Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, maden kazasında sorumluluğu bulunanları yargı önüne çıkaracaklarını söyledi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, maden kazasında sorumluluğu bulunanları yargı önüne çıkaracaklarını söyledi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan’ın İliç ilçesinde toprak kayması sonucu yaÅŸanan maden kazasıyla ilgili eksiklikleri ve yapılan yanlışları ortaya çıkaracaklarını söyledi.
Bakan Bayraktar, kazanın meydana geldiği alanda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Heyelan altında kalan işçilerin bulunduğu tahmin edilen alanlara yönelik arama kurtarma çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını anlatan Bayraktar, bu kapsamda metal dedektörleri ve maden ekipmanları başta olmak üzere tüm teknik imkanların kullanılarak faaliyetlerin yürütüldüğünü aktardı.
Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile birlikte işçilerin ailelerini ziyaret ettiklerini ve kendilerini bilgilendirdiklerini belirterek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların tedbirleri alarak çalışmalarını yürüttüğünü ifade etti.
Maden kazasındaki kusur ve noksanı bulunanları ortaya çıkaracaklarını vurgulayan Bayraktar, “Bu konularla alakalı kimlerin sorumluluÄŸu varsa onların yargı önüne çıkmasını ve hesap vermesini temin edeceÄŸiz. Milletimizin hiçbir endiÅŸesi olmasın. Åžirketin özellikle yönetim düzeyinde bir zafiyet içerisinde olduÄŸunu görüyoruz çünkü hala söz konusu yabancı ÅŸirketin temsilcileri burada deÄŸiller. Ama bu konuya da özellikle arama kurtarma sürecini bitirdikten sonra yoÄŸun bir ÅŸekilde bakacağımızı ifade etmek istiyorum.” diye konuÅŸtu.
Bayraktar, kazayla ilgili hiçbir ÅŸeyin üstünün örtülmeyeceÄŸinin altını çizerek, “Ama en kısa sürede bu konuyla alakalı tüm sorumlular her ne kademede olursa, her ne aÅŸamada olursa olsun mutlaka sizlerle ve kamuoyuyla paylaşılacak. Yargı burada gereÄŸini yapacaktır diye düşünüyorum.” dedi.
Türkiye’nin maden konusunda yerli ve yabancı yatırıma açık olduÄŸunu ancak herkesin aynı sorumlulukta davranmasının önem arz ettiÄŸini kaydeden Bayraktar, konuyla alakalı hukuki sürecin iÅŸlediÄŸini, resmi sürecin tamamlanmasının beklendiÄŸini ifade etti.
Bayraktar ayrıca kazayla alakalı bir sorumlunun daha gözaltına alındığı bilgisini paylaştı.
Sahada periyodik olarak ölçümler yapılıyor
Heyelanın ardından tehlikeli sızıntı olduÄŸu iddialarına iliÅŸkin periyodik olarak gerekli ölçümlerin yapıldığını aktaran Bayraktar, özellikle Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığına ait bir laboratuvar baÅŸta olmak üzere hem sahada hem de Ankara’da bir laboratuvarda da çevre sulardan ve topraktan alınan numunelerin test edildiÄŸini söyledi.
Bayraktar, “Dolayısıyla özellikle hem sudan aldığımız hem topraktan aldığımız numunelerle alakalı ÅŸu anda hiçbir endiÅŸe edeceÄŸimiz süreç söz konusu deÄŸildir. Dolayısıyla böyle bir risk ÅŸu anda söz konusu deÄŸildir.” dedi.
Bakan Işıkhan: Devletin tüm kurumları burada
Bölgede incelemelerinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve yetkililer eÅŸliÄŸinde gazetecilere açıklama yapan Bakan Işıkhan, aziz millete ve Erzincan’a “geçmiÅŸ olsun” dileklerinde bulundu.
Bakanlık olarak yürüttükleri çalışmalardan bahseden Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak olayın ortaya çıktığı andan itibaren Bakan Yardımcımız, 3 baÅŸmüfettiÅŸimiz ve 1 müfettiÅŸimizle olay yerine intikal ettik. Buradaki çalışmalarımıza destek vermeye çalışıyoruz.” diye konuÅŸtu.
Işıkhan, devletin tüm kurumlarıyla bölgede bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Devletin tüm kurumları, kamu kurumları, AFAD baÅŸta olmak üzere İçiÅŸleri Bakanlığımız, Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın tüm yetkilileri burada. Bu olayın daha iyi bir ÅŸekilde yönetilebilmesi için neler yapabiliriz noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öncelikli hedefimiz; madencilerimize, kardeÅŸlerimize ulaÅŸmak. Özellikle madenci kardeÅŸlerimizin aileleri ve yakınlarıyla bir araya gelmek ve yanlarında olmak için geldim. Daha sonra süreç nasıl iÅŸleyecekse iÅŸler elbette ama bizim bu noktada odaklanmamız gereken en önemli konu; ÅŸu an göçük altında kalan kardeÅŸlerimize bir an önce ulaÅŸmak.”
İşçileri arama çalışmaları sürüyor
Öte yandan, Erzincan’ın İliç ilçesinde maden ocağındaki heyelanda toprak altında kalan işçilere ulaÅŸmak için baÅŸlatılan çalışmalar devam ediyor.
Çalışmalarda AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluÅŸlarından, 339’u arama kurtarma personeli 1708 kiÅŸi görev yapıyor.
Ayrıca 626 araç, 97 aydınlatma kulesi, 32 iş makinesi, 6 dron, 44 jeneratör, 3 KBRN aracı, metale duyarlı 5 radar cihazı ile arama kurtarma faaliyetleri 24 saat esasına göre yürütülüyor.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden gelen uzman ekipler, yerin yaklaşık 30 metre altını görüntüleyebilen metale duyarlı dronlar yardımıyla, işçilerin içerisinde bulunduğu düşünülen konteyner ve araçların yerini belirlemeye çalışıyor.
İşçilerin olduğu alanın nokta tespitinin ardından ekiplerin arama kurtarma çalışmalarını o bölgede yoğunlaştırması planlanıyor.
Toprakta ve havada ölçümler yapılıyor
Zaman zaman sağanağın etkili olduğu bölgede çalışmalara KBRN ekipleri de toprakta ve havada ölçüm yaparak destek veriyor. Toprak kaymasına yönelik ölçümlerin yanı sıra havadan da jeofizik ölçümler gerçekleştiriliyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamada da göçük altında kalan vatandaşların yer tespiti çalışmalarının, profesyonel ekipler tarafından georadar ve yer altı radarları ile karadan, dronlarla da havadan sürdürüldüğü ifade edildi.
Ekiplerin tam donanımlı cihazlarla arama yaptıkları alanların sektörlenerek hassas bir çalışma yürütüldüğü belirtilen açıklamada, “Bölgede 24 saat aralıksız yürütülen çalışmalarda, 2 bin 722 personel, 796 araç, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, 7 dron, georadar, 5 yer altı radarı görev yapıyor.” denildi.
Maden sahasının dışında çok sayıda basın mensubu gelişmeleri takip ediyor.
İliç’e baÄŸlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduÄŸu bölgede 13 Åžubat’ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma baÅŸlatılmıştı.
Adalet Bakanı Tunç: Soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmekte
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erzincan’ın İliç ilçesinde maden sahasındaki toprak kaymasına iliÅŸkin 8 kiÅŸilik bilirkiÅŸi heyetinin nedenleri ve sorumluları araÅŸtırdığını, 8 şüphelinin gözaltı iÅŸlemlerinin devam ettiÄŸini bildirdi.
Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İliç’teki maden sahasında meydana gelen toprak kayması nedeniyle kaybolan işçilerin bulunması için arama kurtarma çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü belirtti.
Tunç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ve 4 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği adli soruşturmanın devam ettiğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:
“Jeoloji, iÅŸ saÄŸlığı, maden, inÅŸaat, ziraat, çevre, harita ve kimya alanında uzman 8 kiÅŸiden oluÅŸan bilirkiÅŸi heyeti, toprak kaymasının nedenlerini ve sorumlularını tüm yönleriyle araÅŸtırmaktadır. Yürütülen soruÅŸturma kapsamında sorumlu oldukları deÄŸerlendirilerek gözaltına alınan ilgili ÅŸirketin iÅŸveren vekili konumundaki Kanada uyruklu bir kiÅŸinin de aralarında bulunduÄŸu 8 şüphelinin gözaltındaki iÅŸlemleri devam etmekte olup, soruÅŸturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir.”
Erzincanlı vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Tunç, işçilerin sağ salim kurtarılmasını diledi.
Gözaltına alınanlar arasında firmanın Kanadalı yöneticisi de bulunuyor
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, İliç ilçesindeki maden ocağında yaşanan toprak kayması ile ilgili gözaltına alınan 8 şüpheli arasında, firmanın Kanada uyruklu yetkilisinin de olduğunu bildirdi.
Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, 9 vatandaşın göçük altında kaldığı olayla ilgili 4 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği belirtildi.
Bölgede keşif ve inceleme işlemlerinin yapılarak delillerin eksiksiz toplandığı kaydedilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Olay yeri ve çevresinden toprak ve su numuneleri alınmış, bu numuneler inceleme için yetkili kimya laboratuvarlarına gönderilmiÅŸtir. Olaydaki sorumlular ile kusur durumlarının tespiti açısından çevre, maden, jeoloji, kimya, inÅŸaat, ziraat ve harita mühendisi ile iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸi uzmanından oluÅŸan 8 kiÅŸilik bilirkiÅŸi heyeti görevlendirilerek olay yerinde gerekli incelemeler yapılmış, bilirkiÅŸilerin uzmanlık raporunu tamamlamaları beklenmektedir. Yürütülen soruÅŸturma kapsamında elde edilen deliller neticesinde, ilk tespitlere göre olayın meydana gelmesinde kusuru bulunduÄŸu deÄŸerlendirilen ilgili firmanın iÅŸveren vekili pozisyonunda bulunan Kanada uyruklu bir kiÅŸi de dahil olmak üzere toplam 8 kiÅŸi, 14 Åžubat’ta gözaltına alınmıştır.”
Açıklamada, soruşturmaya tüm yönleriyle ve titizlikle devam edildiği vurgulandı.
Maden sahasında inceleme yapan bilim insanları izlenimlerini paylaştı
Erzincan’ın İliç ilçesine baÄŸlı Çöpler köyünde toprak kayması meydana gelen maden ocağı sahasında incelemelerde bulunan bilim insanları, ilk gözlemlerini basınla paylaÅŸtı.
Bölgede incelemelerde bulunan heyette yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, madende yaklaşık 800 metre uzunluğunda, 30 metre derinliğinde ve 50 metre genişliğinde alanın kaydığını söyledi.
Hem Sabırlı Deresi’ne hem de arka tarafta yer alan terk edilmiÅŸ maden sahasının içine doÄŸru kaymanın yaÅŸandığını belirten Kumral, “AFAD oldukça geniÅŸ alanda çalışma yapıyor. GözlemlediÄŸimiz, mümkün olduÄŸu kadar teknoloji kullanılıyor. Uzaktan, dronlarla manyetik olarak yer altındaki alanlara yönelik tarama yapılıyor. Aynı zamanda da geniÅŸ çalışma ekibiyle hatta kendi canlarını da tehlikeye atarak toprakların üzerinde fiziksel arama gerçekleÅŸtiriyorlar.” diye konuÅŸtu.
“Heyelan riski göz önünde bulundurulup çalışmaların bitmesi gerekiyor”
Bir basın mensubunun “Yeni bir heyelan riski var mı?” sorusu üzerine Kumral, heyelan riskinin sürdüğünü, kayan bölgenin hem arka kısmında hem önünde atık sahasının bulunduÄŸunu söyledi.
Kumral, şöyle devam etti:
“Bazı çatlamalar olduÄŸunu gözlemledik. Bu riski de göz önüne alarak bu çalışmaların bir an önce bitmesi gerekiyor, bu risk var. Ondan dolayı da siyanür gibi konular biraz daha ikinci plana atılmış vaziyette ama heyelanı da göz önüne getirdiÄŸimiz zaman AFAD çalışanlarını da düşünmemiz gerekiyor. Yani öyle bir kontrolde gitmesi gerekiyor ki bu iÅŸin… Bir iÅŸi yapalım derken baÅŸka kötü sonuca sebebiyet vermemek için son derece tedbirli davranılıyor.”
Kumral, DSİ ile Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi, İçiÅŸleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları, İTÜ’den akademisyenler ve Hitit Üniversitesinden siyanür konusunda uzmanlar, saÄŸlık ve teknoloji üniversitelerinden de bilim insanlarının alanda çalışma yürüttüğünü söyledi.
Mustafa Kumral, şunları kaydetti:
“Tabii ki burada bir siyanür olayı var ama çevreye ne kadar etki yapar bunun araÅŸtırmaları devam ediyor. Kendilerinin buldukları ilk verilere göre ÅŸu anda düşük seviyede devam ediyor ama DSİ, bu siyanürün ortamdan uzaklaÅŸtırılması veya akarsuya, yer altı suyuna ulaÅŸmaması için gerekli tedbirleri kısa, orta ve uzun vadede almaya çalışıyor. Kısa vadede aldıkları tedbir, hemen o atığın alt tarafında set oluÅŸturdular. Bu setin amacı hem kaymanın içinde bulunduÄŸu sıvıların ortamdan uzaklaÅŸtırılması çünkü orada birikecek. Onu da sonra iç havuzlara geri pompalıyorlar. Orta vadede madenin etrafında oradaki suyu ortamdan uzaklaÅŸtıracak ÅŸekilde set kurmaya çalışıyor. Bu ÅŸekilde atıktan gelecek suların temiz ÅŸekilde baÅŸka taraftan deÅŸarjı söz konusu olacak. Bu da bizim için son derece önemli.”
“Gerekli desteÄŸi sunmaya her zaman hazırız”
Madenin uzun süredir çalışan bir maden olduğunu belirten Kumral, şöyle konuştu:
“Burada insan etkisiyle yapılan bazı olumsuz ÅŸeyler var, bunu gözlemledik. Bunlar artık yargıya taşınmış vaziyette. Yargı bunu bilirkiÅŸilerle ortaya koyacaktır ama biz burada bazı olumsuzlukların olduÄŸunu görüyoruz. Bir defa, atık sahasının hemen yanında ikinci atık sahası yapmışlar. Bunun biraz daha eÄŸimini ayarlayabilirlerdi. Bunu artık gözlemleyebiliyoruz. ÖngörememiÅŸler diyebiliriz. Bir günlük çalışmayla ‘Olay şöyle olmuÅŸtur’ demek çok kolay deÄŸil. AraÅŸtırmalar devam ediyor. İncelendikten sonra ortaya konulabilir. Burada her ÅŸey ÅŸeffaf yürütülüyor. Bakanlıklar ÅŸeffaf hareket ediyorlar. Sulardan örneklemeler yapılıyor, bunlar düzenli olarak da yapılacak. Çevreye etkileri var mı yok mu, ÅŸeffaf olarak vatandaÅŸlarla paylaşılacak. Bizler de gerekli desteÄŸi sunmaya her zaman hazırız.”
Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığının daveti üzerine bölgeye gelip maden sahasında incelemelerini sürdüren heyette Prof. Dr. Mustafa Kumral’ın yanı sıra İTÜ Maden MühendisliÄŸi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Görüm, Jeoloji MühendisliÄŸi öğretim üyeleri Prof. Dr. İrfan Yolcubal, Doç. Dr. Ömer Ündül ve Doç. Dr. Yılmaz MahmutoÄŸlu, Cevher Hazırlama MühendisliÄŸi öğretim üyeleri Doç. Dr. Hüseyin BaÅŸtürkcü ve Doç. Dr. Mustafa Özer, Çevre MühendisliÄŸi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsünden Doç. Dr. Ömer EkmekcioÄŸlu, Çorum Hitit Üniversitesinden Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Köse, araÅŸtırma görevlisi Ömer Yurdakul ve öğretim görevlisi TuÄŸrul Yıldırım da yer aldı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Erdem, bölgede gazetecilere yaptığı açıklamada, siyanür ile ilgili sorulara cevap aramak için sahada bizzat çalışmalar yaptıklarını ve yapılan tüm ölçümleri tek tek kontrol ettiklerini söyledi.
Ölçümlerin sürdüğünü ifade eden Erdem, şöyle konuştu:
“Bu ölçümlerden aldığımız verilere baktığımızda, aslında siyanür açısından ÅŸu anki deÄŸerlerin çok da risk teÅŸkil etmediÄŸini gördük. Tabii ki bu burada kalmayacak. Ölçümler noktasal ve bölgesel anlamda farklı yerlerde devam edecek. Buradaki saÄŸlık personeli ve arama kurtarma ekibi açısından koruyucu tedbirler gerekiyor. Onları da biraz gözlemledik. Aynı zamanda bu konudaki bilgi gerekliliklerini tamamlamaya çalıştık.
Malzeme eksiÄŸi ÅŸu an yok, onu da gördük. İşin insan ve çevre saÄŸlığı boyutuna bakarsanız çok büyük bir olay. Çok büyük bir kütle hareketi var. Farklı farklı riskler de var. Sadece siyanür deÄŸil. Bu risklerin hem siyanür düzeyinde hem de ağır metaller düzeyinde, çevre ve insan saÄŸlığı boyutunda hem toprak hem hava hem suda birtakım analizlerle izlendiÄŸini gördük.”
“Ölçümleri izlemeye devam edeceÄŸiz”
Erdem, konuyla ilgili önerilerini devlet yetkililerine sunduklarını belirterek, “Zaten bizi buraya çağırma nedenleri de budur. Gerekli desteÄŸi vermeye devam edeceÄŸiz. Biraz sabırlı olmak gerekiyor. Åžu an çevre saÄŸlığı açısından da insan saÄŸlığı açısından da benim gördüğüm tablo, verilere bakarak ÅŸu an çok acil bir risk oluÅŸturmadığı ama tabii izlemeye devam etmekte fayda var buna da devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Hava ölçüm deÄŸerlerinin iyi durumda olduÄŸunu anlatan Erdem, “Aldığımız veriler, uluslararası limitlerin oldukça altında. Åžu anda öyle bir risk görünmüyor. Tabii bu ölçümler devam ediyor. Bir uyarı gelirse, farklı sonuç gelirse bunu deÄŸerlendireceÄŸiz.” dedi.
SaÄŸlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sermet Sezigen ise “İnsan saÄŸlığını tehdit edecek bir siyanür miktarı ölçülmedi.” dedi.
Sahada çalışan personelin olası siyanüre maruz kalmamaları için gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Sezigen, şunları kaydetti:
“İl SaÄŸlık Müdürlüğümüz olası bir maruziyet olursa diye, Erzincan’daki referans KBRN hastanesine kadar her türlü tedavi ve tahliye tedbirlerini aldı. Bununla birlikte olası bir siyanür maruziyeti olursa da tıbbi olarak buna müdahale etmek için gerekli ekipmanlar ve personel burada mevcut.
Burada pek çok farklı disiplinden bilim insanı bir arada çalışıyor. YaÅŸam bilim ve saÄŸlık bilimleri olmak üzere. Bu noktada amacımız, bu olayın en iyi ÅŸekilde müdahale edilerek sonlandırılması. Åžu an risk oluÅŸturacak seviyede siyanür yok.”
Kaynak: AA