Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimse bu ülkede barınamaz

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ülkemizin bağımsızlığına ve milletimizin hassasiyetlerine saygı duymayan hiç kimse, sıfatı ne olursa olsun, bu ülkede barınamaz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Kimse kusura bakmasın, biz Afrikalı dostlarımızla ortak bir gelecek inÅŸa etmeyi, dolayısıyla sömürgecilere rahatsızlık vermeyi sürdüreceÄŸiz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslenen ErdoÄŸan, geçen hafta üç ülkeyi kapsayan ve beÅŸ devlet baÅŸkanıyla bir araya geldikleri oldukça verimli bir Afrika seyahati gerçekleÅŸtirdiklerini hatırlattı.
Gittikleri her Afrika ülkesi gibi Angola, Togo ve Nijerya’da da büyük bir hüsnükabul ile samimi bir misafirperverlikle karşılandıklarını dile getiren ErdoÄŸan, gerek baÅŸ baÅŸa ve heyetler arası görüşmelerde gerekse de iÅŸ insanlarının muhataplarıyla olan temaslarında bölgedeki büyük potansiyeli bir kez daha müşahede ettiklerini söyledi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Åžu hususun altını bilhassa çizmek istiyorum, hükümete geldikten sonra en çok önem verdiÄŸimiz ve en çok emek harcadığımız konulardan biri Afrika kıtasıyla iliÅŸkilerimizi geliÅŸtirmekti. Bu anlayışla baÅŸbakan ve cumhurbaÅŸkanı sıfatıyla 30 Afrika ülkesine 50 seyahat gerçekleÅŸtirdik. Diplomatik temsilcilik sayımızı kıta genelinde artırırken ticari ve ekonomik iÅŸ birliklerimizi de güçlendirmeye çalıştık.” diye konuÅŸtu.
Dünyanın yükselen kıtası Afrika’nın öneminin 21’inci yüzyılda giderek daha çok artacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “SaÄŸlık ve iklim krizleriyle sarsılan, dengeleri bozulan, yeni arayışlara yönelen dünya için Afrika’nın mümbit toprakları hala en deÄŸerli kaynaktır. Sömürgecilerin sürekli biçim, yol, yöntem deÄŸiÅŸtirerek kıtayı ellerinde tutma gayretleri bitmedi ve bitmeyecektir. Buna karşılık Afrika halklarının hafızalarında geçmiÅŸte yaÅŸadıkları acılar tüm tazeliÄŸiyle durmaktadır. Daha önemlisi Afrikalı dostlarımız sahip oldukları zenginliklerin öneminin ve kendilerine saÄŸlayacağı faydanın da farkındadır. Afrika toplumları artık sömürülmek, ezilmek, öldürülmek deÄŸil adil bir paylaşımla geliÅŸmek, kalkınmak, büyümek ve insanlığa bu ÅŸekilde katkıda bulunmak istiyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin Afrika’ya bakışının Batı ülkelerinden çok farklı olduÄŸuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihinde sömürgecilik lekesi ve katliam ayıbı bulunmayan bir ülke olarak kıtaya insan merkezli yaklaÅŸtığımızı muhataplarımız da görüyor. Bunun içinde özellikle bizi farklı bir yere koyuyorlar. Tabii asırlardır sömürülen siyasi, sosyal ve ekonomik düzeni bu ÅŸekilde kurulmuÅŸ bir coÄŸrafyada mesafe katetmek öyle kolay olmuyor. Sömürgecilerin izlerini kıtanın dört bir yanında siyasetten ekonomiye, sosyal ve kültürel hayata kadar her alanda görmek mümkündür. Buna raÄŸmen Türkiye’nin karşılıklı saygıya, muhabbete, dayanışmaya, birlikte kazanmaya ve paylaÅŸmaya dayalı politikaları artık yavaÅŸ yavaÅŸ kök salmaya, taban tutmaya, karşılık bulmaya baÅŸlamıştır.”
“Güçlü dostluk ve iÅŸ birliÄŸi köprüleri kuruyoruz”
Türkiye’nin kıtadaki pek çok bölgeyle 500 yıllık geçmiÅŸe sahip kültürel ve beÅŸeri iliÅŸkilerinin bulunmasının iÅŸlerini oldukça kolaylaÅŸtırdığını söyleyen ErdoÄŸan, “Aynı ÅŸekilde Kızılay, TİKA, Yurtdışı Türkler BaÅŸkanlığı, Maarif Vakfı Yunus Emre Enstitüsü, insani yardım kuruluÅŸlarımız gibi yapılarımızla kıtada yürüttüğümüz faaliyetler fevkalade müspet bir iklim oluÅŸturmuÅŸtur. İşte bu altyapı üzerinde Afrika’yı pazar deÄŸil ortak olarak gören bir yaklaşımla kıtanın tamamında güçlü dostluk ve iÅŸ birliÄŸi köprüleri kuruyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Afrika seyahatinin ardından İstanbul’da yapılan Türkiye-Afrika Ekonomi ve İşbirliÄŸi Forumu ile 17-18 Aralık’ta gerçekleÅŸtirilecek Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gibi etkinliklerin bu doÄŸrultuda katettikleri mesafenin somut örnekleri olduÄŸunu dile getirdi.
Türkiye’de neredeyse her ay Afrikalı misafir ağırladıklarını ve aynı ÅŸekilde Afrika’dan da çok sayıda ziyaret daveti aldıklarını aktaran ErdoÄŸan, “İnÅŸallah en kısa sürede yeni bir Afrika programıyla bu güzel iklimi daha ileriye taşıyacak adımlar atacağız.” ifadelerini kullandı.
EÄŸitim, saÄŸlık, ticaret gibi amaçlarla Türkiye’ye gelen Afrikalıların sayısının her geçen yıl artmasının iliÅŸkilerin geleceÄŸi bakımından umut verici olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, Türk iÅŸ insanlarının Afrika’daki yatırımlarının da sürekli büyüdüğüne ve geniÅŸlediÄŸine ÅŸahit olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son seyahatlerinde 3 ülkede toplam 18 ekonomik ve kültürel anlaşma veya mutabakat imzalandığına, ortak bildiri yayınlandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Afrika’da attığı her adım elbette kıtayı kendi arka bahçeleri olarak gören eski sömürgecileri rahatsız ediyor. Ülkemiz aleyhinde Batı’da yürütülen kampanyaların gerisindeki sebeplerden biri de budur. Kimse kusura bakmasın. Biz Afrikalı dostlarımızla ortak bir gelecek inÅŸa etmeyi, dolayısıyla sömürgecilere rahatsızlık vermeyi sürdüreceÄŸiz. Her ne kadar bize olan husumetlerinden dolayı gözlerine perde inenler Türkiye-Afrika iliÅŸkilerindeki geliÅŸmeleri önemsizleÅŸtirmeye çalışsa da kıtada ülkemiz adına çok hayırlı ve faydalı iÅŸler yapmaya devam edeceÄŸiz.”
ErdoÄŸan, ABD’nin ve bazı ülke büyükelçiliklerinin Osman Kavala’yla ilgili açıklamalarına iliÅŸkin, “Bağımsız ve tarafsız yargımızla yargı mensuplarımıza yönelik bu saygısızlığa gereken cevabı vermek, devletin başı olarak herkesten önce bizim görevimizdir. CumhurbaÅŸkanı olarak, malum açıklamayı yapan büyükelçiler hususunda ülkem ve milletim adına ortaya koyduÄŸumuz tavır, iÅŸte bu sorumlu ve samimi duruÅŸun tezahürüdür.” dedi.
ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete hitabında, bin yıllık vatan Anadolu’da neredeyse her günün mücadeleyle geçtiÄŸine, bugün de ülke ve millet olarak sınırların güvenliÄŸinden siyasi, ekonomik ve sosyal alana kadar her cephede aynı mücadeleyi verdiklerine iÅŸaret etti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Milli Mücadele’nin en kritik safhalarından biri olan Sakarya Meydan Muharebesi’nde söylediÄŸi “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır.” ilkesinin Türkiye için hala geçerli olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“BoÅŸ bıraktığımız, ihmalkar davrandığımız, gereken tedbiri almadığımız, yeterli tahkimatı yapmadığımız her alanın, ülkemizin istiklali ve istikbali için bir tehdit olarak karşımıza çıktığı gerçeÄŸini defalarca yaÅŸadık. Bu tecrübenin ışığında diplomasiden, güvenliÄŸe, ekonomiden teknolojiye uzanan geniÅŸ bir yelpazede ülkemizi güçlü tutmak, milletimizin haysiyetini korumak için canla baÅŸla mücadele ediyoruz. Yürüttüğümüz mücadelede Cumhuriyetimizin bir asırlık birikimi, Osmanlı ve Selçuklu’nun 10 asırlık mirası, medeniyetimizin 15 asırlık zenginliÄŸi, devletimizin 20 asırlık geleneÄŸi en büyük güç kaynağımızdır.”
Tarihin her döneminde olduÄŸu gibi bugün de kimi dış kimi iç kaynaklı sıkıntıların, zorlukların bulunduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Türkiye diye bir devletin, Türk milleti diye bir milletin bırakınız sahip olduÄŸu gücü ve imkanları, varlığına bile tahammülü olmayanlar bugün de boÅŸ durmuyor.” dedi.
ErdoÄŸan, kendi güvenlikleri ve refahlarını söz konusu olduÄŸunda dünyayı ateÅŸe atmaktan çekinmeyenlerin, Türkiye’nin aynı çerçevedeki hassasiyetlerine saygı göstermelerini beklemediklerini söyleyerek, ÅŸunları kaydetti:
“Bunun örneÄŸini darbelerden vesayet düzenine verilen desteÄŸe, terör örgütleri konusunda sergilenen çifte standarttan bölgemizdeki insani güvenlik krizleriyle ilgili tutuma kadar sayısız örnekte gördük, görüyoruz. Küresel yönetim sisteminin vanasını elinde tutanlar, kendi sınırları içindeki tek bir olumsuzluk karşısında dahi her türlü hak ve hukuku askıya almayı meÅŸru sayarken milyonlarca insanın ölümünü duyarsızlıkla seyrediyor. Ucu kendilerine deÄŸen hususlarda hukuk, teamül ve ahlak tanımayanlar, konu mazlum ve maÄŸdurlar, konu Türkiye gibi hakkı ve adaleti savunanlar olduÄŸunda ağız birliÄŸi yapıp bambaÅŸka istikametlere yönelebiliyor. GeçmiÅŸte uzunca bir süre bu anlayışla ülkemizi istedikleri gibi yönlendirenler, istedikleri gibi ÅŸekillendirebilenler, Türkiye artık kendi duruÅŸunu sergilemeye baÅŸladığında paniÄŸe kapıldılar.”
“Hak ettikleri cevabı alacaklardır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir yaşanılan siyasi, ekonomik, toplumsal, diplomatik saldırıların gerisinde bu panik halinin yol açtığı acelecilik ve saygısızlığın bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Türkiye’nin nezaketini, teennisiyle davranma tarzını zaaf olarak görerek eski alışkanlıklarına yönelenler, yaptıkları yanlışı kabul etmedikleri sürece hak ettikleri cevabı alacaklardır. Son dönemde bazı ülkelerin büyükelçileri tarafından yapılan hadsiz ve talihsiz açıklamayı da aynı çerçevede deÄŸerlendiriyoruz. Bu açıklama herhangi bir kiÅŸiyi ve konuyu deÄŸil doÄŸrudan ülkemizin yargısını ve egemenlik haklarını hedef almıştır. Her ÅŸeyden önce bu tavır ülkemizdeki yargı teÅŸkilatımız, hakimlerimiz, savcılarımız avukatlarımızla birlikte tüm yargı mensuplarımıza yapılmış bir büyük hakarettir. Anayasamızın 138’inci maddesinde belirtildiÄŸi ÅŸekilde, Türk yargısı kimseden talimat almaz, kimsenin emrine girmez. Kendi yasama ve yürütme organlarımızın bile Anayasa gereÄŸi iÅŸine karışamadığı yargımızı, bir grup büyükelçinin sigaya çekmesine tahammül edemeyiz.
Dünyada nice acılar yaÅŸanır, zulümler yapılır, adaletsizlikler sergilenirken Türkiye’yi dillerine dolayanların amaçlarının hak, hukuk takibi olduÄŸuna kimse bizi inandıramaz. Bağımsız ve tarafsız yargımızla yargı mensuplarımıza yönelik bu saygısızlığa gereken cevabı vermek, devletin başı olarak herkesten önce bizim görevimizdir. CumhurbaÅŸkanı olarak, malum açıklamayı yapan büyükelçiler hususunda ülkem ve milletim adına ortaya koyduÄŸumuz tavır, iÅŸte bu sorumlu ve samimi duruÅŸun tezahürüdür. Bizim niyetimiz asla kriz çıkarmak deÄŸil, ülkemizin hakkını, hukukunu, onurunu, çıkarlarını ve egemenlik haklarını korumaktır.”
“Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimse bu ülkede barınamayacak”
Bugün aynı büyükelçilikler tarafından yapılan yeni bir açıklamayla Türk yargısına ve Türkiye’ye yönelik bühtandan geri dönüldüğüne iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Viyana SözleÅŸmesi’nin 41’inci maddesine, yani ülkelerin kanunlarına ve nizamlarına uyulacağı, içiÅŸlerine karşılamayacağı taahhüdüne baÄŸlılıklarını ifade eden bu büyükelçilerin artık Türkiye’nin egemenlik hakları konusundaki beyanlarında daha dikkatli olacaklarına inanıyoruz. Ülkemizin bağımsızlığına ve milletimizin hassasiyetlerine saygı duymayan hiç kimsenin, sıfatı ne olursa olsun bu ülkede barınamayacağını da ayrıca ifade etmek istiyorum.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Bu süreçte kimin Türkiye’nin ve milletin yanında durduÄŸunun, kimin de ellerin kılıcını çaldığının bir kez daha görüldüğünü vurgulayan ErdoÄŸan, “Türkiye’nin bugün yaÅŸadığı en büyük sancılardan biri de bu tür meselelerde yerli ve milli duruÅŸ sergilemeyi bir türlü baÅŸaramayan kimi siyasetçi, eski diplomat ve medya mensubundan oluÅŸan güruhtur. KiÅŸisel hırsları, ideolojik saplantıları ve kalplerini karartan kinleri uÄŸruna kendi ülkelerinin aleyhindeki kampanyaların gönüllü aparatlığına soyunan, sözcülüğünü üstlenen mankurtları milletimiz yakından takip etmektedir. Önümüzdeki dönemde güvenlikten ekonomiye pek çok sorunumuzla birlikte inÅŸallah bu hastalıklı zihniyetten de kurtulacağız.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, ülke ve millet olarak bu tür çarpıklıklarla, uluslararası medyadan siyasetçisine kadar farklı kesimler üzerinden ilk defa karşılaşılmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Gezi olaylarında, neredeyse bir ay boyunca ülkemizden yapılan canlı yayınları hatırlayın. Benzer hadiseler çok daha vahim boyutlarda Avrupa baÅŸkentlerinde yaÅŸandığında aynı çevreler tek bir karenin bile dışarıya sızmasına izin vermediler. Ülkemizin yakın tarihindeki en büyük ihanetleri olan 17/25 Aralık emniyet, yargı darbe giriÅŸiminin ardından kopartılan fırtınaları da hatırlayın. PKK terör örgütünün çukur eylemleri ve HDP’nin 6-8 Ekim kanlı sokak olayları sırasında yaÅŸananları da hatırlayın. DEAÅž’ın ve PKK’nın sınırlarımız boyunca ve sınırlarımız içinde gerçekleÅŸtirdikleri kanlı eylemleri de hatırlayın. Elbette 15 Temmuz darbe giriÅŸimini hatırlayın. Bunların hangisinde ülkemize her fırsatta demokrasi ve hukuk diskuru çekenlerin haktan, adaletten, meÅŸruiyetten hepsini bir kenara bıraktım, insanlıktan yana tavır aldığını gördünüz mü? Tam tersine bu hadiselerin hepsinde de terör örgütleri ve darbecilerin sırtları sıvazlanmış, Türkiye’nin seçilmiÅŸ yöneticileri, diplomasi ve medya kıskacına alınarak pes ettirilmeye çalışılmıştır. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteÄŸiyle tüm bu oyunları bozduk, tuzakları boÅŸa çıkardık, hevesleri kursaklarda bıraktık. Hangi engelle karşılaşırsak karşılaÅŸalım ülkemizi 2023 hedeflerine ulaÅŸtırma azmimizden zerre kadar geri adım atmadık.”
ErdoÄŸan, “Ülkemizi siyasi kaos, ekonomik yıkım, sosyal çatışma iklimine döndürmek isteyenler var. Kim bunlar? CHP.” dedi.
Erdoğan, terör ve darbeyle yapılamayanları ekonomiyle yapmak için başlatılan sinsi saldırıların çok ciddi bedeller ödeme pahasına engellendiğini belirtti.
Türkiye’nin izlediÄŸi ekonomi politikasının sebebini ve amacını hala anlamamış olanların, Milli Mücadele’ye, Türkiye’nin 70 yıllık çok partili siyasi hayatına ve yaÅŸadıklarına özellikle de son 8 yılına dönüp bakması gerektiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Åžayet, tarih ve vicdan penceresinden bakılırsa bize yapılanların da bizim yaptıklarımızın da gerisindeki asıl fotoÄŸraf gayet iyi görülecektir.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye gibi misyon sahibi bir ülkede hiçbir hadisenin rastgele yaşanmadığını, hiçbir kararın tesadüfen alınmadığını ve hiçbir eylemin bilinçsiz yapılmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Biz ne yaptığımızı da niçin yaptığımızı da bunun sonucunda nelerin ortaya çıkacağını da gayet iyi biliyoruz. BaÅŸbakan ve CumhurbaÅŸkanı olarak neredeyse 20 yıldır dünyada birlikte çalışmadığımız lider, içinde bulunmadığımız platform, arka planına vakıf olmadığımız hadise kalmadı. Avrupa’nın ve dünyanın en kıdemli lideri olarak tüm bu tecrübeler ışığında ve kurduÄŸumuz güçlü altyapı üzerinde baÅŸlattığımız demokrasi ve kalkınma hamlesini sonuçlandırarak büyük ve güçlü Türkiye’yi inÅŸa etmeye çalışıyoruz. Milletimiz emin olsun ki bu hedefe çok yaklaÅŸtık dışarıda ve içeride artan gürültülerin sebebi bu gerçeÄŸin herkes tarafından bilinmesidir. İşte hep birlikte yaÅŸayarak görüyoruz.”
Dünyanın en güçlü saÄŸlık altyapısını kurduklarını, ÅŸehir hastaneleri gibi eÅŸi benzeri olmayan bir modeli hayata geçirdiklerini ve koronavirüs salgını döneminde bunun meyvelerini toplamaya baÅŸladıklarını anlatan ErdoÄŸan, “Üretim altyapımızı geliÅŸtirmek için ülkemizin her ÅŸehrini sanayi bölgeleri ile fabrikalarla donattık. Yeniden inÅŸa hareketini devam ettirdik. İşte bu hafta EskiÅŸehir’de organize sanayide 52 fabrikanın açılışını yaptık. Bunun yanında 106 tane yine ayrıca fabrika açılışını yaptık. Bunlar kendiliÄŸinden olmuyor, hani bir ÅŸey yapılmıyordu EskiÅŸehir’e git Bay Kemal, orada bunların hepsini gör.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, Çin’den bir firmanın da EskiÅŸehir’de yatırım yaptığını söyledi.
“Ne çileler çekti bu ülkenin evlatları”
Türkiye’yi hidroelektrik, termik, doÄŸal gaz, güneÅŸ ve rüzgar santralleriyle donatarak kurulu enerji gücünü 3 katından fazla artırdıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ÇoÄŸalan nüfusa ve üretim kapasitesine raÄŸmen elektrik sıkıntısı çekmeyerek bu yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya baÅŸladık. Kara yolu, hava yolu, demir yolu ve deniz yolu ile ulaşım altyapımıza tarihimizde görülmedik yatırımları yaptık. Dünyanın üretim merkezinin deÄŸiÅŸmeye baÅŸlamasıyla lojistik avantajımızın meyvelerini toplamaya baÅŸladık. Ülkemizin her ÅŸehrine yaydığımız üniversitelerimizle, yeniden ayaÄŸa kaldırmaya baÅŸladığımız mesleki ve teknik eÄŸitimimizle yetiÅŸmiÅŸ insan kaynağımızı güçlendirdik. Her alanda bunların da meyvelerini toplamaya baÅŸladık. Adam utanmadan sıkılmadan ’81 vilayete niçin üniversite kuruyorsunuz’ diyor. Söyleyeyim sana ne için kurduÄŸumuzu, biz 81 vilayetteki evlatlarımızın ülkemizin bir ucundan bir diÄŸer ucuna gitmemesi için bunları kurduk. Ne çileler çekti bu ülkenin evlatları.”
Türkiye’nin üniversite sayısının 207’e yükseldiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Bundan niye rahatsız oluyorsun Bay Kemal, niye bundan rahatsız oluyorsun. Üniversiteyle ilim ve irfan dağıtıyoruz ve dağıtmaya da devam edeceÄŸiz. Sizin yapamadıklarınızı iÅŸte biz yaptık, yapıyoruz. Bu örnekleri her konuya her alana her baÅŸlığa yaymak mümkündür.” ifadelerini kullandı.
“Bu devletin büyüklüğünü kabul edeceksiniz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Ülkemizin istisnasız her karış toprağını, milletimizin her ferdini kucaklayan eserlerimiz ve hizmetlerimizle evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olarak gördüğümüz 2053 vizyonu için gereken temeli attık. Büyük ve güçlü Türkiye’nin silüetinin ÅŸekillenmeye baÅŸladığı ÅŸu dönemde ülkemizi 2023 kavÅŸağında yeniden eski düzene, yani siyasi kaos, ekonomik yıkım, sosyal çatışma iklimine döndürmek isteyenler var. Kim bunlar? CHP. CHP deyince de çılgına dönüyorlar. Dışarıda ve içeride tek bir koro halinde yürütülen kampanyanın amacı bizden kurtulmak deÄŸil, bizim ülkemizin hanesine yazdırdığımız demokrasi ve kalkınma kazanımlarını yok etmektir, dertleri bu. KardeÅŸlerim bayraklar farklı, insanlar farklı, çehreler farklı, ifadeler farklı olabilir ama amaç aynıdır o da büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önünü kesmektir. Ama onların bilmediÄŸi bir ÅŸey var, milletimizle birlikte diplomasinin de siyasetin de ekonominin de dilini çözeli çok oldu. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum baÅŸaramayacaksınız ya bu ülkenin bağımsızlığını bu ülkenin vakarını bu devletin büyüklüğünü kabul edeceksiniz ya da nefesiniz tükenene kadar içinde çırpındığınız kibir ve nefret çukurunda debelenmeye devam edeceksiniz.”
“Bunlar da edep haya yok”
Dünyayı ve Türkiye’yi okurken insanların yaÅŸadığı sıkıntıları asla görmezden gelmediklerini ve çözümü için çalışmaktan geri durmadıklarını belirten ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Ülkemizin güvenliÄŸi ve hedefleri için yedi düvelle mücadele ederken insanımızın sofrasındaki ekmeÄŸinin, aşının, evindeki elektriÄŸinin, doÄŸal gazının, suyunun, kapısındaki aracın yakıtının, kazancının kendisi ve ailesi için kurduÄŸu hayallerin de derdiyle dertleniyoruz. Ya utanmadan sıkılmadan ‘Aşı yok’ diyor, ‘Evine götürecek ekmeÄŸi yok’ diyor, ya böyle bir yalan olur mu? Kim bunu diyen CHP’lisi, İP’lisi, ya bunlar korkulması gereken yüceler yücesinden de korkmuyorlar ki. Bunlarda edep, haya yok. Öyle diyor ÅŸair, ‘Ne ar kaldı, ne namus kaldı, ne haya kaldı. Gelen geçti, gelen geçti, gelen geçti.’ Bunlar böyle maalesef ya ÅŸu anda bakıyorsunuz her evde araba var, kapıcısında araba var, ÅŸu anda ikinci el araba yetiÅŸmiyor zaten. Böyle bir durum var ya bunları nasıl görmemezlikten geliyorsunuz. Ama bunu televizyon ekranlarından vatandaÅŸa anlatır, vatandaşı kandırabilirsiniz ama bizi kandıramazsınız. Biz çünkü hepsinin istatistiklerini tutuyoruz. Nerede ne oluyor, ne satılıyor, bunların hepsini gayet iyi biliyoruz.”
ErdoÄŸan, Kovid-19 salgını döneminde fedakarlık yapan vatandaÅŸların üzerlerine daha fazla yük binmemesi için gereken tedbirleri almakta kararlı olduklarını belirterek, “Maliyetlerdeki yükseliÅŸin ötesinde fırsatçılık yapanlara da kusura bakmasınlar göz açtırmayacağız. Bu konudaki denetimleri ve müeyyideleri sıkılaÅŸtırıyoruz.” dedi.
ErdoÄŸan, Kovid-19 salgınından iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine kadar nice küresel krizin Türkiye’ye etkileriyle uÄŸraşırken, kadınların, gençlerin, yaÅŸlıların, işçilerin, iÅŸverenlerin, garip gurebanın sesine de kulaklarını ve kalplerini açık tuttuklarını dile getirerek, “Büyük vizyonlara ve hedeflere odaklanırken, gözümüzün önündeki, burnumuzun dibindeki meselelere sırtımızı dönmüyoruz.” ifadesini kullandı.
Terörle mücadeleyle iÅŸsizlikle mücadelenin kendileri için aynı mesafede olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Küresel krizlerin üstesinden gelmekle içerideki pahalılığın, yoksulluÄŸun, haksızlığın, adaletsizliÄŸin önüne geçmek bizim için aynı derecede mühimdir. Esasen bunların hepsi de aynı makinenin farklı parçaları gibi birbiriyle yakından iliÅŸkilidir. Hepsini birden hal yoluna koymazsak yolumuza devam edemeyiz. Bu dönemdeki talihsizliÄŸimiz küresel krizle ülkemize yönelik saldırıların aynı dönemde zirve yapmış olmasıdır.” diye konuÅŸtu.
“Önümüzdeki dönemde atacağımız ilave adımlarımız olacak”
Salgınla birlikte bozulan küresel ekonomik dengelerin, yaygın kullanımı olan pek çok ürünün hammaddesinde, üretiminde ve dağıtımında çok ciddi fiyat artışlarının yaşanmasına yol açtığını dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye bu fiyat artışlarını halkına nispeten en az yansıtan ülkelerin başında geliyor. GeliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan ülkelerin pek çoÄŸunda durum çok daha vahimdir. Bu sıkıntılı sürecin olumsuz etkilerini dünyada önümüzdeki dönemlerde daha fazla göreceÄŸiz. Türkiye olarak artan üretim ve lojistik gücümüzle yaÅŸanan sıkıntıları kendimiz için bir fırsata dönüştürme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tabii bu arada yaÅŸanan fiyat artışları ve diÄŸer sıkıntıların insanlarımızı bunaltmaması için gereken tedbirleri alıyoruz. Tarım ürünlerinde belirlediÄŸimiz oldukça yüksek alım fiyatları bu tedbirlerden biridir. Yine kamu işçi ve memurlarının ücretlerinde yaptığımız artışlarda da bu durumu dikkate alarak çıtayı bir hayli yüksek tuttuk. Elektrik ve doÄŸal gaz fiyatlarındaki maliyet satış oranlarında devlet olarak epeyce ciddi seviyede sübvansiyon yapıyoruz. Sosyal yardım sistemimizi etkin ÅŸekilde iÅŸleterek geliri olmayan ve çok düşük gelirli vatandaÅŸlarımızı sahipsiz bırakmıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu doÄŸrultuda atacağımız ilave adımlarımız olacak.”
“Fırsatçılık yapanlara göz açtırmayacağız”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, salgın döneminde fedakarlık yapan vatandaÅŸların üzerine daha fazla yük binmemesi için gereken tedbirleri almakta kararlı olduklarını vurgulayarak, “Maliyetlerdeki yükseliÅŸin ötesinde fırsatçılık yapanlara da kusura bakmasınlar göz açtırmayacağız. Bu konudaki denetimleri ve müeyyideleri sıkılaÅŸtırıyoruz. GeçtiÄŸimiz hafta Meclise sunduÄŸumuz, yarın Plan Bütçe Komisyonundaki müzakereleri baÅŸlayacak 2022 bütçemizi de bu anlayışla hazırladık.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Nice krizleri, sıkıntıları ve saldırıları baÅŸarıyla geride bırakan Türkiye’nin bu küresel türbülansın da üstesinden geleceÄŸine inandıklarını belirten ErdoÄŸan, “Bunun için CumhurbaÅŸkanı olarak, kabine olarak, tüm yönetim olarak üzerimize düşenleri yapıyoruz, yapmayı sürdüreceÄŸiz. Mesela bu hafta sonu Roma’da yapılacak G20 Liderler Zirvesi’nde ve ardından Glasgow’da katılacağımız BM İklim Zirvesi’nde hem gündemdeki konularla ilgili ülkemizin görüşlerini dile getirecek hem de önümüzdeki fırsatları deÄŸerlendirmeye yönelik temaslarda bulunacağız.” dedi.
“84 milyon vatandaşımızın her birinin meselesi bizim meselemizdir”
Salgın krizinden iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine kadar her hususta Türkiye’nin küresel sistemdeki söz hakkını ve itibarlı konumunu güçlendirmek için gereken her adımı attıklarını hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Aynı ÅŸekilde ülke içindeki sıkıntıları çözmek, her kesimden insanımıza rahat nefes aldırmak için de daha çok çalışacak, daha çok kaynak üretecek, daha çok politikalar geliÅŸtireceÄŸiz. Bugünkü kabine gündemimizde talimatımızla ülkemizin 58 ilindeki 1585 cemevi ziyaret edilerek hazırlanan kapsamlı bir çalışmayı da görüştük. Aynı ÅŸekilde İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan azınlık vakıflarının seçim usulüyle ilgili hususu da deÄŸerlendirdik. Hangi kökene, hangi inanca, hangi meÅŸrebe sahip olursa olsun Türkiye’nin, 84 milyon vatandaşımızın her birinin meselesi bizim meselemizdir. Bu anlayışla milli birlik ve beraberliÄŸimizi güçlendirecek her adımı geçmiÅŸte attık, bugün de atmayı sürdüreceÄŸiz.”
Salgın tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar tedbirlere riayet edilmesi çaÄŸrısını bir kez daha yenileyen ErdoÄŸan, “İleri yaÅŸtaki vatandaÅŸlarımız baÅŸta olmak üzere herkese gönüllülük esasına göre ikinci ve üçüncü doz aşılarını bir an önce olmalarını tekrar hatırlatıyoruz.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ankara’daki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) olduÄŸu yeri Millet Bahçesi haline getirdiklerini ve açılışını bu hafta yapacaklarını ifade ederek, tüm Ankaralıları açılış programına davet etti.
29 Ekim’de de İstanbul’da yeni AKM’nin açılışını yapacaklarını belirten ErdoÄŸan, “Tüm İstanbullular bu açılışa davetli. Gerçekten muhteÅŸem bir eseri İstanbul’umuzda, Taksim’de yine meydana getirdik. İnÅŸası bitti, ihyası aynı ÅŸekilde İstanbullularla birlikte olacak ve o akÅŸamı da İstanbullularla birlikte yaÅŸamak istiyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA