DışiÅŸleri Bakanı Fidan: Suriye’de yeni bir dönem baÅŸlamıştır, artık ileriye odaklanmak gerekmektedir
DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de yeni bir dönemin baÅŸladığına iÅŸaret ederek, “Zor günlerinde Suriyeli kardeÅŸlerine el uzatmış Türkiye, Åžam’da açılan yeni sayfada da yanlarında olacak.” dedi.
Fidan, Ankara’da bir otelde düzenlenen, 15. Büyükelçiler Konferansı’nın açılışında konuÅŸtu.
Suriye’de dün yaÅŸanan geliÅŸmelerin bir umut ışığı olduÄŸunu ifade eden Fidan, “BirleÅŸmiÅŸ Milletler baÅŸta olmak üzere uluslararası aktörlerin Suriye halkına el uzatıp kapsayıcı bir yönetimin oluÅŸturulmasına destek vermesini bekliyoruz.” diye konuÅŸtu.
Fidan, Suriye’de kalıcı çözüm ile barış ve istikrarın ancak ulusal uzlaşıyla saÄŸlanabileceÄŸinin en başından beri dile getirildiÄŸinin altını çizdi.
Bütün gayretlere ve fırsatlara raÄŸmen Esed rejiminin halkıyla barışma yoluna gitmediÄŸini hatırlatan Fidan, “Suriye’de yeni bir dönem baÅŸlamıştır, artık ileriye odaklanmak gerekmektedir.” ifadesini kullandı.
Bakan Fidan, “Bundan sonraki süreçte, farklı etnik ve dini grupların kapsayıcı bir yönetim anlayışı ve barış içerisinde yaÅŸadığı bir Suriye’yi arzu ediyoruz. KomÅŸularıyla iyi iliÅŸkilere sahip olacak, bölgesine barış ve istikrar katacak yeni bir Suriye görmek istiyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulunarak, Türkiye’nin bu amaçla gereken desteÄŸi vermeye hazır olduÄŸunu belirtti.
“Türkiye, Åžam’da açılan yeni sayfada da yanlarında olacak”
Suriyelilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin saÄŸlanması ve ülkenin yeniden imarı için çalışmalarını sürdüreceklerini bildiren Fidan, “Zor günlerinde Suriyeli kardeÅŸlerine el uzatmış Türkiye, Åžam’da açılan yeni sayfada da yanlarında olacaktır.” dedi.
Bakan Fidan, Suriye halkının da bu altın fırsatı iyi deÄŸerlendireceÄŸine inandıklarını kaydederek, “DEAÅž ve PKK’nın mevcut durumdan fayda saÄŸlanmasının önlenmesi Suriye’yi terörizm için güvenli liman olmaktan çıkartacaktır. Bunun için de her türlü çalışmamıza kararlılıkla devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Suriye’nin diplomasinin ne kadar uzun soluklu ve sabır gerektiren bir iÅŸ olduÄŸunu bir kez daha gösterdiÄŸini kaydeden Fidan, Türkiye’nin 13 yıldır yılmadan gerek ikili iliÅŸkilerde gerekse çoklu platformlarda doÄŸru bildiÄŸini savunduÄŸunu belirtti.
Hakan Fidan, herkes Suriyelileri terk ederken Türkiye’nin onların yanlarında durduÄŸunu hatırlatarak, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın güçlü iradesinin umudunu kaybeden Suriyeliler için umut ışığı olmaya devam ettiÄŸini vurguladı.
Türkiye’nin adaletin, bölgesel barışın ve istikrarın tecellisi için her türlü güçlüğü omuzladığına iÅŸaret eden Fidan, “Diplomatik hamlelerimizi yaparken sadece kendi milli güvenliÄŸimiz ve huzurumuz için deÄŸil, bölgemiz için huzur ve refah istediÄŸimizi de samimiyetle gösterdik.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
15. Büyükelçiler Konferansı vesilesiyle büyükelçilerle bir araya gelmekten memnuniyet duyduÄŸunu söyleyen Fidan, “Her biriniz dünyanın dört bir yanında devletimizi temsil ediyor, bayrağımızı dalgalandırıyorsunuz, özveriyle çalışıyorsunuz.” ifadesini kullandı.
Fidan, konferansın bu yılki temasının “Türkiye’nin diplomasi hamleleri ve küresel yansımaları” olarak belirlendiÄŸine ve konferans içeriÄŸinin zengin olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:
“Dış iliÅŸkilerimizin boyutlarını teÅŸkil eden, savunma, güvenlik, istihbarat, ekonomi, finans, baÄŸlantısallık, sanayi, ulaÅŸtırma, adalet, iletiÅŸim, çevre, enerji, göç ve kültür gibi alanları kapsayan panellere geniÅŸ yer ayırdık. Ayrıca, akademik bir gün düzenleyerek dış iliÅŸkilerde teoriyle pratiÄŸi bir araya getirmeyi hedefledik.”
Fidan, dış iliÅŸkilerinin önemli bir ayağının da “ekonomi” ve “ticaret” olduÄŸunu vurgulayarak, büyükelçilerin yeni pazarlarda yeni iÅŸ fırsatları saÄŸlama, yatırımları teÅŸvik etme, Türkiye’nin ekonomik gücünü diÄŸer ülkelere tanıtma gibi oldukça önemli aktivitelerle meÅŸgul olduÄŸunu belirtti.
Bu nedenle Türk iÅŸ insanlarının yurt dışındaki problemlerine çözüm bulmanın bakanlığın önemli görev alanlarından biri olduÄŸunun altını çizen Fidan, “Bu düşünceyle konferansımızda, DEÄ°K Ä°ÅŸ Konseyleri ile büyükelçilerimizin istiÅŸarede bulunabilecekleri yuvarlak masa toplantıları organize ettik.” diye konuÅŸtu.
Fidan, konferansın önemli bir bölümünde bu yıl ve geleceğe ilişkin değerlendirmelerin yapılacağını, bölgesel ve tematik oturumlarda çok boyutlu Türk dış politikasının da ele alınacağını anlattı.
Konferans kapsamında, uluslararası alanda etkinliÄŸi giderek artan Türkiye’nin küresel sistem içerisindeki rolünü daha da güçlendirmeye yönelik çalışmaların bir kez daha gözden geçirileceÄŸine ve görüş alışveriÅŸlerinde bulunulacağına deÄŸinen Fidan, ÅŸunları kaydetti:
“Uluslararası sistemin içerisinde bulunduÄŸu durumu doÄŸru okumak, daha isabetli analiz yapmak ve doÄŸru politikalar üretmek olmazsa olmazımızdır. Günümüzde iç içe geçmiÅŸ tehditler, birbirini besleyen çatışmalar, terörizm, düzensiz göç, yabancı düşmanlığı, Ä°slam karşıtlığı, iklim krizi ve siber tehditler gibi muhtelif sınamalarla karşı karşıyayız.”
Fidan, uluslararası kuruluşların söz konusu sorunlara çözüm üretmede yetersiz kalmasının küresel ortamdaki karmaşıklığı ve belirsizliği de giderek artırdığına, bu belirsizliklerin kutuplaşmanın derinleşmesine ve büyük güçler arasında rekabetin artmasına yol açtığına işaret etti.
Bu durumun bölgesel ve küresel gerilimleri daha da tehlikeli boyutlara taşıdığının altını çizen Fidan, ülkelerin bu nedenle savunma sanayilerini güçlendirmekle kalmadığını, aynı zamanda enerji, altyapı ve tedarik zincirlerinin güvenliği gibi alanlardaki yatırımlarını daha da artırdığını anlattı.
Fidan, “Bu geliÅŸmeler çok taraflılığın ve kurallara dayalı uluslararası sistemin erozyona uÄŸramasının bir tezahürüdür.” diyerek, Ä°kinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan yönetiÅŸim sisteminin bugünün sorunlarına çare olamadığını söyledi.
Birleşmiş Milletlerin reform ihtiyacı
Bakan Fidan, Ä°srail’in Gazze’de sürdürdüğü ve bugüne dek 44 binden fazla Filistinlinin hayatına mal olan soykırıma, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin “dur” diyememesinin küresel yönetiÅŸim krizini ve BM’nin reform ihtiyacını açıkça ortaya koyduÄŸunu vurguladı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın DoÄŸu-Batı savaşına dönme riski taşıdığına dikkati çeken Fidan, savaşın karşılıklı atılan adımlarla daha da tırmandığının altını çizdi.
Söz konusu savaşın binlerce insanın hayatına mal olduğunu ve beraberinde küresel enflasyon, ekonomik durgunluk ve gıda güvenliği sorununu getirdiğini anlatan Fidan, şöyle devam etti:
“Dış politikamızı köklü devlet geleneÄŸimiz ile insani deÄŸerlerimiz ışığında yürütüyor, dünyanın her bölgesinde ülkemizin çıkarları ve bekası için çalışıyoruz. Ãœlkemizi her alanda daha etkin ve güçlü kılmayı hedefleyen vizyonumuz, siz büyükelçilerimizin deÄŸerli katkılarıyla sahada çok şükür ilerlemektedir. 360 derece perspektifiyle izlediÄŸimiz bu politika Türkiye eksenli bağımsız ve milli bir nitelik arz etmektedir. Bugün de uluslararası sistemin içinde bulunduÄŸu krizler ve çatışmalar sarmalında, yeni fikirleri ve kavramları, alternatif rotaları, çözüm yollarını, dolayısıyla umut ışığını ortaya koyan bir Türk hariciyesiyiz.”
Fidan, dış politikanın çok yönlü ilerlediÄŸine ve daima evrildiÄŸine iÅŸaret ederek, Türkiye’nin bütüncül ve kapsayıcı bir strateji izlediÄŸini kaydetti.
Bakan Fidan, dünyada krizlerle mücadele edilirken ortaya çıkan fırsatları da eÅŸ zamanlı olarak deÄŸerlendirmenin baÅŸarılı bir dış politikanın olmazsa olmazı olduÄŸunu söyleyerek, “Bu yöndeki refleks ve kabiliyetlerinizi daha da geliÅŸtirmeye önem atfetmekteyiz. Günümüzde hızla geliÅŸen teknolojiyi çalışmalarımıza yansıtmak, bakanlığımızı daha ileri noktalara taşıyacaktır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Çığır açan teknolojilerdeki geliÅŸmelerin dış politikaya yansımalarının takip edildiÄŸini söyleyen Fidan, “Vizyonumuzu ve kurumsal kapasitemizi çağın gerekliliklerine göre adapte etmekteyiz.” dedi.
Ä°srail’in Gazze’deki soykırımına karşı Türkiye’nin öncü rolü
Ä°srail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı bölgesel garantörlük teklifiyle iki devletli çözüm temelinde sorunun çözülmesi gerektiÄŸini ilk günden itibaren vurguladıklarını aktaran Fidan, Ä°srail’le ticareti durdurduklarını, Filistin’in uluslararası alanda daha fazla devlet tarafından tanınmasını saÄŸlayan ve Ä°srail’e silah satışlarının durdurulması için uluslararası giriÅŸimlerde bulunduklarını hatırlattı.
Fidan, Uluslararası Adalet Divanındaki davalara müdahil olduklarını da anımsatarak, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı ve Arap BirliÄŸi Filistin Temas Grubu’nun kurulmasına öncülük ettiklerini ve bu grupla çeÅŸitli ülkelerde giriÅŸimlerde bulunduklarını anlattı.
AteÅŸkesin saÄŸlanması, insani yardımların ulaÅŸtırılması ve Filistin’in devlet olarak tanınması için yoÄŸun bir diplomasi mesaisi yaptıklarını söyleyen Fidan, “Bu temasların da etkisiyle bir yıl önce ateÅŸkesi zikretmekten dahi çekinen birçok ülkenin, özellikle Batı’daki ülkelerin, bugün ateÅŸkes ve iki devletli çözüm savunucusuna dönüştüklerini memnuniyetle görmekteyiz.” ifadesini kullandı.
Fidan, Filistin’e desteklerini insani yardımlarla da gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini vurgulayarak, Lübnan’daki ateÅŸkesin kalıcı olması ve Gazze’de de ateÅŸkesin saÄŸlanarak nihai çözüme gidilmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.
Bakan Fidan, Filistin’e desteÄŸin 1967 sınırları temelinde bir Filistin devleti kurulana dek devam edeceÄŸini vurguladı.
“Türkiye, farklı bölgelerdeki ülkelerle iliÅŸkileri geliÅŸtirme gayretini sürdürüyor”
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesi ve Karadeniz’de seyrüsefer emniyetinin saÄŸlanmasına yönelik çabaları aralıksız sürdürdüklerini kaydeden Fidan, Türkiye’nin taraflar nezdinde sahip olduÄŸu güvenilir muhatap konumundan istifade ederek, son geliÅŸmelerle ortaya çıkan tırmanma riskini bertaraf etmek üzere gerekli temasları sürdürdüklerini dile getirdi.
Fidan, bölgede refah ve barışın temini için Orta DoÄŸu’dan Kafkasya’ya, Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar her coÄŸrafyada iliÅŸkileri geliÅŸtirme gayretlerine aralıksız devam ettiklerini söyledi.
Irak ile güvenlik baÅŸta olmak üzere muhtelif alanlardaki iÅŸbirliÄŸini derinleÅŸtirmenin, Ä°ran ile ikili ve bölgesel iliÅŸkileri ilerletmenin, Güney Kafkasya’da barış ve istikrarı saÄŸlamaya yönelik giriÅŸimlerin, Yunanistan’la iliÅŸkileri pozitif gündem çerçevesinde geliÅŸtirmenin bu gayretlerden birkaçı olduÄŸunu belirten Fidan, Balkanlar’ın barış ve istikrarının da kritik önemde olduÄŸunu kaydetti.
Fidan, Balkanlar’da yapıcı, öncü ve tüm aktörlerle etkileÅŸimi önceleyen rolü muhafaza etmeleri gerektiÄŸini, Türk dünyasıyla bütünleÅŸme hamlesi doÄŸrultusunda, Türk Devletleri TeÅŸkilatının (TDT) daha da güçlendiÄŸini ve küresel sistemde bir güç merkezi haline gelmesi için çalışmaların aralıksız sürdüğünü anlattı.
“AB ile tam üyelik perspektifinden iliÅŸkilerimizi ilerletme niyetimiz baki”
Afrika, Asya-Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler’e yönelik açılım politikaları çerçevesinde iliÅŸkileri bölge ülkeleriyle daha da ve çok boyutlu geliÅŸtirme gayretinde olduklarını kaydeden Fidan, “Avrupa BirliÄŸi ile tam üyelik perspektifinden iliÅŸkilerimizi ilerletme niyetimiz bakidir. Sürecin dar siyasi hedeflerle akamete uÄŸratılmasının herkesten evvel Avrupa BirliÄŸi için stratejik kayba yol açtığını her platformda dikkate getirmekteyiz.” diye konuÅŸtu.
Fidan, Türkiye’nin NATO içindeki stratejik konumunu muhafaza etmeye devam edeceÄŸinin, güçlü ordusu ve her geçen gün geliÅŸen savunma sanayi ekosistemiyle ittifakın imkan ve kabiliyetleri ile caydırıcılığına anlamlı katkılarda bulunduÄŸunun altını çizdi.
Müttefiklerden de PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelede Türkiye’nin yanında olmalarını beklediklerine dikkati çeken Fidan, “Aynı ÅŸekilde ihracat kısıtlamaları gibi müttefiklik ruhuyla baÄŸdaÅŸmayan eylemlerden kaçınmaları da ayrıca taleplerimiz arasındadır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Dış politika, ekonomik ve ticari iliÅŸkilerin geliÅŸimini saÄŸlıyor”
Fidan, dış politika ile ekonomi arasında baÄŸlantı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, Afrika’yla 2002’de 4,3 milyar dolar seviyesindeki ticaretin bugün 40 milyar doları aÅŸtığını ifade etti.
Latin Amerika ve Asya Pasifik ülkeleriyle de ticari ilişkilerin geliştiğini aktaran Fidan, büyükelçiliklerin sayısının arttığı, yeni büyükelçiliklerin açıldığı coğrafyalarda buna paralel olarak ticari ve kültürel faaliyetlerin de yoğunlaştığını kaydetti.
Fidan, baÄŸlantısallık konusunun stratejik önemini vurgulayarak, Avrupa, Orta DoÄŸu ve Asya’yı birbirine baÄŸlayan konumu gereÄŸi Türkiye’nin pek çok baÄŸlantısallık projesinin de doÄŸal ortağı konumunda olduÄŸunu belirtti.
Avrupa ile Asya arasında enerji, mal ve hizmetlerin transferi bakımından büyük önem taşıyan Hazar GeçiÅŸli Orta Koridor’a ve bununla baÄŸlantılı projelere stratejik önem atfettiklerini aktaran Fidan, “Bölgemiz ve ötesinde kesintisiz baÄŸlantısallığın geliÅŸtirilmesi için çalışıyor, ülkemizi mücavir coÄŸrafyaların enerji arz ve güvenliÄŸinde baÅŸat bir aktör haline getirmek üzere gerekli adımları ilgili kurumlarımızla beraber bilinçli bir politika çerçevesinde atıyoruz.” dedi.
“AGÄ°T Genel SekreterliÄŸine SinirlioÄŸlu’nun seçilmesi Türk diplomasisine uluslararası güveni gösteriyor”
Fidan, güvenlik, refah ve istikrarın adaletten ayrı düşünülemeyeceğine işaret ederek, daha adil bir dünya düzeni kurulmadan kalıcı barış, istikrar ve refah sağlanamayacağını vurguladı.
Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Genel SekreterliÄŸine yoÄŸun diplomasi giriÅŸimleri neticesinde emekli Büyükelçi Feridun SinirlioÄŸlu’nun seçildiÄŸini hatırlatan Fidan, bunun Türk diplomasisine olan uluslararası güvenin bir tezahürü olduÄŸunu vurguladı.
Fidan, güçlü ekonominin güvenlik ve refahın olduğu kadar güçlü dış politikanın da teminatı olduğuna, yerli ve milli savunma projelerinin pek çok bölgede ve operasyon sahasında oyun değiştirici etkilere sebep olduğuna dikkati çekti.
En önemli dış politika araçlarından kamu diplomasisinin çok aktörlü niteliÄŸinden de istifade edildiÄŸini aktaran Fidan, Türkiye’nin insani yardımlar bakımından gayrisafi milli hasılasına oranla dünyadaki en cömert ülke konumunda olduÄŸunun altını çizdi.
Kaynak: AA