Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın ilk ziyaretçileri basın mensupları oldu

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın ilk ziyaretçileri basın mensupları oldu

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın ilk ziyaretçileri basın mensupları oldu

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın teÅŸrifleriyle bugün açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası, basın mensuplarına tanıtıldı. Müze ve donatı alanlarını gezerek bilgi alan basın mensupları, adeta tarihin koridorlarında geçmiÅŸe yolculuk etti

Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliÄŸi yapan ve bugün Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın teÅŸrifleriyle açılacak olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın ilk ziyaretçileri basın mensupları oldu.

Basın mensupları, sabah saatlerinde kendileri için tahsis edilen özel bir tekneyle Maltepe’den Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na geldi.

Yaklaşık bir saat süren yolculuÄŸun ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na ulaÅŸan basın mensupları, burada gördükleri yenilikleri aktarmak adına ilk yayınlarını gerçekleÅŸtirdi.

Basın mensupları güvenlik kontrolünden geçtikten sonra, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında ateşleri ölçülerek, sağlık görevlilerince kendilerine verilen maskeleri taktı.

Mihmandar eÅŸliÄŸinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda tura çıkan basın mensuplarının ilk durağı, yargılamaların yapıldığı mahkeme salonu, yeni adıyla 27 Mayıs Müzesi oldu.

27 Mayıs Müzesi’nin giriÅŸinde, dava dosyalarının özetinden ve çıkan kararlardan oluÅŸan sergiyi görmek mümkün.

Müzede yer alan mahkeme salonu, sanık sandalyelerinden sanıkların savunmalarını yaparken kullandıkları mikrofona kadar birçok ayrıntıyı içeriyor.

Yüksek Adalet Divanı’nın arkasında yer alan “Adalet mülkün temelidir” yazısı dikkati çekiyor.

Bu yazının altında Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol, Başsavcı Altay Ömer Egesel ile divan üyelerinin hareketli balmumu heykelleri bulunuyor.

Öte yandan bu müzenin içinde dev ekranda ziyaretçilere, o dönem Türk siyasi tarihinde ve Yassıada’da yaÅŸananların anlatıldığı “Dünden Bugüne Yassıada” belgeseli izlettiriliyor.

Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi

Yargılamaların yapıldığı dönemde subay yatakhanesi olarak kullanılan bina, Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi’ne dönüştürüldü.

Müzenin giriÅŸindeki duvarda, Adnan Menderes’in “Yeter söz milletindir!” ifadesi dikkati çekiyor.

Bu müzenin içinde Adnan Menderes’in doÄŸduÄŸu evin benzeri yer alıyor. Müzede, “Aydın Evi” olarak adlandılan bu bölümde bir yatak odası, salon ve mutfak bulunuyor.

Müzenin içindeki küçük odalarda, Adnan Menderes’in hayatı ile iktidarda bulunduÄŸu yıllarda Türkiye’de yaÅŸanan kalkınma hamlelerine iliÅŸkin bilgi ve görseller ziyaretçilere aktarılıyor.

Adnan Menderes’in 17 Åžubat 1959’da Londra’da yaÅŸadığı uçak kazası da anlatılıyor. Odanın içinde, uçak enkazının bir replikası yer alıyor.

Müzenin üst katında ise Adnan Menderes’in hapishane odası bulunuyor. GüneÅŸ almaması için pencereleri tahtalarla kapatılan odada bir yatak, masa, sandalye ve tek duvarlı bir tuvalet mevcut.

Bu katta ayrıca, “Özlem”, “Sessizlik-Ä°ntihar”, “Çaresizlik-Halüsilasyon”, “Ölüm Korkusu”, “Dava ArkadaÅŸları”, “Dava Devam Ediyor” adlı odalar yer alıyor.

Adanın dört bir yanındaki obje ve heykeller dikkati çekiyor

Demokrasi ve Özgürlükler Adası, açık alanlarda yer alan heykelleri ve objeleriyle de dikkati çekiyor.

Adada, bir duvara, yargılanan 592 milletvekilini temsilen yerleştirilen o döneme ait valizlerin replikaları bulunuyor.

1859 yılında adayı satın alarak sahilde kaleye benzer bir bina ile adanın ortasına köşk yaptıran BirleÅŸik Krallık’ın Ä°stanbul sefiri Henry Bulwer’ın, elinde bir kalemle bankta otururken tasarlanmış bir heykeli yer alıyor.

Açık alandaki en ilginç tasarımlardan biri, sansüre takıldığı için muhatabına ulaÅŸamayan mektuplardan yola çıkılarak yapılan “UlaÅŸamayanlar” heykeli. Heykel, etrafı dikenli tellerle çevrili mektuplar ve büyük bir tüy kalemden oluÅŸuyor.

“Karanlıktan Aydınlığa” adlı açık hava sergisinde ise adanın geçmiÅŸten bugüne tarihi yazı ve görsellerle anlatılıyor. Bu serginin yer aldığı binanın duvarlarına 4 dilde yazılan “demokrasi” kelimesi dikkati çekiyor.

Açık alandaki bazı objelerin yanlarında, plakalarla duvara monte edilen Hadis-i Åžerifler bulunuyor. “Adil Yargılanma” baÅŸlıklı bir plakada “Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır.” Hadis-i Åžerifi yer alıyor.

Adanın en dikkat çekici yapısı ise 24 metre yüksekliğindeki taş yüzeyli Demokrasi Feneri.

Fenerin ışığı yalnızca adadan deÄŸil komÅŸu adalardan ve Ä°stanbul’un yakın kıyılarından da görülebilecek. Demokrasiye olan saygıyı ve inancı canlı tutan, simgeleyen bir yapı olarak Demokrasi Feneri, ışığıyla geleceÄŸi aydınlatacak.

Yassıada, 2013 yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası oldu

Yeniden düzenleme çalışmalarına 2015 yılında başlanan adada ayrıca uluslararası alanda üst düzey katılımcıların da misafir edilebileceği dikkate alınarak 123 odalı kongre oteli, her türlü toplantıya ev sahipliği yapabilecek 500 kişilik kongre merkezinin yanı sıra cami, anıt ve park ile meydanlar da inşa edildi.

Adanın diğer yapıları ise tarihi Bizans sarnıcı ve zindanları, şato yapısı, seyir terasları, engelliler için yatay asansör, tarihi subay gazinosu, iskele idare ve kriz yönetim yapısı, karşılama yapısı, helikopter pisti, restoran ve personel yatakhanesi ile yönetim binasından oluşuyor.

27 Mayıs 1960 askeri darbesinin zulmüne uÄŸrayan Demokrat Partili 592 siyasetçinin, 15 ay boyunca hücre ve zindanlarda tutulduÄŸu Yassıada’nın ismi 2013 yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸti.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir