CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: YeÅŸil Kalkınma Devrimi’nde de en büyük desteÄŸi gençlerimizden alıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere bırakacakları en önemli miras olarak gördükleri 2053 vizyonlarının ilk hedefi olan yeşil kalkınma devrimini başlattıklarını söyledi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan‘ın dün Adana ziyareti sonrasında Yeni Adana Müzesi’nde 81 ilden üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleÅŸtirdiÄŸi Gençlerle BuluÅŸma Programı’nın görüntüleri paylaşıldı.
ErdoÄŸan, burada yaptığı konuÅŸmada, Adana’da hem yatırımlarla hem de teÅŸkilatla yoÄŸun bir program geçirdiklerini belirtti.
Dünyada belki de ilk beÅŸin içinde yer alacak bir müzenin bahçesinde gençlerle güzel bir atmosferde bir araya gelinmesinin çok farklı bir duygu verdiÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Müzenin ilk iki ünitesi bitti. Üçüncü ünitesini de inÅŸallah süratle bitireceÄŸiz ve üçüncü ünite bittikten sonra bu müzemiz dünyada farklı bir yere oturacak. Burası ziyaretçi akınına uÄŸrayacak. İçeride kısa bir gezi yaptık. Bir zamanlar Orhan Kemal’in çalışarak burada romanlarını kaleme aldığı bir müze.” diye konuÅŸtu.
“40 yıldır kesintisiz bir ÅŸekilde bu yolda gençlerle yürüdüm”
Erdoğan, ziyaret ettiği her ilde programa gençlerle buluşmayı ilave ettiklerini söyledi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in de kendileriyle beraber olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazılarının, bizim gençlerimizle sık ve samimi muhabbet içinde olmamızdan rahatsızlık duyduklarını anlıyorum. Halbuki ben lise yıllarımdan bu yana tam 40 yıldır kesintisiz bir ÅŸekilde bu yolda gençlerle yürüdüm, gençlerle netice aldım. Kültür sanat faaliyetlerinden siyasetteki görevlerime kadar her ne yaptıysam gençlerle yaptım. İstanbul’a büyükÅŸehir belediye baÅŸkanı olurken de gençlerleydim, siyasi yasaklıyken partimi kurup iktidara gelirken de gençlerleydim. BaÅŸbakanlık görevini üstlendiÄŸimde de çalışma ve siyaset arkadaÅŸlarımın çoÄŸu gençlerden oluÅŸuyordu. CumhurbaÅŸkanı oldum, iÅŸte burada gördüğünüz gibi yine gençlerle birlikteyim. Fakat içeri girerken dinlediÄŸiniz müzik parçası damardan. Onun bir tekrarını yapmak lazım. EÄŸer bir gün Külliye’ye yolunuz düşerse oradaki çalışma ekibimizin çoÄŸunun da gençlerden oluÅŸtuÄŸunu göreceksiniz.”
Erdoğan, evde şimdilik sekiz torununun olduğunu, bunlarla hayatı sürdürdüğünü, aile dostları vesilesiyle çoğunlukla yine gençlerle beraber olduğunu aktardı.
Gençlerin enerjisi, hayat sevinci, umudu ve vizyonunun kendilerine daha çok çalışma, eser ve hizmet üretme aÅŸkı, ÅŸevki verdiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, “Bunun için gençlerle aramıza girmeye kalkanlara diyoruz ki ‘Siz kendi iÅŸinize bakın’. Hangi kuÅŸaktan olursa olsun gençlerimizle aramıza kimseyi sokmayız. Yeni bir terim ortaya koydum. Bizimki hangi kuÅŸaktan? Bizimki Teknofest kuÅŸağı.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’de eÄŸitimden saÄŸlığa, spordan çalışmaya her alanda gençlere en çok hizmeti getiren, onlara en çok yatırımı yapan yönetim olduklarını dile getirdi.
Eğitimde neler yaptıklarını Çukurova Üniversitesinin yatırımlarının açılış töreninde ana hatlarıyla anlattığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Üniversite sayısından yurt kapasitesinin artırılmasına, harçların kaldırılmasından kredi ve burs imkanlarının geniÅŸletilmesine kadar sayısız eser ve hizmeti gerçekleÅŸtirdik. Åžu anda Çukurova Üniversitesinde aldığım bilgide de gördüm ki yurt sorunu filan diye bir ÅŸey var mı hocam? Yok. Her ÅŸey bitmiÅŸ. Kızlarımız, erkekler için yurt sorunu diye bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Tüm bu gayretlerimizin tek amacı var, ülkemizde hiçbir evladımızın yükseköğretimden mahrum kalmamasını saÄŸlamak. Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? Göreve geldiÄŸimde burs 45 liracıktı. Åžimdi nerede burs? Bir de buna tabii beslenme yardımı var. Biz, bir farkın iktidarıyız.”
ErdoÄŸan, bugün Türkiye’nin toplamda 8,5 milyonu bulan yükseköğretim kapasitesiyle hedefine önemli ölçüde yaklaÅŸtığını aktardı.
Bundan sonra dikkat ve imkanlarını kalitenin yükseltilmesine vereceklerini anlatan ErdoÄŸan, “Bundan sonra kemiyet deÄŸil, keyfiyet. Zamanla bu konuda da mesafe kat edeceÄŸimizden şüpheniz olmasın.” ifadelerini kullandı.
İçinde bulundukları Yeni Adana Müzesi’nin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in Kültür Bakanlığı döneminde restore edilmeye baÅŸlanan eski Milli Mensucat Fabrikası olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, geçmiÅŸi 1907’lere kadar giden bu fabrika binasının tüm çalışmalar bittiÄŸinde ülkenin en büyük müzesi haline geleceÄŸini ifade etti.
Fabrika olduÄŸu dönemde burada ünlü romancı Orhan Kemal’in memur olarak görev yaptığın anımsatan ErdoÄŸan, Orhan Kemal’in Murtaza ve Cemile gibi romanlarının esin kaynağının burası olduÄŸu söylendiÄŸini dile getirdi.
“Kin ve nefretleri sürekli artan bir kesim var”
Geçmişini bilmeyenin geleceğini inşa edemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bunun için ısrarla maziden atiye kurduÄŸumuz köprüyü güçlendirmenin gayreti içindeyiz. GeçmiÅŸte milletimizin tüm fertleriyle birlikte gençlerimizi de tarihinden, kültüründen, inancından, medeniyetinden koparmak için uÄŸraÅŸanlar oldu. Hamdolsun milletimiz engin ferasetiyle bu gayretleri hep boÅŸa çıkardı. Ülkemizde yönetime geldiÄŸimizden beri yaptığımız onca esere ve hizmete raÄŸmen bize olan kin ve nefretleri sürekli artan bir kesim var. Aslında yapılan hizmetlerden en çok faydalananlar da bunlar. Öyleyse, niçin bize bitip tükenmez bir husumetle saldırıyorlar, biliyor musunuz? Åžimdi Bay Kemal İzmir milletvekili. İstanbul’dan ÅŸu an İzmir’e, arabana biniyorsun, azami 3,5 saatte varıyorsun. Peki bir teÅŸekkür var mı? Yok. Yahu bu pırıl pırıl yollar dört dörtlük. Daha önce 6,5-7 saate gidilen yollar bugün eÄŸer 3,5 saate, 3 saat 15 dakikaya düşmüşse, hatta bazıları çok deli sürüyorlar ya o zaman daha da azalıyor, bir teÅŸekkür etmez mi insan ya. Yok, çünkü bunlar bizim gençlerimizi kendi kökleriyle, deÄŸerleriyle, medeniyet birikimleriyle buluÅŸturmamıza tahammül edemiyorlar.”
Yeşil kalkınma devrimi
ErdoÄŸan, geçen günlerde Paris İklim AnlaÅŸması’nı onayladıklarını hatırlattı.
Bu kararla, gençlere bırakacakları en önemli miras olarak gördükleri 2053 vizyonlarının ilk hedefi olan yeşil kalkınma devrimini başlattıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“EÄŸer bu adımı biz deÄŸil, bir baÅŸkası veya bir baÅŸka yönetim atmış olsaydı emin olun ülkemizde ve dünyada onu yere göğe sığdıramazlardı. Ama biz söz konusu olduÄŸumuz için aynı kesimler adeta sağır ve kör kesildiler. Tek tük takdir sesi yükseltenler de devamındaki ama ve fakatlı ifadelerle içinde bulundukları mahalle baskısının ipuçlarını ele veriyorlar. Hamdolsun, her konuda olduÄŸu gibi yeÅŸil kalkınma devriminde de en büyük desteÄŸi gençlerimizden alıyoruz. Türkiye, nasıl salgın döneminde güçlü saÄŸlık altyapısı sayesinde kendini diÄŸer ülkelerden ayrıştırmışsa, inÅŸallah yeÅŸil kalkınma devrimiyle de iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi sürecinde aynı baÅŸarıyı elde edeceÄŸiz. Allah’ın biz insanlara emaneti olan tabiatın dengelerini koruyarak, imkanlarından makul ÅŸekilde istifade ederek geliÅŸmemizi kalkınmamızı sürdüreceÄŸiz. Kimin ne dediÄŸine, kimin hangi hesabın içinde olduÄŸuna deÄŸil, ülkemizin hedeflerine, milletimizin emirlerine bakarak mücadeleye devam edeceÄŸiz. Yarın bu 1500 yıllık medeniyet, 1000 yıllık vatan mücadelesi bayrağını sizler devralacaksınız. Gençlerimizden, milli teknoloji hamlesi ve yeÅŸil kalkınma devrimiyle ilk hedeflerini gösterdiÄŸimiz 2053 vizyonu için ÅŸimdiden kafa yormalarını istiyorum. Unutmayın, her ÅŸey hayal etmekle baÅŸlar. Sonra bir bakarsınız ki adım adım o hayale yaklaÅŸmaya baÅŸlamışsınız. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, daha sonra gençlerle Müslüm Gürses’in, “Sevda Yüklü Kervanlar” ÅŸarkısını dinledi.
Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” adlı türküsüne Åžahin Kendirci ile düet yapan ErdoÄŸan, gençlerle “İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız”, “Sevdan Olmasa”, “Endamın Yeter”, “Gül Döktüm Yollarına” ÅŸarkılarına da eÅŸlik etti.
Bir öğrenci, Türkiye’de baÅŸlatılan yeÅŸil kalkınma devriminin kendilerini çok heyecanlandırdığını belirterek, “İklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve küresel ısınmanın önlenebilmesi mümkün mü? Dünyadaki yeÅŸil dönüşüm yarışında Türkiye’nin konumunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?” sorularını sordu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sadece Türkiye’nin deÄŸil, tüm dünyanın iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi tehdidi altında olduÄŸuna dikkati çekerek, bu konuda ay sonunda Roma ve Glasgow’da zirveler yapılacağını belirtti.
İklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadeleye yönelik aldıkları tedbirleri anlatan ErdoÄŸan, “Åžu anda gayretlerimiz daha çok barajlarımızın sayısını artırmak ve barajların sayısını artırmaktan öte, bir de yoÄŸun ÅŸekilde kapalı sistemlere geçmek. EÄŸer açık sistem kalacak olursak, ki 20 yıl önce bu böyleydi. Biz devamlı kapalı sisteme geçme çalışmasını yoÄŸunlaÅŸtırdık. Çünkü kapalı sisteme geçmememiz halinde, açık sistemde buharlaÅŸma sebebiyle yüzde 60 kaybımız var. Bu yüzde 60 kayıpla da tabii ki bu tehdit artarak devam edecek.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, açık kanal veya kanalet sistemindeki sulamada, suyun buharlaÅŸtığına dikkati çekerek, “Kapalı sistem olması halinde bundan büyük oranda kurtulmuÅŸ olacağız. Åžimdi buna yönelik yatırımlarımızı daha fazla yaparak inÅŸallah bu kapalı sistemle bunu büyük oranda kurtarmış olacağız ve baÅŸka çaremiz yok.” dedi.
 “Hayvanlarımıza karşı takındıkları tavırlar affedilir cinsten deÄŸil”
Bir öğrenci, ErdoÄŸan’ın, torununun Pıt Pıt Åžeker adlı kedisi ile paylaÅŸtığı fotoÄŸrafının 1 milyon kiÅŸi tarafından beÄŸenildiÄŸini hatırlatarak, “KöpeÄŸiniz Leblebi ile de özel olarak ilgileniyor musunuz?” sorusunu sordu.
ErdoÄŸan, eÅŸi Emine ErdoÄŸan’ın Leblebi ile daha çok ilgilendiÄŸini söyleyerek, “Çünkü, hanım onu biliyorsunuz sakat olarak aldı ve bir taraftan tedavisi yapıldı. Allah razı olsun, hanım onu takip ediyor ve ÅŸu anda bizim konutta bakılıyor.” cevabını verdi.
Hayvanlara karşı kötü muamelede bulunanlara tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bazı yerlerde maalesef çok acımasız insanlar var. Hayvanlarımıza karşı takındıkları tavırlar affedilir cinsten deÄŸil. Hatta geçenlerde, bilmiyorum sizler de izlediniz mi, bir köpeÄŸe protez yapılmıştı, arka iki ayağına ve o haliyle gidiyordu. Yani insan bunları görünce tabii tahammül edemiyor, dayanamıyor. Benim büyük oÄŸlumun da güzel bir köpeÄŸi var. O da ciddi manada yaÅŸlandı ama çok sevimli. Yani yaşı 14 filan oldu artık. Onların da biliyorsunuz, bu yaÅŸlara geldikten sonra artık beklenti baÅŸlıyor. Böyle bir durum var.”
ErdoÄŸan, gittikleri yerlerde zaman zaman kendilerine farklı cinslerde köpek hediye ettiklerini ve 14, 15 tane köpekleri olduÄŸunu belirterek, soruyu soran öğrenciye “EÄŸer istersen bir tane veririz.” dedi.
Karabük Üniversitesinde eÄŸitim gören bir öğrenci aÄŸustosta yaÅŸanan sel felaketinin ardından yapılan çalışmalar için CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a teÅŸekkür etti.
Sel sonucu köprülerin yıkıldığını, ÅŸehir içi ve ÅŸehirlerarası ulaşımın saÄŸlanamadığını ama sorunların hızla çözüldüğü anlatan öğrenci, “24 saat içinde ÅŸehir dışındaki ulaşım gerçekleÅŸti, 3 gün içinde de köprülerimiz yapıldı. Åžu anda da hala çalışmalar devam ediyor.” dedi.
“Bizim jandarmamız, bizim askerimiz bunları baÅŸardı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, afetin ardından ilgili bakanların bölgeyi hiç terk etmediklerini ve gece gündüz demeden çalıştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Bir taraftan sel, bir taraftan yangın afetleri hepsi için… Bir taraftan da tabii gerek uçaklar gerek helikopterler, bunları alıyoruz ama ben hepsinden öte bir de gerek Jandarma teÅŸkilatıma gerek Silahlı Kuvvetlerime çok çok teÅŸekkür ediyorum, ÅŸahsım, milletim adına teÅŸekkür ediyorum. Sizler de izlemiÅŸsinizdir. O çatıya çıkmış olan benim vatandaÅŸlarımı helikopterlerle inip, o çatıdan vatandaÅŸlarımızı kurtarmaları her türlü takdirin üstündedir. Hele hele bir yavruyu biliyorsunuz helikopter sepetine koyup kurtarması anı bambaÅŸka bir olaydı. Bu tabii dünyada görülür bir ÅŸey deÄŸil ama bizim jandarmamız, bizim askerimiz bunları baÅŸardı. Herhangi bir sıkıntıya da fırsat vermeden bu operasyonlar gerçekleÅŸtirildi.”
Türk Silahlı Kuvvetleri ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının çalışmalarıyla yıkılan köprülerin yerine hızla yenilerinin kurulduğunu belirten Erdoğan, bölgedeki illerde kalan çalışmaların da hızla tamamlanacağını, yolların bitirileceğini söyledi.
ErdoÄŸan, Rizeli olduÄŸunu hatırlatarak, “Rize, her an heyelanla karşı karşıyadır, burada heyelan bitmez. Artvin heyelanla karşı karşıyadır. Trabzon, Ordu, Giresun öyle ama ne yapacağız, bu topraklarda doÄŸduk bu topraklarda yaşıyoruz, dolayısıyla da bunlarla mücadelemizi vereceÄŸiz ve vatandaÅŸlarımıza da en ideal olanı saÄŸlayacağız.” ifadelerini kullandı.
“Böyle bir fırsatı bulduÄŸumuz anda yaparız”
Bir öğrenci de ErdoÄŸan’ın geçen haftalarda sosyal medyada bazı bakan ve danışmanları ile basketbol maçı yaptığı görüntüleri paylaÅŸtığını hatırlatarak, “Basketbolla en az futbol kadar ilgili misiniz? Biz gençlerle basketbol maçı yapar mısınız?” sorularını sordu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Niye yapmayayım? Tabii yaparız. Aynı zamanda bu bir fırsat meselesi. Artık mevsim de deÄŸiÅŸiyor inÅŸallah böyle bir fırsatı bulduÄŸumuz anda onu da yaparız.” yanıtını verdi.
ErdoÄŸan’ın soruyu soran öğrenci için “Görüyorum ki sen amatörden öte bir basketçisin galiba.” yorumunun ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın “Bu arkadaşı bize alalım.” sözleri gülüşmelere neden oldu.
Bir öğrencinin, imzalı basketbol forması istemesi üzerine ErdoÄŸan, basketbol oynarken özel forma giymediÄŸini söyledi. Bakan Varank’ın öğrencilere TEKNOFEST montu hediye etme önerisine ErdoÄŸan, “Getir bakalım o zaman.” yanıtını verdi.
Çanakkale’den geldiÄŸini belirten bir gencin dizi, film izleme fırsatı bulup bulmadığına iliÅŸkin sorusuna verdiÄŸi cevapta ErdoÄŸan, “DoÄŸrusunu konuÅŸayım dizi film izleme imkanım hiç yok. Bütün derdim ülkeme yatırımlar, hizmetler. Çünkü eve giriÅŸim, yakın mesai arkadaÅŸlarım bilir, gece 12’lere kadar çalışırım. Bazen bu 01.00’i de bulur ve ertesi gün mesaimi de ona göre baÅŸlatırım. Onun için de tabii öyle dizi film, bunlara vaktim yok ve daha çok özellikle acaba yarına hangi tür ÅŸeylerle çıkacağım. Ama az önce delikanlının ifade ettiÄŸi gibi haftada iki üç gün baskete zaman ayırmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bu örnek köprümüzle bizi çok anacaklar”
ErdoÄŸan, 09.00, 09.30 gibi basketbol oynamaya çıktıklarını, haftada iki veya üç gün bunu yapmanın kendi zindeliÄŸi için isabetli olduÄŸunu ifade ederek, akÅŸam CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nden çıktıktan sonra 4-5 bin adım atmaya gayret ettiÄŸini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Tabii sen Çanakkale’den geliyorum dediÄŸine göre köprü ne alemde, söyle bakalım. Mükemmel deÄŸil mi? Tam bir kolye. Åžimdi 13 Kasım Çanakkale’de aynen bu programı inÅŸallah yapacağız. Fakat tabii o köprü gerçekten dünyada bir örnek ve bu örnek köprümüzle bizi çok anacaklar. Aynen, biliyorsunuz Amerika’da New York’ta BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in tam karşısında, çaprazında Türkevi’ni yaptık. BirleÅŸmiÅŸ Milletler binasından daha yüksek, 36 kat. Açılışını iÅŸte ÅŸurada bir kaç hafta önce yaptık. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri de misafirimizdi. Onlarla birlikte böyle bir mutluluÄŸu yaÅŸadık. Ben Rabbime hamd ettim. ‘Yarabbi’ dedim, ‘Bize böyle bir imkanı, böyle bir fırsatı verdin.’ 4 yılda biz orayı bitirdik. Buna nokta atışı derler. Tam böyle geliyorsunuz Amerika’nın göbeÄŸinde, New York’ta böyle bir binayı inÅŸa ediyorsunuz.”
“O aşınmaz, delinmez denen daÄŸları delerek bizler adeta Ferhat’la Åžirin dizisini oynadık”
ABD’ye gittiklerinde tüm misafirlerini orada ağırlayacaklarını aktaran ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Tabii bu Türkiye’nin medarıiftiharıdır. Böyle bir ÅŸeyi de orada hallettik ama hepsinden öte hakikaten 18 Mart Çanakkale köprümüz, o bizim için ayrı bir iftihar vesilesi. Tabii yine Åžehitler Köprüsü’nden sonra malum Fatih Sultan Köprüsü. Onun ardından Yavuz Sultan Köprüsü’nü yapmak bize nasip oldu. Åžimdi bir derdim daha var, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne bir de demir yolunu monte etmek. Ona bir de demir yolunu monte ettiÄŸimizde çok daha farklı olacak. Osmangazi Köprüsü’nü biliyorsunuz yaptık. Osmangazi Köprüsü’yle ayrı bir yerdeyiz. Bir diÄŸer adım tabii Nissibi Köprüsü. O da çok çok hakikaten muhteÅŸem bir köprü oldu ve o köprüyle birlikte de Keban üzerinden geçiÅŸ gerçekleÅŸti. Ama en önemli bizim tabii attığımız adımlar, biz daÄŸları deldik. Çok daÄŸları deldik. Yani o aşınmaz, delinmez denilen daÄŸları delerek bizler adeta Ferhat’la Åžirin dizisini oynadık. Bundan daha güzeli olur mu?”
Soru sorarken duygu dolu anlar yaşayan bir genç de gençlik merkezlerinin ve kütüphanelerin çalışma saatleriyle kendi çalışma saatlerinin pek uymadığı, bu nedenle buraların daha fazla açık kalması talebini ve annesinin eve yemek davetini iletti.
ErdoÄŸan, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in “Ben size bir teklifte bulunacaktım. Annem güzel yemekler hazırladı. Bizim eve yemeÄŸe gitsek” dediÄŸini anlatarak, “Hocam sen de’ dedim, ‘İş bitti. Artık biz programlara gidiyoruz. Sen ÅŸimdi yemekten bahsediyorsun’ dedim. Valide hanımın da çok güzel maharetleri varmış ama tabii artık onu inÅŸallah bir baÅŸka geliÅŸte… Sen de ÅŸimdi valideye söyleyeceksin.” diye konuÅŸtu.
Aynı öğrencinin “NevÅŸehir’deyiz. NevÅŸehir’e bekliyoruz.” sözlerine ErdoÄŸan, “Sen alır gelirsin.” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ankara’da mesela bizim Millet Kütüphanesi 24 saat açıktır. Yani gençlik merkezlerinin de bizim planımızda 24 saat açık olması kaydı vardır. Ben döner dönmez bunu arkadaÅŸlarla konuÅŸacağım. Çünkü gençlik merkezlerinin de 24 saat açık olması… EÄŸer deÄŸilseler onları da 24 saat açık hale getiririz.”
Aynı gencin “Son bir isteÄŸim var, bize de dua eder misiniz?” sözlerine üzerine ErdoÄŸan, “Rabbim gönlünüzden geçeni sizlere versin inÅŸallah.” ÅŸeklinde dua etti.
“Seni kebaptan ve ÅŸalgamdan daha çok seviyoruz”
“Adana insanının orijinalliÄŸi sık sık gündem oluyor. Bu konuda bir anınız oldu mu sizi güldüren?” ÅŸeklindeki soru üzerine ErdoÄŸan, “Åžahin (Kendirci) en güzelini söyledi.” dedi ve programda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten “ÅŸalgam hikayesini” anlatmasını istedi.
Ömer Çelik de bunun üzerine ErdoÄŸan’la geçen anısını ÅŸu ÅŸekilde aktardı:
“Sayın CumhurbaÅŸkanımız siyasi yasaklıydı ve Adana’ya teÅŸrif ettiler. Adana’da İstasyon Meydanı’nda ilk konuÅŸmasını yaparken halen yasaklıydı, henüz yasağın önü açılmamıştı. Orada bir pankart açıldı, ‘Seni kebaptan ve ÅŸalgamdan daha çok seviyoruz.’ diye. Sonra, orada bir danışman arkadaşımız Sayın CumhurbaÅŸkanımıza dedi ki ‘Efendim ben ilk defa böyle bir ifade gördüm.’ Biz de dedik ki ‘Efendim Adana’da bir insanın bir baÅŸkasına duyacağı aÅŸkın en üst ifadesi budur.’ Åžimdi Sayın CumhurbaÅŸkanımızı kebaptan ve ÅŸalgamdan daha çok sevenler ayaÄŸa kalksın ve alkışlasın.”
Daha sonra Adana denildiÄŸinde akla kebap ve ÅŸalgam geldiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Kebabı yemeden, ÅŸalgamı içmeden öbür dünyaya gidenin vay haline.” dedi.
“Yaklaşık bu ÅŸekilde 10 bine yakın mektup yazdım”
Gençlerden birinin “Konya’daki gençler olarak sizleri çok özledik. En kısa sürede bizimle de lütfen buluÅŸmaya gelir misiniz?” diye sorması üzerine ErdoÄŸan, “Yakındır, kasım sonu gibi.” yanıtını verdi.
Trabzon Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden bir öğrencinin bir sonraki programın Trabzon’da olmasını arzu ettiklerini belirtmesi üzerine ErdoÄŸan, Trabzon programının tarihinin henüz belli olmadığını söyledi ve “Ama Trabzon da boÅŸa çıkmaz.” dedi. Aynı öğrencinin, “Bu ülkeye hizmet etmek için çok bedel ödediniz. Bunlardan biri de cezaevine girmekti. Cezaevinde hiç unutamadığınız bir anınız oldu mu? O günleri bize anlatır mısınız?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Cezaevindekilerin içindekileri anlattığımız zaman bir daha bizi içeri mi sokacaksınız? Oranın maceraları ayrıdır ama benim oradaki en önemli hayatım ÅŸuydu. Tüm günümü gelen ziyaretçilerimle geçirir, gece de sabah namazına kadar bana gelen mektupların cevabını yazardım ve yaklaşık bu ÅŸekilde 10 bine yakın mektup yazdım. Åžimdi zaman zaman gittiÄŸim bazı yerlerde o mektuplarla karşıma çıkanlar olur. Benim yazım da fena deÄŸildir. Hemen onu karşıma çıkarırlar. Bazıları da onu çerçeveletmiÅŸ. Böyle oradaki dört ay on günlük zamanımız oldu. Allahıma hamd ediyorum. Hani derler ya Medrese-i Yusuffiyye diye, hakikaten öyle bir hayat. O tabii bize birçok ÅŸeyi öğretti ama orada dersimi iyi çalıştım. Çıktıktan sonra da zaten fazla uzun sürmedi biliyorsunuz, kısa bir zamanda iktidar olduk.”
ErdoÄŸan’ın, AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e, “Ne kadar zamanda iktidar olduk?” diye sorması üzerine Çelik, gençlerle bir anıyı paylaÅŸmak istediÄŸini bildirdi ve ÅŸunları söyledi.
“Siz cezaevindeydiniz, biz sizi ziyarete geliyorduk. Dışarıda 2-3 gün üst üste yaÅŸlı bir teyzeyi gördük. Teyzeye ‘Ne iÅŸ yapıyorsun, bir ÅŸeye ihtiyacın var mı?’ diye sorduk. Cezaevinin karşısı arsaydı çünkü. Dedi ki ‘Ben’, bir ilimizi söyledi, ‘Karadeniz’den kalktım geldim, Tayyip’e burada dua ediyorum. Sizden bir ricam var. Bu çay bardağını ona verin, bununla bir çay içsin, sonra da bardağı bana getirin hatıra olarak saklayayım.’ dedi. Sadece sizi görmeye gelmiÅŸti.
Genç arkadaÅŸlarımız ÅŸunu bilsin diye söylüyorum, bu büyük siyasi yürüyüşümüzün arkasında aynı zamanda bu kadar büyük bir bereket, bu kadar büyük dua vardır. Hem gençlerin hem 70 yaşında da olsa gönlü genç olanların bu büyük desteÄŸi vardır. Cezaevindeyken de vardı ÅŸimdi vardır.”
“Biz, duvarların diliyle konuÅŸtuk”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bir gencin, “İstanbul Gençlik Kolları BaÅŸkanıyken bu günleri hayal etmiÅŸ miydiniz, bu noktaya geleceÄŸinizi düşünmüş müydünüz? ” sorusu üzerine ErdoÄŸan, “İstanbul Gençlik Kolları BaÅŸkanı olduÄŸum zamanlarda CumhurbaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık, bu tür ÅŸeyleri düşünmekten öte bir dava adamı olarak ne yapmam gerekiyor diye hep bunu düşünür, bununla yatar, bununla kalkardım. Fakat, ÅŸunu şöyleyeyim, ÅŸimdi o tür günler yok. Yani, o Gençlik Kolları BaÅŸkanı olduÄŸumuz dönemlerde bizi ancak duvarlar anlatır. Duvarların dili olsa da konuÅŸsa, onlar anlatır. Åžimdi ben ne söylersem o boÅŸtur. Biz, duvarların diliyle konuÅŸtuk. Duvarların diliyle hep geleceÄŸi ÅŸekillendirdik ve hamd olsun malik-ül mülk olan Allah’tır. Rabbim, ne tayin ettiyse o olur ve o oldu.” diye konuÅŸtu.
Süleyman Çelebi’nin, “Ol dedi bir kerre var oldu cihan, olma derse mahvolur ol dem heman.” sözlerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Mevlam ne yazıyorsa o oluyor. Åžairin dediÄŸi gibi kaderin üstünde bir kader vardır.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA