Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bugün sahip olduÄŸumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiÄŸimiz bir döneme giriyoruz. Yeniden ve daha güçlü bir baÅŸlangıcın arifesindeyiz.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Bugün küllerimizin deÄŸil, sahip olduÄŸumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiÄŸimiz bir döneme giriyoruz. Bir baÅŸka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir baÅŸlangıcın arifesindeyiz.” dedi.

ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen 29 Ekim Özel Programı’nda konuÅŸtu.

KonuÅŸmasına Cumhuriyetin ilanının 101. yılını kutlayarak baÅŸlayan ErdoÄŸan, Milli Mücadele’nin BaÅŸkomutanı, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk baÅŸta olmak üzere istiklalin ve istikbalin inÅŸasında emeÄŸi, katkısı olan kahramanların her birini saygıyla andı. ErdoÄŸan, “Bin yıldır bu toprakları vatanımız olarak tescillemek için canlarını feda etmekten çekinmeyen tüm ÅŸehit ve gazileri rahmetle anıyorum. Bugün de ister üniformalı, ister TUSAÅž’ta olduÄŸu gibi üniformasız olsun milletimizin huzuru ve devletimizin bekası uÄŸrunda hayatları pahasına mücadele eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.” diye konuÅŸtu.

Milletçe birlik ve beraberliğe sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça terör örgütlerinin de onları besleyip ülkenin üzerine salan şer güçlerinin de emellerine ulaşamayacağını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nevzuhur devletlerin, köksüz toplumların, kendi çıkarları dışında hiçbir insani deÄŸeri önemsemeyen küresel tröstlerin anlamadıkları bir hakikat var. Bu hakikat, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bizim binlerce yıllık devletler silsilemizin son temsilcisi olduÄŸudur. Onlar sanıyorlar ki bu milletin devleti sadece 101 yıllık geçmiÅŸe sahiptir. Halbuki Cumhuriyetimiz 101 yıl önce yeni bir devlet olarak deÄŸil, yeniden baÅŸlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulmuÅŸtur. Ordumuz baÅŸta olmak üzere devletimizin omurgasını oluÅŸturan kurumlarımızın kuruluÅŸ yıllarının yüzlerce, hatta binlerce yıl öteye uzanması bu hakikatin en açık ifadesidir.

KuruluÅŸundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuÅŸtur, kimi zaafları olmuÅŸtur, hatta kimi hatalı tercihleri de olmuÅŸtur ama bunların hiçbiri tevarüs ettiÄŸimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teÅŸkil eden insani deÄŸerleri gölgelemeye yetmez. Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi baÅŸararak küllerinden yeniden doÄŸmayı baÅŸarmış asil bir millettir.”

“Allah’ın izniyle bu mücadeleyi de baÅŸarıya ulaÅŸtıracağız”

“Bugün küllerimizin deÄŸil, sahip olduÄŸumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiÄŸimiz bir döneme giriyoruz. Bir baÅŸka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir baÅŸlangıcın arifesindeyiz.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, yokluklar içinde yürütülen Milli Mücadele nasıl zaferle taçlandırıldıysa Allah’ın izniyle bu mücadeleyi de baÅŸarıya ulaÅŸtıracaklarını söyledi.

Her milletin devlet mefhumuna bakışının farklı olduğunu ancak Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet olmadığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ezelden beri her ÅŸeyin fani olduÄŸuna inanan milletimiz sadece devletini ebedmüddet tahayyül etmiÅŸtir. Bu düşünce Orhun Kitabelerinde, ‘Ey Türk milleti üstte gök çökmedikçe altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.’ diye ifade ediliyor. İstiklal Marşımızda da ‘Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal’ sesleniÅŸiyle bu hakikat tekrar vücut buluyor. Türkistan’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniÅŸ coÄŸrafyada kurduÄŸumuz her devletimizin varoluÅŸ kodları bu anlayışla yoÄŸrulmuÅŸtur. Bizim için Asya Hun Devleti’nden Göktürklere, Uygurlardan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan, ÅŸanla ÅŸerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir. Anadolu’ya geldiÄŸimizde de burada yaÅŸayan insanların tamamını ÅŸefkatle ve adaletle kucaklayarak, kendimizden ayrı görmedik, cihan devletimizin ayrılmaz bir parçası olarak baÄŸrımıza bastık.”

“Hiçbirinin sebebi milletimiz deÄŸildir”

Geride kalan yüzyılın başlarında yaşanan acı hadiselerin hiçbirinin sebebinin Türk milleti olmadığını aktaran Erdoğan, emperyalistlerin vaatlerine, yalanlarına, tahriklerine kapılan bin yıllık komşuların, kendi hırslarının ve hatalarının bedelini ödediklerini kaydetti.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Cumhuriyetimizi kurduktan sonra, devletimizin sınırları içindeki her bir insanımızı adil ve eÅŸit vatandaÅŸlar olarak kabul etme sürecimiz biraz sancılı geçmiÅŸ olabilir. Ama nihayetinde bunu da baÅŸardığımızı düşünüyorum. GeldiÄŸimiz noktada artık, geçmiÅŸ bir asırdaki acıları yarıştırma, yanlışlarla hesaplaÅŸtırma anlayışını geride bırakıp, hep birlikte yönümüzü Türkiye Yüzyılı’na çevirmemiz gerektiÄŸine inanıyorum.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Dünyada ve bölgede tarihi gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemde olunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Böyle bir dönemde 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleÅŸmemiz çok daha önemli ve hayati hale gelmiÅŸtir. Bunun için de ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz ÅŸarttır. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniÅŸ arka plan ışığında önyargısız olarak deÄŸerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereÄŸidir. Hazreti Mevlana’nın ifadesiyle, yeni ÅŸeyler söylememiz gereken, sorunları görmezden gelen deÄŸil, kararlı irade ortaya koyup çözmemiz gereken bir iklime girdik. Aksi haldi nevzuhur devletlerden ve toplumlardan bir farkımız kalmaz. Hiç uzaÄŸa gitmeye gerek yok, Milli Mücadele tek başına, bu halkın en zor ÅŸartlarda bile neler yapabileceÄŸinin en güzel timsalidir.”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceÄŸiz.” dedi.

ErdoÄŸan, Milli Mücadele’de asker sayısı, ekonomik güç, silah, teçhizat, ulaşım ve istihbarat imkanları bakımından üstün tarafın iÅŸgalciler olmasına raÄŸmen, Allah’ın nusret ve inayetiyle zafer kazananın Tükler olduÄŸunu belirtti.

ErdoÄŸan, “Çünkü ‘Kuva-yı Milliye’yi amil, İrade-i Milliye’yi hakim kılmak’ hedefiyle el ele verdik, kenetlendik, yekvücut olduk. ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ emri gereÄŸince, Milli Mücadele’de hiç kimse yan yana yürüdüğü arkadaşına Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Sünni mi olduÄŸunu sormadı. Ülkenin dört bir yanındaki illerimizin temsilcileri Ankara’da buluÅŸup Büyük Millet Meclisi’nde omuz omuza verdi, birlik oldu.” diye konuÅŸtu.

Sakarya’da, Dumlupınar’da, MaraÅŸ’ın, Urfa’nın, Antep’in, İzmir’in iÅŸgalden kurtuluÅŸunda hep bu ruhla düşmanın maÄŸlup edildiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, Milli Mücadele dönemine ait bir hatırayı paylaÅŸarak, şöyle devam etti:

“Yunan iÅŸgal kuvvetlerinin ilerleyiÅŸinden dolayı ordumuzun Sakarya’nın doÄŸusuna çekilmesi gündeme gelmiÅŸti. Birçok kiÅŸide endiÅŸelere sebep olan bu fikri tartışmak üzere Meclis gizli oturumla toplandı. Fevzi PaÅŸa, ordunun rahatça manevra yapmasını saÄŸlamak için Meclis’in Kayseri’ye taşınmasını teklif ediyordu. Meclis açıldığından beri hiç söz alıp konuÅŸmamış, yemin merasiminden baÅŸka kürsüye çıkmamış olan Dersim Mebusu Diyap AÄŸa elini kaldırdı. Oturum baÅŸkanının davetiyle kürsüye gelen Diyap AÄŸa, Meclisi süzdü ve ‘Lafım kısadır’ dedi. ‘Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi?’ Meclis alkıştan yıkılırken, tartışma o cümleyle hitama erdi. İşte böyle çelikten bir iradeyle kazandığımız Milli Mücadele’nin dünyada pek çok toplumun istiklal umudunu da yeÅŸertmiÅŸtir.”

“Tarihi bir duruÅŸ sergiliyoruz”

ErdoÄŸan, Cumhuriyet’i kurarak çıkılan yeni yolun, zaman içinde mazlum milletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarına giden kapıları açtığını vurgulayarak, ÅŸunları söyledi:

“Bugün de bir asır önce Meclis kürsüsünde yaÅŸanan iklimi yeniden hissediyor, aynı ÅŸeye inanıyor, aynı ÅŸeyi söylüyoruz. Yine bir asır önce olduÄŸu gibi, dünyanın dört bir yanındaki kardeÅŸlerimizin umudunu yaÅŸatacak, azmini bileyecek, inancını kökleÅŸtirecek tarihi bir duruÅŸ sergiliyoruz. Åžunun bilinmesini isterim, hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Milletçe ve devletçe, dünyada ve bölgemizde oynanan oyunlar karşısında kaçmayacak, geri adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceÄŸiz.

Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruÅŸumuzdan taviz vermeden, kendimize yakışır ÅŸekilde mücadeleye devam edeceÄŸiz. Sınırlarımızın güvenliÄŸiyle yetinmeyecek, bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceÄŸiz. Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceÄŸiz.”

ErdoÄŸan, Cumhuriyetin 101’inci yıl dönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşın her birinin canı gönülden katıldığına inandığını dile getirdi.

Köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayrıt etmeksizin, yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlara samimiyetle seslendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inÅŸa edelim. Gelin, son iki asırdır dünyada yaÅŸanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı, Türkiye Yüzyılı’nın inÅŸasının harcı, tuÄŸlası, demiri haline getirelim. Gelin, Hünkar Hacı BektaÅŸ’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeÅŸ olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Gelin, ayrık otlarını deÄŸil, bin yıllık kardeÅŸliÄŸimizi büyütelim, güçlendirelim. Bu hasbi çaÄŸrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaÅŸlık edecek herkes, tarihin ÅŸanlı sayfalarında hak ettiÄŸi yeri muhakkak alacaktır. Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı ÅŸanla, ÅŸerefle taçlandıracak yeni baÅŸarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Cumhuriyetimizin 101’inci yıl dönümü bir kez daha kutlu olsun. Yurt içinde ve dışında bulunan vatandaÅŸlarımızla birlikte, kendilerini bizden ayrı görmeyen, kardeÅŸ ve soydaÅŸ bütün halkların da Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum.”

Gazi Mustafa Kemal baÅŸta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelesinin tüm önderlerini, emektarlarını saygıyla yad eden ErdoÄŸan, bin yıldır bu toprakların vatan olması için, canlarını vermek dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan ÅŸehitlere ve gazilere Allah’tan rahmet diledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasına saat 19.23’te baÅŸladı

Saygı duruÅŸu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla baÅŸlayan programda, Diyanet İşleri BaÅŸkanı Ali ErbaÅŸ dua etti, Kuran’ı Kerim tilaveti yapıldı.

Daha sonra, Cumhuriyetin kuruluÅŸunun 101. yılı için hazırlanan video gösterildi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasına saat 19.23’te baÅŸladı.

ErdoÄŸan, konuÅŸmasının ardından 2024 CumhurbaÅŸkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen isimleri açıkladı. Buna göre, Bilim Kültür alanında Gönül Tekin, Günay Kut, edebiyat alanında Fatma Karabıyık BarbarosoÄŸlu, müzik alanında Ahmet Özhan, sinema alanında Göksel Arsoy, tiyatro alanında Turan OflazoÄŸlu, kütüphanecilik alanında Ramazan Minder, zanaatlar alanında Salih Balakbabalar büyük ödüle layık görüldü, Vefa ödülünün sahibi ise Halit RefiÄŸ oldu.

KonuÅŸmaların ardından, Åžef Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki CumhurbaÅŸkanlığı Senfoni Orkestrası ile Devlet Çoksesli Korosu, ÅŸarkı ve türkülerden oluÅŸan bir seçki sundu. Konserde, müzisyen Ömer Faruk Tekbilek de ney solisti olarak sahne aldı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın eÅŸi Emine ErdoÄŸan’ın, bayrak kırmızısı elbisesinin yakasında ay yıldızlı rozet taşıdığı görüldü.

Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, siyasi parti genel başkanları, yüksek yargı organlarının başkanları, azınlık cemaatlerinin temsilcileri ile askeri erkan ve diğer davetliler katıldı.

Kaynak: AA