Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye ekonomisi, hak ettiği yere doğru hızla yol alıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye ekonomisi, hak ettiği yere doğru hızla yol alıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye ekonomisi, hak ettiği yere doğru hızla yol alıyor

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Türkiye ekonomisi, salgın ÅŸartlarını ve daha önce yaÅŸadığı kimi sıkıntıları hızla geride bırakarak hak ettiÄŸi yere doÄŸru hızla yol alıyor.” dedi.

CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslenen CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, geçtiÄŸimiz hafta BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) 76. Genel Kurul Toplantısı’na iÅŸtirak etmek üzere New York’a gittiÄŸini, bu vesileyle katıldıkları toplantılarda ve yaptıkları görüşmelerde ülkenin temel yaklaşımlarını tüm dünya ile paylaÅŸma imkanı bulduklarını belirtti.

Küresel sistemin, artık çözüm üretemeyen, adaletsiz, hakkaniyetsiz yapısının, özellikle bir süredir Kovid-19 salgını ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin yol açtığı sonuçlarla yüzleÅŸen dünyada çok daha iyi görülmeye baÅŸlandığını ifade eden ErdoÄŸan, uzunca bir süredir “Dünya beÅŸten büyüktür” itirazıyla dile getirdikleri küresel yönetim sistemindeki deÄŸiÅŸiklik talebini “Daha adil bir dünya mümkün” diyerek bir adım öteye taşıdıklarını söyledi.

Erdoğan, geçmişlerindeki sömürgecilik ve soykırım ayıplarının hesabını veremeyenlerin son asırda başlattıkları iki büyük dünya savaşının yol açtığı ağır kayıpları ve terör örgütleri karşısında verdikleri kötü imtihanın samimi muhasebesini yapmaktan da kaçtıklarını ifade etti.

BM’nin yapısı

Dünyanın adalet çağrısına cevap verme niyeti olmayanların, sağlık ve iklim krizleri konusunda farklı yaklaşımlar sergilemelerini beklemenin zor olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu krizler diÄŸerlerinden farklı olarak inanç ve renk gibi ayrımların yanı sıra zengin fakir, güçlü güçsüz kriteri gözetmeden herkesi etkiliyor. Nitekim salgından geliÅŸmiÅŸ ülkeler çok daha fazla zarar görmüştür. İklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin sebep olduÄŸu afetler de aynı ÅŸekilde geliÅŸmiÅŸ ülkelerde çok daha ağır kayıplara yol açıyor. Türkiye olarak bu fotoÄŸraf içinde kendimizle birlikte tüm insanlığın ortak hissiyatını ifade eden bir duruÅŸ sergiliyoruz. Bölgemize ve dünyaya dair yaptığımız tespitlerin isabeti, önemi, vizyonu yaÅŸanan her hadiseyle çok daha iyi anlaşılıyor.

Dün bizim küresel sistemdeki çarpıklıklara iliÅŸkin itirazlarımıza kayıtsız kalanlar, bugün aynı yaklaşımları kendileri de dillendirmeye baÅŸladı. Terör ve göç meselesi baÅŸta olmak üzere ülkemizin doÄŸrudan yüzleÅŸtiÄŸi sorunlarla ilgili tespit ve tekliflerimizi de çok yakında benzer ÅŸekilde makes bulacağına inanıyoruz. BM’yi yapısal eksiklerine ve tüm zaaflarına raÄŸmen hala insanların ortak sorunlarını çözecek en önemli platform olarak görüyoruz. Bunun içinde BM’yi, Güvenlik Konseyi baÅŸta olmak üzere tüm organlarıyla daha adil, daha kapsayıcı, daha sürdürülebilir bir yapıya kavuÅŸturmanın mücadelesini vermeyi sürdüreceÄŸiz.”

ErdoÄŸan, Suriye’den Afganistan’a, Libya’dan KarabaÄŸ’a, Filistin’den Kıbrıs’a, Afrika’nın pek çok yerinden Balkanlar’a kadar dünyanın kanayan yarası mahiyetindeki kriz alanlarında sergiledikleri ilkeli duruÅŸu, bu sürece verdikleri katkılar olarak deÄŸerlendirdiklerini aktardı.

Kendilerini insan haklarında, hukukta, ekonomide, diplomaside gelişmiş ülkeler olarak görenlerin sadece seyrettikleri, hatta adeta üzerine benzin döktükleri sorun alanlarında sorumluluk üstlenmekten kaçınmadıklarını, kaçınmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“GüvenliÄŸi ve refahı kendi vatandaÅŸlarımızla birlikte en yakınımızdan baÅŸlayarak tüm kardeÅŸlerimiz, dostlarımız, tüm dünya için istemek bize medeniyetimizin ve tarihimizin emridir. İşte bu anlayışla BM’nin hızla gerçekleÅŸtirilecek yapısal dönüşümü ile geleceÄŸin dünyasında tüm insanlığın ortak çatısı haline gelmesi için gayret gösteriyoruz. Bu yaklaşımımızı içeride ve dışarıda her platformda tekrar tekrar anlatmayı sürdüreceÄŸiz. İnÅŸallah hepimiz için çok geç olmadan, dünyamız dönülmez bir yola girip, onulmaz yaralar almadan bu sürecin tamamlanmasını diliyoruz.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan New York ziyareti vesilesiyle yeni Türkevi Binası’nın açılışını da gerçekleÅŸtirdiklerini anımsattı.

Yeni Türkevi’nin, eski DışiÅŸleri Bakanı İhsan Sabri ÇaÄŸlayangil’in 1977’de ülkeye kazandırdığı, BM binasının tam karşısındaki alana inÅŸa edildiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, temelini 4 yıl önce attıkları, 36 kat yüksekliÄŸe, 171 metre uzunluÄŸa ve 20 bin metrekare kapalı alana sahip Türkevi’nin, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden esintiler taşıyan lale görkemli yapısıyla ÅŸimdiden ÅŸehrin sembollerinden biri haline geldiÄŸini aktardı.

Erdoğan, hem Türk vatandaşlarına hem de tüm dost ve kardeşlere en güzel hizmetleri verecekleri bu muhteşem eserin ülkeye tekrar hayırlı olmasını temenni etti.

“Türkiye, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyor”

BM Genel Kurulu’ndaki hitabında ülke için çok önemli bir milat olduÄŸuna inandığı bir müjdeyi ülkeyle ve tüm dünyayla paylaÅŸtığını ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Türkiye, 2053 vizyonumuzun ilk ve en kritik hedeflerinden biri olduÄŸuna inandığım yeÅŸil kalkınma devriminin tabii bir sonucu olan iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyor. BilindiÄŸi gibi ülkemiz 2015 yılında Paris İklim AnlaÅŸması’na muvafakat veren devletler arasında yer alıyordu. Ancak yükümlülüklerle ilgili kısımdaki adaletsizliklere olan itirazımız sebebiyle anlaÅŸmanın Meclisimizdeki onay sürecini baÅŸlatmamıştık.

Son dönemde yaÅŸanan geliÅŸmeler, ülkemize verilen taahhütler ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisin yeni yasama yılının baÅŸlamasıyla bu anlaÅŸmayı onaylama kararı aldık. BM Genel Kurulu’nda duyurduÄŸumuz bu kararımızın ülkemize ve dünyaya hayırlı olmasını diliyorum. İnÅŸallah kasım ayında Glasgow’da yapılacak İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Zirvesi’ne kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Bu karar belirlediÄŸimiz takvim çerçevesinde yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar geniÅŸ bir alanda kapsamlı deÄŸiÅŸikliklere gideceÄŸimiz manasına geliyor. Esasen Avrupa BirliÄŸi YeÅŸil Mutabakatı’na uyum için gereken eylem planını hazırlayıp devreye alarak bu konuda zaten önemli bir adım atmıştık. Åžimdi bunu Paris İklim AnlaÅŸması ile 2053’e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli hedef haline getiriyoruz.”

“Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayıp, bir taviz deÄŸil”

ErdoÄŸan, girdikleri bu yeni yolun Türkiye’nin Cumhuriyet dönemindeki kalkınma hamlelerinde yaptığı en keskin tercihlerden birini ifade ettiÄŸini dile getirdi.

“Her ne kadar birileri sırf bunun altında bizim hükümetimizin, Cumhur İttifakı’nın imzası var diye yapılan iÅŸi deÄŸersiz hale getirmeye, önemsizleÅŸtirmeye, hatta tam tersi göstermeye çalışsa da gerçekten tarihi bir karar aldık.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Her ÅŸeyden önce anlaÅŸmalara taraf olduÄŸu halde hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyenler artık Türkiye’yi bu sebeple eleÅŸtiremeyecekler. Tam tersine, artık her platformda biz onları yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlayacağız. Avrupa BirliÄŸi baÅŸta olmak üzere ekonomik ve sosyal kalkınmamıza destek talep edeceÄŸimiz çevrelerin karşısına artık daha güçlü bir ÅŸekilde çıkacağız. Orta ve uzun vadeli tüm kalkınma programlarımızı, planlarımızı uygulamalarımızı, yeÅŸil kalkınma devriminin gerektirdiÄŸi yapısal dönüşümün rehberliÄŸinde hazırlayacak ve yürüteceÄŸiz. Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayıp, bir taviz deÄŸil tam tersine bugünden geleceÄŸe hazırlanmanın yol haritası olacaktır. Zaten bir süredir yenilenebilir enerjinin, atık yönetiminin, orman alanlarının özellikle artırılması gibi hususlardaki gayretlerimizle bu konuda belirli bir mesafe kaydetmiÅŸtik. Ülkemizin ilk yerli otomobilini elektrikli olarak tasarlamamız, nükleer güç santrali kurmamızdaki ısrarımız, akıllı binalar ve ÅŸehirler konusunda teÅŸviklerimiz bile bu doÄŸrultudaki tercihlerimizin birer örneÄŸidir.”

ErdoÄŸan,  “Madem iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi bir gerçektir ve insanlığın geleceÄŸini tehdit etmektedir elbette Türkiye böyle hayati bir meselede öncü rol üstlenecektir.” ifadesini kullandı.

Yaşadıkları yerler su altında kalarak yok olacak veya çölleşecek milyonlarca insanın, her geçen yıl bu hakikatle çok daha acı şekilde yüzleşmek zorunda kalacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünya, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı büyük göçlerin arifesinde iken bizim, ÅŸu veya bu mülahazasıyla böyle bir sürecin dışında kalmamız düşünülemez. Her konuda olduÄŸu gibi iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi hususunda da bizim safımız, yine mazlumların, maÄŸdurların yanı olacaktır. Nasıl sömürgeciliÄŸe, terörizme, her türlü ayrımcılığa karşı tüm gücümüzle mücadele ediyorsak iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin yol açacağı sonuçlar konusunda da adaletsizliÄŸin, haksızlığın karşısında dimdik duracağız. İlgili kurumlarımız ÅŸimdiden, ülkemizin 2053 taahhüdü olan net sıfır emisyon hedefi doÄŸrultusunda eylem planlarını hazırlamaya baÅŸlamıştır. Enerji, sanayi, ulaÅŸtırma, bina, tarım, atık, orman ve su alanları baÅŸta olmak üzere hayatımızın her boyutunu kuÅŸatan bu eylem planlarını Meclisimizin onayının ardından yürürlüğe koyacağız. Elbette bu öyle kolay bir süreç olmayacaktır ama baÅŸaracağımızdan hiç şüphemiz yoktur.”

ErdoÄŸan, nice sessiz devrimlerin hayata geçirildiÄŸi Türkiye’de yeÅŸil kalkınma devrimini de millete kazandıracaklarını vurgulayarak, “En başından bugüne kadar bu hususta emeÄŸi, katkısı, mesaisi olan bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, baÅŸmüzakerecimize ve diÄŸer herkese ÅŸahsım ve ülkem adına teÅŸekkür ediyorum.” diye konuÅŸtu.

“Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi giderek güçleniyor”

Önceki hafta sonu MÜSİAD’ın Genel Kurulu’nda, ülkeye takdire ÅŸayan hizmetler veren iÅŸ dünyasıyla bir araya geldiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, geçen hafta da Polatlı’da ÅžiÅŸecam’ın yeni fabrikasının açılışını yaptıklarını, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde toplu sözleÅŸmeleri yapılan kamu işçileriyle, KırÅŸehir’de Ahi Evran’ın huzurunda esnaf ve sanatkarlarla buluÅŸtuklarını anlattı.

ErdoÄŸan, ayrıca geçen hafta, Mersin’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni ziyaret ettiÄŸini, içinde çok sayıda fabrikanın da yer aldığı toplu açılış törenine katıldığını, Türkiye İhracatçılar Meclisinin Genel Kurulu’nda ihracatçıları yakından ilgilendiren pek çok müjdeyi kendileriyle paylaÅŸtığını da dile getirdi.

Önceki günkü programında da Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’te milli teknoloji hamlesinin ürünlerine ve bunları çok daha ileriye taşıma kararlılığındaki gençlerin heyecanına bir kez daha ÅŸahitlik ettiklerini belirten ErdoÄŸan, Amerika ziyaretinde ise oradaki Türk iÅŸ insanları ve Amerikalı ÅŸirketlerin temsilcileriyle toplantılar gerçekleÅŸtirdiÄŸini kaydetti.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Tüm bu programlarda gördüğümüz ÅŸudur. Türkiye ekonomisi, salgın ÅŸartlarını ve daha önce yaÅŸadığı kimi sıkıntıları hızla geride bırakarak hak ettiÄŸi yere doÄŸru hızla yol alıyor. İş dünyamızın yatırım iÅŸtahı, üretim gücü, ihracat kabiliyeti, istihdam kapasitesi hızla artıyor. Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi de giderek güçleniyor.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

“Emeklerimizin karşılığını almaya baÅŸladık”

Bu geliÅŸmelerin gerisinde, Türkiye’yi küresel siyasi ve ekonomik sistemin dışına itmeye, eski Türkiye hastalıklarını yeniden hortlatmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmak için verdikleri mücadelede elde ettikleri baÅŸarının da bulunduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Salgın döneminde tüm dünyada adeta kepenkler indirilirken, biz üretimi ve istihdamı sürdürmek için devletimizin imkanlarını seferber ettik. ÇoÄŸu art niyetli olan, kimi de iyi niyetli ama sığ bakış açısının ürünü eleÅŸtirilere raÄŸmen sanayide çarkların durmaması, ticaretin kesintiye uÄŸramaması için her türlü gayreti gösterdik. Kamu yatırımlarını salgın tedbirlerine riayet ederek kararlılıkla sürdürdük. Yaptığımız açılışlarla, tamamlanan projeleri hizmete sunduk. Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte baÅŸladığımız ÅŸehir ziyaretlerinin hemen hepsinde çok sayıda altyapı ve üst yapı yatırımının resmi açılışlarını gerçekleÅŸtirdik. Hamdolsun bu emeklerimizin karşılığını da almaya baÅŸladık.

Ülkemizin yıllık ihracatı tarihimizin en yüksek seviyesine ulaÅŸarak 210 milyar doları geride bıraktı. İstihdamımız düzenli olarak artıyor. Ülkemizde bu yılın ikinci çeyreÄŸinde 15 yaÅŸ üstü nüfusun iÅŸ gücüne katılma oranı yüzde 51 ve istihdam oranı da yüzde 45 olarak gerçekleÅŸirken, iÅŸsizlik oranı yüzde 12’ye geriledi.”

“Aziz Sancar Burs Programı’nın araÅŸtırmacılarımıza hayırlı olmasını diliyorum”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin 132 ülkenin yer aldığı küresel inovasyon endeksinde 10 basamak birden sıçrayarak tarihinin en yüksek konumuna ulaÅŸtığını bildirerek, “Bu baÅŸarıyla orta üst gelir grubunda dördüncü sırada yer alan Türkiye, inÅŸallah önümüzdeki yıllarda çok daha iyi yerlere gelecektir. CumhurbaÅŸkanı Yardımcımızın takibini yaptığı Yatırım Ortamını İyileÅŸtirme Koordinasyon Kurulunun hazırladığı eylem planı çerçevesinde yakaladığımız bu baÅŸarıda emeÄŸi geçen herkesi tebrik ediyorum.” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, bu başarıların kalıcı olması ve daha ileriye taşınması için Stajyer Araştırmacı Burs Programını (STAR) başlattığını aktaran Erdoğan, bu yıl uygulamaya geçirilen bu program kapsamında 1500 lisans öğrencisinin, kamu destekli Ar-Ge projelerinde bizzat yer aldığını belirtti.

ErdoÄŸan, “Åžimdi STAR burs programını 1500 öğrencimiz için daha yeniden açıyoruz. Yine TÜBİTAK tarafından, Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar adına ocak ayında, doktora sonrası araÅŸtırma bursu programı baÅŸlatıyoruz. Bu programda yer alacak öğrencileri Aziz Hocamız bizzat seçecek ve kendi laboratuvarında onlarla çalışacak. Aziz Sancar Burs Programı’nın da araÅŸtırmacılarımıza hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, gençler baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin tüm imkanlarını hedeflere ulaÅŸtırmak için harekete geçirmenin gayreti içinde olduklarını vurguladı.

“Türkiye’nin ekonomideki gerçek potansiyelini, gücünü, fotoÄŸrafını yansıtmayan haberlere, beyanlara kimsenin itibar etmediÄŸini zaten biliyoruz.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Büyüyen, geliÅŸen, kalkınan, güçlenen Türkiye’den rahatsız olanlar, içerideki ÅŸeamet tellallarını da kullanarak iÅŸ dünyasının ve halkımızın moralini bozmaya çalışıyor. Ülkenin ve milletin felaketinden kendine siyasi ikbal devÅŸirme peÅŸinde olanları içinde bulundukları yalan ve iftira bataklığına mahkum ediyoruz. Biz bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, Meclisimizle, Cumhur İttifakı ile büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸası yolunda durmadan, duraksamadan, dinlenmeden mücadele etmeyi sürdürüyoruz. İnÅŸallah 2023 hedeflerimize de ulaÅŸarak ülkemizi küresel rekabet liginin en üstüne çıkarmış ve artık gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir Türkiye emanet edebilir hale geleceÄŸiz.

GeliÅŸen ve büyüyen Türkiye gerçeÄŸini görmek için şöyle durup etrafa bir bakmak, dünyada olup bitenleri takip etmek, oralardaki insanların hangi sıkıntılarla yaÅŸadıklarını görmek dahi yeterlidir. Biz kimseye illa dükkanı kapatıp buraya gelin demiyoruz ama herkesten biraz vicdanlı, insaflı, hakka ve hakkaniyete uygun davranışlar, sözler, tutumlar, beklemenin de hakkımız olduÄŸuna inanıyoruz.”

Erdoğan, eğitimin hükümetleri döneminde en çok önem verdikleri, en büyük yatırımı yaptıkları alan olduğunu söyledi.

Özellikle salgın sürecinde uzaktan yürütülen eğitim öğretim faaliyetlerinin yüz yüze eğitim öğretimin yerini alamadığını gördüklerini belirten Erdoğan, bunun için bu yıl her kademedeki eğitim kurumunun faaliyetini yüz yüze sürdürmesi konusunda kararlı bir tutum ortaya koyduklarını ifade etti.

ErdoÄŸan, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 6 Eylül’de baÅŸlayan eÄŸitim öğretim faaliyetlerinin, tedbirlere ve kurallara uygun ÅŸekilde baÅŸarıyla yürüdüğünü vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Ülke genelindeki resmi ve özel 71 bin 320 okulda 1 milyon 172 bin öğretmenle, 17 milyon 436 bini aÅŸkın öğrencimizle eÄŸitim öğretim faaliyetleri devam ediyor. Yaklaşık bir buçuk yıllık aranın ardından elbette ufak tefek aksaklıklar olmuÅŸtur ama bunlar da ilgili kurumlarımız tarafından süratle giderilmiÅŸtir. Okullarda yüz yüze eÄŸitimin saÄŸlıklı ÅŸekilde yürütülebilmesi amacıyla bu dönem için 722 milyon liralık ödeneÄŸi yerlerine ulaÅŸtırdık. Temizlik konusunda herhangi bir aksaklık yaÅŸanmaması için mevcut 71 bin temizlik personelini 42 bin ilaveyle 113 bine çıkardık. Öğrencilerimizin neredeyse tamamının derslere katılması çocuklarımızın okulu özlediÄŸini gösteriyor. Öğretmenlerimizin aşılama oranı artarken, velilerimizi ve aşı sırası gelen öğrencilerimizi de yüz yüze eÄŸitimin kesintisiz ÅŸekilde devamı için aşı olmaya davet ediyoruz.”

“Türkiye, dünyanın en fazla kamu yükseköğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir”

Bugünden itibaren pek çok üniversitenin önceden ilan edilen akademik takvime uygun şekilde eğitim öğretim faaliyetlerini başlattığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“İnÅŸallah önümüzdeki hafta da Külliyemizde üniversitelerimizin tamamını kapsayan ortak bir Akademik Yıl Açılış Töreni gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Tabii üniversitelerin açılmasıyla öğrencilerimizin barınma ihtiyaçları konusunda iki yılın birikimine baÄŸlı yoÄŸun bir talep ortaya çıktı. Her ÅŸeyden önce ÅŸu gerçeÄŸi milletimin dikkatine sunmak istiyorum. Türkiye, dünyanın en fazla sayıda kamu yükseköğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir. Sevgili milletim, bunu altını çizerek özellikle vurgulamak istiyorum. Son zamanlarda bazı park, bahçe buralardaki bankların üzerinde yatanlar ÅŸunu açık ve net söylüyorum bunların bir kısmının öğrencilikle alakası yok. Bunlar kendilerine göre, güya sözde öğrenci. Bunlar aynen Gezi Parkı olayı neyse bunun bir baÅŸka versiyonudur.”

ErdoÄŸan, hükümete geldiklerinde Türkiye’de 190 olan yurt sayısını 774’e, 182 bin olan yatak kapasitesini de 719 bine çıkardıklarını ve ayrıca özel yurtların 300 binin üzerindeki yatak kapasitesinin de öğrencilerin hizmetinde olduÄŸunu ifade etti.

Kamu ve özel yurtlardaki yatak kapasitesinin İngiltere’de 550 bin, Fransa’da 365 bin, Almanya’da 290 bin, Hollanda’da 113 bin, İspanya’da 91 bin seviyesinde olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, Türkiye’nin 1 milyonu aÅŸkın yatak kapasitesiyle bu konuda açık ara birinci olduÄŸunu söyledi.

Bugün 81 ilin tamamındaki yurt binalarının öğrencilerin hizmetinde olduÄŸunu ve 245 ilçe ile Kuzey Kıbrıs’ta yurtlar bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, bu yurtlara iliÅŸkin bilgi verdi.

ErdoÄŸan, “Bu yıl yurt baÅŸvuruları kurum tarihinin en yüksek rakamı olan 624 bine yükselmiÅŸtir. Görüldüğü gibi odalarımızda bir yatak, iki yatak, bilemediniz üç yatak, bu ÅŸekilde yurtlarımız var ve yapılan baÅŸvuruların yaklaşık yüzde 70’ine denk gelen 430 bini yurtlarımıza yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Yangın ve sel afetlerinin yaÅŸandığı bölgelerden gelen ve belirlenen ÅŸartları taşıyan öğrencilerimize yurtlarda öncelik verilmiÅŸ, kredileri de bursa dönüştürülmüştür.” diye konuÅŸtu.

“110 binin üzerinde yeni yatağı daha yükseköğrenim öğrencilerimizin hizmetine sunacağız”

Şu anda yaklaşık bir buçuk milyon öğrenciye burs ve kredi verdiklerini aktaran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bay Kemal, bunlardan haberin var mı? Ev veya pansiyon türü yerlerde kalmayı tercih eden öğrencilerimiz de bulunmakta. Pek çok ÅŸehrimizde baÅŸvuran öğrencilerimizin tamamı Kredi ve Yurtlar Kurumumuzun yurtlarında kendine yer bulmuÅŸtur. Zaten kaydı olanlarla birlikte yurt kapasitelerinin tamamına yakını öğrencilerimizin hizmetine sunulmuÅŸtur. Yurtlarımızın kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Halihazırda yapımı devam eden, proje ve ihale aÅŸamasında olan yurtlarımızda 110 binin üzerinde yeni yatağı daha yükseköğrenim öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. DeÄŸerli kardeÅŸlerim, eskiden iÅŸte CHP’nin dönemlerinde 30-40 kiÅŸilik koÄŸuÅŸ tipindeki yerlerden oluÅŸan, ranza tipi yataklarda yatan, biz oralardan geldik, oralardan geçtik böyle yurtlarımız vardı. Åžimdi ise 3-4 kiÅŸilik bazalı, banyolu, çalışma masalı, dolaplı, internetli otel standardında odalara dönüştürdük. Yurtlarda kalan öğrencilerimize biz geldiÄŸimizde 45 liracık veriyorlardı ama bunu da ÅŸimdi 650 liraya çıkardık, ayrıca aylık 570 lira beslenme yardımı yaparak saÄŸlıklı ve dengeli gıda almalarını temin ediyoruz.”

Erdoğan, yılın 12 ayı boyunca yaklaşık bir buçuk milyon öğrenciye lisans için 650 lira, yüksek lisans için 1300 lira, doktora için 1950 lira burs veya kredi verdiklerini söyledi.

Tüm bunların öğrencilerin eğitimine verdikleri önemin ifadesi olan eser ve hizmetlerin sadece bir kısmı olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu ülkenin gençlerinin diledikleri seviyeye kadar eğitim görmelerini sağlayacak imkanı da altyapıyı da kendilerinin kurduğunu dile getirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

“Varsın birileri sadece lafla, sadece mugalatayla, sadece yalan ve iftirayla kendilerini göstermeye çalışsınlar. Biz eser ve hizmet siyasetiyle milletimizin emrinde olmayı sürdüreceÄŸiz. Öğrencilerimizin hepsine de baÅŸarılı, hayırlı ve verimli bir eÄŸitim öğretim yılı diliyorum. Sözlerime son vermeden önce bir kez daha tüm vatandaÅŸlarımı temizlik, maske ve mesafe kurallarına titizlikle riayete, salgınla mücadeledeki en büyük gücümüz olan aşılarını yaptırmaya veya tamamlamaya davet ediyorum. Toplumsal bağışıklık elde edilene kadar bu tedbirlerde ısrarlı olmalıyız.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir