Cumhurbaşkanı Erdoğan: Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, siyasi kazanım uÄŸruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak gördüklerini belirterek, “Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti’nin Kızılcahamam’da düzenlenen “Yerel Yönetimler İstiÅŸare ve DeÄŸerlendirme Toplantısı”nda konuÅŸtu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda 10 ay arayla üst üste üç seçim geçirildiğini, seçimler nedeniyle geniş katılımlı istişare ve değerlendirme toplantılarını yapamadıklarını belirtti.

Kızılcahamam’da geçen ay, partinin eski-yeni kurmay kadrosuyla ve milletvekilleriyle beraber olduklarını hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Her kademede danışmaya, diyaloÄŸa önem veriyor, ülkemizin ve partimizin gündemindeki konulara ortak akılla çözüm yolları arıyoruz. Bu anlayışla büyükÅŸehirden il, ilçe ve belde belediyelerine kadar AK Parti’li tüm belediye baÅŸkanı arkadaÅŸlarımızla bir araya gelelim istedik. Böylece hem yerel seçim sonuçlarını masaya yatıralım hem ÅŸehirlerimizin ihtiyaçlarını ve projelerimizi detaylıca görüşelim. Hem de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı sizlerin de önerileriyle beraberce ÅŸekillendirelim dedik.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek il ziyaretleri ve gerekse farklı toplantılarla başkanlarla sık sık bir araya geleceklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“AK Parti’nin hikayesi, yerelden genele ilerleyen bir baÅŸarı hikayesidir. Biz baÅŸkaları gibi tepeden inme bir parti deÄŸil, yerelden bizzat halkın içinde zuhur etmiÅŸ ve yükselmiÅŸ bir partiyiz. Bundan tam 30 sene önce millete hizmet yolculuÄŸumuza belediyelerden baÅŸladık. Mahalli idarelerdeki örnek karnemizle yeni hedeflere yürüdük. Yerel yönetimlerdeki baÅŸarılarımız önümüze yeni kapıların ve yepyeni ufukların açılmasına vesile oldu. Politikalarımızı önce belediyelerdeki uygulamalarla ortaya koyduk. Milletimizin sorunlarına önce belediyelerde çözüm ürettik. Kendimizi halkımıza önce belediyelerde ispat ettik. Milletimiz bizi ilk olarak yerel yönetimlerde gördü, tanıdı, bize orada inandı ve güvendi.”

“Bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz”

Mahalli idarelerdeki üstün hizmetleri sonrasında 2002’de bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluÄŸunun, AK Parti’li kadrolara tevdi ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Åžunu unutmayınız, 2002’de bize iktidar kapısını açan da 22 yıl boyunca iktidarda tutan da hiç tartışmasız yerel yönetimlerdeki baÅŸarılarımızdır, gayretlerimizdir. AK Parti’nin en büyük referans kaynağı son 30 yıldır yerel yönetimlerdir. Bu gerçek 1994 senesinden beri deÄŸiÅŸmemiÅŸtir ve deÄŸiÅŸmeyecektir. Åžunu büyük bir gururla ifade etmek isterim, AK Parti birikimiyle, vizyonuyla, referanslarıyla, yerel yönetimlerde sadece Türkiye’nin deÄŸil, tüm dünyanın en yetkin, en donanımlı siyasi hareketidir. AK Parti belediyeciliÄŸi bugün küresel ölçekte bir marka haline gelmiÅŸtir. Mahalli idareler alanında ülkemizde 30 yıldır standartları biz belirliyoruz. Öyle ki rakiplerimiz bile bizi taklit etmeye bizden kopya çekmeye baÅŸladı. Pek çok baÅŸlıkta onların da yol haritasını dolaylı olarak biz ÅŸekillendiriyor, bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz.”

Tüm bunları söylerken elbette mükemmel oldukları iddiasında bulunmadıklarını kaydeden Erdoğan, dünya değişirken, Türkiye muazzam bir dönüşümden geçerken değişime daha hızlı adapte olunması gereken kimi başlıklar bulunduğunu aktardı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, toplumun, özellikle gençlerin nabzının daha iyi tutulabileceÄŸi, beklentilerinin daha iyi karşılanabileceÄŸi, belediye hizmetlerinde daha yenilikçi uygulamalar geliÅŸtirilmesi gereken konuların olabileceÄŸini vurgulayarak, “Ama ÅŸehirlerimizin sorunlarını çözme, ÅŸehirlerimizi geleceÄŸe hazırlama, popülizme bulaÅŸmadan politikalar üretme noktasında hiçbir parti, hiçbir belediye baÅŸkanı AK Parti’li kadrolarla yarışamaz, bizimle rekabet edemez. 31 Mart seçimlerinden bu yana yaÅŸananlar bu gerçeÄŸi çok net biçimde bir kez daha göstermiÅŸtir. TaÅŸlar yerine oturdukça herkes daha saÄŸlıklı ve objektif deÄŸerlendirmeler yapabiliyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son seçimlerde muhalefetin tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttüğünü söyledi.

Muhalefetin ekonomideki sıkıntıları da istismar ederek “kim ne veriyorsa benden beÅŸ katı” anlayışıyla hiçbir temeli olmayan uçuk vaatlerde bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, muhalefetin deprem riski ve kentsel dönüşüm dahil ÅŸehirlerin kanayan yaralarına dair ortaya hiçbir somut proje koymadığını kaydetti.

“Hayat pahalılığının yükü altında ezilen insanlarımızın popülizm dalgasına kapılmasına engel olamadık.” diyen ErdoÄŸan, muhalefetle ülkeye ve millete zarar verecek bir vaat yarışına girmeyi de AK Parti’nin siyaset kodlarıyla baÄŸdaÅŸtıramadıklarını bildirdi.

Erdoğan, insanlarla aralarındaki güven duygusunu zedeleyerek Türk ekonomisine ağır bedeller ödetecek her türlü popülizmden uzak durduklarını dile getirdi.

Dünyanın ve Türkiye’nin gerçekleri temelinde hazırlanan projeleri kamuoyuyla paylaÅŸtıklarını dile getiren ErdoÄŸan, 31 Mart’ta milletin sandığa gittiÄŸini, son sözü söylediÄŸini ve iradesini oraya özgürce yansıttığını ifade etti.

“Milletimiz toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti’ye emanet etmiÅŸtir”

Milletin iradesini öperek başlarının üstüne koyduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Yüksek Seçim Kurulunun açıkladığı kesin sonuçlara göre, Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde yüzde 40,5 oy oranına ulaÅŸmıştır. Milletimiz 12 büyükÅŸehir, 12 il, 347 ilçe ve 170 belde olmak üzere toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti’ye emanet etmiÅŸtir. Cumhur İttifakı’ndaki müttefikimiz Milliyetçi Hareket Partisi ise 8 il, 114 ilçe ve 97 belde belediyesi kazandı. Böylece Cumhur İttifakı 12’si büyükÅŸehir, 20’si il, 461’i ilçe, 267’si belde olmak üzere toplam 760 belediyede ipi göğüslemiÅŸ oldu. 31 Mart’ta seçim yapılan bin 393 belediyenin yüzde 54,6’sını önümüzdeki 5 yıl boyunca inÅŸallah Cumhur İttifakı yönetecektir.”

Hatay’ın 10 yıllık fetret devrinin sona ermesinden ayrıca mutluluk duyduklarını vurgulayan ErdoÄŸan, tercihini Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullananlara şükranlarını sundu.

Bir önceki seçimlere kıyasla oy oranları ve belediye sayısından ortaya çıkan negatif sapmayı göz ardı etmediklerini bildiren Erdoğan, ekonomideki zorlukların haricinde sonuçlara etki eden başka faktörlerin de olduğunu gördüklerini söyledi.

Erdoğan, milletin iradesini sorgulamadan seçmenin verdiği mesajların ışığında çok boyutlu muhasebelerini yaptıklarını, hatayı da kusuru da kendilerinde aradıklarını belirtti.

Muhalefetin son 21 yılda defalarca düştüğü halkı ve sandığı suçlama gafletine düşmeden iğneyi kendilerine çuvaldızı başkasına batırdıklarını kaydeden Erdoğan, bu hassas süreci kendi takvimleri çerçevesinde bayrak değişimi havasında birlik ve kardeşlikten taviz vermeden kuyumcu titizliğiyle yürüteceklerini dile getirdi.

“Hizmet etmek yerine bütün enerjilerini bahane bulmaya harcıyorlar”

Milletin AK Parti’den talepleri gerçekleÅŸene kadar tüm kademelerde gereken adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizen ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Seçimler bitince muhalefetin vaat yaÄŸmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her ÅŸeye zam yapıyorlar. ‘Ucuzlatacağız, fiyatını indireceÄŸiz, hatta bedava yapacağız’ dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemiyi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye baÅŸladı. İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski baÅŸkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Allah var. Bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Åžahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar. Nepotizmin ne demek olduÄŸunu 3 ay içinde uygulamalı olarak milletimize gösterdiler.”

Muhalefetin eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazdığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Geride bıraktığımız üç aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teÅŸvik etmek, cinsiyetsizleÅŸtirme politikalarına aleni destek verme, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatmak dışında herhangi bir icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaÅŸ darbetmek, kadınların serbestçe hayata katılım alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaÅŸ açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, gönüllü kuruluÅŸlara baskı uygulamaktan baÅŸka hiçbir iÅŸ yapmadılar. ‘İşçinin ekmeÄŸiyle oynamayacağız’ dediler fakat göreve geldikleri birçok il ve ilçede emekçi kardeÅŸlerimizi kapı dışarı ettiler. Buna benzer örnekleri çoÄŸaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart’a kadar devam eden vaat yaÄŸmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren zam yaÄŸmuru aldı, işçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı.”

“Türkiye’nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı”

Muhalefetin siyaset anlayışında köklü bir değişim yaşanmazsa gelecek beş sene boyunca benzer hadiselere yine şahitlik edileceğine işaret eden Erdoğan, böyle bir siyaset tarzını asla kabul etmediklerini söyledi.

“Yerel yönetimlerde güç zehirlenmesine kapılarak vatandaÅŸa hayat biçimi dayatılmasını doÄŸru bulmuyoruz.” diyen ErdoÄŸan, Türkiye’nin yakın geçmiÅŸte ideolojik fanatizmden çok çektiÄŸini, milyonlarca insanın sadece inancına uygun hayat sürmek istediÄŸi için ikinci sınıf vatandaÅŸ muamelesi gördüğünü, ötekileÅŸtirildiÄŸini, haksızlığa uÄŸradığını kaydetti.

Erdoğan, çağdaşlık bahanesiyle yıllarca millete eziyet edildiğini, belli bir yaşam tarzına kayıtsız, şartsız uymasının beklendiğini belirtti.

Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkeye ve demokrasiye ağır faturaları olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, bu anlayışa 1994 yılında belediyelerde, 2002’de de tüm Türkiye genelinde son verdiklerini söyledi.

Kimsenin hayat tarzına, inancına, tercihlerine karışmadıklarını, siyasi rövanşizmden her zaman ve her şartta uzak durduklarını dile getiren Erdoğan, son dönemde özellikle el değiştiren belediyelerde eski hastalıkların tekrar nüksetmeye başladığına dikkati çekti.

Erdoğan, konuşmasına, şöyle devam etti:

“Muhalefet içindeki radikal unsurlarında kışkırtmasıyla 28 Åžubat dönemini anımsatan uygulamalar, yeniden devreye alınmak isteniyor. Buna müsaade edilmemeli. Türkiye’nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Muhalefetin aklıselim sahibi aktörlerinden eski Türkiye’nin kötü hatıralarını tekrar canlandıran sahnelerin önüne geçilmesi noktasında daha çok çaba bekliyoruz. Aynı ÅŸekilde birilerinin kendi beceriksizliÄŸinin faturasını, savaÅŸlar ve terör sebebiyle evini, barkını, vatanını terk etmek zorunda kalmış sığınmacılara kesme kurnazlığına da göz yumulmamalıdır.”

Ayrımcılık, ötekileştirme, nefret dili

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Kayseri’de yaÅŸanan olaylara iliÅŸkin, “Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Dün Kayseri’de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin bu zehirli söylemleridir. Kim olursa olsun, insanların evlerini yakmak, vandallık yapmak, sokakları ateÅŸe vermek kabul edilemez. Siyasi kazanım uÄŸruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Biz hiçbir zaman böyle olmadık, inÅŸallah bundan sonra da olmayacağız.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Ayrımcılık, ötekileştirme, nefret diliyle insanları düşmanlaştırmanın AK Parti siyasetinde kendisine yer bulamadığını, asla yer bulamayacağını söyleyen Erdoğan, bunları, salt birilerini eleştirmek için söylemediklerini, birilerini yıpratmanın peşinde de olmadıklarını ifade etti.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, iktidarı ve muhalefetiyle elbirliÄŸi içinde tüm Türkiye’ye layıkıyla hizmet etmek arzusunda olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Muhalefetin on yıllardır yaptığı gibi siyaset, ‘beyaza siyah, siyaha beyaz’ demek deÄŸildir. Siyaset, yanlışa engel olmak, doÄŸruya güç vermek, hayırlı, faydalı, güzel iÅŸleri desteklemektir. Millete hizmet götürenlere engel çıkartmak, köstek olmak, elini kolunu baÄŸlayacak bir mantıkla hareket etmek bize yakışmaz. Tam tersine vatandaÅŸa hizmet eden, ÅŸehirlerimizin sorunlarına çözüm üreten, derdi kendi ilinin, ilçesinin, beldesinin derdi olan herkese yardımcı olmayı görev biliyoruz.”

Milletin hizmet görmesini, ÅŸehirlere hizmet götürülmesini, ÅŸehirlerin kaynaklarının, o kaynakların asıl sahibi olanların refahı, huzuru esenliÄŸi için kullanılmasını istediklerini vurgulayan ErdoÄŸan, “İstiyoruz ki günlük siyasi çıkarlar uÄŸruna milletimizin birliÄŸi ve bütünlüğü yara almasın. Sosyal barışımız bozulmasın, aÄŸzımızın tadı kaçmasın, bunun dışında hiçbir gayemiz, beklentimiz ve gizli gündemimiz yoktur.” dedi.

“Onurlu, ÅŸerefli bir emaneti yüklendiniz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde milletin belediye başkanlarına önemli görevler verdiğini dile getirerek, belediye başkanlarına şöyle seslendi:

“Her biriniz, aziz milletimizin takdiri ile mesuliyeti çok yüksek ancak aynı zamanda onurlu, ÅŸerefli bir emaneti yüklendiniz. Zannetmeyin ki sadece küçük bir beldeyi yönetiyorsunuz, zannetmeyin ki sadece bir mahalli birimin başındasınız, bilakis siz gölgesinde milyonların huzur bulduÄŸu büyük Türkiye çınarını, büyük AK Parti çınarını ayakta ve hayatta tutuyorsunuz. Her bir belde baÅŸkanımız, her bir ilçe, il, büyükÅŸehir belediye baÅŸkanımız tüm kadrolarıyla, tüm personeliyle iÅŸte böyle kutlu bir vazife icra ediyor. Çınarın tek bir kökünde, tek bir kök ucunda sorun olursa bundan gövde de etkilenir. Aynı ÅŸekilde çınarın kökleri ne kadar diri olursa çınarın gövdesi de o kadar diri olur, güçlü olur. Onun için sorumluluÄŸunuz çok büyük. Sadece hemÅŸehrilerinize karşı deÄŸil, Türkiye’nin her bir ferdine, İslam ve Türk coÄŸrafyasının her bir bireyine karşı vebal taşıyorsunuz. Her bir adımınızda, hatta her bir anınızda, omuzlarınızdaki bu büyük yükü, büyük mesuliyeti dikkate almak zorundasınız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en başta finansal konularda, para meselelerinde bu mesuliyetin hatırlanacağını ifade ederek, belediye başkanlarının yetkilerindeki paranın milletin parası ve belediye başkanları ile ekiplerine emaneti olduğunu kaydetti.

“Harcamalarınızı helal ve yasal yollardan yapacaksınız”

“Her bir kuruÅŸu kullanırken, harcadığınız paranın milletin parası olduÄŸunu hatırlayacaksınız.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Bir de ÅŸunu hatırlayacaksınız; Allah var, ölüm var, hesap var ve hesap günü var. Harcamalarınızı helal ve yasal yollardan yapacak, aynı zamanda isabetli yapacak, israftan mutlaka kaçınacaksınız. Kaynağı belirsiz para kuleleri ile gündeme gelenlerin durumunu sizler de gördünüz, görüyorsunuz. Bizde böyle bir yanlış olmaz, olmayacaktır. En küçük yanlış dahi unutmayın size oy verenlere olduÄŸu kadar sadece AK Parti’ye deÄŸil gölgesinde milyonların huzur bulduÄŸu Türkiye çınarına da zarar verir. En küçük bir yanlış büyük AK Parti çınarının her bir zerresini mahcup eder, hayal kırıklığına uÄŸratır. Bilerek veya bilmeden iÅŸlenen en küçük bir hata ÅŸu an bu salonda bulunan arkadaÅŸlarımızın hepsine yük oluÅŸturur. Bizim kadrolarımız hamdolsun büyük mesuliyetin idrakinde bir kadrodur, milletin emanetini gözetme konusunda her birinizin azami hassasiyet içerisinde dikkat ve rikkat içerisinde olacağına ben yürekten inanıyorum.”

Erdoğan, belediye başkanlarının seçilmiş olmalarının, milletin üzerinde bir konuma yükseldikleri anlamına asla gelmediğini, tam aksine seçilmiş olmalarının onları milletin hizmetkarı konumuna getirdiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onun için her an milletimizin içinde olacaksınız, düğünde, cenazede, iyi gününde, kötü gününde aziz milletimiz sizi yanında görecek, yanında bulacak. Her zaman söylüyorum, yoksul gelip sizi bulmayacak, siz gidip yoksulu, muhtacı, dertliyi, garibi gurebayı bulacaksınız, ola ki utanıyordur, ola ki umutsuzdur, ola ki istemekten çekiniyordur, siz o daha anlatmadan anlayacaksınız, göstermeden göreceksiniz, istemeden gidip bulup vereceksiniz. Bakınız ÅŸurası çok çok önemlidir, beÅŸ yıllık görev süresi dolduÄŸunda sizden sadece size oy verenler deÄŸil, o ÅŸehrin tüm sakinleri memnun olacak, razı olacak, ‘Allah razı olsun’ diyecek.

Bizde ayrım olmaz. ‘Åžunlar oy verdi, bunlar vermedi, ÅŸunlar şöyle, bunlar böyle’ bizde bu tür ayrımcılık asla olmadı, bundan sonra da olmaz. Seçim bitmiÅŸtir ve oy versin vermesin, tüm ÅŸehir sakinleri artık bizim hemÅŸehrimizdir, kardeÅŸimizdir. Siz sadece size oy verenlerin deÄŸil, tüm ÅŸehrin belediye baÅŸkanı olacaksınız. Siz birilerinin, güçlünün, zenginin, elitin, seçkinin deÄŸil, halkın belediye baÅŸkanı olacaksınız. Siz, sesi çok çıkanların, bağıranların, çağıranların deÄŸil, sessiz yığınların belediye baÅŸkanı olacaksınız. Siz ÅŸehrin kenar mahallelerinde hayata tutunma mücadelesi verenlerin, yoksulların, gariplerin belediye baÅŸkanı olacaksınız. Bunu baÅŸarabildiÄŸiniz ölçüde hem bizim hem de milletimizin gözünde ibra olur, emanetin hakkını vermiÅŸ olursunuz.”

Belediye başkanlarının aynı zamanda tarihi bir misyon taşıdığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Unutmayın, insanlar ÅŸehirleri inÅŸa eder, sonra o ÅŸehirler insanları inÅŸa eder. Åžehirlerinizi güzelleÅŸtirirseniz on yıllar, hatta yüzyıllar boyunca o ÅŸehirlerden güzel insanlar yetiÅŸir. Çirkin ÅŸehirden güzel insan yetiÅŸmez. Onun için estetiÄŸe önem vereceksiniz. Åžehirlerinizi daha fazla yeÅŸille buluÅŸturacak, daha fazla nefes aldıracaksınız. İhtiyaçları en acil, en hızlı biçimde karşılarken, gelecek nesillere karşı da sorumlu olduÄŸunuz duygusundan sapmayacaksınız. Uyurken bir gözünüz açık olacak. Başınıza yastığa koyarken muhasebenizi yapacaksınız.”

“Halktan uzak durursanız, halk da sizden uzaklaşır”

Belediye başkanlarının önlerindeki 5 yılın bir tek gününü bile boş geçirmemesi, boşa harcamaması ve israf etmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Elbette makamınızda oturacaksınız. Toplantılar, görüşmeler yapacaksınız. Ama bundan daha çok sizleri milletimizin arasında, kimi zaman bir iÅŸ makinesinin üzerinde, kimi zaman bir ÅŸantiyenin başında, çizmelerinizi giymiÅŸ inÅŸaatın ortasında göreceÄŸiz. Halktan uzak durursanız, halk da sizden uzaklaşır. Kapınız ve sofranız daima vatandaÅŸa açık olacak.”

ErdoÄŸan, AK Parti’deki belediyecilik tecrübesinin baÅŸka hiçbir partide görülemeyeceÄŸini belirterek, belediye baÅŸkanlarından bu tecrübeden ve birikimden istifade etmelerini, AK Parti’nin özellikle yerel yönetimdeki kültürünü ÅŸehirlere her boyutuyla yansıtmalarını istedi.

AK Parti’yi bir çınara benzeten, parti teÅŸkilatının da bu çınarın kılcal damarları olduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“TeÅŸkilatımızla iç içe olacaksınız, iÅŸbirliÄŸi içinde olacaksınız. TeÅŸkilatımızla aranıza mesafe asla ve asla koymayacaksınız. Belediye baÅŸkanıyla teÅŸkilatın güç birliÄŸi, hedef birliÄŸi, ufuk birliÄŸi, ÅŸehrimizi yükseklere taşıyacaktır. Belediye baÅŸkanı da teÅŸkilatımız da kendi mesuliyet dairelerinde kalacak, birbirini destekler mahiyette çalışacaktır.”

“Milletimizin 31 Mart’ta verdiÄŸi mesajı okuduk, anladık”

Kendilerini 22 yıldır milletin gözdesi ve göz bebeği yapan vasıflarının mütevazılık ve amatör ruhları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

“Biz, bu ruhu muhafaza ederek, güçlendirerek bugünlere ulaÅŸtık. Ben şöyle arkama bir bakıyorum, tevazu, samimiyet ve gayret. Bundan sonra da bu ruhla hareket edecek ve inÅŸallah milletimize daha uzun yıllar hizmet üreteceÄŸiz. Az önce de ifade ettim, biz hükümet olarak, genel merkez olarak milletimizin 31 Mart’ta verdiÄŸi mesajı okuduk, anladık ve deÄŸerlendirmelerimizi buna göre yapıyoruz. Sizler de bizim kadar bu mesajın muhatabısınız. Milletimizin nabzını tutacaksınız, eleÅŸtirilerini dinleyeceksiniz. HoÅŸnutsuz oldukları alanları tespit edeceksiniz ve bütün bunların üzerine gideceksiniz.”

Bütün teşkilatları ve bütün kadrolarıyla her günü yeni bir gün, her sabahı yeni bir sabah olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan, siyasetlerinin de siyasi kültürlerinin de bu yenilenmeye, bu ruh tazeliğine dayandığını ifade etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, her dem yeniden doÄŸarız. İşte bugün de o heyecanı en üst seviyede muhafaza ettiÄŸimizi milletimize tekrar göstereceÄŸiz. Her gün, sanki yarın yokmuÅŸ gibi çalışacaksınız. Her gün, sanki yarın seçim varmış gibi çalışacaksınız. Her gün, taze bir heyecanla iÅŸinize baÅŸlayacaksınız. Sizlerden iÅŸte böyle bir tevazu, böyle bir gayret ve samimiyet bekliyoruz. Åžunu lütfen hafızınızdan bir an olsun çıkarmayın, belediyeler, bizim eser ve hizmet siyasetimizin amiral gemisidir. Yerelde ne kadar baÅŸarılı olursak, hükümette de o derece baÅŸarılı sayılırız. Heyecanımızı kaybetmediÄŸimiz, halka hizmeti Hakk’a hizmet gördüğümüz, gönülden çalışarak gönüller kazandığımız müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim önümüzü kesemez.”

“Tüm imkanlarımızla ÅŸehirlerimizi depreme dayanıklı hale getireceÄŸiz”

Yerelde bir gevşeme ve rehavet yaşanması halinde hükümette başarılı olsalar dahi arzu ettikleri neticeyi alamayacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Sessiz yığınların çığlıklarına kulak vermek yerine, sesi çok çıkanların bizi yönlendirmesine müsaade edersek sadece güç kaybı yaÅŸamayız, Allah korusun, milletimiz nezdinde inandırıcılığımızı da kaybederiz. Milletimizi bizar eden başıboÅŸ köpek sorunu olmak üzere, ÅŸu an ülkemizin gündeminde olan meseleleri bu anlayışla kati bir çözüme kavuÅŸturacağız. Son rötuÅŸlarını yaptığımız bu düzenlemenin yasalaÅŸmasıyla birlikte yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşecek. İnÅŸallah biz de hükümet olarak sizlere gereken desteÄŸi saÄŸlayacağız.”

ErdoÄŸan, depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm konusunun geri plana düşmesine izin veremeyeceklerini belirterek, “6 Åžubat’ta yaÅŸadığımız acıların tekrarlanmaması için tüm gücümüzle, tüm imkanlarımızla ÅŸehirlerimizi depreme dayanıklı hale getireceÄŸiz. Åžehirlerimizi, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ruhuna uygun bir yaklaşımla ele almamız gerektiÄŸinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.” dedi.

Belediye baÅŸkanlarından “Sıfır Atık” projesine de destek vermelerini isteyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Küresel bir markaya dönüşen ‘Sıfır Atık’ projesine önem vermemiz, sadece Allah’ın emaneti olan tabiatın korunması için deÄŸil, kaynaklarımızın verimli kullanılması açısından da son derece önemlidir. Sıfır Atık projesine her birinizin samimiyetle sahip çıkmasını istiyorum. Tüm belediye baÅŸkanlarımızın kendi ÅŸehirlerinde, ilçelerinde, beldelerinde bir baÅŸarı hikayesi yazmasını bekliyorum.”

Kaynak: AA