Erdoğan: Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize gideceğiz

Erdoğan Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize gideceğiz
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.” dedi.
Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı‘nda geçirdiÄŸi rahatsızlık nedeniyle Gaziantep’te tedavi gördüğü hastanede yaÅŸamını yitiren Kilis Belediye BaÅŸkanı Abdi Bulut’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Kilis halkına baÅŸsaÄŸlığı diledi.
Son grup toplantısının 11 Mart’ta, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespitinin ertesi günü yapıldığını hatırlatan ErdoÄŸan, salgın döneminde milletvekilleriyle çeÅŸitli vesilelerle, telekonferans vasıtasıyla veya kısıtlı yüz yüze programlarla bir araya geldiklerini ancak tüm milletvekillerinin katılımıyla grup toplantısı yapamadıklarını söyledi.
Meclis’in yeni yasama yılının açılışının ardından geçen hafta yapmaları gereken grup toplantısını da Kuveyt ve Katar ziyaretleri dolayısıyla gerçekleÅŸtiremediklerini anımsatan ErdoÄŸan, “Yaklaşık 7 ay sonra bir kez daha grup toplantımız vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim.” ifadesini kullandı.
Meclis’in, 27. Yasama Dönemi’nin en verimli yılını, geçen sene yaÅŸadığını dile getiren ErdoÄŸan, kapandığı 29 Temmuz’a kadar yaptığı 233 birleÅŸimdeki 995 oturumda, 27’si kanun ve 40’ı sözleÅŸme olmak üzere toplam 67 düzenlemenin, Meclis’te görüşülerek kabul edildiÄŸini bildirdi.
“Yeni dönemde bizi çok önemli bir gündem bekliyor”
Başkan Erdoğan, bütçeden yargı reformu paketlerine, askerlikten sosyal medyaya kadar pek çok hususu içeren bu tarihi düzenlemeler için yeri geldiğinde sabahlara kadar süren mesailer yapıldığını vurgulayarak, yeni dönemde de çok önemli bir gündemin beklediğini söyledi.
AK Parti Grup Yönetimi’nin, geçen dönemden devralınan iÅŸler ve bu dönem hazırlanacak yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptığını anlatan ErdoÄŸan, “Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Komisyonlardan Genel Kurul aÅŸamasına kadar Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli iÅŸimizin yasama olduÄŸunu unutmadan, vaktimizin ve enerjimizin kahir ekseriyetini burada kullanmalıyız.” diye konuÅŸtu.
Milletvekillerinin, yasama görevi yanında, millet ile yürütme arasındaki en güçlü baÄŸlardan biri olmayı sürdürdüğüne iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Hükümet olarak bu çerçevede milletvekillerimizden gelen tüm talepleri dikkate alıyor, deÄŸerlendiriyor, mümkün olduÄŸunca olumlu ÅŸekilde de neticelendiriyoruz. Tüm bakanlıklarımızı ve kurumlarımızı, milletimizin vekilleri aracılığıyla ilettiÄŸi taleplere hassasiyetle yaklaşılması konusunda sık sık ikaz ediyorum.” dedi.
“Meclisimizin güçlü desteÄŸine ihtiyacımız var”
TBMM’nin, kurucu vasfı ve zengin temsil yelpazesiyle, Türkiye’nin ortak vicdanını da temsil ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Bu çatı altında teröre bulaÅŸmaması ve hukuka uygun davranması ÅŸartıyla, her siyasi görüşün yeri, anlamı, söz hakkı vardır. AK Parti, ‘Bismillah’ diyerek yola çıktığı günden beri bu zenginliÄŸin korunması ve geliÅŸtirilmesi için çalışmıştır. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceÄŸiz. Ülkemizin karşılaÅŸtığı zorluklar ve meydan okumalar karşısında, Meclisimizi tek ses, tek yürek olarak hep yanımızda bulduk. Bu yüce kurumdan aldığımız güçle, yolumuzu kesmeye yönelik saldırıları, hedeflerimize yönelik bir engel olarak görmek yerine, yeni yol ve yöntem arayışlarının fırsatı haline dönüştürdük. Hamdolsun bugüne kadar da birliÄŸimizi, beraberliÄŸimizi, kardeÅŸliÄŸimizi muhafaza ederek, engelleri birer birer aÅŸmayı baÅŸardık.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, gelecek dönemde atacakları adımlarda da Meclis’in güçlü desteÄŸine ihtiyaçları olduÄŸunun altını çizerek, “Yeni yasama yılının, geçen seneyi de geride bırakacak ÅŸekilde dolu dolu geçeceÄŸi ÅŸimdiden anlaşılıyor. Milletimizin beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeleri, titiz bir çalışmanın ardından birer birer hayata geçirmekte kararlıyız.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan Bahçeli’ye teÅŸekkür
Cumhur İttifakı olarak ortaya koyacakları güçlü dayanışma ve gerektiÄŸinde saÄŸlayacakları çok daha geniÅŸ uzlaÅŸmalarla, Meclis’in yeni yasama yılını en verimli ÅŸekilde deÄŸerlendireceklerini belirten ErdoÄŸan, “Bu vesileyle bir kez daha bugüne kadar girdiÄŸimiz her mücadelede desteÄŸini yanında bulduÄŸumuz Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisine ve özellikle de Genel BaÅŸkan Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum.” ifadesini kullandı.
Cumhur İttifakı olarak Türkiye’yi, yeni reformlarla, yeni hizmetlerle, yeni ufuklarla buluÅŸturmayı sürdüreceklerini vurgulayan ErdoÄŸan, yeni yasama yılındaki çalışmalarında tüm milletvekillerine baÅŸarılar diledi.
Meclis’in tatilde olduÄŸu aÄŸustos ve eylül aylarında, CumhurbaÅŸkanı ve hükümet olarak çalışmaları kesintisiz devam ettirdiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, Ankara ve İstanbul’daki programların yanı sıra Kocaeli, Rize, Bitlis, MuÅŸ, Giresun, Gaziantep ve Konya’ya ziyaretleri olduÄŸunu anlattı.
Erdoğan, pek çok yere telekonferans yöntemiyle bağlanarak, görüşmeleri, toplantıları ve açılışları gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Kabine, Merkez Yürütme Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, il başkanları gibi rutin toplantıları kesintisiz sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, güvenlikten yatırımlara kadar ihtiyaç duyulan her hususta dar veya kapsamlı istişarelerde bulunduklarını söyledi.
Erdoğan, şehir hastanelerinden otoyollara, fabrikalardan barajlara kadar pek çok eseri ya bizzat yerine giderek ya da videokonferansla katılarak hizmete açtıklarını bildirdi.
Dünya liderleriyle yapılan çok sayıda telefon ve telekonferans görüşmesinde, bölgedeki ve küresel düzeydeki meseleleri değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, özellikle Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Azerbaycan gibi kriz bölgeleriyle ilgili konularda, tüm taraflarla sık sık görüşerek, diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandıklarını ifade etti.
Suriye’de yeni insani trajedilere izin vermeyeceklerini, sınırların güvenliÄŸi konusunda asla geri adım atmayacaklarını her görüşmede açıkça dile getirdiklerini vurgulayan ErdoÄŸan, DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını, hukuklarını, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme ÅŸansının olmadığını, ortaya koydukları saÄŸlam duruÅŸla herkese gösterdiklerini belirtti.
“Yeni müjdeler geliyor”
Bölgede sondaj yapan Yavuz gemisinin, bir süredir yürüttüğü çalışmayı bitirip bakım için limana yanaştığına işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bakımını müteakip yeni sondajlar için Akdeniz’e açılacak bu gemimizin güvenliÄŸini donanmamız saÄŸlıyor. Aynı ÅŸekilde Oruç Reis sismik araÅŸtırma gemimiz de bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden Akdeniz’deki görevine döndü. Barbaros Hayretin PaÅŸa gemimiz ise Akdeniz’deki sismik araÅŸtırma çalışmalarına zaten devam ediyor. Avrupa BirliÄŸi ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan’a ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceÄŸiz.
Ülkemizin sondaj filosuna kattığımız son gemi olan Kanuni, bakım çalışmalarının bitmesinin ardından, Karadeniz’deki görevi için yola çıktı. Önce İstanbul’a, ardından Zonguldak’a uÄŸrayarak belirlenen sondaj sahasına ulaÅŸacak Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih sondaj gemimizin keÅŸfettiÄŸi 320 milyar metreküplük doÄŸal gaz rezervinin haberi milletimizi adeta sevince boÄŸmuÅŸtu. Bu gemimizin halen süren sondaj çalışmalarından yeni müjdeler geliyor. İnÅŸallah Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.”
“Bunu gidermek boynumuzun borcudur”
Erdoğan, ekonomideki tek güzel haberin, sondaj çalışmalarından gelmediğini, sanayi üretiminden ihracata kadar her alanda ardı ardına, salgın döneminin sıkıntılarının aşıldığına işaret eden veriler açıklandığını anımsattı.
Eylül ayı ihracatının 16 milyar doların üzerine çıkarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Dün de sanayi üretimi artışında, dünyada Singapur’un ardından ikinci sırada yer aldığımız aÄŸustos ayı rakamları ilan edildi. Otomobil üretiminden konut satışına, kurulan ÅŸirket sayısından kapasite kullanım oranlarına kadar her alanda ümit verici geliÅŸmelerle karşı karşıyayız.” diye konuÅŸtu.
Organize sanayi bölgelerindeki elektrik tüketiminin, salgın dönemi öncesinin dahi üzerine çıkmış olmasının da önemli bir gösterge olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Bu geliÅŸmeler beraberinde istihdamda toparlanmayı da getiriyor. Küresel ekonomi deÄŸerlendirmeleri, Türkiye’nin dünyadaki üretim ve tedarik pastasından aldığı payın yükseldiÄŸini ve bunun daha da artacağını vurguluyor. Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa BirliÄŸi içinde üretim ve tedarik konusunda hızlı bir yükseliÅŸe geçmiÅŸ bulunuyoruz. İnÅŸallah Avrupa BirliÄŸi ile aramızdaki sıkıntıları en kısa sürede suhuletle neticelendirerek, bu olumlu grafiÄŸi daha da iyileÅŸtireceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunları söylerken, ülkemizde kimi salgın tedbirlerinden kaynaklanan, kimi daha farklı sebeplere dayanan sıkıntılar yaÅŸandığını unutuyor deÄŸiliz. Milletimizin tamamının ve her bir ferdinin derdi bizim de derdimizdir. Ülkemizin ve ÅŸehirlerimizin her meselesi bizim de meselemizdir. Herhangi bir yerde, herhangi bir vatandaşımızın iÅŸiyle, eviyle, aşıyla, eÄŸitimiyle, saÄŸlığıyla, güvenliÄŸiyle, bilhassa da geleceÄŸiyle ilgili endiÅŸesi varsa, bunu gidermek boynumuzun borcudur. İnÅŸallah salgının kontrol altına alınmasıyla, tedbirlerden kaynaklanan sorunlar kendiliÄŸinden ortadan kalkacaktır.
Sanayi ve ticaret alanında önümüzde açılan yeni pencereler hizmet sektörünü de hızla canlandıracaktır. Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinden, Allah’ın izniyle, hak ettiÄŸi yeri alarak çıkacaktır. İşte o güne kadar bize durmak, dinlenmek yoktur.”
“Sinsi oyunlarına asla gelmeyeceÄŸiz”
Türkiye’nin girdiÄŸi ve baÅŸarıyla çıktığı her mücadelenin, ülke ve millet olarak geleceÄŸe daha güvenle bakabilmeyi saÄŸlandığını dile getiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, milletin, yaptığı hiçbir fedakarlığın boÅŸa gitmediÄŸini zaten gördüğünü ve bildiÄŸini söyledi.
ErdoÄŸan, “Muhalefet yapmak adına, bulduÄŸu her yarayı kaşıyan, her çatlağı büyüten, amacına bakmaksızın bizim karşımızdaki herkesin yanında yer alan zihniyetten böyle bir basiret beklemiyoruz. Ama en azından ülkenin ve milletin ortak çıkarları konusunda biraz feraset, biraz akıl, biraz vicdan, biraz ahlak beklemenin de hakkımız olduÄŸunu düşünüyoruz. Teröristlerin yanında, zalim rejimlerin arkasında, darbecilerin safında, hasımlarımızın dizi dibinde yer almanın adına siyaset yapmak diyemeyiz. Milletimiz bu tavra bir isim mutlaka vermiÅŸtir.” dedi.
Muhalefet adına konuÅŸanların, çoÄŸu defa hezeyan noktasına varan açıklamalarına, gerektiÄŸinde kabinedeki arkadaÅŸlarının, gerektiÄŸinde parti yöneticilerinin, gerektiÄŸinde grup yönetiminin zaten cevap verdiÄŸini, kendisinin ihtiyaç olduÄŸunda devreye girdiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Meydanı, tek amaçları ülkenin istikrarını bozmak, birliÄŸini ve beraberliÄŸini çökertmek, ortaya çıkacak kaostan istifadeyle de kirli emellerini gerçekleÅŸtirmek olanlara elbette bırakmayacağız. Ama onların sinsi oyunlarına da asla gelmeyeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
“Burada asıl dikkat çekeceÄŸim husus ÅŸudur: Ülkemiz siyasetinin geleceÄŸinde, karşımızdakilerin ne dediÄŸi ve ne yaptığından ziyade, bizim duruÅŸumuzun belirleyici olduÄŸudur.” diyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hep söylediÄŸim gibi, AK Parti’nin ve geldiÄŸimiz nokta itibarıyla artık Cumhur İttifakı’nın kaderiyle ülkemizin kaderi bütünleÅŸmiÅŸtir. ÜstlendiÄŸimiz tarihi sorumluluÄŸun ehemmiyetine uygun ÅŸekilde hareket etmek, çalışmak, mücadele vermek zorundayız. Kongre sürecimizi de bu hakikate uygun ÅŸekilde yürütüyoruz.
İlçe kongrelerimizin çok büyük bir bölümü tamamlandı. İnÅŸallah il kongrelerimize de baÅŸlıyoruz. Önümüzdeki günlerde yapılacak bazı il kongrelerimize ÅŸahsen biz de iÅŸtirak edeceÄŸiz. Bu çerçevede hafta sonu Şırnak’ta olacağım. 24 Ekim’de Kayseri, 25 Ekim’de Malatya, 31 Ekim’de Van, 1 Kasım’da Samsun, 7 Kasım’da KahramanmaraÅŸ, 8 Kasım’da Kocaeli il kongrelerimizde bizzat yer alarak milletimizle kucaklaÅŸacağız.”
“1 milyon fidan”
ErdoÄŸan, iktidara geliÅŸlerinin 18. yıl dönümünü geride bırakacakları 3 Kasım’da, bir milyon yeni üye kampanyalarını, 81 ilde 1 milyon fidan dikerek taçlandıracaklarını bildirdi. Ankara’da gerçekleÅŸtirecekleri bu program sırasında 7 ille de canlı baÄŸlantı yapacaklarını vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Önümüzdeki yılın bahar aylarına kadar illerdeki çalışmalarımızı tamamlayarak, büyük kongremiz için hazır hale gelmiÅŸ olacağız. Kongrelerde yeni bir heyecanla, güçlenen teÅŸkilat yapımızla, 2023 seçimlerine kadar milletimizle olan gönül bağımızı çok daha sıkılaÅŸtırmayı amaçlıyoruz. Sizlerden, bu kritik sürece, bireysel hesapların ötesine geçerek olumlu yönde katkı vermenizi, özellikle de dar kadrocu yaklaşımdan uzak durmanızı istiyorum. AK Parti’nin gücü milletimizden aldığı destekten gelir. Milletimizin desteÄŸini de ancak biz kendi aramızda birlik ve beraberlik içinde hareket edersek yanımızda bulabiliriz. Yani akraba, aÅŸiret, ÅŸu bu deÄŸil; geniÅŸ kapsamlı bir yaklaşımla, kucaklayıcı bir anlayışla inÅŸallah teÅŸkilatlarımızı oluÅŸturmamız lazım. Bunun dışındaki her ÅŸey teferruattır. Sizlerden, önümüzdeki sürece bu anlayışla bakmanızı özellikle istirham ediyorum.”
‘Meslek kuruluÅŸlarındaki sorunlar da artık tahammül edilmez seviyeye ulaÅŸmıştır’
ErdoÄŸan, Türkiye’nin mutlaka çözmesi gereken sorunlarından birinin de meslek kuruluÅŸlarının artık sürdürülemez hale gelmiÅŸ, çarpık yapısı olduÄŸunu belirtti.
Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda gerçekleÅŸtirilen kanun deÄŸiÅŸikliÄŸiyle önemli bir adım attıklarını hatırlatan ErdoÄŸan, “Terör örgütünden birisini getirip Türk Tabipleri BirliÄŸinin başına koyuyorlar. Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler BirliÄŸi gibi önemli bir kuruluÅŸun başına geçebiliyor? Bunun adı, demokratik bir yaklaşım deÄŸildir. Bunun adı, terör örgütlerinin sivil toplum kuruluÅŸlarına adeta el koyması hadisesidir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
ErdoÄŸan, hükümetin en baÅŸarılı olduÄŸu alanlardan birisinin saÄŸlık olduÄŸuna iÅŸaret ederek “Bütün fiziki altyapısıyla tarihinde görmediÄŸi yatırımları gerçekleÅŸtirmiÅŸ olan bu hükümete kalkıp da hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak herhalde kabul edilebilir bir ÅŸey deÄŸildir.” ifadelerini kullandı.
Åžehir hastaneleri, eÄŸitim araÅŸtırma hastaneleri ve bütün hastaneler ile çok farklı bir dönemin yaÅŸandığını, farklı adımlar atıldığını anlatan ErdoÄŸan, “Bunlar, buralarda yapmaları gereken görevlerini yerine getirmiyor ama saygısızlık, hakaretse bu hakareti yapıyorlar. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceÄŸiz? Nasıl bunlardan ÅŸifa arayacağız? Teröristten bu beklenir mi? Onun için Türk Tabipleri BirliÄŸi baÅŸta olmak üzere diÄŸer meslek kuruluÅŸlarındaki sorunlar da artık tahammül edilemez seviyeye ulaÅŸmıştır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Çoklu Baro Sistemi’ndeki çalışmayı Türk Tabipleri BirliÄŸinde de yapmak durumundayız”
Anayasanın 135. maddesine göre, meslek kuruluşlarının, kamu kurumu niteliğine haiz tüzel kişilikler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, aynı anayasa maddesinde meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyet göstermeyeceğinin yazıldığını belirtti. Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının organlarının görevine mahkeme kararıyla son verileceğinin de hükme bağlandığını aktaran Erdoğan şöyle devam etti:
“Türk Tabipleri BirliÄŸi, bunun gibi kimi meslek kuruluÅŸları açıkça anayasaya aykırı faaliyet içindedir. Her ÅŸeyden önce bu meslek kuruluÅŸlarının yönetimleri, söz konusu meslek mensuplarının tamamını temsil etmekten çok uzaktır. Çoklu Baro Sistemi’nde yapıldığı gibi aynı çalışmayı Türk Tabipleri BirliÄŸi ve diÄŸer meslek odalarında da yapmak durumundayız. Cumhur İttifakı olarak da bu konuyla ilgili çalışmayı baÅŸarılı bir ÅŸekilde sürdüreceÄŸimize inanıyorum. Uzun yıllardır küçük ama örgütlü klikler tarafından kontrol edilen bu meslek kuruluÅŸları sadece temsilde deÄŸil uygulamada da kuruluÅŸ amaçlarından sapmışlardır. Bu kuruluÅŸların bir kısmının yönetim organları, ideolojik sapkınlıkların veya dar grupların çıkarlarının kalesi haline dönüşmüştür. İnsanları acımasızca katletmekten ormanları yakmaya, çocukları kaçırmaktan kadınlara tecavüze kadar her melanete bulaÅŸmış terör örgütünü savunmak, bir meslek kuruluÅŸunun görevi olamaz. Suriye’de kendi halkını katleden zalim bir rejimi ve onunla birlikte hareket eden bir terör örgütünü yüceltmek, bir meslek kuruluÅŸun görevi olamaz. Kendi devletinin sınırlarını, güvenlik altına almaya yönelik harekatlarını itibarsızlaÅŸtırmaya çalışmak, bir meslek kuruluÅŸunun görevi olamaz. Vatan topraklarını kurtarma mücadelesi veren Azerbaycan devletini hedef almak, bir meslek kuruluÅŸunun görevi olamaz.”
“Versenize iÅŸgal altındaki topraklarını”
Azerbaycan’ın topraklarını iÅŸgalden kurtarmanın mücadelesini verirken anamuhalafetten ciddi bir ses çıkmadığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Görüşme talebinde bulunduklarında da Azerbaycan olumsuz cevap veriyor. Niye? Çünkü olması gereken zamanlarda onların yanında olmazsanız, onlara düşman olanlara karşı eÄŸer siz Ermenilerin – ben Ermeni vatandaÅŸlarımı kastetmiyorum, Ermeni yönetimlerini kastediyorum- Ermeni yönetimlerinin yanında yer alırsanız kusura bakmayın bu millet size ‘HoÅŸ geldin’ demez.” diye konuÅŸtu.
Türkiye’de 100 bin civarında Ermenistan kökenli Ermeni olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Bizim ülkemizde her türlü imkanlardan istifade ediyorlar. Biz, onlara karşı olumsuz bir tavır hiçbir zaman takınmadık. Ama onlar, maalesef benim Azeri kardeÅŸlerimin topraklarını iÅŸgal etmek suretiyle onları topraklarından DaÄŸlık KarabaÄŸ’dan ötelediler. Onlar, o toprakları terk etmek durumunda kaldılar. Åžimdi verilen mücadele nedir? Biz, iÅŸgal altındaki topraklarımızı istiyoruz. BaÅŸka bir talep yok, istenen bu.” dedi.
Minsk üçlüsünün hala oyalama taktikleriyle bu iÅŸi geçiÅŸtirdiÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Versenize iÅŸgal altındaki topraklarını. Gitsin kendi topraklarına. Kendi topraklarında ne yapacaklarsa yapsınlar. Ama iÅŸgal var burada. İşgal altındaki bu topraklardan eÄŸer dünyada insan hakları, demokrasi varsa ve siz de 30 yıldır bu Minsk üçlüsünün içinde bu sorunu çözmekle görevliyseniz yapmanız gereken nedir? Oyalama deÄŸil, bir an önce müzakereleri bitirip, bu toprakları sahiplerine terk etmektir, vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi? 30 yıldır oyalama.” yorumunu yaptı.
Acemlerin “Oturdular, konuÅŸtular, dağıldılar” sözüne atıfta bulunan ErdoÄŸan, “30 yıldır bunu yaptılar. Otururlar, konuÅŸurlar, dağılırlar. Verin ya bu kadar uzun sürecek bir iÅŸ deÄŸil bu. Verin, vermediler. İş nereye geldi? İşte bu hale geldi.” diye konuÅŸtu.
Ermenilerle Azerbaycanlıların mücadele sürdürdüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bizi arayanlar da bize ne diyor? Siz, Suriye’den mücahitleri oraya gönderdiniz. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz, Azeri kardeÅŸlerimize her türlü desteÄŸi vermeye varız, yine vereceÄŸiz. Minsk üçlüsünün içerisinde olanların verdiÄŸi desteÄŸi niye konuÅŸmuyorsunuz? Rusya’dan bu kadar silahlar geliyor. Aynı ÅŸekilde Fransa’dan bu kadar silahlar geliyor. Bunları niye konuÅŸmuyorsunuz? Bunca besleme karşısında sessiz kalıyorsunuz. Gelip, Azerbaycan’a diyorsunuz ki ‘Suriye’den mücahitleri oraya gönderiniz’. Onların kendi topraklarında iÅŸi var, oraya gitmezler.”
“Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluÅŸlarından bu imtiyazlarını derhal almalıyız”
Erdoğan, bir asır önce yaşanan trajedide, bu topraklarda alçakça şehit edilen kendi vatandaşlarını görmezden gelip, onları katledenleri yüceltmenin, bir meslek kuruluşunun görevi olamayacağını vurguladı.
Hocalı katliamının da bunlardan birisi olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Milletin deÄŸerlerine savaÅŸ açmak, görev alanıyla ilgisi olmayan konularda bildiriler yayınlamak, bir meslek kuruluÅŸunun görevi olamaz. Hükümetin her yaptığına karşı çıkarak siyasetin en çirkef halini sergilemek, bir meslek kuruluÅŸunun görevi olamaz.” diye konuÅŸtu.
Anayasa’nın ilgili maddesinin, her meslek kuruluÅŸunun kuruluÅŸ kanunları ve dünyadaki uygulamaların ortada olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Bunların hangisinde meslek kuruluÅŸlarının terör örgütlerini destekleyebileceÄŸi, ülkenin milli politikaları aleyhinde kampanyalar yürütebileceÄŸi, kendi halkının deÄŸerlerine hakaret eden bildiriler yayınlayabileceÄŸi yazıyor? Dünyanın neresinde bu ÅŸekilde hareket eden meslek kuruluÅŸları var?” diye sordu.
ErdoÄŸan, Türkiye’nin artık bu ayıptan kurtulmasının vaktinin geldiÄŸine iÅŸaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Åžimdi bu Tabipler BirliÄŸiyle ilgili de barolarla ilgili atılan adım ne ise aynı ÅŸekilde Tabipler BirliÄŸiyle, diÄŸerleriyle ilgili de süratle bu dönemde bu adımları atıp, buralarda da her fikrin, her düşüncenin içinde yer aldığı Tabipler BirliÄŸini oluÅŸturmamız lazım. Mimarlar var; 25-28 tane bu ÅŸekilde kuruluÅŸ var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Cumhur İttifakı olarak süratle bu adımı atmamız lazım. DiÄŸer siyasi partiler buna katılır katılmaz ayrı bir konu. Onlarla da grubumuz görüşmelerini yapar ama bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluÅŸlarıyla ilgili genel bir düzenleme, bunun yeterli olmadığı durumlarda da tek tek her meslek kuruluÅŸuyla ilgili deÄŸiÅŸiklik için Meclisimiz derhal harekete geçmelidir. Grubumuzdan, MHP Grubuyla da istiÅŸare halinde, gereken hazırlıkları süratle yapmasını istiyorum. Mümkünse diÄŸer partilerin de desteÄŸini alarak, deÄŸilse de Cumhur İttifakı’nın imkanıyla bunları en kısa sürede hayata geçirmeliyiz. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk iÅŸlerinden biri bu konu olmalıdır. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluÅŸlarından, bu imtiyazlarını derhal almalıyız. Türk Tabipleri BirliÄŸinin başındaki ‘Türk’ ifadesi, zaten bunlara yakışmıyor. Ondan zaten nefret ediyorlar. Onun için bir an önce bizim onların elinden bunu almamız lazım.”
“Yeni modeller geliÅŸtirmek”
ErdoÄŸan, meslek kuruluÅŸlarının yönetimlerini, söz konusu meslek mensuplarının tamamının görüşlerini, düşüncelerini, hassasiyetlerini yansıtan, temsil kabiliyeti yüksek, demokratik bir yapıya kavuÅŸturmanın ÅŸart olduÄŸunu belirterek, “Milletimizin saÄŸlığını emanet ettiÄŸimiz hekimlerimizi, bir avuç örgütlü ideolojik fanatiÄŸin insafına bırakamayız. Milletimizin hayatının her alanında var olan meslek mensuplarımızın hiçbirini böyle bir çarpıklığa terk edemeyiz. Kimsenin patırtısına, gürültüsüne, hezeyanına aldırmadan, ülkemiz ve milletimiz için en doÄŸrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçireceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu halleriyle meslek teşekküllerinin, kendilerine tanınan kamu kurumu niteliği ve imtiyazlarıyla uyumsuz bir konumda bulunduklarını söyledi.
Belki de bu yaÅŸananların, meslek kuruluÅŸlarının örgütlenme modelinin köklü sorgulanmasına vesile olarak, hayırlı geliÅŸmelerin önünü açacağını ifade eden ErdoÄŸan, geliÅŸmiÅŸ ülkelerde kamu kurumu niteliÄŸi olmayan sivil toplum örgütlenmelerinin bu derece yaygınlaÅŸtığı ve güçlendiÄŸi bir dönemde, belki Türkiye’nin de artık yeni modeller geliÅŸtirmesi gerektiÄŸini kaydetti.
“Ermenistan’ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazımdı”
Azerbaycan’ın, Ermenistan tarafından iÅŸgal edilen topraklarını kurtarmak amacıyla yürüttüğü ÅŸanlı mücadeleyi bir kez daha selamladığını dile getiren ErdoÄŸan, vatan müdafaası yapan Azerbaycanlılara Allah’tan güç, kuvvet ve zafer temenni etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ermenistan’ın, hem saldıran taraf hem ateÅŸkesi bozan taraf olmasına raÄŸmen, ısrarla Azerbaycan’a baskı uygulayan ülkelerin amacı; çatışmaları durdurmak deÄŸildir. Åžayet öyle olsaydı, ÅŸimdiye kadar Azerbaycan’daki sivil yerleÅŸim yerlerine ağır silahlarla, balistik füzelerle saldıran Ermenistan’ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazımdı.” dedi.
İşgal altındaki Azerbaycan topraklarında uygulanan zulümleri, katliamları ve hukuksuzlukları 30 yıldır görmezden gelenlerin, bugün adalet ve hakkaniyet çizgisine gelmelerini beklemenin beyhude olduğunu belirten Erdoğan, yaşanılan tecrübelerin, hak almanın ancak söke söke yürütülen bir mücadele sonunda olabildiğini gösterdiğini vurguladı.
ErdoÄŸan, “Azerbaycanlı kardeÅŸlerimizin de böyle bir kararlılıkla hareket ettiklerini biliyorum. Türkiye olarak, hem imkanlarımızla hem tüm kalbimizle sonuna kadar Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceÄŸiz.” açıklamasında bulundu.
“Kapalı MaraÅŸ bölgesinin açılması, Kıbrıs için tarihi bir dönüm noktasıdır”
Kıbrıs’taki geliÅŸmeleri de yakından takip ettiklerini belirten ErdoÄŸan, 1974 Barış Harekatı’ndan beri kapalı olan MaraÅŸ bölgesindeki iki ana cadde ile sahilin, geçen günlerde Kıbrıs halkının kullanımına açıldığını hatırlattı.
Kapalı Maraş bölgesinin açılmasının, Kıbrıs için tarihi bir dönüm noktası olduğunu fakat bundan rahatsız olanların bulunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kim rahatsız oluyor ona bakacağız. Batı rahatsız oluyor. Kim rahatsız oluyor? Yunanistan rahatsız oluyor. Kim rahatsız oluyor? Güney Kıbrıs Rum, onlar rahatsız oluyor. Ama bir de bakıyorsun içeride de rahatsız olanlar var. Bunlar bizi gerçekten üzüyor. Kapalı MaraÅŸ bölgesi Kuzey Kıbrıs Türkü’nündür, bunun bir defa böyle bilinmesi lazım. Bunun üzerinde spekülasyonlar yapmaya gerek yok. Bugüne kadar hep kapanın elinde kaldı. Güney öyle olmadı mı? Güney Kıbrıs’ın AB’ye giriÅŸi öyle olmadı mı? Bize Bürgenstock’ta ‘referandum yapılsın, referandumdan sonra da gereÄŸi ne ise bunun adımını atalım’ dediler. Referandum yapıldı, yüzde 65 Kuzey Kıbrıs ‘Evet’ dedi. Güney, ‘Hayır’ dedi. Güney ‘Hayır’ dediÄŸi halde AB’ye aldılar. İdari ve mali noktada çok güçlü bir parasal destek vermeleri gerekiyordu Kuzey Kıbrıs’a, bu desteÄŸi vermediler. Hala vermediler, vermiyorlar. Bütün bu olanlar ortadayken ÅŸimdi Kapalı MaraÅŸ ile ilgili de, ‘Burası bizimdir’ havasına giriyorlar. Ben de Kuzey Kıbrıs’taki soydaÅŸlarımıza Türk kardeÅŸlerime sesleniyorum: Bu topraklar sizin. Bu topraklara sahip çıkmanız lazım. Bu topraklara sahip çıkan siyasi iradeye de sahip çıkmanız lazım. EÄŸer bunu tam anlamıyla ortaya koyacak olursak inanıyorum ki Kıbrıs’ta gelecek çok daha farklı olacaktır. Bu güzel geliÅŸmenin Kıbrıs Türklerine hayırlı olmasını diliyorum.”
“KKTC vatandaÅŸlarının en doÄŸru kararı vereceklerine inanıyorum”
Anamur’dan Kuzey Kıbrıs’a su taşıyan boru hattındaki arızayı, uzun ve zahmetli bir çalışmanın ardından onararak, adaya yeniden su vermeye baÅŸladıklarını anımsatan ErdoÄŸan, bu boru hattının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin içme suyu, sulama suyu ve kullanma suyu ihtiyacının tamamını karşılayabilecek kapasitede olduÄŸunu kaydetti.
ErdoÄŸan, adeta bir bereket kaynağı olarak Anadolu ile Kıbrıs’ı birbirine baÄŸlayan boru hattının yeniden faaliyete geçmesinin de Kuzey Kıbrıs’a hayırlı olmasını diledi.
Bu arada bir adım daha atıldığını, İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda yapılan 1006 odalı hastanenin bir benzerini çok kısa sürede Kuzey Kıbrıs’ta da yaptıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Hastane yapımı ÅŸu anda bitmek üzere, bu hastanenin bitiÅŸiyle de alternatif bir hastaneyi Kuzey Kıbrıs’taki kardeÅŸlerimize kazandırmış olacağız. O da yine iki aylık bir süre içerisinde bitti, bitiyor. Böylece oradaki soydaÅŸlarımızın alternatif bir hastaneleri daha olacak. Bu da onlar için hayırlı olsun. İkinci tura kalan CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin de Kıbrıslı kardeÅŸlerimiz için en hayırlı olacak ÅŸekilde neticelenmesini temenni ediyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaÅŸlarının, kendileri ve ada için en doÄŸru kararı vereceklerine inanıyorum.” diyerek, sözlerini tamamladı.
“Çok talihsiz bir açıklama”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nın ardından Meclis’te gazetecilerin gündeme iliÅŸkin sorularını cevapladı.
AYM üyesi Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylaşımının tartışıldığı dile getirilerek, “Sizin AYM’yle ilgili yorumlarınız ne olur?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
“Demek ki tartışmalı bir tweet attı. Tartışmalı bir tweet attığı için de tartışılır hale geldi. Bunu özellikle bireysel bir tweet olarak deÄŸerlendirmek doÄŸru olmaz. Çünkü ‘Bütün çalışıyoruz. Işıklarımız yanıyor.’ ifadesiyle zaten bir bütünü adeta bir kolektif yapıyı ifade eden bir yaklaşım burada söz konusu. Çok talihsiz bir açıklama. Bu talihsiz açıklamayı keÅŸke yapmamış olsaydı. Kaldı ki bir üyenin üzerine böyle bir ÅŸey düşmezdi. AYM üyesinin adeta böyle bir sürecin içinde farklı bir ÅŸekilde yer alması adeta bir siyasete soyunmuÅŸ olması; çok arzu ediyorsan bu iÅŸi istifa edersin, gelirsin siyasetin içerisine girersin. Siyasetin içinde bunu da bundan daha ötesini de söyleme ÅŸansını da yakalarsın.”
AYM üyesi Yıldırım’ın, “yanlış anlaşıldığını ve kamuoyundan özür dilediÄŸini ifade ettiÄŸi” hatırlatılarak, “Sizce bu özür yeterli mi?” sorusuna ErdoÄŸan, “Bunu ÅŸu anda AYM BaÅŸkanı ve heyeti düşünmelidir. Ortada böyle bir tablo varsa gereÄŸini de onlar yapmalıdır.” karşılığını verdi.
“İstanbul’daki yerel mahkemenin AYM kararını uygulamama yönündeki kararını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, “O, tamamen yasanın kendi içinde sürdürdüğü bir süreçtir. GeçmiÅŸte de bunun örneÄŸi Åžahin Alpay’la ilgili vardı. Yine yerel mahkeme bir karar vermek suretiyle böyle bir adımı atmıştı. Demek ki böyle bir adımı atabiliyor. Burada da yerel mahkeme, bu kararı vermek suretiyle atabileceÄŸi bir adımı atmıştır. Olay budur.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin, AYM’nin yapısında bir deÄŸiÅŸikliÄŸin söz konusu olması gerektiÄŸini belirttiÄŸi hatırlatılarak, “Gelecek dönemde buna iliÅŸkin bir çalışma görebilecek miyiz?” sorusu üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “İnÅŸallah.” dedi.
ErdoÄŸan, “Cumartesi günü vereceÄŸiniz müjde, bir öncekine kıyasla daha mı büyük olur?” sorusuna, “İnÅŸallah.” karşılığını verdi.
Erken seçim tartışmalarının çok sık gündeme getirildiÄŸi aktarılarak, deÄŸerlendirmesi sorulan ErdoÄŸan, “Bunlar, affedersin, çocuksu ÅŸeyler. Bunlar halen daha siyaseti anlamadılar. İlan edilen bir tarih var. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde ilan edilen tarihin dışında hiç erken seçim, ÅŸu bu dedikodusu duyar mısınız? Bu, kabile devletlerinin iÅŸidir. Kabile devletlerinde bu olur. Bunun için de bizim gündemimizde böyle bir ÅŸey kesinlikle yok. Cumhur İttifakı olarak Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiÄŸi gibi böyle bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Bunun vakti saati bellidir, Haziran 2023.” diye konuÅŸtu.
Kaynak: AA