Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu trans yağı görüştü
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, trans yağ kullanımının sağlık üzerine olumsuz etkileri ve bu konuda alınması gereken önlemleri ele aldı.
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, akademisyenler ile çeşitli kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin katılımıyla trans yağ konusunu görüştü.
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Serkan Topaloğlu başkanlığında önceki gün toplanan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, trans yağ kullanımının sağlık üzerine olumsuz etkileri ve bu konuda alınması gereken önlemleri ele aldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi, Türk Kardiyoloji Derneği, TÜSEB Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü (TÜSPE), Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, Sağlığa Evet Derneği ile Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği temsilcilerinin katıldığı toplantıda, ilk olarak trans yağ konusunda kamuoyunda yaşanan bilgi kirliliğine değinildi.
Trans yağın, sanılanın aksine zeytinyağı, tereyağı, ayçiçek yağı gibi bir yağ türü olmadığı belirtilirken, gıda endüstrisinde kullanılan yağların daha ucuz ve kolay kullanımı için çeşitli işlemlere tabi tutulması sırasında ortaya çıkabildiği ifade edildi.
Evlerde ve restoranlarda kızartma yağlarının birden fazla kullanımı ve yanlış pişirme yöntemlerinin de bitkisel yağları trans yağa dönüştürdüğü de kaydedildi.
Bazı pastane ürünleri, bisküvi, gofret, kek gibi atıştırmalık ürünlerde, hazır soslarda, fast food ürünlerinde, kavrulmuş kuruyemişlerde üretim sırasında oluşan endüstriyel/yapay trans yağların pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirdiğine işaret edildi.
Ayrıca uzmanların trans yağ tüketiminin dünyada her yıl 500 binden fazla kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölüme sebebiyet verdiğini ve diyabet, obezite, kanser gibi hastalıkların riskini artırdığına dair veriler bulunduğunu belirttiği aktarıldı.
Gıda endüstrisinin üretim sürecinde yapacakları değişikliklerle, evlerde veya toplu yemek üretimi yapılan işletmelerde sağlıklı pişirme yöntemlerinin tercih edilmesiyle, trans yağların zararlı etkilerinden korunmanın mümkün olduğu bildirildi.
“Gıda ve beslenmenin sigarası”
Trans yaÄŸlar, kardiyovasküler hastalık riskini artırmasından dolayı sigaraya benzetilirken, toplantıda “gıda ve beslenmenin sigarası” olarak nitelendirildi.
Toplantıda, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın vatandaÅŸların saÄŸlığını ilgilendiren konularda gösterdiÄŸi hassasiyet de vurgulandı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın kararlı tutumu sayesinde tütün ürünleriyle mücadele ve niÅŸasta bazlı ÅŸeker konusunda yürütülen baÅŸarılı politikaların trans yağın kısıtlanması konusunda da dünyaya örnek olacak ÅŸekilde sürdürüleceÄŸi ifade edildi.
Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün trans yaÄŸ eliminasyonu konusunda çizdiÄŸi yol haritası niteliÄŸindeki “replace-yerine koy” raporunun da “2023 itibarıyla tüm dünyada trans yaÄŸların eliminasyonunun”, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde etkinliÄŸi yüksek, maliyeti düşük ve kolay uygulanabilir bir müdahale olduÄŸunu belirttiÄŸi aktarıldı.
Öte yandan, Kurulun önerisiyle baÅŸlatılan ve Dünya SaÄŸlık Örgütü ile TÃœSPE tarafından yürütülen EVIPNet projesi kapsamında, Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün “Trans YaÄŸsız 2023” hedefi doÄŸrultusunda hazırlanan Türkiye’de trans yaÄŸların eliminasyonuna yönelik politika belgesinin Mart 2020’de açıklanmasının öngörüldüğü, çalışmanın Dünya SaÄŸlık Örgütü ülkeleri arasında trans yaÄŸ konusunda hazırlanmış kanıta dayalı ilk politika belgesi olma özelliÄŸi taşıdığı bildirildi.
Dünyada bu konuda ilk harekete geçen ve 2003 yılında paketli gıdalarda trans yaÄŸ miktarını yasal düzenlemelerle yüzde 2 ile sınırlayan ülke olan Danimarka ile Kanada, Åžili, Avusturya, Macaristan, Norveç, Ä°zlanda ve ABD’nin bazı eyaletlerinin de en iyi uygulama örnekleri olarak gösterildiÄŸi belirtildi.
Toplantıda ayrıca, Türkiye’de herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına raÄŸmen Mutfak Ãœrünleri ve Margarin Sanayicileri DerneÄŸinin 2007 yılında gönüllü olarak ürünlerinde trans yaÄŸ miktarını yüzde 2’nin altına indirmesiyle Dünya SaÄŸlık Örgütü raporunda dikkat çeken ülkeler arasında yer aldığı kaydedildi.
Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanan ve son aÅŸamaya gelinen yeni Türk Gıda Kodeksi’nin yayınlanmasıyla Türkiye’de de gıdalarda trans yaÄŸ içeriÄŸinin Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün de önerdiÄŸi gibi yüzde 2’yi geçemeyeceÄŸi ifade edilirken, böylece ÅŸimdiye kadar sektörün önemli kısmının gönüllü olarak yaptığı düzenlemenin, yasal olarak da zorunlu hale geleceÄŸi vurgulandı.
“Trans yaÄŸ içermez ibaresi bulunan ürünler tercih edilmeli”
Toplantının sonunda Prof. Dr. Serkan TopaloÄŸlu, toplum saÄŸlığının her ÅŸeyden önemli olduÄŸunu belirterek, “VatandaÅŸlarımızın saÄŸlıklı ve güvenilir gıdaya ulaÅŸması, toplum saÄŸlığının korunması Kurulumuzun öncelikli konuları arasında yer alıyor. Ben hem bir kardiyoloji uzmanı olarak hem de Kurulumuz adına, trans yaÄŸların kısıtlanması ile ilgili mevzuat çalışmalarının bir an önce tamamlanması için konunun takipçisi olacağım. Bu konuda gıda endüstrimizin pek çok geliÅŸmiÅŸ ülkeden erken davranarak gönüllü olarak kısıtlamaya gitmesini ülkemiz için çok büyük bir fırsat.” dedi.
Paketli gıdalarda “Trans YaÄŸ İçermez” ibaresi bulunan ürünlerin tercih edilmesini öneren TopaloÄŸlu, bu konuda medyaya da büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti.
Topaloğlu, televizyonlardaki sağlık programları ve özellikle gündüz kuşağı kadın programlarında da trans yağ konusunda halkın bilinçlendirilmesinin, politikaların hedefe ulaşmasındaki önemine işaret edildi.
Kaynak: AA