Çocukların korunmasına yönelik Meclis AraÅŸtırma Komisyonu kurulması kararı Resmi Gazete’de

Çocukların korunmasına yönelik Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kararı Resmi Gazete'de
Çocukların korunmasıyla ilgili Meclis AraÅŸtırma Komisyonu kurulmasına dair karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Karara göre, “çocukların her türlü ÅŸiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden saÄŸlıklarının geliÅŸimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis araÅŸtırması açıldı.
Araştırmayı yapacak komisyon 22 üyeden kurulacak, komisyonun çalışma süresi başkan, başkanvekili, sözcü ve katip seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olacak ve gerektiğinde komisyon Ankara dışında çalışabilecek.
Çocukları sosyal medyanın karanlık yüzünden korumak için “aile hareketi” önerisi
Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü olan eÄŸitimci sosyolog İpek CoÅŸkun ArmaÄŸan, Türkiye’de çocukların sosyal medyanın karanlık yüzünden ve dijital bağımlılıktan korunması için “aile hareketi”nin baÅŸlatılması önerisinde bulundu.
Roblox’a aÄŸustos ayında çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması, Discord isimli anlık mesajlaÅŸma platformuna da “çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik” nedeniyle eriÅŸimin engellenmesi kararlarının ardından gözler bu konuda ailelerin alabileceÄŸi önlemlere çevrildi.
Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü ArmaÄŸan, Türkiye’de çocukların dijital bağımlılıkları konusunda en büyük görevin ailelere düştüğünü ancak ÅŸehirleÅŸmeyle birlikte ailelerin ve çocukların sosyal-duygusal bağının giderek koptuÄŸu bir sürecin yaÅŸandığına dikkati çekti.
Dijital platformlarla büyümeyen ailelerin kendi çocuklarına iyi bir dijital rehber olma konusunda yetersizlikler gösterdiÄŸine iÅŸaret eden ArmaÄŸan, “Sorunu, akıllı telefonları çocukların elinden almak da çözmüyor. Bu sefer, çocuklarına son model telefonlar alarak okullara yollayan velilerin ‘mahalle baskısı’ ortaya çıkıyor. ÖrneÄŸin bir sınıfta elinden telefonu alınan öğrenciler, baÅŸka bir sınıfta telefonu olan öğrencilerin mahalle baskısına maruz kalabiliyor.” dedi.
Son dönemde iki platforma erişimin engellenmesiyle sonuçlanan olayların, sosyal medyanın ve dijital bağımlılığın karanlık yüzünü ortaya çıkardığını belirten Armağan, burada ailelere büyük görevler düştüğünü vurguladı.
Türkiye’nin bu konuda sivil bir aile hareketine ihtiyacının olduÄŸunu dile getirerek, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
“Burada sosyolojik bir karar vermemiz gerekiyor. Nasıl ki kadın cinayetinde tüm toplum tepkisini gösteriyorsa, bir çocuk sosyal medyayı bağımlılık düzeyinde kullanıyorsa aynı ÅŸekilde tepki gösterilmeli. Bu nedenle Türkiye’nin dijital bağımlılık ve sosyal medya kullanımına iliÅŸkin bir aile hareketine ihtiyacı var. Bu hareket ile çocuklara zararlı platformlar konusunda aileler, organize olup gerekli kurumlara ÅŸikayetlerini yapıp eriÅŸim engeli uygulamasını yaygınlaÅŸtırmalı. Sorun ÅŸu ki çoÄŸu aile ÅŸikayet mekanizmalarını bile bilmiyor. Bu konularda ailelere yönelik sık sık bilgilendirme yapılmalı.
Avustralya’da 14-16 yaÅŸlarındaki çocuklar için sosyal medya hesabı açmasını yasaklamak amacıyla yasa çıkarma hazırlığı sürüyor. Türkiye’de de bu çalışmaların ivedilikle yapılması gerekiyor.”
“DiÄŸer platformlar da derinlemesine araÅŸtırılmalı”
İpek Coşkun Armağan, Discord üzerinden yetişkinlerin yanı sıra küçük çocukların çok kolay kandırılabildiğini, uyuşturucu satışı ve yasa dışı bilgilerin yayılması gibi birçok olumsuz durumun yaşanabildiğini ifade etti.
Platforma eriÅŸimin engellenmesi kararını desteklediÄŸini belirten ArmaÄŸan, “Discord gibi birçok platform ÅŸu anda amacı dışında kullanılıyor. Bu platformlar da derinlemesine araÅŸtırılmalı.” diye konuÅŸtu.
Serbest zaman yönetimi için belediyelere çağrı
İpek CoÅŸkun ArmaÄŸan, Türkiye’de dijitalleÅŸmenin artmasının toplumda yeni bir dönüşüme neden olduÄŸunu, burada “serbest zaman” yönetimindeki sıkıntıların da temel problemlerden biri olduÄŸunu vurguladı.
İnsanların boş zamanlarını alışveriş merkezinde ya da sosyal medya platformlarında geçirdiklerini aktaran Armağan, evde bulunulan sürede ise ailelerin ya televizyon izlediğini ya da cep telefonlarında vakit geçirdiğini söyledi.
Ailelerin dijital bağımlılıkla mücadele için öncelikle çocuklarına rol model olmaları gerektiğinin altını çizen Armağan, iyi vakit geçirilecek etkinliklere odaklanılması gerektiğini anlattı.
ArmaÄŸan, “Belediyelerin tüm toplumu ilgilendiren bu konuyu temel bir sorun olarak alması ve serbest zaman yönetimi konusunda ÅŸehir içinde ve kırsalda etkinliklerin artırılması konusunda bir seferberlik ilan etmesi gerektiÄŸini düşünüyorum.” diye konuÅŸtu.
Okul öncesi çocukların bile anne babalarının akıllı telefonlarını kullandıklarını, bunun toplumu daha iyi bir noktaya getirmeyeceğini vurgulayan Armağan, konuya çözüm için ailelere çocukları için tuşlu telefon satın almaları önerisinde bulundu.
Ebeveynler, oyun-mesajlaÅŸma platformlarındaki tehlikelere karşı ilk “kalkan” olmalı
Oyun ve platformlarda çocuk ve gençleri hedef alan tehlikelere karşı var olan yasal düzenlemenin yanında uygulama yönetmeliÄŸinin bir an önce hazırlanması gerektiÄŸini vurgulayan uzmanlar, bu konuda “aile denetimi”nin önemine dikkati çekiyor.

​​​​​​​Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede Discord ve benzeri çevrim içi iletişim platformlarıyla ilgili düzenleyici birtakım hükümler olduğunu söyledi.
Bu uygulamaların hukukta “ÅŸebekeler üstü hizmet” olarak Elektronik HaberleÅŸme Kanunu kapsamında düzenlendiÄŸini aktaran Ergün, “Discord gibi firmalar Türkiye’de, tıpkı GSM operatörlerinde olduÄŸu gibi Bilgi Teknolojileri ve İletiÅŸim Kurumuna (BTK) baÅŸvurmak suretiyle lisans almak mecburiyetindeler. Lisans iÅŸleminin ardından da Türkiye’de bir ÅŸirket açıp, merkezi yurt dışında neresi olursa olsun Türkiye’de bunun üzerinden faaliyete geçmek ve yaptıkları faaliyetlerle ilgili BTK tarafından denetleme kapsamına girmek durumundalar. Gerek mahkemeler gerekse idari birimlerden gelen talepleri yanıtlamak mecburiyetindeler.” bilgisini verdi.
Yasa olmasına raÄŸmen henüz uygulama yönetmeliÄŸi hazırlanmadığına dikkati çeken Ergün, “EÄŸer bu yönetmelik hazırlanırsa tıpkı GSM operatörleri nasıl Türkiye’de faaliyet gösterip Türk kanunlarına uygun ÅŸekilde hareket ediyorlarsa, bu firmalar da Türk kanunlarına uygun ÅŸekilde hareket etmek mecburiyetindeler.” diye konuÅŸtu.
Avukat Ergün, özellikle son günlerde gündeme gelen Discord ile Telegram gibi iletişim ve grup oluşturma platformlarındaki paylaşımların dikkati çekici olduğunu vurgulayarak, buralarda terörizmi, silah kaçakçılığını, uyuşturucu ticaretini, satanizmi özendirecek, algı oluşturacak, çocukların ve gençlerin beynini yıkayacak organizasyonların bulunduğunu bildirdi.
BTK’nin bu platformlara iliÅŸkin iÅŸlem gerçekleÅŸtirebilmesi için konunun kendisine iletilmesi gerektiÄŸinin altını çizen Ergün, “BTK, resen bu iÅŸlemleri gerçekleÅŸtiremiyor. BTK’nin ‘İhbar Web’ isimli bir hattı mevcut. 7/24 kiÅŸilerin girip online ÅŸekilde bu tür ortamlarda yer alan hukuksuzlukları, suçla alakalı durumları bildirebilecekleri bir yer burası. Bu tür ÅŸikayetler geldikten sonra BTK bununla alakalı adli ve idari iÅŸlem tesis edebiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Satanist gruplar çocuklar ve gençler üzerinde etkin olabiliyor”
KürÅŸat Ergün, ABD’de “önleyici hizmet” adı altındaki emniyet birimlerinin bu platformlara kendilerini kamufle ederek dahil olduklarını, ilgili kiÅŸiler hakkında iÅŸlem gerçekleÅŸtirebildiklerini anlattı.
“Bizim emniyetimiz, özellikle siber suçlarla mücadele yapılanması da benzer ÅŸekilde faaliyet yürütüyor ancak bu alanın daha da geniÅŸletilmesi lazım.” diyen Ergün, bu tür tespitlerin benzeri yöntemlerle oluÅŸturulabileceÄŸine deÄŸindi.
Ergün, önlenmediÄŸi takdirde bu gruplar nedeniyle birçok gencin olumsuz yapılar oluÅŸturmaya çalışan illegal çevrelerin eline düşeceÄŸine iÅŸaret ederek, “Gerek terör örgütlerine eleman istihdamı ve adam devÅŸirme açısından Discord gibi mesajlaÅŸma platformlarını sıklıkla kullanılmakla birlikte benzeri ÅŸekilde satanist gruplar da çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinde etkin olabiliyor.” bilgisini verdi.
Oyun platformlarındaki çocuklara yönelik tehlikelere de değinen Ergün, şöyle devam etti:
“ÇocuÄŸumuzun oyun oynadığını düşünüyoruz halbuki oyun grubundaki tanımadığı kiÅŸilerle iletiÅŸim haline geçebiliyor. Bazı pedofili, suça yatkın ve kriminal tiplerin, yaÅŸlarını küçük göstermek suretiyle özellikle çocukları hedef alıp bu oyunlara girdiÄŸini biliyoruz. Buradan çocuklara yönelik yazılı ve sözlü birtakım taciz içerikli hatta onları kandırmaya yönelik giriÅŸimlerde bulunabiliyorlar. Burada aile denetimi ön plana çıkıyor. Çünkü çocuÄŸun yanında devlet olmaz, en yakınında aile vardır. Aile bunları fark edebilir ve kontrol mekanizması geliÅŸtirmesi gerekiyor. Aileler çocuklarının hangi platformlarda kimlerle görüştüğünü, sosyal medya aÄŸlarında kimlerle iletiÅŸim kurduÄŸunu denetlemeli. Böyle bir durumla karşılaşıldığında adli birimlere, BTK’ye bu durum iletilmeli ki devlet otoritesi devreye girsin, bu mecralarda hangi yasa dışı faaliyetlerin yürütüldüğüne dair bir inceleme gerçekleÅŸtirilsin.”
Ergün, bunların önemli bir kısmının katalog suçlar kapsamında yer aldığına dikkati çekerek, “Bu katalog suçları kapsamında yargı ya da idari mercilerden talep gittiÄŸi zaman bu kiÅŸilere yönelik IP bilgilerini elde edebilirsiniz. Bu platformlara mahkemeler ya da idari merciler tarafından gönderilecek ihtarlar, Instagram örneÄŸinde olduÄŸu gibi, bu grupların otomatik olarak kapatılmasını saÄŸlayabilir. Platformlar içerisinde suç iÅŸleyen kiÅŸilerle ilgili IP bilgilerin verilmesi noktasında baskı yapılması lazım. Bu baskıya uymuyorlar, IP bilgilerini vermiyorlar ve grupları kapatmıyorlarsa Türkiye’deki faaliyetlerinin askıya alınması lazım.” ifadelerini kullandı.
“Ücretsiz olduÄŸu için cazip geliyor”
Uzman klinik psikolog Dilara Boztepe ise Discord gibi uygulamaların çocuklar ve gençler üzerinde yararlarının yanında ciddi zararları bulunduğunu söyledi.
Bunların sesli, yazılı ve görüntülü iletiÅŸim imkanı sunan, oyun ve diziler hakkında tartışma grupları oluÅŸturmaya olanak tanıyan ücretsiz bir mesajlaÅŸma ve sosyalleÅŸme platformu olduÄŸunu aktaran Boztepe, “Ücretsiz olması, bu tür uygulamaların çocuk ve gençler tarafından daha cazip hale gelmesine neden oluyor. Kullanımı basit olan bu platformlar psikolojik olarak çocukları dezavantajlı bir duruma sokuyor.” dedi.
Boztepe, bu platformlara giriÅŸ ÅŸartının 18 yaÅŸ ile üstü olarak belirlenmesine raÄŸmen çocukların doÄŸum tarihlerini deÄŸiÅŸtirip kolayca buraya eriÅŸim saÄŸladıklarına dikkati çekerek, “Bu tür uygulamalarda kiÅŸisel verilerin çalınabileceÄŸi, zorbalık, pornografik içerikler ve intihar düşünceleri gibi tehlikelerin çocuk ve gençler için büyük riskler taşıdığı unutulmamalıdır.” diye konuÅŸtu.
Yaşı büyük bazı kişilerin kendilerini küçük yaşlarda gösterip, buradakilerle iletişim kurduğunu anlatan Boztepe, ebeveynlerin çocuklarının hangi uygulamalara girdiğini, telefon veya bilgisayarlarındaki uygulamaların niteliğini ve amacını takip etmesi gerektiğini vurguladı.
“Ailelerin çocukları bu tür uygulamalarla geç tanıştırması lazım”
Boztepe, bu uygulamalarla yayılan bazı tehlikeli durumlar ÅŸikayet edildiÄŸinde sunucuların kapatılabildiÄŸinin altını çizerek, “Fakat bunlar belirli bir süre sonra tekrar açılabiliyor. Bu nedenle, bu platformları ÅŸikayet etmek uzun vadede bir çözüm sunmuyor. Çocukların bu tür uygulamalardan belli bir yaÅŸa gelene kadar uzak durması gerekiyor. Ailelerin çocukları veya gençleri bu tür uygulamalarla geç tanıştırması lazım. Ödev ve ders haricinde çocuklara 1,5 saatlik kullanım izni verilmesi öneriliyor ancak bu durum, ailelerin çocukların hangi sitelere ve platformlara girdiÄŸini bilmesi ÅŸartıyla mümkün olmalı.” tavsiyesinde bulundu.
Kaynak: AA