Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yanan ormanlarımız en verimli şekilde ağaçlandırılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yanan ormanlarımız en verimli şekilde ağaçlandırılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yanan ormanlarımız en verimli şekilde ağaçlandırılacak

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doÄŸacak. Bu alanlar en verimli ÅŸekilde aÄŸaçlandırılacak, yeniden orman olacak.” diye konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan,, Çankaya Köşkü’nde gerçekleÅŸtirilen Kanal D-CNN Türk ortak yayınında, gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, düzensiz göçmenlerle ilgili, “Herkes ÅŸunu bilsin ki Türkiye yol geçen hanı deÄŸildir. Bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz, adımımızı da ona göre atıyoruz.” dedi.

“Tamamıyla sınırlarımız duvarlarla örülüyor”

“Türkiye’nin Afgan göçmenlerle ilgili politikası nedir?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, Suriye’den, 4 milyona yakın göçmen geldiÄŸini ve bunlardan meslek ve sanat sahibi olan birçok Suriyeli’nin vatandaÅŸ olduÄŸunu anımsattı.

Afganistan ile ilgili durumun biraz daha farklı olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Åžu anda gerek İran kapısından gerek Irak’tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz. Buralardaki yükselen duvarlar, bu düzensiz göçün ülkemize girmesini engellemek için. Bu çalışma devam ediyor. Çok da fazla kalmadı. Tamamıyla sınırlarımız bu surlarla, bu duvarlarla örülüyor.” diye konuÅŸtu.

Bu son gelişmelerde Afgan halkının içine düştüğü durumun çok sıkıntılı olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Taliban ile bunların yaÅŸadığı ÅŸu andaki süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da biz bazı çalışmalar yapıyoruz. Nedir? Taliban ile bazı görüşmelere varıncaya kadar ÅŸu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki benim bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Niye? Çünkü bizim bu tür ÅŸeylerde eÄŸer üst düzeyde bunları kontrol altına alamazsak, bunlar kontrol altına alınamadığı takdirde bu defa Afganistan’daki barışı, sulhu saÄŸlamamız da mümkün olmaz. Åžimdi Afganistan’da bizim adeta soydaÅŸlarımız durumunda olanlarda var. Åžimdi bütün bunlarla birlikte bazı adımları atıp yanımıza kimleri alabiliriz, onların çalışmasını yapıyoruz. Ben bununla ilgili olarak da mesela ilgili üst düzey yönetici arkadaÅŸlarımı yurtdışına gönderdim. Aynı ÅŸekilde Katar ile bu akÅŸam görüşmem oldu. Burada Taliban’ın attığı adımları nerede durdurabiliriz, nerede sulhe yönelik bir adım atarız? Diplomasi dediÄŸiniz budur. Her ÅŸeyi savaÅŸla, askeri olarak halledeceÄŸiz diye bir ÅŸey var mı? Yok. Askeriyenin veya savaşın geçerli olduÄŸu yer var ama bir de siyasetin, diplomasinin geçerli olduÄŸu yer var. Benim elim nereye kadar uzanıyorsa veya benim siyaset anlayışım nereye kadar muvaffak olabilecekse orayı bizim baÅŸarmamız lazım. Åžu anda Afganistan’da bu konumdayız. Afganistan’ı bir kenara itemezsiniz. 35 milyon nüfusu olan bir ülke. Bizim baÄŸlarımızın tarihe dayandığı bir ülke. Bunu bir kenara atmak mümkün deÄŸil. Bütün bunlarla birlikte herkes ÅŸunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı deÄŸildir. Yani bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz adımımızı da ona göre atıyoruz. Ülkemizde sosyal medyada birilerinin abarttığı ÅŸekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını, bu da söz konusu deÄŸil. Biz bu duvarları boÅŸuna mı yapıyoruz? Bu surları ÅŸu anda boÅŸuna mı örüyoruz? YoÄŸun bir ÅŸekilde, üstelik bütün gözetleme kulelerine varıncaya kadar. Yapmakta olduÄŸumuz surlarda bunların hepsi var.”

Türkiye’nin doÄŸu ve güney sınırlarında 2020’de 505 bin 375 yabancının yasa dışı yollarla ülkeye giriÅŸinin engellendiÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Biz bunu baÅŸarmış bir ülkeyiz.” dedi.

Bu rakamın 2021’de 253 bin 300 civarında olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, “Bunu da baÅŸardık. Yakalanan Afgan düzensiz göçmenlerin önemli bir bölümü yetkili kurumlarımız tarafından tekrar Afganistan’a sınır dışı ediliyor.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, fiziki güvenlik tedbirleri kapsamında İran sınırının 156 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örüldüğünü, 85 kilometrelik duvar çalışmasının ise şu anda devam ettiğini, ayrıca 109 kilometrelik kısmın da aydınlatma sistemiyle donatıldığını kaydetti. 79 kilometre boyunca da kamera ve algılayıcı sistemlerin inşa edildiğini bildiren Erdoğan, böylece düzensiz göç hareketlerinin sürekli olarak kamera sistemleriyle izlendiğini belirtti.

Bunun yanında termal kameralarla gece geçiÅŸleri önlenirken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla sınırların kontrol altında tutulduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “DoÄŸu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit rolü olan elektronik kuleler ve haberleÅŸme kulelerinin yüzde 90’ı tamamlandı. Emniyet ve Jandarma tarafından sınır bölgelerimize ve düzensiz göç rotası olarak belirlenen bölgelere ilave birlikler sevk edilmiÅŸtir. Bütün bu tedbirleri niye alıyoruz? İşte bu düzensiz göçü engellemek için alıyoruz. Ama birileri de içeride maalesef bu iÅŸleri sabun köpürtür gibi, bu yalanla beraber bu adımları atıyorlar. Ben de bunu izan, insaf sahibi olan vatandaşıma, halkıma ülkenin CumhurbaÅŸkanı olarak duyurmuÅŸ oluyorum.”

Son zamanlardaki sel ve yangınlardan dolayı yoÄŸun bir gündem yaÅŸandığını belirten ErdoÄŸan, “Bu ara yangınla uÄŸraşırken bir diÄŸer taraftan da sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu sel felaketinde de ÅŸu an itibarıyla 1 kaybımız var ama henüz aranmakta olan baÅŸka vatandaÅŸlarımız da var. Fakat binalardaki zemin yüksekliÄŸi bakıyorsunuz 2 kat, bazı yerlerde 3 katı buluyor, böyle bir felaket. Ne Dereli’deki felaket, ne Rize-Artvin’deki felaket. Bugün Bartın’da, Sinop’ta ve Kastamonu’da olan, onları da aÅŸmış durumda. Bütün bakan arkadaÅŸlarımız, AFAD hepsi ÅŸu anda oradalar ve kurumlarımız ile birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar.” ifadelerini kullandı.

Programa gelmeden önce felaket bölgesindeki bakanlarla görüştüğünü dile getiren ErdoÄŸan, “Oralardan ayrılmayacaksınız dedik. Çatı katından ve damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sel bölgesindeki vatandaÅŸlara “Tüm vatandaÅŸlarıma bir ÅŸey hatırlatmak istiyorum. Darda, zorda kalmadıkça ulaşıma adeta kapalı sayılabilecek kara yollarını da tercih etmeyin. Çünkü her an heyelan olabilir, her an o yollardan geçerken bu heyelanlar ile birlikte Allah göstermesin trafik tıkanıklığının ötesinde tehditler olabilir. Bu tehditlerin içerisinde tabi ki can güvenliÄŸi olayı var. Onun için nereden yol veriyorlarsa oralardan gitmek en isabetli olacaktır.” diye seslendi.

Orman yangınlarına ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, orman yangınlarının ciddi manada kontrol altına alındığını söyledi. Canlı yayın öncesi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yapılan çalışmaların son durumu hakkında görüştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bekir Bey ile görüştüm, büyük oranda kontrol altına alındığını söyledi. Sadece ‘Bugün Burdur-Bucak’ta yeni bir yangın olayı çıktı ama kontrolümüzün altındadır’ dedi. Araç gereç noktasında gerek uçaklarla gerek helikopterlerle gerek bütün itfaiye araçlarımızla, arazözlerle hakikaten farklı bir güce eriÅŸtik ve bu gücümüz yangın söndürmedeki baÅŸarı oranımızı da ciddi manada artırdı. Helikopterlerimiz çok çok büyük fonksiyon icra ettiler. Uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler, ediyorlar. Çok kısa zamanda denizlerden suyu alıp yine kısa zamanda söndürme alanına gidebiliyorlar, helikopterlerimiz hakeza öyle. Burada Türkiye iyi bir yere ulaÅŸtı ve bunu arttırarak devam edeceÄŸiz. Birilerinin dediÄŸi gibi ‘Ne helikopter gördük, ne uçak gördük’ deÄŸil, öyle bir ÅŸey yok. Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor, onlarca helikopter dolaşıyor, aynı ÅŸekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortiler bakıyorsunuz çok çok fazla.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin tüm bunları görmediğini ifade etti.

Yangınların çıkış sebebine iliÅŸkin çok çeÅŸitli iddiaların ortaya atıldığı ve terör örgütlerinin iÅŸi olabileceÄŸi yönünde yorumların yapıldığı anımsatılan ErdoÄŸan, “Åžunu çok rahat söyleyebiliriz, elbette yangınların çıkış nedeni olarak bütün ihtimaller üzerinde çıkış anından itibaren durduk ve bunların polisiye olarak araÅŸtırmaları yapıldı. Polis teÅŸkilatımızın yaptığı araÅŸtırmaların dışında özellikle bütün teÅŸkilatımızın oralardaki faaliyetleriyle acaba buralarda böyle bir ÅŸey var mı yok mu bunların araÅŸtırmaları yapıldı.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Yürüyen soruÅŸturmalarda gözaltına alınanların ve tutuklananların olduÄŸunu hatırlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bütün bunlarla beraber aldığımız istihbaratlar var. Yani Milli İstihbarat TeÅŸkilatımızın verdiÄŸi bilgiler var, emniyet istihbaratın verdiÄŸi bu noktada bilgiler var ama ÅŸunu biliyoruz ki bunlar arasında ailesinde terör örgütü iltisaklı kiÅŸiler de var.” dedi.

Terör örgütünün sicilinde geçmiÅŸte orman yangınları olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Geçen yıl biliyorsunuz Hatay’da bunları yaÅŸadık. Hatay’da yaÅŸadıklarımızın içinde nitekim teröristler de çıktı. ‘Hayatını kaybeden vatandaÅŸlarımızdan yanan ormanlarımıza, bal yapan arısından uçan kuÅŸuna, can havliyle buzağısını doÄŸurduktan sonra telef olan ineÄŸine kadar yitirdiÄŸimiz her bir canın hesabını soracağız’ dedik.” ifadelerini kullandı.

“Manipülasyonun, dezenformasyonun bini bir para”

Buna müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Yani her ÅŸeyi RTÜK ile çözelim. RTÜK neyle uÄŸraÅŸacak? Amerika’da bir Twitter olayı nelere vesile oldu. ‘Bizim Türkiye’de ofisimiz var’ diyor. Yalan söylüyorsun Türkiye’de senin ofisin yok. Türkiye’de senin ÅŸu anda görevlendirdiÄŸin elemanın yok. Öyleyse bunlara, bunun bedelini bizim ödetmemiz lazım. Ofisini açacaksın, vergini, her ÅŸeyini ödeyeceksin. Açmadığın takdirde de bedelini ödeyeceksin. Bu noktadaki çalışmalarımızı Meclis’in açılmasıyla birlikte farklı istikamette takipçisi olarak yürütmemizin gereÄŸine inanıyorum. Çünkü kurumlarımızın ve görevlilerimizin fedakarlıkla yürüttüğü yangınla mücadelemize gerçek dışı bilgi ve haberlerle leke sürmeye çalışıyorlar. Manipülasyonun, dezenformasyonun bini bir para. Buna nereye kadar tahammül edeceksin? Bu kadar gayret, bu kadar kahramanlar ortada canı pahasına koÅŸacak, bunlar ise bunu söyleyecek. Artık bu yıkıcı faaliyetleri yapanlara bakıyor ve hiç ÅŸaşırmıyoruz. Ama hiç ÅŸaşırmadığımız gibi de bunların da diyoruz ki bir bedeli olsun artık.”

Türkiye’ye orman yangınlarıyla mücadele sürecinde verilen uluslararası desteklere iliÅŸkin soru üzerine ErdoÄŸan, baÅŸta Rusya, Azerbaycan, İran ve daha sonraki safhada İspanya’nın destek verdiÄŸini söyledi.

Ukrayna’nın 3 tane uçak gönderdiÄŸini ve 4 tane helikopterle devreye girdiÄŸini belirten ErdoÄŸan, Kazakistan ve Gürcistan’dan destek geldiÄŸini, Moldova, Belarus, Polonya, Avusturya ve Fransa’nın da birer helikopter gönderdiÄŸini kaydetti.

Erdoğan, bu uçak ve helikopterlerin farklı noktalardaki yangınları söndürme çalışmalarında aktif olarak kullanıldığını ve işleri ciddi manada kolaylaştırdığını ifade etti.

Yine bu süreçte birçok ülke ve uluslararası kuruluÅŸtan “geçmiÅŸ olsun” dileÄŸi ile dayanışma mesajları alındığını anımsatan ErdoÄŸan, “Åžahsım, milletim adına bu ülkelere en kalbi duygularla selam, sevgi, saygılarımı gönderiyorum.” dedi.

ErdoÄŸan, yangınların kontrolü sürecinde kendilerine, “sanatçılar giriÅŸimi” adını veren oluÅŸumun CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ni hedef alan açıklamalarını nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi yönündeki soruya, ÅŸu yanıtı verdi:

“Bir kulağımdan giriyor, öbür kulağımdan çıkıyor. Onların meslekleri sanat. Hangi sanatsa sanatlarını icra etsinler. Biz de onların baÅŸarı oranına göre, onlara saygı duyalım. Ama kalkıp da erken seçimmiÅŸ, yok bilmem iÅŸte ÅŸu andaki baÅŸkanlık sistemi doÄŸru deÄŸilmiÅŸ. Bırak, o iÅŸ bizim iÅŸimiz. Biz ömrümüzü buna verdik. Anlamazsınız bu iÅŸten. Piyanodan anlıyorsan piyanonu çal. Kemaniysen keman çal, dinleyelim. Sazendeysen sazını çal, dinleyelim. Ama kalkıp da bu iÅŸlere burnunu sokma, o iÅŸ bizim iÅŸimiz.”

“Hiçbir dijital mecra hukuktan azade deÄŸildir”

“EkÅŸi Sözlük”te yayımlanan, “halk ayaklanmak için daha ne bekliyor?” mesajıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın soruÅŸturma baÅŸlattığı ifade edilerek, “Son dönemde bunların gündeme taşınmasının altında baÅŸka bir ÅŸey olabilir mi?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Åžunu bilmemiz lazım hiçbir dijital mecra hukuktan azade deÄŸildir. Onlar da gereÄŸi gibi bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kiÅŸilere iftira, hakaret edilmesine, milli manevi deÄŸerlere küfredilmesine, ayaklanma çaÄŸrıları yapılmasına hiç bir ÅŸekilde müsaade etmeyiz ve bizim yargı sistemimiz de buna asla müsaade etmez. Bu platformda yalan haber, iftira, terör propagandası, darbe çaÄŸrısı ve ırkçılığın adeta yatağı olmuÅŸ vaziyette. İtibar suikastı, hedef gösterme ne ararsan bunlarda var. Dolayısıyla biz de bunların takipçisiyiz. Planlı, programlı olduÄŸu çok bariz olan bu kampanyalarla halkımız sürekli olarak tahrik edilmeye çalışılıyor. Bir iftira, hakaret ve yalan tezgahı gibi bunlar çalışıyor. Adı üzerinde ekÅŸi sözlük. Bayağı ekÅŸi.”

“Bizim milletimiz gerçekten farklı bir millet”

Manavgat’taki yangının ardından bölgeye gittiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Kalemli köyüne gittiÄŸimde oradaki yaÅŸlı bir amcanın aÄŸlayışı çok anlamlıydı. ‘Benim buzağım, ineÄŸim bunlar ÅŸimdi yok. Yandı, telef oldu’ dedi. Amca hiç merak etme biz ‘onların hepsini halledeceÄŸiz’ dedim. ‘Peki, nasıl edeceksiniz benim traktörüm de yandı’ dedi. ‘Onu da halledeceÄŸiz’ dedim. ‘Benim bir tane traktörüm, hem buzağımdı hem ineÄŸimdi’ dedi. BaÅŸladı orayla onu kıyas etmeye. Hemen bak ÅŸimdi bakanımı çağırıyorum, hemen iki üç gün içerisinde senin traktörün sıfır kilometre gelecek. ‘Gelecek mi’ dedi, gelecek dedim. Biz hemen üç dört gün içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanım traktörünü gönderdi. Ardından biri daha geldi, ‘Benim de yandı, hem de benim 2 tane yandı’ dedi. Onun 2 tane traktörünü de gönderdik. Fakat çok manidar bir ÅŸey oldu. Bir tanesi ‘Benim de yandı’ dedi, tamam dedim, seninkini de göndereceÄŸiz. Biz gönderince o ne dese beÄŸenirsiniz baktı ki 0 kilometre traktör, ‘Ben bunu almam. Traktörümü kullanabilirim daha. Ben onunla devam edeceÄŸim, devletime teÅŸekkür ediyorum. Ben bunu alamam’ dedi. Bizim milletimiz gerçekten farklı bir millet. Yani onu kendisine reva görmedi, ‘Yok, ben mevcut traktörümle çalışırım’ dedi.”

Erdoğan, devam eden soruşturmalarda ulaşılan neticeleri vatandaşlarla paylaşacaklarını kaydetti.

“Ülkemiz yangınlarla mücadelede 2 asra yaklaÅŸan kurumsal bir tecrübeye sahip”

“Yangınla mücadele sürecinde nasıl bir kriz yönetimi sergilendiÄŸi” ve “yangına müdahalede yetersiz kalındığı yönündeki eleÅŸtirilere iliÅŸkin görüşü” sorulan ErdoÄŸan, “Ülkemiz yangınlarla mücadelede 2 asra yaklaÅŸan kurumsal bir tecrübeye sahip. Bunun yanı sıra her türlü teknolojik altyapıya da sahip.” dedi.

Orman yangınlarıyla mücadelenin, Orman Genel Müdürlüğünce her yıl hazırlanan Yangın Eylem Planları kapsamında Yangın Yönetim Merkezi’nden sevk ve idare edildiÄŸini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, son 19 yılda yangınlarla mücadele kapsamında kara ve hava araçlarını yenilediklerini, sayılarını artırdıklarını aktardı.

Karada yangınla mücadelede çok önemli yere sahip olan arazöz sayısını yüzde 70 artırarak, 1078’e çıkardıklarını bildiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Araç parkında olmayan ve su ikmal araçlarından 281 tane daha aldık. Yangınlara anında müdahale için 2 bin 270 ilk müdahale aracı aldık. İş makinesi parkımızı yüzde 125 büyüterek 682’ye çıkardık. Yangınla mücadele hava filomuzu ise çok daha verimli hale getirdik. Yangın söndürme uçaklarımızın su atma kapasitesi artırıldı. Burada tabii ki kiralama yollarına da gittik. Bunun yanında dost ülkelerden, saÄŸ olsunlar ayrıca destekler geldi.” bilgisini verdi.

Ülke coÄŸrafyasındaki yangınları söndürmede en önemli hava aracı olan helikopter sayısının 2002’de 18 olduÄŸunu, bu rakamı bu yıl 39’a ulaÅŸtırdıklarını belirten ErdoÄŸan, yangınlar sırasında diÄŸer ülkelerden gelen desteklerle helikopter sayısının daha da arttığına iÅŸaret etti. ErdoÄŸan, “Hemen anında talep ettik, talep ettiÄŸimiz ülkelerden saÄŸ olsun hemen gönderen Azerbaycan gibi, İran gibi ülkeler oldu. Onların gönderdiÄŸi helikopterlerle helikopter sayımız ciddi manada arttı ve bu helikopterlerle de hakikaten çok ciddi iÅŸler gördük. Çünkü helikopterle, hazırladığımız helikopter havuzlarından su alabiliyorsunuz ve istediÄŸiniz yere onlarla inebiliyorsunuz, bu avantajınız var.” diye konuÅŸtu.

“Önümüzdeki yıl belki kendimize ait uçağımızı satın alacağız”

Uçakla her yerden su alınamadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Uçakla ancak denizlerden alıyorsunuz ama süresi çok iyi. Bakıyorsunuz 10 saniyede hemen dalıyor suyunu alıyor ve hemen yangın alanına suyunu boÅŸaltıyor. O da yine kısa bir süre, uzun sürmüyor, çok kısa sürede iÅŸ görüyor. Bunlardan, örneÄŸin Rusya’dan 3 tane aldık bu süreç içerisinde. Åžimdi belki önümüzdeki yıl daha farklı bazı düşüncelerimiz var. Belki onun üzerinde ayrıca duracağız. ÖrneÄŸin diyelim ki önümüzdeki yıl belki kendimizi ait uçağımızı satın alacağız ve bunları satın almak suretiyle bunların içinde çok amaçlı olanlar da var. Onlar üzerinde görüşmelerimizi arkadaÅŸlarımız yürütecekler ve bunlarla beraber de biz itfaiye noktasındaki ekibimizi, filomuzu çok daha güçlü hale getirmiÅŸ olacağız.”

Türkiye’nin ÅŸu anda dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna geldiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bakın Amerika’da, Kanada’da, Rusya’daki, Rusya bu noktada çok güçlü ekipmanlara sahip, fakat bakın birçok yeri ÅŸu anda hala çözemediler, halledemediler böyle sıkıntılar yaÅŸanıyor. Yangınlarda ilk defa kullanmaya baÅŸladığımız insansız hava araçları sayesinde ilk müdahale süremizi de 12 dakikaya indirdik. Bu yıl yangın destek sistemini de devreye aldık, bu da bize ayrı bir güç kattı. Bu sayede yangının ÅŸiddetini, yönünü, risk altında olan yerleÅŸim yerleri ve sanayi tesislerinin durumunu saniyeler içinde hesaplayarak anlık çıktıları alabiliyoruz. ÖrneÄŸin termik santraller bizim için en büyük felaket noktalarıydı. Termik santrallerde olaya müdahale imkanını çok süratle yakaladık. Hem etrafını açmak suretiyle oradaki yangını söndürmeyi rahatladık hem de oradaki personeli boÅŸaltma noktasında attığımız adımlar takdire ÅŸayandı.”

Yangınlara müdahalede “yetersiz kalındığına” yönelik eleÅŸtirilere iliÅŸkin görüşleri sorulan ErdoÄŸan, “Gözü var görmez, kulağı var duymaz, hani her ÅŸey dört dörtlüktür diye bir iddianın içinde olamam ama şöyle bir gerçek var yangınla mücadele ediyorsunuz, yangınla mücadele ederken bütün imkanları seferber ediyorsunuz.” dedi.

Yangının içinden çıkan itfaiyeciyi hatırlatan ErdoÄŸan, “Yetersiz kalmak, bunu neyle izah edeceksin, bu yetersiz kalmanın tanımı nedir? 6 tane bakanım benim her an orada oldu, tüm itfaiye ekiplerimiz orada oldu, bunun yanında tüm kurumlarımız, AFAD’ı, Kızılay’ı ile orada oldu, bakan yardımcılarım aynı ÅŸekilde orada oldu. Peki bunu söyleyenler acaba kendileri bunu nereden izlediler?” diye konuÅŸtu.

Yangında ilk defa kullanılmaya başlanılan insansız hava araçları sayesinde yangının şiddetini ciddi manada düşürdüklerini de anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunu söyleyenler acaba buralarda nasıl bir zamanlama yapıldı, nasıl böyle bir sürate ulaşıldı, bunu biliyorlar mı? Bilmiyorlar. Sadece iftira at tutmasa iz bırakır, söyledikleri iÅŸ bu. Ama biz bütün ekibimizle, o kahramanlarımızla burada baÅŸarılı olduÄŸumuza inanıyoruz. Hele hele yangınlarla mücadelede toplam 18 su atar uçak, 66 helikopter, 9 İHA, bir insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 430 iÅŸ makinesi ve yaklaşık 5 bin 250 personel görev yaptı, daha ne olacaktı? Bunlar yapıldı.”

ErdoÄŸan, “Yangında evleri yananların evleri ne zaman yapılmaya baÅŸlanacak? Hayvanlarını kaybeden köylülerin kayıpları ne zaman telafi edecek? Esnafın, sanatkarın yine sıkıntıları var onlar için bir ÅŸey düşünülüyor mu, bir tedbir paketi söz konusu olacak mı?” ÅŸeklindeki soruya, yangının ilk günü hemen zarar tespit komisyonlarını devreye soktuklarını ve bunların valilerin baÅŸkanlığında çalışmalarını baÅŸlattıklarını hatırlattı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bizim programımız bir ay içerisinde inÅŸaatların baÅŸlatılmasıyla alakalı talimatın verilmesiydi. Ve bu konuda TOKİ iÅŸini yüklendi ve süratle 1 ay içerisinde inÅŸaatlarımıza baÅŸlayacağız. Hedef, 1 yıl içerisinde de bu inÅŸaatları bitirmek. 1 yılın sonunda, o yangınların olduÄŸu bölgede yanan konutları, en uygun ÅŸekilde, en uygun yerlerde yapıp bitirmek. Bu konu ile ilgili olarak da ÅŸu anda Çevre Åžehircilik Bakanlığımız adımlarını atmış vaziyette, hatta peyderpey baÅŸlamış vaziyette. Süratle her bölge, nerede yangın olduysa oralarda bu adımlarımızı atıyoruz ve birinci yılın sonunda da inÅŸallah bu konutların teslimine baÅŸlayacağız.” ifadelerini kullandı.

Ahırlarıyla beraber yapılacak evlerin planlamasının da Çevre ve Åžehircilik Bakanlığınca yapıldığını anlatan ErdoÄŸan, “Bu konuyla ilgili de ilk etapta sadece 50 milyon buna ayrılmış vaziyette, fakat ‘Ben kiraya çıkabilirim’, ‘Ben ev bulabilirim’ eÄŸer bu tür talepler varsa bu tür talebi olanlara da kirasını vermek suretiyle buralara çıkabilirler.” dedi.

Bazı vatandaÅŸların akrabalarına gidebileceÄŸini söylediÄŸini anlatan ErdoÄŸan, “Takdiriniz neyse, ama kiraya çıkmak istiyorsan biz kiranızı vereceÄŸiz, kiraya da çıkabilirsiniz ve mobilyasını, A’dan Z’ye beyaz eÅŸyasını hepsini de almak suretiyle onları oralara yerleÅŸtirmekte kararlı olduÄŸumuzu kendilerine ifade ettik.” dedi.

“Son yangınlardan sonra bu bölgelerde hızla aÄŸaçlandırma faaliyetlerine baÅŸlayacağız”

Yanan alanların imara açılması iddialarına iliÅŸkin tartışmalara dair görüşleri sorulan ErdoÄŸan, Anayasa’nın 169’uncu maddesinde çok açık ÅŸekilde “Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiÅŸtirilir” ifadesi olduÄŸunu hatırlatarak, “Orada bir yapılanmaya falan gidemezsiniz, bu yerlerde baÅŸka çeÅŸit tarım ve hayvancılık da yapılamaz. Yanan orman alanlarının bugüne kadar nasıl yeniden aÄŸaçlandırdığımız ortada. Son yangınlardan sonra bu bölgelerde hızla aÄŸaçlandırma faaliyetlerine baÅŸlayacağız.” dedi.

ErdoÄŸan, iktidar oldukları 19 yıllık dönemde 5,5 milyar aÄŸaç diktiklerini belirterek, “Bunu bizim iktidarımız yaptı ve hala da aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Yani vatandaÅŸlar bu Bay Kemal’in yalanlarına itibar etmesin, yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doÄŸacak. Bu alanlar en verimli ÅŸekilde aÄŸaçlandırılacak, yeniden orman olacak. Bunların ilgililerine sorun ‘Siz ne kadar aÄŸaç diktiniz, sizin belediyeleriniz ne kadar aÄŸaç dikti? Bize bunun cevabını verin’ deyin.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Belediye BaÅŸkanlığı dönemini hatırlatan ErdoÄŸan, belediye baÅŸkanlığını CHP’den aldığını ve o dönemde kentin kurak olduÄŸunu söyledi. Kendisi göreve geldikten sonra ÅŸevlerin hepsini süratle yetiÅŸmiÅŸ aÄŸaçlarla aÄŸaçlandırdıklarını anlatan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“6 ay içerisinde ne olduÄŸuna İstanbullular ÅŸaşırdı. Zaten suyu da yoktu ki İstanbul’un, kurak. Biz geldik suya da kavuÅŸturduk İstanbul’u hamdolsun. Åžimdi burada da yine iktidara geldiÄŸimiz günden beri orman varlığımızı artırmaya yönelik çalışmalarımız, yeÅŸil vatanımıza ne kadar büyük bir önem verdiÄŸimizi zaten ispatlıyor. Bu konudaki baÅŸarımız BirleÅŸmiÅŸ Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün Küresel Orman Kaynakları DeÄŸerlendirme Raporu’nda da tescillendi. Onlar da bunu tescillediler. Türkiye 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler sıralamasında dünyada 46’ncı sırada iken, 2020 yılında 27’nci sıraya yükseldi. Türkiye en çok aÄŸaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa’da birinci, dünyada altıncı sırada yer aldı.”

ErdoÄŸan, 2019’da 11 Kasım’ı “Milli AÄŸaçlandırma Günü” ilan ettiklerini hatırlatarak, bu kapsamda ülkenin dört bir yanında milyonlarca fidanı öğrencilerle beraber toprakla buluÅŸturduklarını söyledi.

“GeleceÄŸe Nefes” projesiyle de orman alanlarını geniÅŸlettiklerini ve yeni orman alanları oluÅŸturduklarını anımsatan ErdoÄŸan, bunları aynı ÅŸekilde devam ettireceklerini söyledi.

“Türk Hava Kurumu devletin bir kurumu deÄŸildir”

Yangınlarda Türk Hava Kurumu tartışması yaÅŸandığı ve CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun Türk Hava Kurumunu ziyaret ettiÄŸi hatırlatılarak, “Türk Hava Kurumu ile ilgili düşünceleriniz nedir? Orayı yeniden ayaÄŸa kaldırmak gibi bir planınız var mı?” diye sorulması üzerine ErdoÄŸan, “Türk Hava Kurumu devletin bir kurumu deÄŸildir. Bunu vatandaÅŸlarımız bilmiyor, vatandaÅŸlarımız zannediyorlar ki ‘Türk Hava Kurumu devletin bir kurumudur’, hayır deÄŸil. Nasıl çeÅŸitli vakıflar, dernekler vesaireler varsa Türk Hava Kurumu da bunlardan bir tanesi.” dedi.

ErdoÄŸan, Türk Hava Kurumunun elindeki uçaklara dair tartışmanın yeni bir tartışma olmadığının da altını çizerek, birkaç yıl önce “kurumun elindeki uçakların yetersiz olduÄŸunu, Türk Hava Kurumunun mezarlığa döndüğünü ve mevcut yapısıyla bir yere varılmayacağını” söylediÄŸini hatırlattı.

Orayı bir ziyaretinde bu hali gördüğünü anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türk Hava Kurumu yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak, hepsini adeta çürümeye terk etmiÅŸler. Yani oran itibarıyla o zaman, mesela bunların 3 tanesi hani ‘pert’ diyoruz ya araçlarda filan, bunların da 3 tanesi pert, 6 tanesi ‘eh’ böyle bir durumda. Türk Hava Kurumu 1985’ten itibaren orman idaresine yangın söndürme hizmeti vermiÅŸ yani tedarikçi bir kurum olarak hizmet vermiÅŸ ve bunun için de karşılığında çok ciddi bedeller devletten, Tarım Orman Bakanlığından almış. Ama filosunu geniÅŸletme, mevcut uçaklarını modernize etme böyle bir derdi olmamış. Peki o dönemde de kurumun arkasında kim vardı? CHP zihniyeti vardı ve böyle bir adım atmadılar. Åžimdi çıkmış, ‘Türk Hava Kurumunu çalıştırmıyor’ diyorlar. Türk Hava Kurumunu çalışamaz hale getiren sizsiniz, uçakların bakımını yaptırmayan kurumun eski yöneticileridir. Kurumun finansal sıkıntısı sebebiyle bu bakım ve onarım ihtiyacı giderilemediÄŸi için uçaklar halihazırda bile uçuÅŸa elveriÅŸli deÄŸil ve çok daha açık, net konuÅŸuyorum, kurumun içine düştüğü durumu, kurumu bu hale getirenlerin kara propagandaları ile hükümete yöneltme çabalarını doÄŸrusu ben hayretle izliyorum. Dürüst olun, samimi olun. GeçmiÅŸine baktığımız zaman Türk Hava Kurumunun orada zaten CHP zihniyetini göreceksiniz.”

“GeleceÄŸe iliÅŸkin birçok raporda afetlerin, marjinal hava hareketlerinin çok olacağı bunun da gündelik hayatı çok etkileyeceÄŸi ifade ediliyor. Önümüzdeki dönemde bu ifade edilen bu gerçekler yaÅŸanacaksa yeni tedbirler almak gerekir mi? ÖrneÄŸin bir Afet Bakanlığı gibi bir süreç söz konusu olabilir mi?” ÅŸeklindeki soruya ise ErdoÄŸan, ÅŸu yanıtı verdi:

“Bakanlık dediÄŸiniz zaman çok büyük iÅŸler yapar anlamına gelmez. Önemli olan kurumların çok güçlü olması. Åžu anda AFAD bizim yani adeta bir bakanlık gibi çalışır halde. Nereye baÄŸlı? İçiÅŸleri Bakanlığına baÄŸlı. Yönetim, ekip güçlü olduÄŸu zaman AFAD’la çok ÅŸeyleri yapabiliyorsunuz ve cumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemi ile birlikte bu durumları biz düşündük. Tarım, orman, su mesela tek çatı altında yönetilmeye baÅŸlandı. DoÄŸru planlama ve yönetimin tek elden yapılıp, koordine edilmesi amacıyla bu çerçevede de bu sürece devam ediyoruz. Åžimdi buradan biz zaten bu iÅŸi yürütüyoruz, görüyoruz herhangi bir sıkıntımız yok. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı da olmadığına göre, ÅŸu anda tarım, orman, hayvancılık bu iÅŸi baÅŸarılı bir ÅŸekilde sürdürdüğüne göre, AFAD kurum olarak baÅŸarılı bir yönetim tarzı ortaya koyduÄŸuna göre yapılması gereken ne olur bundan sonra, eÄŸer bizim araç, gereç vesaire gibi kadro ihtiyaçlarımız olması halinde onlarla bunu takviye ederiz ve takviye etmek suretiyle de biz süreci devam ettiririz.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bundan sonra da AFAD’ın çok daha güçlü bir ÅŸekilde yoluna devam edeceÄŸini söyledi.

“Bu profesyonel ekibimizi böyle bir hale getirelim ki bizim stoklarımızı da arttıralım.” dediÄŸini de anımsatan ErdoÄŸan, “Buna nereden geldik? Manavgat’ın Kalemli köyündeki o vatandaşımız bizden hani traktörü istedi ya, bizim dedim mesela traktörlerimiz olsun. 40-50 tane traktör AFAD’ın depolarında bulunsun. Herhangi bir ÅŸey olduÄŸu anda biz hemen oradan onlara anında traktörünü gönderelim. Gerçi bu dönemde böyle bir ÅŸeye ihtiyaç var mı, yok. Niye, traktör üreten fabrikalardan zaten onun hemen anında sipariÅŸiniz verir alırsınız. Yani onun için beklemeye de gerek yok, hepsinin elinde zaten stokları var, oralardan da bu iÅŸi yürütürsünüz ama derdim baÅŸka, nedir? Böyle bir ÅŸey olduÄŸunda ‘anında deponda var, depodan alır gönderirsin’ gibi çalışmalarla AFAD’ın profesyonel kadrosunu daha güçlü hale getirmek ve herhangi bir afette ÅŸurada, burada filan hiç beklemeden olaylara anında müdahale etmek.” ifadelerini kullandı.

“Aşı olmayanlar için kapalı ve toplu alanlara giriÅŸlerinde PCR testi gibi yeni uygulamalar olacak mı? Böyle bir uygulama yapılacak olursa bunun insan hakları ihlali olacağını düşünen bir kesim de var. Siz nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna ErdoÄŸan, insan hakları ihlali düşüncesine katılmadığını dile getirdi.

Devletin görevinin vatandaşının saÄŸlığını korumak olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “SaÄŸlığın korunması için gerekli olan neyse hastanesinden tut, ilacına varıncaya kadar bunları temindir. Biz bu iÅŸleri baÅŸardık. Åžu anda dünyada bizim saÄŸlık oluÅŸumunda ulaÅŸtığımız noktaya neredeyse ‘benim’ diyen ülkeler ulaÅŸamamıştır.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’yi ÅŸehir hastaneleriyle dünyada farklı bir yere taşıdıklarına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Kovid-19 salgınıyla mücadelede elimizdeki en güçlü silahımız ÅŸu anda aşı. Bunu kabul edeceÄŸiz.” dedi.

Hastalığın ortadan kalkması için toplumun büyük kısmının Kovid-19’a karşı bağışıklık kazanmasının ÅŸart olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bunu ne ile kazanacak? Aşıyla. Onun için de vatandaÅŸlarıma sakın bu oyuna gelmeyin diyorum. Biz toplumumuzun tamamının aşılanmasını istiyoruz. Buna göre de imkanlarımızı seferber ettik. DaÄŸlara kadar hemÅŸirelerimiz çıkıyor, oralarda aşıları yapmaya hazır olduÄŸunu söylüyor. Tüm dünya Kovid denilen hastalığa karşı odaklanmış ve bununla mücadele ediyor. Birçok metot kullanılırken maalesef bazıları da bu iÅŸin hala önüne geçmek istiyor ama biz de herkes gibi kendi aşımızı TURKOVAC olarak geliÅŸtirme çalışmalarını sürdürüyoruz ve bu aşılar insanlar üzerinde kullanılmadan önce güvenlik testlerinden de geçiyor. Bunu herkesin bilmesi lazım. Son günlerde artan vakaların aşılanma durumuna baktığımızda görüyoruz ki hastaneye yatanların, yoÄŸun bakımlarda tedavisi gerekenlerin ekseriyeti, aşı olmayanlar veya aşı sürecini tamamlamamış olanlar. Anlıyoruz ki aşısızlar daha fazla hasta oluyor veya hastalığı daha ağır geçiriyorlar. Tüm vatandaÅŸlarımızı ben CumhurbaÅŸkanları olarak aşı olmaya özellikle davet ediyorum.”

“Müjdeyi yıl dolmadan alacağız”

“TURKOVAC aşısı ne zaman kullanılmaya baÅŸlanacak?” sorusuna ise ErdoÄŸan, “Åžu anda ilgili hastanelerimiz yoÄŸun bir ÅŸekilde çalışmaya devam ediyor. Åžu anda bunun Faz 3 aÅŸamasındayız. Neticeleri ÅŸu ana kadar gayet güzel geliyor. Herhalde müjdeyi yıl dolmadan alacağız.” yanıtını verdi.

“Okullar açılacak mı, bu yıl yüz yüze eÄŸitim olacak mı?” sorusu üzerine ise ErdoÄŸan, Milli EÄŸitim Bakanı’nın deÄŸiÅŸtiÄŸini anımsattı.

ErdoÄŸan, “Müjdeyi tabi, yeni Milli EÄŸitim Bakanımızdan bu hafta pazartesi günü yapacağımız kabine toplantısında müzakere edeceÄŸiz. Kabine toplantısında kendisi bize sunumunu yapacak ve bu da o konular arasında yer alıyor. Aynı zamanda aşılarla ilgili çalışmalar yine bu konular arasında yer alıyor. Temennimiz yüz yüze eÄŸitime geçebilmek. Bu konuyla ilgili Mahmut Bey hazırlıklarını bu istikamette yapmışsa ve gerçekten ‘Okullarımızı açalım’ diyorsa, biz de kabine olarak bu iÅŸe ikna olursak ‘hayırlı olsun’ deriz. Çünkü çocuklarımız da okullarına hasret kaldılar.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

“Onlar nasıl düşünüyorsa o ÅŸekilde yola çıksınlar”

Çatı aday tartışması ve CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun adaylığı konusu anımsatılarak, “Kemal KılıçdaroÄŸlu rakibiniz olursa ne dersiniz?” sorusuna ErdoÄŸan, “Ben bu tür bir ÅŸeyi düşünmekle sorumlu deÄŸilim.” yanıtını verdi.

Bu konunun Millet İttifakı’nın sorunu olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Onlar kendi aralarında kararlarını kendileri versinler. Biz Cumhur İttifakı olarak kendi aramızda konuÅŸtuk ve saÄŸ olsun Cumhur İttifakı’nın bir diÄŸer kanadı Devlet Bey bu ismi zaten daha önceden açıkladı, partinin bu konudaki kanaati aynı ÅŸekilde zaten belli. Dolayısıyla kamuoyunu bu tür ÅŸeylerle çok da fazla meÅŸgul etmeyelim derim. Millet İttifakı’nın sorunudur onlar nasıl düşünüyorsa o ÅŸekilde yola çıksınlar.” dedi.

KılıçdaroÄŸlu’nun “Dış politikayı 180 derece deÄŸiÅŸtireceÄŸiz.” açıklamasının anımsatılması üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun hayatında dış politika var mı? Åžu ana kadar girdiÄŸi bütün seçimlerde maÄŸlubiyetle çıkmış olan bir kiÅŸi. Peki dış politika nerede yapılır? Uluslararası camiada yapılır deÄŸil mi? Uluslararası camiada Bay Kemal nerede, hangi dış politikayı yapmış? Biz uluslararası camiada dış politika ile yattık, dış politika ile kalktık. Bütün uluslararası toplantılarda onlarla yattık, onlarla kalktık. Bay Kemal nerede, hangi dış politikayı yapmış. Bunu konuÅŸmayı bile ben zayi addederim.”

“Yeni anayasa çalışmalarımızı yürütüyoruz ve son çalışmayı dün yaptık”

“MHP ile AK Parti arasında yeni anayasa konusunda bir görüş ayrılığı var mı?” sorusu üzerine de ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Biz yeni anayasa çalışmalarımızı yürütüyoruz ve son çalışmayı dün yaptık. Bu arada iÅŸin adeta koordinasyonunu yürüten arkadaşımız bütün son bilgileri heyetimizden aldı ve tekrar üzerinde çalışmasını yapacak. Son bir ‘efradını cami aÄŸyarını mani’ diyebileceÄŸimiz ÅŸekle dönüştürüp heyetimize bir sunum daha yapacak. Bu artık iÅŸi iyice eskilerin ifadesiyle ‘lübbül lüb’ olacak yani özetin özeti. Bu arada biz de Cumhur İttifakı’nın bir diÄŸer tarafı olarak, Milliyetçi Hareket Partisi iÅŸin başında hazırlıklarını getirmiÅŸti. Yine heyetimiz tarafından onun üzerinde çalışıldı. Biz de bu çalışmamız da nihayete erdirdikten sonra ben Devlet Bey’le bunu tekrar konuÅŸacağım. Devlet Bey’e bu hazırlığımızı takdim edip bu çalışmamızı çok daha güzel bir noktaya taşıyalım. Beraberce de Meclis’in açılmasından önce aramızda bu hazırlığı adeta bitirme noktasına getirmiÅŸ olalım. Muhalefet partilerinden de somut anayasa metinlerini bir an önce milletimizin önüne koymalarını bekliyoruz ama onlardan da şöyle hakikaten bir ele alınıp deÄŸerlendirilebilecek bir çalışma görmedik. Böyle bir ÅŸeyi zaten düşünmüyorlar. Aslında gönül arzu eder ki tüm metinler ortaya çıktıktan sonra Meclis çatısı altında bunların müzakeresi yapılsın ve uzlaÅŸma yolu aransın.”

Seçim sistemi ve Seçim Yasası’na iliÅŸkin de ErdoÄŸan, “MHP’den arkadaÅŸlarımızla benim belirlediÄŸim partimizden arkadaÅŸlarım bir araya geldiler, çalışmalar yaptılar. Bizim görüşümüzle onların görüşünü yine bu hafta içinde biz kendi aramızda deÄŸerlendirdik. Bizim 6-7 kiÅŸilik bir heyetimiz var ve Milliyetçi Hareket Partisinden gelen görüşü de alarak bunları birlikte arkadaÅŸlarımızla deÄŸerlendirdik. Orada bir yere inÅŸallah varacağız.” dedi.

“Dünyada sürmekte olan siyasi ve ekonomik dönüşümü salgın olumsuz etkiledi”

“Ekonomi ile ilgili önümüzdeki günlerde nasıl bir yol haritası olacak?” sorusunu da ErdoÄŸan, “Bütün bu süreç içerisinde yani salgın boyunca sürekli destek paketleri açıkladık. Dünyada zaten sürmekte olan siyasi ve ekonomik dönüşümü bu salgın olumsuz olarak etkiledi. Ekonomik daralma bu etkilerden aslında birisi.” diye cevapladı.

Türkiye’nin saÄŸlık hizmetlerinde olduÄŸu gibi ekonomide de aldığı hızlı tedbirlerle bu süreci kontrollü bir ÅŸekilde yürüttüğüne dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Küresel düzeydeki olumsuzluklara raÄŸmen 2020 yılını yüzde 1,8 büyüme ile kapatarak gerçekten çok önemli bir baÅŸarıyı ortaya koyduk. Bu yıl ilk çeyrekte yakaladığımız yüzde 7’lik büyüme yılın tamamını gayet iyi bir seviyede kapatacağımızı habercisidir. İktidarının ilk 18 yıllık döneminde ortalama yüzde 5,1 büyüme oranına ulaÅŸmış bir yönetim olarak bu baÅŸarının bizim için tesadüf olmadığı açıktır. Gezi olaylarından beri yaÅŸadığımız her hadisede ekonomimiz hedef alındığı halde hatta 2018’de doÄŸrudan açık ve alçakça bir saldırıya maruz kaldığımız halde biz bu neticeyi ne yaptık? Elde ettik. Salgın ÅŸartlarına raÄŸmen yıllık ihracatımızın ÅŸu anda tüm zamanların rekorunu kırarak 200 milyar dolar eÅŸiÄŸini aÅŸmış olması çok ama çok önemli. Sanayi üretimi tarafında ise herhangi bir sıkıntımız bulunmuyor. Turizmde salgın ÅŸartlarının el vermesiyle birlikte bir büyük sıçramayı da bu arada hayata geçirdik. Her ne kadar orman yangınları canımızı acıtmış olsa da turizmdeki bu ivmeyi sürdürmekte kararlıyız.”

Salgından en çok etkilenen hizmet sektörünün de hızlı bir toparlanma içinde olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Devlet olarak bugüne kadar doÄŸrudan yardımlar, hibeler, destekler, teÅŸvikler, ertelemeler yoluyla her kesimden insanımıza 700 milyar liraya yakın bir kaynak aktardık. Önümüzdeki dönemde de garip gurabasından esnafına, çiftçisinden sanayicisine kadar ihtiyaç sahibi her kesimin yanında yer almayı sürdüreceÄŸiz. Biz ÅŸu veya bu yolla karşılıksız gelir elde edebilen bir ülke deÄŸiliz. Bizim petrol kuyularımız yok? Åžimdi açtık, inÅŸallah bunlar netice verdiÄŸi andan itibaren durum çok farklı olacak. Kazandığımız her kuruÅŸu alın terimizle çalışarak, uÄŸraÅŸarak, mücadele ederek kasamıza koyuyoruz. Biz böyle bir ülkeyiz. Milletimiz zenginleÅŸtikçe devletimizin de gelirleri çoÄŸalıyor. Dolayısıyla verdiÄŸi hizmetler de artıyor. Bu bakımdan hep birlikte çok çalışarak hem kendimizi hem devletimizi güçlendirecek, hedeflerimize adım adım yaklaÅŸacağız. GeçtiÄŸimiz 19 yılda ülkemizi nasıl 3 kat büyütmüş ve zenginleÅŸtirmiÅŸsek inÅŸallah 2023 hedeflerimize ulaÅŸtığımızda yeni ve çok daha büyük bir hamleyi hayata geçirmiÅŸ olacağız. Bu arada bakın son iÅŸsizlik rakamları geldi. İşsizlik rakamlarında ülkemiz hamdolsun yaklaşık 2-2,5 buçuk puan daha düştü. Bu da neyi gösteriyor? İşsizlikte de Türkiye ÅŸu anda olumlu istikamette ilerliyor.”

Fındık alım fiyatları sorulan Erdoğan, bugüne kadar buğdaydan bakliyata ve çaya kadar pek çok ürünün alım fiyatlarını açıkladıklarını, üreticilerin bu fiyatlardan genel olarak memnun olduklarını gördüklerini söyledi.

Ayrıca kuraklık, sel, yangın gibi felaketlerde zarar gören çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşanların zararlarını da telafi ettiklerini belirten Erdoğan, fındığın ülkenin en önemli üretim ve ihracat kalemlerinden biri olduğunu ifade etti.

Fındığın özellikle Karadeniz Bölgesi’nde çayın yanı sıra temel geçim kaynağı olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her zaman olduÄŸu gibi bu mahsul döneminde de fındık üreticilerimizin yanında olmayı sürdüreceÄŸiz. Åžimdi sizlerin vasıtasıyla Toprak Mahsulleri Ofisimizin 2021 yılı fındık alım fiyatlarını tüm milletimizle, özellikle de Karadenizli üreticilerimizle paylaÅŸmak istiyorum. Fındık alım fiyatımız yüzde 50 saÄŸlam iç esasına göre, Giresun kalite fındık için kilogram başına 27 lira, levant kalite fındık için ise kilogram başına 26,5 liradır. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacaktır. Ayrıca çiftçilerimize verdiÄŸimiz alan bazlı mazot ve gübre desteÄŸini de kilogramda 2 lira olarak veriyoruz. Nihai olarak fındık fiyatları kilogramda 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleÅŸiyor. Bu fiyatların ülkemize ve üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Kamu işçileri toplu sözleşmesi

Kamu işçilerine yönelik zamlara ilişkin değerlendirmesi sorulan Erdoğan, 700 bin kamu işçisini kapsayan sözleşmenin işçilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi.

Sözleşmeyle, asgari ücretle 4 bin lira arasında ücret alan işçilere seyyanen 500 lira zam yapıldığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

“İşçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. En düşük ücret 4 bin 100 liraya yükseltildi. En düşük ücret alan işçilerin aylıklarında 1217 liralık artış saÄŸlandı. Toplu sözleÅŸme kapsamında bulunan kamu işçilerinin tamamına birinci altı ay için yüzde 12, ikinci altı ay için ise yüzde 5 artı enflasyon farkı olmak üzere ücret zammı yapıldı. 4 bin liraya kadar olan işçi ücretlerinin artış oranı yüzde 34 oldu. SözleÅŸme kapsamındaki işçilerin tamamında bu oran yüzde 25’e ulaÅŸtı. İlk kez bu sözleÅŸmeyle kamuda hizmet zammı uygulamasına geçilmiÅŸ oldu. Bu zam, yaklaşık yüzde 3’e tekabül ediyor. SözleÅŸmeyle, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiyelerle ortalama aylık giyinik ücret tutarı 9 bin 66 liraya yükseltilmiÅŸ oldu.”

Olimpiyatlar

Türkiye’nin Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndaki baÅŸarısı sorulan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, adaylık sürecinde Japonya ve Türkiye’nin olimpiyatlara ev sahipliÄŸi konusunda finale kaldığını anımsattı.

O dönemde ​n​​​​asibin Tokyo’dan yana olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, “Bizde kalsaydı bedeli bize çok ağır olurdu. O zaman Abe Japonya’nın başındaydı. Kurayı birlikte izledik, bedeli de onlara ağır oldu. İlk defa Türkiye’nin böyle bir baÅŸarısı oluyor. Åžu anda bugüne kadar olan tüm olimpiyatların üzerine çıkmış vaziyetteyiz.” diye konuÅŸtu.

Salondaki ekranda, boksta olimpiyat ÅŸampiyonu olan Busenaz Sürmeneli’nin görüntüsünü gören ErdoÄŸan, “Busenaz, Sürmenelidir ha.” ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, Mete Gazoz’un okçulukta tarih yazdığını, ilk madalyayı getirdiÄŸini hatırlatarak, ÅŸunları kaydetti:

“Bu her türlü iftiharın üzerinde. Busenaz, bayanlarda ilk defa bize altını getirmiÅŸ oldu. İkinci Buse Naz da aslında bize altını getiriyordu. Hakem heyetinde ÇakıroÄŸlu’na bir yanlış, haksızlık yaptılar. İki altını da alabilirdik. Gerek Sürmeneli gerek ÇakıroÄŸlu altın kızlarımız. Bizim için çok önemli bir geliÅŸme de ilk defa jimnastikte çok ciddi neticeler aldık, finale kaldık. Yedi jimnastikçimiz finale kaldı ama maalesef madalyalara gelince madalyalar da çok sayıda madalya alamadık. Bunun dışında ilk defa olan karatede daha fazla madalya alabilirdik. Orada da maalesef kıl payı kaçırdığımız madalyalar oldu. Demek ki bugüne kadar yaptığımız altyapı yatırımları boÅŸa çıkmadı. GüreÅŸte Yasemin ilk defa bir kadın güreşçimiz olarak bronz madalya aldı. Rıza’nın, Taha’nın bronz alması… Tabii onlardan altın bekliyorduk ama maalesef bronz geldi. ‘Türkiye’nin yeri bu mudur?’ derseniz, hayır. Biz buradan alacağımız dersleri aldık. Åžimdi önümüzde dünya ÅŸampiyonası var. Dünya ÅŸampiyonasında inanıyorum ki çok daha farklı neticelerle yolumuza devam edeceÄŸiz. Ay yıldızı temsil eden tüm sporcularımız, gözümüzün bebeÄŸi, başımızın tacıdır. Ben hepsiyle iftihar ettim, gurur duydum.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, olimpiyat oyunlarında sporcuların maçlarını izleme imkanı olup olmadığının sorulması üzerine, “Zamanlamayı ona göre ayarladık.” dedi.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın da bir baÅŸarı destanı yazdığını söyleyen ErdoÄŸan, “Belki de ÅŸampiyonluk kıl payı gitti. Voleybolcularımızı tebrik ediyorum. Ortaya koydukları performans, kolektif baÅŸarı. Amerika’nın hali ortadaydı. Dünya ÅŸampiyonasında kendilerini izleyeceÄŸiz, takip edeceÄŸiz. BaÅŸarılarının artarak devamını diliyoruz. Sırada 2020 Paralimpik Oyunları var. Orada da baÅŸarılı olacağımıza inanıyorum.” diye konuÅŸtu.

YKS baraj puanlarının düşürülmesi

“Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) tercih puanları indirildi. Bu öğrencilere ne tür imkanlar ve avantajlar getirecek?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, bununla çok sayıda gencin üniversiteye girme imkanı yakalayacağını söyledi.

Bu yıl YKS’ye giren gençlere tercih sürecinde merkezi ve ek yerleÅŸtirmeye ilave bir ek yerleÅŸtirme daha yapılması kararı aldıklarını belirten ErdoÄŸan, bunun çok büyük bir imkan saÄŸlayacağını kaydetti.

Bu ilave ek yerleÅŸtirmede, baraj puanının Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 140, Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi’nde (YDT) 170 olarak uygulanacağını dile getiren ErdoÄŸan, “Bu adımın, gençlerin geleceÄŸi için önemli bir fırsat sunacağına inanıyorum.” dedi.

Erdoğan, AYT ve YDT puanı 180 ve üzerinde olan adayların merkezi yerleştirme ve ek yerleştirme işlemlerinde puan ve başarı sıralarının korunacağını, tercih ve yerleştirme sürecinin buna göre yürütüleceğini ifade ederek, boş kalan kontenjanlar için ikinci ek yerleştirme yapılacağını söyledi.

Bu imkandan, TYT puanı asgari 140, AYT ve YDT puanı asgari 170 olan adayların yararlanacağını belirten Erdoğan, bunun çok sayıda öğrencinin okula girmesinin önünü açacağına işaret etti.

“Muhalefet kendi iÅŸine baksın”

ErdoÄŸan, “YKS tercih puanlarının indirilmesine muhalefetten ‘üniversitelerin yükünü artıracağı, eÄŸitimin kalitesini düşüreceÄŸi’ eleÅŸtirileri var. Bu eleÅŸtirilere ne diyorsunuz?” sorusu üzerine, bütün bu görüşmeleri Yükseköğretim Kurulu BaÅŸkanlığının (YÖK) yaptığını, bunun sorumluluÄŸunun YÖK’te olduÄŸunu kaydetti.

“Muhalefet kendi iÅŸine baksın. Siyasetse siyaset yapsın. YÖK ne iÅŸle uÄŸraşıyor? Bu iÅŸle uÄŸraşıyor.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları ifade etti:

“ÖSYM’nin başında olan ÅŸimdiki Milli EÄŸitim Bakanım, YÖK BaÅŸkanım bir araya geldiler, görüşmelerini yaptılar ve ondan sonra da YÖK’ün kararını Milli EÄŸitim Bakanımızla da istiÅŸaresini yaparak açıkladılar.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir