Cumhurbaşkanı Erdoğan: İran halkının acısını paylaşmak üzere bir günlük milli yas ilan edilmesini kararlaştırdık
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Kabine toplantımızda, Ä°ran halkının yaÅŸadığı derin acıyı paylaÅŸmak üzere ülkemizde bir günlük milli yas ilan edilmesini kararlaÅŸtırdık.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.
Buradaki konuÅŸmasına, gençlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak baÅŸlayan ErdoÄŸan, Milli Mücadele’de ÅŸehit düşenler baÅŸta olmak üzere, yaklaşık bin yıldır vatan topraklarının müdafaası ve muhafazası uÄŸrunda can veren bütün kahramanları rahmetle andı.
Hayatta olan gazilere sağlık ve afiyet temenni eden Erdoğan, istikbalin teminatı gençler için gece gündüz demeden koşturduklarını dile getirdi.
Son Kabine toplantısından bu yana çalışma takvimlerinin yoÄŸun olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, komÅŸu ülkelerden hükümet ve devlet baÅŸkanlarını Türkiye’de ağırladıklarını anımsattı.
Kuveyt Emiri MeÅŸal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın ziyareti ile iki ülke arasındaki diplomatik iliÅŸkilerin tesisinin 60. yıl dönümünün manasına uygun ÅŸekilde idrak edildiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, es-Sabah’ın Arap dünyasından sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmasının iki ülke iliÅŸkilerine verilen önemi gösterdiÄŸine iÅŸaret etti.
Erdoğan, imzalanan 6 yeni anlaşma ile Kuveyt ile işbirliğini bir adım öteye taşıdıklarını belirterek, ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmak istediklerini aktardı.
Azerbaycan BaÅŸbakanı Ali Asadov’u kabulünde ise “Tek millet, iki devlet” ÅŸiarıyla Azerbaycan’a Türkiye’nin desteÄŸini ifade ettiklerini kaydeden ErdoÄŸan, “Azerbaycanlı kardeÅŸlerimizin KahramanmaraÅŸ’ta inÅŸa ettirdiÄŸi deprem konutlarının yapımı devam ediyor. Bu konutlara aramızdaki sarsılmaz kardeÅŸlik bağının bir sembolü olarak bakıyoruz.” dedi.
ErdoÄŸan, Azerbaycan’ın KarabaÄŸ zaferi sonrasında Ermenistan ile yürüttüğü barış görüşmelerini yakından takip ettiklerini belirterek, son olarak 30 yıldır iÅŸgal altında bulunan 4 köyün Azerbaycan’a iadesi konusunda mutabakata varılmasını memnuniyetle karşıladıklarının altını çizdi.
Güney Kafkasya’da yakalanan tarihi fırsatın ziyan edilmemesi gerektiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Azerbaycanlı kardeÅŸlerimiz, barış isteyen taraf olduklarını bugüne kadar defalarca gösterdi. Aynı uzlaÅŸmacı tavrı Ermenistan yönetiminden de bekliyoruz. Bölgemizin istikrarsızlığından beslenen yabancı güçlerin kışkırtmalarına prim verilmemeli, oyunlarına gelinmemelidir. Türkiye olarak kalıcı barışa ulaşılması için her türlü çabayı göstereceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
“Türkiye’nin buna ihtiyacı var”
Danıştay’ın 156. kuruluÅŸ yıl dönümünde Danıştay mensupları ve idari yargı camiasıyla bir araya geldiklerini hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Adliyenin kapısını, adaletin kapısı haline dönüştürmek için son 21 yılda pek çok adım attık. Hükümetlerimiz döneminde milletimizin takdiriyle gerçekleÅŸtirilen anayasa deÄŸiÅŸiklikleri, mevcut Anayasa’nın artık kangrene dönüşmüş sorunlarını giderdi. Yamalı bohçaya dönüşen 1982 Anayasası ile ağır aksak bugünlere kadar gelebildik. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü, üzülerek ifade ediyorum, darbe anayasasıyla karşıladık ve geçirdik. Bunu, Türk siyaseti adına bir eksiklik olarak gördüğümü daha önce de dile getirdim. Ne yaparsak yapalım, Anayasa’ya darbecilerin zerk ettiÄŸi vesayetçi ruhu ortadan kaldıramadık. Karşımızda insicamı bozulmuÅŸ, bütünlüğü kaybolmuÅŸ, ileri demokrasi ve radikal vesayetin izlerini aynı anda taşıyan bir anayasa bulunuyor. Bu hakikati sadece biz deÄŸil, hukukçular da sık sık ifade ediyor.
Gelinen aÅŸamada ÅŸunu çok net görebiliyoruz; mevcut Anayasa’nın yeni Türkiye’yi taşıması mümkün deÄŸildir. Muhalif, muvafık fark etmeksizin 85 milyon olarak yeni yüzyılda yeni anayasa ülküsünü gerçeÄŸe dönüştürmemiz gerektiÄŸine inanıyorum. Biz, bunu kendimiz için istemiyoruz, Türkiye’nin buna ihtiyacı var, Milletimizin buna ihtiyacı var. Gelecek nesiller özgürlükçü bir anayasayla yönetilmeyi hak etmektedir. Siyaset kurumu, sivil anayasa yapabilecek kudrete, toplumsal teslimiyete ve temsiliyete, olgunluÄŸa sahiptir. Türk demokrasisi yeni ve sivil bir anayasayı ülkemize kazandırarak darbe geleneÄŸiyle hesaplaÅŸmasını tamamlamalıdır.”
Danıştay programı ve ardından Meclis grup toplantılarında yeni anayasaya dair perspektiflerini ortaya koyduklarını anımsatan ErdoÄŸan, “Yeni anayasa sadece siyasetin konusu da deÄŸildir. Sivil toplumun, akademinin, baroların, gazetecilerin ve darbelerin maÄŸdur ettiÄŸi tüm kesimlerin de süreci sahiplenmesini arzu ediyoruz. Ãœlkemizin ve milletimizin müreffeh geleceÄŸi için konunun takipçisi olmaya devam edeceÄŸiz.” dedi.
“SÄ°HA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız”
Türkiye’nin tarih yazdığı alanların başında savunma sanayisinin geldiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, 2002’de savunma alanında yüzde 80 dışa bağımlı olan Türkiye’nin bugün savunma ihtiyaçlarının neredeyse tamamını yerli ve milli imkanlarla karşıladığını söyledi.
ErdoÄŸan, Türkiye’nin dost ve kardeÅŸ ülkelerin taleplerini de tedarik etmeye baÅŸladığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Bundan 10 sene önce 1,2 milyar dolar olan savunma ihracatımız, 4,5 kat artışla 2023 yılında 5,5 milyar dolara yükseldi. Geçen sene 185 ülkeye 230 çeÅŸit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. TB2, Akıncı, Anka ve Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız ile SÄ°HA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Åžu an Afrika’dan Avrupa’ya 50’den fazla ülke Türk ÅŸirketlerinin ürettiÄŸi insansız hava araçlarını kullanıyor. Ä°nsansız hava araçları sadece askeri alanda deÄŸil, tabii afetlerde, arama kurtarma faaliyetlerinde de kritik rol oynuyor. Manavgat’taki orman yangınından 6 Åžubat depremlerine kadar pek çok afette Ä°HA’ların ne kadar büyük bir imkan olduÄŸunu bizzat tecrübe ettik. Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Sayın Reisi ve beraberindeki heyetin vefat ettiÄŸi helikopter kazasında Ä°HA’ların önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bayraktar Akıncı Ä°HA, Ä°ranlı kardeÅŸlerimizin talebi üzerine arama kurtarma çalışmalarında aktif görev üstlendi. Akıncı, zorlu hava ÅŸartlarına raÄŸmen bölgede 7,5 saat arama tarama faaliyeti yaparak toplam 2 bin 100 kilometrelik uçuÅŸ gerçekleÅŸtirdi. Görevini baÅŸarıyla tamamladıktan sonra da ülkemize döndü.”
“Vatanımızın güvenliÄŸinin teminatı olmayı sürdürüyor”
Savunma sanayisinin Türkiye’deki belli çevreler tarafından sık sık hedefe konulduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, tüm itibar suikastlerine raÄŸmen özveriyle çalışan savunma ÅŸirketlerine teÅŸekkür etti.
ErdoÄŸan, bugün savunma sanayinde 3 bin 500’den fazla firmanın 80 bini aÅŸkın personeliyle Türkiye için çalışmaya devam ettiÄŸini aktararak, ÅŸunları kaydetti:
“7-18 Mayıs arasında icra edilen Deniz Kurdu-2 Tatbikatı’nda savunma kabiliyetimizi bir kez daha izleme fırsatı bulduk. Silahlı Kuvvetlerimiz karada, denizde ve havada vatanımızın güvenliÄŸinin teminatı olmayı sürdürüyor. Donanmamız, mavi vatanın savunmasının yanı sıra dünya denizlerinde bayrağımızı dalgalandırarak küresel barış ve istikrara da katkı sunuyor. Tatbikatın planlanması ve icrasında emeÄŸi geçen tüm komutanlarımızı ve askerlerimizi tebrik ediyorum. Rabb’im, Mehmetçiklerimizi her zaman ve her yerde muhafaza ve muzaffer eylesin diyorum.”
Yunanistan BaÅŸbakanı Miçotakis’in ziyareti
Yunanistan BaÅŸbakanı Kiryakos Miçotakis’in Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretin iki ülke arasındaki iliÅŸkilerde yeni sayfa açma iradelerinin en son göstergesi olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, üçüncü tarafların müdahalesine gerek duymadan komÅŸuluk hukuku çerçevesinde Yunanistan ile temasların artmasından memnun olduklarını ifade etti.
ErdoÄŸan, “Elbette birkaç görüşmeyle her sorunu çözecek deÄŸiliz. Ama ortak menfaatlerimizin olduÄŸu hususlarda uzlaÅŸma zemini aramaktan da imtina etmeyeceÄŸiz. Bunun sabır ve dirayet gerektiren bir süreç olduÄŸunun bilincindeyiz. Sayın Miçotakis’in de bizimle aynı hissiyatı paylaÅŸtığını görüyoruz. Risklerin farkında olarak inÅŸallah süreci kararlılıkla ilerleteceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Yunanistan ile kısa sürede kat edilen mesafenin bölgedeki diÄŸer ülkeler için de örnek teÅŸkil ettiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, Türkiye’nin uzatılan hiçbir eli havada bırakmadığını ve bırakmayacağını söyledi.
Erdoğan, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde çözülemeyecek hiçbir sorun bulunmadığını dile getirdi.
Gürcistan ile iÅŸbirliÄŸini geliÅŸtirme iradesini de Gürcistan BaÅŸbakanı Ä°rakli Kobakhidze ve heyetinin ziyaretinde bir kez daha ortaya koyduklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Organize suç ÅŸebekeleriyle ve FETÖ ile mücadelede Gürcistan’ın bundan sonra daha fazla desteÄŸini almayı ümit ediyoruz. Sayın BaÅŸbakan’ın da bizimle hemfikir olduÄŸunu görmek bizim için son derece anlamlıydı.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 15 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Ankara’da ziraat odalarının ve kooperatiflerin temsilcileriyle, ertesi gün 80. Genel Kurulu münasebetiyle Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi üyeleriyle bir araya geldiklerini anımsattı.
Ziraat Bankasının tarım sektörüne saÄŸlayacağı yeni kredi tutarlarının hayırlı olmasını dileyen ErdoÄŸan, “Kim ne derse desin biz, çiftçimizin, üreticimizin, alın teriyle topraklarımızı bereketlendiren tarım emekçilerimizin yanında olmayı sürdüreceÄŸiz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Aile kültür emperyalizmine karşı en saÄŸlam kalemiz”
Aileye değer veren, aile yaşantısını önemseyen, aileyi mukaddes sayan bir kültüre ve köklü geleneğe sahip olunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ä°nancımızın aileye atfettiÄŸi önem, Anayasa’mızın 41. maddesinde de yerini almıştır. Aile, Türk toplumunun temelidir tespitini yapan Anayasa’mız, devletin aileyi koruma görevlerini tek tek sıralamıştır. Alkol, içki, uyuÅŸturucu gibi doÄŸrudan insan saÄŸlığını ve aileyi tehdit eden belalarla mücadeleden anne ve çocukların korunmasına kadar geniÅŸ bir yelpazede devletin sorumlulukları ayrıntılı bir ÅŸekilde ifade edilmiÅŸtir.
Ailelerimizin, aile yapımızın, aile deÄŸerlerimizin muhafazası bizim için vazgeçilmezdir. Aile, kültür emperyalizmine karşı en saÄŸlam kalemizdir. Fakat son yıllarda aileye yönelik tehditlerin giderek arttığını müşahede ediyoruz. Kitle iletiÅŸim araçlarının ailevi deÄŸerleri göz ardı eden yayınları, ahlaki ve kültürel yozlaÅŸma sürecini beraberinde getiriyor. KüreselleÅŸmeyle birlikte çeÅŸitlenen arızi durumlar, toplumun çekirdeÄŸi olan aileyi pek çok riskle yüz yüze bırakıyor.”
“Nüfusun kendini yenileme eÅŸiÄŸi olan 2,1 seviyesinin altındayız”
Dünyanın birçok bölgesinde toplumların yaşlandığına dikkati çeken Erdoğan, yalnız yaşamayı tercih eden birey sayısı ve boşanma oranları artarken, evlilik oranlarının ve buna bağlı olarak hane başına düşen çocuk sayısının azaldığını söyledi.
Çocuk sahibi olmanın aileler için sürekli ertelenen bir durum haline geldiğine işaret eden Erdoğan, evlilikler ve doğurganlık hızı azalırken, tek ebeveynli ya da parçalanmış ailelerin sayısının günden güne çoğaldığını söyledi.
Aile sıcaklığını tatmanın, ailenin koruyucu şemsiyesi altında büyümenin daha da zorlaştığını dile getiren Erdoğan, bu küresel trendden olumsuz etkilenildiğini vurguladı.
Bunun, geçen hafta açıklanan TÜİK verilerinde de görüldüğünü aktaran ErdoÄŸan, TÜİK’in 2023 yılı doÄŸum istatistiklerinin endiÅŸe verici olduÄŸunu ifade etti.
ErdoÄŸan, 2001’de 2,38 olan doÄŸurganlık hızının, 2023’te 1,51’e gerilediÄŸine dikkati çekerek, ÅŸu ifadeleri kullandı:
“Nüfusun kendini yenileme eÅŸiÄŸi olan 2,1 seviyesinin altındayız. Bu, açık söylüyorum Türkiye açısından varoluÅŸsal bir tehdittir, bir felakettir. Mevcut durum ülkemiz için tolere edilebilir olmaktan çıkmıştır. Biz bu tabloyu gördüğümüz için biliyorsunuz sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. Tavsiyemizden dolayı pek çok kez eleÅŸtiriye uÄŸradık. Maalesef zaman, öngörülerimizde bizi haklı çıkardı. En az 3 çocuk çaÄŸrımızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Åžunu bir defa idrak etmemiz gerekiyor, nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha kararlı olacağız.”
“Uluslararası etkinliklerde normal bir insana rastlamak imkansız”
Sadece boşanma ve evlilikten uzaklaşma değil, küresel cinsiyetsizleştirme projelerinin de aileyi tehdit ettiğini belirten Erdoğan, çok uluslu şirketler, kurumlar ve belli başlı devletlerin cinsiyetsizleştirme projelerini alenen desteklediğini vurguladı.
Bu akımları fonlayanların amacının hak ve özgürlük olmadığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sapkın akımların meÅŸrulaÅŸtırılmasına itiraz etmenin siyasi ve ekonomik maliyeti giderek yükseliyor. Küresel dayatmanın en bariz olduÄŸu alanların başında cinsiyetsizleÅŸtirme politikaları geliyor. Bunun dünyada nasıl vahim boyutlara ulaÅŸtığına önceki hafta düzenlenen Eurovision yarışmasında bir kez daha ÅŸahit olduk.
Özgürlük maskesi altında rol model olarak gençlere takdim edilen tuhaf tiplerin, toplumsal yozlaÅŸmanın truva atları olduÄŸu açıktır. Bu tür uluslararası etkinliklerde giyimiyle, tavrıyla, sözleriyle normal bir insana rastlamak neredeyse imkansız hale geldi. Bunun bilinçli bir politika olduÄŸu artık herkes tarafından kabul ediliyor. Türkiye’yi son 12 yıldır bu kepazelikten uzakta tutarak ne kadar isabetli bir karar verdiÄŸimizi daha iyi kavrıyoruz. Biz, aynı çizgide kalmaya devam edeceÄŸiz.”
“Aile müessesesiyle bireyin ruh ve vücut saÄŸlığını tehdit eden her türlü politikanın karşısındayız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin ardından el değiştiren bazı yerel yönetimlerin ilk icraatlarından birinin içki tüketiminin yaygınlaştırılması olduğunu söyledi.
“Milletin onca derdi, beklentisi ve talebi varken; bu politikaları, düşündürücü olduÄŸu kadar kaygı verici buluyorum.” diyen ErdoÄŸan, “Kimse kusura bakmasın; belediyelerin görevi, kamusal alanda içkiyi özendirici iÅŸler yapmak, gazetecileri özel uçaklar tutup ÅŸarap festivallerine götürmek deÄŸil, insanları alkol belasından uzak tutmaya çalışmak olmalıdır. Biz bunların hiçbirini masum adımlar olarak deÄŸerlendirmiyoruz.” dedi.
Erdoğan, aile müessesesiyle bireyin ruh ve vücut sağlığını tehdit eden her türlü politikanın karşısında olduklarını, nesli ifsat edici girişimlere de müsamahayla yaklaşmayacaklarını vurguladı.
“Güçlü aile yapısının tesisi için üzerimize düşen her görevi sorumluluk bilinciyle adım adım, fert fert planlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diyen ErdoÄŸan, 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü vesilesiyle yayımladıkları “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”nın bu hassasiyetlerinin yeni sembolü olduÄŸunu ifade etti.
ErdoÄŸan, vizyon belgesi ve eylem planının hazırlık sürecinde tüm paydaÅŸların katkısını almaya gayret ettiklerini belirterek, “Eylem planımızda 5 stratejik amaç belirledik. Bu stratejik hedeflere ulaÅŸmak için eylem planında yer alan 100 faaliyetin yakından takipçisi olacağız. Vizyon Belgesi ve Eylem Planının tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesi noktasında tüm kurumlarımızın gerekli katkıyı yapmalarını bekliyorum.” diye konuÅŸtu.
6 Şubat depremlerinde 680 bini konut, 170 bini iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölümün kullanılamaz hale geldiğini anımsatan Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imarı için 2024 yılı bütçesinden 1 trilyon liranın üzerinde kaynak aktardıklarını, geçen yıl da aynı tutarda harcama yaptıklarını bildirdi.
“Yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim etmeyi hedefliyoruz”
Erdoğan, depremzedelere verdikleri sözleri yerine getirmek için canla başla çalıştıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Deprem bölgesinde yürütülen faaliyetleri çok yakından takip ediyorum, bugünkü kabine toplantımızda Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanımızın bölgedeki son duruma dair kapsamlı sunumunu dinledik. Çalışmaların hızlandırılması noktasında gerekli talimatlarımızı verdik, yaz aylarıyla inÅŸaatlar daha seri ÅŸekilde tamamlanacak. Bugüne kadar 412 bin 682’si konut, 38 bin 615’i ticarethane olmak üzere 451 bin 297 bağımsız bölümün büyük kısmının ihale süreci bitti ve inÅŸa faaliyetlerine baÅŸlandı. Toplam 1240 ÅŸantiyede 110 bin kiÅŸilik işçi ordumuzla 7/24 sahadayız. Ayrıca, 4 bin 300’den fazla köyde, köy evi inÅŸa ediyoruz. Åžubat ve mart aylarında 76 binden fazla afet konutunu vatandaÅŸlarımıza teslim ettik. Yapımı biten konut ve köy evlerimizi her ay 10-15 bin olmak üzere etap etap teslim edeceÄŸiz. Yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim etmeyi hedefliyoruz. Ä°nÅŸallah 2025 yılının son aylarına doÄŸru da bütün hak sahiplerine konut ve iÅŸ yerlerini teslim etmiÅŸ olacağız.”
Yerinde Dönüşüm Projesi’ne baÅŸvuruların 256 bine ulaÅŸtığını bildiren ErdoÄŸan, proje kapsamında 28 binden fazla kiÅŸinin iÅŸlemlere baÅŸladığını kaydetti.
ErdoÄŸan, “Depremzede ÅŸehirlerimizde yapılacak içme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için Ä°LBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 64 milyar liralık hibe desteÄŸi saÄŸlıyoruz. Åžu an projelendirme çalışmaları sürdürülüyor. Bu yaz itibarıyla altyapı çalışmalarına baÅŸlayacağız. Deprem bölgelerimizi yeniden ayaÄŸa kaldırıncaya kadar gecemizi gündüzümüze katacağız, koÅŸturacağız, süreci anbean takip edeceÄŸiz. Bakanlığımız, deniz altı biyoçeÅŸitliliÄŸini, koylarımızın temizliÄŸini ve deniz suyu kalitemizi korumak üzere harekete geçiyor. Göcek-Mapa Åžamandıra Projesi ile 805 kilometrekarelik alan pilot bölge ilan edildi. Ä°nÅŸallah bununla denizlerin ormanları olan deniz çayırlarının korunmasını saÄŸlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Ä°brahim Reisi ve beraberindeki heyetin vefatından derin üzüntü duyduklarını ifade eden ErdoÄŸan, helikopter kazasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti adına Ä°ran halkına, devletine ve hükümetine taziyelerini iletti.
“Arama kurtarma çalışmalarına katkı için imkanlarımızı seferber ettik”
Kabine toplantısı esnasında İran Cumhurbaşkanı Vekili Muhammed Muhbir ile telefonda görüştüğünü ve taziyelerini ilettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ä°ran bizim sınır komÅŸumuz, Ä°ran halkı da bizim kardeÅŸimizdir. Asırlardır aynı coÄŸrafyayı paylaşıyor, barış içinde yan yana çalışıyoruz. Ticaretten enerjiye, ulaÅŸtırmadan turizme, güvenlikten terörle mücadeleye geniÅŸ bir yelpazede çok boyutlu iÅŸ birliklerimiz var. Ä°ran’ın, Filistin davasına verdiÄŸi güçlü desteÄŸi her zaman takdirle karşıladık. Bölgemizdeki sorunların çözümünde de Astana sürecinden itibaren Ä°ran’la yakın diyalog içindeydik. Ä°ran’a karşı uygulanan tek taraflı yaptırımlara katılmayarak, komÅŸuluk hukukumuzun gereÄŸini yerine getirdik. Ä°ran CumhurbaÅŸkanı merhum Reisi’yi en son 24 Ocak’ta Ankara’da ağırlamış, imzaladığımız 10 yeni anlaÅŸmayla iliÅŸkilerimizi ileriye taşımıştık. Bugüne kadar en sıkıntılı zamanlarında Türkiye, Ä°ranlı kardeÅŸlerine samimi destek vermiÅŸ, bu konuda tavizsiz bir duruÅŸ sergilemiÅŸtir. Helikopter kazasından sonra Ä°ran makamlarıyla temasa geçerek arama kurtarma çalışmalarına katkı vermek için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bundan sonra da aynı hissiyatla hareket edeceÄŸiz. Kabine toplantımızda Ä°ran halkının yaÅŸadığı derin acıyı paylaÅŸmak üzere ülkemizde bir günlük milli yas ilan edilmesini kararlaÅŸtırdık.”
“43 vagondan oluÅŸan yardım treni gönderiyoruz”
Geçen hafta büyük bir sel felaketiyle sarsılan Afganistan’a geçmiÅŸ olsun dileklerini ileten ErdoÄŸan, Afgan halkıyla dayanışmalarını göstermek için ilk etapta bir kargo uçağı dolusu yardım malzemesini Afganistan’a gönderdiklerini söyledi.
ErdoÄŸan, toplam 24 tonu bulan yardım malzemelerinin cuma günü Mezar-ı Åžerif Havalimanı’na ulaÅŸtığını belirterek, ÅŸu bilgileri verdi:
“Åžimdi de bölgeye 43 vagondan oluÅŸan yardım treni gönderiyoruz. Afganistan 20. AFAD Ä°yilik Trenimizin yüklemesi dün tamamlandı, gümrük iÅŸlemlerinden sonra inÅŸallah yarın bölgeye sevk edeceÄŸiz. Ä°yilik Trenimize malzeme desteÄŸi veren tüm kurumlarımızı, vakıflarımızı, derneklerimizi, gönüllü kuruluÅŸlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Toplantımızın ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Kaynak: AA