CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Hamas’ın ateÅŸkesi kabul etmesinden memnuniyet duyduk. Åžimdi aynı adımı İsrail de atmalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hamas'ın ateşkesi kabul etmesinden memnuniyet duyduk. Şimdi aynı adımı İsrail de atmalı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateÅŸkesi kabul ettiÄŸini açıklamasından memnuniyet duyduk. Åžimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslendi.
Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme azmiyle yurt içinde ve yurt dışında canla baÅŸla çalışmaya devam ettiklerini belirten ErdoÄŸan, “Bu sabah milli savaÅŸ uçağımız KAAN, ikinci defa gökyüzüyle buluÅŸtu. Sabahki uçuÅŸunda KAAN, 10 bin feet irtifa ve 230 knot hıza ulaÅŸmayı baÅŸardı. Yılbaşından beri iki kez milletimizin göğsünü kabartan TUSAÅž’ı ve Savunma Sanayi BaÅŸkanlığımızı tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
ErdoÄŸan, Gaziantep’in İslahiye ilçesindeki minibüs kazasında vefat eden 6’sı öğrenci 9 kiÅŸiye Allah’tan rahmet, yaralılara acil ÅŸifalar diledi.
“Afrika’daki Türk yatırımlarının piyasa deÄŸeri 10 milyar doları aÅŸtı”
Tanzanya CumhurbaÅŸkanı Samia Hassan’ın yaptığı resmi ziyaretin devlet baÅŸkanı düzeyinde bu ülkeden 14 yıl sonra Türkiye’ye yapılan ilk ziyaret olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Tanzanya, ticaret ve yatırımlar açısından ülkemizin DoÄŸu Afrika’daki önde gelen ortakları arasında yer alıyor. Türk firmaları, Tanzanya’da bugüne kadar yaklaşık 6,5 milyar dolar deÄŸerinde 14 proje üstlendi. Tanzanya’yı baÅŸtan baÅŸa saracak standart aralıklı demir yolu projesinin büyük kısmı bir Türk ÅŸirketi tarafından inÅŸa ediliyor. Görüşmelerimizde son 21 yılda 11 milyon dolardan 345 milyon dolara çıkan ticaretimizi, süratle 1 milyar dolar seviyesine taşımayı kararlaÅŸtırdık. Esasen Afrika kıtasıyla kökleri 10. yüzyıla kadar uzanan çok boyutlu iliÅŸkilere sahibiz. Bizden önce uzun yıllar ihmal edilen Afrika kıtasıyla iliÅŸkilerimizi 2005’ten itibaren yoÄŸunlaÅŸtırdık. Diplomatik temsilciliklerimizin sayısını 12’den 44’e çıkardık. Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı da 2008’in başında 10 iken bugün 38’e yükseldi. Ticaret hacmimiz 5,4 milyar dolardan, 2023 yılında 37 milyar dolara ulaÅŸtı. Afrika’daki Türk yatırımlarının piyasa deÄŸeri 10 milyar doları aÅŸtı. Müteahhitlik firmalarımız, kıta genelinde yaklaşık 87 milyar dolarlık 1885 adet proje üstlendi.”
“Resmi kanalların tıkandığı yerlerde gönül elçilerimiz devreye giriyor”
ErdoÄŸan, bugüne kadar Afrika kıtasına 50’den fazla ziyaret gerçekleÅŸtirdiÄŸini, Afrika ülkelerinin liderlerini de çeÅŸitli vesilelerle Türkiye’de misafir ettiklerini anımsatarak, ÅŸunları söyledi:
“Son dönemde bilhassa savunma sanayi ve güvenlik iÅŸbirliÄŸi alanlarında farklı bir ivme yakaladık. DEAÅž ve EÅŸ-Åžebab gibi terör örgütlerine karşı mücadelelerinde Türkiye, Afrika’daki kardeÅŸlerine en güçlü destek veren ülkedir. EÄŸitim ve kültür alanında da kıtayla iÅŸbirliÄŸimizi geliÅŸtiriyoruz. Türk üniversitelerinin, misafir öğrenciler için giderek bir eÄŸitim üssü haline geldiÄŸini görüyoruz. Afrika kıtasını ziyaretlerimizde, Türkiye mezunu, Türkçe konuÅŸan, kendisini milletimizin gönül elçisi olarak gören bakanlar, iÅŸ insanları, akademisyenler ve siyasetçiler ile karşılaşıyoruz. Elbette bu tablo yıllarca Afrika’nın kaynaklarını sömürmüş emperyalist güçleri rahatsız etmekte. Uluslararası basında Türkiye karşıtı yayınların çoÄŸalmasının arkasında yatan sebeplerden biri de iÅŸte budur. Kim ne derse desin kıtayla iliÅŸkilerimizin kısa sürede bu kadar hızlı ilerlemesinde Türkiye mezunlarının çok büyük rolü var. Resmi kanalların tıkandığı yerlerde gönül elçilerimiz devreye giriyor, düğümleri çözüyor, süreci kolaylaÅŸtırıyor. Dahası Türkiye’nin ve Türk ürünlerinin tanıtımını yaparak ülkemize olan vefa borçlarını ödemeye çalışıyorlar.”
“Körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi niyetli olmadığı açık”
Dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrencinin Türkiye’de yüksek öğrenim gördüğünü belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Uluslararası öğrenci hareketliliÄŸinden aldığımız payın artması korkulacak deÄŸil, gurur duyulacak bir durum. İyi yönetilirse Türk ekonomisi, diplomasisi ve üniversiteleri adına büyük bir kazanım olacaktır. Yıllardır Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler tabiri caizse bu iÅŸin kaymağını yiyor. Dünya genelindeki 7 milyonu aÅŸkın uluslararası öğrencinin yüzde 70’e yakını halen bu ülkelerde eÄŸitim alıyor. Bu öğrencilerin Amerikan ekonomisine katkısı 40 milyar doları, BirleÅŸik Krallık ekonomisine katkısı ise 42 milyar poundu buluyor. Türkiye ekonomisi için bu rakam yıllık 3 milyar dolar. ‘Türkiye’ye yabancı öğrenci gelmesin’ demek, ‘devletimizin nüfuz alanı büyümesin, ülkemiz kabuÄŸunu kırmasın’ demektir.
Hukuku çiÄŸneyen, kanun, nizam ve genel ahlaka aykırı davranan varsa, böyle bir durumda devletin ilgili kurumları gereÄŸini yapar ve yapacaktır. Hal böyleyken, bazı beÅŸinci kol elemanları tarafından medyada ve sosyal medyada körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi niyetli olmadığı açıktır. Türkiye’ye döviz getiren turisti, kendi nam ve hesabına okuyan uluslararası öğrenciyi, istihdam oluÅŸturan tüccarı, giriÅŸimciyi, esnafı, emek yoÄŸun iÅŸlerde alın teriyle çalışan gariban işçiyi velhasıl Türk ekonomisine katkı veren herkesi düşmanlaÅŸtıran, herkese saldıran bu başıbozuk güruh, ülkemiz düşmanları tarafından maÅŸa olarak kullanılmaktadır.”
“Bunların derdi ne Türkiye’dir ne Türkçe’dir”
Erdoğan, muhalefet çevrelerinin de bazı söylem ve eylemleriyle radikal faşizme meyletmesinin Türkiye siyaseti adına üzüntü verici olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Son dönemde tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Açık söylüyorum, bunların derdi ne Türkiye’dir ne Türkçe’dir. Bunlar içlerindeki marazı ve nefreti sürekli birilerine yönelterek egolarını tatmin etmeye çalışan zavallılardır. Yurtseverlik, ülkemize sığınan mazlumlara zulmetmek deÄŸildir. Vatanına sahip çıkmak, ayrımcılık yapmak, yabancı turistleri, öğrencileri, sığınmacıları nefret objesi haline getirmek de deÄŸildir. Devlet ve millet olarak nefret suçu iÅŸleyen, Türkiye’nin çıkarlarına zarar veren, yıllık 54,3 milyar dolarlık gelirle ekonomimizin lokomotifi olan turizmi baltalayan faÅŸist çapulculara asla müsaade edemeyiz, etmeyeceÄŸiz.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 10 yıllar boyunca ilmek ilmek dokuyarak inÅŸa edilen Türk ve Türkiye algısını bozmaya kimsenin hakkının olmadığını ve olmayacağını belirterek, “Nefret suçlarıyla mücadele noktasında bundan sonra daha kararlı, cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız.” dedi.
Terörle mücadele
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık aradan sonra geniş bir heyetle gerçekleştirilen Irak ziyaretinin hem sonuçları hem de içerdiği mesajlar açısından tarihi öneme sahip olduğunu belirtti.
Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanıyla güvenlik, ulaştırma, enerji ve su başta olmak üzere ortak gündemlerindeki konuları detaylıca ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, farklı alanlarda imzalanan 27 anlaşmayla ziyareti taçlandırdıklarını söyledi.
Bölgenin geleceğini belirleyecek Kalkınma Yolu Projesinde imzalanan dörtlü mutabakatla kritik bir eşiğin daha aşıldığını vurgulayan Erdoğan, halihazırda 20 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmini daha üst seviyelere taşımak istediklerini kaydetti.
ErdoÄŸan, Irak hükümetinin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesinin terörle mücadele baÄŸlamında mühim bir adım olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediÄŸimizi de ifade ettik. Irak Türkmeni kardeÅŸlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduÄŸumuzu dile getirdik. BaÄŸdat’taki temaslarımızın ardından geçtiÄŸimiz Erbil’de de son derece verimli, olumlu ve samimi istiÅŸareler gerçekleÅŸtirdik. Bizi ve heyetimizi muhabbetle karşılayan tüm Iraklı kardeÅŸlerimize tekrar teÅŸekkür ediyorum.” diye konuÅŸtu.
DEAŞ ve PKK fark etmeksizin terör belasının Türkiye için olduğu kadar Irak için de büyük bir tehdit kaynağı olduğunun altını çizen Erdoğan, bölgenin ekonomik olarak gelişmesi, siyasi olarak huzura ve istikrara kavuşmasının ancak terör tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olduğunu belirtti.
Kuzey Irak’taki terör bataklığını tamamen kurutana kadar mücadeleyi sabırla sürdüreceklerini ifade eden ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Suriye’de müttefiklerimizce verilip tutulmayan sözler nedeniyle yarım kalan iÅŸimizi, vakti ve saati geldiÄŸinde mutlaka tamamlayacağız. Åžunun bilinmesini isterim. PKK, Irak ve Suriye’de hayat alanı bulduÄŸu müddetçe kendimizi güvende hissetmemiz mümkün deÄŸildir. Kandil ve Suriye’deki terör baronları her fırsatta ülkemizi karıştırmaya, siyasete müdahale etmeye, vatandaÅŸlarımız üzerinde baskı kurmaya devam edeceklerdir. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Irak ve Suriye operasyonlarımız neticesinde manevra alanı iyice daralan bölücü örgüte neÅŸteri önümüzdeki süreçte vuracağız. Evlatlarımızın terörün olmadığı bir iklimde yaÅŸamaları için ne gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceÄŸiz. Yakın dönemde Irak seyahatimizin etkilerini geniÅŸ bir yelpazede görmeye baÅŸlayacağız.”
“Yeni krizlerin patlak vermemesi için çalışmayı sürdüreceÄŸiz”
ErdoÄŸan, Almanya CumhurbaÅŸkanı Frank-Walter Steinmeier’in resmi ziyaretinin, Avrupa BirliÄŸi, ekonomik iliÅŸkiler, savunma sanayi kısıtlamaları ve artan yabancı düşmanlığı konularının tekrar gözden geçirilmesi için fırsat teÅŸkil ettiÄŸini kaydetti.
Türkiye-Almanya Dostluk AnlaÅŸmasının 100. yıl dönümüne tekabül etmesi bakımından da Steinmeier’in ziyaretinin anlamlı olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, iki müttefike yakışmayan savunma kısıtlamalarının kaldırılması gerektiÄŸini açıkça söylediklerini dile getirdi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son olarak 4 kardeÅŸimizin hayatına mal olan ırkçı saldırıların engellenmesi ve faillerinin cezalandırılması konusunda da beklentilerimizi ifade ettik. PKK, YPG, FETÖ baÅŸta olmak üzere insanlarımıza ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadelenin önemini vurguladık.
50 milyar doları bulan ikili ticaretimizi dengeli biçimde 60 milyar dolara ulaÅŸtırmayı hedefliyoruz. Türkiye, hakkaniyete ve ahde vefa ilkesine riayet edildiÄŸi sürece Avrupa BirliÄŸi ve birlik üyesi ülkelerle iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeye isteklidir. Ancak bunun için evvelemirde Avrupa BirliÄŸi’nin stratejik körlükten kurtulması ve Türkiye’yi dışlamaktan vazgeçmesi gerekiyor.”
Avrupa’nın, doÄŸusu ve batısındaki güçlerin rekabeti sebebiyle sıkıştığı mengeneden tek çıkış yolunun Türkiye olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Avrupalı liderler bu gerçeÄŸi ne kadar erken görür ve kabullenirse kendileri için o kadar iyi olacaktır. Biz, ortak coÄŸrafyamızın daha kötüye gitmemesi, savaÅŸların yayılmaması, yeni krizlerin patlak vermemesi için çalışmayı sürdüreceÄŸiz.” dedi.
“Tüm Batılı aktörleri İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum”
ErdoÄŸan, “Bu vesileyle bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateÅŸkesi kabul ettiÄŸini açıklamasından memnuniyet duyduk. Åžimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır. Tüm Batılı aktörleri İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, daha önce de pek çok kez ifade ettiÄŸinin altını çizerek, “Biz dostlarımızın sayısını artırmanın peÅŸindeyiz. Bölgemizdeki hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yok. Diyalog ve müzakerenin açamayacağı kapı olmadığı inancındayız. Yeter ki hüsnü niyetle yaklaşılsın, diplomasiye imkan tanınsın. Gerisi biraz gayret, biraz fedakarlıkla mutlaka gelecektir.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’yi her alanda daha ileri seviyelere taşıyacağız”
Yarın Kuveyt Emiri MeÅŸal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ı Türkiye’de misafir edeceklerini ifade eden ErdoÄŸan, haftaya pazartesi de Yunanistan BaÅŸbakanı Kiryakos Miçotakis’in resmi ziyaret kapsamında Ankara’ya geleceÄŸini belirtti.
Çift baÅŸlı Selçuklu kartalı misali doÄŸu ve batı ile iliÅŸkileri ortak çıkarlar temelinde geliÅŸtirmenin yollarını arayacaklarını dile getiren ErdoÄŸan, “Milli gelirinin büyüklüğü 1,1 trilyon dolar sınırını aÅŸan, bölgesindeki etki alanı günden güne artan, krizlerin çözümünde anahtar rol üstlenen, çatışmaların ortasında istikrar adası olarak öne çıkan Türkiye’yi, inÅŸallah her alanda güçlendirecek, kalkındıracak, daha ileri seviyelere taşıyacağız.” dedi.
AFAD ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan Sel ve TaÅŸkın Risk Azaltma Protokolü’nün, yağış mevsimi öncesinde afet riskini en aza indirme yolunda atılmış kıymetli bir adım olduÄŸunu, AFAD envanterinde bulunan 111 iÅŸ makinesinin Devlet Su İşlerinin kullanımına verilmesiyle her iki kurumun etkinliÄŸinin artırıldığını vurgulayan ErdoÄŸan, derelerin temizlik ve ıslah çalışmalarına hız vererek, yoÄŸun yağış dönemi baÅŸlamadan gerekli tedbirleri aldıklarını söyledi.
ErdoÄŸan, “2024 yılını can ve mal kaybı yaÅŸamadan geçirebilmemiz, devletimizin çabaları yanında vatandaÅŸlarımızın da dikkatli olmasına baÄŸlıdır.” dedi.
Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmaller sebebiyle son dönemde yürekleri yakan birçok hadisenin yaşandığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“BeÅŸiktaÅŸ Gayrettepe’de 29 işçi kardeÅŸimiz göz göre göre hayatını kaybetti. Antalya’da 1 insanımızın vefat ettiÄŸi, 7 kiÅŸinin yaralandığı teleferik faciası meydana geldi. Ardından İstanbul Küçükçekmece’de belediyenin açıp öylece bıraktığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir evladımız boÄŸularak can verdi. Öncesinde de benzer, müessif olaylarla karşılaÅŸtık. Basit önemlerle veya dönemlerle engellenebilecek insani dramları tekrar tekrar yaÅŸamak istemiyoruz. Bu konuda hükümetiyle, belediyesiyle, vatandaşıyla hepimize sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklarımız, denetimlerini bundan sonra yoÄŸunlaÅŸtıracak, milletin yüreÄŸine ateÅŸ düşürenler hukuk önünde hesap verecek. BaÅŸka türlü bu acıların tekerrürünün önüne geçemeyiz.”
“Saraçhane’den yansıyan bazı görüntüler 1 Mayıs’ın ruhuna gölge düşürmüştür”
ErdoÄŸan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, BeÅŸiktaÅŸ’taki gibi iÅŸ cinayetlerinin gündeme taşındığı bir gün olmasını beklediklerini ancak birkaç vicdan sahibi kuruluÅŸ dışında bu konuları konuÅŸanın olmadığını ifade etti.
1 Mayıs’ın Türkiye’nin 78 ilinde, 210 etkinlikle şölen havasında kutlandığını aktaran ErdoÄŸan, “Lafa gelince emekçinin hakkını savunduÄŸunu iddia eden kimi kuruluÅŸlar, işçi bayramını polisimize taÅŸ ve sopalarla saldırarak kutlamayı tercih etti. Samimi çaÄŸrılarımıza raÄŸmen Saraçhane’den yansıyan bazı görüntüler, 1 Mayıs’ın ruhuna gölge düşürmüştür. Siyasette ve toplumda yumuÅŸama istemeyen marjinal odaklara maalesef malzeme verilmiÅŸtir. Bundan kimsenin memnun olmadığına inanıyorum.” diye konuÅŸtu.
Siyasetten emekliye sevk edilenler dahil kimi çevrelerin 31 Mart sonrası yapıcı atmosferi zehirlemek için yoğun bir uğraş içinde olduğunun anlaşıldığını belirten Erdoğan, 15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunu, kontrollü darbe iftirasıyla kısa sürede dinamitleyenlere fırsat verilmemesi gerektiğini, muhalefetin de sorumluluk bilinciyle hareket ederek tek sermayesi gerilim ve kutuplaşma olanların oyunlarına gelmemesini beklediklerini vurguladı.
ErdoÄŸan, Türkiye Yüzyılı’nın inÅŸasına alın terleriyle destek olan tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ederek, ÅŸehir eÅŸkıyalarının azgınlıklarına raÄŸmen soÄŸukkanlı duruÅŸlarını koruyan polisleri kutladı.
“İstihdam oranlarında olumlu haberler gelmeye devam ediyor”
Bölgedeki savaşlar ve krizler zorlasa da ekonomi programlarını kararlılıkla uyguladıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“İstihdam oranlarında olumlu haberler gelmeye devam ediyor. Åžubat ayında iÅŸsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleÅŸti ancak iÅŸ gücü piyasamızda bir dengesizlik oluÅŸtuÄŸunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok ÅŸikayet ettiÄŸi konuların başında işçi bulamamak geliyor. Bundan sonra iÅŸ gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliÅŸtirmeye odaklanacağız. 5 yıl aradan sonra toplanan 13. Çalışma Meclisi, sorunların tespiti ve çözüm yolları bakımından gayet faydalı oldu. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz. DoÄŸru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık, inÅŸallah yine baÅŸaracağız. Enflasyon geriledikçe milletimizin cebindeki paranın satın alma gücü de artacaktır. Bizim amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek deÄŸil, 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını saÄŸlamaktır.
Seçim döneminde popülizme meyletmeyerek ekonomi politikamıza olan güvenimizi ortaya koyduk. Bundan geriye dönüş olmayacaktır. Hedeflerimize ulaÅŸmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. VerimliliÄŸi artırmak ve ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız.”
Teknolojik ve stratejik yatırımları teşvik için 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık yatırım taahhütlü avans kredisini devreye aldıklarını anımsatan Erdoğan, bugüne kadar toplam büyüklüğü 1 trilyon 281 milyar liraya ulaşan 210 yatırım için ön başvuru yapıldığını söyledi.
ErdoÄŸan, enflasyon oranlarının, genel olarak öngörüleriyle uyumlu ancak gıda ve hizmetler gibi bazı alanlarda hala yüksek seyrettiÄŸinin farkında olduklarını dile getirerek, “Yıllık enflasyon yaz aylarından itibaren inÅŸallah düşüşe geçecektir. Konut ve araç piyasasında oluÅŸan fiyat balonu sönmeye baÅŸlamıştır.” dedi.
Toparlanan büyüme sayesinde dış ticaret dengesinin önemli ölçüde iyileştiğine işaret eden Erdoğan, şubatta yıllık cari işlemler açığının geçen senenin aynı dönemine göre 24,5 milyar dolar azalarak 31,8 milyar dolara gerilediğini, altın ve enerji hariç cari dengenin ise şubat ayında yıllık 36 milyar dolar fazla verdiğini aktardı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, turizmde ilk üç ayı rekorlarla tamamladıklarını, 9 milyonu aÅŸan ziyaretçi sayısıyla yaklaşık 9 milyar dolar turizm geliri elde ettiklerini bildirerek, “2024 yılı için hedefimizi 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir olarak belirlemiÅŸtik. İlk üç aylık rakamlara baktığımızda hedeflerimize doÄŸru emin adımlarla ilerlediÄŸimizi memnuniyetle ifade etmek isterim.” diye konuÅŸtu.
“DoÄŸru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Orta Vadeli Programı’mız hamdolsun baÅŸarılı ÅŸekilde çalışıyor, ülkemizin risk primi 700 baz puan seviyelerinden 290 baz puan seviyesine geriledi. Politikalarımızı uyguladıkça risk primimiz daha da düşecek. Son bir yılda ülkemize 16,8 milyar dolar net portföy giriÅŸi oldu. Bankacılık sektörü ve reel sektörün dış borç çevirme oranları yükseliyor. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 27 milyar dolar artışla 124,1 milyar dolara çıktı.” diye konuÅŸtu.
Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası ile gelecek dönemde 50 milyar dolara yakın kaynağı kalkınma projelerinde kullanacaklarını kaydeden Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının da teker teker not artırımına gittiğini söyledi.
ErdoÄŸan, Türkiye’nin ekonomide belirlediÄŸi hedeflere ancak daha çok üreterek, daha çok ihracat yaparak varabileceÄŸini belirtti.
Çevre ülkeler gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip olunmadığını, petrol, doÄŸal gaz ve madenleri yeni yeni keÅŸfetmeye, iÅŸlemeye, ülke ekonomisine kazandırmaya baÅŸladıklarını aktaran ErdoÄŸan, “Terörden temizlediÄŸimiz Gabar’da petrol üretimimiz günlük 40 bin varili geçti, inÅŸallah yıl sonuna doÄŸru bu rakam 100 bin varile ulaÅŸacak. Yenilenebilir enerjinin sepetimizdeki oranı da aynı ÅŸekilde artıyor. Ancak bunlar enerjide dışa bağımlı olduÄŸumuz gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmiyor.” dedi.
“Enerji faturasının, büyümeye paralel olarak kabardığını” ifade eden ErdoÄŸan, bir taraftan üretip yeni pazarlara ihraç ederken diÄŸer taraftan da içeride tasarruf kültürünün yaygınlaÅŸtırılması gerektiÄŸini vurguladı.
“Tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız”
Daha az kaynak kullanarak daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceklerini bildiren Erdoğan, buna kamu olarak öncülük ve rehberlik edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kamuda taşıtlar, binalar, cari harcamalar, haberleÅŸme giderleri, hizmet içi eÄŸitimler, yurt dışı seyahatler, kamu istihdamı gibi pek çok alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız. Burada amacımız, kamuda verimlilikten taviz vermeden, ülkemizin kaynaklarının katma deÄŸeri yüksek alanlara yönlendirilmesidir. Hem vatandaÅŸlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini artıracağız hem de bunu bütçeye yük oluÅŸturmadan, hatta tasarruf ederek gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmaları tekemmül ettirmek üzere talimatlandırdım.”
Kabine’de, ekonomi ve dış politika yanında eÄŸitim ve müfredat konusunu da deÄŸerlendirdiklerini aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Bakanlığımızın kamuoyunun inceleme ve önerilerine açtığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, inÅŸallah evlatlarımızın geleceÄŸe çok daha donanımlı, erdemli, baÅŸarılı ve ÅŸuurlu bir ÅŸekilde hazırlanmasını saÄŸlayacaktır. Tek tipçi, yasakçı, formatlayıcı, katı ideolojik eÄŸitim anlayışı yerine eÄŸitim modelimizi, soran, sorgulayan, sanata, bilime, spora, edebiyata önem veren milli ve manevi deÄŸerleri kuÅŸanmış bireylerin yetiÅŸtirilmesi hedefiyle zaman zaman güncellenmemiz, güçlendirilmemiz temel bir ihtiyaçtır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin eÄŸitim sistemimizin niteliÄŸini her açıdan yükselteceÄŸine inanıyoruz. Bakanlığımızın web sayfasından teklif ve kıymetli fikirlerini bize ileten 57 bini aÅŸkın kurum, kuruluÅŸ ve kiÅŸiye gönülden teÅŸekkür ediyorum.”
“Kısa zamanda inÅŸallah atamayı bakanımız açıklayacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atama bekleyen öğretmenlere ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
“Milli EÄŸitim Bakanımız, Hazine Bakanımız ve ekonomi kurmaylarımızla son bir kez daha görüşecek, ardından öğretmen adaylarımızı bilgilendirecek. Bakanlığımız, yarın atamaya esas branÅŸ dağılımlarını, baÅŸvuru takvimini ve süreci paylaÅŸacaktır. Fazla zaman kaybına tahammülümüz yok, kısa zamanda inÅŸallah atamayı da bilhassa Bakanımız açıklayacaktır.”
Kaynak: AA