CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan ek istihdama destek müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ek istihdama destek müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ek istihdama destek müjdesi

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ek istihdam taahhüt eden firmaların iÅŸe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretleri ve sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığı karşılayacak.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde gerçekleÅŸtirilen Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.

Ramazan ayının rahmeti, maÄŸfireti, affı ve bereketinin Türk milleti ile birlikte tüm Müslümanların ve tüm insanlığın üzerinde olmasını temenni eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Maalesef son yıllarda ramazan aylarını hep sıkıntılı gündemler eÅŸliÄŸinde buruk bir ÅŸekilde geçiriyoruz. Dünya bir süredir salgınların ve savaÅŸların yol açtığı olaÄŸanüstü dönemler yaşıyor, herkesin hayatını etkileyen ekonomik, sosyal, siyasi krizler sebebiyle ortaya çıkan belirsizlikler giderek artıyor.” ifadelerini kullandı.

Salgın döneminde bozulan üretim ve tedarik sisteminin hala düzeltilemediÄŸini, tam tersine Karadeniz’in kuzeyindeki savaÅŸla birlikte üretim ve tedarik kanallarının yeni tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirten ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Finanstan saÄŸlığa, enerjiden gıdaya geniÅŸ bir alanda giderek ağırlaÅŸan sorunlar, zengininden fakirine kadar dünyadaki tüm ülkeleri derinden sarsıyor. Merkezinde yer aldığımız coÄŸrafya baÅŸta olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzer tabloları görmek mümkündür. Her ne kadar ülkemizde kendi kısır ve küçük hesaplarının içinde kaybolup dünyada olup bitenleri takip edemeyecek kadar hayattan kopuk bir kesim varsa da biz tüm bu geliÅŸmeleri yakından takip ediyoruz. YaÅŸadığı ülkenin ve mensubu olduÄŸu milletin felaketini siyasi çıkara tahvil etme peÅŸinde koÅŸanları ihtiraslarıyla baÅŸ baÅŸa bırakıyoruz.

Türkiye’nin bu zorlu dönemi aÅŸarak bir an önce hedeflerine ulaÅŸması için ülkenin tüm gücünü, imkanlarını ve potansiyelini harekete geçirmenin gayreti içindeyiz. Hamdolsun salgın sürecinde bunu baÅŸardık. Åžimdi de Ukrayna-Rusya Savaşı ile yeni boyutlar kazanarak devam eden küresel krizi fırsata dönüştürecek adımları da atıyoruz. Bugün Türkiye savaşın her iki tarafıyla da yakın iliÅŸkilerini sürdürebilen, tarafları karşılıklı bir araya getirerek sorunun çözümü yolunda somut ilerlemeler saÄŸlanmasını temin edebilen yegane ülkedir.”

“Elbette küresel düzeyde yaÅŸanan sıkıntıların bize de yansımaları oluyor”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, siyasi ve diplomatik alandaki kazanımları, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirme hedeflerinin itici gücü haline dönüştürmek için çalıştıklarını vurgulayarak, “Elbette küresel düzeyde yaÅŸanan sıkıntıların bize de yansımaları oluyor. Önce ekonomimizi çökertmek için döviz kuru ve faiz tartışmaları üzerinden baÅŸlatılan saldırıların ardından da salgın döneminin yol açtığı küresel krizin ülkemize etkileri hala sürüyor.” dedi.

Enerji ve gıda fiyatları baÅŸta olmak üzere küresel ekonomik dengeleri bir kez daha kökünden sarsan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonuçlarının da derinden hissedildiÄŸini bildiren ErdoÄŸan, “Tabii burada ÅŸu gerçeÄŸin unutulmaması gerekiyor, petrol, doÄŸal gaz ve kimi madenler gibi ülkemizin küresel piyasalardan tedarik ettiÄŸi ürünlerin fiyatlarının döviz cinsinden katlanarak artmasını bizim tek başımıza önleyebilmemiz mümkün deÄŸildir. Aynı ÅŸekilde gıda sektörünün kullandığı ham maddelerin fiyatlarındaki artışlar da ithalatımıza ve ihracatımıza olan etkileri sebebiyle bizi yakından ilgilendiriyor.” ifadelerini kullandı.

Mevsim şartlarının, sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi üzerindeki etkisinin de göz ardı edilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Esasen Türkiye’nin sorunu, kendi vatandaÅŸlarının ihtiyacı olan buÄŸdayı, unu, yağı, eti, sütü, sebzeyi, meyveyi üretmek deÄŸildir. Allah’a şükür kendi insanımızı asla temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleÅŸmesine sahibiz ama küresel sisteme entegre açık bir ekonomide sadece sizin kendi kendinize yeterli olmanızla iÅŸ bitmiyor. Çünkü siz elinizdeki ürünlerin bir kısmını dışarıya satarken tüketim veya ihracat amacıyla da dışarıdan ürün alıyorsunuz.

Küresel düzeyde ürün arzındaki denge bozulduÄŸunda, fiyatlar her yerde fahiÅŸ bir ÅŸekilde yükseliyor. İşte bugün Amerika’da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları sorunun ulaÅŸtığı sınır tanımaz boyutları göstermektedir. Teknolojik ürünler ve enerji yanında insanlarımızın günlük hayatını yakından ilgilendiren yaÄŸdan ÅŸekere, undan ete pek çok konuda böyle bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliÄŸimiz, en pahalı malın olmayan mal olduÄŸu gerçeÄŸinden hareketle vatandaÅŸlarımızın temel ihtiyaç maddelerine kesintisiz ve en uygun ÅŸartlarda eriÅŸimini saÄŸlamaktır.”

“Ancak sorun çoÄŸu defa hukuki deÄŸil, ahlaki…”

Tamahkarlık yaparak, insanların temel maddelerinin fiyatlarını yükselten açgözlü bir kesimin de olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Kimi zaman yalan haberlerle panik oluÅŸturarak, kimin zaman ellerindeki ürünleri piyasaya vermeyip stoklayarak, hatta imha ederek, kimi zaman aralarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız kazanç peÅŸinde koÅŸanları takibe aldık. Kamunun denetim ve yaptırım yetkilerini kullanarak serbest piyasa sistemi içinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Ancak sorun çoÄŸu defa hukuki deÄŸil, ahlaki olduÄŸu için maalesef arzu ettiÄŸimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz.” diye konuÅŸtu.

Karşılarında zorlu bir tablo olduğu gerçeğinin farkında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Meseleye üreticilerden tüketicilere, çalışanlardan iÅŸverenlere, her kesimi gözeten, kazanımlarını korumaya, kayıplarını telafi etmeye yönelik bir anlayışla yaklaşıyoruz. BelirsizliÄŸin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça hem içeride hem de dışarıda ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, tedarik kanallarının iÅŸlemeye baÅŸlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceÄŸini ümit ediyoruz. Bu düzelme yaÅŸanana kadar vatandaÅŸlarımıza her türlü desteÄŸi saÄŸlamayı sürdüreceÄŸiz. Gelir artışına yönelik tedbirler yanında gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleÅŸtirecek, tamahkarları dizginleyecek düzenlemelere hız vereceÄŸiz. Sabırla, dirayetle daha çok çalışarak, daha sıkı mücadele ederek, bu dönemi de inÅŸallah geride bırakacak, ülkemizin mutlaka 2023 hedeflerine ulaÅŸmasını saÄŸlayacağız.”

“Türkiye geniÅŸ bir coÄŸrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemekte”

Erdoğan, 2053 ve 2071 vizyonlarını kendilerinden sonraki nesillere emanet edeceklerini söylediklerini hatırlattı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2023’ün eÅŸiÄŸinde olduklarını, dolayısıyla bir sonraki vizyon eÅŸikleri olan 2053’e yönelik hazırlıklarını hızlandırdıklarını belirterek, BirleÅŸmiÅŸ Milletler İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Konferansı’na sundukları katkı beyanıyla 2053 vizyonunun ilk somut hedefini ilan ettiklerini bildirdi.

Bugün de İstanbul’un fethinin 600’üncü yıl dönümüne atfettikleri vizyonlarının önemli unsurlarından biri olacağına inandıkları 2053 UlaÅŸtırma ve Lojistik Ana Planı’nı paylaÅŸmak istediÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Ülkemizin merkezinde bulunduÄŸu yükselen Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için özellikle ulaÅŸtırma alanında büyük fırsatlar barındırıyor. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleÅŸen dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ulaÅŸması bekleniyor. BirleÅŸmiÅŸ Milletler halen yüzde 50’si kentte yaÅŸayan dünya nüfusu için bu oranın 2050 yılında yüzde 70’e çıkacağına iÅŸaret ediyor.” diye konuÅŸtu.

Dünyada ulaşıma yönelik talebin 2050 yılında iki katına çıkacağının anlaşıldığını söyleyen ErdoÄŸan, “Küresel ticaretteki bu geliÅŸmelere bakan vicdan sahibi herkes ülkemizin ulaÅŸtırma alanında son 20 yılda attığı adımların ne kadar önemli ve isabetli olduÄŸunu kabul edecektir. Türkiye, Londra’dan Pekin’e, Sibirya’dan Güney Afrika’ya uzanan geniÅŸ bir coÄŸrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemektedir. Nitekim diÄŸer ülkeler de ortaya çıkacak potansiyelden mümkün olan en yüksek payı almak için yatırımlarına hız vermeye baÅŸlamıştır.” dedi.

ABD’nin 2 trilyon dolarlık, Çin’in ise 559 milyar dolarlık altyapı yatırımları planladıklarının bilindiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, Türkiye’nin ise 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 ana sektörde yaptığı 172 milyar dolarlık yatırımla bu konuda ÅŸimdiden oldukça mesafe katetmiÅŸ bir ülke olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Temel önceliklerinin hep ekonominin üretim gücünü desteklemek olduÄŸunu, yaptıkları yatırımlar sayesinde Türkiye’nin üretimini 1 trilyon doların üzerinde arttırmayı baÅŸardığını vurgulayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bu yatırımlarla yarısı da yeni olmak üzere 18 milyona yakın insanımızın istihdamını saÄŸlayan ekonomik sonuçlar ürettik. Yine bu yatırımlarla milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. Yarına hazırlanırken odak noktamıza insan, veri ve yük hareketliliÄŸini yerleÅŸtirdik. Bu unsurları lojistik, mobilite, dijitalleÅŸme ekseninde yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamalarıyla birlikte ele alarak adımlarımızı atıyoruz. Akıllı otoyolların inÅŸası bu uygulamalardan biridir.” dedi.

UlaÅŸtırma ve Lojistik Ana Planı’nı veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayışla hazırladıklarını belirten ErdoÄŸan, öncelikle güncel sosyo-demografik arazi kullanımı, ulaÅŸtırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerine göre bir ihtiyaç analizi yaptıklarını ifade etti.

Yük ve yolcu taşımacılığında emisyon salınımını azaltma hedefli, çevreci ve akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı senaryolar geliÅŸtirdiklerini söyleyen ErdoÄŸan, “Sürdürülebilir senaryoda demir yolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır. Esasen yıllarca kaderine terk edilmiÅŸ demir yollarımızı zaten önemli ölçüde yeniden canlandırılmıştık. Mevcutların tamamını yenilediÄŸimiz demir yolu hat uzunluÄŸumuzu 10 bin 959 kilometreden 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Hedefimiz bu rakamı 2053’te 28 bin 590 kilometreye taşımaktır.” diye konuÅŸtu.

Bunun için UlaÅŸtırma ve Lojistik Ana Planı’nda demir yollarına özel bir yer verdiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payını yüzde 1’den Avrupa ortalamasının da üzeri olan yüzde 6,2’ye çıkartmakta kararlıyız. Bu da halen 19,5 milyon olan demir yolu yolcu sayımızın 2035 yılında 145 milyona, 2053’te ise 270 milyona ulaÅŸması demektir. Yük taşımacılığımızın yüzde 4’e denk gelen 38 milyon tonu demir yoluyla gerçekleÅŸtirilmektedir. Amacımız 2053 yılında 440 milyon ton yükün demir yolu ile taşınmasını saÄŸlayarak yaklaşık yüzde 22 seviyesine ulaÅŸmaktır. Yurt dışı yük taşımacılığında da demir yolunun payını 10 kat artırmayı planlıyoruz. Hızlı tren hatlarını 2053 yılına kadar yaygınlaÅŸtırarak bu sistemle birbirine baÄŸlı il sayımızı 8’den 52’ye çıkartacağız. Yolcu ve yük taşımacılığında kara yolu payının azaltılması, ulaşımdan kaynaklı karbon emisyonunun düşürülmesine de ciddi katkılar saÄŸlayacaktır.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yeni yatırımlarla kara yolu hizmet düzeyini de en üst seviyeye çekerek daha kesintisiz ve konforlu bir ulaşım tesis edeceklerini belirtti ve “Son 20 yılda bölünmüş yol ağımızı 6 bin 100 kilometreden 28 bin 650 kilometreye, otoyol ağımızı 1714 kilometreden 3 bin 633 kilometreye zaten bildiÄŸiniz gibi çıkarmıştık. Hedefimiz, 2053’e geldiÄŸimizde bölünmüş yol ağımızı 38 bin kilometreye, otoyol ağımızı ise 8 bin 325 kilometreye yükseltmektir.” dedi.

Limanların hem taşımacılık modlarının entegre edilmesi hem de uluslararası ulaşım koridorlarını özellikle birbirine baÄŸlamak bakımından giderek daha da önem kazandığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Önümüzdeki yıl limanlarımızdan 255 milyon tona yakın yük taşıması yapılacağı öngörülürken bu rakamın 2053 yılı için yaklaşık 421 milyon ton olması planlanmaktadır. Bu amaçla halen 217 olan liman tesisi sayımız 2053 yılında 255’e çıkartılacaktır. Kanal İstanbul Projesi ise İstanbul BoÄŸazı’nda yaÅŸanan gemi trafiÄŸinin azaltılması ve ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı gücünün artırılması bakımından kritik ehemmiyete sahiptir.” diye konuÅŸtu.

“2053’e kadar demir, kara, deniz ve hava yolu ile haberleÅŸme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapacağız”

Hava ulaşımında Türkiye’nin Avrupa, Asya’nın batısı ve Afrika için yolcu ve yük trafiÄŸi açısından önemli bir merkez olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Türkiye, hızla büyüyen ekonomisini ve turizmini destekleyen 56 havalimanına sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu sayı 61’e yükselecek. İnÅŸallah hemen bayramın ertesinde Rize-Artvin Havalimanı’nın açılışını yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Böylece, Türkiye’nin, 2053’e kadar olan ihtiyacını karşılayacak seviyeye kavuÅŸacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, halen 210 milyon olan hava yolu yolcu sayısının 2053 yılında 344 milyona çıkacağını dile getirdi.

ErdoÄŸan, haberleÅŸme alanında ileri teknolojiyle yola devam ederken Türkiye’nin dört bir yanını fiber aÄŸlarla öreceklerini belirterek, hedeflerinin, 2053 yılında mobil geniÅŸ bant abone yoÄŸunluÄŸunu yüzde 100’e ulaÅŸtırmak, 5G teknolojisinin de nüfusun yüzde 100’ünü kapsamasını saÄŸlamak olduÄŸunu söyledi.

Türkiye’nin, geniÅŸleyen uydu filosu ve uluslararası iÅŸ birlikleri sayesinde bu alanda küresel ölçekte hizmet verebilen dünyanın lider ülkelerinden biri haline geleceÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Netice itibarıyla 5’er yıllık planlamalarla 2053 yılına kadar demir yolu, kara yolu, deniz yolu ve haberleÅŸme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapacağız. Sektörün milli gelirimize katkısı 2053 yılına kadar 1 trilyon doları geçerek yatırım bedelinin 5 katından fazlasını ülkemize kazandıracaktır.” diye konuÅŸtu.

UlaÅŸtırma ve haberleÅŸme sektörünün 2053 yılına kadar üretime katkısının 1,94 trilyon dolarla yatırım bedelinin yaklaşık 10 katına çıkacağını, istihdama katkısının ise 27,7 milyon kiÅŸiyi bulacağını belirten ErdoÄŸan, amaçlarının, bu sürenin sonunda Türkiye’nin, dünyanın geliÅŸmekte olan deÄŸil, geliÅŸmiÅŸ ülkeleri arasındaki seçkin yerini alması olduÄŸunun altını çizdi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2053 UlaÅŸtırma ve Lojistik Ana Planı’nın Türkiye’ye ve millete hayırlı olmasını diledi.

“Hedeflere ulaÅŸmakta kararlıyız”

“Aziz milletim, sizlerle paylaÅŸtığımız vizyonlar, ülkemizin sadece bugünüyle deÄŸil, geleceÄŸiyle de dertlendiÄŸimizi, tüm aklımız ve kalbimizle bunun hazırlıklarını yaptığımızı göstermektedir.” diyen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Binlerce yıllık devlet geleneÄŸimizin ve coÄŸrafyamızdaki bin yıllık hakimiyetimizin yeni bir aÅŸamasına adım atmak üzere olduÄŸumuza inanıyoruz. İki büyük cihan savaşının ardından yeniden kurulan dünya düzeninde hak ettiÄŸi yeri almayan ülkemiz için bir dönem artık sona ermek üzeredir. Her demokrasi ve kalkınma teÅŸebbüsü, tek parti faÅŸizminden vesayete, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklardan darbelere kadar nice yöntemle engellenen büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸasına artık kimse mani olamayacaktır. SaÄŸlıktan eÄŸitime, güvenlikten adalete, ulaÅŸtırmadan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda Türkiye’ye çaÄŸ atlatmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizi geçtiÄŸimiz 20 yılda kurduÄŸumuz güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde hedeflerine ulaÅŸtırmakta kararlıyız. DiÄŸer ülkelerin ve toplumların bugün baÅŸlasalar çeyrek asırda tamamlayamayacakları iÅŸleri biz hamdolsun önemli ölçüde bitirdik.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yaÅŸanan her krizin, her çalkantının, sarsıntının Türkiye’nin farkını tekrar tekrar gösterdiÄŸini vurgulayarak, “Üretim ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar sebebiyle yaÅŸanan küresel krizler elbette ülke içinde de kimi sıkıntılara yol açıyor. Dengesiz fiyat artışları, özellikle de dar ve sabit gelirli vatandaÅŸlarımızın refah seviyelerinin geçici olarak bir parça gerilemesine sebebiyet verebilir. Ama emin olun arkasından gelecek güzel günler bu sıkıntıların hepsine deÄŸecektir.” dedi.

“İşsizlik azalmaya devam ediyor”

“Bizim için asıl olan, özellikle her bir insanımızın çalışacak iÅŸ, evine götürecek ekmek, başını sokacak yuva bulabilmesidir.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Bunun için fiyatlardaki istisnai sıçramanın yol açtığı belirsizliÄŸi bir an önce ortadan kaldırarak, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme üzerine kurulu ekonomi programımıza çok daha fazlasıyla odaklanacağız. Fabrikaların tam kapasite çalıştığı, yolları mal taşıyan kamyonların, tırların doldurduÄŸu, gümrük kapılarında sıraların oluÅŸtuÄŸu Türkiye gerçeÄŸini kimse gözlerden kaçıramaz.

Nitekim ÅŸubat ayı itibarıyla yıllık sanayi üretim endeksi yüzde 13,3 oranında artarak üretim temelli büyümenin sürdüğünü göstermektedir. Bu tablonun deÄŸerini sanayici bilir, nakliyeci bilir, ihracatçı bilir. İş gücü istatistikleri ÅŸubat ayında da 30 milyonun üzerinde seyreden istihdamın artmaya, iÅŸsizliÄŸin azalmaya devam ettiÄŸine iÅŸaret etmektedir. İstihdamı sürekli artırmamızın kıymetini de ancak yıllarca çalışacak iÅŸ bulamadığı için çoluÄŸunun çocuÄŸunun karşısında boynu bükük kalanlar bilir.”

Åžimdi istihdamla ilgili yeni bir projeyi daha hayata geçirmeye baÅŸladıklarını dile getiren ErdoÄŸan, “İşbaşı eÄŸitim programı kapsamında mevcut çalışanlarının üzerine ilave istihdam taahhüt eden firmaların iÅŸe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretleriyle sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığımız karşılayacak. Böylece bu kapsamda iÅŸe giren her bireye bir veya iki yıllık istihdam garantisi oluÅŸturmuÅŸ olacağız.” dedi.

“Düzenleme çiftçilerimize hayırlı olsun”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, işverenleri, istihdam garantili yeni işbaşı eğitim programından istifade etmeye çağırarak şunları kaydetti:

“DiÄŸer yandan, vatandaÅŸlarımızla kamunun arasındaki mülkiyet çekiÅŸmelerine son vermek için baÅŸlattığımız 2B arazilerinin satışıyla ilgili baÅŸvuru ve ödeme süresini, ÅŸartları dikkate alarak 31 Aralık tarihine kadar uzatma kararı aldık. Aynı ÅŸekilde tarım amaçlı kullanılmak üzere çiftçilerimize ecrimisil bedelinin yarısına 10 yıl süreyle kiralama imkanı getirdiÄŸimiz hazine taşınmazlarında da baÅŸvuru süresini kaldırıyoruz. 2020 yılı başından itibaren 3 yıl süreyle hazine taşınmazını kullanan çiftçilerimize baÅŸka ÅŸart aramadan bu araziyi kiralama imkanı getiriyoruz. Süresi bitenler, araziyi yeniden kiralayabilecek. 10 yıllık süreyi dolduranlar da satın alabilecektir. Hazine arazileri üzerindeki tarımsal üretimin devamlılığını saÄŸlamayı amaçlayan bu düzenlemenin çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

“Felaket tellallığının çözüme faydası yok”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Milletimizle, kurulu enerji gücünde 100 bin megavat sınırını geçtiÄŸimizin müjdesini de artık herhalde paylaÅŸmak hakkımızdır diye düşünüyorum.” dedi.

Türkiye’nin kurulu güç bakımından Avrupa’da 6’ıncı, dünyada da 14’üncü sıraya çıktığını belirten ErdoÄŸan, Türkiye’yi bu seviyeye getirmek için son 20 yılda enerjiye 95 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını ifade etti.

İktidara geldiklerinde hidroelektrik dışında neredeyse hiç olmayan yenilenebilir kaynaklar konusunda da toplam kurulu gücün yüzde 54’üne ulaÅŸarak, adeta bir devrim gerçekleÅŸtirdiklerini vurgulayan ErdoÄŸan, “Milletimize gururla sunduÄŸumuz bir diÄŸer önemli hizmetimiz de Karadeniz’de keÅŸfettiÄŸimiz ve inÅŸallah önümüzdeki yıl kullanıma sunacağımız doÄŸal gaz çalışmasıdır. GeçtiÄŸimiz hafta Yavuz sondaj gemimizi gerekli ekipman ve sistemleri kuyulara yerleÅŸtirmek üzere Karadeniz’deki Türkali-2 kuyusuna gönderdik. İnÅŸallah yeni aldığımız sondaj gemimizin de filomuza katılmasıyla bu çalışmaları daha da hızlandıracağız.” diye konuÅŸtu.

Erdoğan, enerjiden gıdaya her alanda bugünkü sorunların çözümünün ötesinde geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak projeleri hayata geçirmek için gece gündüz mücadele ettiklerini belirterek şunları kaydetti:

“Felaket tellallığının bu ülkenin hiçbir meselesinin çözümüne faydası yoktur. Bugüne kadar ülkemizin her meselesini nasıl hal yoluna koyduysak, inÅŸallah bugünkü sıkıntıları da yine biz çözeceÄŸiz. Bundan kimsenin endiÅŸesi olmasın. Terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, fiyatlardaki yükseliÅŸin belini de aynı ÅŸekilde yine biz kıracağız. Demokrasimizin ve milli iradenin üstünlüğünü nasıl kökleÅŸtirdiysek, ekonomimizi de aynı ÅŸekilde biz güçlendireceÄŸiz. Kuru nasıl kontrol altına aldıysak, inÅŸallah enflasyonun da üstesinden yine biz geleceÄŸiz. Milletimiz bu vatan topraklarında bin yıldır nice imtihanlardan geçti, nice mücadeleler verdi, nice badireler atlattı, nice zaferler kazandı. Allah’ın izniyle bu imtihanı baÅŸarıyla atlatacağımıza inanıyorum. Åžairin dediÄŸi gibi umutsuzluk yok, gün gelir gül de açar bülbül de öter.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir