaÅŸkanı Ursula von der Leyen ve pek çok liderle Türkiye’nin pozisyonunu anlatmak üzere görüşmeler gerçekleÅŸtirdiÄŸini hatırlattı.
“ABD’nin sadece Rum tarafını ziyaret etmesi ya da bir ay içinde iki kere Yunanistan’a giderek tek yönlü destek açıklamaları bölge barışına hizmet etmez.” diyen Çelik, ABD’nin dengeli politikasına yeniden dönmesi gerektiÄŸini düşündüklerini vurguladı.
“Masada istemiyorlarsa sahada çözeriz”
Tek taraflı olarak Rum kesiminin ziyaret edilmesinin Rum tarafının çözümsüzlük konusunda teşvik edilmesi anlamına geldiğine dikkati çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pompeo’nun sadece Yunanistan’a destek açıklayan yaklaşımları kurulan diplomasi masalarında karşımızdakilerin yanlış ÅŸekilde yönlendirilmesi anlamına gelir. Yanlış yönlendirmelerin etkilerini de Yunanistan’da görüyoruz. Her gün bir dayatmada bulunurken, her gün bir ön ÅŸart sürerken bütün bunlar yokmuÅŸ gibisinden Türkiye’ye birtakım ÅŸartlar önermeye kalkıyorlar. Türkiye her halükarda bir müzakere, diploması devletidir. Masada istiyorlarsa sorunları masada çözeriz, masada istemiyorlarsa sahada çözeriz. Bu, hak ve menfaatlerimizi koruma konusundaki kararlığımızdan herhangi bir ÅŸekilde vazgeçtiÄŸimiz anlamına gelmez. Türkiye muhatapları için en güvenilir müzakere ve diploması devletidir ama sahada tercih ediyorlarsa o konuda da Türkiye’nin kararlılığıyla herhangi bir ÅŸekilde kimsenin boy ölçüşmesi mümkün olmayacaktır.”
Teknoloji üretimi
Çelik, yapay zeka ve teknolojinin geldiği noktanın yepyeni bir döneme geçildiğini gösterdiğini ifade etti.
Teknoloji ve oluÅŸturduÄŸu ekonomik deÄŸerin dünyada hiçbir zaman olmadığı kadar hızlı bir ÅŸekilde ilerlediÄŸini söyleyen Çelik, “Türkiye’nin hedeflerine ulaÅŸması bakımından bu alanı çok iyi takip etmesi gerekiyor. Genç kardeÅŸlerimizi bu alanla buluÅŸturmak son derece önemli. Bu bakımdan milli teknoloji hamlesi olarak adlandırdığımız bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye’nin yüksek katma deÄŸerli ve kritik teknoloji ürünlerini milli ve özgün olarak geliÅŸtirmesi ve yerli imkanlarla hayata geçirmesini bir bir saÄŸlıyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Çelik, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın katılımıyla Gaziantep’te gerçekleÅŸtirilen TEKNOFEST’in gençlerin teknolojiyle buluÅŸması ve deneyap süreçleriye kendi projelerini hayata geçirmeleri açısından çok önemli olduÄŸunu aktardı.
Teknoloji geliÅŸtirme bölgeleri ve teknoparkların artmasını hassasiyetle takip ettiklerini anlatan Çelik, sayısı 85’e ulaÅŸan teknoparklarda 8 binin üzerinde firmanın faaliyet yürüttüğünü dile getirdi.
Çelik, bütün bu alanlardaki geliÅŸmelerin Türkiye’nin geleceÄŸi ve oyun deÄŸiÅŸtirici bir ülke vasfını koruması açılarından son derece önemli olduÄŸunu ifade etti.
Çin baskısı altındaki Uygur Türkleri
Sözcü Çelik, dünyadaki gelişmelere bakarken insan hakları ihlallerinin söz konusu olduğu coğrafyaları da gözden geçirdiklerini bildirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur Özerk bölgesindeki Uygur Türkleri ve Müslüman azınlığa dönük politika ve uygulamalarının kuÅŸkusuz her zaman gündemlerinde olduÄŸunu vurgulayan Çelik, ÅŸunları söyledi:
“Ä°nsan hakları ve inanç özgürlüğü açısından bu konuyu çok yakından takip ettiÄŸimizin bilinmesini isterim. Çin’in 2017 yılında yürürlüğe koyduÄŸu Aşırılıkla Mücadele YönetmeliÄŸi, Uygur Türkleri ve Müslüman azınlıklara dönük son derece olumsuz uygulamalara sahip. Keyfi sorgulamalar, tutuklamalar, dini özgürlüklerin kısıtlanması, zorunlu Çince öğretimi, 1 milyondan fazla Uygur Türk’ünün eÄŸitim kamplarında alıkonulması, Uygur ailelerinin Han kökenli Çinlilerle aynı çatı altında yaÅŸamaya zorlanmaları gibi gündem konuları herkes tarafından takip ediliyor. BirlemiÅŸ Milletler’in ve birçok kurumun ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması yönündeki raporları bu konuda son derece kaygı duymamızı gerektiren bir takım tespitlere sahip.”
Çelik, Türkiye olarak Uygur Türkleri ile dini etnik ve kültürel çok güçlü bağlara sahip olduklarını anımsattı.
Uygur Türklerinin durumuyla yakından ilgilendiklerini anlatan Çelik, “Türkiye, Uygur Türklerinin ve Sincan bölgesindeki diÄŸer Müslüman azınlıkların insan haklarına, inanç hürriyetlerine saygı gösterilmesini, buradaki kampların kapatılmasını sürekli olarak Çin makamlarına bildiriyor. Bizim bu konudaki tek arzumuz Uygur Türklerinin Çin’de refah ve huzur içerisinde yaÅŸamalarıdır, Çin’in geliÅŸimine Çin toplumunun barışına, refahına, güvenliÄŸine eÅŸit vatandaÅŸlar olarak katkı saÄŸlamalarıdır.” diye konuÅŸtu.
Çelik, Uygur meselesinin şeffaflık ve iş birliği içerisinde ele alınmasını arzu ettiklerini, bu çağrıları Çin tarafına da ilettiklerini vurguladı.
“Teröristlerle masumlar arasında ayrım yapılması gerekiyor”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Çin tarafı ile yaptığı görüşmelerde bu konuyu defalarca gündeme getirdiÄŸine dile getiren Çelik, ÅŸunları kaydetti:
“Uluslararası toplantılarda Uygur meselesindeki hassasiyetimizi her zaman kayda geçiriyoruz. Özellikle Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı bünyesinde de bu konuyu yakından takip ediyoruz. Türkiye tek Çin politikasını destekliyor. Çin’in egemenlik ve toprak bütünlüğüne tabii ki saygı gösteriyoruz. Çin’in terörle mücadele hakkına saygı gösteriyoruz fakat Uygur Türklerinin karşı karşıya olduÄŸu muameleler bu baÄŸlamda deÄŸerlendirilemez. Teröristlerle masumlar arasında çok ciddi bir ayrımın yapılması gerekiyor. Uygur Türklerinin haklarına saygı gösterilmesi konusundaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceÄŸiz. Bu konuda da Çin tarafıyla açık bir dille iÅŸ birliÄŸi içerisinde bu meselenin çözümü konusundaki çalışmalarımız, diyaloglarımız sürecek.”
Kaynak: AA