CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Lisans ve yüksek lisans dahil öğrenci affı Meclis’e sunulacak
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, bir süredir üzerinde çalıştıkları ve kamuoyunda “öğrenci affı” olarak bilinen kanun teklifini, gelecek günlerde TBMM’nin takdirine sunacaklarını bildirdi.
AK Parti Genel BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı‘nda yaptığı konuÅŸmada, milletvekillerine, TBMM’nin komisyon ve Genel Kurul faaliyetlerinde baÅŸarılar diledi.
AK Parti’nin Adana’da gerçekleÅŸtirdiÄŸi Gençlik Şöleni’ndeki coÅŸkunun, partisinin gençlerle arasındaki güçlü köprüyü görmelerine imkan saÄŸladığını dile getiren ErdoÄŸan, tüm gençlere bir müjde vermek istediÄŸini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve kamuoyunda ‘öğrenci affı’ diye bilinen teklifi, önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunuyoruz. Bu teklif, lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eÄŸitimlerini bırakmak mecburiyetinde kalanlara, belirli ÅŸartlarda okullarına dönüş yolunu açıyor. Yüksek öğrenimlerini tamamlamak isteyen gençlerimize yeni bir fırsat tanıyacak bu teklifin ÅŸimdiden tüm öğrencilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
ErdoÄŸan, yaklaşık iki hafta önce Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ndeki Ä°stanbul’un Fethi törenlerinde 560 bin vatandaÅŸla bir araya geldiklerini anlatarak, “Dünyanın göz bebeÄŸi bu ÅŸehre olan sevgimizi, fethin manasının idrakiyle bir kez daha tüm milletimizle paylaÅŸtık. Ä°stanbul’u fethetmek kadar ona hizmet etmenin de önemli olduÄŸunu yaptığı eserlerle ispatlamış bir kadroyuz. Bu anlayışla tüm dikkatimizi ve enerjimizi bu ÅŸehri geleceÄŸe taşıyacak projelere veriyoruz.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.
“Figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Efes 2022 tatbikatı vesilesiyle gittiÄŸi Ä°zmir’de hem Ege’deki geliÅŸmelerle ilgili mesajlarını muhataplarına tüm açıklığıyla ilettiÄŸini hem de Ä°zmir teÅŸkilatlarıyla bir araya geldiÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Tarihte hep olduÄŸu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. Sorun, Yunanistan’ın bu oyunun farkında olmaması veya bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunmasıdır. Biliyorsunuz film çekimleri boyunca en çok yorulan, yıpranan, hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır. Ama sahnede onların ismi ve cismi asla gözükmez. Yunanistan’ın başına geçmiÅŸte gelen budur. Åžayet yanlışta ısrar ederse bundan sonra gelecek olan da budur. Biz, bölgemizde ve dünyada, küresel siyasi, ekonomik, askeri bir güç olarak varlığımızı tahkim ederek hep sürdüreceÄŸiz. Ama onlar bu kafayla üç otuz yevmiyeye çalışan figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir. SaÄŸ olsun Ä°zmir teÅŸkilatımız da Ä°l Danışma toplantımızdaki coÅŸkusuyla bu mesajlarımıza çok güzel destek oldu.”
Ä°sveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸi için baÅŸvurusu
ErdoÄŸan, kendilerini NATO konusunda taktik hata yapmakla suçlayan CHP’ye “iki çift sözlerinin” olduÄŸunu ifade etti. ErdoÄŸan, “Ãœlkemizde zor ÅŸartlarda kurulan uçak, silah ve makine fabrikalarını kapatarak savunma sanayimizi dışa bağımlı hale getiren, Adalar meselesinde dirayetli duruÅŸ sergilemeyerek ülkemizi bugünkü tartışmaların içine düşüren, Ä°kinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel yönetim sisteminde ülkemizin hak ettiÄŸi konumda yer almasını saÄŸlayamayan, velhasıl taktik deÄŸil stratejik hatalarıyla Türkiye’nin çıkarlarını koruyamamış bu parti bize ders veremez.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“TÃœSÄ°AD bu gidiÅŸiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın”
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun “CHP, eski CHP deÄŸil” dediÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, “Millet bunların eskisinden ne hayır gördü ki yenisinden fayda beklesin.” diye konuÅŸtu.
“Onlar önce kendi içlerindeki Rum, Yunan, Avrupa, Amerika, PKK, FETÖ sevdalısı beÅŸinci kol elemanlarını temizlesinler.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ãœlkenin diÄŸer tüm meselelerini Allah’ın izni ve milletimizin desteÄŸiyle biz hal yoluna koyarız. NATO meselesinde de Ä°sveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruÅŸumuzu kesinlikle deÄŸiÅŸtirmeyiz. Ey TÃœSÄ°AD’ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını baÅŸlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada Ä°sveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? Ä°sveç’in, Finlandiya’nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÃœSÄ°AD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz ÅŸehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. Ä°ÅŸte Batı’yı görüyoruz. Almanya’da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa’da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef Ä°ngiltere’de hakeza öyle. Avrupa’nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen aÄŸa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız.
Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır.
TopraÄŸa düşen vatan evlatlarının acısıyla her gün yüreÄŸimiz daÄŸlanırken kimse bizden farklı hareket etmemizi beklemesin. Bu konuda ülkemizin temennilerle, ucu açık ifadelerle kaybedecek vaktinin olmadığının özellikle bilinmesini istiyorum. Bizden önceki yönetimlerin düştüğü hataya düşmeyecek, aynı delikten bir daha asla ısırılmayacağız. Bu arada dünyada ülkemizin adını Turkey’den Türkiye’ye dönüştürme kararımızı baÅŸarıyla hayata geçirirken, diÄŸer alanlarda aynı yöntemi takip edeceÄŸimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu kapsamda artık milli hava yolumuz da uluslararası uçuÅŸlarını Turkish Airlines deÄŸil Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır. Bu kadarı, öküz altında buzağı arayanlara herhalde yeter.”
Van ziyareti
Geçen hafta Van’da olduÄŸunu anımsatan ErdoÄŸan, havalimanından toplu açılış töreninin yapıldığı meydana, oradan tekrar dönüş yoluna kadar Van’daki her anda vatandaÅŸlarla samimi ve coÅŸkulu bir ÅŸekilde hasret giderdiklerini ifade etti.
Bu gidiÅŸte, terör gölgesinden kurtulan, depremin ardından yeniden inÅŸa ettikleri, altyapısıyla yüzünü geleceÄŸe dönen bir Van gördüklerini belirten ErdoÄŸan, “AkÅŸam gençlerle Van denizinin kenarında bir araya geldik. Yani bilerek söylüyorum, Van denizi diyoruz. Åžimdi bu CHP hemen coÅŸar ‘orası deniz deÄŸil, göl’ falan diyebilir. Biz neyin göl neyin deniz olduÄŸunu çok iyi biliriz. Evelallah biz Karadeniz uÅŸağıyız, dolayısıyla deniz neresidir göl neresidir çok iyi biliriz.” diye konuÅŸtu.
Tarımdan sanayi ve turizme kadar her alanda kabına sığmayan, büyüme ve geliÅŸme yolunda koÅŸmak için sabırsızlanan bir Van gördüklerini söyleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Van, sadece bölgesinin deÄŸil, ülkemizin en önemli lokomotiflerinden biri olmaya hazırlanıyor. Biz de gerek son 20 yılda yaptığımız yatırımlarla gerek halen devam eden çalışmalarla gerekse yeni projelerle Van’ın hep yanında olduk, olmayı sürdüreceÄŸiz.” dedi.
Bundan 11 yıl önce Van depreminden hemen birkaç saat sonra ÅŸehre vardığında karşılaÅŸtığı manzarayla bugünkü fotoÄŸraf arasında adeta asırlık fark olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Hamdolsun, bu güzel ÅŸehri ayaÄŸa kaldırma, bu güzel ÅŸehrin insanlarına umut aşılama ÅŸerefine biz nail olduk. O zaman terör örgütünün belediye baÅŸkanı, oraya su dahi getiremedi. Biliyorsunuz, büyük ÅŸehirlerde su getirme görevi belediyenindir ama onlar getiremedi. Biz DSÄ° kanalıyla Van’ın su problemini çözdük. Bunu benim Vanlı kardeÅŸlerim herhalde çok iyi biliyordur. Bundan sonraki süreçte de durum yine aynı ÅŸekilde devam etti. Altyapısından üstyapısına kadar tüm bunları biz yaptık. Van’da 10 binlerce konut inÅŸa ettik.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
ErdoÄŸan, gençlerle sohbeti Edremit ilçesinin olduÄŸu bölgede yaptıklarını, Edremit’in adeta bir yalı kent haline döndüğünü ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:
“Modern konutlarla beraber Edremit ilçesi bir güzellik arz ediyor, bu hale geldi. ErciÅŸ’e bakıyorsun, ErciÅŸ aynı ÅŸekilde, bunları hep iktidarımız yaptı. Onların da yine konutları her ÅŸeyiyle çok çok güzel ve gerçekten gezip görmeye de deÄŸer. TuÅŸba aynı, iÅŸte geçenlerde malum bir deprem yaÅŸadılar ve o deprem bizleri ciddi manada üzdü ama Allah’tan burada ölüm vakaları ile karşılaÅŸmadık. Esasen terör örgütünün pençesinden kurtardığımız, eÄŸitimden saÄŸlığa, ulaşımdan enerjiye her türlü altyapısını inÅŸa ettiÄŸimiz bölgedeki tüm ÅŸehirlerimizde benzer bir kıpırdanma görüyoruz. Hemen denizin öbür tarafında Bitlis, Tatvan aynı ÅŸekilde. Orası da ayaÄŸa kalkıyor. Ciddi manada geliÅŸmeler var. Bitlis’in Ahlat’ı görmeye deÄŸer. Ä°nÅŸallah AÄŸustos’un 25’inde Ahlat’ta olacağız ve Ahlat’tan 26 AÄŸustos’ta anma merasimlerini yaÅŸamaya yürüyeceÄŸiz. Allah’ın izniyle bu dip dalganın önünde, terör örgütü artığı siyasetçilerle yurt dışında ülkemizi karıştırmak için sürekli fitne ateÅŸi yakan mankurtlar baÅŸta olmak üzere kimse duramayacaktır.
“Muhalefetin erken seçim filan istediÄŸi yok”
Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gelecek yılın aşağı yukarı bugünlerinde yapılacağına işaret eden Erdoğan, 2023 seçimleri için geri sayımın başladığını söyledi.
Her ne kadar muhalefetin, “erken seçim” lafları etmeyi sürdürse de seçim takviminin kendi mecrasında ilerlediÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Muhalefetin erken seçim filan istediÄŸi yok. Hatta bizim ülkemizde muhalefet, mümkünse hiç seçim olsun istemez. Çünkü bunlar herhangi bir sorumluluk üstlenmeden, sadece konforunu yaÅŸayarak siyaset yapmaya alışmışlar. Milletin derdiyle dertlenmek, bölgesel ve küresel krizlerle boÄŸuÅŸmak, eser ve hizmet peÅŸinde koÅŸmak bunların yapacakları, yapmak isteyecekleri bir iÅŸ deÄŸildir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
ErdoÄŸan, sel felaketinde Ä°stanbul, Ankara ve Ä°zmir’in halini gördüklerini kaydederek, “Herhangi bir altyapı çalışmaları var mı, yok. Hiçbir altyapı çalışmaları da olmadığı için bu felaketlerde bakıyorsunuz, birisi Bodrum’da seyahatte, öbürü EskiÅŸehir’de seyahatte, öbürü nerede olduÄŸu belli deÄŸil. Böyle garip bir yapı var. Bunlar dertli deÄŸil. Hani NeÅŸet ErtaÅŸ diyor ya; ‘AÅŸk ile koÅŸan yorulmaz’ diye. Bunların millet için, vatan için aÅŸk ile koÅŸmak diye bir dertleri de yok. Nitekim kazara bir sorumluluk altına girdiklerinde ortaya çıkan manzarayı hep beraber gördük.” diye konuÅŸtu.
“Hoca’nın borcunu ödeme fıkrası gibi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her gün seçim lafı ettiÄŸi halde, daha adayının ismini zikredemeyenlerin derdinin ülkeye ve millete hizmet olmadığını anlamak için öyle çok da derin analizlere ihtiyaç yoktur. Her ÅŸey gün gibi ortada. Bir masa kurmuÅŸlar ama avara kasnak misali buradan çıkan hiçbir siyaset, hiçbir karar, hiçbir irade mevcut deÄŸil. Åžimdi sizlere Nasrettin Hoca’nın meÅŸhur bir fıkrasıyla altılı masanın durumunu izah etmek istiyorum: Hoca ihtiyaca binaen komÅŸularından birinden borç almak zorunda kalmış. Ancak daha vadesi gelmeden adam alacağı için Hoca’nın kapısını aşındırmaya baÅŸlamış. Yine bir gün adam borcunu istediÄŸinde Hoca, ‘Åžu anda yok ama çok yakında ödeyeceÄŸim’ demiÅŸ. Buna raÄŸmen adam bırakmamış Hoca’nın yakasını, ‘Söyle Hoca, ne zaman, kimden bulup vereceksin borcunu’ diye üstelemiÅŸ. Hoca, ‘Bak komÅŸu, kapının önüne çalı ektim.’ Adam ‘Niye’ diye sormuÅŸ. Hoca, ‘Koyun sürüsü geçerken yünleri çalıya takılacak’ demiÅŸ. Adam ‘Ee sonra’ diye merakla sormuÅŸ. Hoca da ‘Bizim hatun bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, eÄŸirecek. Ben de götürüp pazarda satacağım. Senin paranı da iÅŸte o zaman ödeyeceÄŸim’ demiÅŸ. Bu cevap üzerine adam katıla katıla gülmeye baÅŸlayınca Hoca, ‘Halden bilmez, gördün peÅŸin parayı böyle gevrek gevrek gülersin deÄŸil mi?’ demiÅŸ. Altılı masanın cumhurbaÅŸkanı adayını belirleme meselesi de Hoca’nın borcunu ödeme fıkrası gibi ilerliyor. Güya seçim tarihi belli olsa, adayları hazır.”
“Curcuna ittifakından baÅŸka ne beklenebilir ki”
Tarihi zaten belli olan seçimler için ortada aday olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Kendilerine ‘Adayınızı nasıl belirleyeceksiniz’ diye sorulduÄŸunda Nasrettin Hoca’nın borç ödemesinden daha muÄŸlak cevap veriyorlar. Önce ‘Oturma sırasında anlaÅŸabilirsek, bir araya geleceÄŸiz’ diyorlar. Sonra ‘BaÅŸarabilirsek, ilkeleri, prensipleri, öncelikleri belirleyeceÄŸiz’ diyorlar. Ardından ‘Uzun bir aday listesi çıkaracak, her adayın artılarını ve eksilerini tespit edeceÄŸiz’ diyorlar. Åžayet masanın etrafındakilerden biri arıza çıkarmazsa, ‘Uzun listeyi biraz daha kısaltacağız’ diyorlar. ‘Kısa listedeki adayları herkes, irtibat halinde olduÄŸu yabancı büyükelçilere sunacak, onların icazetini ve kararını bekleyeceÄŸiz’ diyorlar. ‘Tüm bunları atlattıktan sonra adayları tekrar görüşecek, tartışacak, yeniden masaya yatıracağız’ diyorlar. ‘Bu süreç içinde ÅŸayet seçimi kaçırmaz, sandığa gitmeyi de unutmazsak milletimizin huzuruna bir adayla çıkacağız’ diyorlar. Velhasıl Nasrettin Hoca’nın ektiÄŸi çalılarla borcunu ödeme ihtimali, altılı masanın cumhurbaÅŸkanı adayı belirleme ihtimalinden daha fazladır. Aylarca masada kimin nerede oturacağının kavgasını vermiÅŸ bir curcuna ittifakından baÅŸka ne beklenebilir ki…”
 “Milletimiz bu abrakadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu”
“Henüz kendi temel meselelerini çözmeyi beceremeyenlerin, milletimizin sıkıntılarına derman olması mümkün mü” diye soran ErdoÄŸan, her hafta bir skandalla, kumpasla, siyasi ayak oyunuyla gündeme gelenlerin, deÄŸil seçimi, 2023’ü görmelerinin dahi muhal olduÄŸunu dile getirdi.
Altılı masa tarafının “adaylarını açıklamama” stratejilerinden birinin de yıpranma korkusu olduÄŸunun söylendiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, “NeymiÅŸ? Åžayet adaylarını bugünden ilan ederlerse bir sene içinde o isim yıpranabilirmiÅŸ. Bu nasıl aday ki ismi gündeme gelir gelmez hemen yıpranıyor? Bu nasıl aday ki millet tanıdıkça sevme, teveccüh etme yerine ondan soÄŸuyor, sırt çeviriyor? Bu nasıl aday ki zaman geçtikçe güneÅŸi görünce eriyen buz misali itibar ve zemin kaybediyor? Bu nasıl aday ki siyaset sahnesinde kaldıkça boyası dökülüyor, makyajı akıyor, gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Bunun adı strateji deÄŸil, siyasi hokkabazlıktır, milleti kandırma gayretidir. Anlaşılan o ki; bunlar, defolu ürün satan gözü açık tüccar misali el çabukluÄŸu ve katakulliyle adaylarını sandıktan çıkarabilme peÅŸindeler. Åžark kurnazlığı hesaplarıyla sadece kendi seçmenlerini deÄŸil, milletimizin tamamının basiret ve ferasetini hafife alıyorlar. Milletimiz bu abrakadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu.” görüşünü paylaÅŸtı.
Sandıkta seçmeni aldatmaya çalışanların aslında kendi çapsızlıklarını, kifayetsizliklerini ortaya döktüklerinin farkında olmadıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz ise milletimize olan saygımız gereÄŸi yaptığımız çaÄŸrılarla bay Kemal baÅŸta olmak üzere CHP’yi ve altılı masayı bu cendereden, bu utanç girdabından kurtarmaya çalışıyoruz.
Bu arada KılıçdaroÄŸlu’na tekrar söylüyorum: Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla. Bunu söylediÄŸimden bu yana ortadan kayboldu. Her gün bir kurumun kapısına dayanıyor. Her gün bir yerlere, ‘Ya bana katılın ya önümden çekilin’ diyerek kürsü yumruklayan, her gün bir baÅŸka yalan ve iftira üzerinden ‘HesaplaÅŸacağız’ diye höyküren, velhasıl daha düne kadar yere göğe sığmayan bu zatın sesi birden kısılıverdi. Gerçi yine kürsüye çıkıp bir ÅŸeyler söylüyor ama üzerinde, yüzünde, sesinde belirgin bir yılgınlığın, çekingenliÄŸin, korkaklığın izini görmemek mümkün deÄŸil.”
“Bay Kemal, senin meÅŸrebin ne olursa olsun biz senin meÅŸrebinle ilgilenmiyoruz merak etme”
ErdoÄŸan, seçim ve adaylık konusunda deÄŸerlendirmelerde bulunarak, birilerinin CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’na “Biz kararımızı verene kadar sen otur oturduÄŸun yerde” dediÄŸini ifade etti.
Halbuki KılıçdaroÄŸlu’nun, Genel BaÅŸkanlığının 12, ömrünün 73. yılında nihayet kendini göstereceÄŸi, isim yapacağı, nam salacağı bir fırsatı yakaladığına inandığını belirten ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Bürokrasideyken batırdığı kurumların, siyasette girdiÄŸi her seçimde yenildiÄŸi partisinin, bir türlü gün yüzü görmeyen bahtının son deminde şöyle efsane bir çıkış yapmaya hazırlanıyordu. Kadim kültürümüzün, ölümsüz eseri… Bilirsiniz, Dede Korkut’un BoÄŸaç Han hikayesini. Eski Türklerde çocuklar ancak bir kahramanlık gösterdikten sonra isim alabilirlermiÅŸ. BoÄŸaç Han da meydana salınan bir boÄŸayı, alnına vurduÄŸu yumrukla yere serdikten sonra isim alma hakkını kazanmış. Bu zat da yaşı biraz geçmiÅŸ de olsa, iÅŸte böyle bir hevesle cumhurbaÅŸkanlığı adaylığı peÅŸinde koÅŸuyor. 6’lı masanın etrafında, altından ve masanın görünmeyen geri taraflarından yükselen sesler ise iÅŸinin zorluÄŸuna iÅŸaret ediyor. Öyle ki birileri hemen devreye girip ülkemizin tamamen geride bıraktığını düşündüğümüz bazı tartışmaların fitilini yeniden ateÅŸlemekten bile çekinmedi.”
Henüz 6’lı masanın adayı belli deÄŸilken “meÅŸrep fitnesi” ortaya atıldığını anımsatan ErdoÄŸan, “‘Bayram deÄŸil seyran deÄŸil, eniÅŸtem beni niye öptü’ Nereden çıktı bu?” diye konuÅŸtu.
Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tehlikeli tartışmada duruşlarının net olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Eski Türkiye’ye ait ön yargıların artık Türk siyasetinde yeri yoktur. Bay Kemal, senin meÅŸrebin ne olursa olsun biz senin meÅŸrebinle ilgilenmiyoruz merak etme. Çık ortaya, namert deÄŸil mert ol, adaylığını açıkla veya adayını açıkla. Allah’ın izniyle iktidarda olduÄŸumuz müddetçe hiç kimse bu ülkenin vatandaÅŸlarını, meÅŸrebi, kökeni, kimliÄŸi veya siyasi görüşü dolayısıyla ötekileÅŸtiremez, hor, hakir göremez. Biz bu zatın bürokrasideki ve siyasetteki beceriksizliÄŸini, kifayetsizliÄŸini her fırsatta yüzüne vururuz ama asla geçmiÅŸiyle kimliÄŸiyle veya diÄŸer vasıflarıyla uÄŸraÅŸmayız. Çünkü bu ülkede Anayasa’da belirlenen ÅŸartları taşıyan her bir insanımız cumhurbaÅŸkanlığı adaylığı dahil her türlü hakka sahiptir.
Osmanlının son döneminde ülkeye en büyük hizmetleri vermiÅŸ hakanına istibdat iftirası atan cahillere ise ileri geri konuÅŸmak yerine önce dizlerini kırıp tarihlerini öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Madem millete hizmet iddiasındasınız, yabancıların iftira dolu hezeyanları yerine önce bu milletin tarihini, kültürünü, inancını doÄŸru ÅŸekilde öğrenin. Kürsülerden milletin deÄŸerlerini aÅŸağılayan kitapları sallamak yerine gidin milletimizin bu zihniyete verdiÄŸi dersleri öğrenin. Åžanlı tarihimizi bilmeden, insanımızı tanımadan, asırlardır bizi bir arada tutan kadim deÄŸerleri öğrenmeden ne bu ülkeye, ne de bu millete hizmet edebilirsiniz. Bunlar milletimizin önüne çıktıkça, ajansların güdümünden kurtulup kendileri gibi hareket etmeye baÅŸladıkça, gerçek sorularla, gerçek sorunlarla yüzleÅŸtikçe asıl kalibreleri daha iyi anlaşılacak. Biz sabır ve azimle çalışacak, kendi iÅŸimize bakacak, kendi programımızı uygulayacak, kendi hedeflerimize odaklanacağız. Milletimiz onlar hakkındaki nihai hükmünü önümüzdeki yıl haziran ayında sandıkta verecek.”
“Sözde milletvekili”
6’lı masanın gizli ortağı HDP’nin, terör örgütü elebaşının emriyle geçtiÄŸimiz günlerde yol açtığı rezalet görüntülerini unutmadıklarını dile getiren ErdoÄŸan, “Ä°stanbul Kadıköy’de iÅŸlenen rezaletin baÅŸrolünde yer alan sözde milletvekili ile onun yanında, arkasında bulunan milletvekillerinin geçmiÅŸte hangi provokasyonlarda yer aldığını, hangi karanlık niyetlere alet olduklarını gayet iyi biliyoruz.” dedi.
DBP’li Salihe Aydeniz’in dosyasının çok kabarık olduÄŸunu, 60 küsur dosyada suç layihası bulunduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “Kendisinden bu ihanetinin bedelini hukuk önünde sorulmasının sonuna kadar takipçisi olacağız. Açık ve net söylüyorum; Süratle dokunulmazlığının kaldırılıp, yine süratle bu türlerinin artık bu kutlu çatı altında yer almalarının mümkün olmadığını AK Parti olarak bizler ortaya koyuyoruz. Meclis’in de bu hususta üzerine düşeni yapacağına inanıyoruz.” diye konuÅŸtu.
Ekonomi deÄŸerlendirmesi
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin son 20 yılda karşılaÅŸtığı her krizi fırsata, her sınamayı kazanca, her saldırıyı tahkimatını güçlendirmeye dönüştürme konusunda çok büyük bir tecrübe sahibi olduÄŸunu belirterek, bu durumun ekonomide de geçerli olduÄŸunu söyledi.
Dünyayı sarsan 2008 finans krizinden Türkiye’nin güçlenerek çıktığını dile getiren ErdoÄŸan, Avrupa’yı sarsan 2011 borç krizinden de yara almadan çıkıldığını anlattı.
Gezi Parkı olaylarıyla başlayıp, darbe ve kaos denemeleriyle süren sinsi saldırılardan da dimdik, ayakta çıkıldığını ifade eden Erdoğan, insanlığın üzerine kabus gibi çöken koronavirüs salgınından en az hasar, en fazla kazanç sağlanarak çıkıldığını belirtti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Karadeniz’in kuzeyinde baÅŸlayan savaşın küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinden de yine en az kayıpla ve gelen fırsatları deÄŸerlendirerek çıkmanın gayreti içinde bulunduklarını dile getirdi.
Bu süreçte bedeller ödendiÄŸini, maddi-manevi nice kayıplar yaÅŸandığını vurgulayan ErdoÄŸan, “Ekonomik olarak en büyük bedeli de bu son dönemde ödüyoruz. Küresel piyasalardaki dalgalanmalar sürüyor. Amerika, Ä°ngiltere, Almanya, Ä°spanya gibi ülkeler baÅŸta olmak üzere tüm ekonomiler enflasyonda 40 yıldır görmedikleri seviyelerle boÄŸuÅŸuyor.” diye konuÅŸtu.
Karadeniz’de keÅŸfedilen 540 milyar metreküplük doÄŸal gaz
Erdoğan, enerjideki dışa bağımlılığı azaltmak için yoğun çaba içinde olduklarını söyledi.
Karadeniz’de keÅŸfedilen 540 milyar metreküplük doÄŸal gazı bir an önce milli sisteme baÄŸlamak için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren ErdoÄŸan, pazartesi günü Filyos’ta Karadeniz Gazı Denize Ä°lk Boru Ä°ndirme ve Kaynak Töreni’ni yaparak bu yönde önemli bir adım daha attıklarını hatırlattı.
Erdoğan, yerli ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyelini en üst seviyede değerlendirecek her yolu ve yöntemi devreye aldıklarını ifade etti.
Petrol fiyatlarındaki aşırı yükselmeye bağlı olarak pompa fiyatlarında ortaya çıkan rakamların rahatsız edici düzeyde olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“KeÅŸke ülkemizin her yerinden petrol fışkırıyor olsa da bu durumun önüne geçebilsek ama petrol tüketiminin çok büyük bölümünü ithalatla karşılayan bir ülke olarak hem ham petrol fiyatlarındaki yükseliÅŸten hem de kurdaki artıştan anında etkileniyoruz. Petrol fiyatlarının katlanarak artan bugünkü seviyesinin sadece bizim deÄŸil, hiçbir ülke bakımından sürdürülebilir olmadığı açıktır. Bu fiyatların makul fiyatlara düşmesiyle birlikte pompa fiyatlarının da gerileyeceÄŸini ümit ediyoruz. Dünyanın tamamının yaÅŸadığı bu sıkıntıyı biz de göğüsleyecek ve sabırla düzelmesini bekleyeceÄŸiz. Bu arada elbette kendi iÅŸimize bakacak, önümüze çıkan fırsatları deÄŸerlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. ‘Sel gider kum kalır’ veciz ifadesinde olduÄŸu gibi önemli olan, bu küresel dalga dindiÄŸinde hangi kazanımlara sahip olacağımızdır.”
ErdoÄŸan, daha sonra ekonomideki geliÅŸmelerin anlatıldığı “Ãœreten Türkiye” baÅŸlıklı videoyu partililere izletti. Videoda, Türkiye ekonomisinin, küresel enflasyona ve belirsizliklere raÄŸmen büyümeye, istihdam imkanları oluÅŸturmaya ve ihracatta rekorlar kırmaya devam ettiÄŸi belirtildi.
“Bunlar ne zavallı”
Bu sorunları tartışırken madalyonun diğer yüzünü de ihmal etmediklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Daha önce çeÅŸitli vesilelerle ifade ettiÄŸim gibi, ülkemizde ekonomik sorunlara teÅŸhis yanlış koyulduÄŸu için, tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir. Öyle diyor TÃœSÄ°AD’ın ÅŸu anda başındaki, ‘Büyüme her ÅŸey deÄŸildir.’ Öyle diyor, ‘Ä°hracat endeksli bir büyüme her ÅŸey deÄŸildir.’ Ä°hracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Bütün bu adımlar, hepsi CHP aÄŸzı. Ä°hracatın olmayacak, büyüme olmayacak sadece ithalat öyle mi? Ä°thalat seni zaten bitirir, batırır. Böyle ÅŸey mi olur? ‘Ä°thalata dayalı bir ihracat’ dersen bunu aklım alır. Öyle ürünler var ki bu ithalata dayalıdır. Ama ihracatı bir kenara koyacak olursan o ülke zaten yürümez. Biz bunları yapıyoruz ama sizin mantığınız, anlayışınız zaten bu iÅŸleri almaz. Bundan dolayı da iki de bir baÅŸkan deÄŸiÅŸtiriyorsunuz. BaÅŸka gidecek yeriniz de yok. Türkiye’deki enflasyon, kamu maliyesindeki bozulmadan, arzdaki azalmadan ve talepteki aşırı yükseliÅŸten deÄŸil de enerjiden kura kadar farklı sebeplerin ağırlıklı olduÄŸu sorunlardan kaynaklandığı için, buna klasik anlayışla çözüm aramak beyhudedir.
Diyorlar ki ‘Akademisyenleriniz olacak.’ Be zavallı, bizim yanımızda, kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Bizim çalışanlarımızın içinde akademisyenlerimiz de var, partimizin içinde, TBMM’de akademisyenlerimiz de var. Biz kiminle, nerede, nasıl çalışacağını 20 yıldır ispat etmiÅŸ olan bir partiyiz. Bay Orhan, bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceÄŸin isimlerle çalışırız. Kafaya bak. Bunlar ne zavallı.”
“Ä°hracatımız rekor kırarak yıllık 243 milyar dolar seviyesine ulaÅŸtı”
Bütçe disiplini, finans kesiminin gücü ve vatandaÅŸların varlık gücüyle Türkiye’nin altyapısının muhkem olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Cari dengede yılın ilk 4 ayında enerji ve altın hariç 37 milyar doların üzerinde fazladayız. DoÄŸrudan yabancı yatırımlarda son 12 ay itibarıyla 14 milyar dolara yakın bir seviyedeyiz.” dedi.
ErdoÄŸan, ekonomide “En pahalı mal, bulunmayan maldır.” diye bir gerçek olduÄŸunu hatırlatarak, “Biz de dünyanın içinden geçtiÄŸi süreçte insanlarımızın karşılaÅŸabileceÄŸi en büyük felaketin; iÅŸsiz kalmak, evine aÅŸ götürememek, çoluÄŸunun çocuÄŸunun karşısına boynu bükük çıkmak olduÄŸuna inanıyoruz.” diye konuÅŸtu.
Türkiye Ekonomi Programı’nın önceliklerinin başına istihdamı yerleÅŸtirmelerinin rastgele bir tercih olmadığının altını çizen ErdoÄŸan, elde ettikleri neticelerin, bu tercihlerinin ne kadar doÄŸru olduÄŸunu gösterdiÄŸini anlattı.
Türkiye’nin, istihdamında ulaÅŸtığı 30,4 milyon rakamıyla tarihinin en yüksek düzeyine ulaÅŸtığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Ä°stihdamda bu çıtayı daha da yükseltmek ve hedefi yakalamak için yatırımı, üretimi, ihracatı teÅŸvik ediyor, giriÅŸimcilerimize her türlü desteÄŸi veriyoruz. Son yayınlanan verilere göre, sanayi üretimi yüzde 10,8 oranında artarak yine beklentileri aÅŸtı. Ä°hracatımız rekorlar kırarak yıllık 243 milyar dolar seviyesine ulaÅŸtı.” ifadelerini kullandı.
“Kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz
UlaÅŸabildikleri herkese “Yeter ki üretin, yeter ki çalışın, yeter ki istihdam oluÅŸturun, yeter ki ihracat yapın.” dediklerini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Sadece bu kadarla da kalmıyoruz, dar gelirlilerin ve ücretlilerin hayat pahalılığı sebebiyle ortaya çıkan refah kayıplarını telafi etmek için sürekli yeni programlar devreye alıyoruz. İşçi, memur, emekli, çiftçi hiçbir kesimi ihmal etmeden tüm imkanları seferber ederek her bir insanımızın derdiyle dertleniyoruz, sıkıntılarına çözüm arıyoruz. Bu doÄŸrultuda ocak ayında çok önemli adımlar attık. Temmuz ayında enflasyon farkları ile yine bir rahatlama saÄŸlayacağız. Yılbaşında çok daha kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz. Ä°nÅŸallah önümüzdeki ÅŸubat, mart ile birlikte enflasyon da önemli ölçüde gerileyeceÄŸi için attığımız adımların, insanlarımızın hayatlarındaki etkilerini daha iyi görebileceÄŸiz.
Sosyal yardım programlarımızın hem miktarlarını artırdık. Hem de kriterlerini esneterek kapsamını geniÅŸlettik. Åžimdi hiçbir insanımızın gerçek anlamda yokluÄŸa ve yoksulluÄŸa mahkum olmaması için her türlü çabayı sergiliyoruz. Bugün ülkemizdeki sorun, iÅŸsizlik veya benzeri yollarla gelir kaybına uÄŸranılması deÄŸil, mevcut gelirle daha az satın alma gücüne sahip olunmasıdır. Biz de iÅŸte buraya odaklanıyoruz. Ä°nÅŸallah geçtiÄŸimiz 20 yılda ülkemizin her meselesini çözdüğümüz, milletimizin her beklentisine cevap verdiÄŸimiz gibi bu sıkıntının da ötesinden ve üstesinden biz geleceÄŸiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
Kaynak: AA