ErdoÄŸan: Hafter’e hak ettiÄŸi dersi vermekten asla geri durmayacağız

Erdoğan Hafter'e hak ettiği dersi vermekten asla geri durmayacağız

Erdoğan Hafter'e hak ettiği dersi vermekten asla geri durmayacağız

CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ãœlkenin meÅŸru yönetimine ve Libya’daki kardeÅŸlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter’e hak ettiÄŸi dersi vermekten de asla geri durmayacağız.” dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, konuÅŸmasında, çok önemli geliÅŸmelerin yaÅŸandığı bir süreçten geçildiÄŸini belirterek, Türkiye’nin bu dönemde attığı adımların, ortaya koyduÄŸu iradenin, giriÅŸtiÄŸi mücadelenin gelecek yarım asrı, hatta bir asrı biçimlendirecek öneme sahip olduÄŸunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen asra damgasını vuran küresel sistemin, tüm bölgeleri ve ülkeleri içine alacak şekilde temelinden sarsıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:

“Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de iç politika-dış politika ayrımlarının ortadan kalkmış olmasıdır. Her ÅŸeyin birbiriyle baÄŸlantılı olduÄŸu, her ÅŸeyin birbirini etkilediÄŸi bir zamanda yaşıyoruz. Rabbimizin yardımı ve milletimizin desteÄŸiyle ÅŸu ana kadar bizi hedeflerimizden kopartacak bir felaketle karşılaÅŸmadık. Türkiye’ye diz çöktürmek, milletimizin zihnine ve bedenine pranga vurmak için her ÅŸeyi denediler ama hamdolsun baÅŸaramadılar. BaÅŸka bir ülkenin başına gelse asla altından kalkamayacağı nice badireyi, milletimizle birlikte göğüsledik ve etkisiz hale getirdik.”

Bölgede, Türkiye’yi dışarıda bırakmaya, hakkını ve hukukunu gasbetmeye yönelik her oyunu çok daha büyük hamlelerle boÅŸa çıkarmayı sürdürdüklerini dile getiren ErdoÄŸan, Suriye’den Libya’ya kadar Türkiye sınırları dışında attıkları adımların ülke güvenliÄŸi ve çıkarlarını korumaya, dostların ve kardeÅŸlerin maÄŸduriyetini engellemeye yönelik olduÄŸunun altını çizdi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Tarihinin hiçbir döneminde sömürge, katliam, zulüm, mazlumu ezme, güçlüye teslim olma lekesi bulunmayan bir millet olarak, bize yakışan tavır ne ise onu ortaya koyuyor, onu sergiliyoruz.” dedi.

Askeri güç kullanımının adeta açık artırmaya çıkarıldığı bir dönemde böyle bir duruş sergilemenin de kolay olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

“Çocuk, kadın demeden milyonlarca masumun hayatının milyar dolarlar karşılığında pazara çıkartıldığı bu utanç tablosundan Türkiye, haysiyet sembolü olarak ayrışmıştır. Bunun için hem Suriye’de hem Libya’da hem de Irak’ta son dönemdeki geliÅŸmelerle tarihimizin, medeniyetimizin, ahlakımızın ve elbette ülkemizin bekasının gerektirdiÄŸi her ÅŸeyi yapmakta kararlıyız.

Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Biz Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de macera peÅŸinde deÄŸiliz. Hele hele emperyal heveslerimiz hiç yoktur. Gözümüz petrol ve para hırsıyla kör olmuÅŸ da deÄŸildir. Bizim tek amacımız kendimizin ve kardeÅŸlerimizin hakkını, hukukunu, geleceÄŸini korumaktır. Türkiye’nin güvenliÄŸinin Libya’nın, Suriye’nin, Irak’ın, Balkanlar’ın, Kafkasya’nın güvenliÄŸinden geçtiÄŸinden hala anlamamış olanlara diyecek bir sözümüz bulunmuyor. Ama hamdolsun milletimiz bu gerçeÄŸi görüyor ve bizi destekliyor.”

Bahçeli ve Baykal’a teÅŸekkür

ErdoÄŸan, Cumhur Ä°ttifakı’ndaki ortakları MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’ye, izledikleri politikaya verdiÄŸi güçlü destek için ÅŸahsı ve millet adına teÅŸekkür etti.

Eski CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal’a da Libya konusunda gösterdiÄŸi “devlet adamı” tavrı için ayrıca teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, “Daha dün, ‘DoÄŸu Akdeniz’de herkes var, Türkiye yok.’ diyen birileri bugün ülkemizin DoÄŸu Akdeniz’de attığı adımlara karşı çıkıyorsa da iÅŸte böyle vicdanlı siyasetçiler, yapılan iÅŸin hakkını maalesef ancak teslim edebiliyor.” dedi.

“Külliyeye giden CHP’li” veya “Putin Ä°stanbul Havalimanı’na inemedi” yalanına sarıldıkları kadar ülkenin menfaatlerine sahip çıkmayanları da millete havale ettiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Hayata geçirdiÄŸimiz milli politikalara destek olan herkese de teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Tarih, bu kritik dönemde kimin nerede durduÄŸunu, kimin ülkenin ve milletin bekası için fedakarlık yaptığını, kimin de zalimlerin ve hainlerin safında yer aldığını kaydediyor. Evlatlarımıza bırakacağımız en ÅŸerefli miras, hiç şüphesiz verdiÄŸimiz iÅŸte bu destansı mücadeledir. Bundan bir asır önce de milletimiz varını yoÄŸunu ortaya koyarak Ä°stiklal Harbi verirken birileri manda peÅŸinde, birileri Sevr güzellemesi yapıyor, birileri iÅŸgalcilere yaltaklanıyordu. Ä°stiklal Harbimize Kafkaslar’dan Afganistan, Pakistan ve Hindistan’a kadar dünyanın dört bir yanındaki kardeÅŸlerimiz imkanlarıyla ve dualarıyla destek verirken ülkemizde birileri yine küçük hesaplar peÅŸinde koÅŸuyordu. Sonuçta kazanan millet oldu, kazanan istiklal aÅŸkı oldu. Ä°nÅŸallah gelecekte bugünler anlatırken, saflar aynı netlikte ortaya konulacak, ülke ve millet için çalışanlar hayırla yad edilirken ötekiler de hak ettikleri yere kaydedilecektir.”

“Türkiye sınırları boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık”

ErdoÄŸan, Suriye’de gerçekleÅŸtirilen harekatlarla Türkiye sınırları boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attıklarını söyledi.

Åžehitlere Allah’tan rahmet, gazilere acil ÅŸifa dileyen ErdoÄŸan, ÅŸehitler için Fatiha Suresi’ni okudu, vatandaÅŸları da Fatiha okumaya davet etti.

ABD’den Rusya’ya, Ä°ran’dan Avrupa ülkelerine kadar herkesin içinde olduÄŸu Suriye sahasında, en küçük bir kazanım için dahi büyük mücadeleler vermek gerektiÄŸine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaÅŸtırmakla sorunu tümüyle çözmediÄŸimizin elbette farkındayız ama ilk aÅŸamayı baÅŸarıyla tamamladık. Åžimdi hem kazanımlarımızı tahkim etmek hem de terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Terör örgütünün, Barış Pınarı Harekatı bölgesinde küçük çaplı da olsa hala saldırılarını sürdürdüğünün altını çizen ErdoÄŸan, “Ä°mzaladığımız mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasıyla yerine getirilmesi ÅŸartıyla ahdimize baÄŸlıyız. Maalesef ÅŸu anda bize verilen sözler ile sahadaki durum arasında yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklılıklar bulunuyor. Muhataplarımıza, ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekatlarımıza kaldığımız yerden devam edeceÄŸimizi açıkça söylüyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Vicdanı olanların seyirci kalması mümkün deÄŸil”

Türkiye’nin Suriye’deki varlığının, kendi güvenliÄŸinin yanı sıra Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve halkın tamamının huzurunu saÄŸlamaya yönelik olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Bu ülkede konjonktürel çıkarları için bulunanlarla bizim aramızda iÅŸte böylesine temel bir fark vardır. Suriye’deki geliÅŸmeler bizim için beka meselesi vasfını sürdürdüğü müddetçe geri adım atmamız mümkün deÄŸildir. Son dönemde Ä°dlib’de yaÅŸanan geliÅŸmeler, bölgedeki her adımın ülkemizi nasıl doÄŸrudan ilgilendirdiÄŸini bir kez daha gösterdi. Rejimin artan saldırılarından kaçan ve sayıları 400 bini bulan Ä°dlibli kardeÅŸimiz, ülkemiz sınırlarına doÄŸru harekete geçti. 3,4,5 yaşında kadın yaÅŸlı demeden, o çocukların çırılçıplak ayaklarıyla o çamur yollarda nasıl çırpındıklarını televizyon ekranlarında hep birlikte izliyoruz deÄŸil mi? Vicdanı olanların acaba bu tabloya seyirci kalması mümkün mü? Olmaması gerekir ama vicdansızlar var mı bu dünyada? Var ama elhamdülillah Türkiye gibi, bizler gibi vicdan sahibi olanlar da var. Bizler Kızılayımızla, AFAD’ımızla bu bölgede ÅŸu anda bir taraftan çadırları dikiyoruz diÄŸer taraftan gıda yardımcılarını gönderiyoruz, diÄŸer taraftan da onların güvenliÄŸi için ne yapabiliriz, bunun çalışması, gayreti içindeyiz. Onları kendi başına bırakamayız. Onları bu karda kışta yalnız bırakmamak için ‘Biz sizin yanınızdayız.’ diyoruz. Bu bizim insani, vicdani, ahlaki, hepsinden öte Ä°slami görevimizdir.”

Türkiye’nin, ÅŸu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeli’ye ev sahipliÄŸi yaptığını belirten ErdoÄŸan, “Biz geldiÄŸimizde ‘Bunları Suriye’ye göndereceÄŸiz.’ diyenlere sesleniyorum. Ä°ÅŸte bu ifadeler sizlerin vicdanının kilometre taÅŸlarıdır.” dedi.

Eski ABD BaÅŸkanı Barack Obama’ya “güvenli bölge” teklifi yaptığını, ABD BaÅŸkanı Donald Trump ile de bunları konuÅŸtuÄŸunu hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Ama hep lafta. ‘Hadi yapalım.’ diyoruz ama adım atılamıyor. Bunu Sayın Putin’e de Merkel’e de Macron’a da söyledim. Bunlarla ilgili yaptığımız hazırlıkları, plan, proje bazındaki bütün kitapları, kitapçıkları kendilerine takdim ettik. ‘Bak biz dersimizi çalıştık, her ÅŸeyimiz hazır. Gelin bu plan, proje bazında hep birlikte adım atalım. Burada Uluslararası Donörler Toplantısı mı yaparız, nereden ne gibi destekler gelecek, bunları görelim. Biz de bu iÅŸin inÅŸaatını üstlenir ve süratle bu bölgede inÅŸaatları yaparız. Bütün alt yapısıyla yaparız. Okullarıyla, evleriyle, hastaneleriyle, mabetleriyle, her ÅŸeyiyle bunu yaparız. Türkiye’de bu güç var ama gelin para noktasında da sizler bize gereken desteÄŸi verin.’ dedik. Henüz olumlu bir netice yok. Olsa da olmasa da bizim ÅŸu anda zihinsel bir arka planımız var. Ä°nÅŸallah şöyle biraz daha mesafe alalım, aldıktan sonra onunla ilgili adımı da atacağız.”

“4 yaşındaki çocuktan terörist mi olur?”

“Dünya’nın, halen Suriye’de, Ä°dlib’de seyirci” olduÄŸunu, çözüm arayışında olmadığını vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Bunların tek çözümü, varil bombalarını bu savunmasız insanlara atmaktır. Yaptıkları hep bu. ‘Siz bomba yaÄŸdırıyorsunuz, nedir bu hal?’ diye sorduÄŸunuzda da söyledikleri ‘Bunlar terörist.’ Bunlar senin vatandaşın. 4 yaşındaki çocuktan terörist mi olur? 5 yaşındaki çocuktan terörist mi olur? Ä°nsaf edin. ‘Gelin, bu iÅŸi birlikte çözelim’ dediÄŸimizde cevap aynı: ‘Bunlar terörist.’ Öyle veya böyle, bugün TBMM’de ÅŸu anda grup toplantı salonumuzdan dünyaya sesleniyorum, bu duyarsızlığınız nereye kadar devam edecek? Ele ele verip bu mazlumların, maÄŸdurların yanında ne zaman yer alacaksınız? BirleÅŸmiÅŸ Milletler acaba ne zaman bu konuda görevinin bilincinde adımını atacak? Onlara da bunu söyledik. Ben bir taraftan söylüyorum, DışiÅŸleri Bakanım bir taraftan söylüyor. Bütün bunlara raÄŸmen atılan bir adım yok.”

“AteÅŸkesi bozma giriÅŸimlerini bizzat önlemekte kararlıyız”

“Karşımızda halkının tamamını temsil eden meÅŸru bir yönetim olmadığı için Ä°dlib’deki süreci Rusya ile yürütüyoruz.” diyen ErdoÄŸan, geçtiÄŸimiz günlerde Rus muhataplarla hem telefonla hem yüz yüze hem de heyetler aracılığıyla gerçekleÅŸtirilen yoÄŸun görüşmeler sonucunda, Ä°dlib’de yeni bir ateÅŸkes ilanına muvaffak olduklarını dile getirdi.

“Kalıcı bir ateÅŸkes olması” temennisinde bulunan ErdoÄŸan, “Bundan önceki ateÅŸkesleri bozan hep rejimdi ancak bu defa durum farklı. AteÅŸkesin, sınırlarımıza yığılan 400 bin insanın yeniden kendi evlerine dönmesini saÄŸlayacak ÅŸekilde yürütülmesi ÅŸarttır. Siyasi sürecin ilerlemesini engellemeye çalışan rejimi, ÅŸiddete ve kan dökmeye dayalı yöntemlerden vazgeçirmek herkesin sorumluluÄŸudur. Gerekirse rejimin ateÅŸkesi bozma giriÅŸimlerini bizzat önlemekte kararlıyız. Artık herkes bu iÅŸin ÅŸakasının olmadığını, Türkiye’nin ‘yaparım’ dediÄŸi bir ÅŸeyi mutlaka yapacağını görüp kabul etmelidir.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

“Akçakale’yi de açmanın gayreti içindeyiz”

Suriye’de, Ä°dlib baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin kontrolünde olan veya olmayan her yerdeki mazlumlara yardım ulaÅŸtırılmasına destek vermeyi boyunlarının borcu olarak gördüklerine dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“BirleÅŸmiÅŸ Milletler yardımları da büyük ölçüde ülkemiz üzerinden Suriye’ye ulaşıyor. Suriye rejimi bizim muhatabımız olmadığı için bu yardımları kendi sivil toplum kuruluÅŸlarımız ve uluslararası yardım örgütleri eliyle doÄŸrudan maÄŸdurlara ulaÅŸtırma prensibiyle hareket ediyoruz. Cilvegözü, Öncüpınar, buralardan girerek bunu gerçekleÅŸtirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan Akçakale’yi de açmanın gayreti içindeyiz ama ne yazık ki BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyinde Akçakale’yle ilgili olumsuz bir karar çıktı. Åžimdi onu da olumlu hale çevirmenin ayrıca görüşmelerini yapıyoruz. Bu kapıları deÄŸerlendirerek istiyoruz ki bir an önce bu mazlum, maÄŸdur insanlara bu yardımları ulaÅŸtıralım. Bu konuda tıkanıklıkların çözümü için taraflarla görüşüyoruz. Tamamen insani duyarlılıklara dayalı bu meselenin çözümü için herkesi siyasi saiklerle deÄŸil, vicdanıyla hareket etmeye davet ediyoruz. Ä°klim ÅŸartlarının zorlaÅŸmasıyla iyice sıkıntıya düşen milyonlarca insanı yüzüstü bırakmadık, bırakmayacağız. Rabbim, bırakınız dostlarımızı, düşmanlarımızı dahi böyle bir imtihanla karşı karşıya bırakmasın diyoruz.”

“Libya’da yaÅŸananlara kayıtsız kalamayız”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik insani yardımlar için yeni kapılar açılmasının gayreti içinde olduÄŸunu söyledi.

Bu yöndeki çabaların, istenilen netice alınana kadar sürdürüleceÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Suriye meselesi, insanlığın zalim ile mazlum arasında safını seçmesini gerektiren bir safhaya ulaÅŸmıştır. Dünün zalimlerini nasıl bugün nefretle anıyorsak, bugün masum Suriye halkının acılarına seyirci kalanları veya yarasını deÅŸenleri de insanlık vicdanı aynı ÅŸekilde yaftalayacaktır. Biz, gerekirse bedel ödemek pahasına, inancımızın ve tarihimizin bize gösterdiÄŸi yerde durmaya devam edeceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, gündemdeki bir baÅŸka önemli meselenin de Libya’daki geliÅŸmeler olduÄŸunu vurguladı.

Türkiye’nin Libya’ya ilgisinin sadece ekonomik, askeri, diplomatik ve siyasi sebeplere baÄŸlı olduÄŸunu düşünenlerin yanıldığına dikkati çeken ErdoÄŸan, Libya’nın, harita üzerinde biraz uzak gözükebileceÄŸini ancak Türkiye için asla yabancı bir yer olmadığını dile getirdi.

“Barbaros’un yadigarı” Libya’nın, asırlar boyunca Osmanlı’nın önemli bir parçası olduÄŸunun altını çizen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Türkiye ve Türk milleti olarak, Libya ve Libya halkı ile çok derin tarihi, insani, sosyal baÄŸlarımız vardır. Bunun için Libya’da yaÅŸananlara kayıtsız kalamayız. Kimse bizden, ülkemizden yardım isteyen Libyalı kardeÅŸlerimize sırtımızı dönmemizi bekleyemez. Libya’yı kana ve ateÅŸe bulayanlar, sadece yönetimi ele geçirmeye çalışmıyor, aynı zamanda ülkemize karşı kinlerini de sergiliyor. Bu ülkede, darbeci Hafter’e tabi olmayan Arap kardeÅŸlerimiz var. Hafter onları yok etmek istiyor. Bu ülkede Hafter’in hedef aldığı Berberi, Amazig, Tuareg kardeÅŸlerimiz var. Hafter onları da yok etmek istiyor. Libya’da, Hafter’in etnik temizliÄŸe tabi tuttuÄŸu, Barbarosların, Turgut Reislerin torunları olan ve sayıları 1 milyonu aÅŸan Osmanlı bakiyesi KöroÄŸlu Türkleri var. Hafter onları da yok etmenin peÅŸindedir.

Kuzey Afrika boyunca her yerde olduÄŸu gibi Libya’daki ecdat torunlarına sahip çıkmak en baÅŸta gelen görevlerimizden bir tanesidir. Irak’taki ve Suriye’deki Türkmenler, Balkanlar’daki Türkler, Kırım’daki kardeÅŸlerimiz, Kafkasya’daki Ahıskalılar neyse, Libya’daki KöroÄŸlu Türkleri de odur. Arap’ı, Berberi’si, Amazig’i, Tuareg’i, KöroÄŸlu Türk’üyle, Libya’daki tüm bu kardeÅŸlerimize karşı tarihi sorumluluklarımızın farkındayız. Onlar geçmiÅŸte en zor günlerimizde bizim yanımızda oldular. Bizim de bugün zor günlerinde onların yanında olmamız gerekiyor. Nitekim tüm imkanlarımızla Libyalı kardeÅŸlerimizin yanlarına koÅŸtuk. Bırakınız diÄŸer unsurları, bu ülkedeki Türk varlığından ve onların etnik temizliÄŸe tabi tutulduÄŸundan bile haberi olmayanları gördükçe, inanın milletimiz adına üzülüyoruz. Kendi öz kardeÅŸlerini bile tanımaktan uzak olanların, bu milletin davasını gütmeleri elbette mümkün deÄŸildir. Gazi Mustafa Kemal’in Libya’daki mücadelesi de mi size bir ÅŸey ifade etmiyor? Hadi onu da geçtik, Libya’nın Kıbrıs Harekatında ülkemize verdiÄŸi desteÄŸi de mi unuttunuz?”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Libya’nın, Kıbrıs Barış Harekatında tüm askeri depolarında ne var ne yoksa Türkiye’nin emrine sunduÄŸunu hatırlattı.

ErdoÄŸan, Libya’nın o dönemde gösterdiÄŸi alicenaplığı bir kenara koymanın mümkün olmadığını belirterek, “Kaddafi’nin o zaman söylediÄŸi ÅŸu sözler unutulamaz: Elimdeki bütün silahlar Türk ordusunun emrindedir, emrine amadedir. Depolarım açıktır, nereden ne istiyorlarsa gelsin alsınlar’ demiÅŸtir. Bu tablolar yaÅŸandı, bunları biliyoruz ama ÅŸu anda ‘Libya’da ne iÅŸimiz var’ diyenler, siyasetin cahilidir. Bunlar aynı zamanda tarih cahilidir. ‘Libya nerededir’ diye sorun, inanın onu da bilmezler. Çok farklı yer gösterirler. Belki Eymir Gölü’nü gösterirler. Durumları bu. Türkiye’nin Libya konusunda ortaya koyduÄŸu net tavrın, Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik oyunları bozma yanında, iÅŸte böyle daha derin bir arka planı vardır. Türkiye müdahale etmeseydi, bugün darbeci Hafter tüm ülkeyi ele geçirmiÅŸ, Libya halkının tamamı zulmün pençesine düşmüş olacaktı.” diye konuÅŸtu.

“Hafter’e hak ettiÄŸi dersi vermekten de asla geri durmayacağız”

ErdoÄŸan, Türkiye ve Rusya ile baÅŸlatılan çözüm sürecine yönelik alınan inisiyatif doÄŸrultusunda Libya’da ateÅŸkesi saÄŸlamak için epeyce gayret gösterdiklerini söyledi.

AteÅŸkesi yazılı hale getirmek amacıyla dün Moskova’da yapılan görüşmelerde Trablus Hükümeti’nin son derece yapıcı ve uzlaÅŸmacı bir tavır sergilediÄŸini, ancak bu müspet tutuma karşı darbeci Hafter’in ateÅŸkesi imzalamaya yanaÅŸmadığının altını çizen ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Darbeci Hafter önce ‘evet’ dedi ama sonra ne yazık ki maalesef Moskova’yı terketti, kaçtı. Ama heyetimiz oradaki o dürüst duruÅŸunu sergileyerek imzasını attı ve ÅŸu anda belge, evrak, her ÅŸey bizim elimizde. Biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası Sayın Putin ve onun ekibine ait. Biz hiçbir zaman söylediÄŸimiz sözü inkar etmeyiz. Burada da söylediÄŸimiz sözün sonuna kadar arkasında durduk ama ama ne yazık ki darbeci Hafter, aynen darbeciliÄŸinde olduÄŸu gibi, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova’yı terk etti. Darbeci Hafter’in ortaya sürdüğü ÅŸartlar, zaten gerçek yüzünü ve asıl niyetini gösteriyor. Darbeci Hafter’in daha önceki anlaÅŸmalardaki sicilinin hiç de iyi olmadığını gayet iyi biliyoruz. 2015’deki anlaÅŸmada iÅŸine gelen kısımları uygulayıp, diÄŸer kısımları tanımayan bir zihniyetin bugün ateÅŸkesi reddetmesi bizi hiç de ÅŸaşırtmadı.

Bu defa geçmiÅŸten farklı olarak iÅŸin içinde Türkiye var. Her ÅŸeye raÄŸmen dün Moskova’da yürütülen görüşmeleri, darbeci Hafter’in gerçek yüzünün uluslararası kamuoyuna göstermiÅŸ olması bakımından olumlu buluyoruz. Pazar günü Berlin’de yapılacak zirvede bu meseleyi Türkiye’nin yanında Almanya, Fransa, Ä°ngiltere, Rusya, Ä°talya, Mısır, Cezayir ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla liderler düzeyinde deÄŸerlendireceÄŸiz. Bu toplantıya ayrıca ABD baÅŸta olmak üzere diÄŸer bazı ülkelerden de alt düzeyde katılım da olacak. Ayrıca BM, Afrika BirliÄŸi, Arap Ligi gibi uluslararası kuruluÅŸlardan da katılım bekleniyor. Biz Tunus ve Katar’ın da mutlaka bu masada olması gerektiÄŸini ilgili taraflara bildirdik. Uluslararası toplumun vicdanlı, ahlaklı davranması halinde Libya’daki krizin kısa sürede sulh yoluna girmesi mümkündür. CoÄŸrafyamızın pek çok yerinde olduÄŸu gibi Libya’da da meseleye sadece petrol kaynaklarına hakim olma gözüyle bakılırsa daha çok kan akacak demektir. Önümüzdeki günlerde darbeci Hafter ile ülkenin meÅŸru yönetimi arasında yapılacak tercihleri dikkatle takip edeceÄŸiz. Ãœlkenin meÅŸru yönetimine ve Libya’daki kardeÅŸlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter’e hak ettiÄŸi dersi vermekten de asla geri durmayacağız. Libya halkını özgürlüğe ve istikrara kavuÅŸturana kadar bu coÄŸrafyadaki varlığımız sürecektir.”

Kanal Ä°stanbul projesi

ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, Kanal Ä°stanbul Projesi’ne iliÅŸkin yapılan eleÅŸtirilere deÄŸindi.

Dünyada artık iç ve dış politika ayrımının kalmadığını kaydeden Erdoğan, Kanal İstanbul üzerine yapılan tartışmaların bunun somut tezahürlerinden biri olduğunu söyledi.

Kanal Ä°stanbul üzerindeki tartışmaların, Türkiye’de icraat yapanlarla, tek misyonu ‘yapılanları engellemek’ olanlar arasındaki farkı bir kez daha gösterdiÄŸine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “15 Temmuz Åžehitler Köprüsü inÅŸa edilirken Kanal Ä°stanbul’a verdikleri tepkinin kelimesi kelimesine aynısını söylemiÅŸlerdi. Yarım asır önce ‘BoÄŸaziçi Köprüsü, Ä°stanbul’un başına gelen en büyük felakettir’ diyen zihniyet ÅŸimdi de ‘Kanal Ä°stanbul en büyük felakettir’ kampanyasını yürütüyor. DeÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok.” diye konuÅŸtu.

Kanal Ä°stanbul’a karşı çıkanların, projenin ne olduÄŸu konusunda en küçük bir bilgi ve fikre sahip olmadığını vurgulayan ErdoÄŸan, “Çünkü böyle bir dertleri yok. Halbuki bu iÅŸin ne olduÄŸunu biz de arkadaÅŸlarımız da defaatle anlattık. Åžimdi burada Kanal Ä°stanbul’un ne olduÄŸunu bir kez daha anlatayım ki sonra, ‘duymadık, bilmiyoruz, haberimiz yoktu’ demesinler. ArkadaÅŸlarım defaatle anlattılar ama bir de bugün TBMM AK Parti Grup Salonu’ndan anlatayım.” ifadesini kullandı.

Ä°stanbul BoÄŸazı’ndaki gemi ve insan trafiÄŸine iliÅŸkin bilgiler paylaÅŸan ErdoÄŸan, BoÄŸaz’dan yılda ortalama 45 bin geminin geçtiÄŸini, günde 500 bin kiÅŸinin ise iki yaka arasında yolculuk yaptığını belirtti.

İstanbul Boğazı üzerindeki yük, insan ve trafik baskısının her geçen gün arttığına değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Montrö SözleÅŸmesi’ne göre, Ä°stanbul BoÄŸazı’ndan geçen ticari gemi trafiÄŸini engelleme hakkımız bulunmuyor. Kılavuz kaptan ve römorkör gibi uygulamalar maalesef kazaları önlemede yetersiz kalıyor. Åžehrin iki yakası arasındaki deniz trafiÄŸini engellemek de ekonomik ve sosyal olarak mümkün deÄŸil. Ãœlkemizin göz bebeÄŸi Ä°stanbul’u, boÄŸazdaki bu tehlikeli trafikle baÅŸ baÅŸa bırakamayacağımıza göre yeni alternatifler üretmemiz gerekiyor.

Dünyadaki örneklere baktığımızda Kanal Ä°stanbul tarzı su yollarının hem yaygın hem de oldukça karlı olduÄŸunu görüyoruz. Kanal Ä°stanbul Projesi bu arayışın sonunda ortaya çıkmıştır. Ãœstelik bu proje yeni de ortaya atılmış da deÄŸildir. Tarih boyunca aynı amaçla hayal edilmiÅŸ diÄŸer projeleri bir kenara bırakıyorum. AK Parti olarak bizim de Ä°stanbul Büyük Åžehir Belediye BaÅŸkanı olduÄŸumuz dönemden itibaren Ä°stanbul’da böyle bir Kanal Ä°stanbul Projesi’nin arayışı içerisine girdik. Hükümet olduk, ondan sonra yaklaşık 10 yıllık bir emekle bu çalışmayı sürdürüyoruz. 2011 yılında milletimize bu sözü verdik, adım adım dersimize çalıştık. Esasen 2023 hedeflerimizden biri olan Kanal Ä°stanbul’u yapmakta geç bile kaldık.”

Bu tür projelerin hayata geçirilmesi için çok ciddi ve uzun süren ön hazırlıkların yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştırmalar, dalga ve deprem analizleri, trafik etütleri ve çevresel etki çalışmaları gibi süreçlerin tamamlandığını kaydetti.

“Kanal Ä°stanbul Projesi’nde 200’ün üzerinde bilim insanı görev aldı”

Bu çalışmalarda 11 farklı üniversite ve çeÅŸitli kamu kurumlardan 34 ayrı bilim dalına mensup 200’ün üzerinde bilim insanının görev aldığını belirten ErdoÄŸan, kanal için belirlenen 5 farklı güzergahtan en uygun olanı üzerinde karar verildikten sonra 304 ayrı noktada 17 bin metrenin üzerinde sondaj çalışması yapıldığını anlattı.

Güzergah boyunca, 248 jeofizik etüt gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Laboratuvar deneyleri ve zemin çalışmalarının ardından kanalın modellemesine geçildi. Bunun için kendi alanlarında dünyanın en önde gelen uluslararası firmalarıyla çalışıldı. Mühendislik projelerinin ve ÇED çalışmalarının tamamlanmasıyla bugünkü aÅŸamaya gelindi. Kanal çalışma alanı 152 milyon metre kareyi bulurken bunun yaklaşık üçte birinde kamulaÅŸtırma ihtiyacının olduÄŸu görüldü. Ä°nÅŸa maliyeti 75 milyar lira olarak hesaplanan Kanal Ä°stanbul bünyesinde 2 liman, 1 yat limanı, 1 lojistik merkezi, 7 köprü, 2 demir yolu hattı, 2 hafif raylı sistem hattı yer alacak.

Kanal etrafında büyük bölümü kentsel dönüşüm çerçevesinden sadece 500 bin kiÅŸilik konut alanına izin verilebilecek. Buna rezerv alan da diyebiliriz. Bu 500 bin kiÅŸi dışardan gelmeyecek. Åžehrin kendi içinde bir yerleÅŸim hareketliliÄŸi olacak. Ä°nÅŸaat sürecinde ortaya çıkacak hafriyat, bu projeye mahsus bir yöntemle deÄŸerlendirilecek. Åžehrin olumsuz etkilerden korunması da saÄŸlanacak. Görüldüğü gibi tüm unsurları ve boyutlarıyla iyi çalışılmış, her ayrıntısı düşünülmüş bir projedir. Böyle zincir yapmakla bilmem ne yapmakla bunu engelleyemezsiniz.”

Projenin finansmanı ve inÅŸası aÅŸamasında herhangi bir sorunla karşılaÅŸmayacaklarına inandığını kaydeden ErdoÄŸan, “Bizim iÅŸimiz eser üretmektir, onların iÅŸi boÅŸ boÅŸ konuÅŸmaktır. Bunlar Marmaray’a, Avrasya’ya, Yavuz Selim Köprüsü’ne, Osman Gazi’ye ‘istemezük’ demediler mi? Ä°stanbul ve Ä°zmir arasındaki 4 saat 15 dakikalık sürece yine ‘istemezük’ demediler mi? Biz bütün bunlara raÄŸmen bunları yaptık mı? Yaptık. Bunlar Nissibi Köprüsü’ne de ‘isetemezük’ demediler mi? Dediler, yaptık mı? Biz 6 bin kilometre bölünmüş yolu 27 bin kilometreye çıkarırken de bunlar yine ‘istemezük’ dediler. Biz daÄŸları deldik. Benim KahramanmaraÅŸlı kardeÅŸim o tünelden geçerken gayet güzel bir ÅŸekilde teybini de açtı ve ‘bu daÄŸları kimler deldi’ diye de gereken cevabı oradan verdi.” ifadelerini kullandı.

“Marmaray’dan günde 500 bin kiÅŸi geçiyor”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Marmaray’dan bir günde 500 bin kiÅŸinin geçtiÄŸini ve ÅŸimdiye kadar toplam 440 milyon kiÅŸinin Marmaray’dan yolculuk yaptığını aktardı.

Ä°stanbul Havalimanı konusunda yine aynı çevrelerin hazımsızlığının söz konusu olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Bunlar Ä°stanbul Havalimanı’na da ‘istemezük’ diyorlardı. Yaptık mı? Yaptık. Yalan yanlış resimlerle her tarafı donattılar. Halbuki geçtiÄŸimiz yıl kendilerinin de aralarında olduÄŸu 51 milyon insan Ä°stanbul Havalimanını kullandı ve yapılan eserin ihtiÅŸamını herkes gördü. Yürekleri kin ve nefret kaplayınca göz görmüyor, kulak iÅŸitmiyor, dil konuÅŸmuyor, kalp nasırlaşıyor. Ãœlkenin ve milletin hayrına hiçbir proje, fikir ve eser üretmeyip sadece Türkiye’nin tökezlemesini hatta yere serilmesini uman, siyasi rant devÅŸirme peÅŸinde olanlara söyleyecek söz bulamıyorum.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, Ä°stanbul Ä°kitelli’de yaklaşık 2 bin 600 yatak kapasiteli büyük bir ÅŸehir hastanesi yaptıklarını ifade ederek, “Oranın raylı sistemini de bundan önce AK Parti’li belediye baÅŸkanımız yapma sözü vermiÅŸti. Åžimdi yapmam diyorlar, istediÄŸin kadar ‘yapmam’ söyle. Biz o projeyi de hayata geçireceÄŸiz. Çünkü bizim milletimize verdiÄŸimiz bir sözümüz var. Sen bunu nasıl engellersin? Buna senin gücün yeter mi? Bütün bunların tedbirleri alınmıştır. Ä°nÅŸallah hastanemiz bu yıl sonuna kadar devreye girecektir. Ä°stanbul Avrupa yakasındaki en büyük ÅŸehir hastanemiz olacaktır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, milletin, kendi ülkesinin başına bir musibet gelmesi için gece gündüz heveslenen hastalıklı zihniyete hak ettiÄŸi dersi 2023 ve 2024 seçimlerinde sandıkta vereceÄŸini belirterek, “Biz kendi iÅŸimize bakacağız. Onları da kendi küçük dünyalarında korkuları ve yalanlarıyla baÅŸ baÅŸa bırakacağız. Türkiye’nin tüm büyük projelerinde olduÄŸu gibi Kanal Ä°stanbul’u da engellemek isteyenlere raÄŸmen bu abide eseri ülkemize kazandıracağız.” dedi.

“Partimizdeki hiçbir görev, kimsenin tapulu malı deÄŸildir”

“Kapısını çalmadığımız, gönlüne giremediÄŸimiz her vatandaşımız bizim eksiÄŸimizdir.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, seferberlik ruhuyla kesintisiz çalışmak zorunda olduklarını söyledi.

Ancak bu ÅŸekilde AK Parti’nin milletin partisi olma vasfını güçlendirebileceklerini vurgulayan ErdoÄŸan, “Partimizdeki hiçbir görev, kimsenin tapulu malı deÄŸildir. Her birimiz, milletimize hizmet etmek için bize emanet edilmiÅŸ görevlerimizi hakkıyla yerine getirmekle mükellefiz. Ä°ÅŸinin hakkını veremeyenin yerini bunu yapabilecek olan alır.” ifadesini kullandı.

Siyasette görev üstelenecek yeni kadroları yetiştirme sorumluluğunun kendilerine düştüğünü, AK Parti Siyaset Akademisini bunun için kurduklarını hatırlatan Erdoğan, Akademide 18 dönemde eğitim gören 74 bin kişi arasında genel başkan yardımcılığı, milletvekilliği, belediye başkanlığı, il başkanlığı görevlerinde bulunanlar olduğuna işaret etti.

Kapılarının, ülkesine siyaset yoluyla hizmet etmek isteyen her yaÅŸtan, her görüşten, her eÄŸilimden vatandaÅŸa açık olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, Akademiye kayıtların dün baÅŸladığını, 27 Ocak’a kadar süreceÄŸini bildirdi.

EÄŸitimlerin 2 ay süreceÄŸini, akademisyenler ve tecrübeli siyasetçilerin, birikimleriyle katılımcıların zihinlerinde yeni ufuklar açmaya çalışacağını dile getiren ErdoÄŸan, Akademinin sloganının “Siyaset akademide baÅŸlar, Türkiye’nin geleceÄŸinde yerini al” olarak belirlendiÄŸini aktardı.

Erdoğan, bu eğitim vesilesiyle amaçlarının aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bir nesil yetiştirilmesine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

“Milletimizle birlikte inanarak, emek harcayarak, geçmiÅŸi bilerek, geleceÄŸe bakarak, engeller karşısında yılmayarak azimle hedefimize kilitleneceÄŸiz. AÅŸkla çalışanın yorulmayacağını bilerek, yol arkadaÅŸlarımızla tek yumruk olarak, kalbimizin rehberliÄŸine güvenerek, aklımızla hareket ederek yeni zaferlere koÅŸacağız. Ä°nancın olduÄŸu yerde umudun tükenmeyeceÄŸi, imanın olduÄŸu yerde imkanın bitmeyeceÄŸini unutmadan kendimiz, ailemiz, ülkemiz, tüm kardeÅŸlerimiz için hep birlikte inandığımız yolda yürüyeceÄŸiz. Bin yıldır ortak vatanımız olan bu toprakları korumak için bugüne kadar çok mücadele ettik, çok kan döktük, çok ÅŸehit verdik. Åžair ne diyor? ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eÄŸer uÄŸrunda ölen varsa vatandır.’ Biz, millet olarak bu toprakları kanımızla yoÄŸurarak vatan yaptık. Bugün de arkalarında envai çeÅŸit gücün bulunduÄŸu terör örgütlerine karşı aynı hassasiyetle vatanımızı savunuyor, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkıyoruz. Bölücü terör örgütü 35 yılı aÅŸkın süredir askerimizin, polisimizin, korucumuzun, öğretmenizin, din görevlimizin, en çok da Kürt kardeÅŸlerimizin kanını dökerek varlığını sürdürdü.”

Baskıyla, tehditle daÄŸa çıkardığı binlerce Kürt gencinin katilinin de terör örgütü olduÄŸunun altını çizen ErdoÄŸan, “Diyarbakır Anneleri evlatlarına kavuÅŸmak için yaktıkları ışıkla, terör örgütünün iÅŸte bu karanlık yüzünü ifÅŸa ettiler.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Diyarbakır’a git, oradaki annelerin gözyaÅŸlarına ortak ol”

Eski HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ’ın kitabından uyarlanan tiyatro oyununu CHP’li siyasetçilerin izlemeye gitmesini eleÅŸtiren ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Bakıyorsunuz ki ana muhalefet, bunların ikizi durumunda olan malum partiyle tiyatro izliyorlar. Kimin eserini orada canlandırıyorlar? Åžu anda terörden cezaevinde yatan ÅŸahsın eserini sergileyerek, kalkıp bunu birlikte izliyorlar. Zaten bunlar dün Ankara’dan Ä°stanbul’a da beraber yürümemiÅŸler miydi? Åžimdi de iÅŸte diyordu ya ‘tiyatro’ diye, sizin kendiniz tiyatrosunuz. EÄŸer sıkıyorsa, çık Diyarbakır’a git, oradaki annelerin gözyaÅŸlarına ortak ol. Onların yavrularını daÄŸa, omuz omuza, dirsek temasında yürüdükleri kaçırdı. Hadi git oraya. Niye gidemiyorsun? Git. Böyle bir ÅŸeyi yapamaz. Onların böyle bir derdi, sıkıntısı yok. Onlar sadece katillerle, zalimlerle beraber omuz omuza yürürler.”

Terör örgütünün sadece sınır içinde deÄŸil, sınır dışında da vahÅŸete devam ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Ana muhalefetin başıysa onları savunuyor. Teröristler çukur eylemleri sırasında etek giyip yüzlerine yemeni takarak saklanmışlardı. Barış Pınarı Harekatı baÅŸladığında ise korkakların ne olduÄŸunu bir daha gördük. Operasyon alanı dışındaki sınır ÅŸehirlerimize Suriye topraklarından attıkları bombalarla gösterdiler.” dedi.

Åžehit Demir’in kızı Gülay’ın getirdiÄŸi çiçek

Güvenlik güçlerinin ve Suriye Milli Ordusunun karşısına çıkmaya cesaret edemeyen hainlerin sivilleri hedef aldığını ifade eden ErdoÄŸan, “Bu saldırılarda 22 sivil vatandaşımız ÅŸehit oldu, 189’u da yaralandı. Ä°ÅŸte bunlardan biri de Mardin Nusaybin’de ÅŸehit olan Mehmet Åžirin Demir kardeÅŸimizdi. Önümde gördüğünüz ÅŸu saksı, onun kabrindeki topraktan alınmış, bu saksı yapılmış. Kızı da bana bunu getirdi.” diye konuÅŸtu.

Mehmet Åžirin Demir’in kızı Gülay Demir’i kürsüye davet eden ErdoÄŸan, “Esnaf olan Mehmet kardeÅŸimiz, sınır ötesinden atılan bir havan mermisiyle yaralananlara yardım ederken, ikinci havan mermisinin hedefi olmuÅŸ ve ÅŸehadet mertebesine eriÅŸmiÅŸtir.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Åžirin Demir’in, ÅŸehadetinden bir süre önce kızı Gülay’a bir çiçek hediye ettiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, “Gülay kızımıza babası ÅŸu ifadeyi kullanmış, Gülay da bana bunu söyleyince ‘Burada bir derviÅŸlik yatıyor’ demiÅŸtim. O ifade de çok anlamlıydı. ‘Yarası olmayanın yari olmaz.’ Gülay kızımızın bir baba yarası var. Ama bu salonda onun yarasına yarenlik eden her kökenden, her ÅŸehirden yüzlerce kardeÅŸi de var.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın bu sözleri ayakta alkışlanırken partililer tarafından “Åžehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı atıldı.

Gülay Demir’in, 81 ilden aldığı topraklara babasının mezarından getirdiÄŸi toprağı da ilave ederek bu çiçeÄŸi hediye ettiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, Gülay’a babasının “Bu ülkenin her yeri senin memleketin. Vatanına, bayrağına sahip çık.” diye nasihat ettiÄŸini anlattı. ErdoÄŸan, “Åžehidimizin ve onun biricik kızının emaneti olan, birliÄŸimizin, beraberliÄŸimizin, kardeÅŸliÄŸimizin sembolü gördüğümüz bu çiçeÄŸi evimizin ve kalbimizin en mutena köşesine yerleÅŸtirdik.” ifadesini kullandı.

Gazilerin vazife malulü aylığıyla ilgili teknik sıkıntıları çözecek yasal düzenlemelerin en kısa sürede Meclise geleceÄŸini bildiren ErdoÄŸan, “15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından kuruluÅŸuna karar verdiÄŸimiz Türkiye Åžehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın yönetimi de oluÅŸturuldu. Åžehit yakınları ile gazilerimizin, aileleri için kullanacakları kaynak da vakfımızın hesabına aktarıldı. Ä°nÅŸallah bundan sonra ÅŸehit yakınlarımız ve gazilerimizle, ailelerine verilecek hizmetler bu vakıf üzerinden yürütülecek.” bilgisini verdi.

Gülay Demir: Kürt çocukları kendi filmlerinin kahramanları oluyor

ErdoÄŸan, konuÅŸmasının ardından kürsüyü Gülay Demir’e bıraktı.

Toplantıya kabul edildiÄŸi için teÅŸekkür eden Demir, “Babam ve diÄŸer tüm ÅŸehit ve gazilerimiz üzerine söylenecek o kadar söz var ki ama burada ne söylersem söyleyeyim kelimeler mahcup, boynu bükük kalacak. Kürt çocukları üzerinden tiyatrolar yapıldı, filmler çevrildi. Ama artık bilmeliler ki o tiyatrolarda perdeler kapandı, filmler vizyona artık girmiyor. Kürt çocukları kendi senaryolarıyla kendi filmlerinin kahramanları oluyorlar.” diye konuÅŸtu.

Mardin’de doÄŸup büyümüş bir Kürt kızı olduÄŸunu ifade eden Gülay Demir, 81 ilin toprağının memleketi olduÄŸunu söyledi. Demir, şöyle konuÅŸtu:

“Nefes aldığım süre boyunca babamın bana öğretmiÅŸ olduÄŸu bütün ilkeleri uygulayacağıma söz veriyorum. Ben babamdan birçok ÅŸey öğrendim. Yaram var ama elhamdülillah yarama yarenlik edenler de var. TeÅŸekkür etmeyi, affetmeyi öğrendim. Gücü kendinden almayı öğrendim. Bir insanın kalbini kırmanın da bir insanın canını almak kadar günah olduÄŸunu ben yine babamdan öğrendim. Ben bugün buradan bütün cesur ÅŸehit çocuklarına, babalarının ardından ayakta durmayı baÅŸarabilen yiÄŸit kızlara selamlarımı gönderiyorum. Mazlumlar için inÅŸirah var, zalimler için yaÅŸasın cehennem.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ise “Zalimler için yaÅŸasın cehennem diyerek yolumuza gayretle devam edeceÄŸiz. Bu güzel çiçeÄŸi de aynı ÅŸekilde saklamaya devam edeceÄŸim.” dedi.

5 belediye baÅŸkanı AK Parti’ye geçti

Grup toplantısının ardından düzenlenen törende CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AK Parti’ye geçen belediye baÅŸkanlarına rozetlerini taktı.

Kayseri Ä°ncesu Belediye BaÅŸkanı Mustafa Ä°lmek Ä°YÄ° Partiden, Osmaniye Hasanbeyli Belediye BaÅŸkanı Selahattin DenizoÄŸlu Saadet Partisinden, Osmaniye Böcekli Belde Belediye BaÅŸkanı DoÄŸan Öztürk CHP’den istifa ederek, AK Parti’ye katıldı.

Öte yandan AK Parti’ye katılan belediye baÅŸkanları arasında Bağımsız Elazığ Keban Belediye BaÅŸkanı Fethiye Atlı ile Bağımsız Erzurum Olur Belediye BaÅŸkanı Sıddık Demircan da yer aldı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AK Parti’ye katılan belediye baÅŸkanları ve AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile hatıra fotoÄŸrafı çektirdi.

Törenin ardından CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Her hafta grup toplantılarımızda bu katılımlar devam edecek. Åžu anda liste kabarık, kesinleÅŸmeden açıklamayı doÄŸru bulmuyorum. Listemizde ÅŸu anda kesinleÅŸenlerin durumları belli. Mümkün oldukça Salı günleri grup toplantımızı ihmal etmeyeceÄŸiz. Bu heyecanı beraber yaÅŸayacağız. Beraber yürüdük biz bu yollarda…” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir