Erdoğan: 28 Şubatta kapısına kilit vurulmak istenen imam hatipler bugün en çok tercih edilen eğitim kurumları

Erdoğan 28 Şubatta kapısına kilit vurulmak istenen imam hatipler bugün en çok tercih edilen eğitim kurumları

Erdoğan 28 Şubatta kapısına kilit vurulmak istenen imam hatipler bugün en çok tercih edilen eğitim kurumları

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din EÄŸitimi Sempozyumu’nda konuÅŸtu.

KonuÅŸmasına, “Selam imam hatiplim selam senin ruhuna/ Selam imam hatiplim selam senin duyguna/ Selam tertemiz kalbe o körpe dimaÄŸlara/ Selam sizden yükselen güzel sadaya selam/ Kalbimize taht kurdun fethettin gönülleri/Fethin mübarek olsun Fatih’in yadigarı/ Dua dua çıkarken niyazın semalara/ Selam sana Fatih’im, selam imam hatiplim/ Selam sana AiÅŸem, selam imam hatiplim/ Selam sana Fatımam, selam imam hatiplim” ÅŸiirini okuyarak baÅŸlayan ErdoÄŸan, ülkenin dört bir yanındaki imam hatiplilere selam ve sevgilerini gönderdi.

Fatih’in emaneti aziz İstanbul’dan gönül coÄŸrafyasının dört bir yanındaki kardeÅŸlere ve dostlara, gözünü Türkiye’ye çeviren mazlum ve maÄŸdurlara selamları ileten ErdoÄŸan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din EÄŸitimi Sempozyumu münasebetiyle imam hatip nesliyle imam hatip davasına gönül veren dostlarla beraber olmaktan duyduÄŸu memnuniyeti dile getirdi.

Milli EÄŸitim Bakanlığını, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları DerneÄŸi ÖNDER’i, İstanbul Uluslararası Medeniyet AraÅŸtırmaları DerneÄŸini sempozyuma öncülük ettikleri için tebrik eden ErdoÄŸan, programa destek veren tüm kurumlara, üniversitelere ve sivil toplum kuruluÅŸlarına teÅŸekkür etti.

Erdoğan, sempozyumun başarılı geçmesi, imam hatip camiası, ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, yurt dışından gelen misafirlere ve hocalara da katkılarından dolayı şükranlarını sundu.

İmam hatip okullarının temelini atanlar başta olmak üzere tam 70 yıldır bu güzide eğitim kurumlarının gelişmesinde, sayılarının artmasında emeği olan imam hatip gönüllülerine teşekkür eden Erdoğan, okullarda görev yapmış olan ahirete irtihal eden iradeciler ve öğretmenler ile çocuklara fedakarca hizmet edenleri, gerektiğinde kendi çocuklarının rızkından keserek imam hatip nesline sahip çıkan tüm hayırseverleri rahmetle yad ettiğini söyledi.

“İmam hatipliler kutlu bir mücadelenin sembolü”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 70 yaşında bir çınar olan imam hatiplerin aynı zamanda her adımı sabır, samimiyet ve azimle yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Esasen imam hatiplerin tarihi milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. KuruluÅŸundan itibaren imam hatipler bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuÅŸtur. Milli iradenin üzerine düşen vesayet gölgesi kalktıkça imam hatiplerin de önü açılmış, kapısına vurulan zincirler kırılmıştır. Darbe ve dikta dönemlerinde ise milletimizin kendisi gibi imam hatipler de hedefe, özellikle o tahtaya konularak baskıya uÄŸramıştır. CHP zihniyeti milletle milletin deÄŸerleriyle hesaplaÅŸmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür. Ellerine geçirdikleri her fırsatı ya bu okulları tamamen kapatmak ya da imam hatiplerin kazanılmış haklarını gasbetmek için kullanmışlardır. Milletimiz çöldeki vaha misali bu okullara nasıl umutla sarılmışsa CHP zihniyeti de bu okulları daima bir tehdit olarak görmüştür. İmam hatiplerin ülkemizdeki 70 yıllık mazisine baktığımızda bu durumun sayısız örneÄŸiyle karşılaşıyoruz.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, imam hatiplerin 28 Åžubat döneminde vesayetçilerin tekrar hedefi olduÄŸunu, 8 yıllık kesintisiz eÄŸitim dayatmasıyla ortaokul kısmı kapatılırken katsayı zulmüyle de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekildiÄŸini belirterek, “2011 yılında katsayı uygulamasını kaldırarak bir sene sonra da 4+4+4 sistemiyle ortaokul kısımlarını açarak imam hatiplerin bu fetret devrini hamdolsun biz sonlandırdık.” dedi.

ErdoÄŸan, “Kendisi de bir CHP mebusu olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1947 yılında ülkenin içinde bulunduÄŸu vahim durumu bakınız nasıl anlatıyor; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir münakaÅŸadan sonra dışarıya çıktığım zaman 6 tane Meclis hademesi yanıma geldi. Gözleri yaÅŸlı olarak bana ÅŸunları söyledi: ‘Vallahi, billahi 6 köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. O imam kalkıp bu köye geliyor ve boyuna köy deÄŸiÅŸtiriyor. EÄŸer bize imam ve hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leÅŸi gibi topraÄŸa gömeceÄŸiz.’ Kim söylüyor bunu? CHP’li Hamdullah Suphi’ye köylüler söylüyor. Evet partisinin 7’nci kurultayında bizzat bir CHP’li milletvekili tarafından dile getirilen bu utanç tablosu tek parti döneminde ölüsüyle ve dirisiyle bu ülkenin tamamının gerçeÄŸi. 1000 yıldır hamuru İslam’la yoÄŸrulan, asırlar boyunca İ’lay-ı Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapan, mabedinin üzerine namahrem eli deÄŸdirmemek için 7 düvele meydan okuyan, İstiklal Harbi’nde ezanı ve bayrağı uÄŸrunda gencecik evlatlarını ÅŸehit veren, nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan, iÅŸte böyle bir ülkede 1950 yılına vardığımızda durum maalesef buydu. Millet bırakın camide namaz kıldıracak imamı, ölüsünü yıkayacak ve onun namazını kıldıracak kimseyi bulamıyordu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eziyetin en acı tezahürlerinden biri olan Türkçe ezan garabetinin de insanların tahammül sınırlarını zorlayan bir hal aldığını belirtti.

ErdoÄŸan, Demokrat Parti’nin 1951 seçimlerinde millette en fazla karşılık bulan 2 vaadinin ezanın aslına döndürülmesi ile imam hatiplerin açılması olduÄŸunu, merhum Adnan Menderes’in 1951 seçimlerinden zaferle çıktıktan hemen sonra hayata geçirdiÄŸi ilk icraatın da Ezan-ı Muhammedi’nin aslıyla okunması olduÄŸunu belirtti.

Menderes ve arkadaşlarının millet tarafından halen hayırla yad edilmesini sağlayan diğer hizmetlerinin ise imam hatip okullarının açılması olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ancak hükümetin iradesine raÄŸmen dönemin CHP bürokrasisi imam hatip okullarını açtırmamak için ayak diremeyi sürdürmüştür. Merhum Ali Ulvi Kurucu, hocası olan rahmetli Mahmut Celalettin Ökten’in bu süreçte yaÅŸadığı zorlukları şöyle anlatıyor: ‘Elimde baston rahatsız halimle trene bindim. Ankara’ya gittim. O günün Maarif Vekili olan Tevfik İleri merhum, talebelerimdendi. Beni unutmamıştı. Ankara’da bir otelde kaldık. Günler geçiyor, Tevfik İleri’nin verdiÄŸi emirler Talim Terbiye Dairesi’nden bir türlü çıkmıyordu. Bir ay Ankara’da süründüm. Otelden aldığım çaya odamda ekmeÄŸi batırıp yemek zorunda kaldım. Artık uykularım kaçıyordu. Bir ay sonra Tevfik Bey’le durumu merhum Menderes’e arz ettik. Ancak muhterem BaÅŸvekilin yazılı talimatıyla Talim Terbiye Dairesi’nden muvafakat emrini alabildik. O gün muvafakat emrini alıp da BaÅŸvekaletten otele gelirken nasıl çıldırmadım, nasıl aklımı kaybetmedim diye hala ÅŸaÅŸarım. Ne evlendiÄŸim gün ne de icazet aldığım zaman böyle sevindim. O gün iÅŸte bu kadar sevinmiÅŸtim.’ Evet, 70 sene önce 17 Ekim 1951’de 7 ilde imam hatip okulu açılması kararıyla Türkiye’nin imam hatipli yılları iÅŸte böyle baÅŸlamıştır.”

İmam hatiplerin 3 yıllık lise bölümlerinin 1954’te açıldığını, bu okul mezunlarının okuyabileceÄŸi yüksekokul olarak Yüksek İslam Enstitülerinin 1959’da kurulduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, daha sonra 12 Mart muhtırasında ortaokul kısımlarının kapatılarak lise kısımlarının 4 yıla çıkarıldığını aktardı.

“İmam hatiplerin fetret devrini biz sonlandırdık”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, CHP kökenli Ferit Melen zamanında 1972’de yayınlanan bir yönetmelikle imam hatiplerin lise kısmını bitirenlere tanınan yükseköğretimin tüm programlarında okuma hakkının kaldırıldığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Milli Selamet Partisi’nin yoÄŸun gayretleriyle 1974’te ortaokul bölümü yeniden açılmış, 29 yeni ilaveyle okul sayısı 101’e çıkmıştır. İmam hatipler 28 Åžubat döneminde vesayetçilerin tekrar hedefi olmuÅŸ, 8 yıllık kesintisiz eÄŸitim dayatmasıyla ortaokul kısmı kapatılırken katsayı zulmüyle de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekilmiÅŸtir. Kendi evlatlarım da dahil imam hatip lisesi mezunları üniversite hayallerini 13 yıl boyunca ya ertelemek ya da yurt dışında gerçekleÅŸtirmek zorunda kalmıştır. Önce 2011 yılında katsayı uygulamasını kaldırarak, bir sene sonra da 4+4+4 sistemiyle ortaokul kısımlarını açarak imam hatiplerin bu fetret devrini hamdolsun biz sonlandırdık. Rabb’ime, bize milletin okullarını tekrar milletle buluÅŸturma imkanı bahÅŸettiÄŸi için hamdediyorum.”

İmam hatip mensubu olduÄŸunu, çocuklarını da imam hatipte okuttuÄŸunu anımsatan ErdoÄŸan, “Ama hiçbir zaman imam hatipçi olmadım. Çünkü böyle bir ÅŸeyi yanlış bulurum. Bizim için tüm imam hatip okulları, normal lise de meslek liseleri de emirlerinde olduÄŸumuz okullarımızdır. Hepsine bütün imkanlarımızla seferber olduk, seferber oluyoruz ve elimizden gelen tüm destekleri veriyoruz.” dedi.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın, imam hatip birinci sınıfta yarım dönem Arapça öğretmeni olduÄŸunu, Bekir TopaloÄŸlu’nun da kendisine öğretmenlik yaptığını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Hepsinin rahle-i tedrisinde elhamdülillah bulunduk. Ama ÅŸimdi Bekir Hocamız rahmetli, Hayrettin Hocamız hayatta. Rabb’im uzun ömürler versin inÅŸallah. Bu gençliÄŸe onlar çok büyük emekler verdi ve bu gençlik sürekli temayüz etti. Onların elinde yoÄŸrularak bugünlere geldik. Derdimiz ÅŸu, bu ülkede eÄŸer bugün ifademle ‘bir dindar nesil yetiÅŸtirelim’ gayreti varsa iÅŸte bu hocalarımızın emekleriyledir. Bundan çok rahatsız olanlar yok mu? Var. Tam aksini savunanlar var. Varsın olsun. Biz iÅŸimize bakacağız. ‘Dinsiz bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Var. ‘Böyle ucube bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Onlar da var. Onlar iÅŸine bakacak. Biz de iÅŸimize bakacağız. Farkımız bu. Evet. Bunun olması lazım.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, göreve geldiklerinde öğrenci sayıları 660 binden 64 binlere kadar düşen imam hatip okullarında okuyanların sayısının 1 milyon 415 bine ulaÅŸtığını belirterek, “İmam hatiplerin ortaokul ve lise kademesindeki öğrencilerin sayısının toplama oranı yüzde 14’e yükseldi. Bu rakamlar hem ailelerimizin hem de gençlerimizin bu imam hatiplere yönelik teveccühünün en güzel ÅŸekilde iÅŸaretidir. Her ne kadar birileri çeÅŸitli tezviratla bu okullarımızı sürekli karalamaya çalışsa da milletimizin ilgisine ket vuramıyorlar.” dedi.

Anlattıklarının sadece imam hatip okullarının hikayesi olmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu hikaye, senelerce öz yurdunda parya muamelesi gören, ezilen, ötekileÅŸtirilen aziz milletimizin de hikayesidir. Bu hikaye, kılık kıyafeti sebebiyle üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın hikayesidir. Üniversite hayali katsayı engeline takılan gençlerimizin hikayesidir. Takunyalı, gerici, yobaz denilerek aÅŸağılanan halkımızın, sakalından, sarığından dolayı horlanan kardeÅŸlerimizin hikayesidir. Bu hikaye yeÅŸil sermaye yaftası vurularak ayrımcılığa uÄŸrayan yatırımcılarımızın hikayesidir. Makarnacı, kömürcü, göbeÄŸini kaşıyan adam denilerek tahkir edilen Anadolu insanının hikayesidir. Ücretini ödeyemediÄŸi için hastane morglarında cenazesi rehin alınan vatandaÅŸlarımızın hikayesidir. Eline kına yakarak askere gönderdiÄŸi evladının yemin törenine alınmayan anaların hikayesidir. CiÄŸerpareleri terör örgütü tarafından daÄŸa kaçırılan anaların, Diyarbakır’da, Van’da var ya anneler, babalar var ya iÅŸte onların hikayesidir. Bu hikaye azgın azınlığın kışkırtmalarına raÄŸmen demokrasiden, hukuktan, meÅŸruiyetten ayrılmayan sessiz çoÄŸunluÄŸun da hikayesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıldır hikayeyi yeni baştan yazmak, milletin makus talihini değiştirmek için zorlu bir mücadele yürüttüklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu mücadeleyi kendimiz, kendi ikbalimiz için deÄŸil, Türk’ü ve Kürt’üyle, Alevi’si ve Sünni’siyle milletimizin her bir ferdinin huzuru, refahı, özgürlüğü için veriyoruz. Kefenimizi giyerek çıktığımız siyaset yolculuÄŸunda bizden öncekiler gibi elbette biz de pek çok sıkıntıyla karşılaÅŸtık, baskıya, zorbalığa, hukuksuzluÄŸa ve siyasi ÅŸiddete maruz bırakıldık. Türkiye’nin iktidar partisini uyduruk gazete kupürleri üzerinden kapatmaya yeltendiler. Hukuk literatüründe asla yeri olmayan 367 garabetini ortaya atarak, Meclis’te cumhurbaÅŸkanı seçmemizi engellemek istediler. Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında insanımızı kışkırtarak daha önceki darbelerde olduÄŸu gibi vesayete uygun ortam hazırlamaya kalkıştılar. TaÅŸeron haline getirdikleri eli kanlı yapıları üstümüze salarak Türkiye’yi kaosa ve istikrarsızlığa sürüklemek istediler. AÄŸaç ve çevre bahanesi altında baÅŸlattıkları Gezi olaylarıyla sokaklarımızı ateÅŸe ve kana bulamaya kalktılar. Bezmialem Valide Sultan Camisi’nin içine ayyaÅŸları doldurarak, bira kutularını camimizin halıları üzerine sere serpe göndererek, oradan Dolmabahçe’deki ofisimize kanal açarak, oradan da Taksim’e Gezicilerle yürümek suretiyle bunlar çılgınlıkların en alçakçasını yaptılar. 17-25 Aralık’ta emniyet, yargı teÅŸkilatına sığdırdıkları militanları vasıtasıyla meÅŸru hükümeti devirmeye çalıştılar.”

15 Temmuz gecesi ordu içindeki FETÖ’cü hainleri harekete geçirerek kanlı bir darbe giriÅŸiminde bulunulduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “Çukur ve hendek terörüyle vatan topraklarına göz diktiler. Ekonomik tetikçilerini devreye alarak Türkiye’nin ÅŸahlanışını durdurmaya teÅŸebbüs ettiler. Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteÄŸiyle hamdolsun bu saldırıların tamamını püskürttük. Milletin sandıkta verdiÄŸi emaneti ne terör örgütlerine ne ekonomik tetikçilere ne vesayet odaklarına ne de gözünü kan ve kin bürümüş kifayetsiz muhterislere asla bırakmadık.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, “Milli iradeyi savunmak için gerektiÄŸinde bedel ödedik, sıkıntı çektik ama zalimler karşısında asla boyun eÄŸmedik. Kerameti kendinden menkul bir avuç seçkinin sessiz çoÄŸunluk üzerinde tahakküm ve baskı kurmasına müsaade etmedik.” dedi.

“Sıkıntılarla karşılaÅŸsak da zorluÄŸun ardından gelen kolaylıklara pek çok kez ÅŸahit olduk”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kur’an-ı Kerim’de her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduÄŸunun müjdelendiÄŸini vurgulayarak, “Hazreti Mevlana da adeta bu müjdeyi tefsir eden hikmet dolu mesajlarını ÅŸu ÅŸekilde ifade ediyor; ümitsizliÄŸin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneÅŸler var. Evet, biz de sıkıntılarla karşılaÅŸsak da zorluÄŸun ardından gelen kolaylıklara pek çok kez ÅŸahit olduk. Vesayetin ülkemizin üstüne karabasan gibi çöktüğü dönemlerde gecenin karanlığını parçalayan aydınlıklara ÅŸahitlik ettik. İmam hatip okulları örneÄŸinde olduÄŸu gibi pek çok hususta Rabb’imizin müjdesine mazhar olduk.” ifadelerini kullandı.

28 Şubat döneminde kapısına kilit vurulmak istenen imam hatip okullarının, ülkenin en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer aldığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Öğrenci sayıları göreve geldiÄŸimizde 660 binden 64 binlere kadar düşen bu okullarımızda okuyan evlatlarımızın sayısı bugün artık 1 milyon 415 bine ulaÅŸtı. İmam hatiplerin ortaokul ve lise kademesindeki öğrencilerin sayısının toplama oranı yüzde 14’e yükseldi. Bu rakamlar hem ailelerimizin hem de gençlerimizin bu imam hatiplere yönelik teveccühünün en güzel ÅŸekilde iÅŸaretidir. Her ne kadar birileri çeÅŸitli tezviratla bu okullarımızı sürekli karalamaya çalışsa da milletimizin ilgisine ket vuramıyorlar. Katsayı adaletsizliÄŸinin ortadan kalkmasıyla imam hatip okullarının üniversite sınavlarındaki baÅŸarı grafiÄŸi de günden güne yükseliyor. Mesela 2021 yılındaki sınavlarda ilk 1000’de 387, ilk 20 binde 5 bin 933, ilk 100 binde 31 binden fazla imam hatip mezunu öğrenci yer almıştır. Yine 2021 yılında ilk 100’de elde edilen derecelerde bu okullarımızın mezunlarının sayısında önceki seneye göre yüzde 63’lük bir artış gerçekleÅŸmiÅŸtir. İmam hatiplerin üniversite sınavının yanı sıra TÜBİTAK ve Teknofest baÅŸta olmak üzere bilim, teknoloji, yabancı dil alanlarında elde ettikleri yarışma dereceleri bu okullarımızın yükselen baÅŸarı grafiÄŸinin iÅŸaretidir.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, son yıllarda imam hatip okullarının şöhretinin sınırların ötesine geçmeye baÅŸladığını dile getirerek, okullar konusunda Pakistan’dan BangladeÅŸ’e, Malezya’ya kadar bilgi istendiÄŸini aktardı.

Dini eÄŸitimin yanı sıra fen ve sosyal bilimlerin de verildiÄŸi imam hatip okullarının özgün eÄŸitim modeliyle İslam alemine güzel bir örnek oluÅŸturduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Bu faÅŸist zihniyet var ya, bu CHP zihniyeti var ya imam hatip okullarında hangi derslerin okutulduÄŸundan bile bunların haberi yok. Bizim meslek dersleri olarak bildiÄŸimiz derslerden baÅŸka imam hatip okullarında kimya, fizik, edebiyat, bunların okutulmadığını zannediyorlar. Haberleri yok veya var bilmezlikten geliyorlar. Åžaşılacak halleri var.” dedi.

“İmam hatip okullarındaki kız öğrenci oranı, 2016’dan itibaren her yıl yüzde 53’lerde devam etmiÅŸtir”

Dünyanın 89’u aÅŸkın ülkesinden orta okul ve lise çağındaki 1200 uluslararası öğrencinin Türkiye’deki imam hatip okullarında eÄŸitim gördüğünü aktaran ErdoÄŸan, din istismarından beslenen FETÖ, DEAÅž, EÅŸ Åžebab, Boko Haram gibi terör örgütlerine karşı mücadelede imam hatiplerin rolü anlaşıldıkça bu sayının hem Türkiye’de hem dünyada daha da artacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece terör örgütlerinin önüne geçmede değil, İslam dünyasında kız çocuklarının okullaşma oranının yükselmesine de imam hatip okullarının müspet katkı yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

“İmam hatip okullarındaki 1990 yılında yüzde 23,5 olan kız öğrenci oranı, 2016 yılından itibaren her yıl yüzde 53’lerde devam etmiÅŸtir. Aynı ÅŸekilde 2014 yılından itibaren baÅŸlayan örgün eÄŸitimle birlikte hafızlık projesi de eÄŸitim sistemimizin önemli bir ihtiyacını gidermektedir. Halihazırda 194 imam hatip ortaokulunda 18 bin 536 öğrencinin yer aldığı bu projeyle çocuklarımız yıl kaybı olmadan okul ortamından ve derslerinden geri kalmaksızın hafızlık yapma imkanına kavuÅŸmuÅŸtur. Proje kapsamında aralarında kendi torunumun da bulunduÄŸu yaklaşık 3 bin evladımız hafızlığını tamamlayarak icazetlerini almıştır.”

“Son 70 yıllık tarihi boyunca imam hatip okullarından hep ülkesine gönülden baÄŸlı gençler çıkmıştır”

İmam hatipleri sadece Türkiye’ye imam ve müezzin yetiÅŸtiren meslek okulları olarak görmenin hem hatalı hem de eksik bir yaklaşım olacağını vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bu okulların milletimiz tarafından bu derece sahiplenilmesinin sebebi imanlı, ahlaklı, vatansever, deÄŸerlerine baÄŸlı, çalışkan, idealist, özgüveni yüksek nesiller yetiÅŸtirmesidir. Son 70 yıllık tarihi boyunca imam hatip okullarından hamdolsun hep ülkesine ve milletine gönülden baÄŸlı gençler çıkmıştır. Bu okullardan ÅŸehit savcımız Mehmet Selim Kiraz gibi Hakk’ın ve adaletin tecellisi yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Bu okullardan hafız çıkmış, alim çıkmış, doktor, mühendis, hakim, avukat, bürokrat, iÅŸ adamı, siyasetçi, bakan, baÅŸbakan, cumhurbaÅŸkanı çıkmış. Ama Allah’a hamdolsun kendi insanına kurÅŸun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya’daki ÅŸarlatana kiraya verenlerin 28 Åžubat döneminde darbecilerle iÅŸ birliÄŸi içinde imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi iÅŸte budur.”

Bu eÅŸsiz mirasın ve özgün eÄŸitim modelinin anlaşılmasının, bugünün ÅŸartları ve ihtiyaçları çerçevesinde güncellenmesinin son derece önemli olduÄŸunun altını çizen ErdoÄŸan, “On yıllara sarih çetin bir mücadelenin ürünü olan bu okullarımızı, eksiklerini gidererek yani daha çok keyfiyet sahibi yaparak güçlü bir ÅŸekilde geleceÄŸe taşımamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Üç gün boyunca işin ehli hocaların ve münevverlerin yapacağı ufuk açıcı takdimlerin kendilerini bu hedefe bir adım daha yaklaştıracağına inandığını dile getiren Erdoğan, imam hatip lisesi mezunu bir Cumhurbaşkanı olarak, 4 çocuğunun yanı sıra torunlarının da eğitimini aynı şekilde sürdüren ve bu hocalara emanet eden bir veli olarak kendilerinden bunu özellikle istirham ettiğini söyledi.

Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen ErdoÄŸan, “SaygıdeÄŸer Hayrettin Karaman hocama saÄŸlık, sıhhat, afiyetler diliyorum. Ebediyete irtihal etmiÅŸ olan üzerimizde çok emeÄŸi olan hocalarımıza da Rabb’imden rahmet diliyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeÄŸi geçen tüm kurumlarımızı tebrik ediyor, katkı verecek tüm katılımcılara ÅŸimdiden şükranlarımı sunuyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Programa CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın yanı sıra Milli EÄŸitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, Diyanet İşleri BaÅŸkanı Ali ErbaÅŸ, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, bazı AK Parti milletvekilleri, eÄŸitimciler ve öğrenciler katıldı.

Program sonunda Mili EÄŸitim Bakanı Özer ve eÄŸitimci Mustafa Öcal, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a hediye takdim etti.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir