Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: Uluslararası toplum BMGK’nin görevini yerine getirmesini bekliyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız Uluslararası toplum BMGK'nin görevini yerine getirmesini bekliyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız Uluslararası toplum BMGK'nin görevini yerine getirmesini bekliyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, uluslararası toplumun Gazze konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) görevini yerine getirmesini beklediğini belirtti.

Yıldız, BMGK’de bakanlar düzeyinde düzenlenen “Orta Doğu” oturumunda konuştu.

7 Ekim’in ardından üye ülkelerin defalarca BMGK’de bir araya gelerek İsrail’in tarif edilemeyecek ve daha önce görülmemiş düzeyde meydana getirdiği yıkım ve sivil ölümler hakkında güçlü açıklamalar ve kınamalar yaptığını anımsatan Yıldız, “Ancak uluslararası hukukun temeli olan BM Şartı, hala rutin bir şekilde ihlal ediliyor. BM kararları, İsrail tarafından aşağılanarak göz ardı ediliyor. Sorum şu: Bu daha ne kadar sürecek?” ifadelerini kullandı.

Bakan Yardımcısı Yıldız, BM yetkililerinin de belirttiği üzere Ruanda Soykırımı’nın ardından dünyadaki en yüksek ölüm oranının Gazze’de gerçekleştiğini, İsrail’in bu nedenle Uluslararası Adalet Divanında (UAD) “soykırım” suçuyla yargılanmasının şaşırtıcı olmadığını kaydetti.

İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarının yapısını ve statüsünü değiştirmeye yönelik eylemlerinin de uluslararası hukuku ihlal ettiğine dikkati çeken Yıldız, Türkiye’nin UAD’ye konuya ilişkin beyanda bulunduğunu anımsattı.

“Hiçbir ülke uluslararası hukuktan muaf değildir”

Yıldız, “Uluslararası hukuk evrenseldir, ayrım ve fark gözetmeksizin tüm üyeler için geçerlidir. Hiçbir ülke uluslararası hukuktan muaf değildir.” diyerek, “O zaman, İsrail açık bir şekilde Konsey kararları ve uluslararası hukuku ihlal ederken, bu Konsey’in hala neden adım atmadığını bize kim açıklayabilir?” sorusunu yöneltti.

İnsanların Gazze’de, mevcut toplantı sürerken açlıktan ölmeye devam etmesinin durumun ciddiyetini açık bir şekilde gösterdiğine işaret eden Yıldız, İsrail’in sadece sivilleri ayrım gözetmeksizin öldürmediğini, aynı zamanda yeterli insani yardım girişi ve dağıtımına izin vermediğini söyledi.

Bakan Yardımcısı Yıldız, Konsey’in birincil görevinin uluslararası barış ve güvenliği muhafaza etmek ve önleyici tedbirler alarak tehditleri bertaraf etmek olduğunun altını çizerek, “BMGK’nin uluslararası toplumun sesi olması gerekiyor. Uluslararası toplumun bu konuya ilişkin tutumu oldukça açık. Uluslararası toplum BMGK’nin görevini yerine getirmesini bekliyor.” dedi.

“Yeni ve kararlı adımlara ihtiyacımız var”

Aynı açıklamaları tekrar tekrar yapmak ve “odadan boş elle” ayrılmanın hiçbir sorunu çözemeyeceğine işaret eden Yıldız, şunları söyledi:

“Yeni ve kararlı adımlara ihtiyacımız var. Filistin devletinin tanınması bunlardan biri. Hepimiz iki devletli vizyonun kalıcı çözümün temeli olduğu konusunda hemfikiriz. Devletlerden biri, İsrail, yıllardır devlet olmanın faydalarının tadını çıkarırken, diğer devlet Filistin, bu temel haktan mahrum bırakılıyor. Artık bu adil olmayan ve dengesiz tutumu düzeltme zamanı.”

Yıldız, Türkiye’nin bölgesel yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina etmediğini, bu kanlı çatışmayı sonlandırma ve bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için gerekli tüm gerekli çabayı sarf ettiğini dile getirdi.

Bu çerçevede Türkiye’nin sunduğu Garanti Mekanizmasına desteğin arttığına işaret eden Yıldız, “Daha iyi ve güvenli bir dünya isteyenlerle ellerimizi birleştirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: Filistin’in BM’ye tam üyeliği kabul edilmeli

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanması ve Filistin’in Birleşmiş Milletlere (BM) tam üyeliğinin kabul edilmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: Filistin'in BM'ye tam üyeliği kabul edilmeli

Yıldız, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) bakanlar düzeyinde düzenlenen “Orta Doğu” oturumundaki hitabının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Gazze’deki son durum ve Türkiye’nin pozisyonuna ilişkin soruya yanıt veren Yıldız, endişeli olduklarını söyleyerek, Gazze’nin yerle bir edildiğini, 40 binden fazla kişinin öldüğünü hatırlattı.

Yıldız, tüm uyarılara rağmen özellikle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından Refah’a operasyon yapılacağının söylendiğini belirterek, “O konuda endişeliyiz. Aslında bu tür çatışmalarda uluslararası toplumun bir ateşkes için her zaman yek vücut olması gerekir, bu konuda baskı yapması gerekir. Ama İsrail söz konusu olunca bu çok işlemedi.” ifadelerini kullandı.

İki gündür BMGK’de yapılan toplantılarda da yıkımın boyutunun anlatıldığını kaydeden Yıldız, Gazze’de aralarında BM kuruluşlarının 200’ü aşkın çalışanı ve diğer yardım kuruluşlarının 100’ü aşkın çalışanı da dahil olmak üzere 40 bin kişinin öldüğünü ve tablonun vahim olduğunu dile getirdi.

Yıldız, şöyle devam etti:

“Tabii Refah önemli. Şu anda o bir sığınak. Aynı zamanda Mısır tarafından yardımların da geçiş noktası. İnşallah olmaz. Bir de tabii aynı şekilde bu biliyorsunuz İsrail ile İran arasında yaşanan tırmanma, gerginlik, onun bitmesi ümit ediliyor. Herkes artık onu istiyor. O konuda da çelişkili ve endişe verici açıklamalar var. Dileriz İsrail yeni bir maceraya girişmez.”

“İsrail gerçekten tırmanma istemiyorsa yeni bir mukabelede bulunmaması gerekir”

İran-İsrail gerginliğinin İsrail tarafından Gazze’yi gölgede bırakmak için atılmış bir adım olup olmadığının sorulması üzerine Yıldız, her türlü niyetin ve manipülasyonun olabileceğine dikkati çekti.

Yıldız, diplomatik ve konsüler temsilciliklerinin her zaman korunması gerektiğinin altını çizerek, “(İran’ın Şam’daki konsolosluk binası) Onun vurulmasını tabii kabul etmek mümkün değil. Zaten Bakanlığımız da yaptığı açıklamada bunu kınadı. İran’ın misillemesini izledik. Onun da etkisi sınırlı oldu. Dolayısıyla burada bunun kalması gerekir, durması gerekir. Eğer İsrail gerçekten tırmanma istemiyorsa yeni bir mukabelede bulunmaması gerekir.” değerlendirmesini yaptı.

BMGK’de bu konuda İran tarafından açıklamalar yapıldığını kaydeden Yıldız, Gazze için endişeli olduklarını ifade etti.

Filistin’in tam üyeliği için BM Güvenlik Konseyinde yapılacak oylamada ABD’nin veto sinyali vermesine ilişkin soruya Yıldız, “Tabii bu aslında utanılası bir durum.” dedi.

Yıldız, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) fonlarının kesilmesi ve kaldırılması yönünde haksız karalama kampanyası düzenlendiğini hatırlatarak, “Genel Sekreter dahil hemen herkes bunun mümkün olmadığını, buna ne gerek ne de imkan olduğunu anlattı. Ama İsrail temsilcisi hala o kendi görüşlerinde, iftiralarında ısrar ediyor ki kanıtlanmış değil.” ifadelerine yer verdi.

Filistin’de bir “işgalci güç” olduğunu, işgalci gücün kendisinden beklenen, uluslararası hukukun kendine yüklediği sorumlulukları hiçbir şekilde yerine getirmediğini vurgulayan Yıldız, “(İsrail) Bunun tam tersini yapıyor. Biliyorsunuz Gazze bunun bir örneği. Ama 7 Ekim olaylarından önce zaten Kudüs’te de Batı Şeria’da da bunu yapıyordu. Bu on yıllardır süren bir şey.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bir an önce ateşkes sağlanmalı”

Yıldız, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) bir soykırım davasının olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Dolayısıyla şu noktaya gelindi. Artık bu işgali burada sürdürmek mümkün değil. Dolayısıyla en azından şu anda geçmiş yıllarda gözlemci devlet olarak kabul edilmiş olan Filistin’in örgüte tam üye olarak dahil edilmesi, bununla ilgili bir tartışma yapıldı. Biz de orada müdahalemizde artık böyle devam edemeyeceğini, Filistin’in tam üyeliğe kabul edilmesi gerektiğini anlattık. Bunun birçok gerekçesi var. Zaten Uluslararası Adalet Divanının verdiği ihtiyati tedbir kararları da bunu doğruluyor. Bunları işlemiş bir işgalci güçle devam edilmesi söz konusu değil. Bir an önce ateşkes sağlanmalı, Filistin tam üyeliğe kabul edilmeli ve iki devletli çözüm için iki devlet arasında uluslararası toplumun yardımıyla müzakerelere başlanmalı.”

Yıldız, karar tasarısı veto edilirse daha sonra genel kurula geleceğini ancak bu durumda bağlayıcı olmayacağını belirterek, “Şu ana kadar tanımış olan 140 ülkenin üzerinde, 160 civarında bir destek sağlanırsa, bu uluslararası toplumun yönünü, kararlılığını, desteğini göstermiş olur. Ümidimiz o.” değerlendirmesini yaptı.

Herkesin İsrail’i eleştirdiğini ancak Filistin’i tanımaya gelince çekinceleri ve itirazları olan ülkeler olduğunu kaydeden Yıldız, “Umarım orada daha sağduyulu davranırlar. (Filistin’in tanınması) Hiçbir dünya barışı için, bölge için, İsrail için bir zarar olacağını düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA