CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Åžu anda 16 uçak var, bugün gelenlerle sayı 20’ye çıktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şu anda 16 uçak var, bugün gelenlerle sayı 20'ye çıktı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, orman yangınları ile mücadele çalışmalarına iliÅŸkin, “Åžu anda 16 uçak var, bugün gelenlerle bu 20’ye çıktı. Bunun yanında 51 helikopter var. Hep bunlar devrede, çalışıyor.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Çankaya Köşkü‘nde gerçekleÅŸtirilen A Haber – ATV ortak yayınında, gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı.
Türkiye’de yaÅŸanan sel ve orman yangınlarına iliÅŸkin soru üzerine ErdoÄŸan, hayatını kaybeden vatandaÅŸlara Allah’tan rahmet, yakınlarına da baÅŸsaÄŸlığı diledi.
Selin ardından Rize’ye ve Artvin’in Arhavi ilçesine gittiklerini hatırlatan ErdoÄŸan, burada vatandaÅŸlarla bir araya geldiklerini ifade etti.
Bölgedeki durumu yerinde gördüklerini ve valilere zarar tespiti noktasında gerekli talimatları verdiklerini belirten ErdoÄŸan, “Süratle zarar tespitlerini yapalım ki hem ayni hem nakdi ne yapacağımızı bilelim. Bunun için de kendilerinden şöyle birkaç gün içinde neticeyi almayı istedik. Valilerimizin çok daha seri hareket etmelerini, gerek Rize’de gerek Artvin’de bunu istedik.” diye konuÅŸtu.
Bölgedeki incelemeleri sırasında Çevre ve Åžehircilik Bakanı Murat Kurum, İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile UlaÅŸtırma ve Altyapı Bakanı Adil KaraismailoÄŸlu’nun da yanında bulunduÄŸunu hatırlatan ErdoÄŸan, “Tespitler yapıldı, yapılıyor ama bir taraftan da hemen ödemelere baÅŸlanması talimatını verdik. Ödemelere de bir diÄŸer taraftan baÅŸlanmış oldu. Tabii anında konut yapım iÅŸine de baÅŸlayalım istedik, 1 yıl içerisinde de TOKİ olarak bu konutları bitirip Rize ve Artvin’de, Artvin’den kastım Arhavi, buradaki konutların sahiplerine inÅŸallah konutlarını da teslim edeceÄŸiz. Burada da yoÄŸun bir çalışma var.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Burada siyasete yer olmamalı”
Orman yangınlarının sekizinci gününde bulunulduğunu ve bütün şiddetiyle devam ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu vilayetlerdeki yangının bu ÅŸekilde devam ediÅŸi ve yangından birçok otellerde kalanlar var, bu otellerde kalanların tahliye edilmesi çalışmalarımız oldu, bu çalışmaları gerçekleÅŸtirdik ve burada Silahlı Kuvvetlerimiz, Kıyı Emniyeti hepsi devreye girdiler. Denizden olsun, karadan olsun bu boÅŸaltma çalışmalarını yaptık, gerçekleÅŸtirdik. Tabii dünyanın birçok yerinde olduÄŸu gibi ülkemizde de bu yıl orman yangınlarında gerçekten büyük artış yaÅŸandı ve burada siyasete yer olmamalı. Yani düşünün ki 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Bu 187 yangından ÅŸu anda 15 yangın devam ediyor ve bunların bir kısmı kontrol altında. Bütün bunlarla beraber 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları da sürüyor.”
Bölgedeki bir termik santralin de yanma tehdidi ile karşı karşıya olduÄŸunu, gün boyu uçak ve helikopterlerin söndürme çalışması yaptığını dile getiren ErdoÄŸan, “Siz bu mücadeleyi sürdürürken bir taraftan da tabii rüzgar tehdidiyle karşı karşıyasınız.” dedi.
Rüzgarın kozalaklarla beraber tehdidini geniÅŸleterek, yayarak devam ettirdiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, “Ama biz sadece bunlarla savaÅŸmıyoruz, sadece bunlarla mücadele etmiyoruz. Ama bakıyorsunuz ki bu ülkede muhalefet ayrı türlü bir sizinle beraber mücadelenin içerisinde. İşte ‘burada niye uçak yok, niye helikopterler yok’ filan gibi böyle bir yalan terörü estiriliyor. Åžu anda burada 16 uçak var, bugün gelenlerle bu 20’ye çıktı. Bunun yanında 51 helikopter var, hep bunlar devrede, çalışıyor. 9 insansız hava aracı var, bunlar devrede, çalışıyor. Bir diÄŸer tarafta yine 850 arazöz var, bunlar da çalışıyor.” bilgisini paylaÅŸtı.
“Açsınlar yerel yönetimlerle ilgili yasayı iyice incelesinler”
“Burada bir ÅŸeyi açıklamak istiyorum. Devlet olarak bizim görevimiz nedir?” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, “Devlet olarak bizim görevimiz, birinci derecede tarım, orman, hayvancılık, yani bütün bu ormanların bakımı, ormanların bu noktadaki ıslahı ve Allah göstermesin iÅŸte bu tür yangınlar olduÄŸu zaman ormanların bu noktada söndürülmesi vesaire bunlar birinci derecede bizim sorumluluÄŸumuz. Ama yerleÅŸim bölgelerine geldiÄŸimiz zaman yerleÅŸim bölgelerindeki bu tür yangın vesairelerin sorumluluÄŸu kimin? O da oradaki büyükÅŸehir belediyelerinin sorumluluÄŸundadır.” görüşünü dile getirdi.
Kendisinin de belediye başkanlığı yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yangın vesaire olduÄŸu zaman bunun sorumluluÄŸu benim baÅŸkanlığımda olan itfaiye müdürlüğünde. En geniÅŸ çapta itfaiye teÅŸkilatımız vardı. Åžimdi burada da bakıyorsunuz bir tarafta Antalya, Antalya BüyükÅŸehir Belediyesi Antalya’daki birinci derecede ÅŸehir merkezinde bu iÅŸin sorumlusudur. MuÄŸla, MuÄŸla BüyükÅŸehir Belediyesi birinci derecede, MuÄŸla ÅŸehri, büyükÅŸehir olarak söylüyorum, onun sorumluluÄŸundadır, yani ‘ben buradan sorumlu deÄŸilim’ diyemez. İzmir, aynı ÅŸekilde sorumluluÄŸundadır. Aydın, aynı ÅŸekilde Aydın Belediyesinin sorumluluÄŸundadır. Denizli, Denizli Belediyesinin sorumluluÄŸundadır. Bunlar ‘hayır, bizim burada sorumluluÄŸumuz yok’ diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerle ilgili yasayı iyice incelesinler ve onlar burada acaba ne tür bir imkan seferber ettiler, ne yaptılar, ÅŸu an itibarıyla ne yapıyorlar?”
Devlet olarak ormanda mücadelelerini sürdürdüklerine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “8 ÅŸehidimiz var ve bu 8 ÅŸehidimiz bu orman teÅŸkilatımızda olan ÅŸehitlerimizdir. Ama hiçbir yerden biz kaçma noktasına gitmedik, gerçek neyse bu gerçeÄŸi söyledik. Bakın ‘arazöz’ diyoruz, arazöz noktasında devletin elindeki arazöz sayısı 2002 yılında 637 adetti, 2021’de biz bu sayıyı 1078’e çıkardık. Geliyoruz, devam ediyoruz, yine aynı ÅŸekilde su ikmal aracı 2002’de hiç yoktu, 2021’e geliyoruz 2 bin 81 adet aynı ÅŸekilde su ikmal aracı var.” açıklamasında bulundu.
Yangına müdahalede kullanılan diÄŸer araçlarla ilgili rakamlardaki deÄŸiÅŸimi de paylaÅŸan ErdoÄŸan, “Bütün bunlarla beraber bu yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz, kaçamak yapmak yok ve üzerine üzerine de gidiyoruz.” ifadesini kullandı.
“Dünya yangın tehdidi altında”
Dünyanın yangın tehdidi altında olduÄŸunu ve bazı ülkelerde yangınların devam ettiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Amerika’nın Kaliforniya’sı yanıyor, Los Angeles’i yanıyor, her taraf yanıyor, Kanada yanıyor, Rusya hakeza öyle, yanıyor… Yani kimse kalkıp da ‘Rusya niye yanıyor’ demiyor, diyemez. Mesela Rusya yanarken ben Sayın Putin’le görüştüm, saÄŸ olsun 3 tane uçak bize o haldeyken gönderdi ve 4 tane de helikopter bu noktada yine gönderdi ve onlar da bizim ÅŸu andaki bu çalışmaların içerisinde yer alıyor. Bu bir dayanışmadır ve bu dayanışmayı en güzel ÅŸekilde ortaya koyuyor.” dedi.
Dünyadaki orman yangınlarına ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afrika’nın yarısı yanıyor, böyle bir durum var dünyada. Yani iklim koÅŸullarının tahrik ettiÄŸi, ortaya koyduÄŸu böyle bir durum söz konusu. Temenni ederim ki bundan tüm insanlık bir an önce kurtulmuÅŸ olsun. Bakın Kanada’da 4 bin 579 adet yangın çıkmış, böyle bir durum var. Tabii yanan ormanlara baktığımız zaman özellikle Kanada’da 750 bin hektar alan yanmış. Çok çok ilginç bir ÅŸey. İspanya’da 448 orman yangını çıkmış ve orada da yine 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş, İtalya’da 1085 yangın çıkmış, 42 bin hektar alan bundan etkilenmiÅŸ vaziyette. Bunların hepsini görüp ona göre de Türk siyasetinin bunu deÄŸerlendirmesi lazım.”
Van, Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından yapılan çalışmalar ve Manavgat ile Marmaris’teki yangınlar sonrası CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın bölgedeki ziyaretine iliÅŸkin video gösterildi.
Afet bölgesindeki vatandaÅŸların ihtiyaçlarının acilen giderilmesine iliÅŸkin ErdoÄŸan, “(Manavgat’taki afetzedeler) Oturanlardan biri bana dedi ki ‘Benim varım yoÄŸum bir traktör, bana onu verin yeter. Benim ekmeÄŸim o’ dedi. BaÅŸka bir vatandaÅŸ daha gelerek ‘BaÅŸkanım benim varım yoÄŸum da o traktör.’ dedi. ‘Tamam’ dedim. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Bey’e talimatı verdim. ‘Bunu hiç uzatmayacaksın. ÇarÅŸamba-perÅŸembe bu traktörleri kendilerine ulaÅŸtıracaksın çünkü o traktörle tarlayı sürüyor ama onun hem ineÄŸi hem danası hem koyunu her ÅŸeyi o. Çok mutlu oldum, mesele bu. Lafla iÅŸ yürümüyor, icraat.” diye konuÅŸtu.
“Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel bir yaklaşım sergiledik”
Afetzedeler için neler yapıldığı ve nelerin yapılacağı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan; Van, Elazığ, Bingöl ve yıkılan yerleri adeta sıfırladıklarını ve onların yerine TOKİ ile yepyeni konutlar yaparak hak sahiplerine sahiplerini hatırlattı.
Hiçbir zaman afetzedeleri kimsesiz bırakmadıklarını belirten ErdoÄŸan, “Tabii bu bir güven getiriyor. ‘Benim devletim var ve devletim beni asla açıkta bırakmaz.’ diyor. Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel bir yaklaşım sergiledik. Bu güven, yangın ortamında bile bakıyorum, ‘Biz baÅŸkanımıza güveniyoruz.’ diyorlar. Yalanlara inanmıyorlar, baÅŸkaları da oralara gidiyor, bir ÅŸeyler söylüyorlar. Depremden sele, yangından maden kazalarına kadar pek çok hadisede olanları tecrübe ettik. Bu tecrübenin sonucu olarak da afet bölgelerimizde çok yönlü çalışmaları hızlı ÅŸekilde yürütüyoruz ve bundan sonra da bunu yürüteceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.
Sahada yangın söndürme faaliyetleri devam ederken bir taraftan da ilgili birimlerin hasar tespit çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çünkü zaman kaybına tahammülümüz yok. VatandaÅŸ bunu görecek ki rahatlayacak. Çünkü bu arada bir ÅŸey daha yapıyoruz. Ne bu? Hemen evini bul, o eve yerleÅŸ, kiranı da biz ödeyeceÄŸiz. Bunu yaparken de 50 bin liralık evin içinin donanımı için destek vereceÄŸiz. Muhalefet konuÅŸuyor da muhalefetin acaba belediyeleri buralarda böyle bir derdi var mı, böyle bir ÅŸey yapıyor mu? Hemen anında bu hafta içinde gerek talimatları verdim, evin içini bir defa donatacaksınız, bu ayni de olur nakdi de olur. VatandaÅŸ, evinin içinin donandığını gördüğü zaman ‘Evim yandı gitti ama devlet benim yanımda yerin aldı ve bana hiç eskiyi aratmayacak ev donattı.’ ‘Ve 50 bin liraya kadar bu konuda her türlü desteÄŸi vereceÄŸiz.’ dedik. Åžu anda valilerimiz, kaymakamlarımızı çalışmalarını yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler.”
“Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor”
Dünyanın deÄŸiÅŸik bölgelerindeki yangınların, siyasette yer verilmeyen bir ÅŸekilde ele alındığını anlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bizim bir talihsizliÄŸimiz var. Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Yani Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir kenara koymak mümkün deÄŸil. Amerika’da bu kadar yer yanar, Kanada’da bu kadar yer yanar, Rusya’da yanar. Onlarda inanın böyle bir ÅŸey olmaz tam aksine, ‘bize de ne düşer’ diye iktidarın yanında yer alır, böyle bir durumları var. Bizde ise maalesef bu yok, bizde tam aksine. Biz ÅŸu anda iktidar mıyız? İktidarız. Elimizden geleni ardına komadan yapmaya devam edeceÄŸiz.”
Bugün gerçekleÅŸtirilen Yüksek Askeri Åžura Toplantısı’nda üye olan DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu ve İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yangın bölgesinde bulundukları için toplantıya katılmamalarını istediÄŸini söyleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Dedim, ‘Siz gelmeyin Yüksek Askeri Åžura’ya diÄŸer arkadaÅŸlar devam ederiz. Yarın Milli Güvenlik var, gelmeyin, Bölgede kalın, oradaki çalışmalara devam edin.’ Bu arkadaÅŸlarım 8 gündür tamamen bölgedeler. Orada yattılar, orada kalktılar.” diye konuÅŸtu.
Milletvekillerinin de bölgede olduÄŸunu anımsatan ErdoÄŸan, “Bunlar kalkıp da ‘EÄŸlenelim, ÅŸunu yapalım, bunu yapalım’ derdinde deÄŸiller. Çünkü biz dertliyiz, bizim bir derdimiz var. Bu yerler yanıyorsa, ciÄŸerimiz de yanıyor.” dedi.
Orman yangınları konusunda ellerinden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu yerler yanıyorsa bizim ciÄŸerimiz de yanıyor. Elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacağız. Amerika ne yapmış, Yunanistan ne yapmış, orada nasıl tedbirler almışlar, İspanya’da nasıl tedbirler almış. Bunu bir iktidar olarak ben bilmeyeceksem kim bilecek? 19 yılda belli bir tecrübe edindik. Bizden öncekilerden edindiÄŸimiz tecrübeler de var. Onların neler yaptığını da gördük. Bunların hepsini biliyoruz. Dolayısıyla yani kalkıp dünyayı yeniden keÅŸfetmeye gerek yok. Bilim bizim kılavuzumuzdur ve bu konu ile ilgili dünyada neler oluyor neler bitiyor bunları da yakından takip ediyoruz.
Siyasetin içinde sadece benim 40 yıl tecrübelerim var, arkadaÅŸlarımın içerisinde bunula yoÄŸrulan nice yetiÅŸmiÅŸ kiÅŸiler var. Hep birlikte bu çalışmayı yürüttük, yürütüyoruz. İşte orman yangınları da ÅŸu an tüm dünyanın mücadele ettiÄŸi adeta Kovid-19 salgını gibi uluslararası bir tehdittir. Hatta bir de terör tehdididir. Bir ÅŸey daha söyledim, ‘yalan terörü’ dedim. Åžimdi Türkiye’de yalan terörü var mı? Var. Kim yapıyor bu iÅŸi? Muhalefet yapıyor, acayip bir ÅŸekilde. Adına bir de ‘algı operasyonu’ diyorlar. Bunun adı aslında yalan tehdididir ve yalan terördür. Dürüst ol, samimi ol. Bir tespitin varsa bunu dürüst yap, dürüst yap da adam sansınlar. Biz de oradan bir ÅŸeyler kapalım ama böyle bir ÅŸey maalesef yok.”
“Canlıların sahiplerine hemen ödemelerini yapacağız”
“DiÄŸer ülkelerde çıkan yangınların siyasete yer verilmeyen bir ÅŸekilde tartışıldığı ancak Türkiye’de siyasete malzeme edildiÄŸi”ne iliÅŸkin deÄŸerlendirmeleri sorulan ErdoÄŸan, “Bizim de ciÄŸerimiz yanıyor. Åžimdi televizyonlarda konuÅŸuyorlar, dinliyorum. ‘Canlılar şöyle yandı böyle yandı.’ Eyvallah, ormanda yangın olur da canlılar yanmaz mı? Tamam da ondan sonra ne yapacağız? Hemen tedbirlerimizi aldık, dedik, ‘Bütün bu canlıların hemen defnini yapın ardından da bütün bu canlıların sahiplerine bu canlılar kadar hemen ödemelerini yapacağız.” dedi.
Telef olan canlılar konusunda valilere talimat verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hepsinin ödemelerini yapacağız. Bunun çalışmaları konusunda talimatını valilerimize verdik, anında bu iÅŸi de bitireceÄŸiz. Çünkü Yörük kardeÅŸlerimizin o yaylalarda geçim kaynağı ne? O olmadığı zaman peynirini, çökeleÄŸini nereden yapacak? O olacak ki bu yapsın. İşte bunun için de onlara dedim ki hiç üzülmeyeceksiniz. Manavgat’ın Kalemli köyüne gittik, orada vatandaÅŸlarla konuÅŸurken dedik ki ‘Hiç üzülmeyin, kısa zaman içerisinde bu hayvanlarınıza, nasıl ki traktörler sahiplerine gelecekse sizin hayvanlarınız da size gelecek. Bakan arkadaÅŸlarım da milletvekili arkadaÅŸlarım da hepsi ÅŸu anda bunun çalışması içerisindeler. Süratle de kendilerini bu hayvanların, traktörlerine ve diÄŸer araçlarına inÅŸallah kavuÅŸturacağız.”
CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu’nun sosyal medya hesabından, yanan alanların imara açılması konusunda Kültür ve Turizm Bakanına yetki verildiÄŸine iliÅŸkin iddialarının sorulması üzerine ErdoÄŸan, “Öncelikli Bay Kemal’e benim vereceÄŸim bir cümlelik cevap var. O da ÅŸu, benim Kültür ve Turizm Bakanıma vermiÅŸ olduÄŸum böyle bir yetki yok. Bu bir. Kesinlikle yok. EÄŸer bunda kendisi müddei olarak dürüstse bunu ispat etmesi lazım.” dedi.
Hukuktaki “müddei iddiasını ispatla mükelleftir” kaidesini hatırlatan ErdoÄŸan, “Ne BaÅŸbakanlığım döneminde böyle bir yetkiyi o dönem Kültür Bakanlığıma verdim ne de CumhurbaÅŸkanlığım döneminde böyle bir yetkiyi ÅŸimdiki Kültür Turizm Bakanıma verdim. Böyle bir ÅŸey yok. Bir diÄŸer konu ‘Ormanlar yansın, buralarda biz beton yığını binalar inÅŸa edelim’… HaÅŸa. Benim her zaman belediye baÅŸkanlığımdan bu yana biliyorsunuz ben dikey mimariye karşı olduÄŸunu söyleyen, bunu savunan bir insanım. Betona nasıl olur da ben sahip çıkarım? Böyle bir ÅŸey kesinlikle bir defa söz konusu deÄŸil. Yine bunlar ispatı gerektiren bir ÅŸey, ispat etsin, söylesin. Nerede, nasıl?” diye konuÅŸtu.
İddia konusu yerlerde CHP’li belediyeler olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, “CHP’li belediyeler olarak, eÄŸer buralarda imar planlamalarını yaparken bunlar, buraları ormandan, maki gruplarından yerler vermek suretiyle eÄŸer buralarda inÅŸaatlar yapılmışsa, bunun sorumlusu zaten sensin, senin belediyelerin. Bu konuyla ilgili olarak da biz AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız.” ifadelerini kullandı.
Çevre Åžehircilik Bakanlığının, CHP’li belediyelerin bulunduÄŸu Marmaris ve Bodrum gibi birçok yerde orman alanlarındaki kaçak yapıları yıktığını ifade eden ErdoÄŸan, “Bay Kemal, bu yıkılan yerlerden senin haberin yok mu?” diye sordu. “Bunlar maki” denilerek bahane uydurulduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, buraların “yeÅŸil” olduÄŸunu ve buralarda yapılaÅŸmaya müsaade etmediklerini anlattı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 19 yıl içerisinde 5 milyar aÄŸaç diktiklerini, hala dikmeye devam ettiklerini kaydetti. “Åžimdi bu yanan yerler böyle kel mi kalacak?” diyen ErdoÄŸan, “La teÅŸbih, haÅŸa. Hemen anında… Åžimdi bu noktada tabii belli bir süre var. Yani o süre dolmadan bu dikimi yapamıyorsunuz.” diye konuÅŸtu.
Birçok yerde fidan ve aÄŸaç dikildiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, “Ben birçok yerde de daha çok aÄŸaç dikimini teÅŸvik ediyorum. Niye? Bir an önce oralar yetiÅŸmiÅŸ aÄŸaçlarla şöyle hakikaten görülmeye deÄŸer hale gelsin.” ifadelerini kullandı.
Bazen de öğrencilerle seferberlik ilan edip fidan dikimi yapıldığını anımsatan ErdoÄŸan, “İşimiz gücümüz bizim bu ve bundan sonra bunu yapmaya devam edeceÄŸiz.” dedi.
ErdoÄŸan, “Yangınla mücadele konusunda yeni bir organizasyon düşünüyor musunuz?” ÅŸeklindeki soruyu da “ArkadaÅŸlarımızla, tüm heyetimizle bütün ziraat mühendisi arkadaÅŸlarımızla vesaire yeni bir deÄŸerlendirme yapmak suretiyle ‘daha ne gibi bir çalışmaya gireriz, ne gibi bir çalışma yapabiliriz de bu tür ÅŸeylerde mücadelede daha baÅŸarılı oluruz’, bunları da tabii konuÅŸmanın faydasına inanıyorum. İnÅŸallah ÅŸu belayı defettikten sonra tabii atacağımız adımlar daha çok bunun üzerine olacaktır. Gerek Tarım Komisyonu olsun gerek Orman bu konularda çalışmamızı yapıp inÅŸallah bunun adımlarını da atacağız.” ÅŸeklinde yanıtladı.
“CiÄŸerimizi yakanın tabii ki ciÄŸerini yakacağız”
Yangınlarla ilgili “sabotaj ihtimali ve terör saldırısı”ndan söz edildiÄŸi belirtilerek bu konuda yeni bir bilginin olup olmadığına iliÅŸkin soruya ise ErdoÄŸan, ÅŸu yanıtı verdi:
“Burada böyle bir endiÅŸe, başından itibaren hep taşıdık ve bu endiÅŸenin arkasından da tabii bir ÅŸeyler çıktı. Åžu anda önce gözaltına alınanlar vardı, sonra tutuklananlar oldu ve bu tutuklananların da ailesinde PKK’ya iltisaklı olanların olduÄŸunu da tespit ettik. Bunlar da önümüze geldi. Biliyorsunuz geçen yıl Hatay’daki orman yangınlarında bu iÅŸi çok açık, net yaÅŸadık. Åžimdi bunları geçen yıl böyle yaÅŸadıktan sonra, ‘Bu yıl yaÅŸamadık’ dememizin anlamı yok. Yani Müslüman bir sokulduÄŸu yerden bir daha sokulmaz. Yani bu gerçekleri de bileceÄŸiz. Dolayısıyla da yani böyle bir ÅŸey var mı, yok mu bütün polis teÅŸkilatımız, istihbarat örgütümüz bunun incelemesini yapıyor. Varsa tabii ki üzerine üzerine gideceÄŸiz. CiÄŸerlerimiz yanıyor, ciÄŸerimizi yakanın tabii ki ciÄŸerini yakacağız. Böyle bedavaya bakış yok. Çünkü bütün buralarda bu kadar canlı yandı. Bu canlı telefatı biz, bir yere mi atacağız, onu hiç deÄŸerlendirmeyecek miyiz?”
ErdoÄŸan, arıların ve arı kovanlarının da yandığına iÅŸaret ederek “Bunları görmeyecek miyiz? ‘Arıdır bırak gitsin’, öyle mi diyeceÄŸiz. O birçok insanın, vatandaÅŸlarımızın ekmek teknesiydi, bunlar gitti. Åžimdi biz bunlara yönelik de çalışmalarımızı yapacağız. Biz bütün o vatandaÅŸlarımızın arı kovanlarını, her ÅŸeylerini alıp kendilerine teslim edeceÄŸiz, onları biz yolda bırakmayız. Bunların hepsini yapacağız ama ortada bir cinayet var. Bir taraftan telefat var, bir taraftan iÅŸte arılarımızdaki o olan olaylar var.” ifadelerini kullandı.
“Halen sürmekte olan soruÅŸturmaların neticelerini kamuoyuyla da paylaÅŸacağız”
Buradaki ormanların arılar için önemine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Marmaris, oradaki çamlar bu konularıyla meÅŸhurdur. Bunları bir kenara koymamız mümkün deÄŸil. Onun için de tabii bu yılki yangınlarla ilgili her türlü ihbar, belge, bilgi, bunlar savcılıklarımız, emniyet ve jandarma teÅŸkilatlarımız, istihbaratımız tarafından çok etraflıca takip ediliyor. Bunları kovalıyoruz. Terör örgütünün, ülkemizin ve milletimizin tüm deÄŸerleri gibi özellikle ormanlarımıza yönelik alçakça saldırı planlarını, eskiden olduÄŸu gibi ÅŸu anda da yakından takip ediyoruz. Tabii geçtiÄŸimiz yıl PKK yöneticilerinin talimatı üzerine artan hadiseler, orman yangınlarında ortalamanın neredeyse üç katı üzerinde zarar görmemize maalesef yol açmıştır, bunları da bilmemiz lazım. Yani Marmaris’te de ifade ettiÄŸim gibi ciÄŸerlerimizi yakanlarını ciÄŸerlerini de sökmek boynumuzun borcudur. Halen sürmekte olan soruÅŸturmaların neticelerini kamuoyuyla da paylaÅŸacağız.”
Muhalefetin söylemlerine iliÅŸkin videonun gösterilmesinin ardından, sosyal medyada yangınlara iliÅŸkin FETÖ, PKK’ya müzahir ve sahte hesaplar üzerinden yürütülen kampanya olduÄŸuna ve muhalefet partilerinin söylemleri üzerinden kamuoyunda algı oluÅŸturulduÄŸuna dair soruya iliÅŸkin ErdoÄŸan, “En saÄŸlamını ekranda gördük, deÄŸil mi? Ne diyor ‘Bir helikopter gördüysem, bir uçak gördüysem namerdim’ diyor. Hiç şüphen olmasın, öylesin zaten. Niye? Sen bunları konuÅŸurken arkandan uçak geçiyor, helikopter geçiyor.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, 20’ye yakın uçak ve 50’ye yakın helikopterin bölgede çalıştığını anlatarak uçak ve helikopterin sadece gece saatlerinde, hava karardığında çalışamadığını dile getirdi.
Uçakların özelliklerine iliÅŸkin bilgi veren ErdoÄŸan, “Azami 10 saniyede depoyu dolduruyor, ondan sonra nereye dökecekse suyunu oraya geçiyor, hemen suyunu oraya döküyor ve tekrar gidip depoyu doldurup geliyor. Bunlar amfibik uçaklardır. Hakikaten çok çok da tesirli.” dedi.
Bir de tanker uçaklar bulunduğunu, bunların da depolarının çok daha büyük olduğunu, ancak havalimanında depoyu doldurup ondan sonra yangına müdahale ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunların hepsi ayrı ayrı bir çalışmanın içerisinde. Helikopterlerin içerisinde yine farklı helikopterlerimiz var. Mesela bu farklı helikopterler de özellikle bizim yangın göletleri diye hazırladığımız göller var, oradan rahatlıkla o suyu alabiliyor. Uçağın mesela oradan böyle bir suyu alması mümkün deÄŸil. Bunları durup dururken bu hale getirmedik. Bu iÅŸ bir CHP zihniyetinin iÅŸi deÄŸildir. Bunlar bizim ÅŸu 19-20 yıllık sürecin içerisinde inÅŸa ettiÄŸimiz bir süreçtir. Bu inÅŸa süreci içerisinde de bunlar baÅŸarıldı ve buralara, bugünlere gelindi.”
Erdoğan, bu yıl yaşanan yangının tarihte yaşanmadığını ve en büyük olduğunun bilinmesi gerektiğini dile getirerek şunları söyledi:
“Hatay geçen yıl böyle olmadı, çok daha kısa zamanda bu iÅŸi bitirdik ama biz ÅŸu anda 8’inci gündeyiz. Amerika’da iki ay sürüyor. Kanada’da, Rusya’da hakeza böyle. Bu kadar uzun süre süren yangınlar var ve biz ÅŸu anda 8’inci günde bu çalışmaları sürdürürken bugün iÅŸte mesela bir termik santral yangınıyla karşı karşıyayız. İnÅŸallah oraya tam manasıyla sirayet etmeden bu iÅŸi de atlatırız. Åžu anda bu toplantıya girerken dediler ki ‘neredeyse santrale girmek üzere’. Bizi bunlar ciddi manada… Bir YataÄŸan Termik Santrali sıradan bir yer deÄŸil, Kemerköy öyle. Burada bunların birisi bakıyorsun yani 400 megavat birisi 600 megavat. Bunlar bütün o bölgenin enerji ihtiyacını karşılıyor, rastgele deÄŸil ama burada bizler ‘Bırakın muhalefet ne yapacaksa yapsın.’ veyahut da muhalefet ‘iktidar söyle başını bir duvara vursun.’ bunun arayışı içerisindeler. Böyle bir ÅŸey olabilir mi?”
ErdoÄŸan, dünya genelinde çıkan yangınları tabloda gösterip, Kanada’da 2 milyon 750 bin hektarın, ABD’de neredeyse 1,5 milyon hektarın yandığına iÅŸaret ederek, “Bütün bunlar bu denli ortadayken bunların bu kadar böyle neÅŸelenmesini anlamak mümkün deÄŸil ama biz bu iÅŸi baÅŸaracağız inÅŸallah.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “yangın söndürme uçağı olmadığı ama devletin envanterinde resmi kullanıma tahsis edilen uçaklar olduÄŸu” yönünde bir algı yönetildiÄŸinin belirtilmesi üzerine, Türk Hava Kurumunun (THK), 1985’ten itibaren orman idaresine bedeli karşılığında uçakla havadan yangın söndürme hizmeti verdiÄŸini söyledi.
Yine orman idaresi ile yapılan sözleşmelere göre bedeli karşılığında bu uçakların kullanıldığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Peki bu uçakların ÅŸu anda durumu nedir? Kurum, 2014-2018 yılından itibaren deÄŸerlendirmesini yaparsak, bu arada yapılan sözleÅŸmeyle 6 uçakla oradan hizmet alımı yapıyor. Mesela 3 tane uçak daha var ki tamamen adeta pert olmuÅŸ vaziyette. 2019 yılında orman idaresiyle bu anlaÅŸma artık saÄŸlanamıyor. Zira uçakların durumu iÅŸ görür olmaktan çıkmış vaziyette ve teknik ÅŸartnameye uymadığından kurum tarafından da teklif verilmiyor. Böyle bir durum söz konusu. Bu yıl THK helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inÅŸallah. Ancak ihaleyi daha uygun fiyat teklif eden özel bir ÅŸirket almış vaziyette. 2021 yılı orman yangın söndürme ihalesinde 13 adet helikopterlik kısmı THK tarafından o zaman kazanılmış. Böyle bir durum da söz konusu.”
Bu sene daha farklı bir adım atarak, Rusya’dan 3 tane Be-200 tipi uçak kiralandığını anımsatan ErdoÄŸan, “Åžu anda o uçaklarla bu hizmeti sürdürüyoruz ve bu sayıyı tabii belki daha da artırma durumumuz olacak.” diye konuÅŸtu.
Çok amaçlı uçaklardan alma durumunun da söz konusu olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Elimizde Sikorsky, Cougar var. Bunların tabii gece görüşü olanları yoksa onlara da gece görüşü imkanını getirme çalışmalarımız var. Onlara da sepet takmak suretiyle Sikorsky ve Cougarları bu söndürme iÅŸleminde kullanma düşüncemiz de var.” ifadesini kullandı.
“Güçlü olduÄŸumuza baÄŸlıyorum”
Sosyal medya kanalıyla Türkiye’nin artan özgüvenini yıpratacak birtakım dezenformasyon giriÅŸimlerinin ve “Help Turkey” gibi kampanyaların yapıldığı anımsatılarak, “Bunu neye baÄŸlıyorsunuz?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, “Güçlü olduÄŸumuza baÄŸlıyorum. Demek ki bu kadar rahatsız oluyorlar. O zaman güçlüyüz. Onun karşılığında da ne yaptılar? ‘Güçlü Türkiye’ olarak hesap açtılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Bu yatsıya kadar bile yanmadı, hemen sönüverdi. Öbürü ‘güçlü Türkiye’ çok daha fazlasıyla karşılık buldu. Åžimdi biz bunlardan öte bir adım atalım diyoruz.” yanıtını verdi.
Türkiye’nin özellikle savunma sanayisinde çok farklı bir yere geldiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha BaÅŸbakan olmamıştım, seçim kazanmıştık. OÄŸul Bush, Amerika’da iÅŸbaşındaydı. Amerika ziyaretinde kendisine ‘Biz ortağız ama bize terörle mücadelede bir İHA bile vermiyorsunuz’ dedim. DışiÅŸleri Bakanını çağırdı, ’48 saat içerisinde İHA’lardan Türkiye’ye vereceksiniz’ dedi. Bize geçici bir süre de olsa İHA’lardan verdiler. Bu bize daha sonra Baykar’ın Türkiye’de İHA’yı yapmasını getirdi. Onunla da kalmadılar, Baykar ardından SİHA’yı yaptı. Onunla da kalmadılar üçüncü bir hamle. Bu hamleyle de ÅŸu anda dünyada en üst segmentte olanlarla yarışır hale geldiler. Yakında onu göreceÄŸiz.
Åžimdi kötü komÅŸular bizi ev sahibi yaptı. Bu böyle gidiyor, gidecek. Bunlara da kafayı pek takmanıza gerek yok. Biz bu sahtekarlarla savaÅŸa savaÅŸa buraya geldik. Ne olacak? Hashtag atacakmış, bilmem ne yapacakmış. Ne yaparsanız yapın. Biz dimdik ayakta duruyoruz. Yolumuza da devam ediyoruz. Yani bu konuda yalanla bizi yıkacaklarını mı zannediyorlar. Türkiye ÅŸu anda imkansız Türkiye deÄŸil, artık güçlü bir Türkiye var. Nitekim o güvendikleri daÄŸlara da kar yaÄŸdı. Çünkü birçok sanatçı bakıyorum ‘Ben katılmıyorum’ diyor. Hakikati görenler de hemen elinin tersiyle atıyor. Niye? Ortada güçlü bir Türkiye var.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, salgın döneminde 3 ayda İstanbul’da biri Avrupa diÄŸeri Anadolu yakasında olmak üzere 18’er ameliyathanesi olan 2 hastane yaptıklarını hatırlattı.
ErdoÄŸan, “Bunların planlamasını, projelendirmesini öyle yaptık ki Atatürk Havalimanı’na dışarıdan bir hasta geldiÄŸi zaman hemen 5 dakikada hastaneye ulaÅŸabilsin. Anadolu yakasında yine aynı ÅŸekilde 5-10 dakikada hemen hastaneye ulaÅŸabilsin. Åžimdi bütün bunlar bir kabiliyettir ve bir azmin, enerjinin neticesidir. Bunları gerçekleÅŸtirdiÄŸimize göre onlar ne derse desin biz yolumuza emin adımlarla yürüyeceÄŸiz. Türkiye artık öyle sıradan, rastgele deÄŸil. Güçlü bir Türkiye var.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Orman yangınlarına müdahalede yardımlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarıyla mücadelede hangi ülkelerden ve organizasyonlardan ne kadar yardım geldiğine yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:
“50’nin üzerinde. Birçok yerden 73’ü filan zaten buldu. Gerek devlet gerek kuruluÅŸ hepsi bu desteklerini bize bildirdiler. Hepsine bir kez daha ÅŸahsım, milletim adına çok teÅŸekkür ediyorum. Burada en önemlisi Azerbaycan. Azerbaycan ÅŸu anda 200’e yakın itfaiyecisini bize gönderdi. Onlar da yangın söndürme faaliyetlerinde bulunuyorlar. Bir yangın söndürme helikopteri ve çok sayıda askeriyle burada mücadele ediyorlar.”
Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev’in, bakımdan çıkacak bir amfibi uçağı göndereceÄŸini söylediÄŸini anımsatan ErdoÄŸan, “Onun da gelmesiyle beraber uçak noktasındaki durumumuz çok daha farklı konuma gelmiÅŸ olacak. Rusya’dan 5 uçak ve 3 helikopterle yangın söndürme çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.
ErdoÄŸan, İran’ın bir uçak ve 2 helikopter, Ukrayna’nın 3, İspanya’nın 2, Hırvatistan’ın da bir uçak gönderdiÄŸini ifade ederek, bu ÅŸekilde çalışmaların devam ettiÄŸini bildirdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretine iliÅŸkin bir soru üzerine, KKTC’yi ziyaretinde sinyali verdiklerini ve ondan sonra da malum ülkelerin, kuruluÅŸların tehditlere baÅŸladığını aktaran ErdoÄŸan, “Bu arada da bir Cenevre buluÅŸması oldu. Bu buluÅŸmada da saÄŸ olsun Ersin Bey dik durdu, saÄŸlam durdu ve orada mesajımızı aynen oradaki ilgililere iletti. Nedir? İki eÅŸit egemen devlet. Buradan taviz artık yok, bitti. Biz bir 50 yıl daha bekleyemeyiz, o da bitti. Ne yapılacaksa artık yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Burgenstock sürecini ve ardından KKTC ve Güney Kıbrıs’ta yapılan referandumu hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“O günden bugüne kuzeyi Avrupa BirliÄŸi hep maalesef yalanla oyalamıştır, yalanla… Taahhütlerini yerine getirmemiÅŸtir. Ne oldu? İdari ve mali birçok destekler vermesi gerekiyordu. Hiçbirini vermedi. Bakın ÅŸu anda hala Kıbrıs’ı oyalıyorlar. Kıbrıs’ı ÅŸu anda tanıyan kim var? Sadece biz varız. Niye tanımıyorsunuz? Avrupa BirliÄŸi’nden ilgililer güneye geldiÄŸiniz zaman niye kuzeye de çıkmıyorsunuz? Çıksanıza. Kimler korkutuyor sizi? Ama biz rahatlıkla, huzur içinde gittik. Bundan sonraki süreçte ne olur? Onu da zaman içerisinde göstereceÄŸiz ama ÅŸu anda Kapalı MaraÅŸ açıldı mı? Açıldı. Åžimdi orayla ilgili de ne gibi adımlar atılacağını, uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa biz o hukuka göre o adımlarımızı da atarız. Buradan da herhangi bir çekincemiz yoktur. Bu konuda da yetiÅŸmiÅŸ çok güçlü insanlarımız var. Sonbahar gibi bir uluslararası toplantıyı düşünüyoruz. Bunu da bir üniversitemiz vasıtasıyla, bu uluslararası toplantıyı yapacağız, orayı da kapsayacak ÅŸekilde. Bu uluslararası toplantıyla beraber inÅŸallah iÅŸin performansını daha da artırmayı düşünüyoruz.”
ErdoÄŸan, toplantının kapsamının DoÄŸu Akdeniz, Kıbrıs ve ağırlıklı olarak Kapalı MaraÅŸ’la ilgili olacağını aktardı.
“Zorlamadan yana deÄŸilim”
Artan Kovid-19 vakalarına karşı izlenecek yol, aşı olmayanlara karşı kısıtlama getirilmesi ve yerli aşıda son duruma ilişkin soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kontrollü normalleşme sürecinde vaka sayılarında bir artış olduğunu, virüsün yeni varyantlarının tüm dünya için bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Erdoğan, bu tehdide karşı, bazı ülkelerin zorlaştırma yoluna giderek tedbirler aldığını, bazı ülkelerin ise akışına bıraktığını belirtti.
Türkiye’nin saÄŸlık sisteminin gücü ve aşılamada iyi bir noktaya geldiÄŸine dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Toplam yapılan aşı sayımız ÅŸu an itibariyle 75 milyonu bulmuÅŸ vaziyette. Aşılama, salgına karşı en etkili ve yaygın koruma yöntemi. Elimizdeki bu imkanı çok daha etkin kullanmamız gerekiyor. Buradan tüm vatandaÅŸlarıma kendilerinin ve sevdiklerinin saÄŸlığı için aşı olmaları çaÄŸrımı tekrar ediyorum. Tedbirlere aynı hassasiyet ve dikkatle devam edelim. Bunun yanında temizlik, maske ve mesafe kuralına tavizsiz ÅŸekilde uyalım.” diye konuÅŸtu.
Erdoğan, Biontech aşısıyla ilgili bir sıkıntının olmadığını da bildirdi.
Yerli aşı çalışmalarına iliÅŸkin ise ErdoÄŸan, “Yerli aşımız Turkovac’ın faz 1 ve faz 2 aÅŸamaları baÅŸarıyla tamamlandı. Åžimdi haziranda da son aÅŸama olan klinik, araÅŸtırma aÅŸamasına geçildi. Bu da hızla devam ediyor. Bu safha da dünyada ve ülkemizde aşı çalışmaları için belirlenmiÅŸ evrensel standartlarda yürütülüyor.” dedi.
VatandaÅŸların, Turkovac faz 3 çalışmasına e-Nabız uygulaması aracılığıyla gönüllü olarak katılım saÄŸlamaya devam ettiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Aşımızın seri üretime yönelik hazırlıkları da eÅŸ zamanlı olarak sürüyor. En kısa sürede Turkovac aşımız için acil kullanım onayı almayı ve yurt çapında bununla yaygın aşılamaya geçmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
ErdoÄŸan, aşı olmak istemeyenlere karşı bir kısıtlama getirilip getirilmeyeceÄŸi sorusu üzerine, “Zorlamadan yana deÄŸilim. Burada Bilim Kurulu herhalde bunlarla ilgili onlar da bir çalışma yapacaktır. Gönüllülük esasına dayalı olarak bu süreci iÅŸletmek en isabetli olanıdır. Gönüllülük esasına göre bunu yaparsak inanıyorum ki neticesi de hayır olacaktır.” dedi.
“AÄŸustos ayı kırılma noktasıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomiye ilişkin sorulara karşılık da zamanında aldıkları tedbirlerle Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 1,8 oranında büyüdüğünü söyledi.
Bu büyüme ile Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden 2 ülkeden biri olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:
“2021 yılının ilk çeyreÄŸinde güçlü yatırımlar, özel tüketim ve dış talebin desteÄŸiyle büyüme yıllık yüzde 7 seviyesine ulaÅŸtı. Böyle bir ÅŸeyi de yakaladık. Salgın döneminde imalat sanayimizi ayakta tutmak için verdiÄŸimiz destekler ÅŸu anda neticelerini veriyor. Sanayimiz, ihracatta bizi rekorlarla özellikle koÅŸarak daha da büyümeye teÅŸvik ediyor. Beklenenin çok daha üstünde bir büyümeyi yakalayacağımızı görüyoruz.”
Türkiye’nin ihracatının 200 milyar doların üzerine çıktığını hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Bu senenin ilk çeyreÄŸinde yüzde 7 büyüyen ekonomimize net dış talebin katkısı 2019 yılı üçüncü çeyreÄŸinden bu yana ilk defa pozitif döndü ve bu katkı 1,1 puan olarak gerçekleÅŸti. Ekonomideki öncü göstergelere baktığımızda büyüme eÄŸiliminin sürdüğünü görüyoruz ve ben ÅŸu anda çok açık ve net söylüyorum, yüzde 7’nin üzerinde bir büyümeyi yakalayacağız, ÅŸu anda bu kendini gösteriyor.
Enflasyon noktasında da aÄŸustos ayını geride bıraktığımızda, biz aÄŸustos ile birlikte enflasyonda da düşüşü göreceÄŸiz ama bunun oranı ne olur? Åžu anda bulunduÄŸumuzun bir defa çok çok altında olur. Bunun sinyalini ben de belli yerlere herhalde vermiÅŸ oluyorum. Çünkü bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün deÄŸil. Zira faiz oranlarında da bir defa düşüşe geçiyoruz ve yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir ama düşük faiz de düşük enflasyonu getirecektir. AÄŸustos ayı kırılma noktasıdır ve aÄŸustos ayı ile beraber de artık düşük enflasyona inÅŸallah geçeceÄŸiz.”
DoÄŸal gaz alanındaki keÅŸiflere iliÅŸkin bir soru üzerine ErdoÄŸan, geçen yıl aÄŸustos ayında Sakarya sahasındaki doÄŸal gaz keÅŸfinin ilk müjdesinin verildiÄŸini hatırlattı. ErdoÄŸan, Fatih Sondaj Gemisi’nin 320 milyar metreküplük keÅŸfinin, ülkede ve dünyada büyük yankı uyandırdığını, bunu geçen yıl ekim ayındaki 85 milyar metreküplük keÅŸfin izlediÄŸini söyledi.
Bu yıl haziranda 135 milyar metreküplük üçüncü keşfin duyurulduğunu hatırlatan Erdoğan, toplamda 540 milyar metreküplük doğalgaz rezervi keşfine ulaşılmış olunduğunu kaydetti.
Son 1 yılda Karadeniz’de 6 kuyu açıldığını, bunların Tuna-1, Türkali-1, Türkali-2, Türkali-3, Türkali-4 ve Amasra-1 olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Yeni doÄŸal gaz keÅŸifleri için arama çalışmalarımız devam edecek. Bu arama faaliyetlerini kendi gemilerimiz ve kendi insan kaynağımızı kullanarak yapıyor olmamız bizim için en büyük avantaj.
KeÅŸfedilen doÄŸal gaz karaya inÅŸallah üç aÅŸamada çıkarılacak. Bir, deniz tabanı doÄŸal gaz üretim sistemleri kurulacak. İki, karadaki doÄŸal gaz iÅŸleme tesisi inÅŸa edilecek. Üç, iki üniteyi birbirine baÄŸlayacak boru hattının inÅŸası yapılacak. Deniz tabanı, üretim sistemleri ve kara gaz iÅŸleme tesislerinin süreçleri ÅŸu anda eÅŸ zamanlı olarak yürütülüyor. Haziran ayında karadaki doÄŸal gaz iÅŸleme tesisinin temelini attık. Deniz tabanı doÄŸal gaz üretim sistemlerinin tasarımı da tamamlandı. İlk etapta, 10 kuyu için hazırlıklara baÅŸlandı. 2022 yılında 169 kilometre boru deniz yüzeyine serilecek. Bu dünyanın en uzun derin deniz baÄŸlantısı olacak. Deniz tabanında kullanılacak boruların imalatına da baÅŸlandı. 2023 yılına gazın ilk faz üretimi gerçekleÅŸtirilecek. Yerli sanayi sürecin önemli bir parçası olacak. Amasra-1 kuyusundaki keÅŸif, Batı Sakarya sahasında yeni keÅŸiflerin olabileceÄŸinin de habercisi olmuÅŸ vaziyette.”
Burada edinilen tecrübelerle ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin arama, sondaj ve üretim konularında yurt dışına hizmet veren bir ülke konumuna da geleceÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, çalışmaların heyecanla ve gayretle bölgede devam ettiÄŸini söyledi.
ErdoÄŸan, “Bu imkanı yakaladığımız andan itibaren benim vatandaşım ÅŸu andaki fiyatla doÄŸal gazı kullanmayacak. İnÅŸallah daha düşük fiyatlarla doÄŸal gazını kullanır hale gelecek.” dedi.
Diyarbakır anneleri
Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan evlatlarına kavuşmak için başlattığı oturma eylemine ilişkin bir soruya karşılık Erdoğan, annelerin başlattığı sürecin çok anlamlı olduğunu belirtti.
Diyarbakır annelerinden AyÅŸegül Biçer ve Hacire Akar’ın evladıyla kavuÅŸtuÄŸunu hatırlatan ErdoÄŸan, “Ramazanda beraber iftar yaptık. O iftarda da duruÅŸlarını gördüm. Beni en çok duygulandıran ÅŸuydu; bir defa bunların gözünde ümitsizlik yok. Hep ‘geldi, geliyor’ böyle bakıyorlardı. Orada, o çadırın içerisinde yaz, kış demeden durdular ve o bekleyiÅŸlerini kararlı ÅŸekilde sürdürdüler.” diye konuÅŸtu.
Annelerin bekleyiÅŸleri sırasında yapılan bazı gösterilere karşı dimdik durduklarını belirten ErdoÄŸan, “Rabb’im de teker teker kapıları açtı ve ÅŸimdi taÅŸlar yerinden oynadı, söküldü ve artık evlatlarına kavuÅŸmaya baÅŸladılar. DiÄŸer evlatlarını bekleyen annelere de kavuÅŸmalarını nasip etsin, sabırlarını artırsın. Onlarda sabır da ileri seviyede. Sabreden zafere ulaşır.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
“Filenin Sultanları bize büyük gurur yaÅŸattı”
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandıran milli okçu Mete Gazoz ile yaptığı telefon konuÅŸması hatırlatılan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Mete’ninki ÅŸu yönüyle bizi çok duygulandırdı. Biz bir tarihi akışın içerisinde geliyoruz, Osmanlı. yüz yıl şöyle geriye gittiÄŸiniz zaman, Osmanlının bütün o savaÅŸlarında tabii yay ve ok çok anlamlı. Mete bununla dünyada 1 numara oldu. Bu, tabii bizi ciddi manada hakikaten duygulandırdı. Bu baÅŸarısının devamını özellikle temenni ediyorum. Åžuraya baksana 10 çekiyor. Çok da sempatik. Öyle de özelliÄŸi var maÅŸallah. Allah annesine babasına bağışlasın.”
OÄŸlu Bilal ErdoÄŸan’ın da okçuluk alanında çok gayreti ve emeÄŸi bulunduÄŸunu, Dünya Etnospor Konfederasyonu BaÅŸkanı olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Kendisine (Mete) ayrı muhabbeti onun da var. Ailece bu bizi çok mutlu etti. Mete’yi gözlerinden öpüyorum, tebrik ediyorum. Bir Mete deÄŸil, inÅŸallah birçok Meteler olsun. Bu altınların sayısı daha da artsın.” dedi.
ErdoÄŸan, boksta Buse Naz ÇakıroÄŸlu ve Busenaz Sürmeneli’nin finale çıkmasının çok anlamlı olduÄŸunu, altın madalyayı getirmeleri halinde Türkiye’nin klasmanda iyi bir yere geleceÄŸini söyledi.
Güreşte beklentinin daha farklı olduğunu ve üzüntü yaşandığını dile getiren Erdoğan, cimnastikte de beklentinin dışında gelişme olduğunu, gelecek süreçte bunun aşılması temennisinde bulundu.
Cimnastikte istenilen ve beklenilen neticelerin alınamadığını ifade eden ErdoÄŸan, sadece Ferhat Arıcan’ın bronz madalya aldığını anımsattı.
ErdoÄŸan, “Filenin Sultanları bize büyük gurur yaÅŸattı. Ancak son anda bitirdik, düşürdük, öyle bir nokta oldu. Biraz da Güney Kore’yi acaba diyorum küçümsedik mi? Ne oldu? Çünkü öndeydik, baÅŸa baÅŸ oldu falan. Son anda elimizden kapıp götürdüler ama yine de Filenin Sultanları gerçekten sultanlık yaptılar. BaÅŸardılar. İnanıyorum ki bundan sonra baÅŸta hoca da olmak üzere, bu hocayı inÅŸallah bırakmayacağız, damat da olduÄŸu için herhalde kızımızı bırakıp bir yerlere gitmez.” diye konuÅŸtu.
Türkiye’nin spor ülkesi olma yolunda ilerlediÄŸine yönelik yorum üzerine ErdoÄŸan, olimpiyatların, bireysel spor dallarının öne çıktığı bir buluÅŸma olması dolayısıyla Türkiye’nin bu alana büyük önem vermesi gerektiÄŸini belirtti.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet KasapoÄŸlu ve antrenörlerle konuyla ilgili görüşmelerin yapılacağını dile getiren ErdoÄŸan, “Bir de bir ÅŸey dikkatimi çekti, çok devÅŸirme var. Fransa’sında, İngiltere’sinde, Hollanda’sında var. Hepsinde bakıyorsun dünya kadar devÅŸirme var. Onlarla hava atıyorlar. Biraz çalışmamız lazım.” diye konuÅŸtu.
Gençlerle ilgili “Z” kuÅŸağı tanımlaması yapıldığı ve yangın söndürme ekiplerine su taşırken hayatını kaybeden Åžahin Akdemir’in de “Z” kuÅŸağı olduÄŸu hatırlatılarak, gelecek döneme iliÅŸkin gençlere yönelik mesajları sorulan ErdoÄŸan, “Åžahin, bizim bir diÄŸer Eren’imiz oldu. Åžahin’in geride bıraktığı bir yavrusu var, o da ayrı bir üzücü durum.” dedi.
Türkiye’de seçilme yaşının kendi iktidarları döneminde 18’e indiÄŸini hatırlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Yani aslında ‘Z’ kuÅŸağını tepeden tırnaÄŸa ören AK Parti iktidarı olmuÅŸtur. 18’e kadar indirmek… Bunu hiçbir siyasi parti yapmadı, yapamadı, biz yaptık bunu. Çünkü biz gençliÄŸimize güvendik, inandık. Dedik ki ‘bu gençlik bu iÅŸi yapar’. ÖrneÄŸin benim partimden milletvekilleri içerisinde bu grubun içerisinde olanlar var. Mesela bizim bir Rümeysa’mız var. Yaşı itibarıyla filan öyle ve maÅŸallah çok cevval, çok üretken. Aynen onun gibi Parti Grubu içerisinde kızlarda da erkeklerde de bu türleri var. Niye? Güveniyoruz, inanıyoruz. EÄŸer biz ‘Z’ kuÅŸağına güvenmezsek zaten bu beklenen neticeleri alamayız. Hem onlara güveneceÄŸiz, bir de onlara iÅŸ yükleyeceÄŸiz. Yani sadece güvenmek yetmez. Ne yükledin ona? Ne iÅŸi verdin? Hadi ÅŸu neticeyi al gel. Bunu veriyor musun? Yok. Vermeden bu iÅŸ olmaz.”
“Z kuÅŸağını çok daha istifade edilir hale getirmemiz lazım”
ErdoÄŸan, bu yıl yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı ile ilgili bazı sıkıntıların yaÅŸandığını ifade ederek, “170-180 filan gibi böyle bir durum. YÖK BaÅŸkanı’mız ile de konuyu görüştüm. Onlar da bir çalışma yaptılar ve ÅŸimdi olayı çok daha fazla sayıda gencin maÄŸdur olmayacağı bir duruma getirdiler. Ben de açıklamamı yaptım. Özellikle bu koronavirüs salgını sebebiyle biz bu süreci uzatmayı karar altına aldık. Åžu anda iÅŸin detaylarını YÖK halledecek ve bu iÅŸi inÅŸallah gençlerimizin lehine bitirmiÅŸ olacağız. Gençlerimizi mümkün olduÄŸunca sahiplenerek, bu kuÅŸağı diri tutmamız lazım. Bu kuÅŸağı çok daha istifade edilir hale getirmemiz lazım.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, soruların ardından, ülke genelindeki orman yangınlarına yeniden değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“AÄŸaç iÅŸi bizim iÅŸimiz. Åžu ana kadar yaklaşık 5 buçuk milyar aÄŸacı diken bir iktidarız. Åžimdi 5 buçuk milyar aÄŸacı diken bir iktidar kalkıp da bu yangınlara ‘eyvallah’ der mi? Yok. Biz bundan sonra da aynı kararlılıkla buna devam edeceÄŸiz. İnÅŸallah yanan bütün yerleri yemyeÅŸil hale getireceÄŸiz ama fidanlarla getireceÄŸiz, ama aÄŸaçlarla getireceÄŸiz. Yani bu konuda bir defa kararlıyız. Nasıl ki 5 buçuk milyar aÄŸaç dikildi, vatandaÅŸlarımız müsterih olsun, yanan ormanlarımız inÅŸallah hani diyoruz ya ‘küllerinden yeniden doÄŸmak’, onların da inÅŸallah yeniden doÄŸduÄŸu günleri hep beraber göreceÄŸiz. Yeter ki vatandaÅŸlarımız da bir aÄŸaç veya bir fidan dikmek noktasında kararlı olsunlar. Hep beraberce bu alanları inÅŸallah ayaÄŸa kaldıralım.”
Kaynak: AA