CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Milletine tepeden bakan Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar kapanmadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletine tepeden bakan Batıcı zihniyetin Türkiye'nin kültür hayatında açtığı yaralar kapanmadı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Milletine tepeden bakan, kendi kültüründen tiksinen, Batı’dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki hattatların kalemleriyle, nakkaÅŸların fırçalarıyla, ustaların çekiçleriyle, ozanların mızraplarıyla yaptıkları dokunuÅŸlar, tam bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü, ruhunu, deÄŸerlerini nakÅŸediyor.” dedi.
ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve YaÅŸayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”ne katıldı.
Burada konuÅŸan ErdoÄŸan, Türkiye’nin ve gönül coÄŸrafyasının farklı köşelerinde sanatlarını icra eden, kültür ve medeniyet mirasını yarınlara taşıyan tüm sanatçılara, ustalara teÅŸekkür etti.
Modern kültür endüstrisinin tüm araçlarıyla milletin ve farklı toplumların kültürel birikimine saldırdığı bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, bugünlerde sanatçıların kültür mirasını ve medeniyet değerlerini yaşatmak adına verdiği mücadeleyi son derece kıymetli bulduğunu söyledi.
Türkiye’nin her ilinde, ilçesinde yaÅŸayan insan hazinesi vasfına haiz, nice insanın, deÄŸerin bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Bu insanlarımız, becerileriyle, ortaya koydukları ürünlerle ülkemize ve dünyaya eÅŸsiz eserler kazandırıyorlar. Her fırsatta hatırlatıyorum, aslında gönülle yapılan, alın teriyle üretilen, emekle, sabırla ve göz nuruyla iÅŸlenen her ÅŸey sanattır, sanat eseridir. Asli deÄŸerlerimize, mirasımıza sahip çıkan, onu yaÅŸatmak, yeni kuÅŸaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri de esasen yaÅŸayan birer hazinedir. BaÅŸlattığımız çalışma neticesinde 2008-2022 yılları arasında toplam 67 miras taşıyıcımızı ‘yaÅŸayan insan hazinesi’ ilan ettik. Bu kıymetli isimlerin 15’i ÅŸaheser niteliÄŸindeki eserlerini bizlere miras bırakarak ebediyete irtihal etti. Kültürümüzü yaÅŸatan, yeniden yorumlayan ve geniÅŸ kitlelere ulaÅŸtıran bu ustalarımızı bugün bir kez daha rahmetle yad ediyorum.”
ErdoÄŸan, 2024 yılında çeÅŸitli alanlarda baÅŸarılı eserler vücuda getiren 25 yeni usta ve sanatçıyı “yaÅŸayan insan hazinelerine” dahil ettiklerini dile getirerek, ödül alanların isimlerini tek tek saydı.
Bu kiÅŸilere minnettar olduklarını ifade eden ErdoÄŸan, “GösterdiÄŸiniz üstün gayretler, ortaya koyduÄŸunuz eserler için sizlere ülkem ve milletin adına teÅŸekkür ediyor, Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum.” dedi.
“Unutulmaya yüz tutmuÅŸ deÄŸerlerimiz aÅŸk ile ayakta tutuluyor”
Åžeyh Sadi Åžirazi’nin Bostan ve Gülistan isimli eserinde hikmet ehli bir zatın çocuklarına “Canım yavrularım, hüner öğrenin. Dünya malına, altına, gümüşe, makam ve mansıba itimat etmeyin. Zira hüner, suyu kesilmez bir çeÅŸmedir. Ebedi bir devlettir. Hünerli kimse nereye gitse ÅŸerefiyle, izzetiyle gider ve meclisin baÅŸ köşesine oturur.” nasihatinin yer aldığını aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Evet, dilimizde ustalık, maharet, marifet, beceriklilik anlamında kullandığımız hüner kelimesinin bir anlamı da sanattır. Milletimiz manevi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına sanatkar, maddi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına ise zanaatkar demeyi tercih etmiÅŸtir. Sanat da zanaat gibi insanlık tarihi kadar derin bir maziye sahiptir. Millet olarak biz de sanatın birçok dalında tarihin en iddialı eserlerini vücuda getirmek suretiyle asırlar içinde Türk sanatını inÅŸa ettik. Bizim sanat tarzımız, tıpkı hayat tarzımız gibi, inanç ve düşünce tarzımız gibi millet olmamızı saÄŸlayan temel unsurlardan biridir. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki hattatların kalemleriyle, nakkaÅŸların fırçalarıyla, ustaların çekiçleriyle, ozanların mızraplarıyla yaptıkları dokunuÅŸlar tam bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü, ruhunu, deÄŸerlerini nakÅŸediyor.”
“Rabbim sayılarını artırsın”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bir sanat hakkında fikir sahibi olmak için o sanatı var eden ve maharetle iÅŸleyen milleti tanımanız icap eder” dendiÄŸini belirterek, “Bakınız hat, tezhib, ebru, talika, minyatür, sedefkarlık, çömlekçilik, çinicilik, dokumacılık, kispet, kaval, tulum, baÄŸlama ustalığı gibi onlarca sanat, iletiÅŸim teknolojilerinin yön verdiÄŸi bir çaÄŸda hala yaşıyor, hala nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Bundan ne kadar memnuniyet duysak azdır. Bunun sırrının da ÅŸu olduÄŸuna inanıyorum Allah vergisi maharetlere sahip nice sanatçı üstadımız görüyor ki unutulmaya yüz tutmuÅŸ olan deÄŸerlerimizi aÅŸk ile ayakta tutuyor.” ifadelerini kullandı.
ErdoÄŸan, aÅŸkı, “kiÅŸinin sevdiÄŸinde yok olması” ÅŸeklinde nitelendirerek, “Öyle bugünkü gibi aÅŸk deÄŸil, kiÅŸinin sevdiÄŸinde yok olması… Gerçek aÅŸk bu. Yüreklerindeki aÅŸkı, ellerindeki maharetle birleÅŸtiren bu sanatkarlarımızın Rabbim sayılarını artırsın, bize yokluklarını göstermesin.” dedi.
ErdoÄŸan, “Milletine tepeden bakan, kendi deÄŸerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, Batı’dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı.” dedi.
Erdoğan, her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağda yaşandığına dikkati çekerek, teknoloji devrimiyle insanın hayata, çevreye, dünyaya ve sanata yönelik yaklaşımlarında köklü değişimler gerçekleştiğini belirtti.
DijitalleÅŸmenin ekonomiden finansa, kültürden haberleÅŸmeye kadar her alanı kuÅŸattığını vurgulayan ErdoÄŸan, “Yapay zekanın hangi iÅŸleri yapabildiÄŸini, neleri baÅŸarabildiÄŸini, kimi zaman heyecanla kimi zaman da endiÅŸeyle takip ediyoruz. İletiÅŸim ve ulaşım imkanlarının ilerlemesinin sonuçlarından biri dijital teknokültürdür. Bu yaygınlaşıyor. Bu kültürün ayırıcı özelliÄŸi ise trend denilen tek tipleÅŸmedir. Tüketime dayalı neoliberal sistem, yerel zenginliÄŸi, bu çeÅŸitliliÄŸi, müktesebatı ya yok saymakta ya da ticari meta haline getirerek içini boÅŸaltmaktadır.” diye konuÅŸtu.
Küreselleşmeyle kültürel bir yozlaşmanın da dünyayı etkisi altına aldığını dile getiren Erdoğan, kuşaktan kuşağa aktarılarak bugünlere getirilen nice geleneksel kültür unsurunun ziyan edilmesini ve tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını görmenin kendilerini ziyadesiyle yaraladığını bildirdi.
“ZenginliÄŸe, çok sesliliÄŸe, farklı geleneklere sahip çıkmak, aynı zamanda maziden atiye köprü kurmak demektir.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“İster para ister çıkar ister ideoloji adına yapılsın. Tek tipleÅŸmenin varacağı yer kültürel çoraklaÅŸmadır, çölleÅŸmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiÅŸ, faturasını ödemiÅŸ bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi deÄŸerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, Batı’dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı. Kültürel inkar politikalarının en büyük zararı maalesef zihinlerde oldu. Bugün Avrupa’nın, Amerika’nın, Uzak DoÄŸu ülkelerinin müzik listelerini ezbere bilen, sanatçılarını tanıyan ama kendi tarihinden birkaç bestekarın, aşığın söz ve saz üstadının ismini bilmeyen insanlarımızı gördükçe belli bir döneme damgasını vuran inkar politikalarının yol açtığı tahribatı, evet, çok daha net görebiliyoruz. K-Pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, NeÅŸet ErtaÅŸ’a, Kayahan’a daha nice bu toprakların sesi, soluÄŸu olan sanat yıldızımıza aÅŸina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endiÅŸeleniyoruz, üzülüyoruz, kendimizi sorguluyoruz çünkü bizler hemen her alanda insanlık tarihine mührünü vurmuÅŸ, zengin kültür varlığına sahip bir milletiz.”
“Tarihimizin en yoÄŸun çalışmalarına imza attık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın her köşesinde çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan şaheserlerin, sanat ürünlerinin bugün de görenleri kendine hayran bıraktığına işaret etti.
Türkiye’nin mimari eserleriyle, musiki gelenekleriyle, el iÅŸi sanatlarıyla, edebi ve kültürel ürünleriyle yalnızca mücavir coÄŸrafyasında deÄŸil, dünyada parmakla gösterilen bir konumda ve haklı bir şöhrete sahip olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son 100-150 yılda maruz kaldıkları talana, yıkıma ve kültürel soykırıma raÄŸmen ecdat yadigarı eserler, Balkanlar’dan Afrika’ya Kafkaslar’dan Orta DoÄŸu’ya kadar gönül coÄŸrafyamızın dört bir köşesini aydınlatıyor. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak nice kültür varlığı ve eserle mücehhez bir ülkeyiz. Tek eksimiz, uzun yıllar boyunca elimizin altındaki bu eÅŸsiz hazinenin kadri kıymetini yeterince bilemedik. Hükümetlerimiz döneminde attığımız adımlarla bu ihmalkarlığa son verdik. Eserlerimizin korunmasını, muhafaza altına alınmasını, restore edilerek tüm insanlığın istifadesine sunulmasını, kültür ve medeniyetimizin omuzlarımıza yüklediÄŸi sorumluluklardan biri olarak gördük.
Ecdadın mamur ettiÄŸi ÅŸehirlerdeki mimari eserlerimizi ve kültür mirasımızı yaÅŸatmak adına önemli faaliyetler gerçekleÅŸtiriyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler BaÅŸkanlığı gibi kurumlarımızın çalışmalarıyla kültür mirasımızı koruyoruz. Sadece yurt dışında deÄŸil Anadolu’da da saklı bulunan bu kültürel mirasın gün yüzüne çıkarılması için canla baÅŸla çalışıyoruz. Bilhassa arkeoloji alanında tarihimizin en yoÄŸun çalışmalarına imza attık.”
“12 bin tarihi eserimizi ait olduÄŸu topraklarla buluÅŸturduk”
Kazı faaliyetleriyle 60 yılda tamamlanabilecek arkeoloji çalışmalarını 4 yıla sığdırdıklarını anlatan Erdoğan, yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin yerlerini tespit edip bu eserleri tekrar ülkeye getirmek için gerekli çalışmaları hızla başlattıklarını söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Böylece toplam 12 bin tarihi eserimizi ait olduÄŸu bu topraklarla, milletimizle buluÅŸturduk. Bundan sonra da bize ait olanı korumaya, çalınanı bulup getirmeye, yurt dışındaki müşterek kültür varlığımızı ihya etmeye devam edeceÄŸiz. Nasıl bir aÄŸaç kökleriyle yaÅŸarsa iÅŸte biz de millet olarak köklerimize sıkı sıkıya tutunmaya çalışıyor, deÄŸerlerimizle bağımızı saÄŸlam tutuyoruz. Sizler, kültürel bakımdan geçmiÅŸin hatalarıyla birlikte küresel olarak da çok yönlü bir kuÅŸatma altında olduÄŸumuz bu günlerde kültür mirasımızın devam etmesi, yaÅŸatılması noktasında çok hayati roller üstlenmektesiniz. AÅŸkla, tutkuyla, yüksek bir sorumluluk bilinciyle icra ettiÄŸinize inandığım sanat faaliyetlerinizle sizler, tüm kalbimle ifade etmek isterim ki bizim milli kültürümüzü yeÅŸerten hayat pınarlarımızsınız. Rabbim ortaya koyduÄŸunuz tüm eserleri kalıcı, müessir ve bereketli kılsın. Gelecek nesillere daha güçlü ve daha zengin bir kültür hazinesi bırakmayı bizlere nasip eylesin diyorum.”
Ödül tevdi edilecek kurum ve sanatçıları canıgönülden tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden usta ve sanatçılara rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, hayırlı ve bereketli bir ömür diledi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine teşriflerinden dolayı sanatçılara teşekkür etti.
25 yaşayan insan hazinesi ve 3 sanat kurumu ödül aldı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmanın ardından “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ile YaÅŸayan İnsan Hazineleri Ödülleri” sahiplerine verdi.
Törende, hat sanatçısı Mehmet Özçay, minyatür, tezhip ve kat’ı sanatçısı Dürdane Ünver, nakkaÅŸ Nilgün Gencer, sedefkar, altın-gümüş kakma sanatçısı Mehmet Zeki KuÅŸoÄŸlu, tulum icracısı Remzi Bekar, ipek hereke halı dokuma ustası Nuray Kıvanç, çömlek ustası Ahmet TaÅŸhomcu, metal işçiliÄŸi ile geleneksel kapı süsleme ustası Hüseyin Åžahin Özdemir, baston ustası Cumali Birol, talika ustası Özcan Abacı, buldan bezi dokuma ustası Selahattin KaçanoÄŸlu, geleneksel tığ ve ÅŸiÅŸ örme ustası Asime KoÅŸal, sim sırma iÅŸleme ustası Nur DikilitaÅŸ, kutnu dokuma ustası Abdülkadir Mekki, tespih yapım ustası Bünyamin Korucu, hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ahÅŸap oyma ustası Osman Nergiz, geleneksel kapı ve kapı süsleme ustası Åžerif Mehmet Akgün, geleneksel taÅŸ iÅŸlemeciliÄŸi ve taÅŸ model eÅŸya yapım ustası Dursun KöroÄŸlu, Karagöz sanatçısı Recep Åžinasi Çelikkol, keçe sanatçısı Celalettin BerberoÄŸlu, çini ve seramik sanatçısı Adil Can Güven, geleneksel müzik ve delbek icracısı Gülay Diri, mahya ustası Kahraman Yıldız, sıcak demir ustası Yusuf BayyiÄŸit, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın elinden “YaÅŸayan İnsan Hazineleri Ödülleri”ni aldı.
Hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ödülünü alırken, “Ey Recep Tayyip ErdoÄŸan, 15 Temmuz darbesinde ben çok aÄŸladım, vatan gidiyor diye. O anda seni verdi, Allah bize hediye.” ifadelerini kullanarak, ÅŸiir okudu.
Tulum icracısı Remzi Bekar da CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a tulum hediye etti. Bekar, daha sonra tulum dinletisi sundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri de Anadolu El Sanatlarını YaÅŸatma ve GeliÅŸtirme DerneÄŸi (ANELSANDER) adına UÄŸur Türker, Sadberk Hanım Müzesi adına Hülya Bilgi ve İbrahim AlimoÄŸlu Müzik Müzesi adına müzenin kurucusu İbrahim AlimoÄŸlu’na takdim edildi.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve davetliler katıldı.
Kaynak: AA