CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “30 kilometre derinliÄŸinde güvenli bölge oluÅŸturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, Türkiye’ye yeni eserler ve hizmetler kazandırmak için çalıştıklarını belirtti.
Yıl başından bugüne kadar yaptıkları iÅŸlerin, 20 yılda asırlık eser ve hizmetleri nasıl Türkiye’ye kazandırdıklarını göstermek için yeterli olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, yılbaşından bugüne kadar hizmete sunulan yatırımlara iliÅŸkin bilgi verdi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAS) Uçak Üretim Tesisi’ni hizmete açtıklarını, Konya-Karaman hızlı tren hattını hizmete sunduklarını, organize sanayi bölgeleri mesleki eÄŸitim merkezlerinin toplu açılışını yaptıklarını aktaran ErdoÄŸan, “Test, eÄŸitim ve istihbarat gemimiz Ufuk’un hizmete giriÅŸ törenine katıldık. Aydın Söke’de ülkemizin en büyük kağıt fabrikasını hizmete açtık. Giresun Dereli’de afet konutlarını hak sahiplerine teslim ettik. BoÄŸazlara taktığımız dördüncü gerdanlık olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nü hizmete sunduk. Tokat Havalimanı’nın açılış törenine katıldık. Malatya çevre yolunu canlı baÄŸlantıyla hizmete açtık. Phaselis Tüneli’nin açılışını canlı baÄŸlantı ile yaptık. Pınarhisar ve Çakıllı çevre yollarının açılış törenine canlı baÄŸlantı ile iÅŸtirak ettik.” diye konuÅŸtu.
İdlib’de ve diÄŸer güvenli bölgelerde yapımına baÅŸlanan 100 bin briket evden tamamlanan 57 bininin açılış törenine mesajla katıldığını anımsatan ErdoÄŸan, özel eÄŸitim okullarına malzeme dağıtımı töreninde engelliler ve sporcularla buluÅŸtuÄŸunu söyledi.
Deniz üzerine inÅŸa edilen Rize-Artvin Havalimanı’nın açılış törenine de katıldığını anlatan ErdoÄŸan, birçok ilde sayısız toplu açılış törenine, Ankara ve İstanbul’da ise sayısız programa katıldığını hatırlattı.
İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümünün coÅŸkusunu, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi müjdesi ve 560 bin kiÅŸinin katılımıyla paylaÅŸtıklarını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Mevlana hazretleri ‘Güzel günler sana gelmez, sen ona yürü’ diyor. Biz bu çalışmalarımızla ülkemizi aydınlık bir geleceÄŸe doÄŸru taşıyoruz. Fethin bitmeyen bir mücadele olduÄŸunun bilinciyle durmadan, dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz. İstanbul’a, sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar, sadece fethin sırrını deÄŸil, sadece Osmanlı’yı deÄŸil, Cumhuriyet’i de anlayamaz, bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Her zaman söylediÄŸimiz gibi asıl olan gönüllerin fethedilmesidir. Tarih, fethettiÄŸimiz her yerde güveni, huzuru, hoÅŸgörüyü ve refahı hakim kılmak için verdiÄŸimiz büyük mücadelenin ÅŸahididir. Bugün de ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatanımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. İşte bunun için 29 Mayıs 1453’ü maziden atiye kurduÄŸumuz köprünün en önemli ayaklarından biri olarak görüyoruz.”
“Ayasofya, medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır”
Ayasofya’yı 84 yıl sonra asli hürriyetine yeniden kavuÅŸturarak, fethin baÄŸrında açılan yarayı kapattıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Boynu bükük, gözü yaÅŸlı, yüreÄŸi yaslı, mahzun Ayasofya ezanıyla, salatıyla, salavatıyla İstanbul’un kalbinde yükselen bir sancak olarak medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır.” ifadesini kullandı.
Fetihten itibaren uzun bir süredir harap vaziyette olan İstanbul’un, kısa zamanda büyüleyici bir güzelliÄŸe büründürülmesinin Avrupalıların da ufkunu geniÅŸlettiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, “Rönesans’ın izini takip ettiÄŸinizde kendinizi bu topraklarda bulursunuz. Aradan geçen onca asra raÄŸmen İstanbul hala yedi tepesi, boÄŸazı, tarihten miras kalan ve yeni inÅŸa edilen abide eserleriyle ÅŸairlerin, bestekarların, ressamların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.” görüşünü paylaÅŸtı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Çamlıca Tepesi’nde yapılan çalışmalara da deÄŸinerek, şöyle devam etti:
“O demir kulelerle vesaire bir kirlilik abidesiydi, tamamen bir rezaletti. Çevrecilik adına konuÅŸanların hiçbirisi kalkıp da ‘Biz ne yapıyoruz, burada bir çevre katliamı var’ demediler. Biz geldik ve bütün oradaki demir yığınlarını kaldırdık, oraya ÅŸu andaki muhteÅŸem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi’ni diktik. Her renkten, her kökenden, her inançtan, her meÅŸrepten insanın dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul’da yaÅŸamayı, üretmeyi, okumayı tercih etmesi bize yük deÄŸil tam tersine kazançtır. Biz böyle bakarken ana muhalefet nasıl bakıyor? ‘Bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız’ diyor. ‘Biz geldiÄŸimizde bunları geldikleri yere göndereceÄŸiz’ diyor. İşte bizim aramızdaki fark bu. Bunlar medeni deÄŸil, bunlar gayrimedeni. Medeniyetimizin baÅŸkenti İstanbul’a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek, hangi eseri kazandırsak borcumuzu ödeyemeyiz.”
“Biz, Batı’nın veya Batılı’nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden deÄŸiliz”
ErdoÄŸan, adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescilledikleri eserin, İstanbul’un en yoÄŸun nüfusuna sahip bölgesinde ÅŸehrin bir nefes borusu, vahası ve güzellik anıtı olarak vatandaÅŸlara hizmet vereceÄŸini söyledi.
Medeniyet hayalini bile çınar aÄŸacının kökleri, dalları, yaprakları üzerinden kuran bir millete yakışanın, en büyük ÅŸehrini böyle bir eserle taçlandırmak olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, dünyanın en modern, en büyük, en iÅŸlevsel havalimanlarının başında gelen İstanbul Havalimanı’nın her geçen yıl artan yolcu sayısı ve prestijiyle ülkenin yüz akı eseri olarak faaliyetlerine devam ettiÄŸini, Atatürk Havalimanı’nın ise askeri havalimanı, hizmete açık sivil pisti, havacılık faaliyetlerinin sürdüğü diÄŸer birimleriyle kısmen bu vasfını sürdürdüğünü ve sürdüreceÄŸini kaydetti. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Mesela biz, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı’nı kullanıyoruz. Aynı ÅŸekilde yabancı devlet baÅŸkanları da burada karşılanıyor ve uÄŸurlanıyor. Havalimanı içindeki acil durum hastanesine yapılan uçuÅŸlar da buradaki pistten gerçekleÅŸtiriliyor.” diye konuÅŸtu
Atatürk Havalimanı’na 3 ayda 1006 odalı hastane inÅŸa ettirdiklerini anlatan ErdoÄŸan, “Bize yakışan budur. Biz ana muhalefetin, affedersiniz, kalkıp da adeta hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatma yarışı içinde deÄŸiliz. Onlara o yakışır. Bize de 3 ayda Atatürk Havalimanı’nda iÅŸte 1006 odalı hastane yapmak yakışır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hastanenin, içinde MR, ultrasonografi ve tomografinin bulunduğu eksiksiz sayılabilecek bir tesis olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı ÅŸekilde, aynı süre içerisinde Sancaktepe’de yine aynı oda sayısına, aynı iç donanıma sahip ÅŸehir hastanesini yaptık. Tabii onunla yetinmeyeceÄŸiz. Bunların özelliÄŸi ÅŸu, her ikisinde de havaalanı var. Yurt dışında, Hollanda’da, Almanya’da, ÅŸurada, burada ölüme terk edilen vatandaÅŸlarımız vardı. ‘İşte bu entübe, artık kurtulmaz.’ dediklerini bizler, oradan ambulans uçağımızla aldık, ülkemize getirdik ve ÅŸimdi burada tedavileri devam ediyor. Elhamdülillah, Allah’ın verdiÄŸi ömrü kimse bir an öne bir an sonraya alamaz. Dün yeni bir haber daha geldi. Almanya’da yaÅŸlı ama ‘Artık bunun için ölüm vaki.’ dedikleri bir hastamız var. Herhalde Bakan’ımız onu da takip ediyordur. Televizyonda gördüm, duydum. Biz yine elimizden geleni yapacağız. Bize düşen nedir? Biz esbaba tevessül ederiz, netice Rabb’imiz’e aittir. Biz, Batı’nın veya Batılı’nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden deÄŸiliz. Biz her an ölecekmiÅŸ gibi hazırız ama kalkıp bir hasta için de ‘Bu entübedir, dolayısıyla her an gidebilir.’ diye ağıtlar yakmayız. Rabb’in bize verdiÄŸi emaneti, en güzel ÅŸekliyle bizler kullanmaya mecburuz, memuruz.”
“İGA dünyada belki de bir numara olacak”
ErdoÄŸan, İstanbul’un en yoÄŸun yerleÅŸim yerlerinin ortasında kalan Atatürk Havalimanı’nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmanın, hem İstanbul’a hem de İstanbullulara büyük haksızlık olacağını belirtti.
Gürültüden hava kirliliÄŸine, ÅŸehir ve hava trafiÄŸinin yoÄŸunluÄŸundan kapasitesinin sonuna gelinmesine kadar pek çok sebeple Türkiye’nin ve İstanbul’un artık daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, bu ihtiyacı karşılayacak bir eseri Yap-İşlet-Devret yöntemiyle Hazineye hiçbir yük getirmeden, tam tersine girdi saÄŸlayarak ülkeye kazandırdıklarını kaydetti. ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Kısa adı İGA olan bu havalimanımız, ÅŸu anda dünyada ilklerde. Modern, lüks her yönüyle. Bu havalimanımızı ÅŸu anda daha geliÅŸtiriyoruz. Zira orada, bu havalimanımızın gelen-giden yolcularla ilgili otel ihtiyaçlarına yönelik de yüklenici firmaya gerekli desteÄŸi vereceÄŸiz. O otelleri yapmak suretiyle İGA çok daha güçlü hale gelecek. Bunun yanında tabii pistler noktasındaki eksiÄŸini de inÅŸallah giderecekler. Böylece İGA dünyada belki de bir numara olacak. Sadece ticaretin bel kemiÄŸi olan kargo kısmı Atatürk Havalimanı kadar olan yeni havalimanımızı, etap etap büyütmeye devam ediyoruz.”
Atatürk Havalimanı arazisinin kullanılmaya devam eden kısımları dışında kalan 5 milyon metrekarenin üzerindeki alanını, Millet Bahçesi yaparak İstanbul’un hizmetine sunduklarını aktaran ErdoÄŸan, bu bölgeye Fetih yılını çaÄŸrıştırması için 145 bin 300 fidan ve aÄŸaç dikeceklerini, vatandaÅŸların kitap okumadan yürüyüşe, fuardan müzeye, spordan pikniÄŸe her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuracaklarını söyledi. ErdoÄŸan, “YaÅŸlısıyla, çocuÄŸuyla, engellisiyle her kesimden kardeÅŸimizin huzur içinde vakit geçirebileceÄŸi, günde 1 milyon insanın yararlanabileceÄŸi bir eser ortaya çıkartıyoruz. Bu arada 350 yaşında bir zeytin aÄŸacının da dikimini yaptık. Onunla da oraya farklı bir ÅŸahsiyet, farklı bir onur kazandırıyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Karşı çıkacak aklı başında tek bir kiÅŸi bulamazsınız”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, geçen pazar günü gerçekleÅŸtirilen İstanbul’un fethinin yıl dönümü ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin temel atma törenine iliÅŸkin video görüntülerinin izletilmesinin ardından, “Nasıl?” sorusunu yöneltti. AK Parti’li milletvekilleri, ErdoÄŸan’a alkışlarla karşılık verdi. ErdoÄŸan, “Kayıtlara göre, Emniyet’in verdiÄŸi resmi rakam, 560 bin kiÅŸinin katılımıyla gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz program. Bay Kemal dikkat et, ‘Zulüm 1453’te baÅŸladı.’ dediniz. Senin avanen, İstanbul’umuzun baÅŸta Kadıköy olmak üzere bütün buralarda duvarlara bunları yazdı.” dedi.
Yalan ve iftira ile Millet Bahçesi üzerinden kendilerine saldıranlara da en güzel cevabı, pazar günü verdiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın hiçbir yerinde bir ÅŸehre böylesine bir yeÅŸil alan kazandırılması projesine karşı çıkacak aklı başında tek bir kiÅŸi bulamazsınız. Bulursunuz da… Ülkemizde birileri, böyle bir hizmeti dahi siyasi husumet aracı haline getirebilecek kadar akıllarını, vicdanlarını, ahlaklarını kaybetmiÅŸtir. Bu ülkede güya iÅŸi, aÄŸaç dikmeyi teÅŸvik etmek olan, çevrenin ve yeÅŸilin korunmasını savunmak olan, ÅŸehirlerimizi daha yaÅŸanabilir yerler haline getirebilecek projeler üretmek olan pek çok kuruluÅŸ var. Ancak bunlar çevrecilik ve aÄŸaç sevgisi adına, bizim yaptığımız her projede, her hayırlı yatırımda, attığımız her adımda karşımıza dikilmiÅŸlerdir. Beklerdik ki aynı çevreler, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi konusunda yanımızda olsun, karşı çıkanlara ‘Durun, ne yapıyorsunuz? Böyle bir projeye karşı mı çıkılır?’ desinler.”
Necip Fazıl Kısakürek’in “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak/Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak/Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden/Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden.” dizelerini aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“İşte üstat adeta bunları ve bugünü okudu. Biz, inÅŸallah bu süreci çalışarak; durmadan, yılmadan, usanmadan devam ettireceÄŸiz. Peki bunlardan Millet Bahçesi tartışmalarında bıraktım eylemi, en küçük bir ses çıktığını gördünüz mü, duydunuz mu? Göremezsiniz, duyamazsınız. Çünkü bunların derdi çevre deÄŸil, bunların derdi aÄŸaç deÄŸil. Kendi kısır ideolojik saplantılarına, kendi hastalıklı yaÅŸam biçimi dayatmalarına çevreyi ve aÄŸacı malzeme yapanların maskeleri, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tartışmasında bir kez daha düşmüştür. Açık konuÅŸuyorum; bu ülkede bizden daha samimi ve gayretli çevreci de yoktur, aÄŸaç sevgisi bizden daha fazla kimse de yoktur. Bu iÅŸ bizim iÅŸimiz. Biz, kimin ne dediÄŸine, kimin kendini nasıl paraladığına bakmadan eser ve hizmet kervanımızı yürütmeyi sürdürüyoruz. İnÅŸallah önümüzdeki yıl fethin 570. yıldönümü törenlerini, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan kısımları üzerinde yaparak bu kifayetsiz muhterislere hak ettikleri cevabı bir kez daha vereceÄŸiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine önemli bir projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile diğer tüm kurumları tebrik etti.
“Bizde, gerçekten, samimi olarak iÅŸini yapana, yatırım yapana her zaman destek var”
ErdoÄŸan, her eser gibi İstanbul’daki Millet Bahçesi’ne de çamur atan CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun Van’da terör örgütünün aÄŸzıyla konuÅŸarak, “aklınca Kandil’e selam çaktığını” ifade etti.
Van’ın dışlanmışlığından, terk edilmiÅŸliÄŸinden söz ederken, bu ÅŸehri 2011’deki depremin ardından adeta sıfırdan yeniden inÅŸa ettiklerinden bile haberi olmadığını belirten ErdoÄŸan, “Bu depremden sonra Van’ın ne halde olduÄŸunu biliyor musun sen Bay Kemal? Acaba sen ondan sonra kaç kere Van’a gittin? Kaç kere ErciÅŸ’e gittin, kaç kere Edremit’e gittin, kaç kere acaba Van’ın merkezini dolaÅŸtın?” diye sordu.
Bugüne kadar Van’a en az 35 milyar harcama yaptıkları bilgisini veren ErdoÄŸan, “Altyapısı, üstyapısı, hele hele Edremit adeta denize nazır villa diyeceÄŸim, bu hale geldi. O binalar villa görüntüsünde, oraya böyle bir estetik kazandırıyor. ErciÅŸ’e geliyorsunuz, öyle. Çünkü, biz biliyorsunuz ‘Van Gölü’ demiyoruz, ‘Van denizi’ diyoruz. Bütün bunları en güzeliyle bir taraftan Van Gölü Bitlis’e bakıyor; ErciÅŸ, Edremit bütün buralara bakan yer ama, Bay Kemal’e sorsanız, Kağıthane’ye ‘kağıttepe’ dediÄŸi gibi, buraya da herhalde benzer bir ÅŸey söyler. Haritadaki yerini bile gösteremez.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Siyasi ömrünün büyük bir kısmının buralara sık sık yaptığı ziyaretlerle geçtiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Biz böyle çalıştık. Hala da böyle çalışıyoruz. Van’da eÄŸer PKK örgütünün uzantısı olanlar görevde olmuÅŸ olsaydı, inanın ÅŸu anda suyu olan bir Van bulamazdınız. Onların döneminde bile buraya, DSİ’nin böyle bir görevi yok, olmadığı halde Van’a suyu biz götürdük.” dedi.
Büyükşehir Belediyesi statüsünde olduğu için suyu kendisinin temin etme zorunluluğu olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul’da aldığımız zaman İstanbul’da su var mıydı? Yoktu. Susuz bir İstanbul vardı. Kimden almıştık? CHP’den. CHP’den aldığınız İstanbul’da elhamdülillah susuzluÄŸu en kısa zamanda giderdik ve İstanbul’u suya kavuÅŸturduk ama bay Kemal bunları bilmez. Bu, bilgi fukarasıdır, siyasetin fukarasıdır, anlamaz bu iÅŸlerden. CHP’ye gönül veren kardeÅŸlerime de sesleniyorum, İstanbul’u yaÅŸadınız, Ankara’yı yaÅŸadınız; Van’daki kardeÅŸlerime sesleniyorum, siz de Van’daki o felaketi yaÅŸadınız. Daha ilk geceden itibaren Van’da sizin yanınızda olanlar kimlerdi? Tayyip ErdoÄŸan ve arkadaÅŸlarıydı. Aslında bunların hepsinden haberi var ama bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, aÄŸzı, dili var konuÅŸamaz. Niye? Kalpleri mühürlüdür.
Devletin kaynaklarının terör örgütüne aktarılmasının önünü kesmek için kullandığımız belediye baÅŸkanvekili yöntemini öyle anlatıyor ki sanırsınız ses Kandil’den geliyor. Kendi belediye baÅŸkanlarının güya hizmetlerini anlatırken, doÄŸrusunu yanlışını bir kenara bırakarak söylüyorum, öyle rakamlar veriyor ki toplamı bizim bir ilçe belediyemizin yaptıklarına denk gelmiyor. ArkadaÅŸlar, bay Kemal, suyu akmayan musluÄŸu açmak suretiyle çok büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı. ‘Kimseye ayrım yapmadan veriyoruz’ dediÄŸi sosyal desteklerin toplamı, bizim herhangi ortalama bir il veya büyükçe ilçe belediyemizin seviyesine çıkamıyor. CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarını, ‘millete hizmet için verilen kaynakları çalanın yakasına önce ben yapışırım’ diyerek destekleyeceÄŸi yerde, bunları ‘belediyeleri engelleme çabası’ diye takdim ediyor. Milletin parasını çalan hırsızdır. Hırsızın sırtını sıvazlayan ise daha büyük hırsızdır. KılıçdaroÄŸlu, CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını belli etmiÅŸtir. Van’ı överken, bu ÅŸehri İranlılar için nasıl cazip hale getireceÄŸini anlatan da KılıçdaroÄŸlu; ülkemize gelen yabancı yatırımcıları en aÅŸağılık ÅŸekilde tehdit eden de yine KılıçdaroÄŸlu. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu zat inanın yalancı. Çünkü bu zat omurgasız, çünkü bu zat bir proje. Çünkü bu zat bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosu ile geçirildiÄŸi günden beri Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı sinsi bir savaÅŸ vermekten baÅŸka iÅŸ yaptığını gördünüz mu? Yine bu zatın ülkede yapılan tüm eserleri ve hizmetleri engellemeye çalışmaktan baÅŸka bir gayretine ÅŸahit oldunuz mu?
Ana muhalefet, yavru muhalefet; ne diyorlar? Gelmeyecekler de ‘Biz gelirsek, bunların verdiÄŸi iÅŸi alan müteahhitlere ödemeleri yapmayacağız.’ Siz ne cinssiniz ya? Devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin? Söke söke… Bu ülkede yargı var, biz bir hukuk devletiyiz. Nasıl vermezsin? Åžakır ÅŸakır ödemeye mecbursun. CHP’nin milletvekili olmuÅŸ olan müteahhitlerine, ‘Bu CHP’li müteahhit, dolayısıyla ben buna ödeme yapmam.’ demedik. Hepsinin ödemesini ÅŸakır ÅŸakır yaptık ve iÅŸ de verdik. Niye? Bizde böyle bir kin yok. Bizde, gerçekten, samimi olarak iÅŸini yapana, yatırım yapana her zaman destek var.”
“Bu zatı daha da çatlatacağız”
“Bu zatın DemirtaÅŸ’ından Kavala’sına, FETÖ’cülerinden PKK’lılarına kadar ülke ve millet düşmanı teröristleri savunmaktan, hatta bunun için Ankara’dan İstanbul’a yürümekten baÅŸka bir çabası var mı?” sorusunu yönelten ErdoÄŸan, “TURKEN Vakfının Amerika’daki yurt binasının inÅŸaatını diline dolayan KılıçdaroÄŸlu’nun, mesela FETÖ’nün oradaki okul görünümlü fitne yuvalarından, PKK’nın oradaki faaliyetlerinden ÅŸikayetçi olduÄŸunu hiç görmedik” diye konuÅŸtu.
Bu yurdun Amerika’da eÄŸitim görecek öğrencilere hizmet vermek üzere yapıldığını dile getiren ErdoÄŸan, “Peki KılıçdaroÄŸlu bu yurdu binbir türlü iftirayla diline dolayarak kime hizmet ediyor dersiniz? Rahmetli Muhammed Ali’nin çiftliÄŸini de aynı vakfımız vasıtasıyla öğrencilerimizin hizmetine sunarak bu zatı daha da çatlatacağız daha da kıvrandıracağız.” dedi.
“Bu zatın eÄŸitim faaliyeti yürüten vakfımıza yaptığı her iftirayı burnundan fitil fitil getirmek de öteki dünyada yakasına yapışmak da boynumuzun borcudur” ifadelerini kullanan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bizim çoluÄŸumuzla çocuÄŸumuzla uÄŸraÅŸmayı ailemizle uÄŸraÅŸmayı adet haline getiren bu zatın cemaziyelevvelini ortaya dökmesini de biliriz, bize yakışmaz, onun için sesimizi çıkarmıyoruz. Yalan olduÄŸu ilgili kurumlar tarafından da mahkemeler tarafından da defalarca ispatlanmış konuları sanki ilk defa söylüyormuÅŸ gibi sürekli tekrarlama ısrarı, ÅŸahsiyetli bir adamın yapacağı iÅŸ deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
“Süt dökmüş kedi misali hiçbirinin sesi çıkmadı”
ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, KılıçdaroÄŸlu’nun, Tank Palet Fabrikası’ndan Merkez Bankası rezervlerine, “kaçacak” iddiasından yurt binasına kadar pek çok meselenin etrafında dönüp durmasının, ancak bir projenin parçası olarak yapılabileceÄŸini söyledi.
Bunun, bizzat sahiplerinin alenen ifade ettiÄŸi ÅŸekilde, Türkiye’deki yönetimi yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, medya manipülasyonlarıyla, sosyal medya kampanyalarıyla deÄŸiÅŸtirme projesi olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Bu tipler omurgasız oldukları için önce kendilerine verilen senaryoya, sonra da karşılarındaki kitlenin rengine göre önce her ÅŸeyi söylerler, sonra dönüp inkar ederler. Kapısından içeriye giremediÄŸi yerlerdeki sefil halini, ‘korkudan içeri kaçtılar’ diyerek anlatacak kadar ÅŸahsiyet fukarası bu karikatür tip için harcadığımız her nefese acıyoruz. Rabb’im bu israfımızdan dolayı hepimizi affetsin. Fakat gerektiÄŸinde hadsize haddini bildirmenin, 40 yetime kaftan giydirmekten daha üstün olduÄŸunu da gayet iyi biliyoruz. Biz doÄŸruları yüzlerine çarpmayınca, meydanı boÅŸ bulup sürekli daha büyük yalanlara, daha büyük iftiralara sarılan bu hadsizlere zaman zaman ağızlarının payını verme eziyetine maalesef katlanıyoruz.”
ErdoÄŸan, KılıçdaroÄŸlu’nun hakkını yememek gerektiÄŸini, onun, Haziran 2023’te yapılacak cumhurbaÅŸkanlığı seçimi için rakip gördüğü herkesi ya aynı masa etrafında toplayarak kendine tabi kıldığını ya da ince manevralarla saf dışı bırakmaya baÅŸladığını belirtti.
Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir eylemine, sözüne, destek beyanına ÅŸahit olmadıkları KılıçdaroÄŸlu’nun, konu kendi siyasi ikbali olunca “ya benimle olun ya önümden çekilin” diyerek nasıl ÅŸahinleÅŸtiÄŸini ibretle takip ettiklerini kaydeden ErdoÄŸan, “Gerçi bu zatın her aÄŸzını açtığında hakkını savunduÄŸu biri, cezaevinden 6’lı masanın tüm taraflarına ‘utanmıyor musunuz, kendinize gelin’ diye ayar verdi. Ama süt dökmüş kedi misali hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk borularını tutan el, ses çıkarmalarına izin vermedi.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu partilerin kimlerle, hangi masa etrafında toplanacaklarının, kimi aday göstereceklerinin kendi bilecekleri iş olduğunu, kendilerinin ise böyle bir sorunlarının bulunmadığını bildirdi.
ErdoÄŸan’dan KılıçdaroÄŸlu’na 10 soru
KılıçdaroÄŸlu’na birkaç soru sormak istediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Bu sorulara öyle kıvırtarak, laf çevirerek, yuvarlak sözler ederek deÄŸil, kesin, kati, net cevap vermesini bekliyorum. Åžayet bu delikanlılığı yaparsa kendisini siyaseten ve tıbben mazur görmekten vazgeçip muhatap almaya baÅŸlayabiliriz.” sözlerini sarf etti. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sorularını şöyle sıraladı:
“Birinci soru; PKK’dan YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını, DHKP-C’den TİKKO’ya, FETÖ’den DEAÅž’a tüm terör örgütlerini, siyası uzantıları, medya destekçileri, yurt dışında baÄŸlantılarıyla birlikte en ÅŸiddetli ÅŸekilde lanetliyor mu lanetlemiyor mu?
İkinci soru; Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu desteklemiyor mu?
Üçüncü soru; İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸi tartışmalarında bir kez daha ortaya çıkan, Batı’nın terör örgütlerine ve ülkemizin milli çıkarlarına yönelik riyakar tutumuna karşı kendi devletinin izlediÄŸi politikaların yanında mı deÄŸil mi?
Dördüncü soru; Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de, sınır hattından kalıcı ekonomik bölgeler oluÅŸturma çabalarına kadar verdiÄŸi milli mücadelede, ülkesinin safında mı karşımızdakilerin safında mı?
Beşinci soru; Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye en azından ilkesel düzeyde destek veriyor mu vermiyor mu?
Altıncı soru; Mahkeme kararları ve kurum açıklamalarıyla yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bir kenara bırakıp, siyaseti ülkenin ve milletin adil çıkarları üzerinden yürütmeye var mı yok mu?
Yedinci soru; Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hazırlatmak ve onaylatmak yerine kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi yönelmeyecek mi?
Sekizinci soru; Bin yıldır, kanlarımızla sulayarak, ebedi vatanımız haline getirdiğimiz bu toprakların tüm değerleri, sembolleri, birikimleri ve kazanımlarıyla asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu etmiyor mu?
Dokuzuncu soru; Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisini, her türden hırsızı, tacizciyi, tecavüzcüyü, istismarcıyı tasfiye etmeyi düşünüyor mu düşünmüyor mu?
Onuncu soru; YüreÄŸi yetip 2023’te cumhurbaÅŸkanı adayı olacak mı olmayacak mı?”
“Bu kadarına verilecek cevaplara da razıyız”
Bu soruları uzatmanın mümkün olduÄŸunu, ancak bu kadarına verilecek cevaplara da razı olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, “EÄŸer bu soruların cevaplarını milletimizin huzurunda, Bay Kemal dikkat, amasız, fakatsız, lakinsiz, samimiyetle ve açık bir ÅŸekilde verirse biraz önce de söylediÄŸim gibi kendisiyle ilgili tutumuzu gözden geçireceÄŸiz. Aksi takdirde ‘yalancıdan siyasetçi olmaz’ demeye, ‘yalancıdan genel baÅŸkan olmaz’ demeye, ‘gavurun kılıcını çalandan adam olmaz’ demeye, ‘kendi ülkesini baÅŸkalarına ÅŸikayet edenden vatandaÅŸ olmaz’ demeye, ‘karikatür tiplerin hezeyanlarına millet mahkum edilmez’ demeye, ‘kifayetsiz muhterislere ülke teslim edilmez’ demeye devam edeceÄŸiz.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin ardından salondaki milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı.
‘Dinlenmeden yolumuzda ilerleyeceÄŸiz’
ErdoÄŸan, hizmeti iÅŸ, milleti güç kabul ederek durmadan, dinlenmeden yollarında ilerleyeceklerini, 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸasını sürdüreceklerini belirtti.
“Varsın onlar milletin geleceÄŸini kabusa çevirmek için ÅŸeytanın aklına gelmeyecek ayak oyunlarıyla uÄŸraÅŸsınlar.” diyen ErdoÄŸan, kendilerinin AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletin hayallerini gerçeÄŸe dönüştürmek için engelleri birer birer aÅŸarak Cumhuriyet’in 100. yılına, İstanbul’un Fethi’nin 600. yılına, Malazgirt’in 1000. yılına hazırlanmaya devam edeceklerini vurguladı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasına şöyle devam etti:
“Tarihimize ‘Gezi Olayları’ adıyla bir ihanet, bir utanç, bir vandallık vesikası olarak geçen hadiselerin dokuzuncu yılındayız. Olaylar, İstanbul’da Gezi Parkı’ndaki birkaç aÄŸacın kesildiÄŸi iddiasıyla 2013’ün Mayıs sonu Haziran başı gibi alevlendirilmiÅŸti. AÄŸaç bahanesiyle çakılan kıvılcım, bir anda Türkiye’nin hükümetini, milli projelerini, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüşmüştü. Düşünün, Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’nin içinde bu eÅŸkıyalar, bu teröristler, bira ÅŸiÅŸeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemiÅŸti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük. Bunlar için ulu mabet nedir, ne deÄŸildir, böyle bir ÅŸey yok. Kamu binalarının, polis araçlarının, ambulansların, iÅŸ yerlerinin, sivil araçların, belediye otobüslerinin, sokakların, parkların, yakılıp, yıkıldığı Gezi Olaylarının arkasında hangi güçlerin olduÄŸunu biz zaten biliyoruz da, tarih de yazacaktır. Bay Kemal orada mıydı, oradaydı. Niye? Çünkü başı çeken oydu. Bunlardan millete, vatana hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber çünkü kendileri de terör sevici. Siz bakmayın birilerinin Gezi Olaylarının arkasındaki karanlık tiplere ‘demokrasi kahramanı’ muamelesi yaptığına, bunların hepsi de yaptıkları ihanetin bilincinde olan beÅŸinci kol elemanlarıydı.”
“Milletimizi birbirine düşürmeye çalışanları, sinsi tuzaklarında boÄŸmakta kararlıyız”
TİP Genel BaÅŸkanı Erkan BaÅŸ ve milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil’in 15 Temmuz Åžehitler Köprüsü’ne astıkları pankartı kaldırmak isteyen polis ekiplerine mukavemet göstermesine iliÅŸkin ErdoÄŸan, “Dün 15 Temmuz Åžehitler Köprüsü’ne çıkıp görevini yapan polislere hakaret ederek, fiziki saldırı yaparak pankart asmaya çalışan tipler, bunun somut örnekleridir. HDP ve CHP listelerinden Meclis’e sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıkları terbiyesizliÄŸin hesabını hukuka ve milletimize vereceklerdir. Bu ne densizlik, bu ne edepsizliktir. Devletin polisine görevini yaparken yaptıkları iÅŸ, ‘Ben milletvekiliyim’, sen milletvekili olsan ne yazar? Åžehitler Köprüsü’nde böyle bir pankartı sen, polise raÄŸmen asamazsın, astırmazlar. Ne oldu, asamadınız, asamayacaksınız. Ayrıca hukuk önünde de bunun hesabını vereceksiniz. Aynı ÅŸekilde kültür sanat etkinlikleri üzerinden yaygara kopartarak milletimizi birbirine düşürmeye çalışanları, kendi sinsi tuzaklarında boÄŸmakta kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
BeyoÄŸlu Kültür Yolu Festivali’nin hükümetin sanata ve sanatçıya yaklaşımını gösteren en güzel organizasyon olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, 12 Haziran’a kadar sürecek bu festivalin 53 farklı kültür sanat kurumunun iÅŸtirakiyle 84 farklı noktada 5 bine yakın sanatçının katılımıyla 1500’den fazla etkinliÄŸe ev sahipliÄŸi yaptığını anlattı.
BaÅŸkent Kültür Yolu Festivali’nin de Ulucanlar’dan CumhurbaÅŸkanlığı Senfoni Orkestrası binasına kadar önemli tüm kültür sanat yapılarını içine alacak ÅŸekilde 560 etkinliÄŸin, 6 bine yakın sanatçıyla gerçekleÅŸtirileceÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, “Tıpkı çevre konusunda olduÄŸu gibi kültür sanat konusunda da ülkemize bizden daha çok hizmet getiren kimse olmadığına yürekten inanıyoruz.” dedi.
“Gezi Olayları masum bir itiraz deÄŸil”
Gezi Olaylarının masum bir itiraz deÄŸil “planlı ve alçak bir kalkışma” olduÄŸunu boÅŸuna söylemediklerini vurgulayan ErdoÄŸan, uluslararası yatırımcıların ülkeden çıkışından borçlanma faizlerinin artışına, borsanın düşüşünden döviz kurunun yükselmeye baÅŸlamasına kadar halen boÄŸuÅŸulan pek çok sorunun baÅŸlangıç noktasının Gezi hadisesi olduÄŸunun altını çizdi. Türkiye’ye sadece yol açtığı maddi tahribatın bedeli 1,5 milyar dolar, dolaylı maliyeti yüzlerce milyar dolar olan bu hadisenin, arkasından gelen tüm oyunların ve tuzakların da iÅŸaret fiÅŸeÄŸi hüviyeti taşıdığını söyleyen ErdoÄŸan, “Hatırlarsanız, Gezi Olaylarıyla yapamadıklarını, birkaç ay sonra FETÖ’nün emniyet yargı darbe giriÅŸimiyle, milli iradeyi devre dışı bırakıp, ülkenin meÅŸru hükümetini devirmeye kalkarak tekrar denediler. Burada da baÅŸarılı olamayınca PKK’yı ve siyasi uzantılarını harekete geçirip GüneydoÄŸu bölgemizdeki çeÅŸitli il ve ilçelerimizde çukurlar açmak suretiyle maalesef o bölgenin güzelliklerini rezil ettiler. Sinsi senaryolar, sandıkta halkımızın iradesine çarpıp paramparça olunca 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainler vasıtasıyla askeri darbe yapma cüretinde bulundular.” diye konuÅŸtu.
“Biz, milletimizle birlikte darbecilere sokakları dar ederek bu planı da bozunca oyunların merkezi yurt dışına taşındı.” diyen ErdoÄŸan, “Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluÅŸturma gayretlerini, DEAÅž’lı ve PKK’lı teröristlerin inlerine girerek yaptığımız sınır ötesi harekatlarımızla akamete uÄŸrattık. Bunu Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Dereler’de yaptık mı? Yaptık, yapmaya da devam edeceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.
“Bu süreci de en az hasarla atlatmayı baÅŸaracağız”
Ekonomiyi kur-faiz-enflasyon ÅŸer üçgeni üzerinden hedef alan saldırılara karşı tüm imkanlar ve kararlılıkla mücadele ettiklerine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, küresel saÄŸlık ve güvenlik krizlerinin etkisiyle ekonomide büyük bedeller ödendiÄŸini söyledi. Buna raÄŸmen yeni yollar, yeni araçlar bularak yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek Türkiye Ekonomi Programı’nı hayata geçirmeyi baÅŸardıklarını dile getiren ErdoÄŸan, “GeçtiÄŸimiz yılı yüzde 11 büyümeyle kapatmıştık. Dün 2022 yılının ilk çeyrek büyüme rakamı açıklandı. Ne kadar, yüzde 7,3 olarak açıklandı. Hedeflerimize uygun bir seviyede çıktı. İstihdamda 30 milyonu geçerek tarihimizin rekorunu kırdık.” dedi.
Hayat pahalılığın yükü altında canı yanan vatandaÅŸların sıkıntılarını bildiklerini belirten ErdoÄŸan, “Ancak küresel ekonomik dalgalanmaların sınır tanımaz etkisiyle benzer sıkıntıların geliÅŸmiÅŸ ülkeler baÅŸta olmak üzere tüm dünyada yaÅŸandığını da unutmamalıyız. Tıpkı vesayetle, terörizmle mücadelemizde, tıpkı darbelere karşı mücadelemizde olduÄŸu gibi birliÄŸimize, beraberliÄŸimize, kardeÅŸliÄŸimize sıkı sıkıya sarılarak çalışmaya devam edersek, inÅŸallah bu süreci de en az hasarla atlatmayı baÅŸaracağız. VatandaÅŸlarımız müsterih olsun. Hiçbir insanımızı yokluÄŸun, yoksulluÄŸun, çaresizliÄŸin pençesine terk etmeyeceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
“Tarım Kredi Kooperatiflerinin açtığı market sayısı 1300’e ulaÅŸtı”
Åžu an itibarıyla Tarım Kredi Kooperatiflerinin açtığı market sayısının 1300’e ulaÅŸtığını bildiren ErdoÄŸan, “Hedef; bunu da süratle ilk etapta 1500, 2 bin, 3 bine doÄŸru çoÄŸaltmak ve böylece Tarım Kredi Kooperatiflerimizden vatandaÅŸlarımızın daha ucuz, daha saÄŸlıklı ürünler elde etmesini saÄŸlamak.” dedi.
İstihdamı destekleyerek, sosyal yardım ÅŸemsiyesini geniÅŸleterek, çalışan ve üreten herkesin yanında yer alarak, enflasyondan kaynaklanan refah kaybını adım adım telafi edecek tedbirleri hayata geçireceklerini açıklayan ErdoÄŸan, “İnsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın” ilkesini bu dönemde çok daha öne çıkaracaklarını kaydetti.
İşçisi, iÅŸvereni, esnafı, çiftçisi, memuru ve emeklisiyle her kesimin sıkıntılarına çare olacak paketler hazırladıklarını, uygulamaya koyduklarına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Gerek gençlerimize gerek kadınlarımıza gerek esnafımıza baÅŸta devlet bankalarımız olmak üzere her türlü desteÄŸi vermeye devam edeceÄŸiz. İnÅŸallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda bu çerçevede yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız. Bu ülkenin en garip insanının da karnının tok, üstünün pek, gönlünün huzurlu olduÄŸunu görmeden bize rahat uyku uyumak haramdır.” diye konuÅŸtu.
“NATO, terör örgütlerine destek kuruluÅŸu deÄŸildir”
Erdoğan, bölgesel ve küresel krizleri Türkiye için fırsata çevirmeyi sağlayacak çalışmaları ihmal etmediklerini söyledi.
Libya’dan KarabaÄŸ’a kadar, Türkiye’nin kardeÅŸlerine destek verdiÄŸi her yerde zafer nidaları yükseldiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Bölgemiz üzerinde yapılan ve aleyhimize sonuçlar doÄŸuracak her hesabı bozduk, bozuyoruz.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, ilahi adaleti de unutmamak gerektiÄŸini ifade ederek, Arapların “men dakka dukka” diyerek iÅŸaret ettiÄŸi hakikatin eninde sonunda herkesin kapısına dayandığını vurguladı.
Türkiye’nin güney sınırları boyunca yaÅŸanan güvenlik sorunlarına ve insani trajedilere kayıtsız kalan Batı dünyasının, Karadeniz’in kuzeyinde baÅŸlayan bir sıcak çatışmayla kendini benzer bir krizin tam ortasında bulduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Bizim, 11 yıldır taşıdığımız yükün çok küçük bir kısmıyla henüz 3 aydır yüzleÅŸenler ÅŸimdiden feveran etmeye baÅŸladılar. Türkiye’nin yıllarca tüm yükünü çektiÄŸi, güvenlik ittifaklarına katkı vermek yerine imkanlarını kendi refahlarını artırmak için kullananlar, Ukrayna krizi sonrası NATO’nun kapısına dayandı. Tekrar ediyorum ekranları başında bizi izleyen vatandaÅŸlarıma, uluslararası camiaya; İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik baÅŸvurusu iÅŸte böyle bir sürecin ürünüdür. Biz, her iki ülkenin de NATO üyeliÄŸine, terör örgütü PKK’ya ve uzantısı kuruluÅŸlara verdikleri destek sebebiyle karşı olduÄŸumuzu hemen ve açıkça ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluÅŸudur. NATO, terör örgütlerine destek kuruluÅŸu deÄŸildir. Dolayısıyla bu terör örgütlerine bu ülkelerin, İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, Hollanda… Polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar ve terör örgütü başının posterleriyle birlikte bu yürüyüşleri yapıyorlar. Almanya’da, Hollanda’da, Fransa’da, İsveç’te böyle. Hatta hatta kendi parlamentolarında bunların baÅŸlarını konuÅŸturuyorlar. Daha ileri gidiyorlar, AİHM önünde çadırlar kurmak suretiyle para topluyorlar. Bütün bunlar göz önündeyken biz nasıl olur da bunlara ‘buyurun, gelin girin’ diyebiliriz?”
Daha önce Türkiye’deki yönetimlerin Yunanistan’ın NATO’ya giriÅŸini desteklediÄŸini anlatan ErdoÄŸan, ABD’nin 9 üssünün Yunanistan’da kurulmasına imkan hazırlandığını dile getirdi.
“Tarihten hiç ders almıyor musun?”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin bir süre önce Yunanistan ile “Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey” anlaÅŸması yaptığını anımsatarak, ÅŸunları söyledi:
“Dün DışiÅŸleri Bakanı’ma da söyledim. Biz, Yunanistan ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey anlaÅŸmamızı bozduk. Zira biz ÅŸahsiyetli dış politikadan yanayız. EÄŸer dış politikada ÅŸahsiyetini kaybetmiÅŸ olanlar varsa onlarla birlikte olmayı asla düşünemeyiz.
İkide bir uçaklarınla kalk, bize gösteri yap. Ne yapıyorsun sen? Kendine gel. Tarihten hiç ders almıyor musun? Tarihte neredeydin, ÅŸimdi neredesin. Ondan sonra baÅŸlıyorsun aÄŸlayıp sızlamaya. Türkiye ile dans etmeye kalkma, yorulur, yolda kalırsın. Onun için de bu anlaÅŸmayı ortadan kaldırmak suretiyle, arkadaÅŸlarıma da söyledim, bunlarla artık ikili görüşmeleri de yapmıyoruz ve yapmayacaksınız. Çünkü bu Yunanistan yola gelmeyecek. NeymiÅŸ, Amerika’da Rum lobisiymiÅŸ, oraya gidecek, orada kongrede konuÅŸma yapacak, o kongrede aleyhimize sözler sarf edecek. Arkadan Davos’a gidecek. Biz artık bunlardan bıktık. Dürüst olacaksan karşımızda koltuÄŸun hazır ama dürüst olmazsan kusura bakma.”
“Arayan arayana”
ErdoÄŸan, Türkiye’nin muvafakati olmadan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliÄŸi mümkün olmadığı için yoÄŸun bir diplomasi trafiÄŸi yaÅŸandığına iÅŸaret ederek, “Arayan arayana. Niçin bu ülkelerin üyeliÄŸine karşı olduÄŸumuzu örnekleri ve gerekçeleriyle anlattık. Åžu ana kadar da önümüze bizim ihtirazi kayıtlarımızı izale edecek somut herhangi bir belge konabilmiÅŸ deÄŸildir. AB üyeliÄŸi sürecimiz baÅŸta olmak üzere pek çok acı tecrübeyle belgeye baÄŸlanmamış sözlere inanmamız asla mümkün deÄŸildir.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya ile bu ülkelerin üyeliÄŸi konusunda ısrarcı olanlardan terör örgütleriyle baÄŸlantılı tüm kurumların kapılarına kilit vurmalarını istediÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, geçmiÅŸ bir yana bu günlerde dahi Avrupa’da ve bu ülkelerde, terör örgütü yandaÅŸlarının şımarıklıklarına, Türkiye aleyhtarı faaliyetlerine nasıl göz yumulduÄŸu ve destek verildiÄŸinin ortada olduÄŸunu kaydetti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, terör örgütü PKK ve uzantısı kuruluÅŸların temsilcilerini en üst düzeyde ağırlayanların, Türkiye’nin terörle mücadele hassasiyetlerine saygı duyduklarına dair sözlerinin inandırıcı olmadığını söyledi.
İsveç ve Finlandiya’nın heyet gönderdiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, “Çok enteresandır. Görüşmeyi yaptıkları gün, akÅŸam İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim ile söyleÅŸi yapıyorlar. Bu nasıl bir duruÅŸtur, bu nasıl bir samimiyettir? Harf oyunlarıyla PKK’yı PYD, YPG yaparak veya baÅŸka isimlerle gizleyerek meÅŸrulaÅŸtırmaya çalışanlar bizi deÄŸil kendilerine kandırıyorlar.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, Avrupa’nın terör örgütlerine desteÄŸini anlatan bir video gösteriminin ardından konuÅŸmasına şöyle devam etti:
“Dünyanın en eli kanlı terör örgütünü demokrasi havarisi gibi göstermeye uÄŸraÅŸanlar, bizim nezdimizde PKK’nın öldürdüğü bebeklerin, kadınların, yaÅŸlıların, öğretmenlerin, güvenlik güçlerimizin katilleriyle aynı saftadır. Çocukları örgüt ve onun siyasi görünümlü yapısı tarafından daÄŸa kaçırılan Diyarbakır annelerinin çığlıklarına kulaklarını kapatan Avrupa’nın, silahlı katil teröristlerden ekolojik kahraman çıkarma gayretleri beyhudedir. PKK yandaÅŸlarının faaliyetlerini sivil toplum görünümüne sokarak desteklerken, bizim insanımızın camileri, dernekleri, organizasyonları üzerinde baskı kuranlar demokrat deÄŸil, en ilkelinden birer faÅŸisttir. Türkiye’ye parasıyla vermedikleri silahları, teçhizatları, savunma sanayi ürünlerini terör örgütüne bilabedel aktaranlar hukuk devleti deÄŸil, terör devleti sıfatını hak eder.
Ülkelerinde devÅŸirilen, ideolojik ve fiziki eÄŸitime tabi tutulan teröristlere her türlü kolaylığı gösteren, bizim kendilerine verdiÄŸimiz listelerdeki teröristleri ise takip dahi edemeyenler NATO’ya nasıl bir katkı verebilir ki? Biz önce samimiyet arıyoruz. Ortak güvenlik ÅŸemsiyesi içindeki samimiyetin yolu evvelemirde terörle mücadeledeki samimiyetten geçer. Teröriste böylesine pervasızca ve kolayca yol veren bir ülke mi bir tehdit karşısında bizimle ortak mücadele edecek? Terör örgütleriyle bu kadar iç içe geçen bir ülke mi ortak düşmana karşı dirayetli duruÅŸ sergileyecek? Bizim güney sınırlarımızı teröristlere karşı korumak için yürüttüğümüz harekatlara ‘iÅŸgal’ diyecek kadar meseleden uzak olanlar mı ortak düşmana karşı yanımızda yer alacak? Hani biz koalisyon güçlerinde beraberdik. Ne oldu? Böyle bir beraberlik var mı? Yok. Bu sorulara tatmin edici, kesin, net cevaplar bulmadan ve baÄŸlayıcı belgeler görmeden tavrımızı deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸiz.
İşte buradan bir kez daha tekrar ediyorum; güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliÄŸinde güvenli bölge oluÅŸturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aÅŸama aÅŸama diÄŸer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye’nin bu meÅŸru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olmaya çalışacak, göreceÄŸiz.”
“Ümit ederiz Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerini anlarlar”
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸi konusundaki yaklaşımının fırsatçılık deÄŸil terörle mücadele konusunda ilkeli bir duruÅŸ olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Ümit ediyoruz ki hem bu iki ülke hem de onların üyeliÄŸi için canhıraÅŸ uÄŸraÅŸ gösterenler Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerini anlar ve gereÄŸini yapar. Böyle bir durumda bugüne kadar NATO içindeki yükümlülüklerini bihakkın yerine getiren bir ülke olarak biz de üzerimize düşeni yaparız.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Herkesin lafını ettiÄŸi, istismarını yaptığı Ukrayna krizinin çözümüne katkılarımız bile tek başına müttefiklerimizin ve dostlarımızın güvenliÄŸine katkıda bulunma konusunda sözümüzün eri olduÄŸumuzun ispatıdır.” dedi.
Kaynak: AA