Erdoğan: Bu zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı başardık

Erdoğan Bu zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı başardık
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, koronavirüs salgınıyla mücadele ile ilgili, “Bu zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı baÅŸardık.” dedi.
Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Tarabya’daki Huber Köşkü’nde video konferans yöntemiyle düzenlenen CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.
KonuÅŸmasında Kabine’nin 29. toplantısını gerçekleÅŸtirdiklerini söyleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Ä°lk orucunu cuma günü tuttuÄŸumuz ramazanın milletimize, Ä°slam dünyasına ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabb’imden niyaz ediyorum. Başı rahmet, ortası maÄŸfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluÅŸ olan ramazan ayının birliÄŸimizi, beraberliÄŸimizi, kardeÅŸliÄŸimizi, dayanışmamızı güçlendirmesini diliyorum. Bu mübarek ayın, dünyanın dört bir yanında zulüm altında inleyen mazlumların kurtuluÅŸuna vesile olmasını temenni ediyorum. Küresel bir felaket halini alan Kovid-19 hastalığının üstesinden gelerek, inÅŸallah ramazanın sonunda çifte bayram yapmayı niyaz ediyoruz.”
“59 ayrı ülkeden 25 bin vatandaşımızı daha ülkemize getiriyoruz”
Ülke ve millet olarak, koronavirüs salgınına karşı yürütülen mücadelenin somut neticelerinin alınmaya başlandığı bir döneme girildiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hamdolsun toplam test sayısında 1 milyona doÄŸru gitmemize raÄŸmen, yeni hasta ve ölüm sayımız günden güne azalıyor. Ä°yileÅŸen hasta sayımızın, yeni hasta sayısını geçmesi olumlu yönde önemli bir kırılma noktasıdır. Türkiye, toplam hasta sayısına göre ölüm oranı bakımından da Avrupa’daki en iyi ülke durumundadır. Salgını çok rahatlıkla göğüsleyebilen saÄŸlık sistemimiz, diÄŸer hizmetlerde de herhangi bir aksamaya meydan vermeden faaliyetlerini sürdürmüştür. Sadece ülkemizdeki vatandaÅŸlarımızın saÄŸlığını korumakla ve tedavisiyle yetinmedik. Dünyanın her yerindeki kardeÅŸlerimize de sahip çıktık. Yurt dışında yerleÅŸik olmayan eÄŸitim, umre veya kısa süreli seyahat için gitmiÅŸ bulunan 40 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik.
Vatanına kavuÅŸan her vatandaşımızı önce yurtlarda karantinaya aldık, saÄŸlıklarından emin olduktan sonra da evlerine yolcu ettik. Åžimdi de 59 ayrı ülkeden 25 bin vatandaşımızı daha ülkemize getiriyoruz. Bu vatandaÅŸlarımızı da yurtlardaki karantina sürelerini doldurduktan sonra evlerine göndereceÄŸiz.”
“Hiçbir insanımız sahipsiz bırakılmamıştır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aynı şekilde yurt dışında yaşayıp da ağır hastalık geçiren ve bulundukları yerlerde tedavileri yapılmayan veya yapılamayan vatandaşları da sahipsiz bırakmadıklarını anlattı.
Son olarak Ä°sveç’te salgın hastalığa maruz kalmasına raÄŸmen tedavi edilmeyen Emrullah Gülüşken’i, kızının çaÄŸrısına kulak vererek Türkiey’ye getirdiklerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Dün sabah Ä°sveç’e gönderdiÄŸimiz ambulans uçağımız hasta vatandaşımızı alıp ülkemize getirdi. Åžu anda Ankara Åžehir Hastanesi’nde tedavisi yapılıyor. Bu kardeÅŸimizi saÄŸlıklı bir ÅŸekilde inÅŸallah evine göndereceÄŸiz. ” diye konuÅŸtu.
Avrupa ve Amerika’da durumları ağır pek çok hastanın sigortası olmadığı veya hastanelerin kapasitesi yetmediÄŸi için kendi hallerine terk edildiÄŸinin bilinen bir gerçek olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de hamdolsun hiçbir vatandaşımız hastane kapısından geri çevrilmemiÅŸ, hiçbir hastanın tedavisi ihmal edilmemiÅŸ, hiçbir insanımız sahipsiz bırakılmamıştır. Gerek mevcut hastanelerimizle gerek yeni açtığımız hastanelerimizle gerekse salgına karşı yeniden düzenlediÄŸimiz saÄŸlık kuruluÅŸlarımızla tüm vatandaÅŸlarımıza birinci sınıf hizmet veriyoruz.
Yıllarca ülkemizin saÄŸlık sistemini ve altyapısını eleÅŸtirenler, ortaya çıkan bu tablo karşısında umarız biraz mahcup olmuÅŸlardır. Salgın döneminde saÄŸlık hizmetlerinden, maske, tulum, ilaç, dezenfektan, gıda gibi temel ihtiyaç ürünlerine kadar her alanda ülkemizin altyapısını ve üretim kapasitesini test etme imkanı bulduk. Rabb’imize binlerce şükürler olsun ki bu zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı baÅŸardık.”
“ABD’ye tıbbi yardım malzemelerini gönderiyoruz”
ErdoÄŸan, dünyanın en geliÅŸmiÅŸ ülkelerinin çaresiz kaldığı pek çok konuda Türkiye’nin kendine yeterli olmanın ötesinde dostlarına destek verecek seviyeye ulaÅŸtığını anlattı.
Türkiye’nin bugüne kadar 55 farklı ülkeye salgınla mücadele amaçlı malzeme desteÄŸi verdiÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, “Dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeÅŸ toplumlara umut olduk, mücadele azimlerini kamçıladık. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin dahi Türkiye’den destek istedikleri bir dönemde elimizdeki imkanları Balkanlar’dan Afrika’ya kadar geniÅŸ bir coÄŸrafyadaki dostlarımıza açmakta tereddüt etmedik. Son olarak ABD’ye maske, yüz koruyucu, siperlik, göz koruyucu, N95 maske, tulum ve dezenfektandan oluÅŸan tıbbi yardım malzemelerini de yarın gönderiyoruz. Bu malzemeleri taşıyan Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait askeri nakliye uçakları yarın Amerika’ya hareket ediyor.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, Türkiye’nin sıkıntılı dönemi, istikbaline daha güvenle ve umutla baktığı bir motivasyonla geride bıraktığını belirterek, “Gücünü inancımızdan alan sabrımızla, milli birliÄŸimizle, geliÅŸmiÅŸ yerli üretim altyapımızla, örnek dayanışmamızla gösterdiÄŸimiz fedakarlığın neticelerini almaya baÅŸlıyoruz. Kriz sonrası yeni yapılanacak dünyada ülkemizin 2023 hedeflerinin ötesinde bir konuma ulaÅŸabileceÄŸine yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta perÅŸembe-cuma-cumartesi ve pazar günleri 31 ilde uygulanan sokaÄŸa çıkma kısıtlamasına gösterilen hassasiyet için vatandaÅŸlara teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, “Kabinemiz gerçekten bu fedakarlığınızı hiçbir zaman unutmayacaktır.” dedi.
“Türkiye için tünelin ucundaki ışık gözükmüştür”
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kovid-19’un insandan insana bulaÅŸarak yayıldığına deÄŸinirken, şöyle devam etti:
“Ä°nsan hareketliliÄŸini ne kadar azaltırsak, salgının yayılma zincirini o derece hızlı ve etkin kırabiliriz. Salgının kontrol altına alınmasında insanların kalabalık ÅŸekilde bir arada bulunduÄŸu okullar, kimi iÅŸletmeler, spor tesisleri gibi yerlerdeki faaliyetlere ara verilmesinin büyük katkısı olmuÅŸtur. Ãœlkemizdeki bu güzel gidiÅŸi devam ettirmek için hafta sonları sokaÄŸa çıkma sınırlandırmasını bayram sonrasına kadar sürdürmeyi düşünüyoruz. Bu hafta sonu da yine 31 ilimizde 3 gün süreyle 1 Mayıs sebebiyle sokaÄŸa çıkma sınırlandırması uygulayacağız. VatandaÅŸlarımızın 1 Mayıs gece 00.00’dan baÅŸlayıp 3 Mayıs gece 24.00’e kadar devam edecek ÅŸekilde uygulanacak sokaÄŸa çıkma sınırlandırmasına hassasiyetle riayet etmesini bekliyoruz. Cuma günü marketler yine 09.00 ile 14.00 arası açık olacak.”
“Türkiye için tünelin ucundaki ışık gözükmüş, verdiÄŸimiz emeklerin, yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alma vakti yaklaÅŸmıştır.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸu bilgileri verdi:
“Bu anlayışla önümüzdeki olumlu tablonun sürmesi halinde ülke genelinde hayatı normale döndürmeye yönelik kapsamlı bir program hazırlıyoruz. CumhurbaÅŸkanı Yardımcımızın koordinasyonunda hazırlanan hangi alanda, hangi tarihte, hangi adımların atılacağını gösteren bu ayrıntılı programı yakında sizlerle paylaÅŸacağız. Salgın nedeniyle adliyelerdeki dava, icra, ÅŸikayet, itiraz, bildirim süreleriyle ilgili ertelemenin 30 Nisan’da dolan tarihini, 15 Haziran’a kadar uzatıyoruz. Çiftçilerimizin mayıs ve haziran aylarında vadesi gelecek Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan Hazine destekli kredi geri ödemelerini de faizsiz olarak 6 ay erteliyoruz. Ar-Ge merkezleri ve teknoparklarda uygulanan evden çalışma sürelerini de 27 Mayıs’a kadar uzatıyoruz. Attığımız her adımı, saÄŸlıkla ilgili önceliklerimizden asla taviz vermeden ve bilim insanlarımızın tavsiyeleri doÄŸrultusunda hayata geçireceÄŸiz. Tüm bakanlıklarımız, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili planlarını ve hazırlıklarını sürdürüyor.”
“Üçüncü bir destek paketini devreye aldık”
Erdoğan, salgınla mücadele için aşama aşama hayata geçirilen tedbirlerin tüm kesimler üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmek için pek çok paketin devreye sokulduğunu hatırlatarak, Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında verilen desteklerin toplamının 200 milyar lirayı bulduğunu kaydetti.
Temel ihtiyaç desteği ile yaklaşık 4 milyon vatandaşa 22,3 milyar liralık kaynak tahsis edildiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yaklaşık 450 bin esnafımıza da 8,4 milyar liralık finansman tahsisi yapıldı. Ayrıca 303 binin üzerinde esnafımız 8,5 milyar liralık Paraf Kart finansmanından yararlandı. Kredi Garanti Fonu kefaletiyle çoÄŸunluÄŸu KOBÄ° olmak üzere 120 bin firmamız 108 milyar liraya yakın finansman desteÄŸi aldı. Ä°stihdamı özellikle korumak için maaÅŸların asgari ücrete kadar olan bölümünü kısa çalışma ödeneÄŸinden karşılamaya baÅŸladık. Bugüne kadar 3 milyon 190 bin çalışanımızla ilgili baÅŸvuru alınmış, 1 milyon 360 bin çalışanımıza ödemeleri yapılmıştır. Ä°ÅŸten çıkarmayı 3 ay süreyle kısıtlandırarak istihdamı koruma altına aldık. Telafi çalışma süresini de 2 aydan 4 aya çıkartarak istihdamda devamlılığın sürmesini temin ettik. Ãœcretsiz izne çıkartılan veya sözleÅŸmesi feshedilen çalışanlara 1.177 lira gelir desteÄŸi saÄŸlamaya baÅŸladık. Mücbir sebep kararı alınan iÅŸ yerlerinin nisan-mayıs ve haziran aylarındaki 40 milyar liralık sigorta prim ödemelerini 6 süreyle erteledik. Önce 2 milyon 100 bin haneye, ardından 2 milyon 300 bin haneye olmak üzere 4 milyon 400 bin haneye biner lira nakdi destek verdik. Åžimdi de herhangi bir ön ÅŸart aramaksızın baÅŸvuran ve ihtiyaç sahibi olduÄŸu tespit edilen herkese biner lira yardım yapacağımız üçüncü bir destek paketini devreye aldık. Üçüncü faz salgın sosyal destek programına baÅŸvurular 4,5 milyonu bulmuÅŸtur. Amacımız hiçbir vatandaşımızın salgın hastalıkla mücadele sürecinde temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşmesine meydan vermemektir.”
“Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyası
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasında toplanan bağışların destek programları için kullanıldığını belirterek, “Kampanyamızda ÅŸu ana kadar 1 milyar 850 milyon lira meblaÄŸ toplanmıştır. Hayırseverlerimizi devam eden kampanyamıza destek vermeye davet ediyorum. Sosyal yardım programlarımızın bütçelerini de artırdık.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, ramazanda hayır yapmaya, zekatını ve fitresini vermeye hazırlanan vatandaÅŸlara da “Her hayırseverimiz köyündeki, mahallesindeki, ilçesindeki, ilindeki en yakın akrabalarından, komÅŸularından baÅŸlayarak ihtiyaç sahibi tüm kardeÅŸlerine sahip çıkmalıdır. Bu güçlü dayanışma ve yardımlaÅŸma ile hem Ramazan-ı Åžerif’i deÄŸerlendirmiÅŸ hem de salgın sürecinin sıkıntılarını paylaÅŸmış olacağımıza inanıyorum.” çaÄŸrısı yaptı.
“Salgın krizi sonrası küresel sistemin çarpıklıkları köklü bir sorgulamaya tabi tutulacak”
ErdoÄŸan, salgın krizi sonrası küresel sistemin çarpıklıkları ile birlikte Türkiye’deki siyaset anlayışının da köklü bir sorgulamaya tabi tutulacağını söyledi.
Yıllarca eser inÅŸa etmeye, hizmet getirmeye, yatırım yapmaya çalıştıkça karşılarına çıkan “istemezükçü” siyaset anlayışının ne kadar içi boÅŸ olduÄŸunu bu süreçte hep birlikte bir kez daha gördüklerini anlatan ErdoÄŸan, “EÄŸer bugün Türkiye salgın dönemine 15 bine yakın birinci basamak, 4 bine yakın tedavi kurumu, 1526 modern hastane ile girmemiÅŸ olsaydı hep birlikte periÅŸan olurduk. Avrupa’daki toplam yoÄŸun bakım yatak kapasitesine ve toplam bilgisayarlı tomografi cihazı sayısına tek başımıza sahip olmamış olsaydık, salgını bu derece soÄŸukkanlılıkla karşılayamazdık.” diye konuÅŸtu.
Erdoğan, 700 binden fazlasını son 18 yılda istihdam ettikleri bir milyonu aşkın sağlık çalışanının gayreti ve fedakarlığı olmasaydı sokaklarda, bakım evlerinde, evlerde diğer ülkelerdekine benzer acı görüntülerin yaşanacağını dile getirdi.
Talep eden her vatandaşın dahil olabildiÄŸi bir sosyal güvenlik ÅŸemsiyesi kurmamış olsalardı insanların hastane kapılarından geri dönmek zorunda kalacağını ifade eden ErdoÄŸan, “Organize sanayi bölgelerimizin sayısını 122 ilave ile 315’e, buralardaki istihdamı 1 milyondan fazla ilave ile 1,5 milyona, teknoparkların sayısını 53 ilave ile 56’ya çıkarmamış olsaydık tıbbi malzeme ve cihaz üretiminde bu seviyeye ulaÅŸamazdık. Bu örnekleri eÄŸitimden ulaşıma, enerjiden tarıma her alanda teÅŸmil etmek mümkündür.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada dikkati çekmek istediği hususun, tüm bu başarıları, attıkları her adımda yapılan işlere katkı vermek yerine takoz olmayı kendine misyon edinmiş bir muhalefet anlayışına rağmen elde etmeleri olduğunu vurguladı.
“Siyasi kokuÅŸmuÅŸluÄŸun en bariz örneÄŸi”
CHP’nin başı çekmiÅŸ olduÄŸu bu muhalefet anlayışının hep uzlaÅŸma yerine çatışmayı, birlik ve beraberlik yerine bölücülüğü, müsamaha yerine kin ve nefreti körüklemeyi esas aldığını ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Son dönemde belediyelerin yardımlarını engellediÄŸimiz yalanındaki ısrarında, Ä°letiÅŸim BaÅŸkanımızın ev ve aile mahremiyetine yönelik fütursuz saldırının da gerisinde iÅŸte bu hastalıklı zihniyet var. Esasen Ä°letiÅŸim BaÅŸkanımızın görevi gereÄŸi istediÄŸi yerde ikamet etme hakkı vardır. Kendisi ailesi ile birlikte Ä°stanbul’un eski bir semtindeki 45 metrekare taban oturumu olan mütevazi bir evde yaÅŸamayı seçmiÅŸtir. Hukuken evini kendi arsası içinde büyütme imkanı olduÄŸu halde bunu da yapmamıştır. Evinin ve bahçesinin hemen yanında bulunan, tüm mahallenin de bizar olduÄŸu 200 küsur metrekarelik mezbelelik bir alanı ise Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiralayarak bakımını üstlenmiÅŸtir. Bu takdir edilmesi gereken çaba, il ve ilçe baÅŸkanından medyasına kadar CHP zihniyeti tarafından topyekun bir iftira kampanyasına dönüştürülmeye kalkışmıştır. Bu zihniyetin arkadaşımıza ve ailesine karşı sürdürdüğü çirkin saldırıdaki tutarsızlıklar siyasi kokuÅŸmuÅŸluÄŸun en bariz örneÄŸidir. ”
ErdoÄŸan, CHP Ãœsküdar ilçe baÅŸkanının “Ben gittim evin yanındaki arazinin fotoÄŸrafını çektim, Ä°l BaÅŸkanıma rapor ettim” dediÄŸini, CHP Ä°l BaÅŸkanının da kendi sosyal medya hesabında “Partinin talimatı ile gitmiÅŸtir, yine gidecektir” diyerek bu durumu açıkça kabul ettiÄŸine iÅŸaret ederek, şöyle devam etti:
“CHP Genel BaÅŸkanı ise çıkıyor hiç utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan, ‘ilçe baÅŸkanımız oradan geçiyormuÅŸ, fotoÄŸraf çekme diye bir ÅŸey yok’ diyerek bu açık gerçeÄŸi inkar ediyor. Aynı ÅŸekilde bu zat, Vakıflar Genel Müdürlüğünün söz konusu mezbelelik arazinin tamamen usullere uygun kira ihalesi konusunda da fütursuzca yalan söylüyor. Belediyelerin yardımları ile ilgili meselede de biz valiliklerle koordinasyon ve planlama yapılması gerektiÄŸini söylerken onlar iÅŸi bambaÅŸka yerlere getirmeye çalışıyorlar. Gerçi yardım paketlerinin içine Alevi, BektaÅŸi kardeÅŸlerimizi Ä°slam dışı gösteren, kanun dışı eylemleri öven kitaplar koymak suretiyle kirli yüzlerini, sinsi niyetlerini bir kez daha göstermeyi de ihmal etmediler. Ve çok açık, net, dağıttıkları kitapçıklarla AleviliÄŸi din olarak takdim eden bu anlayışı özellikle milletimin huzurunda telin ediyorum, kınıyorum. Fuar alanı ve içindeki stand malzemelerini ‘Sahra Hastanesi’ diye anlatan bu zihniyetin her ÅŸeyi gibi bu konudaki hassasiyetinin de sahte ve içi boÅŸ olması ÅŸaşırtıcı deÄŸildir.”
“Yalanlar silsilesi devam ediyor”
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun farklı tarihlerde çeÅŸitli konularda yaptığı açıklamaların yer aldığı videonun yayınlanmasının ardından konuÅŸmasına devam eden ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
“Gördüğünüz gibi yalanlar silsilesi devam ediyor. Bir taraftan ‘talimat vermedim’ diyor ama ilçe baÅŸkanı da aldığı talimatın gereÄŸi orada fotoÄŸrafı çektiÄŸini ve ondan sonra da burada böyle bir inÅŸaatın olmadığını söylüyor. Aynı ÅŸekilde (KılıçdaroÄŸlu) Adana’da ‘CumhurbaÅŸkanlığının böyle bir dev hastane yapmadığından’ bahsediyor. Adana’da hastane falan söz konusu deÄŸil ki… Adana’da fuar merkezinin, Belediye BaÅŸkanı gelmiÅŸ oradaki standları panellerle bölmek suretiyle ortaya ‘hastane çıkardım’ diye, giriÅŸine de ‘sahra hastanesi’ diye bir yazı yerleÅŸtiriyorlar. Ama tabii yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor, hemen yan tarafında da ‘kongre merkezi’ yazıyor, böyle bir durum var.”
ErdoÄŸan, Adana’nın ÅŸu anda hastane, yatak kapasitesi itibarıyla doygun ÅŸehirlerden biri olduÄŸunu belirterek, “Çok lüks modern bir ÅŸehir hastanesi baÅŸta olmak üzere oradaki diÄŸer hastanelerimizle zaten Adana’nın bu sıkıntılarını biz çoktan yerine getirdik. Demek ki bunun, Adana’da ne var, ne yok, bundan da haberi yok. ‘Sahra hastanesi’ dediler gidin bakın bakalım ÅŸu anda böyle bir ÅŸey orada var mı? Yok. Her ÅŸeyi yalan. ” ifadelerini kullandı.
“BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi’nin ikinci etabı 20 Mayıs’ta açılacak”
ErdoÄŸan, Tarabya’daki Huber Köşkü’nde video konferans yöntemiyle düzenlenen CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, birinci etabı hizmete giren BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi’nin ikinci etabının da 20 Mayıs’ta açılacağını hatırlattı.
BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi’nin 2 bin 500’ü aÅŸkın yatak kapasitesine sahip dünyada sayılı modern hastanelerden biri olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Yol itibarıyla bütün altyapı hazır. Ä°nÅŸallah ÅŸu anda metro yapımıyla ilgili talimatları da verdim ve metro konusundaki çalışma daha da hızlanacak. Dolayısıyla BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi’ne hem yol hem metro gelmiÅŸ olacak. Zira burayı BüyükÅŸehir Belediyesi daha önce AK Parti’de olduÄŸu için AK Parti BüyükÅŸehir Belediyesi yolunu ve metrosunu yapacaktı. Tabii bu beyefendi, yeni gelen ne yazık ki ‘Ne yolu ne metroyu yapamam.’ deyince, biz de iyi ki iktidardayız hemen talimatı verdik ve yolunu da metrosunu da biz yapmak suretiyle inÅŸallah BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi’nin o ihtiyacını da gidermiÅŸ oluyoruz.”
“(ErbaÅŸ) Söyledikleri de sonuna kadar doÄŸrudur”
“Bu zihniyetle iÅŸ bitmiyor.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, bu zihniyetin bir baÅŸka yansımasının da Diyanet Ä°ÅŸleri Bakanı Ali ErbaÅŸ’ın Ä°slam’a ve Kuran’a göre yaptığı deÄŸerlendirmelere gösterilen tepkilerde görüldüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşeri Başkanlığının devletin bir kurumu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“BaÅŸkanımız biliyorsunuz, bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin ve yürüttüğü görevinin gereÄŸini yerine getirmiÅŸtir. Söyledikleri de sonuna kadar doÄŸrudur. Elbette Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanımızın sözleri sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan, Ä°slam dairesinde gören kiÅŸiler için baÄŸlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için söz konusu ifadeler sadece bir görüşten ibarettir. Bir defa burada ÅŸu gerçeÄŸi çok net görmemiz lazım, ülkemizde eÄŸer Ä°slam adına konuÅŸması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığıdır ve buranın Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu vardır.”
Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’nın herhangi bir dini konuyu gerek hutbelerinde gerek vaaz ve nasihatlerinde gerekse kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkili olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:
“Kalkıp da bu Ankara Barosunun yetkisinde olan bir konu deÄŸildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosunun açıklaması baÅŸta olmak üzere Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’mızın görüşlerine karşı kullanılan üslup, konu ve ÅŸahıs boyutunu aşıp doÄŸrudan Ä°slam’a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’mıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’mıza ve açıklamalarına karşı kullanılan her kavram, yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliÄŸini ve içindeki nefret bataklığının birer yansımasıdır. Milletimizin inancına, deÄŸerlerine ve onları temsil eden kavramlara böylesine kin duyulabildiÄŸini, bu husumetin böylesine pervasızca ifade edilebildiÄŸini görmekten üzüntülüyüz. FaÅŸizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoÄŸulculuk, inançlara saygı gibi ilkelerin hala yerli yerine oturmadığına iÅŸaret ediyor.”
Demokratlık adına faÅŸizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını, yargı adına hukuksuzluÄŸu, eÅŸitlik adına sapkınlığı yücelten bu mankurtların gerçek yüzleri birer birer ifÅŸa olmaktadır. Türkiye, geçmiÅŸleri darbe ve cunta çığırtkanlığından vesayetin sözcülüğüne kadar pek çok kara lekeyle dolu olan bu zihniyetten arınma aÅŸamasına gelmiÅŸtir.”
“Türkiye’yi kısır döngüden çıkarttık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidarının 18 yıldan beri ısrarla ve bilinçli olarak bu ilkel siyaset tarzının ülkeyi sürüklemeye çalıştığı mecraya kaymayı reddettiğini vurgulayarak, şunları aktardı:
“Åžayet eÄŸer bizler bu oyuna gelmiÅŸ olsaydık, böyle davranmasaydık yani icraat yerine sadece polemik yapsaydık bugün hep birlikte halimiz haraptı. Cumhuriyetin tamamında yapılanların kimi alanlarda 3-5 katı, kimi alanlarda 10 katı hizmetleri, eserleri, yatırımları ülkemize kazandırarak, Türkiye’yi geçmiÅŸte uzunca bir süre içine sıkıştırıldığı büyük kısır döngüden çıkarttık.”
“Artık tünelin ucu Allah’ın izniyle göründü”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, salgın sonrası Türkiye’nin en büyük kazançlarından birinin de ülkeye ve millete hiçbir faydası ve katkısı bulunmayan, hiçbir eser ortaya koymamış bu yalancı, iftiracı siyaset anlayışının tamamen tasfiyesi olacağına inandıklarını söyledi.
Tüm dünyayla Türkiye’de de özellikle siyaset alanında yeni bir dönemin kapılarının aralanacağını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları konuÅŸtu:
“Aziz milletim artık tünelin ucu Allah’ın izniyle göründü. Ä°nanıyorum ki Ramazan Bayramı’nı iki bayram olarak Rabb’im bizlere kutlamayı nasip etsin. Bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Åžerif’inizi tebrik ediyorum. TuttuÄŸunuz oruçların, eda ettiÄŸiniz ibadetlerin Rabb’im katında kabul olmasını diliyorum ve milletimin özellikle de bu hafta sonu kısıtlamalarına göstermiÅŸ olduÄŸu ilgiyi, alakayı ve onlara göstermiÅŸ olduÄŸu riayete ÅŸahsım, özellikle Kabinem adına teÅŸekkür ediyorum, kendilerini kutluyorum. Ä°ÅŸte dayanışma budur, birlik beraberlik budur ve bu kardeÅŸlik anlayışı içerisinde inÅŸallah biz bu koronavirüsü yeneceÄŸiz. Salgında hayatını kaybeden vatandaÅŸlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı temenni ediyorum. Bütün saÄŸlık çalışanlarımıza, bütün saÄŸlık mensuplarımıza ÅŸahsım, milletim adına şükranlarımı özellikle bildirmek istiyorum. Bu süreçte onların içerisinde de ölenler oldu, onlara da Allah’tan rahmet diliyorum.”
Kaynak: AA