CumhurbaÅŸkanlığı Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığı, Katar’da ‘Rusya-Ukrayna savaşına’ iliÅŸkin toplantı düzenledi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Katar'da 'Rusya-Ukrayna savaşına' ilişkin toplantı düzenledi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Katar'da 'Rusya-Ukrayna savaşına' ilişkin toplantı düzenledi

CumhurbaÅŸkanlığı Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığınca, Doha Forumu kapsamında “Bölgeselden Küresele: Ukrayna’daki Savaşın Orta DoÄŸu Ãœzerine Etkileri” baÅŸlıklı yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

CumhurbaÅŸkanlığı Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl “Diplomasi, Diyalog, ÇeÅŸitlilik” temasıyla Katar’ın baÅŸkenti Doha’da düzenlenen forum bünyesinde gerçekleÅŸtirilen toplantıda, Rusya-Ukrayna savaşının uluslararası politik mimariye etkisi, krizin Orta DoÄŸu’ya jeopolitik yansımaları, Türkiye’nin arabuluculuk çabaları gibi hususlar masaya yatırıldı.

Doha News Görüntü ve Planlama Bölümü Baş Editörü Razan Saffour moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, SETA Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Alptekin, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt, İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanı Dr. Oğuz Güner, Al Jazeera English Kıdemli Muhabiri Jamal Elshayyal ve Katar Üniversitesi İbni Haldun Merkezi Kıdemli Uzmanı Dr. Ali Bakır konuşmacı olarak yer aldı.

Toplantıya ayrıca Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Dr. Çağatay Özdemir, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Abdullah Erboğa, Al Jazeera’de Araştırmacı Gazeteci Ali Zalat, Doha Enstitüsü Anlaşmazlık Çözümü Uzmanı Maysa Ebu Hilal ile Edinburg Üniversitesi’nde Araştırma Uzmanı Khadıjah Elshayyal ve Anadolu Ajansı (AA) Katar Temsilcisi Ahmed Yusuf katılım sağladı.

Sadece Karadeniz havzasına deÄŸil, uluslararası barış ve güvenliÄŸe topyekun bir tehdit unsuru taşıyan Rusya-Ukrayna savaşının derinlemesine ele alındığı toplantıda, savaşın Orta DoÄŸu’ya yansımalarında bölge devletlerinin karşılaÅŸtığı tehdit ve sınamalarda iÅŸ birliÄŸi yapılmasının, krizin çözümünde diplomasi ve diyaloÄŸun öne çıkarılmasının gerekliliÄŸi vurgulandı.

Öte yandan, Doha Forumu kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Dr. Çağatay Özdemir ile Katar Uluslararası Medya Direktörü Dr. Sheikh Thamer Hamad bin Thamer Al Thani bir araya gelerek, iki ülkenin medya ve iletişim alanlarında iş birliğine yönelik görüşmelerde bulundu.

Katar ve Türkiye arasında ortak kamu diplomasisi faaliyetleri, dezenformasyonla mücadele, iş birliği yapılabilecek muhtemel alanlar gibi konuların ele alındığı görüşmede, küresel ve bölgesel krizlerde, uluslararası platformlarda birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altı çizildi.

“Orta DoÄŸu’da yeni güvenlik meselelerinin öne gelmesini hesaplamaya baÅŸlayacağız”

Panelde konuşan Alptekin, Ukrayna ve Rusya savaşının patlak vermesinden sonra Orta Doğu için daha önce yapılan hesapların yeniden gözden geçirileceğini belirterek, şunları söyledi:

“Uluslararası sistemin bir süredir deÄŸiÅŸmeye baÅŸladığını hepimiz biliyoruz. Orta DoÄŸu’nun yeni polisinin Çin olduÄŸu ve ABD’nin de Orta DoÄŸu’dan ağır bedeller ödediÄŸi herkes tarafından ezberlenmiÅŸti. ABD tek başında 8 trilyon doları Irak ve Afganistan’daki savaşında harcadı. Anlatılan hikaye, ABD’nin Orta DoÄŸu’dan çekilip daha çok Asya Pasifik’e yoÄŸunlaÅŸacağı yönündeydi. Orta DoÄŸu’nun artık kendileri için eskisi gibi önemli olmadığı aktarılıyordu. Ancak Rusya’nın Ukrayna ile olan savaşından sonra bence hesaplarımızı yeniden gözden geçiriyoruz. Beyaz Saray çevresi hesapları yeniden yapıyor. Åžu anda onlar için sadece kötü adam Çin deÄŸil, Rusya da eklendi. Bu iÅŸgal ile birlikte Orta DoÄŸu’da yeni güvenlik meselelerinin öne gelmesini hesaplamaya baÅŸlayacağız.”

Ukrayna savaşının Orta Doğu üzerinde direkt ve dolaylı olmak üzere 2 etkisinin olabileceğinden söz eden Alptekin, şöyle devam etti:

“Birinci etkisi direkt olacaktır. Orta DoÄŸu’daki agresif liderler Ukrayna’da yaÅŸananlara bakarak ÅŸimdiden potansiyel hedeflerine karşı savaÅŸ jimnastiÄŸi yapıyor. BeÅŸÅŸar Esed’in Ä°dlib hakkında yeni hesapları olabilir. Aynı ÅŸekilde Etiyopya’da Tigray için. Belki baÅŸka ülkelerde bu hesaplar içerisine girmiÅŸtir. Çünkü Rusya-Ukrayna savaşı sadece bu iki ülke arasında deÄŸil. Ä°kinci etkisi de dolaylı olup Orta DoÄŸu’daki hassas ülkelerin iç güvenliÄŸini etkileyebilir. Arap baharındaki gösterilerin onlarca yıl devam eden ekonomik krizden sonra patlak verdiÄŸi hatırlanmalıdır. Aynı ÅŸekilde Ukrayna savaşının Orta DoÄŸu ülkeleri üzerinde etkileri olacağı kanaatindeyim. Özellikle Rusya’ya tarımsal ürünler konusunda baÄŸlı olan Mısır gibi ülkeler. Bu ülkelerde açlık yaÅŸanması halinde toplumsal olaylar tetiklenebilir.”

“Åžu anda Rusya Ukrayna’da bir ikilem içerisinde”

Katar Ãœniversitesi Ä°bni Haldun Merkezi Kıdemli AraÅŸtırmacısı Ali Bakır ise ABD ve Çin rekabetinde dezavantajlı olan tarafın Washington olduÄŸunu belirterek, bunun sebepleriyle ilgili, “ABD artık eskisi gibi gücünü koruyabilen bir ülke konumunda deÄŸil. Birinci sebep, ekonomik olarak Çin tırmanışta ancak ABD ekonomisi eskisi gibi artık büyümüyor. Ä°kinci husus da ABD eskisi gibi istediÄŸi ÅŸekilde müttefikler kuramıyor. Üçüncü sebep de kendi politik stratejik hedeflerine ulaÅŸmak için iÅŸgallerin pek de verimli olmadığının ortaya çıkmasıdır, örnek olarak Afganistan ve Irak. Çünkü birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Bakır, Çin’in ekonomik olarak sürekli büyüdüğüne de dikkati çekerek, “Çin ekonomisi ÅŸu anda ABD ekonomisinin yüzde 70’ine tekabül etmekte. Çin’in çok büyük rezervleri var. Bu sebeplerden dolayı Çin ABD’yi zorluyor.” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın ABD ve Çin arasındaki rekabeti çok iyi bir ÅŸekilde gözlemediÄŸini belirten Bakır, “(Ruslar) ABD’nin düşüşte olduÄŸunu görüyorlar. Ä°lk olarak ABD’yi Gürcistan’da 2008’de test ettiler ve ardından 2014’te Ukrayna’da. Suriye’de aynı zamanda. Tüm bunların sonucunda ABD’den herhangi bir sert cevap almadıklarını gördüler. Obama idaresinden bu yana ABD’nin kendilerinden daha ziyade Çin’e odaklandıklarını gördüler. Rusya kendisi için uygun zamanın ÅŸimdi olduÄŸu hesabını yaptı ve Ukrayna’ya saldırı baÅŸlattı. Ancak yaptıkları hesaplamaların iyi gitmediÄŸini de görüyorlar. Åžu anda Rusya Ukrayna’da bir ikilem içerisinde. Eli boÅŸ çekilemiyor ve savaÅŸa da devam edemiyor çünkü çok ağır bedelleri var.” diye konuÅŸtu.

Bu savaşın uluslararası sistem üzerinde çok dramatik etkilerinin olabileceÄŸi uyarısında bulunan Bakır, “EÄŸer Rusya ağır bir bedelle savaşı kaybederse Çin, ABD’ye karşı gelecekte muhtemel bir müttefikini kaybettiÄŸi hesabına girecektir. Çin’in bir müttefiki yok ancak Rusya muhtemel bir müttefik gibi duruyor. Rusya’nın savaşı kaybetmesi Çin’in ABD ile ekonomik ve askeri rekabetini etkileyecektir. Bu yüzden ABD, Çin’in Rusya bir ÅŸekilde yardım etmesinden endiÅŸeleniyor. Aksi durumda yani Rusya savaşı kazanırsa ki zayıf bir ihtimal, gelecekte güçlü bir Çin-Rus ittifakı meydana gelebilir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna savaşının Orta DoÄŸu üzerindeki etkilerine deÄŸinen Bakır, “ABD için Körfez 1970’li yıllarda olduÄŸu gibi artık önemli deÄŸil. Körfez doÄŸal gaz ve petrol ile zengin ülkelerden oluÅŸmakta. Bu ülkeler 70’lerde olduÄŸu gibi artık kendi petrol ve gazlarını ABD’ye ihraç etmiyor. Åžu anda bu ihracatın büyük oranı Çin ve doÄŸuya gidiyor. Bölgenin 1’nci partneri artık ABD deÄŸil Çin’dir ve bunun da yansımaları var. Bu yüzden ABD bölgedeki nüfuzunu kaybediyor. Elbette ABD birden kaybolmuyor ancak eskisi bir olmayacağı bir gerçek. Bölgesel ülkeler de bu gerçeÄŸin farkında.” ifadelerini kullandı.

Körfez ülkelerinin Ukrayna ve Rusya savaşına yönelik tutumumu da deÄŸerlendiren Bakır, “Sadece Katar ve Kuveyt açık bir ÅŸekilde Ukrayna’yı destekledi. DiÄŸer ülkeler ya sessiz ya da bir ÅŸekilde Rusya yanlısı bir tutum içinde.” diye konuÅŸtu.

SETA Washington AraÅŸtırma Direktörü BuÄŸra Kanat da ABD’nin Rusya’ya gösterdiÄŸi reaksiyonla aynı zamanda Çin’e de bir mesaj göndermek istediÄŸini belirterek, “Herhangi bir olası giriÅŸimin sonuçları (Çin’in) uluslararası diplomatik arenadan izole edilmesi ve aynı ekonomik yaptırımlara maruz kalmasını içerebilir. Bu reaksiyon Çin’in dış politikasının da yeniden ÅŸekillenmesini etkileyebilir. Muhtemelen Çin, savaşın sonuçlarını bekliyor olacaktır. SavaÅŸ ile birlikte Çin’in kendi dış politikasını yeniden gözden geçirmesi gerekebilir.” dedi.

“Ä°ran, özellikle Suriye’de Rusya’dan boÅŸalan yerleri doldurmak isteyecektir”

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Veysel Kurt ise enerji üreten ülkelerin anahtar bir konumda olacağına değinerek, şunları söyledi:

“Orta DoÄŸu’da enerji temin eden ülkeler ve çatışmaların yaÅŸandığı bölgelere dikkat edilmesi gerekiyor. Kısa vadede enerji üreten ülkeler anahtar konumunda olacaktır. Çünkü Rusya’nın enerji kaynaklarının yerine Avrupa ülkeleri kısa vadede daha çok Körfez bölgesinden ülkeleri tercih edecektir. Çatışma bölgelerinde de dikkat edilmesi gereken hassas yerler; Yemen, Suriye ve Libya gelmektedir. EÄŸer Rusya ağır bir bedelle savaşı kaybederse, Suriye ve Libya’da yapılan hesaplamalar tekrardan masaya yatırılacaktır. Yine enerji meselesi ve çatışma bölgeleri için uzlaşı konusunda en çok zorlayan tarafın Ä°ran olacağı kanaatindeyim. Çünkü özellikle çatışma bölgelerinde Rusya zayıflarsa Ä°ran’ın ne yapacağından emin deÄŸiliz. Ä°ran özellikle Suriye’de Rusya’dan boÅŸalan yerleri doldurmak isteyecektir.”

Al Jazeera English Kıdemli Muhabiri Jamal Elshayyal, uluslararası sistemin ülkeleri kaybetmeye sebebiyet veren yasalara uymaya zorladığını belirtti.

Ãœlkelerin silah, gıda ve ilaçta dışa bağımlı olmaması gerektiÄŸine vurgu yapan Elshayyal, “Bunların dışında yapabileceÄŸiniz bir ÅŸey yok ve aksi durumda sürekli bağımlı olursunuz. Türkiye’nin kendisini büyük ülkelerin yer aldığı masada bulmasının sebebi de bunu baÅŸarabilmiÅŸ olmasıdır. Bu yüzden Türkiye’yi zayıflatma giriÅŸimleri mevcuttur.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir