Erdoğan: Bunların edepsizlikleri karşısında artık susmak diye bir şey yok

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Parlamentonun çatısı altında her türlü hakareti edepsizce yaptılar. Bunların edepsizlikleri karşısında artık susmak diye bir ÅŸey yok.” dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°l BaÅŸkanları Toplantısı‘nda konuÅŸtu.

AK Parti 7. Olağan Kongre sürecinin takvime uygun şekilde sürdürdüğünü ve aralık ayında belde kongreleriyle sürecin başlayacağını belirten Erdoğan, şubat ayıyla birlikte ilçe kongrelerine geçileceğini ifade etti.

Yaz sonuna doÄŸru il kongrelerinin baÅŸlatılacağını ve yıl sonuna kadar da tamamlanacağını aktaran ErdoÄŸan, AK Parti’nin dinamik bir yapı niteliÄŸi taşıdığını, yeni görev alanların ve görev deÄŸiÅŸikliÄŸi yapanların da bu dinamizmin bir parçası olduÄŸunu kaydetti.

Erdoğan, hangi seviyede olursa olsun AK Parti çatısı altında vazife üstlenen herkese şükranlarını sundu.

Önceki haftalarda geçmiÅŸten bugüne AK Parti’nin davasına hizmet eden tüm il baÅŸkanlarıyla bir araya geldiklerini anlatan ErdoÄŸan, kuruluÅŸundan ÅŸimdiye kadar partide il baÅŸkanlığı görevi üstlenen hemen herkesin toplantıya iÅŸtirak ettiÄŸini vurguladı.

Erdoğan, bu tür buluşmaları devam ettireceklerini ve zaman zaman kendisinin yapacağını kaydetti.

AK Parti’de “eski” diye bir kavram olmadığına iÅŸaret eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Her AK Parti’li son nefesine kadar bu kutlu davanın mensubudur. Partimizde sadece görev deÄŸiÅŸikliÄŸi olur. TeÅŸkilatlarımızda, belediyelerimizde, Meclisimizde sorumluluk üstlenmiÅŸ tüm arkadaÅŸlarımızla, farklı konumlarda birlikte çalışmayı sürdürüyoruz. Görevine devam edecek ve deÄŸiÅŸecek teÅŸkilatlarımızla ilgili çalışmalarımızı belirli bir safhaya getirdik. Bu süreçte istifa ederek teÅŸkilatlarının yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunan kardeÅŸlerime de teÅŸekkür ediyorum. Yeni görev alan kardeÅŸlerime de ÅŸimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Ä°nÅŸallah bu süreci tam bir dayanışma içinde, kardeÅŸlik hukukunu gözeterek baÅŸarıyla yürüteceÄŸiz.”

ErdoÄŸan, AK Parti’nin sahibinin millet olduÄŸunu, bunun için teÅŸkilatların milletle en güzel kucaklaÅŸmayı saÄŸlayacak isimlerden oluÅŸması gerektiÄŸini bildirdi.

“Millete hizmet etmek yük deÄŸil, ÅŸereflerin en büyüğüdür”

AK Parti’de ilçe baÅŸkanı, il baÅŸkanı, yönetim kurulu üyesi, belediye baÅŸkanı, milletvekili olmanın günün 24 saati milletin emrinde olmak anlamı taşıdığını anlatan ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Böyle bir çalışma temposunu göze alamayan bu tür görevlere de talip olmamalıdır. Millete hizmet etmek yük deÄŸil, ÅŸereflerin en büyüğüdür. Bizim milletimiz kendisine yapılan hiçbir hizmeti unutmaz. Bu hissiyatını hem gönlünde yaÅŸatır hem de önüne geldiÄŸinde sandıktaki iradesiyle ortaya koyar. AK Parti kimliÄŸiyle milletimizle muhatap olan her kardeÅŸimizin bu gerçekler ışığında çalışmalarını yürütmesi gerekiyor. Özellikle 2018 ve 2019 seçimlerinin sonuçlarını adeta sandık sandık, mahalle mahalle, ilçe ilçe tetkik ederek gereken dersleri çıkarmamız ÅŸarttır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şayet bir yerde oy oranı düşmüşse, hele hele milletvekili ve belediye başkanı sayısı azalmışsa, hiçbir şey yok gibi hareket edemeyeceklerini vurgulayarak, bu tür yerlerde önce teşhisi doğru koyacaklarını, sonra da en ideal çözümü hayata geçireceklerini belirtti.

TeÅŸkilat BaÅŸkanlığı baÅŸta olmak üzere Genel Merkez’deki tüm birimlerin bu konudaki çalışmaları titizlikle yürüttüklerine inandığını ifade eden ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Kongrelerimizde ortaya çıkacak yeni teÅŸkilat yapımız, 2023 ve 2024 seçimlerindeki baÅŸarımızda hayati rol oynayacaktır. Bunun için en küçük bir eksikliÄŸe, boÅŸluÄŸa, hataya meydan vermeden süreci tamamlamalıyız. Türkiye, güvenlikten ekonomiye kadar pek çok cephede aynı anda beka mücadelesi verdiÄŸi bir dönemden geçiyor. Bizim dışarıdan gelen tehditlerin üstesinden gelme konusunda en küçük bir sıkıntımız yoktur. Ä°ster sahada ister masada olsun, ülkemizin ve milletimizin geleceÄŸi için tehdit teÅŸkil eden her türlü hamleyi bertaraf ediyoruz. Teröristleri öne sürüyorlar, ezip geçiyoruz. Sınırlarımızı taciz ediyorlar, tehditlerin kaynağına iniyoruz. Ekonomimize saldırıyorlar, kısa sürede toparlanıp yolumuza devam ediyoruz. Dışarıdan bizi köşeye kıstırmaya çalışıyorlar, dostluklarımızı tazeleyerek bunu da boÅŸa çıkartıyoruz. Gerçekten de sadece son birkaç yılda Suriye’de, Irak’ta, DoÄŸu Akdeniz’de, sığınmacı meselesinde ve diÄŸer pek çok konuda, elde ettiÄŸimiz sonuçlar, baÅŸlı başına bir baÅŸarı hikayesidir. Bu sorunlar üzerinden Türkiye’ye diz çöktürmeyi planlayanlar, ülkemizin elde ettiÄŸi kazanımlar karşısında ÅŸaÅŸkınlıklarını da gizleyemiyorlar. Ãœlkemize ve milletimize husumet besleyenleri ÅŸaşırtmak bizim için en büyük ÅŸereftir.”

“Kimsenin ecdadın aziz hatırasına haksızlık etmesine rıza gösteremeyiz”

Yürütülen mücadelede en büyük güç ve moral kaynağının milletin desteği olduğunu belirten Erdoğan, yurt içi ve dışında, gidilen her yerde karşılaşılan samimi sevgi selinin, bunun en büyük ispatı olduğuna işaret etti.

“Beka mücadelesinde durum böyleyken, iç siyasette bambaÅŸka bir fotoÄŸrafla karşı karşıya olunduÄŸunu” ifade eden ErdoÄŸan, sözlerine şöyle devam etti:

“Cumhur Ä°ttifakı içinde birlikte olduÄŸumuz MHP ve diÄŸer kardeÅŸlerimiz saÄŸ olsunlar, bugüne kadar attığımız her adımda bize destek verdiler. Buna karşılık CHP ve HDP ile onlarla birlikte hareket eden marjinal çevreler, yalanda ve iftirada adeta sınır tanımıyorlar. Özellikle CHP Genel BaÅŸkanı, Türkiye’nin tüm milli meselelerinde sinsi, hasmane ve yıkıcı bir tavır içindedir. Dünkü grup toplantımızda Sakarya’daki tank palet fabrikası, istihdam, emeklilik konularındaki yalanlarına cevaplarımızı verdik. Buna raÄŸmen aynı yalanların bir kısmını, bizden hemen sonra geçtiÄŸi kameralar karşısında yenilerini ekleyerek tekrarlamaktan hicap duymadı. Ä°spatla diyoruz, onu yapamıyor. Yalan söyleme diyoruz, tıyneti icabı, bundan da kendini alamıyor. Madem hakkı söyleyemiyorsun, öyleyse hiç olmazsa sus diyoruz, onu hiç beceremiyor. AÄŸzını her açtığında, dünyanın en büyük devletlerini kurmuÅŸ ve medeniyetini inÅŸa etmiÅŸ ecdadımıza hakaret etmeyi maharet sanıyor. Bu zatın kendi geçmiÅŸinden, kendi köklerinden utanması bizi ilgilendirmez. Ama hiç kimsenin milletimizin tarihine, ecdadın aziz hatırasına haksızlık etmesine rıza gösteremeyiz. Bu kiÅŸinin, sadece ecdada deÄŸil, milletimizin bugün yaÅŸayan fertlerine ve bilhassa çocuklarımızın geleceÄŸine de saygısı yok. Daha önce de söylemiÅŸti, geçtiÄŸimiz günlerde aynı hezeyanı tekrarladı. NeymiÅŸ efendim, can ve mal güvenliÄŸi olmayan ülkeye yabancı sermaye gelmezmiÅŸ. Yani yabancılara, Türkiye’ye yatırım yapmayın diyor. Kendi ülkesini küresel sermayeye kötüleyerek dış yatırım gelmesinin önüne geçmeye çalışmanın adı, açıkça söylemek gerekirse ihanetin dik alasıdır.”

“Küresel sermaye Türkiye’nin gücünün ve imkanlarının farkında”

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nu sadece kendilerinin deÄŸil, küresel sermayenin de ciddiye almadığını kaydeden ErdoÄŸan, Türkiye’de yatırım yapan veya yapmak isteyen küresel sermayenin, Türkiye’nin gücünün ve imkanlarının farkında olduÄŸunu ifade etti.

Türkiye’nin küresel doÄŸrudan yatırımlardan aldığı payın, AK Parti döneminde binde 1’den yüzde 1,1’e çıktığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Bay Kemal önce bunu bir defa öğrenmen lazım ama Bay Kemal binde 1 ile yüzde 1,1’i ayırt edemez.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, uluslararası firmaların çoÄŸunun, özellikle batı medyasının ve Türkiye karşıtı lobilerin baskılarına raÄŸmen yatırım için Türkiye’yi tercih ettiÄŸini belirterek, küresel yatırımlardaki azalma eÄŸilimine raÄŸmen Türkiye’nin hala cazibesini sürdürdüğünü vurguladı.

Borsanın rekor kırdığını, AK Parti iktidara geldiÄŸinde 10-11 bin olan borsanın 107 bini yakaladığını dile getiren ErdoÄŸan, “Tahvil ihracatlarımıza rekor teklifler geliyor. Ãœlkemize yatırım kararı alan firmaları caydırmak için belli kesimlerin dışarıda ve içeride nasıl çırpındıklarını hep birlikte izliyoruz.” dedi.

“Türkiye, her alanda tarihinin en büyük mücadelelerini verirken, CHP Genel BaÅŸkanı acaba neredeydi?” diye soran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Mesela 15 Temmuz’da, millet canı pahasına darbeye direnirken, bu zatın darbeciler eÅŸliÄŸinde, tanklar arasından gittiÄŸi Bakırköy Belediye BaÅŸkanı’nın evindeki rahat koltuÄŸunda televizyon seyrettiÄŸini biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar kayıtlarda mevcut. Ekonomimize yönelik saldırılar yaÅŸanırken, kendisini hiç ortada görmedik. Terör örgütleri ülkemizi kuÅŸatmak için saldırı üstüne saldırı yaparken, bu zat orada sadece bizi eleÅŸtirecek malzeme çıkarmanın peÅŸindeydi. Hatta teröristlere ‘arkadaÅŸlar’ diyerek onları pohpohlamakla meÅŸguldü. Yürüttüğümüz harekatlar konusunda şöyle içten gelen bir ‘hayırlı olsun’ sözünü aÄŸzından duymadık ama teröristlere de hiçbir zaman ‘bunlar teröristtir’ dediÄŸini yine aÄŸzından duymadık. Her milli meselemizde karşımızdakilerin aÄŸzıyla ve üslubuyla bize saldırdı.”

“Parlamentonun gereken cevabı vermesi lazım”

“Allah’a şükür bu zatı sadece biz deÄŸil, dünyadaki hiç kimse ciddiye almıyor da zararı sadece kendi partisiyle sınırlı kalıyor.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, bu hastalıklı zihniyetin, dün Parlamentoda kadın Grup BaÅŸkanvekillerine saldırdığını söyledi.

Bunun geçmiÅŸte de yaÅŸandığını anımsatan ErdoÄŸan, “GeçmiÅŸte de malum Ecevit o zaman yine bir bayan milletvekilimize, ÅŸimdi Malezya Büyükelçimiz, ona ‘susturun bu kadını’ diye hakaret etmiÅŸti. Åžimdi dün de herhalde oradan ilhamla Grup BaÅŸkanvekilimiz Özlem hanıma ‘susturun bu kadını’ diyecek kadar ahlaksız, edepsiz bir ÅŸekilde davranan bir CHP’nin yetkilileri var. Kimse kusura bakmasın, biz bu ahlaksızlara, edepsizlere prim verecek durumda deÄŸiliz.” diye konuÅŸtu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tüm grubumuzun, hele hele bir bayan milletvekilimize, bir bayan Grup BaÅŸkanvekilimize bu ÅŸekilde saldıracak olan ahlaksız, edepsizlere bu Parlamento içinde Parlamentonun gereken cevabı da vermesi lazım. Ceza ise ceza vermesi lazım. Efendim iÅŸte ‘Özür diledi.’ Bıraksınlar bu iÅŸi. Bunlar öyle kuru özürle geçiÅŸtirilecek iÅŸler deÄŸil. Neyse Parlamentonun İçtüzüğündeki veya disiplindeki cezai müeyyideler bunların verilmesi lazım. Ve bu zatların yaptıkları ilk defa deÄŸil. Sürekli yaptıkları ÅŸeyler bunlar. Zaten bunların baÅŸkanları ÅŸahsıma, bir diÄŸeri yine bir konuÅŸmasında ÅŸahsıma yine bu Parlamentonun çatısı altında her türlü hakareti edepsizce yaptılar. Bunların edepsizlikleri karşısında artık susmak diye bir ÅŸey yok gereÄŸi neyse aynen bunlara cevabını vereceÄŸiz.”

“Burası yol geçen hanı deÄŸil”

“Müslüman bir sokulduÄŸu yerden bir daha sokulmaz. Bunu bileceÄŸiz.” diyen ErdoÄŸan, grup baÅŸkanvekillerinin hukukunu tüm grup olarak en yüksek seviyede korumanın herkesin görevi olduÄŸunun altını çizdi.

ErdoÄŸan, grupta olmadığı için olup bitenleri sonradan dinlediÄŸini belirterek, “Burası yol geçen hanı deÄŸil, burası bir Parlamentodur. Dolayısıyla bu Parlamentonun içerisinde özellikle Grup BaÅŸkanvekili bir hanım kardeÅŸimizin hukukunu sonuna kadar korumak bizim görevimizdir. Bu hastalıklı zihniyete raÄŸmen biz güçlüyüz ve güçlenerek yolumuza devam diyoruz. Ãœlkemizi bunlara raÄŸmen kalkındırıyoruz, kalkındırmaya da devam edeceÄŸiz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Güvenlik meselesini, “olmazsa olmaz” ÅŸeklinde deÄŸerlendiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bağımsızlığımızı korumanın yolu, sınırlarımız içinde ve dışında güçlü bir devlet olarak varlığımızı sürdürmemizden geçiyor. Bununla birlikte vatandaÅŸlarımızın günlük hayatlarını ilgilendiren ekonomik konuları da asla ihmal etmiyoruz. GeçtiÄŸimiz 17 yılda ülkemiz ekonomisini geliÅŸtirip büyüterek insanlarımızın hayat kalitesini yükselttik. Öyle ki biz hükümete geldiÄŸimizde devlet vatandaşına borçluydu. Bay Kemal burayı iyi dinle, sen bu iÅŸlerden pek anlamazsın ama öğreteceÄŸim sana da bunu. Devlet, ‘zorunlu tasarruf’ diyerek, ‘konut edindirme yardımı’ diyerek vatandaşından para kesmiÅŸ, ancak ne bunun gereÄŸini yerine getirmiÅŸ ne de parayı geri ödemiÅŸti. Zorunlu tasarruf kesintileri 1 Nisan 1998 ve 2000 yılı Mayıs ayı arasında yapılmıştı. Memurlar ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran iÅŸ yerleri, bu sisteme mecburi olarak dahil edilmiÅŸti. Sistemdeki kiÅŸi sayısı 10 milyonu buluyordu.”

“Biz geldik, borçları ödedik”

Hükümete geldikten sonra bu kesintilerin anaparası ve nemasından oluÅŸan, dönemin parasıyla 17 milyar liranın üzerinde bir tutarı hak sahiplerine ödediklerini anımsatan ErdoÄŸan, “Aynı ÅŸekilde, 1987 ile 1995 yılları arasında ‘konut edindirme yardımı’ adıyla yapılan kesintiler vardı. Bu kapsamdaki toplam 8 milyon kiÅŸiye de 3,5 milyar liranın üzerinde ödeme yaptık.” dedi.

Erdoğan, diğer taraftan, hükümete geldiklerinde adeta kucaklarında buldukları 23,5 milyar dolarlık IMF borcunu da son kuruşuna kadar ödeyip, bu defteri kapattıklarını anımsatarak, şunları ifade etti:

“Bunlar, geçenlerde bize nasihat ediyorlardı, hatırlayın. Ne diyorlardı? ‘Yine IMF’den biraz kredi, borç almanız lazım.’ Geçen malum buraya gelenlerle özel toplantılar yaptılar, ondan sonra kıvırmaya baÅŸladılar. ‘Yapılır, yaparız, bunu yapmakta bir sakınca yok.’ Tamam da size mi kaldı? Siz zaten zamanında yaptınız, bu ülkeyi duman ettiniz. Fakat biz geldik bu borçlanmayı ödedik, defteri kapattık. Bizim ÅŸu anda IMF ile iÅŸimiz yok, biz bize yeteriz. Dikkat ederseniz bunların hepsi de bizden önceki dönemlerde toplanıp harcanan, ödemesi bize kalan borçlardır. Hep söylüyorum; devlet, milletine borçlu olamaz diyerek biz tüm bu meseleleri çözdük.”

“Faizlerin çok daha düştüğü bir yıl olacak”

ErdoÄŸan, 2003-2018 yıllarında ortalama yüzde 5,6 büyüttükleri Türkiye’nin satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi haline geldiÄŸini belirtti.

2002’de yıllık sadece 70 milyar lira yatırım yapan Türkiye’nin, bugün yıllık 1 trilyon liranın üzerinde yatırım seviyesine ulaÅŸtığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, genel ticaret sistemindeki ihracatın 180 milyar doları geçerek her ay rekor tazelediÄŸini vurguladı.

ErdoÄŸan, “Bu yılın ilk 9 ayında dünya ihracatı yüzde 2,6 azalırken Türkiye’nin ihracatı yüzde 2,9 oranında yükselmiÅŸtir. Cari iÅŸlemler dengemiz artık açık deÄŸil, fazla veriyor. Bu tablo, cari açık meselesinin ekonomimizin yumuÅŸak karnı olmaktan çıkmaya baÅŸladığını gösteriyor. Döviz kurundaki ve faizlerdeki yükselme sebebiyle kamu borçlanma oranımızda bir parça artış yaÅŸanmışsa da hala Avrupa BirliÄŸi kriterlerine göre çok iyi bir durumdayız.” diye konuÅŸtu.

Enflasyonla ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirerek, faizleri hızla düşürerek, ülkemizin üzerindeki kara bulutları dağıtıyoruz. 2020 inÅŸallah, faizlerin çok daha düştüğü bir yıl olacak. Buradan giriÅŸimlerimize sesleniyorum. Gelin, yatırım yapın. Her sektöre sesleniyorum. Hangi sektörde çalışıyorsa, gel yatırım yap. Bankalarımızın kapısı artık sizlere açık ve faizdeki oranlar açık net ortada. Gel, yatırım yap. Ä°ki; diyorum ki kendi parana dön ve kendi paranı kullanmaktan çekinme. Artık dövizle borçlanma deÄŸil, yerli, milli parayla adım atma dönemine döndük. Bunu baÅŸarıyla yürütme durumundayız. Åžu anda geçen yıl yaÅŸanan sıkıntılar sebebiyle gerileyen konut, otomobil, beyaz eÅŸya satışları ile yeni kurulan ÅŸirket sayısının yeniden yükselmeye baÅŸlaması, ekonomideki toparlanmanın iÅŸaretlerinden biridir. Konut satışlarında ciddi artış, otomobilde ve beyaz eÅŸyada aynı ÅŸekilde bu artışlar baÅŸladı. Yatırımcılarımıza sesleniyorum, endiÅŸe etmeyin, tereddüt etmeyin, lütfen kendi alanlarınızda, sektörünüz de yatırım yapmaya devam edin.”

“Türkiye’ye yönelik husumet dalgası yönetimler ve medya nezdinde geçerli”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin güvenlik yanında ekonomi alanında da kararlı bir ÅŸekilde hedeflerine doÄŸru ilerlediÄŸini belirterek, demokrasi ve hukuk devletini güçlendirmeye, hak ve özgürlüklerin kullanımının geniÅŸletilmesine yönelik çalışmalarından asla taviz verilmediÄŸine iÅŸaret etti.

Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin, bu konudaki en önemli yol haritalardan biri olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, hiç şüphesiz son dönemdeki en büyük demokrasi hamlesinin CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi olduÄŸu deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, böylece milletin doğrudan yürütme organının temsilcisi olacak kişiyi belirleyebilmesini sağladıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Gücünü milli iradeden alan ve hesabı yine oraya veren bir yönetim anlayışının ülkemizi çok daha güçlü kıldığına inanıyoruz. Bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum; Ãœlkemizdeki herkes kökeni, meÅŸrebi, mezhebi, ideolojisi ne olursa olsun birinci sınıf vatandaşımızdır. Her vatandaşımız tüm haklardan ve özgürlüklerden eÅŸit ÅŸekilde yararlanabilir. Bugün artık dünyanın neresinde olursa olsun her Türk vatandaşı, ülkesinin gücünün ve desteÄŸinin arkasında olduÄŸunu biliyor. Türkiye’ye yönelik husumet dalgası genellikle halklar deÄŸil, yönetimler ve medya nezdinde geçerlidir. Bunun sebebi de Türkiye’nin yazılan senaryolarda kendine biçilen rolü oynamak yerine, milli bir siyaset tarzı izlemekte ısrarcı olmasıdır. Bu, birilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Küresel ve bölgesel düzeyde kendi haklarımızı savunur, politikalarımızı fiilen hayata geçirirken, ekonomimizi ve demokrasimizi geliÅŸtirmekte de kararlıyız. Demokrasimizi geliÅŸtirmek için atmamız gereken yeni adımlar elbette vardır. Aynı ÅŸekilde ekonomide yapısal reformları sürdürmemiz gerektiÄŸini de biliyoruz. Bunları da önümüzdeki süreçte birer birer hayata geçireceÄŸiz. Her bir meseleyi kendi mecrasında takip ederken, bunların birbirleriyle iliÅŸkilerini de göz ardı etmiyoruz.”

Siyasi iliÅŸkilerdeki dalgalanmaların diÄŸer konulara nasıl kolaylıkla sirayet ettirilebildiÄŸinin pek çok örneÄŸini son yıllarda ardı ardına yaÅŸadıklarını anlatan ErdoÄŸan, “Bu tablo bize her alanda aynı anda güçlü olmamız gerektiÄŸini gösteriyor. Demokrasiyi, ekonomiyi, güvenliÄŸi, altyapıyı hep birlikte ne kadar ileriye taşıyabilirsek, ülkemizin geleceÄŸini o derece aydınlık hale getirebiliriz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için 2023 hedeflerine sıkı sıkıya sahip çıktıklarını değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizden sonraki nesillere miras bırakacağımız 2053 ve 2071 vizyonları ancak böyle güçlü bir temel üzerinde hayata geçirilebilir. Ä°ÅŸte tüm bu süreci sizlerle birlikte yönetecek, baÅŸarıya ulaÅŸtıracağız. AK Parti, Türkiye’nin son 17 yılına damga vurmanın yanında geleceÄŸinin de partisidir. Sizler partimizi ne kadar iyi temsil eder, milletimizle olan bağını ne kadar güçlendirirseniz, ülkemiz de hedeflerine o kadar hızlı ve kararlı bir ÅŸekilde yürüyebilir. Bu konuda sizlere güveniyorum. Bugüne kadar verdiÄŸiniz emekler ve bundan sonraki çalışmalarınız için her birinize tekrar şükranlarımı sunuyorum. Ä°llerinizde, ilçelerinizde, beldelerinizde, toprağımıza, milletimize olan görevimizi yerine dört dörtlük, getirelim diyorum.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir