Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu’nun bürokratlarla ilgili sözlerine iliÅŸkin, “Her ÅŸeyden önce, Türkiye vesayeti de, darbe zihniyetini gömeli de çok oldu.”dedi.
Angola, Togo ve Nijerya’yı ziyaret edecek CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, ilk durağı olan Angola’nın baÅŸkenti Luanda’ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde açıklamalarda bulundu.
MevkidaÅŸlarının davetlerine icabetle Angola, Togo ve Nijerya’ya hareket edeceÄŸini, Afrika ziyaretinin ilk durağının Luanda olacağını belirten ErdoÄŸan, ziyaretinde kendisine bakanlar ve milletvekillerinin yanı sıra iÅŸ dünyasının temsilcilerinin de eÅŸlik ettiÄŸini söyledi.
BaÅŸbakanlığı dahil bugüne kadar 28 Afrika ülkesine 38 ziyaret gerçekleÅŸtirdiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, aynı ÅŸekilde büyük çoÄŸunluÄŸu ilk kez olmak üzere Afrika ülkelerinin devlet ve hükümet baÅŸkanlarını Türkiye’de misafir ettiklerini belirtti.
Angola ve Togo’ya, Türkiye’den cumhurbaÅŸkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretler olması dolayısıyla bu seyahatin ayrıca önem taşıdığını vurgulayan ErdoÄŸan, Angola CumhurbaÅŸkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço’nun Türkiye’yi ziyaretinden yaklaşık 3 ay sonra yaptıkları bu ziyaretin, ülkeler arasında yeni bir dönemin de baÅŸlangıcı olacağını kaydetti.
“Savunma ve güvenlik boyutlarında önemli adımlar atacağız”
Görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm yönlerini etraflıca ele alacaklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ziyaretim sırasında Angola Meclisi’ne de hitapta bulunacağım. BaÅŸkent Luanda’da gerçekleÅŸecek iÅŸ forumu, iki ülke özel sektör temsilcilerini bir araya getirecektir. İkili iliÅŸkilerimizin savunma ve güvenlik boyutlarında da önemli adımlar atacağız. Batı Afrika turumuzun ikinci durağında ise Togo’da olacağız. DeÄŸerli dostum CumhurbaÅŸkanım Faure Gnassingbe 2014 yılındaki göreve baÅŸlama törenime iÅŸtirak etmiÅŸti. Son dönemde Togo ile bakan düzeyinde gerçekleÅŸtirilen karşılıklı ziyaretler, ikili iliÅŸkilerimizde önemli bir ivme yakalanmasına vesile oldu. Lome BüyükelçiliÄŸimizi 1 Nisan itibariyle faaliyete geçirdik. Böylece Afrika’daki büyükelçiliklerimizin sayısı 43’e yükseldi. Togo’da yapacağımız görüşmelerde ülkelerimiz arasındaki iliÅŸkileri nasıl daha ileri noktalara taşıyacağımızı da ele alacağız. Togo CumhurbaÅŸkanı’nın ev sahipliÄŸinde Burkina Faso CumhurbaÅŸkanı Sayın Roch Marc Christian Kabore ve Liberya CumhurbaÅŸkanı George Weah ile bir çalışma yemeÄŸinde bir araya geleceÄŸim. Hem Burkina Faso hem de Liberya cumhurbaÅŸkanları ile ikili görüşmeler de gerçekleÅŸtireceÄŸim.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Afrika turunun son durağının İslam İşbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Afrika BirliÄŸi Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik TopluluÄŸu, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Ekonomik İşbirliÄŸi TeÅŸkilatı D8’in önemli üyelerinden Nijerya olacağını bildirdi.
Bu ziyaretinde Türkiye-Nijerya iliÅŸkilerini, her boyutta nasıl daha ileri taşıyabileceklerine iliÅŸkin kapsamlı görüş alışveriÅŸinde bulunacaklarını belirten ErdoÄŸan, “Nijerya, geçtiÄŸimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile Sahra Altı Afrika’da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz. Nijerya ile askeri, savunma sanayi ve terörle mücadele alanlarında geliÅŸmiÅŸ iliÅŸkilere sahip olduÄŸumuzu da hatırlatmak isterim.” dedi.
“Biz Afrika ülkeleriyle iÅŸ birliÄŸimize kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz”
ErdoÄŸan, “Türkiye ile Afrika’yı her alanda yakınlaÅŸtırmaya devam ediyoruz. Kıtada gün geçtikçe geniÅŸleyen diplomatik ağımızla 2020 yılı sonu itibariyle 25 milyar doları geçen ticaret hacmimizle Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak olarak öne çıkıyor. Maarif Vakfı Okulları, Yunus Emre Kültür Merkezleri, Türk Kızılay’ı, TİKA gibi kurumlarımızın çalışmaları da Afrikalı kardeÅŸlerimizle gönül köprülerimizi saÄŸlamlaÅŸtırıyor.” diye konuÅŸtu.
3. Türkiye-Afrika İş Forumu’nu seyahatinin hemen ardından 21-22 Ekim tarihlerinde İstanbul’da gerçekleÅŸtireceklerini belirten ErdoÄŸan, 17-18 Aralık’ta da Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ne İstanbul’da ev sahipliÄŸi yapacaklarını ifade etti.
Böylece ilkini 2008 yılında İstanbul’da, ikincisini 2014 yılında Malabo’da düzenledikleri ortaklık zirvelerini kurumsallaÅŸtırmış olacaklarını dile getiren ErdoÄŸan, “21. yüzyılda, Afrika kıtasının rolünün belirleyici olacağı inancıyla kıta ile iliÅŸkilerimizi kazan-kazan ve eÅŸit ortaklık temelinde ilerletmek istiyoruz. Biz Afrika ülkeleriyle iÅŸ birliÄŸimize asla kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz. BaÅŸkaları gibi eski sömürge düzenlerini yeni yol ve yöntemlerle devam ettirmeye çalışanlardan da deÄŸiliz. Afrikalı kardeÅŸlerimizle birlikte baÅŸarmak, birlikte yürümek arzusundayız.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
“Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal’e hatırlatıyorum”
Bir gazetecinin, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun sosyal medyada memur ve bürokratlara yönelik paylaÅŸtığı videoyu nasıl deÄŸerlendirdiÄŸini sorması üzerine ErdoÄŸan, “Bu açıklama tabii CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduÄŸunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiÅŸ hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çaÄŸrısından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Tabii bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da deÄŸildir. Bu hukuk dışı çaÄŸrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar ne devlet yönetiminin ne milli iradenin ne de demokrasinin ne olduÄŸunu biliyorlar. Bunlardan tamamıyla uzak bir yapının maalesef tezahürü.” diye konuÅŸtu.
Milletin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için iradesini ortaya koyduğunu, bu tercihin bir sebebinin de vesayet düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmak olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hatırlayın, parlamenter sistemde bürokrasiyle seçilmiÅŸ irade arasında hep çatışmalar olurdu. CHP zihniyeti her zaman bürokrasiyi, seçilmiÅŸ iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki baÅŸkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasisinin siyasi olma özelliÄŸini ortadan kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi. Biz CHP’nin özlemini çektiÄŸi vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal’in heves ettiÄŸi vesayet günleri artık geride kaldı. BoÅŸ heves. DiÄŸer taraftan, Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal’e hatırlatıyorum. Burası bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti deÄŸildir. Bay Kemal’in adeta oyun oynadığı bir alan da deÄŸildir. Ve ÅŸunu bilmesi lazım, heves ettiÄŸiniz günler -ki vesayet günleridir- onlar da geride kaldı.”
Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkesin görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetinde olduğunun altını çizen Erdoğan, aynı mecburiyetin tüm siyasetçiler ve elbette muhalefet mensupları için de geçerli olduğunu ifade etti.
ErdoÄŸan, “KılıçdaroÄŸlu’nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur.” diyerek, şöyle devam etti:
“Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun. Bir taraftan memurları tehdit ediyorsun. Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir ÅŸeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden ÅŸu 19-20 yıl içerisinde böyle bir ÅŸey duydun mu? Yerel seçimlerde iÅŸ başına geldiniz. Belediyeleri boÅŸaltıyorsunuz. Ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu ÅŸekilde düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Gerçi KılıçdaroÄŸlu’nun kamu görevlilerini hatta genel olarak milletimizi ilk tehdidi de bu deÄŸildir. Daha önce, yine söylüyorum, hakimlerden baÅŸladı, polislere, öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine kendi aklınca tehditler savurdu. Åžimdi bir de tarih veriyor. Ve yarın pazartesi. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline. Hadi bakalım. GöreceÄŸiz. Ne yapacağını göreceÄŸiz. Bay Kemal, bu alan boÅŸ deÄŸil. Ve bu ülkede memurunun, hakiminin, polisinin, öğretmeninin, bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır.”
“(Merkez Bankası) Bağımsız olduÄŸu içindir ki sana randevuyu istediÄŸin gün verdi”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası BaÅŸkanı sana randevu verdi mi? Randevu istediÄŸin gün sana randevu verdi mi? Randevu verdi. EÄŸer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduÄŸu içindir ki sana randevuyu istediÄŸin gün verdi. Ve yalan yanlış açıklamalarına da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun, halkı kandırmaya kalkıyorsun. VerdiÄŸiniz rakamlar baÅŸtan aÅŸağı yalan-yanlış ve utanmadan, sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleÅŸtirdiÄŸini de ifade ediyorsun.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti. Yeri geldi esnafı tehdit etti. Yeri geldi toplumun hemen her kesimini tehdit etti. Her ÅŸeyden önce bu dil, vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP’nin bu diline alışığız.” diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:
“Her ÅŸeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabii Bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyordu. Yeni yeni güya bu iÅŸe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhalde ‘Elveda siyaset.’ diyecektir. Ve sanıyorum bu zat Türkiye’nin hala tek parti CHP’si faÅŸizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduÄŸu 28 Åžubat döneminde olduÄŸunu sanıyor. Bu zatın FETÖ’cülerin, PKK’lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu ÅŸekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk siyaseti adına doÄŸrusu ben de üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma aÅŸamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliÅŸtireceÄŸine inanıyorum. Türkiye’nin üstelik de dünyanın içinden geçtiÄŸi ÅŸu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine deÄŸil, eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP’ye gönül veren vatandaÅŸlarımı da partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. DiÄŸer taraftan bu hukuksuz çaÄŸrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çaÄŸrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliÄŸi ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuÅŸtur. Tabii ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doÄŸru ve gerçek bilgiyi verirse versin, CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aÅŸikardır.”
“Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuÅŸtur”
Son dönemde farklı platformlarda sık sık anketlerin yayımlanması ve anket sonuçlarının yurt dışındaki çeşitli gazetelerde yer almasıyla yapılmak istenenin ne olduğuyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ortaya çıkan anketlerin kimler tarafından, ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.
Bu tür anketlerdeki manipülasyonlardan ciddi manada bıktıklarını aktaran Erdoğan, gerçekçi anketlerin ise manipülasyonları ayaklar altına alacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuÅŸtur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araÅŸtırma ve anket ÅŸirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan ÅŸirket bile çıkmadı. İşte ÅŸahsımın CumhurbaÅŸkanı seçildiÄŸi o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket ÅŸirketi bu iÅŸin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kiÅŸi kurum suikastlarıyla AK Parti’ye ve hükümetimize saldıran kesimler ÅŸimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı’nı ellerinden geldiÄŸince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaÅŸları yönlendirebileceÄŸini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliÄŸi yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar.”
Türkiye’de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir ÅŸeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran ErdoÄŸan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.
Altyapı ve üstyapı gibi alanlarda Türkiye’nin dört bir yanında eserleri olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları belirtti:
“Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime ‘Biz ÅŸurada ÅŸunu yaptık, altyapı olarak ÅŸunu yaptık, üstyapı olarak ÅŸunu yaptık’ diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu ÅŸekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. Ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde ÅŸaÅŸmaz yerini alan AK Parti’yi inÅŸallah Haziran 2023’te de yoluna ‘devam’ diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel ÅŸekilde vereceÄŸine inanıyorum.”
ErdoÄŸan, Türkiye’nin ABD’den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiÄŸiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla baÄŸlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu deÄŸil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35’ler için yapmış olduÄŸumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika’nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaÅŸ uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16’ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16’lar almak suretiyle filomuzu daha da geliÅŸtirelim gayreti içerisindeyiz. F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da adeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloÄŸu önemsiyoruz. Åžu an itibariyle de baÅŸta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de ÅŸu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaÅŸlarımız devam ettiriyor.”
Koronavirüs salgıyla mücadelede yoksul ülkelerin aşıdan mahrum kalmasıyla ortaya çıkan adaletsizlik hakkındaki bir soru üzerine, bazı ülkelerin ciddi manada gücü olduğunu ve stokçuluk yaptığı söyleyen Erdoğan, Afrika gibi bazı ülkelerin ise bunun eksikliğini ve yoksulluğunu çektiğini dile getirdi.
İnsanlığın koronavirüs salgınıyla çok büyük bir imtihan verdiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, uluslararası toplumun bu imtihanı baÅŸarıyla veremediÄŸini, Türkiye’nin elindeki mevcut imkanlarıyla da olsa aşı ve ilaçlar noktasında her türlü desteÄŸi, dünyanın neresinden kendisine bir talep gelirse verdiÄŸini, hatta solunum cihazlarına varıncaya kadar bütün desteklerin verildiÄŸini ifade etti.
“Az geliÅŸmiÅŸ ülkeler, yoksul toplumlar salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Ama biz Türkiye olarak kendi deÄŸerlerimizden gelen anlayışla öyle bakamayız. Onun için de elimizden gelen her türlü desteÄŸi bugüne kadar nasıl verdiysek bundan sonra da vermeye devam edeceÄŸiz. Tabii salgın yeryüzünden silinmeden herhangi bir ülkenin tek başına güvende olmadığı, küresel saÄŸlığın risk altında olduÄŸu bir gerçektir. Biz, iÅŸte en kısa zamanda inÅŸallah TURKOVAC çıkıyor. Ve TURKOVAC’ın hayata geçmesiyle birlikte biz TURKOVAC’la da böyle kimseye herhangi bir sansür uygulama veyahut da bir engel çıkarma yoluna gitmeden, bu gönüllülük sürecini açtıktan sonra da biz TURKOVAC’la elimizden gelen desteÄŸi inÅŸallah her yere vermeye çalışacağız. Tabii Türkiye olarak bu süreçte biliyorsunuz, ÅŸu ana kadar 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluÅŸa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk. Zaten maske konusunda çok açık, net desteÄŸimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri hep çoÄŸunlukta olmuÅŸtur. Acaba ne gerekir, ne gerekmez demedik, bu ülkelere de biz bu desteklerimizi verdik. Dezavantajlı kitlelerin, az geliÅŸmiÅŸ ülkelerin aşı, tanı, tedavi ve kiÅŸisel koruma araçlarına eriÅŸiminin evrensel saÄŸlık hakkı olduÄŸunu biliyor, buna inanıyoruz. Tüm dünya halklarının, ülkelerin bu imkanlara kavuÅŸmadan da bu musibetten kurtulamayacağını çok iyi biliyoruz. Bunun da gereÄŸini buna göre yapıyoruz. Bu anlayışla inÅŸallah TURKOVAC ve diÄŸer milli aşılarımızı en kısa zamanda seri üretime geçirerek tüm insanların kullanımına sunmayı amaçlıyoruz. Hiç, burada en ufak bir kısıtlamaya gitme diye bir derdimiz söz konusu deÄŸil. Bu düşüncelerimizi geçen ayın son günlerinde gerçekleÅŸtirilen ‘Küresel Kovid-19 Zirvesi’nde de dile getirerek az ve düşük, orta gelirli ülkeler için üzerimize düşeni yapmayı taahhüt ettik. Küresel meselelere karşı bakış açısı her zaman insan odaklı olan ülkemiz koronavirüs salgınıyla mücadelede de yoksul ülkelerin, dezavantajlı kesimlerin yanında yer almıştır. Yer almaya da devam edecektir.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Angola’ya hareket etti
Açıklamaların ardından apronda bulunan askeri tören kıtasını selamlayan ErdoÄŸan’ı, CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile AK Parti İstanbul İl BaÅŸkanı Osman Nuri Kabaktepe uÄŸurladı.
“TUR” uçağıyla Angola’ya hareket eden ErdoÄŸan’a, DışiÅŸleri Bakanı Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet MuÅŸ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile CumhurbaÅŸkanlığı İletiÅŸim BaÅŸkanı Fahrettin Altun eÅŸlik etti.
Kaynak: AA