Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere verilecek yeni hakları açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere verilecek yeni hakları açıkladı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “SözleÅŸmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz. Özlük hakları, atamalar, mazeret tayinleri baÅŸta olmak üzere sözleÅŸmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 20. Milli EÄŸitim Åžurası’nda yaptığı konuÅŸmada, öğretmenlerin özlük haklarını artırmayı mali ve çalışma ÅŸartlarını iyileÅŸtirmeyi ihmal etmediklerini belirtti.
Bu doÄŸrultuda son 19 yılda tarihi nitelikte pek çok adım attıklarının altını çizen ErdoÄŸan, “Türkiye ekonomisi güçlendikçe ortaya çıkan katma deÄŸerden diÄŸer meslek gruplarıyla birlikte öğretmenlerimizin de faydalanmasını saÄŸladık.” dedi.
ErdoÄŸan, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde açıkladıkları ve çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu kısa sürede Meclis’e sunacaklarını bildirdi.
ErdoÄŸan, Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla getirilecek yenilikler ile öğretmenlere verilecek yeni haklara iliÅŸkin ÅŸunları kaydetti:
“Bu çalışma, öğretmenlerimizin mevcut haklarına ilaveten yeni mali, sosyal ve özlük hakları da saÄŸlayacaktır.
Öğretmenliği kariyer mesleği olarak tanımlayarak, adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları da netleştiriyoruz.
Aynı şekilde öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını artık bir kenara bırakıyoruz, bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız.
Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanını getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz, hem bir derece alacaklar, hem de maaşlarında 1000 lira artış olacaktır.
Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacaktır. 10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanı ile görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, ayrıca maaşlarında da 2000 lira artışa gideceğiz.
Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. Böylece öğretmenlerimize kariyer basamaklarında ilerleme imkanı sunarken lisans üstü eğitim için de çok önemli teşvikler vereceğiz.
Bunun yanı sıra birinci derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiÄŸimiz ÅŸekilde 3600’e çıkarıyoruz.
Ayrıca sözleÅŸmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç özlük hakları, atamalar, mazeret tayinleri baÅŸta olmak üzere sözleÅŸmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadrolu öğretmen ile sözleşmeli öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun kısa sürede Meclisin takdirine sunacaklarını belirterek, “Kadrolu öğretmen ile sözleÅŸmeli öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 20. Milli EÄŸitim Åžurası’nda konuÅŸtu.
Åžura’nın hayırlı olmasını dileyen ErdoÄŸan, icrasına öncülük eden Milli EÄŸitim Bakanlığı ile Bakan Mahmut Özer ve ekibini, Åžura’ya destek veren tüm kurumları tebrik etti.
Erdoğan, değerli fikirleriyle, öneri ve tenkitleriyle şuraya katkı yapacak tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Åžura’nın en geniÅŸ katılımla eÄŸitimin tüm paydaÅŸlarını buluÅŸturan kuÅŸatıcı bir anlayışla gerçekleÅŸtirilmesine önem verdiklerini belirten ErdoÄŸan, Bakanlığın da Åžura hazırlık çalışmalarını bu hassasiyetle yürüttüğünü memnuniyetle gördüklerini söyledi.
Gerek çevrim içi toplantılar gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaÅŸan tüm uzmanlara, eÄŸitimcilere sivil toplum kuruluÅŸlarına ve meslek örgütlerine buradan şükranlarını sunan ErdoÄŸan, bugüne kadar 19 kez düzenlenen Åžura’nın, milli eÄŸitim camiası ile öğrenci, öğretmen ve veliler açısından faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı bir mecra olduÄŸunu anlattı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “EÄŸitimde fırsat eÅŸitliÄŸi ana teması altında toplanan 20. Milli EÄŸitim Åžurası da inÅŸallah önümüzdeki döneme dair yol haritası niteliÄŸinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır. Åžura sonuçlarının güçlü eÄŸitim, güçlü Türkiye mücadelemizde bizlere rehberlik edeceÄŸine yürekten inanıyorum.” diye konuÅŸtu.
Dünyanın yeni teknolojilerin devreye girmesi ve iletişim imkanlarının yaygınlaşmasıyla tarihi bir dönüşüm geçirdiğine işaret eden Erdoğan, imkanlarla beraber risklerin, fırsatlarla beraber tehditlerin de küreselleştiği bir zaman diliminin yaşandığını belirtti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Koronavirüs salgını sebebiyle sadece son 2 yılda ÅŸahit olduklarımız bize bu gerçeÄŸi hem de çok acı ÅŸekilde tekrar hatırlatmıştır. Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede Afrika’dan Karayipler’e kadar dünyanın tamamına yayılan salgın, coÄŸrafi konumu, geliÅŸmiÅŸlik düzeyi ne olursa olsun tüm insanlığın aynı gemide olduÄŸunu bir kez daha göstermiÅŸtir.” dedi.
Bu süreçte sağlık, eğitim ve üretim başta olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın öneminin de görüldüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“GeliÅŸmiÅŸ devletler dahil pek çok ülke, temel saÄŸlık hizmetlerinde bile ciddi sorunlar yaÅŸarken hamdolsun biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Herkesin içine kapandığı bir dönemde dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Teknolojinin saÄŸladığı imkanlardan istifade ederek, yüz yüze ve uzaktan eÄŸitim faaliyetlerimizin kesintiye uÄŸramasına izin vermedik. Üretimden ticarete, turizmden kamu düzenine tüm alanlarda kendi önceliklerimiz, kendi politikalarımız çerçevesinde süreci baÅŸarıyla yönettik. Salgınla mücadelede yakaladığımız baÅŸarıyı, salgın sonrası dönemde daha da artırarak devam ettirmek istiyoruz. Bunun yolunun da eÄŸitimden, eÄŸitim öğretimde kaliteyi artırmaktan geçtiÄŸini biliyoruz. Burada elbette sadece altyapıyla ilgili atılacak adımlardan bahsetmiyorum. EÄŸitim öğretim meselemize çok daha geniÅŸ, çok daha vizyoner bir anlayışla yaklaÅŸmamız gerektiÄŸine inanıyorum.”
Dünyadaki deÄŸiÅŸimin de Türkiye’deki dönüşümün de görmezden gelinemeyeceÄŸini vurgulayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Gençlerimize sadece dünün dünyasından, dünün Türkiye’sinden, dünün meselelerinden yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız.” diye konuÅŸtu.
Hazreti Ali’nin, “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre deÄŸil, onların yaÅŸayacağı çaÄŸa göre yetiÅŸtirin.” sözlerine atıf yapan ErdoÄŸan, “Zira günümüzün öğrencilerini dünün öğrencileri gibi eÄŸitmeye, yetiÅŸtirmeye kalkarsak istikbalimizin elimizden kayıp gitmesine mani olamayız.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iletişimin, teknolojinin, farklı bilgi kaynaklarının hayatın merkezine bu kadar oturduğu dönemde tek sesli, tek boyutlu bir eğitimin sürdürülemeyeceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Merkezinde, makbul vatandaÅŸ yetiÅŸtirmenin olduÄŸu bir eÄŸitim öğretim sisteminin bizi geleceÄŸe taşıması zaten mümkün deÄŸildir. Hayatın her alanında olduÄŸu gibi eÄŸitim öğretimde de baÅŸarının anahtarı düşünmek, analiz etmek, hazır cevaplarla yetinmeden sorgulamaktır. Analiz yapabilen, merak eden, motivasyonu yüksek, özgüven sahibi, bilgili, erdemli ve vicdanlı gençler, aydınlık yarınlarımızın da teminatıdır. Gençlerimizi, çocuklarımızı bu hedeflere ne kadar yönlendirebilirsek, bu deÄŸerlerle ne kadar donatabilirsek eÄŸitimde de o derece baÅŸarılı olabiliriz. Maarif davamızın öncülerinden merhum Nurettin Topçu bu hususu şöyle anlatmaktadır. ‘Bir neslin kurtuluÅŸunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır. İlkokuldan üniversiteye kadar maarifin bütün basamaklarında bin yıllık millet iradesiyle 1400 yıllık millet karakteri yaÅŸatılırsa bizim olacaktır.’ Evet, bir taraftan köklerimizle bağımızı güçlü tutarken diÄŸer taraftan da gözümüzü ufuktan ayırmadan bu süreci yönetmemiz ve yürütmemiz önemlidir. Bu bakımdan ne kimliÄŸimizi, karakterimizi, aslımızı inkar gibi bir yanlışa düşeceÄŸiz ne de ÅŸanlı mazimizin parıltılarıyla kendimizi avutacağız. Mevlana’nın bilgelikle bezenmiÅŸ hikayelerini, Yunus’un ahlakı ve irfanı esas alan ÅŸiirleriyle harmanlayacağız. Hacı BektaÅŸ-ı Veli’nin izinden yürüyecek, Yesevi’nin hikmet pınarından besleneceÄŸiz. İşte bu anlayışla, eÄŸitim öğretim baÅŸta olmak üzere her alanda maziden atiye saÄŸlam muhkem köprüler kurmanın gayretinde olacağız.”
Erdoğan, 19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde en çok ehemmiyet verilecek dört alandan birinin eğitim olduğunu ilan ettiklerini hatırlattı.
Aradan geçen süre zarfında millete verilen diğer tüm sözler gibi bunu da gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, hazırlanan tüm bütçelerde en yüksek payın eğitime ayrıldığını belirtti.
Bu sene merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7’sini eÄŸitime ayırarak toplam tutarı 274 milyar 385 milyon lira olarak belirlediklerini aktaran ErdoÄŸan, derslik sayısının 343 binden 601 bin seviyesine çıkarıldığını, ülkenin dört bir yanının modern eÄŸitim kurumlarıyla donatıldığını kaydetti.
ErdoÄŸan, 2002’den bugüne kadar 713 bin 625 öğretmenin öğrencileriyle buluÅŸmasının saÄŸlanarak okulların kadro ihtiyacının giderildiÄŸini dile getirerek, ülkede faal olarak görev yapan öğretmenlerin yüzde 73’ünün AK Parti iktidarı döneminde atandığını ifade etti.
İnÅŸa edilen derslikler ve atamalar sayesinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının OECD ortalamasını yakaladığını vurgulayan ErdoÄŸan, “İnsanımızın hafızasında derin yaralar açan 8 yıllık kesintisiz eÄŸitim yerine 4+4+4 olmak üzere zorunlu eÄŸitimi 12 yıla çıkardık. Evlatlarımıza çok geniÅŸ bir yelpazede kendi kabiliyetlerine ve isteklerine uygun dersleri seçme imkanı getirdik. Bugün artık isteyen her öğrencimiz, ülkemizdeki tüm okullarda mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamberimizin hayatını öğrenebiliyor.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Ders kitaplarının öğrencilere ücretsiz dağıtıldığını ve sene başında ailelerin büyük bir sıkıntıdan kurtarıldığını dile getiren Erdoğan, öğrencilerin ve velilerin artık ders kitabı peşinde koşmadığını kaydetti. Erdoğan, öğrencilerin okulun ilk gününde ders kitaplarını sıralarında hazır bulduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Åžu anda bu salonu tıklım tıklım dolduran kardeÅŸlerim iyi bilirler. Tabii 18 yaÅŸ altı veya 18-30 yaÅŸ grubu bunu bilmeyebilir. Biz teksir notlarıyla okuduk. Teksir kağıtlarıyla okuduk. Teksir makinelerinden o mürekkebin dağıldığı, almak isteyip de abilerinizden alamadığınız o notlar bizim için bir felaketti. Paramızı verip almak isterdik, üst sınıflardaki abilerimiz bize o teksir notlarını vermezlerdi. Kırtasiyeci dükkanından kitap almak için sıraya girerdik bir hafta, 15 gün sonraya bize kitap veyahut defter için gün verirlerdi.
Biz bunları yaşadığımız için dedik ki artık bu nesle bunu yaşatmayacağız. Sıraların üzerine okullar açılırken kuşe kağıtlardan kitapları koyduk. Aynı acıyı bu nesil yaşamasın istedik. Şu anda bunu biz bu nesle yaşatmıyoruz.
Özellikle alt gelir grubundaki vatandaÅŸlarımıza yük olmaya baÅŸlayan yardımcı kaynak meselesini de çözüme kavuÅŸturuyoruz. Yardımcı kaynaklar, Bakanlığımız tarafından hazırlanıyor ve evlatlarımıza yine ücretsiz ÅŸekilde dağıtılıyor.”
“Kızlar erkeklerden daha fazla oranda eÄŸitimden faydalanmaya baÅŸladı”
Okul öncesi eğitimin süratle yaygınlaştırıldığını anlatan Erdoğan, mesleki eğitimde bir süredir yürütülen seferberliğin şimdi okul öncesi eğitime teşmil edildiğini kaydetti.
ErdoÄŸan, “Büyük ÅŸehirlerimizde eksikliÄŸi hissedilen okul öncesi eÄŸitim kurumlarının sayısını daha da artırmayı hedefliyoruz.” dedi.
İlkokuldan üniversiteye kadar eÄŸitim öğretimin her kademesinde atılan diÄŸer önemli adımın da kız çocuklarının önündeki engellerin kaldırılması olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faÅŸist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uÄŸrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuÅŸtur. Üniversite kapılarına kurulan ikna odaları, bu zihniyetin gerçek yüzünü gösteren utanç vesikalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır. Anne-babalar gerektiÄŸinde ceketlerini satıp kız çocuklarını okutmak istediÄŸinde maddiyattan önce bu zihniyetin yasakçı tavrıyla karşılaÅŸmıştır.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
ErdoÄŸan, 2007’de 18-22 yaÅŸ erkeklerin net yükseköğretim okullaÅŸma oranının yüzde 22,4 ve 18-22 yaÅŸ kızların oranının ise yüzde 19,7 olduÄŸunu anımsattı. Bu oranın erkekler için yüzde 40,5’e, kızlar için yüzde 46,3 düzeyine yükseldiÄŸini belirten ErdoÄŸan, AK Parti iktidarı döneminde kızların erkeklerden daha yüksek oranda eÄŸitimden faydalanmaya baÅŸladığını söyledi.
AK Parti iktidarından önce Türkiye’de kadın öğretmen oranının yüzde 50’nin altında olduÄŸunu, bu oranın yüzde 60’ı bulduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, artık öğretmenler odasından tıp fakültelerine, barolardan siyasete kadar her alanda kadınların daha çok temsil edildiÄŸini dile getirdi.
Erdoğan, kız çocuklarının eğitim oranının yükselmesiyle birlikte kadınların, hayatın farklı kulvarlarında üstlendikleri rollerin de artacağını belirtti.
“Öğretmenlerimiz, eÄŸitim sistemimizin temel yapı taÅŸlarıdır”
Türkiye’nin sadece tarihiyle, medeniyet deÄŸerleriyle, kültür birikimiyle deÄŸil potansiyeliyle, hedefleriyle, vizyonuyla da büyük bir ülke olduÄŸunun altını çizen ErdoÄŸan, bu hedeflere ulaÅŸabilmek için eldeki en kıymetli hazinenin çocuklar ve gençler olduÄŸunu kaydetti.
Erdoğan, kendisine emanet edilen mücevheri bir kuyumcu titizliğiyle işleyerek taşı elmasa çevirenlerin ise öğretmenler olduğunu söyledi.
Öğretmenliğin sadece eğitim-öğretim sürecinde edinilen bilgileri sınıfta öğrencilere aktarmak anlamına gelmediğini anlatan Erdoğan, öğretmenliğin bilginin yanında tecrübe ve irfanla çocukları, gençleri geleceğe hazırlama mesleği olduğuna işaret etti.
Erdoğan, öğretmenin evladı gibi gördüğü öğrencilerine sadece öğretmediğini, aynı zamanda değer kazandırdığını, ufuk çizdiğini, iyiyi, doğruyu ve güzeli gösterdiğini dile getirdi.
Öğretmenin yalnızca akla hitap etmediğini, kalbe ve duygulara da hitap ettiğini ifade eden Erdoğan, öğretmenleri, eğitim sisteminin temel yapı taşları, istikbalin de mimarları olarak gördüklerini kaydetti.
Trafik kazasında hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un, “En büyük amacım, öğrenme ve bilgiye ulaÅŸma zevkini gençlere aşılama, onları ezberci ve sınava dayalı eÄŸitim sistemine kurban ettirmemek” sözlerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Bu konuda en büyük ümidim ise sıra dışı öğretmenlerdir.” ifadesini kullandı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, öğretmenlerden önemli görevler beklediklerini vurgulayarak, “Tabii bunu yaparken de öğretmenlerimizin sesine kulak tıkamıyoruz. Öğretmenlerimizin özlük haklarını artırmayı, mali ve sosyal imkanlarını geniÅŸletmeyi, çalışma ÅŸartlarını iyileÅŸtirmeyi asla ihmal etmiyoruz.” sözlerini sarf etti.
ErdoÄŸan, son 19 yılda tarihi nitelikte pek çok adım attıklarına dikkati çekerek, “Türkiye ekonomisi güçlendikçe ortaya çıkan katma deÄŸerden, diÄŸer meslek grupları ile birlikte öğretmenlerimizin de faydalanmasını saÄŸladık. BaÅŸkaları öğretmenlerimizi tehditle meÅŸgulken, biz son olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir müjdemizi daha eÄŸitim camiamızla paylaÅŸtık. Çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu inÅŸallah kısa sürede meclisimizin takdirine sunacağız.” diye konuÅŸtu.
Düzenleme sayesinde öğretmenlerin tarihte ilk kez kapsamlı ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu çalışma, öğretmenlerimizin mevcut haklarına ilaveten yeni mali, sosyal ve özlük hakları da saÄŸlayacaktır. ÖğretmenliÄŸi kariyer mesleÄŸi olarak tanımlayarak, adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları da netleÅŸtiriyoruz. Aynı ÅŸekilde, öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını artık bir kenara bırakıyoruz, bunun yerine, öğretmenlerin mesleki geliÅŸmeleri temelinde bir program uygulayarak, adaylarımıza destek olacağız. Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuÅŸ öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanını getiriyoruz. EÄŸitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan baÅŸarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz, hem bir derece alacaklar hem de maaÅŸlarında 1000 lira artış olacaktır. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacaktır. 10 yıllık uzman öğretmenler, eÄŸitimlerini tamamlayıp sınavda baÅŸarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanıyla görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, ayrıca maaÅŸlarında da 2000 lira artışa gideceÄŸiz. Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır.”
“Öğretmenlerimizin ek göstergelerini 3600’e çıkarıyoruz”
Öğretmenlere kariyer basamaklarında ilerleme imkanı sunarken, lisansüstü eğitim için de çok önemli teşvikler vereceklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra birinci derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiÄŸimiz ÅŸekilde 3600’e çıkarıyoruz. Ayrıca sözleÅŸmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç, özlük hakları, atamalar, mazeret tayinleri baÅŸta olmak üzere sözleÅŸmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar. Tüm bu hususları içeren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çok yakında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirine sunulmasını planladık. Bu tarihi reformun tüm öğretmenlerimize ÅŸimdiden hayırlı uÄŸurlu olmasını temenni ediyorum. Öğretmenlerimizin de mesleklerinin kutsiyetine ve hassasiyetine uygun biçimde görevlerini layıkıyla yapmayı sürdüreceklerine inanıyorum.”
“RövanÅŸizm peÅŸinde deÄŸiliz”
Erdoğan, hayatın dinamizmi içinde, eğitimle ilgili taleplerin, önceliklerin ve beklentilerin de değişmesinin doğal olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İmkanlar dahilinde bir muhasebe yapmak, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek, ihtiyaçlar çerçevesinde yeni kararlar almak, eÄŸitimde geliÅŸmenin olmazsa olmazıdır. EÄŸitimde mükemmele ulaÅŸma çabası, eleÅŸtirilecek, yerilecek deÄŸil, takdir edilecek, alkışlanacak bir tavırdır. EÄŸitimle ilgili çalışmalarımızı yap bozdan ziyade eskinin kazanımlarını da koruduÄŸumuz yeni bir inÅŸa ve tekamül süreci olarak görüyoruz. Biz baÅŸkaları gibi eÄŸitime ideolojik gözlüklerle bakmıyoruz. Biz baÅŸkaları gibi rövanÅŸizm peÅŸinde de deÄŸiliz. Biz sadece sorunları çözmenin, yanlışları düzeltmenin peÅŸindeyiz. Biz tüm evlatlarımızı geleceÄŸe daha nitelikli, daha kalifiye, daha donanımlı bir ÅŸekilde hazırlamanın çabasındayız.”
“Her türlü makul öneriyi deÄŸerlendirmeye hazırız”
Kimden gelirse gelsin Türkiye’nin meseleleri ile ilgili yapıcı eleÅŸtirilere sonuna kadar açık olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları paylaÅŸtı:
“Türk eÄŸitim öğretim sistemini çok daha ileriye taşıyacak her türlü makul öneriyi deÄŸerlendirmeye hazırız. Katarlı öğrenciler hadisesinde olduÄŸu gibi tamamen yalan yanlış bilgilerle evlatlarımızın hayallerinin çalınması da elbette hoÅŸ karşılayamayacağımız bir konuydu. DoÄŸrudan gençlerimizin geleceÄŸini ilgilendiren hususlarda siyasetçilerin mesuliyet duygusu ile hareket etmesi, bin düşünüp bir söylemesi ÅŸarttır. Önümüzdeki dönemde medya mensupları ve siyasetçiler baÅŸta olmak üzere, millete karşı sorumluluÄŸu olanların daha hassas davranacaklarına inanıyorum.”
“Ortaöğretimde, profesörlerin müdürlük yapması” çaÄŸrısını yineleyen ErdoÄŸan, “İstiyorum ki ortaöğretimde profesörlerimiz gelsinler, okullarımıza müdür olsunlar. Ortaöğretime farklı bir zenginlik kazandıracaktır. Bu çaÄŸrımı daha önce de yaptım, bugün bu vesile ile yine yapıyorum. Çünkü ortaöğretimde de yani profesörlerimizden okullara müdür olanlar birkaç tane var. Onlara da özellikle takdirlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Bunu yaygınlaÅŸtırmanın çok çok önemli olduÄŸuna da inanıyorum.” diye konuÅŸtu.
KonuÅŸmaların ardından, Milli EÄŸitim Bakanı Mahmut Özer, günün anısına CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a, tablo ÅŸeklinde hazırlanan Talim Terbiye BaÅŸkanlığının kuruluÅŸuna iliÅŸkin kararları hediye etti.
Üç gün sürecek Åžura’nın açılışına, CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli EÄŸitim Bakanı Mahmut Özer, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti Genel baÅŸkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan KurtulmuÅŸ ile AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da katıldı.
Kaynak: AA