Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Terör örgütlerine kucak açılması müttefiklik ruhuyla bağdaşmaz

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Terör örgütlerine kucak açılması müttefiklik ruhuyla bağdaşmaz
DışiÅŸleri Bakanı ÇavuÅŸoÄŸlu, son dönemlerde Almanya’da PKK faaliyetlerinde artış görüldüğünü belirterek, “Terör örgütlerine kucak açılmasının müttefiklik ruhuyla baÄŸdaÅŸmayacağını bir kere de burada vurgulamak isterim.” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, ikili görüşmede terörle mücadelenin de masaya yatırıldığını dile getirerek şunları söyledi:
“Terörle ilgili kaygılarımızı da kendilerine aktardık. BaÅŸta PKK, YPG, PYD ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine kucak açılmasının müttefiklik ruhuyla baÄŸdaÅŸmayacağını bir kere de burada vurgulamak isterim. Maalesef son dönemlerde listesini de Sayın Baerbock’a verdim, Almanya’da PKK’nın faaliyetlerinde bir artış görüyoruz hem de yasaklanmış sembol ve paçavralarıyla birlikte. Yine Stuttgart BaÅŸkonsolosluÄŸumuza ait bir aracın kundaklanmasının ardından Alman makamlarına tepkimizi de beklentilerimizi de iletmiÅŸtik.”
Türkiye’nin, terör örgütleriyle mücadelede somut adımlar ve aktif bir iÅŸ birliÄŸi beklentisi olduÄŸunu vurgulayan ÇavuÅŸoÄŸlu, “Savunma sanayi ürünlerindeki kısıtlama halen devam ediyor. Müttefiklik anlayışının ruhuna uygun deÄŸil. Bunu da söyledik. Tabii müttefikler arasında kısıtlamaların olmaması gerektiÄŸini düşünüyoruz.” diye konuÅŸtu.
ÇavuÅŸoÄŸlu, Avrupa’da artan ırkçılık ve Ä°slam karşıtlığının endiÅŸe verici olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Bakanlık olarak bir rapor hazırladık. Gerçekten çok ciddi bir artış var. Pandemi döneminde de Müslümanlara yönelik, camilere yönelik ırkçı saldırılarda çok ciddi bir artış var. Almanya’daki Türk ve Müslüman toplumunun cami ve derneklerinin güvenliÄŸi için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu konularda Türkiye’nin Almanya ile iÅŸ birliÄŸine hazır olduÄŸunu belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, şöyle devam etti:
“Her türlü ırkçılık, her türlü ayrımcılığa karşı hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın Baerbock, bu konuda duyarlı bir siyasetçi. Kendilerine biraz önce yaptığımız görüşmede de teÅŸekkür ettim. Irkçı NSU örgütünün iÅŸlediÄŸi cinayetlerde yaÅŸamını yitiren kardeÅŸlerimiz için yapılan anıtı geçen hafta Nürnberg’de ziyaret etti ve buradan önemli bir mesaj verdi. Kendisine bu hassasiyet için de çok teÅŸekkür ediyorum.”
“Kavala’yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz”
ÇavuÅŸoÄŸlu, toplantının soru-cevap kısmında ise Almanya’nın Osman Kavala davasına yönelik tutumunu eleÅŸtirdi.
Avrupa’da Fransa, Norveç, Almanya ve Yunanistan’da birçok AÄ°HM kararının uygulanmadığına dikkati çeken ÇavuÅŸoÄŸlu, “Her bir vatandaşımızın iç hukuk yolu tüketildikten sonra AÄ°HM’e baÅŸvuru hakkı vardır. Bu, Osman Kavala için de geçerlidir. Türkiye olarak AÄ°HM’in aldığı serbest bırakma kararı uygulanmıştır ama baÅŸka suçlardan dolayı tutukluluk devam etmiÅŸtir, nitekim o farklı suçlamalardan dolayı da bir ceza almıştır.” diye konuÅŸtu.
ÇavuÅŸoÄŸlu, AÄ°HM’in Türkiye’de iç hukuk yolları tükenmeden bir karar alması halinde bunun siyasi bir karar olacağını belirterek ÅŸunları ifade etti:
“Bu kadar karar uygulanmazken, Yunanistan’dan geldiniz, bunları Yunanistan’a hatırlatmazken, niye Osman Kavala konusunu sürekli gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala’yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Gezi olaylarında ne kadar fonladığınızı biliyoruz. Sizlerin ne kadar destek verdiÄŸini biliyoruz. O nedenle Osman Kavala konusunu sürekli gündemde tutuyorsunuz.”
ÇavuÅŸoÄŸlu, Almanya’nın, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantılarında tüm üye ülkeleri arayıp Türkiye’nin atılması için çaba sarf ettiÄŸini de söyledi.
“Yunanistan, bu anlaÅŸmaları ihlal ediyor ve (adaları) silahlandırıyor”
Bakan ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye’nin Yunanistan ile Ege ve Akdeniz’de ihtilafları olduÄŸunu dile getirerek, “Oysa ihtilaflı konularda propagandalara inanıp da taraf tutmak doÄŸru bir ÅŸey deÄŸil. Almanya’dan bizim beklentimiz bu deÄŸil.” dedi.
Türkiye’nin Yunanistan ile ihtilaflı konuları barışçıl yönde çözmek için çaba gösterdiÄŸini ancak Yunanistan’ın Türkiye aleyhine kara propagandasını sürdürdüğünü belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye’nin BirleÅŸmiÅŸ Milletlere (BM) gönderdiÄŸi konuya iliÅŸkin mektubun gayet açık, sarih olduÄŸunu ifade etti.
ÇavuÅŸoÄŸlu, DoÄŸu Ege adalarının gayriaskeri statüsüne dair uluslararası antlaÅŸmaları hatırlatarak, “Bu adalar, Yunanistan’a 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış antlaÅŸmalarıyla verildi ama bazı adalar için bir ÅŸart konuldu. Yunanistan, bunları silahlandıramaz ama Yunanistan, bu anlaÅŸmaları ihlal ediyor ve (adaları) silahlandırıyor. Uluslararası hukuktan bahsediyorsak Yunanistan’a, Avrupa BirliÄŸi (AB) ülkesi diye yanlış yaptığı halde sahip çıkmak doÄŸru bir ÅŸey deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
Türkiye’nin bu hususları BM’ye yazdığı mektupta dile getirdiÄŸini ancak Yunanistan’ın uluslararası hukuk çerçevesinde cevap veremediÄŸini söyleyen ÇavuÅŸoÄŸlu, “Çünkü suçlu. Haksızsa, siz de Yunanistan’a ‘haksızsın’ diyebilmelisiniz ama bunu diyemiyorsunuz iÅŸte.” ifadelerini kullandı.
AB üyesi olmanın her türlü hakka sahip olmak anlamına gelmediÄŸinin altını çizen ÇavuÅŸoÄŸlu, her türlü uluslararası hukuk ve insan hakları ihlaline raÄŸmen AB’nin birlik ruhu içinde desteÄŸini sürdürmesini eleÅŸtirdi.
ÇavuÅŸoÄŸlu, Almanya’nın, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ihtilaflar konusunda tutum alırken dengeli bir politika izlemesi gerektiÄŸini vurgulayarak ÅŸunları kaydetti:
“Yunanistan bu konuda çok baÅŸarılı. En haksız olduÄŸu durumda bile maÄŸdur edebiyatını çok iyi yapar. AÄŸlamayı çok iyi becerir, propagandayı iyi yapar. Bu konuda her iki tarafın da dinlenmesi gerekiyor. O çerçevede gerek kurumlar, uluslararası örgütler olsun gerekse ülkeler olsun dengeli ve adil davranılması gerekiyor.”
“2022’de de en fazla turistin Almanya’dan geleceÄŸini görüyoruz”
Almanya’nın Türkiye’nin önemli ortaklarından olduÄŸunu belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye ve Almanya’nın iki NATO müttefiki olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Almanya’da bulunan 3 milyonu aÅŸkın Türk toplumu ülkelerimizi birbirine daha sıkı baÄŸlıyor.” dedi.
ÇavuÅŸoÄŸlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 41 milyar doları yakaladığını, bu sene 45 milyar dolar, 2023’te ise 50 milyar dolara ulaÅŸma potansiyeli bulunduÄŸunu belirterek, ticarette Almanya lehine bir açık olsa da tolere edilebilir bir açık olduÄŸunu vurguladı.
Ticaretin iki tarafın yararına ve dengeli bir ÅŸekilde artması için yapılacaklara vurgu yapan ÇavuÅŸoÄŸlu, “Üçüncü Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (Jetco) toplantısına bu yılın ikinci yarısında ev sahipliÄŸi yapmaya hazırız.” diye konuÅŸtu.
ÇavuÅŸoÄŸlu, 2021’de salgın etkisine raÄŸmen Türkiye’ye 3 milyondan fazla Alman turist geldiÄŸini de hatırlatarak, “Önemli bir bölümü benim ÅŸehrim Antalya’ya geldiler 2022’de de en fazla turistin Almanya’dan geleceÄŸini görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, ikili istişareler ve dışişleri bakanlıkları arası stratejik mekanizmaların önemine de değinerek, ikili ve bölgesel konuları bu mekanizmalar çerçevesinde ele almakta fayda olduğunu söyledi.
Türkiye-AB iliÅŸkilerinin de masaya yatırıldığını ifade eden ÇavuÅŸoÄŸlu, “Biz Türkiye olarak önümüzdeki siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Avrupa BirliÄŸinin somut ve anlamlı adımlar atması gerekiyor. Gümrük BirliÄŸi anlaÅŸmasının modernizasyonu için müzakerelerin tekrar baÅŸlaması ve vize serbestisinin hayata geçmesi bizim en haklı taleplerimizdir. Bunlar 2016 göç açıklamasında da açık net bir ÅŸekilde var.” diye konuÅŸtu.
ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye ve Almanya arasında bölgesel konularda iÅŸ birliÄŸini artırmak istediklerini de belirterek, Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili atılan adımlar hakkında Baerbock’un da bilgilendirildiÄŸini kaydetti.
Türkiye ve Almanya iÅŸ birliÄŸinin bölgede sorunların çözülmesinde fark yaratabileceÄŸinin altını çizen ÇavuÅŸoÄŸlu, “Avrupa’nın en güçlü ülkeleri olarak bölgesel konularda iÅŸbirliÄŸimizi geliÅŸtirmek istiyoruz.” dedi.
“Almanya dahil üçüncü ülkeler, Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasını alet olmaması gerekiyor”
Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya savaşı ve tahıl ihracatı hakkında da görüş alışverişinde bulunduklarını aktararak, şöyle dedi:
“Türkiye olarak her iki tarafla, yani Ukrayna ve Rusya’yla temaslarımız devam ediyor. Bunu siyasi angajmanın saÄŸlanması ve sorunların masada çözüme kavuÅŸturulması için önemli buluyoruz ve bunun için gayret sarf ediyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz’den ihracatı baÄŸlamında Ä°stanbul’da varılan anlaÅŸmanın önümüzdeki süreçte iki ülke arasında önemli bir güven arttırıcı adım olmasını ve de ateÅŸkese vesile olmasını umut ediyoruz. Her ne kadar ikisi farklı konular olsa da sorunsuz iÅŸlemesiyle bu yönde olumlu bir hava oluÅŸturacaktır diye düşünüyoruz.”
Türkiye’nin anlaÅŸmanın sorunsuz ve baÅŸarılı iÅŸlemesi için elinden geleni yapacağını söyleyen ÇavuÅŸoÄŸlu, Baerbock’la görüşmede bölgesel konuların ele alındığını da ifade ederek, ÅŸunları söyledi:
“Almanya’nın özellikle DoÄŸu Akdeniz ve Ege konularında dengeli tutumunu korumasını istiyoruz ve bunun çok önemli olduÄŸunu görüyoruz. Almanya dahil üçüncü ülkelerin, provokasyonlara ve de propagandalara, özellikle de Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasını alet olmaması gerekiyor. Almanya bu süreçte geçmiÅŸte dürüst bir arabuluculuk görevi üstlendi. Yani dengeli bir tutum sergilerdi. Ama son zamanlarda bu dengenin maalesef kaybolduÄŸunu görüyoruz. Her iki tarafı da dinlemek gerekiyor. Her iki taraftan bilgi almak gerekiyor. Önyargısız bir ÅŸekilde bilgi almak gerekiyor. Avrupa BirliÄŸi üyesi diye bir tarafın söylediÄŸini mutlak doÄŸru kabul etmek, diÄŸer tarafın, Türkiye’nin söylediÄŸini de de mutlak yanlış kabul etmek dürüstlüğe de yakışmaz. O nedenle bu propagandalara alet olmadan her türlü meseleyi biz Türkiye olarak konuÅŸmaya hazırız. Her türlü meselenin de diplomasiyle, barış yoluyla çözülmesi gerektiÄŸine inanıyoruz.”
“Suriye’yi de unutmamak lazım”
ÇavuÅŸoÄŸlu, toplantının soru cevap bölümünde, Türkiye-Ä°ran-Rusya liderlerinin Astana formatı kapsamında Tahran’da yaptığı görüşmeye yönelik Almanya’nın eleÅŸtirilerine deÄŸinerek, “Tahran’daki buluÅŸma ile ilgili açıklamayı yadırgadığımı da kendilerine söyledim. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın Putin’le görüşmesinden sonra tahıl ihracatının önündeki engelin kaldırıldığı vurgusu yapılmasını beklerdim.” diye konuÅŸtu.
“Görüşmeden, diyalog olmadan nasıl bu iÅŸleri halledeceksiniz?” diye soran ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye’den ateÅŸkes konusunda da ciddi bir beklenti olduÄŸunu belirtti.
ÇavuÅŸoÄŸlu, hem Rus hem de Ukraynalı taraflarla diyaloÄŸun sürdürüldüğünü anlatarak, “Bizim bu diyaloÄŸumuz insanlığın hayrınadır. Ä°ki iliÅŸkiler için de önemlidir, bölgesel konular için de önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye-İran-Rusya arasındaki Astana formatındaki görüşmelerin Suriye için de önemli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Bugün Suriye’de hangi süreç var? Uluslararası Suriye Destek Grubu toplanabiliyor mu? Hayır. FikirdaÅŸ Ãœlkeler Toplantısı mekanizması ne oldu? Yok. Ama Astana formatı sayesinde bugün Anayasa Komitesi toplantılarından bahsedebiliyoruz. BM de tek başına iÅŸleyen bir süreç yok. Bizim sayemizde bu süreçler iÅŸliyor. Suriye’yi de unutmamak lazım. Orada da bir iç savaÅŸ var. Orda da 11 yıldır insanlar ölüyor.”
ÇavuÅŸoÄŸlu, bu tarz görüşmelerin bölge için önemli olduÄŸunu söyleyerek, “Oradaki bir fotoÄŸrafa takılıp da bunu bir sınama gibi deÄŸerlendirmek doÄŸru deÄŸil.” dedi.
“Frontex de maalesef denizdeki bu geri itmeler ve ihlallere ortak oluyor”
Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF) tarafından hazırlanan ve Der Spiegel’de yayımlanan; Frontex’in Yunanistan’ın göçmenleri hukuksuz bir ÅŸekilde Türkiye’ye geri göndermesinden haberdar olduÄŸu ancak bunu sakladığı yönündeki rapora iliÅŸkin bir soru üzerine ÇavuÅŸoÄŸlu, Yunanistan’ın yaptığının kabul edilemez olduÄŸunu söyledi.
ÇavuÅŸoÄŸlu, “Botların ÅŸiÅŸlenmesi, insanların soÄŸukta kıyafetlerinin de üzerinden çıkarılarak ölüme terk edilmesi… 19 göçmen bu sene sınırda öldü. Frontex de maalesef denizdeki bu geri itmeler ve ihlallere ortak oluyor.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, bu konunun uluslararası hukuk çerçevesinde insan haklarına riayet ederek ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.
“(Rusya’ya drone satışı) Söz konusu deÄŸil”
Türkiye’nin Rusya’ya dron satıp satmayacağına iliÅŸkin bir soru üzerine Türkiye’nin bu yönde resmi bir açıklamasının bulunmadığını belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, “Bu, basında yer alan bir iddiadır. Herhangi böyle bir ÅŸu anda görüşme ya da bir teklif, bir çaba da yoktur.” dedi.
Basında çıkan haberler üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Åžu anda Rusya ile herhangi bir dron (satışı) konusu söz konusu deÄŸil. Kaldı ki, bu bahsettiÄŸiniz dronu Türkiye Cumhuriyeti Devleti üretmiyor, bir özel ÅŸirketimiz baÅŸarılı bir ÅŸekilde üretiyor. Tüm dünyada ÅŸu anda Bayraktar Ä°nsansız Hava Araçları (Ä°HA) ve Silahlı Ä°nsansız Hava Araçları (SÄ°HA), ÅŸimdi Akıncı da biliyorsunuz çıktı; biliniyor, isteniyor. Sonuçta devletler arasında böyle bir görüşme yok. Åžirketten de bize gelen böyle bir ÅŸey yok. Åžirkete böyle bir teklif geldiÄŸi zaman ÅŸirket görüş için bize soruyor. Biz de kendilerine görüşlerimizi söylüyoruz.”
“DEAÅž’la mücadele etmek istiyorsanız bizim gibi sahaya inersiniz”
ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik olası askeri operasyonlarına yönelik eleÅŸtirilere yanıt verdi.
Suriye’de Türkiye’nin DEAÅž, PKK ve YPG gibi terör örgütlerine karşı mücadele verdiÄŸini söyleyen ÇavuÅŸoÄŸlu, “Bugün YPG/PKK Türkiye’ye tehdit oluÅŸturuyor ve son iki yılda 25 askerimiz ÅŸehit oldu, çok sayıda Suriyeli sivil öldü, sivil vatandaÅŸlarımız ÅŸehit oldu.” dedi.
ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye’nin Suriye’de askeri bir çatışma içinde olmadığını, terörle mücadele yürüttüğünü belirterek, “Müttefiklerimizden Türkiye’nin terör kaygılarını anlıyoruz derken sadece sözle deÄŸil, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklı haklı mücadelesine de destek vermesini bekleriz. Bunun DEAÅž’la hiçbir ilgisi yok. DEAÅž’la mücadele etmek istiyorsanız bizim gibi sahaya inersiniz, mücadele edersiniz, DEAÅž’ı oradan temizlersiniz. Yabancı terör savaşçılarıyla mücadele de dahil.” diye konuÅŸtu.
Terör örgütü YPG/PKK’nın DEAÅž’la mücadele etmediÄŸini de vurgulayan ÇavuÅŸoÄŸlu, “Onların Afganistan’a uçaklarla nasıl gönderildiÄŸini siz de biliyorsunuz çünkü Afganistan’da beraberdik.” ifadelerini kullandı.
Baerbock: Tahıl koridoru anlaşması, açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok insana umut ışığı
Almanya DışiÅŸleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye ve Ukrayna’nın yakın baÄŸlara sahip olduÄŸunu belirterek, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) arasında “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki GiriÅŸimi Belgesi”ne iliÅŸkin Ä°stanbul’da imzalanan anlaÅŸmaya deÄŸindi.
Bu anlaÅŸma sayesinde 5 ay aradan sonra Ukrayna’nın Odessa limanından tahıl ihracına baÅŸlanacağını dile getiren Baerbock, “Türkiye’nin burada saÄŸladığı büyük bir baÅŸarıydı. Åžimdi her gün bu sevkiyatların nasıl gerçekleÅŸeceÄŸini göreceÄŸiz. Özellikle sizin hükümetinizin burada baÅŸardığı, açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok insana umut ışığı. Bunun için de size büyük bir saygı gösteriyoruz.” diye konuÅŸtu.
Baerbock, Türkiye’nin Karadeniz’deki güvenliÄŸe önemli bir katkı saÄŸladığını, bu zor dönemde NATO ortağı olarak iki ülkenin bir birine destek olmasının ortaya çıktığını kaydetti.
“Türkiye’de bu kadar çok insanı kabul etmiÅŸ olmanız son derece etkileyici”
Çavuşoğlu ile açık bir görüşme yaptıklarını belirten Baerbock, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemli olduğunu söyledi.
Baerbock, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin çok özel bir öneme sahip olduğuna işaret ederek, değerlendirmeleri gereken çok önemli bir potansiyel olduğunu vurguladı.
Almanya ve Türkiye arasında birçok iş birliği alanı bulunduğunu kaydeden Baerbock, iki ülkenin de enerji ihtiyacının yüksekliğine dikkati çekti.
Baerbock, Türkiye’nin Paris Ä°klim AnlaÅŸması’nı onaylamasının önemli olduÄŸunu vurgulayarak, “Çünkü bizim için de bu gelecekteki ekonomik ve enerji projeleri için iyi bir temel.” dedi.
Türkiye ziyaretine Ankara ile devam edeceğini belirten Baerbock, burada Suriyeli mültecilerle bir araya geleceğini aktardı.
Baerbock, çok sayıda mültecinin Türkiye’ye sığınabilmesi nedeniyle Türkiye’ye teÅŸekkür borçlu olduklarını belirterek, “Türkiye’de bu kadar çok insanı kabul etmiÅŸ olmanız son derece etkileyici.” ifadesini kullandı.
Tüm ülkelerin kendini savunma hakkına sahip olduğunu fakat önleyici saldırıların yapılmaması gerektiğini öne süren Baerbock, bunun DEAŞ gibi örgütlere yarayacağı iddiasında bulundu.
Baerbock, Türkiye’de PKK tehdidinin bulunduÄŸunu bildiklerini belirterek, Türk halkının kendi güvenliÄŸini saÄŸlama hakkına sahip olduÄŸunun altını çizdi.
“GerektiÄŸi kadar Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceÄŸiz”
ÇavuÅŸoÄŸlu ile görüşmesinde, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı da ele aldıklarını kaydeden Baerbock, Rusya’nın son derece saldırgan ÅŸekilde davrandığını söyledi.
Baerbock, bunu kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Biz gerektiÄŸi kadar Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceÄŸiz. Özgürlük ve kendi kaderini kendi tayin etme hiçbir ÅŸekilde müzakere edilemez.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
NATO müttefikleri olan Türkiye ve Yunanistan’ın görüş ayrılıklarını diyalogla çözmesi gerektiğinin altını çizen Baerbock, gerginlikleri azaltmak gerektiğini ileri sürdü.
AB’nin ortak dış sınırları olduÄŸunu, DoÄŸu Akdeniz konusundaki hususların da tırmandırılarak çözülemeyeceÄŸini öne süren Baerbock, tırmandırılması durumunda bu konuların orta ve uzun vadede çözülemeyeceÄŸini iddia etti.
Baerbock, yeni hükümette antisemitizm, İslamofobi ve ırkçılık konularına karşı yeni yapılar oluşturduklarını kaydetti.
Dışişleri Bakanı olarak sorumluluğunun AİHM kararlarının uygulanmasını sağlamak olduğunu belirten Baerbock, AİHM’in Osman Kavala kararının da buna dahil olduğunu iddia etti.
ÇavuÅŸoÄŸlu ile görüşmesinde, Libya konusuna da deÄŸindikleri bilgisini paylaÅŸan Baerbock, “Almanya, Berlin’deki Libya konferansıyla bu süreçle çok zor da olsa uluslararası bir süreç baÅŸlatmaya çalıştı. Türkiye’nin bu sürece katılmayı sürdürmesinden dolayı memnuniyet duymaktayım.” dedi.
Baerbock, Bakan Çavuşoğlu’nu Berlin’e davet etti.
Türkiye’nin Tahıl Sevkiyatı AnlaÅŸması’ndaki rolüne övgü
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ve Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Ä°brahim Reisi ile Tahran’da yapılan üçlü zirvede çektirdikleri fotoÄŸrafa iliÅŸkin “meydan okuma” ÅŸeklindeki yorumu sorulan Baerbock, bu zor dönemlerde yapılan görüşmelerin önemli olduÄŸunu ve NATO ittifakında yer alan kiÅŸilerin sürekli aynı kiÅŸilerle konuÅŸamayacağını söyledi.
Ülkelerin farklı rolleri ve konumlarıyla farklı görüşmeler sürdürmekte olduğuna işaret eden Baerbock, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin burada oynadığı rol, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) ile özellikle tahıl koridoru konusundaki rolü, baÅŸka bir ülke üstlenemezdi. BM’nin de masada yer alması o kadar kolay deÄŸildi. Rusya da zaten bunu sürekli sorguluyordu. Bence burada Türkiye’nin önemli bir katkısı oldu. Bu tür anlaÅŸmalar hakkında konuÅŸulduÄŸunda Rusya Devlet BaÅŸkanı ile de konuÅŸulacak. Onun da bunu kabul etmesi gerekiyor.
Fakat görüntülerin gücünün ne kadar önemli olduÄŸunu görüyoruz. Bu savaÅŸ sadece blokajlarla ve silahlarla deÄŸil görüntülerle, propaganda ve sosyal medyada da bu savaÅŸ sürdürülüyor. Bu, belki kiÅŸisel bir görüş, bence bu sembolleri küçümsememeyiz. Bunu söylemek istemiÅŸtim.”
Baerbock, AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’in Yunanistan’ın düzensiz göçmenleri hukuksuz ÅŸekilde Türkiye’ye geri göndermesinden haberdar olduÄŸu ancak bunu sakladığı ortaya çıktığı anımsatılarak, neden Atina’nın bu yaptıklarına göz yumulduÄŸuna iliÅŸkin soru üzerine ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Bazı raporlar daha önce de yayımlanmıştı. Burada yasa dışı geri itmelerin olduÄŸu ortaya çıktı. Avrupa’nın bir dış sınırı var ve her ülkenin yaptığı gibi AB’nin de dış sınırlarını koruması gerekir. Frontex veya Yunan sınır güçleri gibi tabi ki bunların bu sınırı güvence altına alması gerekir. Ä°nsan hakları ihlal edildiÄŸi durumlarda da bunların açıklığa kavuÅŸturulması gerekir. Bunu Berlin’de söyledim, Atina’da söyledim, ÅŸimdi de burada söyledim. Kimse bunu gurur meselesi yapmamalı çünkü burada hakların ihlal edilmesi söz konusu olduysa bu açıkla ifade edilmeli. Yunanistan da olsa, AB sınırları da olsa Türkiye’nin sınırları da olsa.
Ortak bir insan hakları konvansiyonumuz var, AÄ°HM’si var. Bunların kararlarını önemsiyoruz ve biz de bu kararları uyguluyoruz. Tabi ki bazı ülkelerin bunları uygulamaları gecikiyor. Hepimizin çıkarına olan ÅŸu ki; Avrupa’nın dış sınırlarında da Avrupa’nın deÄŸerlerini savunmalıyız. Gözlerimizi kapatırsak Avrupa’nın deÄŸerleri Akdeniz’de boÄŸulur.”
Almanya’nın savunma sanayi alanında Türkiye’ye yönelik ihracat kısımları getirmesine iliÅŸkin soru üzerin Baerbock, sözleÅŸmelerle temellerini oluÅŸturdukları “ilkelere uymak zorunda olduklarını” dile getirdi. Baerbock, ÅŸunları kaydetti:
“Önceki Alman hükümetinin kararı ÅŸu ÅŸekildeydi; silahların insan haklarının ihlal edilebilmesi yönünde kullanılabileceÄŸi konusunda bazı tedbirler almıştı. Uluslararası hukuk konusunda farklı görüşlere sahip olduÄŸumuz konuları ele aldık. Uluslararası hukuku savunuyoruz ve her yerde savunmak zorundayız. Uluslararası insani hukuka da uyulması gerekir. Burada orantılılık ilkesi son derece önemli. Kendini savunma, sivillerin korunması önemli.”
Kaynak: AA