Ekonomi Reform Paketi ile ‘yeni rota çizildi’

Ekonomi Reform Paketi ile 'yeni rota çizildi'

Ekonomi Reform Paketi ile 'yeni rota çizildi'

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. AslanoÄŸlu, Ekonomi Reform Paketi hakkında, “Eskiye nazaran oldukça kapsamlı bir açıklama yapıldı. Büyümenin biraz daha öne çıktığı bir perspektif görüyorum.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan tarafından açıklanan “Ekonomi Reformları“nın, finansal piyasalardan reel ekonomiye, sermaye piyasalarından hanehalkına yönelik tüm alanlara dönük kapsamlı ve detaylı bir deÄŸiÅŸikliÄŸe iÅŸaret etmesi ile ekonomide yeni rota belirlendi.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan öncülüğünde uzun süredir üzerinde çalışılan, makroekonomik istikrar politikaları ve yapısal politikaları içeren ekonomik paket Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Makroekonomik alanda “kamu maliyesi”, “fiyat istikrarı”, “finansal sektör”, “cari açık”, “istihdam” ve “yapısal politikalar” baÅŸlıklarını kapsayan reformlar; yapısal alanda ise “kurumsal yönetiÅŸim”, “yatırımların teÅŸvik edilmesi”, “iç ticaretin kolaylaÅŸtırılması”, “rekabet” ile “piyasa gözetimi ve denetimi” temelinde oluÅŸturuldu.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, reform çalışmasının özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunduÄŸunu belirterek, “Üretimde verimlilik artışı saÄŸlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız. Büyümenin toplumun her kesiminin refahını artıracak istikamette gerçekleÅŸmesi olmazsa olmazımızdır. Bu süreçte tüm politikalarımızı makroekonomik istikrarı güçlendirecek, verimliliÄŸi temel alan rekabetçi yatırımları ve üretimi destekleyecek ÅŸeffaf ve öngörülebilir bir yönetim anlayışıyla hayata geçiriyoruz.” dedi.

Uzmanlar, açıklanan reform paketinin çok kapsamlı ve detaylı olduğuna işaret ederek, sürdürülebilir büyümeyi destekleyici, enflasyonist baskıları azaltıcı ve yapısal kırılganlıklara cevap veren bir dizi unsuru içinde barındırdığını söyledi.

Hayata geçirilecek politikaların yabancı yatırımcıların güvenini tazeleyeceği, ülke imajı ve kredibilitesine artırıcı etki yapacağı değerlendirmesinde bulunan uzmanlar, sermaye piyasalarından finansal piyasalara, özelden kamuya ve tüm hane halkına kadar beklenenin ötesinde adımların da atıldığına işaret etti.

Uzmanlar ayrıca, yeni oluşturulacak kurullar ile denetimin daha sıkı olacağı mesajı verildiğine dikkati çekerek, bununla birlikte şeffaflığın ve hesap verebilirliğin de artacağını vurguladı.

“Büyümenin öne çıktığı bir perspektif var”

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, eskiye nazaran oldukça kapsamlı bir açıklama yapıldığını ifade ederek, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüme ve dönüşümün hedeflendiğini söyledi.

Büyümenin biraz daha öne çıktığı bir perspektif gördüğünü aktaran AslanoÄŸlu, “Makro hedefler; enflasyon, cari denge, bütçe dengesi ve istikrarlı büyüme olarak ortaya konuluyor. Altta da mikro bazlı önlemler var. Burada vergi sisteminde istisnalar ve sadeleÅŸtirmeler ile sermaye piyasasına iliÅŸkin düzenlemeler öne çıkıyor.” dedi.

Kamuda 3 ayda bir sonuçların kamuoyuyla paylaşılacak olmasının da şeffaflık açısından önemine dikkati çeken Aslanoğlu, şunları kaydetti:

“Görünen o ki; kamu maliyesinde daha merkeziyetçi bir yapı oluÅŸturulmaya çalışılıyor. Özellikle bütçe dışı birçok harcamanın merkezi yönetim bütçesine aktarılmasıyla yerel yönetimler de dahil daha fazla harcama disiplini ön plana çıkıyor. Bir de bence yakın dönemde özellikle sorunlu krediler Türkiye’nin kısa vadede aÅŸması gereken bir sorun.

Onunla ilgili bir hazırlık olduÄŸunu da görüyoruz. Burada önemli adımlar atılmasını beklememiz gerekiyor. Açıklanan reformlarla bu engeli aÅŸma çabasının olduÄŸunu görüyoruz. Sermaye piyasasının geliÅŸimine yönelik Tahvil Garanti Fonu ve BES’te 18 yaşın altına bu yolun açılması da kritikti. Çünkü Türkiye’de tasarruf açığı var. Bu anlamda tasarrufların artırılmasına ya da ÅŸirketlerin finansmanını geliÅŸtirmeye yönelik adımlar önemli.”

Aslanoğlu, desteklerin yanı sıra planlamaya ve kamu-özel iş birliğine dayalı bir değişimin cari açık sorununun çözümünü kolaylaştıracağı kanaatinde olduğunu anlatan Aslanoğlu, bu sorunu çözmenin kur riskini de azaltacağı için enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını dile getirdi.

Bundan sonraki süreçte ise en önemli ÅŸeyin izleme olacağını vurgulayan AslanoÄŸlu, “Türkiye’nin hayata geçirmeyi düşündüğü reformlarla ilgili uygulamada ilerleme kaydediliyor, uygulamada bunlar görülürse yatırımlar açısından kıymetli olur. Bu anlamda geçen haftaki hukuka yönelik reformlar, gerek bu hafta açıklanan ekonomide yapısal tarafa iliÅŸkin atılması gereken adımlara iliÅŸkin somut geliÅŸmeler olursa, yatırım çekilmesi açısından daha somut bir geliÅŸme olacaktır. Türkiye zaten iÅŸ yapma ortamı olarak ilerleme kaydeden bir ülke ama sadece risklerini azaltması gerek.” ÅŸeklinde konuÅŸmasını tamamladı.

“Genel olarak ihtiyaçlara yanıt verildiÄŸini görüyoruz”

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova da beklentilerinin üzerinde ve detaylı bir çalışma geldiğini, genel olarak ihtiyaçlara yanıt verildiğini söyledi.

Kendi gördüğü en önemli reformlardan birinin uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizmasının kurulması olduğunu aktaran Arzova, artık sektörün tek bir merkezde toplandığını ifade etti.

Arzova, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) iliÅŸkili kurum haline getirilmesinin de çok önemli olduÄŸunu vurgulayarak, “Burada bir özerklik tanınması gündemde ki bu çok deÄŸerli. Bireysel Emeklilik Sisteminin (BES) çok daha geniÅŸ kesimlere yaygınlaÅŸtırılması ve 18 yaÅŸ altındaki çocukların sisteme girebilmesi de yapısal olarak çok önemli olan tasarrufların artırılmasına yönelik önemli bir adım. Enflasyonla mücadelede Erken Uyarı Sistemi, piyasa gözetim ve denetim kurumunun oluÅŸturulması da çok önemli. Öte yandan vergi politikalarında sadeleÅŸme de ihtiyaç duyulan konulardan biriydi.” diye konuÅŸtu.

Gerçekleştirilen enflasyona göre değil de hedef enflasyona göre kamunun fiyatlama yapması konusunun da önemine işaret eden Arzova, bu konunun daha önce çok eleştirildiğini, böylece bir düzeltmeye gidildiğini vurguladı.

Arzova, Tahvil Garanti Fonu’nun kurulmasının da özel sektör tahvillerinin yönünü çok deÄŸiÅŸtireceÄŸinden bahsederek, ÅŸunları kaydetti:

“Bence bu husus, piyasaya çok ciddi bir katkı saÄŸlayacaktır. YeÅŸil tahvillere yönelik adımlar atılacağı söylendi ki bu da çok deÄŸerli. Zaten konjonktür de bu yönde dünyada. Öte yandan Varlık Yönetim Åžirketlerine yönelik uygulanan damga, harç ve kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi istisnasının süresiz hale getirilmesi, bankacılık sektörünün aktif kalitesi açısından önemli bir adım.

Onların bu adımın kalkıp kalkmayacağı yönünde endiÅŸeleri vardı, bu giderilmiÅŸ oldu. Bir de sorunlu kredisi olan, sıkıntı yaÅŸayan ÅŸirketlerin hayatta kalabilmelerini temin için bankacılık sektöründe operasyonel yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonlarının oluÅŸturulmasından bahsedildi. Bütün bunların hepsi bankacılık tarafında olası ortaya çıkabilecek aktif kalitesindeki bozulmaya yönelik ciddi adımlar olarak görülüyor.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir