CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Akkuyu’nun ardından 2’nci hatta 3’üncü nükleer güç santralimiz için hazırlıklara baÅŸlayacağız

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Türkiye’yi dünyada nükleer enerjiyi iÅŸleyen ve kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil etmiÅŸ olacağız. Akkuyu’nun ardından süratle 2’nci, hatta 3’üncü nükleer güç santralimiz için hazırlıklara baÅŸlayacağız.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Hizmet Binası ve Yapımı Tamamlanan Enerji Santrallerinin Açılış Töreni’ne katıldı.

Burada yaptığı konuÅŸmada, EPDK’nın kuruluÅŸundan bugüne kadar ortaya koyduÄŸu tablonun gurur vesilesi olduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, kurumun enerji piyasalarının serbestleÅŸtirilmesi ve düzenlenmesindeki uygulamalarıyla uluslararası düzeyde takip edilen bir yapıya dönüştüğünü belirtti.

Kurumsal kapasitesini güçlendirerek bugünkü seviyesine ulaÅŸtırdıkları EPDK’nın en önemli eksikliÄŸinin uzun yıllar kendine layık bir hizmet binasının bulunmaması olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, 2015 yılındaki 6’ncı Dünya Enerji Düzenleme Forumu’nda bu ihtiyacın giderilmesiyle ilgili talimatları vererek, çalışmaları baÅŸlattıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 yıl gibi bir sürede tamamlanan EPDK yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi.

Yeni binanın ev sahipliği yaptığı kurumu en güzel şekilde temsil eden bir mimariye ve altyapıya sahip olduğunun görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, yatay mimari anlayışıyla, insan odaklı bir şekilde inşa edilen, en yüksek seviyede enerji verimliliğini hedefleyen binanın çatısının tamamının güneş enerjisi ve su ısıtma panelleriyle kaplı olduğunu aktardı.

Bu panellerin binada kullanılan enerji ve suyun önemli bir bölümünü karşıladığını dile getiren Erdoğan, modern çalışma alanlarının yanı sıra binada kreş, mescit, konferans salonu, fuaye, sergi bölümü, kütüphane ve kapalı otopark gibi her türlü ihtiyacın düşünüldüğünü bildirdi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, mimarisiyle, konumuyla, yeÅŸil ergonomi anlayışının tezahürü olan altyapısıyla göz dolduran bir eseri daha Türkiye’ye kazandırmanın gururunu yaÅŸadıklarını belirterek, eserin inÅŸasına katkı veren kurumlara ve çalışanlara teÅŸekkür etti.

EPDK’nın, yeni binasında enerji sektöründe oynadığı kritik rolü çok daha baÅŸarılı bir ÅŸekilde devam ettireceÄŸine inandığını vurgulayan ErdoÄŸan, bugün ayrıca özel sektörün Adıyaman, Balıkesir ve Bingöl’de inÅŸa ettiÄŸi yenilenebilir enerji santrallerinin de açılışını gerçekleÅŸtireceklerini hatırlattı.

“Yatırımcılarımızı canıgönülden tebrik ediyorum”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Türkiye’nin çatıda yapılan en büyük güneÅŸ enerjisi projesini, çöp gaz elektrik üretim tesisini, Avrupa’nın en büyük birleÅŸik yenilenebilir elektrik üretim santralini bugün resmen hizmete alıyoruz. Enerji sektörümüze güç katacak Adıyaman, Balıkesir ve Bingöl’deki kardeÅŸlerimize istihdam imkanı sunacak bu önemli yatırımların da ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Salgın ÅŸartlarına raÄŸmen Türkiye’nin geleceÄŸine ve potansiyeline inanan yatırımcılarımızı canıgönülden tebrik ediyorum.” diye konuÅŸtu.

Türkiye ekonomisinin son 19 yılda olaÄŸanüstü bir iki dönem haricinde yüksek büyüme trendini sürekli devam ettirdiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, Türkiye’nin enerji talebinin, ekonomik büyümesine ve nüfusuna paralel olarak arttığını söyledi.

Elektrik enerjisi tüketiminin sadece bu yıl yüzde 8 seviyesinde arttığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Ä°lgili kurumlarımızın yaptığı çalışmalar, elektrik enerjisi talebimizin yılda ortalama yüzde 3,5 oranında artacağını gösteriyor. Ekonomimizin salgın ÅŸartlarına raÄŸmen yakaladığı ivmeyi devam ettirmesi durumunda bu oranlar daha da yukarıya çıkacaktır. Hükümet olarak, gerek ülkemizin artan enerji ihtiyacını gerekse küresel ekonomik görünümü dikkate alarak, çalışmalarımızı yürütüyoruz.” bilgisini paylaÅŸtı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2017 yılında açıkladıkları Milli Enerji ve Maden Politikası’nın, bu süreçte kendilerine ve enerji sektörüne rehberlik ettiÄŸine dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:

“Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir ÅŸiarıyla sürdürdüğümüz çalışmalarımızın hedefi enerji ihtiyacımızı yerli ve milli imkanlarla sürekli, kaliteli ve uygun fiyatlarla karşılamaktır. Bunun için yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sepetimizdeki payını devamlı yükseltiyoruz. Rüzgar ve güneÅŸ enerjisinde 2027 yılına kadar 10’ar bin megavatlık ek kurulu güç katkısı hedefliyoruz. Enerji havuzumuza nükleer enerjiyi de ekleyerek üretim portföyümüzü daha da çeÅŸitlendirmeyi ve zenginleÅŸtirmeyi arzu ediyoruz.”

Mersin’e eylül ayında yaptığı ziyarette Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni de ziyaret ederek, gelinen aÅŸamayı bizzat yerinde gördüğünü anlatan ErdoÄŸan, “Her biri 1200 megavat güce sahip 4 üniteden oluÅŸan 4 bin 800 megavat kapasiteli olarak planladığımız santralimizle ilgili çalışmalar devam ediyor.” sözlerini sarf etti.

“Nükleer enerjiyi ülkemize kazandırmakta kararlıyız”

Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesini 2023 yılında devreye almayı planladıklarını belirten ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylece Türkiye’yi dünyada nükleer enerjiyi iÅŸleyen ve kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil etmiÅŸ olacağız. Akkuyu’nun ardından süratle 2’nci, hatta 3’üncü nükleer güç santralimiz için hazırlıklara baÅŸlayacağız. Her ne kadar çevrecilik adına sokakları yakıp yıkanlar, attığımız her adım gibi bunu da eleÅŸtirseler de biz nükleer enerjiyi ülkemize kazandırmakta kararlıyız. Dünyanın 32 ülkesinde 443 nükleer güç santrali halen faaliyetteyken ‘Türkiye nükleer enerjiye sahip olmasın’ demek ihanet deÄŸilse gaflettir. Ãœlkemizin temiz nükleer enerjiye ulaÅŸma çabalarını dile dolayanların, çevre duyarlılığından ziyade baÅŸka gündemlerle hareket ettiÄŸi açıktır.

Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığına, Türk milletinin refahına dair yüreÄŸinde zerre kadar hassasiyeti olanın nükleer enerjiye karşı çıkması mümkün deÄŸildir. Burada asıl sorgulanması gereken, Türkiye’nin bu adımı neden 20-30 sene evvel atmadığıdır. Dünyanın özellikle 60 yıldan fazla süredir kullandığı bu imkana bizim bu kadar geç kavuÅŸuyor olmamız ülkemiz adına büyük bir kayıptır. Akkuyu’nun hizmete girmesiyle hem ülkemizin bu eksikliÄŸini giderecek hem de iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadelemize önemli bir katkı saÄŸlamış olacağız.”

“Ãœlkemizin yerli ve yenilenebilir kaynaklarını azami düzeyde kullanmaya devam edeceÄŸiz”

Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla istifade etmenin yollarını aradıklarını belirten Erdoğan, bu alanda son 19 yılda ciddi mesafe katedildiğini söyledi.

Türkiye’nin kendi akarsuları, rüzgarı, güneÅŸi ve jeotermal kaynaklarından elde edilen enerjinin payının yüzde 290 arttığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücümüz 52 bin 140 megavat deÄŸeri ile toplam kurulu gücümüzün yüzde 53’lük kısmını oluÅŸturuyor. Jeotermal enerjisi kurulu gücü bakımından 2020 yılı verilerine göre Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sıradayız.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’nin 2020 yılında toplam yenilenebilir kurulu gücünde dünyada 12’nci, Avrupa’da 5’inci sırada yer aldığını dile getiren ErdoÄŸan, “Nereden nereye.” ifadesini kullandı. Geçen yıl üretilen elektrik enerjisinin yüzde 57,4’ünün yerli, yüzde 42,5’inin yenilenebilir kaynaklardan elde edildiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Özel sektörümüzün de yatırımlarıyla, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sepetimizdeki payını her geçen gün arttırıyoruz. Allah’ın ülkemize bir lütfu olan akarsulardan, güneÅŸten, rüzgardan en etkin ÅŸekilde faydalanmanın gayreti içindeyiz. Bugün rüzgar türbinleri Türkiye’nin dört bir yanını kuÅŸatırken, rüzgardan elektrik üretiminde ardı ardına rekor kırıyoruz. Artık vatandaÅŸlarımızın binalarının çatılarına yerli üretim güneÅŸ panelleri kurarak kendi enerjisini üretebildiÄŸi bir dönemi yaşıyoruz. Ancak sermaye düşmanlığı, anti-emperyalizm, yerli kaynaklarımızdan yararlanma çabalarını engellemeyi çevrecilik zanneden marjinal örgütlerin burada da piyasaya sürüldüğünü görüyoruz. Dünyanın en temiz enerji kaynaklarına karşı çıkmanın çevre ile bir ilgisi olmadığı açıktır. Nasıl aÄŸaç bahanesiyle vizyon projelerimize kastedenlere fırsat vermediysek, çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara da meydanı boÅŸ bırakmayacağız. Türkiye düşmanlarına piyonluk yapanlara raÄŸmen, ülkemizin yerli ve yenilenebilir kaynaklarını azami düzeyde kullanmaya devam edeceÄŸiz.”

Etrafı zengin petrol ve doÄŸal gaz kaynakları ile çevrili bir ülke olarak Türkiye’nin son yıllarda arama ve sondaj çalışmalarında bir paradigma deÄŸiÅŸikliÄŸine gittiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, Türkiye’de çok uzun yıllar boyunca petrol ve doÄŸal gaz arama çalışmalarının genellikle kiralama usulüyle yapıldığını anımsattı.

“Tarihimizin en büyük doÄŸal gaz keÅŸfine imza attık”

Özellikle derin deniz sondajlarında Türkiye’nin tamamen dışa bağımlı olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, ciddi kaynak ayrılan, büyük meblaÄŸlar harcanan bu çalışmalardan yakın tarihe kadar olumlu bir sonuç çıkmadığını söyledi.

Daha önce kiralama veya benzeri yöntemlerle yürütülen bu faaliyetleri milli imkanlarla sürdürmeye karar verdiklerini belirten ErdoÄŸan, o dönemki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile halefi Fatih Dönmez’in alınan bu kararı titizlikle hayata geçirdiÄŸini kaydetti.

ErdoÄŸan, 3 sondaj ve 2 sismik araÅŸtırma gemisinin Türkiye’nin filosuna dahil edildiÄŸini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Sahip olduÄŸumuz filoyla 2018 yılından bu yana 14 derin deniz kuyusu açtık. Akdeniz ve Karadeniz’deki iki ve üç boyutlu sismik aramalarımızı ne yaptık? 6-7 katına çıkarttık. Karalama kampanyalarına ve gizli-açık sabotajlara raÄŸmen, sabırla yürütülen bu çalışmalar neticesinde hamdolsun geçen sene Karadeniz’de tarihimizin en büyük doÄŸal gaz keÅŸfine imza attık. Toplam 540 milyar metreküplük bu keÅŸifle Türkiye artık farklı bir lige yükselmiÅŸtir. Ãœlkemizi ve hükümetimizi hedef alan çirkin saldırıların sebeplerinden birisi de kendi kaynaklarımızı milletimizin istifadesine sunma kararlığımızdır. Tilki yetiÅŸemediÄŸi üzüme ne dermiÅŸ? Koruk dermiÅŸ. Åžimdi muhalefet, anası ile yavrusuyla hepsi de ne diyor? Koruk. Ä°steseniz de istemeseniz de sondaj gemilerini de artıracağız, sismik araÅŸtırmaları da artıracağız ve Karadeniz’de de Akdeniz’de de nerede ne var ne yok bunları bulup çıkartacağız.”

“Milletin sevincine gölge düşürmeye çalıştılar”

“Nasıl savunma sanayi alanında yapılan hamleler, Türkiye’yi pazar olarak görenleri rahatsız ediyorsa, enerji konusunda attığımız adımlar da bazı çevreleri rahatsız etmektedir.” diyen ErdoÄŸan, doÄŸal gaz keÅŸfinin ardından medyada ve sosyal medyada yazılanları hatırlattı. ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanal kanal gezerek ne dediler? ‘KeÅŸfettiler ama çıkaramazlar.’ diyen gafillerden, ‘gazın ekonomik fayda saÄŸlamayacağını’ iddia eden sözde ekonomistlere kadar bir sürü saçmalığa ÅŸahit olduk. Milletin mutluluÄŸunu paylaÅŸmak yerine günlerce sükut orucu tutan siyasetçileri, parti genel baÅŸkanlarını gördük. Türkiye’nin baÅŸarısını yabancılar dahi takdir ederken, içimizdeki bu gafiller ağızlarını her açtıklarında keÅŸfi önemsizleÅŸtirmek için adeta seferber oldular. İçlerindeki nefreti ortaya seren hezeyanlarla milletin sevincine gölge düşürmeye çalıştılar. Oysa ki bu keÅŸfin ülkemiz için taşıdığı anlam izahtan varestedir. Karadeniz’deki gazın devreye girmesi, Türkiye’yi rahatlatacak, doÄŸal gaz tedarikinde elini güçlendirecek, ekonomimizdeki çarpan etkisi artacaktır. Ä°nÅŸallah gazı çıkardığımız anda biz, bu gazı kiminle paylaÅŸacağız? Tabii ki halkımızla paylaÅŸacağız. Varsın anası, yavrusu düşünsün. Biz, devlet olarak görevimizi yapacağız. Ayrıca ülkemizin derin denizlerde arama, sondaj ve üretim kabiliyetleri üst bir noktaya ulaÅŸacaktır. Bu gemilerimiz oralarda da kiralama olarak görev yapacaktır.”

“Karadeniz gazının kullanıma hazır hale getirilmesi için çalışıyoruz”

ErdoÄŸan, Karadeniz gazının ilk fazının 2023’te kullanıma hazır hale getirilmesi için yoÄŸun bir ÅŸekilde çalıştıklarını bildirdi. “Çok daha güçlü, bağımsızlığını daha da perçinlemiÅŸ bir ülke olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlamayı arzu ediyoruz.” diyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2002’den beri verdiÄŸimiz zorlu ve kutlu mücadeleyi, aziz milletimizi asırlık bir hayaline daha kavuÅŸturarak inÅŸallah taçlandırmak istiyoruz. Bu süreçte hükümetimiz, resmi kurumlarımızla beraber özel sektörümüze de elbette ağır sorumluluklar düşüyor. Türkiye’nin her alanda olduÄŸu gibi enerjide de tarihi baÅŸarılara imza atmasının gerisinde özel sektörümüzün dinamizmi ve cesareti var. Özel sektörümüz 200 milyar doların üzerinde sabit sermaye yatırımıyla hem ülkemizin gücüne güç kattı hem de istihdam seferberliÄŸimiz ve arz güvenliÄŸimizde öncü rol oynadı. Biz de özel sektörümüzü teÅŸvik ederek, sıkıntılarını çözerek, onlara gereken her türlü desteÄŸi verdik.”

Koronavirüs salgını sürecinde yaÅŸananların, son 19 yılda atılan bu adımların ne kadar doÄŸru, ne kadar isabetli olduÄŸunu gösterdiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Kaptanın hüneri dalgalı denizde belli olur. Buradan hareketle Türkiye, salgının yol açtığı zorlukları en hızlı atlatan ülkelerden biri olmuÅŸtur.” dedi.

Ana muhalefet ve diğer muhalefet partilerinin şehir hastanelerinden rahatsızlık duyduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Hale bak… EÄŸer bu ÅŸehir hastanelerimiz, hastanelerimiz olmamış olsaydı biz bu koronavirüsle nasıl savaÅŸacaktık, nasıl bu mücadeleyi verecektik? Åžimdi ise bu hastanelere gidenler memnuniyetlerini ifade etmekle kalmıyorlar, ÅŸimdi yeni bir ÅŸey daha uydurdular. Ne diyorlar? ‘Hastane var da doktor yok.’ Elinize dilinize dursun. Nerede doktor yok, hepsi de var. Dün 40 bin personel daha ilave etme kararını Kabine Toplantımızda aldık ve açıkladık. Bundan sonra da erken vakitli ve etkili tedbirler alarak proaktif bir anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceÄŸiz.”

Salgının olumsuz küresel etkileri sebebiyle vatandaşların sırtına binen yükü hafifletirken iş dünyasına da destek olacak projeleri hayata geçireceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Dün Kabine Toplantımız sonrasında alınan kararları ve salgın sürecinde enerji baÅŸlığında milletimize verdiÄŸimiz desteklerin icmalini paylaÅŸtık. Türkiye’ye ve millete dair hiçbir hedefi, ideali olmayan felaket çaÄŸrıcılarına prim vermeden yolumuza hep beraber kararlılıkla devam edeceÄŸiz. Son 19 yıldır olduÄŸu gibi 2023’e giden süreçte de özel sektörümüzle tam bir dayanışma içerisinde hareket edeceÄŸimize inanıyorum. Sizlerden, Türkiye’ye güvenmenizi, Türkiye’nin aydınlık yarınlarına yatırım yapmayı sürdürmenizi bekliyorum.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yeni hizmet binası ile enerji santrallerinin hayırlı olmasını dileyerek bu eserlerin Türkiye’ye kazandırılmasında emeÄŸi geçenleri tebrik etti.

Programdan

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile EPDK BaÅŸkanı Mustafa Yılmaz’ın konuÅŸmalarının yer aldığı programda, kısa tanıtım filmi izlendi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasının sonunda Adıyaman, Bingöl ve Balıkesir’deki tesislerin açılışına canlı baÄŸlantı ile katıldı.

Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile iş dünyasının temsilcileri de katıldı.

Kaynak: AA