ErdoÄŸan: DoÄŸu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır

Erdoğan Doğu Akdeniz'deki, Ege'deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır

Erdoğan Doğu Akdeniz'deki, Ege'deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “DoÄŸu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır.” dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2020-2021 Adli Yıl Açılış Töreni“ndeki konuÅŸmasına, yeni adli yılın, yargı mensupları baÅŸta olmak üzere, ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyerek baÅŸladı.

 

Yeni adli yılda hakimlere, savcılara, avukatlara ve adalet sisteminin tüm taraflarına baÅŸarı temennisinde bulunan ErdoÄŸan, vazifeleri başında hayatlarını kaybeden hakim ve savcılara da Allah’tan rahmet diledi.

ErdoÄŸan, bin yıldır, vatanın bekası için gözlerini kırpmadan canlarını veren tüm ÅŸehitleri de rahmetle yad ederek, “Ülkemizin ve milletimizin istiklali ve istikbali, güvenliÄŸi, huzuru, geliÅŸmesi, büyümesi, güçlenmesi için vazife icra eden tüm kamu personeline teÅŸekkür ediyorum. Rabbimden ülkemizi her türlü beladan, musibetten, afetten korumasını, yürüttüğümüz mücadeleleri zaferle neticelendirmesini diliyorum.” ifadesini kullandı.

Mahkeme salonlarının duvarlarında yazan “Adalet mülkün temelidir.” sözünü hatırlatan ErdoÄŸan, “Hazreti Ömer’e atfedilen bu söz, devletin orduyla deÄŸil, parayla deÄŸil, petrolle-doÄŸal gazla deÄŸil, sanayiyle-ticaretle deÄŸil, adaletle yaÅŸadığını belirtiyor. Çünkü adaleti tam manasıyla tesis ettiÄŸinizde, diÄŸer her ÅŸey zaten kendiliÄŸinden geliÅŸecek, yaÅŸayacak, ülkeyi ve toplumu kuÅŸatacaktır. Tarihin her döneminde adaletin üzerinde en çok durulan ve tartışılan kavram olmasının sebebi de budur.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, Kur’an-ı Kerim’de ve kutsal kitaptan ilhamla vaaz edilen tüm görüşlerde adaletle davranmanın, hükmetmenin, adaleti gözetmenin önemine vurgu yapıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Mesela, Araf suresinde Allah’ın adaletle davranmayı emrettiÄŸi, Maide suresinde Rabbimizin adaletle hüküm yürütenleri sevdiÄŸi belirtilmektedir. Her cuma günü hutbede okunan, Nahl suresinin 90’ıncı ayetinde, ‘Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder, hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı yasaklar.’ buyrulmaktadır. GeçmiÅŸten bugüne isimleri tarihe altın harflerle kazınan devlet yöneticilerine, mücadele insanlarına baktığımızda, hepsinin de en baÅŸta gelen vasfının adalet konusundaki hassasiyeti olduÄŸunu görüyoruz. İnsanlığa ışık tutan filozofların önemli bir kısmı da adaleti ‘erdemlerin en ÅŸereflisi, milletlerin gıdası’ olarak tarif etmektedirler. Sizler, iÅŸte böylesine ulvi bir vazife icra ediyorsunuz.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, hakimler, savcılar, avukatlar ve adalet teÅŸkilatımızda görev yapan her bir kiÅŸinin bu ÅŸuurla vazifesini yürüttüğüne olan inancını dile getirerek, “Elbette böylesine hayati bir vazife, aynı zamanda çok büyük sorumluluk, çok büyük vebal üstlenmek anlamına geliyor. Her kamu görevi kendine göre önemlidir ama adaletin tesisi için çalışmak bambaÅŸka bir mana taşıyor. Bu ağır yükü baÅŸarıyla omuzlayan, kalbini ve zihnini sadece ve sadece adaletin tecellisine adayan sizlerin her birine, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“Türkiye, her platformda hak ve adalet talebini dile getiriyor”

Adaletin insanlığın varlığı ve geleceği için bu kadar önemli iken, günümüzde dünyanın dört bir yanından zulüm altında inleyen mazlumların, mağdurların, gariplerin feryatlarının yükseliyor olmasının ayrı bir tenakuz olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Kendilerini büyük, güçlü, müreffeh, yenilmez olarak gören kimi devletlerin, diÄŸerlerine karşı sergiledikleri zalimlikleri örtmeye artık siyasi ve diplomatik laf cambazlıkları da yetmiyor. Demokrasiye, güvenliÄŸe ve refaha sadece dünyanın belli toplumlarının sahip bulunduÄŸu, diÄŸerlerinin onlara hizmet dışında önem taşımadığı çarpık anlayış artık ifÅŸa olmuÅŸtur. Adalet talebi, dünyanın en ücra köşelerine kadar tüm toplumların bünyelerinde filiz salmaktadır. Türkiye, insanlığın bu ortak özleminin sözcüsü olarak, her platformda hak ve adalet talebini dile getiriyor. BirleÅŸmiÅŸ Milletler kürsüsünden, salondaki 200’e yakın ülkenin temsilcilerinin gözlerinin içine bakarak ifade ettiÄŸimiz, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ itirazı, bunun en somut ve çarpıcı örneklerinden biridir.”

“DoÄŸu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır”

DoÄŸu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerin özünde hak ve adalet arayışı olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Türkiye’yi 780 bin kilometrekarelik devasa büyüklüğüne bakmadan, 10 kilometrekarelik bir ada üzerinden kıyılarına hapsetme giriÅŸimi, haksızlığın ve adaletsizliÄŸin en açık ifadesidir.” diye konuÅŸtu.

“Tam bir modern sömürgecilik örneÄŸi”

ErdoÄŸan, “Çevresindeki her ülkenin hakkı olan Akdeniz’in zenginliklerinin üzerine adeta çökme çabası, tam bir modern sömürgecilik örneÄŸidir.” dedi.

“Türkiye’nin yükseliÅŸini durduramayacaklar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, artık komik kaçmaya baÅŸladı. Husumet cepheleri ne kadar birleÅŸirse birleÅŸsin, Türkiye’nin yükseliÅŸini durduramayacaklardır.”

ErdoÄŸan, “Amacımız, güven veren ve eriÅŸilebilir bir adalet sistemini, tüm kurum ve kurullarıyla tesis etmektir.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“İnsan Hakları Eylem Planı’nı bu yıl içinde neticelendirmek istiyoruz”

Halen çalışmaları süren İnsan Hakları Eylem Planı’nı bu yıl içinde neticelendirmek istediklerini dile getiren ErdoÄŸan,”Bu planın hayata geçmesiyle, ülke içinde ve uluslararası alanda maruz kaldığımız pek çok sıkıntıyı çözeceÄŸimize inanıyorum.” ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, “Adaletin tüm kurum ve kurallarıyla iÅŸlemesini temin için yaptığımız reformları önümüzdeki dönemde de sürdüreceÄŸiz.” dedi.

“Yargının hiçbir unsuru, herhangi bir ideolojinin emrine giremez”

“İstanbul Barosu’na asılan pankartın, ÅŸehidimizin (Savcı Mehmet Selim Kiraz) kemiklerini sızlatmanın ötesinde anlamları olduÄŸunu düşünüyoruz.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“DiÄŸer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kiÅŸiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediÄŸi tartışılmalıdır. Åžehit savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı katleden terör örgütü mensuplarına destek için açlık grevine giden avukatları bu kararlarından vazgeçirmek için, devlet üzerine düşeni yapmıştır. Hakimin, savcının, polisin, askerin yapamadığını, kamusal bir vazife icra eden avukat da yapmamalıdır. Yargının hiçbir unsuru, herhangi bir ideolojinin emrine giremez. Yargının tek ideolojisi adalet olmak zorundadır. Bir adalet kurumu olması gereken kimi baroların, terör örgütlerinin arka bahçesi, propaganda aracı, yasa dışı faaliyetlerinin kılıfı haline dönüşmesi çok acıdır. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliÄŸe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız. UyuÅŸturucu baronunu savunan avukat uyuÅŸturucu tüccarlığına, katili savunan avukat cana kast etmeye, hırsızı savunan avukat hırsızlığa kalkışmıyorsa, teröristin avukatlığını yapanın da teröristliÄŸe soyunması mümkün deÄŸildir.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir