Erdoğan: Kendi iktidarını ülkenin felaketinde gören zihniyeti, en az darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçen ay gerçekleştirdikleri 7. Olağan Büyük Kongrenin hemen ardından yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında, Merkez Yürütme Kurulu ile birlikte Grup Yönetiminde de bazı değişiklikler olduğunu anımsattı.
Naci Bostancı’nın Grup BaÅŸkanı olarak görevine devam ettiÄŸini; Grup BaÅŸkanvekillerinden Özlem Zengin’in artık görevini Genel Merkezde Halkla Ä°liÅŸkiler ve Sivil Toplum BaÅŸkanı olarak sürdüreceÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan; bu dönemde Grup BaÅŸkanvekilliklerini ise Bülent Turan, Cahit Özkan, Mahir Ãœnal, Mustafa ElitaÅŸ ve Muhammet Emin AkbaÅŸoÄŸlu’nun yürüteceÄŸini söyledi.
Görevlerine devam eden ve yeni sorumluluk üstlenenleri tebrik eden ve baÅŸarılar dileyen ErdoÄŸan, “Cumhur Ä°ttifakı ve AK Parti olarak, ülkeye ve millete Meclis çatısı altında verdiÄŸimiz hizmetleri, inÅŸallah bu yeni ekibimizle çok daha güçlü bir ÅŸekilde devam ettireceÄŸiz. Meclis gündemi zaten yoÄŸundu. Mevcut kanun hazırlıkları ve görüşmelerinin yanı sıra, pek çok yeni konu, komisyonlarda ve Genel Kurul’da bizleri bekliyor. Yeni anayasa hazırlıkları sürecinde de ilerleyen dönemde Meclisimize ve dolayısıyla grubumuza önemli görevler düşecektir.” diye konuÅŸtu.
AK Parti Grubunun, tüm bu zorlu çalışmaları baÅŸarıyla yürüterek, Türkiye’yi 2023 hedeflerine adım adım yaklaÅŸtıracağına inandığını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Her bir milletvekilimiz, kendi ÅŸehrinin temsili yanında, yasama faaliyetlerine de en aktif ÅŸekilde katılarak, bu yükü paylaÅŸacaktır. Her dönemde olduÄŸu gibi bugün de Meclis’in ve ülkenin lokomotifi sizler olacaksınız.
Kongremizde temel çerçevesini ortaya koyduğumuz 2023’e kadarki yol haritamızın hayata geçirilmesini, hem Meclis’te hem illerimizde sizlerle birlikte sağlayacağız.
GeçtiÄŸimiz 19 yıldaki eserlerimizi ve hizmetlerimizi, yeni dönemin baÅŸlangıcı olarak görüyoruz. Türkiye’nin 19 yıl önceki halini, yaşı 35-40’ın altındaki vatandaÅŸlarımız pek hatırlamaz. Hükümete geldiÄŸimizde, demokrasiden kalkınmaya kadar her alanda yokluk, yoksulluk, yasaklar ve zulüm arenası haline getirilmiÅŸ bir ülke devraldık. ‘Hafıza-i beÅŸer nisyan ile maluldür’ derler. Bunun için eski Türkiye ile bugünkü Türkiye’nin mukayesesini her fırsatta milletimizle paylaÅŸmamız gerekiyor. AK Parti iktidara geldiÄŸinde, CHP Genel BaÅŸkanı herhalde 50’lilerinin başındaydı. Kendisinden 20 yıl öncesinin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sini, şöyle elini vicdanına koyarak karşılaÅŸtırmasını istiyoruz. GittiÄŸi yollar aynı yollar mı, gördüğü binalar aynı binalar mı, aldığı hizmetler aynı hizmetler mi, ülkenin vizyonu aynı mı?
Bir günden bir güne bu zatın aÄŸzından, ‘tamam, pek çok eksik ve hatta yanlış var ama memlekette şöyle iyi bir ÅŸey de yapıldı’ sözünü duymadık. Tam tersine CHP Genel BaÅŸkanı ve şürekası, tüm konuÅŸmalarında, hafıza-i beÅŸerin nisyanına güvenerek, yarısı yalan, yarısı yanlış bir sürü iddia ortaya atıyorlar. Kendisi Ä°zmir milletvekili. Ä°zmir’e bir bak. Ä°zmir’e neler yaptı bu iktidar? Çevre illerle, hatta uzak illerle, baÅŸta Ä°stanbul, Ankara olmak üzere, buralara ne gibi baÄŸlantılar yapıldı? Ne gibi yatırımlarla Ä°zmir buralara baÄŸlandı? CHP’nin geçmiÅŸinden bugüne Ä°zmir’e yapılmış en ufak bir yatırım var mı?”
ErdoÄŸan, CHP’nin, bir grup emekli amiralin, buram buram darbe iması kokan açıklamalarını, ekonomiyle ilgilendirerek “gündem saptırma” olarak aklamaya çalışacak kadar ÅŸirazesinden koptuÄŸunu söyledi.
“Darbecinin emeklisi-muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil. Yoksa bu bir sinsilik mi? Orasının takdirini milletime bırakıyorum.” diyen ErdoÄŸan, bununla da kalmayıp kendilerini, herkesi terörist ve darbeci ilan etmekle suçladıklarını belirtti. ErdoÄŸan, “Tabii kendileri teröristlerle al takke-ver külah iliÅŸkisi içinde oldukları için teröriste ‘terörist’ dememizden rahatsız oluyorlar. Çünkü bakıyorlar ki Gabar, Cudi, Tendürek, Bestler Dereler çökertildi. Bütün bunları gördükçe rahatsız oluyorlar. Hatta ve hatta daha da ileri giderek, çıkmış bunlardan bir tanesi ‘Suriye’nin sınırında bazı yerleÅŸik durumlar olabilir, bu çok daha da isabetli olur.’ diyecek kadar ÅŸirazesini kaybetmiÅŸ. Kim bu? Bu da sözcüleri.” diye konuÅŸtu.
CHP’lilerin, tüm hayatları boyunca iktidarı darbe ve vesayet gölgesinde aradıkları için darbeciye “darbeci” demelerinden de huzursuzluk duyduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Teröristlerle ve darbecilerle mücadelemizi ekonomiyle iliÅŸkilendirerek, güya kendi akıllarınca, bir taÅŸla iki kuÅŸ vurmanın hesabını yapıyorlar. Hem teröristleri ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden milletimizin, özellikle de gençlerimizin umudunu kırarak, ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar. Türkiye, daha 15 Temmuz acısının yaralarını saramamışken bir grup emekli askerin, aslı astarı olmayan meseleler üzerinden milli iradeyi, ülkenin seçilmiÅŸ yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir. Çok açık net söylüyorum, ÅŸu anda bu emekli generallerin merkezinde CHP’nin kendisi vardır. Bu 104’ün içerisinde ÅŸu anda CHP üyesi olanlar vardır. Ä°ncelemeler devam ediyor, kim bilir daha ne kadar çıkacak. Hadi 15 Temmuz’da Bay Kemal, tankların arasından sıvışıp milletin sokakta verdiÄŸi mücadeleyi rahat koltuklarında kahve içerek televizyonda seyretmiÅŸ olabilirsin. Bu senin korkaklığındır. Ama bundan sonra yemezler, bundan sonra yutmazlar. Bundan sonra hesabını bu iÅŸin çok ağır vereceksiniz ve siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Zira darbe heveslilerini bu derece hararetli bir ÅŸekilde savunmanıza asla millet müsaade etmez, biz ise hiç müsaade etmeyiz.”
Meselenin korkaklık, yüreksizlik ve geçmiÅŸinden utanmak olmadığını vurgulayan ErdoÄŸan, “OturduÄŸu koltuÄŸa, mide bulandırıcı bir kaset kumpasıyla getirilen bu zata, diyet olarak darbecilerin sözcülüğü vazifesinin tevdi edildiÄŸi anlaşılıyor. Aksi takdirde, akıl ve izan sahibi hiçbir siyasetçi, doÄŸrudan kendi varlığını hedef alan anti-demokratik bir giriÅŸim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Kendi iktidarını, ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“SaÄŸlık Bakanımıza da bindiriyor. Atılacak tırnağı olsan ne ala, deÄŸilsin”
ErdoÄŸan, bazı video görüntülerini izlettikten sonra CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun dün SaÄŸlık Bakanlığı Bilim Kuruluna yönelik sözlerini eleÅŸtirdi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“KılıçdaroÄŸlu dün hızını alamayıp iÅŸi salgınla mücadelede en önemli referans kaynağımız olan, ülkemizin kendi alanlarının en yetkin isimlerinden oluÅŸan SaÄŸlık Bakanlığı Bilim Kuruluna saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı. Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü, 84 milyonun tamamının saÄŸlığını ilgilendiren milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar, bugüne kadar verdikleri hizmetler için de ben ÅŸahsım, ailem, grubum ve milletim adına kendilerine teÅŸekkür ediyorum. Bilim Kurulu baÅŸta olmak üzere saÄŸlıkta bugüne kadar ölen nice kardeÅŸlerimiz, arkadaÅŸlarımız oldu. Bunlarla ilgili Bay Kemal, senin bir derdin oldu mu? KılıçdaroÄŸlu’nun bir dakikalık ÅŸov uÄŸruna, bunca emeÄŸi silip atmasının, bilimin konuÅŸulması gereken yerde, bilimi ayaklar altına almasının takdirini ben saÄŸlık çalışanlarımıza ve milletimize bırakıyorum. Rabb’im ülkemizi bu habis zihniyetin tasallutundan, bu zihniyetin yol açacağı tahribattan, bu zihniyetin sebebiyet vereceÄŸi yıkımdan muhafaza eylesin diyorum. Ve bununla da kalmayıp tabii SaÄŸlık Bakanımıza da bindiriyor. Atılacak tırnağı olsan ne ala, deÄŸilsin. O kadar zavallısın.”
ErdoÄŸan, CHP’lilerin örnek gösterecek bir eseri, iftihar edecek bir hizmet ve dikili bir aÄŸacı bulunmadığını dile getirerek, “Siyasi hayatınızın tamamı, bizim projelerimizi engellemeye çalışmakla geçmiÅŸtir. Yüzsüzlükte ve arsızlıkta öyle tavan yapmış durumdalar ki dün engellemek için çırpındıkları eserleri ve hizmetleri, bugün sanki kendi projeleriymiÅŸ gibi sahiplenmekten de geri kalmıyorlar. Ä°stanbul’da ne yapmışsak, ÅŸimdi onları sahiplenmeye çalışıyorlar. Bu ne utanmazlıktır, bu ne terbiyeden muaf kalmış bir haldir? CHP’ye gönül veren vatandaÅŸlarımızın, tüm bu olup bitenleri ibretle takip ettiÄŸine, günü geldiÄŸinde de demokrasi ve kalkınma düşmanlarına hak ettikleri cevabı vereceklerine yürekten inanıyorum.” ifadesini kullandı.
ErdoÄŸan, en tehlikeli yalanın, içine doÄŸruların karıştırıldığı yalan olduÄŸunu, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun da, doÄŸruluÄŸunu, yanlışlığını bilmedikleri, çoÄŸu kurgu olduÄŸu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden, yanlış, yıkılmış, batmış, bitmiÅŸ bir Türkiye fotoÄŸrafı çizmeye çalıştığını söyledi.
Türkiye’nin son 8 yıldır kesintisiz yaÅŸadığı saldırılar nedeniyle ödediÄŸi bir bedel olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, özellikle hizmet sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini gayet iyi bildiklerini ifade etti.
Erdoğan, bir yandan sınır içinde ve dışında terör örgütlerinden darbecilere kadar geniş bir cephede mücadele verirken, diğer yandan da ülkeyi kalkındırma, büyütme ve güçlendirme mücadelesini sürdürdüklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çevremize baktığımızda, Türkiye’nin, KılıçdaroÄŸlu’nun ısrarla göstermeye çalıştığı gibi dizlerinin üstüne çökmüş, yerle yeksan olmuÅŸ bir ülke haline gelmesini sabırsızlıkla bekleyenler olduÄŸunu zaten görüyoruz. Ä°ÅŸin acı tarafı, düşmanın kılıcıyla kendi ülkesine saldıran profile sahip bir ekibin, ülkenin ikinci büyük partisini adeta iÅŸgal etmiÅŸ olmasıdır. Bunlar, Türkiye iÅŸgal edilse, keyifle kadeh kaldıracak kadar kendi ülkelerinden nefret eder hale gelmiÅŸtir. Bunlar, Türkiye iflas etse, kalkıp göbek atacak kadar kendi halkından nefret eder hale gelmiÅŸtir. Bunlar, ülkede çıkacak her türlü kaosu, kargaÅŸayı, krizi, yıkımı dört gözle bekler hale gelmiÅŸtir. Bunlar, insanlar hastaneye gidemedikleri için sokakta kıvranarak ölse, iÅŸ bulamadıkları için sokakta yatıp kalkmaya baÅŸlasa, destek alamadıkları için evlerinde sefalete mahkum olsa, ‘YaÅŸasın bize iktidar yolu açılıyor’ diye birbirlerini tebrik edecek hale gelmiÅŸtir. Bunu merhum Ecevit döneminde daktilolar BaÅŸbakanlığın önüne atıldığı zaman yapabildiler mi; yapamadılar. O daktilolar niye atıldı acaba? O iÅŸsizler ordusu niçin vardı acaba? Bunun bir muhasebesini yap, sana yakışır. Bekledikleri, umdukları, temenni ettikleri görüntüler ortaya çıkmayınca da kendi kendilerini gaza getirerek, yalanlar ve çarpıtmalar üzerine kurulu bir Türkiye fotoÄŸrafı çizmek için yırtınıyorlar.”
“SöylediÄŸimiz her sözün arkasında 19 yıllık bir müktesebat var”
Türkiye’nin böyle bir siyaset anlayışını, muhalefet tarzını, rekabet yöntemini hak etmediÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduÄŸu gibi bugün de yarın da yine biz derman olacağız. Bu ülkede iÅŸ bulmakta zorluk çektiÄŸi için geleceÄŸine tereddütle bakan her gencimizin, her vatandaşımızın sıkıntısına, 19 yıldır olduÄŸu gibi bugün de yarın da biz çözüm bulacağız. Bu ülkede salgın ÅŸartları sebebiyle ekmek teknesini çevirmekte zorlanan her esnafımızın, sanatkarımızın, KOBÄ°’mizin önünü, 19 yıldır olduÄŸu gibi bugün de yarın da biz açacağız. Bu ülkede tek bir insanımızın bile kendini sahipsiz hissetmemesi için tarihimizin en kapsamlı ve en etkin sosyal destek mekanizmalarını 19 yıldır olduÄŸu gibi bugün de, yarın da biz iÅŸleteceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Bunları sadece vaat, taahhüt, afaki sözler olarak ifade etmediklerini vurgulayan Erdoğan, söyledikleri her sözün arkasında 19 yıllık bir müktesebat bulunduğunu bildirdi.
ErdoÄŸan, “Türkiye’yi bugüne kadar demokraside ve kalkınmada, Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların 5 katı, 10 katı hizmetlere nasıl kavuÅŸturduysak, bundan sonra da çok daha fazlasını gerçekleÅŸtirecek azme ve hazırlığa sahip tek parti biziz.” ifadesini kullandı.
“Türkiye ekonomisi, ÅŸoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazanmıştır”
Yalanın en etkili panzehirinin hakikat, iftiranın en etkili panzehirinin de hukuk olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, bu anlayışla, Türkiye’yi son 19 yılda nereden nereye getirdiklerini hatırlatmak istediÄŸini söyledi.
Güncel tartışmalara daha iyi ışık tutması bakımından makroekonomiyle başlayarak hizmetlerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye ekonomisi 2002 yılı öncesi dönemde, yüksek kamu açığı, yüksek enflasyon, zayıf bankacılık sektörü, kırılgan sanayi altyapısı ve yenilikçi faaliyetlerden mahrum bir reel sektöre sahipti. Yanında parti sözcüsü, Hazine’den sorumlu kiÅŸiler, ekonomiyi çok iyi bildiÄŸini zannettikleri kiÅŸiler var ya, bu kiÅŸilerle bir yere gitmez. Bunlar da her zaman sürekli olarak çamurdan baÅŸlarını çıkaramazlar. Onların dönemlerinde Hazinemizin ne durumda olduÄŸunu biliyorsunuz. Ãœlkemize hakim olan bu dinamikler, siyasi dalgalanmalarla birleÅŸerek, istikrarsız ve saÄŸlıksız ekonomik bir yapıyı besleyip büyütüyordu. Türkiye’nin asırlık kalkınma gayretleri, iÅŸte bu sebeple derin yaralar alıyor, bir türlü istediÄŸimiz atılımları gösteremiyorduk. Bugün geldiÄŸimiz noktadaysa, en kısa sürede çözmekte kararlı olduÄŸumuz kimi sıkıntılarımıza raÄŸmen, karşımızda bambaÅŸka bir resim var. Her ÅŸeyden önce Türkiye ekonomisi, ÅŸoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazanmıştır. Küresel çapta meydana gelen krizleri dahi, daha az hasarla ve daha kısa sürede atlatma kabiliyetine kavuÅŸmuÅŸtur. Güçlü sanayi altyapımız ve yenilik yapma kabiliyetimizle pek çok geliÅŸmekte olan ülkeyi geride bıraktık, geliÅŸmiÅŸ ülkelerle rekabete baÅŸladık.”
Göreve geldiklerinde Türkiye ekonomisinin, satın alma gücü paritesine göre dünyada 18’inci sıradayken, artık 13’üncü sırada bulunduÄŸunu bildiren ErdoÄŸan, milli geliri, döviz kurundaki ekonomik temeli olmayan dalgalanmalara raÄŸmen, 238 milyar dolardan 3 katlık bir artışla 717 milyar dolara yükselttiklerine dikkati çekti.
“Enflasyonu, yeniden tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız”
ErdoÄŸan, saÄŸlanan ekonomik istikrar ve iyileÅŸen yatırım ortamı sayesinde, özel sektör sabit sermaye yatırımlarının milli gelire oranının yüzde 14,8’den yüzde 22,6’ya yükseldiÄŸini anımsatarak, tüketici enflasyonunu, 2002 yılındaki yüzde 29,7 seviyesinden yüzde 6,2’ye gerilettiklerini belirtti.
Son dönemde bir miktar artış gösteren enflasyonu, yeniden tek haneli rakamlara düşürmekte kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, disiplinli maliye politikalarından taviz vermeyerek, bütçenin kalitesini önemli ölçüde iyileştirdiklerini anlattı.
Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını, 2002’deki yüzde 11,1 seviyesinden 2020’de, salgına raÄŸmen yüzde 3,4’e gerilettiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, bu oranın, dünya genelinde geçen yıl yüzde 11,8 olarak gerçekleÅŸtiÄŸine iÅŸaret etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2002’de bütçeden faiz ödemelerine ayrılan pay yüzde 43,2’ken, bu oranı da geçen yıl yüzde 11,1’e düşürdüklerini hatırlatarak, “Bir baÅŸka ifadeyle, 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 87 lirası faize giderken, 2020 yılında bu rakam 16 liraya indi. Ä°nÅŸallah faizleri de tek haneli rakamlara indirerek, bu rakamı çok daha azaltacağız. Bu konuda kararlıyız.” dedi.
Bütçede saÄŸlanan mali disiplinin, borçlanma rakamlarına da yansıdığını belirten ErdoÄŸan, Avrupa BirliÄŸi tanımlı brüt genel yönetim borç stokunun milli gelire oranının yüzde 71,5’ten yüzde 39,5 seviyesine gerilediÄŸini bildirdi.
“Bankacılık sektörünün döviz pozisyon açığı yok”
Bankacılık sektörüne de özel bir parantez açmak istediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “2002’de bankacılık sektörü, reel sektörü desteklemek bir yana, saÄŸlıksız yapısıyla ekonominin üzerinde ciddi bir yüke dönüşmüştü. Bugün ise bankacılık sektörümüz, finansmana eriÅŸimin kesintisiz devamını saÄŸlayarak, büyüme ve kalkınmamızı destekleyen bir konumda bulunuyor. Sektörün 2002 sonunda yüzde 17,5 seviyesinde olan takipteki alacak oranı, bu yılın Åžubat ayı itibarıyla yüzde 4 seviyesindedir. Aynı dönemler arasında sektörün öz kaynakları 23,3 milyar liradan 780 milyar liraya yükselmiÅŸtir. Bankacılık sektörünün döviz pozisyon açığı olmadığı gibi, yaklaşık 6 milyar dolar fazlası mevcuttur.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Bu milleti yalanla aldatmak sana hiçbir ÅŸey kazandırmayacak”
Uygulanan ürün ve pazar çeşitlendirme politikaları sayesinde, küresel değer zincirlerine önemli ölçüde entegre olduklarını dile getiren Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
“Böylece ihracatımız, 2002 yılındaki 36 milyar dolar seviyesinden 170 milyar dolar seviyesine çıktı. Bir milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayısını 9’dan 39’a, ihracatçı sayımızı yaklaşık 3 kat artışla 90 bine yükselttik. Ä°hracatımız bu yılın ocak ayında yüzde 2,5, ÅŸubat ayında yüzde 9,5’luk, mart ayında yüzde 16,3’lük artış göstererek, yükseliÅŸ eÄŸilimini sürdürüyor. Mart ayı, yaklaşık 19 milyar dolarlık ihracat rakamıyla, tüm zamanların rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Bu yılın ilk çeyreÄŸinde ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 82’ye ulaÅŸarak, cari açığımızın azaltılmasına önemli bir katkıda bulundu.
Avrupa’dan Çin’e kesintisiz demir yolu ulaşımını baÅŸlatarak, dış ticaretimizde yeni ve önemli bir hattı faaliyete geçirdik. Hayata geçirdiÄŸimiz bir düzenlemeyle 17 bin 888 ihracatçımıza hususi damgalı pasaport vererek, yurt dışı seyahatlerini kolaylaÅŸtırdık. Son bir yılda ülke genelinde 3 milyon 115 bin esnaf ve sanatkarımıza toplamda 165 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırdık. Bunları Sayın KılıçdaroÄŸlu takip ediyor mu bilmiyorum. Devamlı ‘Çiftçiyi şöyle batırdılar, böyle batırdılar’, bunları anlatıyor. Bak resmi rakamlar burada, buna bak. Önce bunları bir öğren. Resmi rakamlarla deÄŸil, uçuk saçık rakamlarla konuÅŸmak, bu milleti yalanla aldatmak sana hiçbir ÅŸey kazandırmayacak.”
“Turizm sektörümüz ümit verici bir rezervasyon talebiyle karşı karşıyadır”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, güven ve istikrar ortamının Türkiye’ye yönelik doÄŸrudan yabancı yatırımları da hızlandırdığına iÅŸaret ederek, göreve geldiklerinde doÄŸrudan yabancı yatırım toplamının 18,8 milyar dolar olduÄŸunu, bu rakamın, 2020 itibarıyla 213,2 milyar dolara ulaÅŸtığını aktardı.
“Åžayet salgın olmasaydı, turizmde de güçlü canlanmanın devamı gelecekti.” diyen ErdoÄŸan, turizm gelirini, 2002’deki 12,4 milyar dolar seviyesinden salgın öncesi son sezon alan 2019’da 34,5 milyar dolara yükselttiklerini hatırlattı.
Turizm sektörünün, ümit verici bir rezervasyon talebiyle karşı karşıya olduÄŸunu açıklayan ErdoÄŸan, “Ãœlkemizde ve bölgemizde, salgın belirli bir seviyenin altına düştüğünde, eskisinden çok daha güçlü bir turizm hareketliliÄŸine sahip olacağımız görülüyor.” diye konuÅŸtu.
“Kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten baÅŸka çaremiz kalmıyor”
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun, dün bir rakam vererek, esnaf ve sanatkarları kendilerine karşı kışkırtmaya çalıştığını anlatan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Bu adamın ne denli yalancı olduÄŸunu bilmeniz bakımından bu rakam çok önemli. KılıçdaroÄŸlu, geçtiÄŸimiz yıl 99 bin 588 esnafımızın terkin yaptığını, yani iÅŸini terk ettiÄŸini söyledi. Peki, hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemde 365 bin 533 esnaf da tescil yaptırmış, yani iÅŸe baÅŸlama bildiriminde bulunmuÅŸtur. Ya KılıçdaroÄŸlu, sen ne zaman doÄŸru konuÅŸacaksın? Rakamlar ortada. Bunlar, kiÅŸisel deÄŸil ama seninkiler kiÅŸisel. Ama ben, ÅŸu anda Ticaret Bakanlığı resmi rakamları üzerinden bu rakamları veriyorum. Esnafımızın derdini, sıkıntısını, beklentisini dile getirmek baÅŸka ÅŸeydir, rakamları eÄŸip bükerek yalan söylemek, kışkırtıcılık yapmak baÅŸka ÅŸeydir. Åžayet bu zat, her iki rakamı birlikte telaffuz etmiÅŸ olsa, saygı duyardık, maliyeci ya. Ama birini söyleyip, diÄŸerini gizleyince, kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten baÅŸka çaremiz kalmıyor.”
Makroekonomik göstergelerde gelinen noktanın önemli bir baÅŸarıya iÅŸaret ettiÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, “Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Türkiye ekonomisi, taşıdığı potansiyelle daha nice büyük baÅŸarı hikayelerine imza atacaktır. Bir süre önce açıkladığımız ekonomi reform paketi, makro göstergelerden yapısal politikalara varıncaya kadar bu baÅŸarı hikayesini daha yükseÄŸe çıkartacak unsurlar içeriyor. Sanayiciden esnafa, iÅŸ adamından işçiye, öğrenciden emekliye kadar her kesime yönelik somut politikalarımızı içeren reform paketlerimizi, açıkladığımız takvime uygun ÅŸekilde hayata geçireceÄŸiz.” ifadesini kullandı.
ErdoÄŸan, Kasım 2002 seçimlerinin ardından ülkenin yönetimini devraldıklarında, millete Türkiye’yi eÄŸitim, saÄŸlık, adalet ve güvenlik üzerinde kalkındıracaklarının sözünü verdiklerini hatırlatarak, Türkiye’yi her alanda muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracak icraatlar gerçekleÅŸtirdiklerini söyledi.
EÄŸitime ayrılan bütçeyi 20 kattan fazla artırarak, yükseköğrenimle birlikte 212 milyar liraya yükselttiklerini dile getiren ErdoÄŸan, okullardaki derslik sayısını 2002’den bugüne 343 binden 600 bine çıkardıklarını ifade etti.
Okullardaki laboratuvar sayısını 22 binden 55 bine, kütüphane sayısını 14 binden 29 bine, dijital kütüphane sayısını 3 binin üzerine, spor salonu sayısını ise 2 bin 791’den 11 bin 749’a ulaÅŸtırdıklarını belirten ErdoÄŸan, “Son 18 yılda toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleÅŸtirerek bu alandaki eksikleri önemli ölçüde tamamladık. EÄŸitimi, bilimsel bir anlayışla 4+4+4 ÅŸeklinde kademelere bölerek zorunlu eÄŸitimi 12 yıla çıkardık.” diye konuÅŸtu.
Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını, yıllardır bir istismar aracı olarak kullanılan üniversite harçlarını kaldırdıklarını, üniversiteye girişteki katsayı farklılıklarını giderdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Maarif Vakfı’mız kanalıyla bugün 43 ülkede 338 okul, 1 üniversite, 1 eÄŸitim merkezi ve 41 yurtla eÄŸitim-öğretim veriyoruz. Hükümete geldiÄŸimizde 76 olan üniversite sayımız bugün 207’ye, akademik personel sayımız 70 binden 178 binin üzerine ve 1,5 milyon olan üniversite öğrencisi sayımız da 8 milyonun üzerine çıktı. Bugün dünyanın birçok farklı ülkesinden 200 bin öğrenci ülkemiz üniversitelerinde öğrenim görüyor. Gençlik merkezlerimizin sayısını 9’dan 364’e çıkartarak, ülkemizin her köşesinde bu hizmetin verilebilmesini saÄŸladık.
Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 700 bine ulaÅŸtırdık. Kredi veya burs ödemelerinin aylık tutarını; gençlere sesleniyorum; ‘Sizi maddi noktada biz destekleyeceÄŸiz, biz güçlendireceÄŸiz.’ diyor Bay Kemal, biz göreve geldiÄŸimizde üniversite öğrencilerine verilen burs 45 liracıktı, ÅŸimdi ise 650 lira. Yüksek lisans öğrencilerinde 1300 liraya, doktora öğrencilerinde 1950 liraya çıkardık. Bunu biz yaptık. Siz zaten bu makamlara gelecek de deÄŸilsiniz. Gelseniz de zaten bu tür destekleri verecek niyetiniz asla yok. GeçmiÅŸte olmadı ki ÅŸimdi olsun.”
“Dünyaya örnek olduk”
Erdoğan, sağlıkta hastane yatak sayısını 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayısını 19 binden 162 bine, sağlık çalışanı sayısını 378 binden 1 milyon 177 bine yükselttiklerini anımsattı.
CHP’ye yönelik eleÅŸtirilerde bulunan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Bunlar da yapar mı? Yapar. Bunlar ne yapar? Ä°ÅŸte Adana’da pazar yerini, ‘hastane’ hatta ‘sahra’ da demiyorlar, edepten yoksun olmayalım diye. Diyorlar ki ‘Bak, iÅŸte biz hastane yaptık.’ Senin ona hiçbir zaman gücün yetmez. O, bizim ÅŸanımızdandır. Biz 54 günde Atatürk Havalimanı’ndaki acil durum hastanesini yaptık. Aynı ÅŸekilde Sancaktepe’de yine 45 günde bir diÄŸer acil durum hastanesini yaptık. Niye buraları seçtik? Uçak geldi, buraya insin ve buradan da 5 dakikada hastaneye geçsin. Sancaktepe’ye uçak insin, 5 dakikada hemen oradan hastaneye geçsin. Bunların içinde oda sayısı ve ameliyathaneler, her birinde 18 ameliyathane var. Tamamen modern tıp aletleriyle dayalı, döşeli bu hastaneleri yapmak suretiyle dünyaya örnek olduk. Arnavutluk gördü. Bizden bunu aynen istedi. Arnavutluk’a söz verdik. Bir müteahhidimizi görevlendirdik. 48 günde müteahhidimiz Arnavutluk’ta acil durum hastanesini yaptı ve BaÅŸbakan, teÅŸekkür için SaÄŸlık Bakanı’mızı aradı ve teÅŸekkür etti. Görüldüğü gibi biz sadece kendi kendimize yeten deÄŸiliz. Aynı zamanda bize kim ulaşıyorsa biz de onlara ulaÅŸmanın hep gayreti içinde olduk. Bundan sonra da aynı ÅŸekilde bu yola devam edeceÄŸiz.”
“Sizin aklınız yok muydu?”
Ambulans başına düşen nüfus sayısının 107 binlerden 14 binlere indiğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ambulansları alışılmış ambulanslar olarak deÄŸil. DaÄŸlar var; kar, tipi, bora var. Normal ambulanslarla, oralarda problemleri çözmek mümkün deÄŸildi. Neleri getirdik? Oralara da paletli ambulansları getirdik. Bugün Erzurum’un her bir köşesine o paletli ambulanslarla ulaÅŸmamız mümkün. Onlarla da kalmadık. Yine aynı ÅŸekilde helikopter ambulanslarımızı, ambulans uçaklarımızı devreye soktuk. Bu millet bunları görüyor muydu? Bu ülkede CHP’nin iktidar olduÄŸu dönemler yok muydu? Bunlar aklınıza gelmedi mi? O zaman dünyada ambulanslar yok muydu? Uçak ambulanslar, palet ambulanslar yok muydu? Siz neredeydiniz? Sizin aklınız yok muydu?
Ben, anacığım rahatsızlandığı zaman bugün Åžehir Hastanesi olarak kurduÄŸumuz Prof. Dr. Cemil TaÅŸcıoÄŸlu Hastanesi, o zaman Okmeydanı SSK Hastanesi’ydi. Sabah namazından sonra oraya gider, oradan numarayı alır. O numarayla daha sonra anacığımla orada muayeneye giderdik. Onu da geç, aynı hastanede, benim bir dava arkadaşımın eÅŸi rahmetli oldu. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum; eÅŸini maalesef doÄŸum esnasında; çocuk rahmetli, hanımı rahmetli… ‘Ödeme yapılmadı.’ diye vermediler. Ne yapıyorlar? Rehin alıyorlar. Bunları biz bu ülkede yaÅŸadık. Kimlerin iktidarıydı? Bay Kemal, senin SSK Genel Müdürü olduÄŸun dönemdi. Sen bu ülkede bunları yapmış bir adamsın. Bu millet senin cemaziyelevvelini çok iyi biliyor. Bunları bütün dava arkadaÅŸlarım, tek tek dolaÅŸarak bu millete anlatmalıdır. Çünkü hafıza-i beÅŸer nisyan ile maluldür. Gerekirse belgelerle bunları anlatacağız. Bunların ne olduÄŸunu, nerede, neleri, nasıl yaptıklarını anlatacağız. Anlatalım ki milletimiz gerçekleri öğrensin.”
ErdoÄŸan, hastanelerde 2002’de 58 olan MR sayısının, bugün 940’a, 323 olan bilgisayarlı tomografi sayısının 1251’e ulaÅŸtığını söyledi.
“Git, gez, gör”
“Artık saÄŸlık hizmetlerini ihtiyacı olan vatandaÅŸlarımızın ayağına götürüyor, toplam 1 milyon 770 bin insanımıza evde saÄŸlık hizmeti veriyoruz.” diyen ErdoÄŸan, saÄŸlıkta çıtayı geliÅŸmiÅŸ ülkelerin bile üzerine çıkararak, toplamda 22 bin 604 yatak kapasiteli 17 ÅŸehir hastanesini milletin hizmetine sunduklarını belirtti.
ErdoÄŸan, “(KılıçdaroÄŸlu) Hesap soruyor, ‘Bunları açıklayın.’ Eser ortada. Åžehir hastanelerimizi gezmek, görmek istiyorsan, gidersin, görürsün ve neyin ne olduÄŸunu beÄŸenmediÄŸin SaÄŸlık Bakanı’mız sana anlatır. Öyle diyor ya. Git, gez, gör.” diye konuÅŸtu.
Halen 9 ÅŸehir hastanesinin inÅŸasının; 3’ünün ihalesi, 3’ünün de proje çalışmalarının sürdüğünü bildiren ErdoÄŸan, “Sadece salgın döneminde 16 bin 159 yataklı saÄŸlık tesisinin inÅŸaatını tamamlayıp, milletimizin hizmetine verdik. Yerli ventilatörü geliÅŸtirip seri üretime geçerek, kendi ihtiyacımızı karşılama yanında 20 ülkeye de ihraç ettik. Salgın öncesinde test yapabilen laboratuvar sayımız 73 iken, salgın döneminde bu sayıyı 461’e yükselttik.” ifadelerini kullandı.
“Toplam spor tesisi sayısını 3 bin 907’e çıkardık”
ErdoÄŸan, sporda; atletizm pisti sayısını 12’den 56’ya, yarı veya tam olimpik havuz sayısını 46’dan 278’e, toplam spor tesisi sayısını ise 1575’ten 3 bin 907’e çıkardıklarını belirtti.
Bugüne kadar 32 stadyumun yapımını tamamladıklarını, 10 tanesinin inÅŸasının, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmalarının sürdüğüne bildiren ErdoÄŸan, “Faal sporcu sayımız 206 binden 3 milyon 623 bine, spor kulübü sayımız 6 binden 19 bine ulaÅŸtı.” dedi.
Sosyal hizmetlerde, 2002’de 2 milyar lira olan sosyal yardım tutarının, 2020’de 69 milyar lira olarak gerçekleÅŸtiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, “Son 18 yılda toplamda 411 milyar liranın üzerinde sosyal yardım yaptık. Engelli maaÅŸlarını 2002 yılındaki 24 lira seviyesinden 914 liraya, yaÅŸlı maaşını yine 24 liradan 763 liraya çıkardık. Kamudaki engelli istihdamını 2002 yılındaki 5 bin 777 seviyesinden 58 binin üzerine yükselttik. Asgari ücreti 2002 yılında 184 liradan aldık, bugün 2 bin 825 lira olarak uyguluyoruz. Daha önce 66 liradan baÅŸlayan en düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkarttık.” bilgisini paylaÅŸtı.
Emeklilere bayramlarda 1000’er lira ikramiye vermeye baÅŸladıklarını anımsatan ErdoÄŸan, “VatandaÅŸlarının neredeyse tamamını genel saÄŸlık sigortası ÅŸemsiyesi altına alan ve herkese birinci sınıf saÄŸlık hizmeti sunan tek ülkeyiz. Dünyanın herhangi bir ülkesinde saÄŸlık sorunu yaÅŸayan vatandaÅŸlarımız, bu farkı çok iyi bilmekte ve her seferinde bize teÅŸekkür etmektedir.” diye konuÅŸtu.
“Son 18 yılda toplam 275 adalet hizmet binası inÅŸa ettik”
Erdoğan, adalet sisteminin daha iyi hizmet verebilmesi için yargıda insan kaynakları kapasitesini güçlendirdiklerini söyledi.
Ä°ktidara geldiklerinde 9 bin 349 olan hakim-savcı sayısının, bugün 21 bin 630’a, toplam adalet personeli sayısının ise 61 binden 168 binin üzerine çıktığını dile getiren ErdoÄŸan, “Son 18 yılda toplam 275 adalet hizmet binası inÅŸa ederek hem yargı mensuplarımızın çalışma ÅŸartlarını düzelttik hem de vatandaÅŸlarımızın hizmet alma standartlarını iyileÅŸtirdik.” diye konuÅŸtu.
Mahkeme kararlarındaki hataları asgariye indirmek ve temyiz sürecindeki yığılmayı önlemek için 15 yerde Bölge Adliye Mahkemesi, 8 yerde Bölge İdare Mahkemesi kurduklarını hatırlatan Erdoğan, böylece Yargıtay ve Danıştayın iş yükünü azaltırken, uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin çözümüne imkan sağlayarak, vatandaşların hukuki güvencesini yükselttiklerini anlattı.
Erdoğan, içişlerinde; yerel yönetim mevzuatlarında yaptıkları düzenlemelerle, mahalli idare sistemini güçlendirdiklerini, mahalli idareleri daha demokratik, şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yapıya kavuşturarak, vatandaşlara daha iyi hizmet verebilmelerini temin ettikleri belirtti.
“Milleti niye aldatıyorsun?”
“CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun, yakın dönemde muhtarlarla ilgili abuk sabuk ÅŸeyler söylediÄŸini” ifade eden ErdoÄŸan, “Yapacağından deÄŸil ya kendilerine özel kalem memuru atayacakmış. Bunu söylüyor. Bay Kemal, biz muhtar maaÅŸlarını 97 liradan aldık, 2 bin 445 liraya çıkarmak ve SGK primlerini ödemek suretiyle mali haklarını güçlendirdik. Milleti niye aldatıyorsun? Yapacağından deÄŸil. Siz bu süreçlerden geçtiniz. Bu süreçleri yaÅŸadığınız zaman niçin bu tür imkanları saÄŸlamadınız?” dedi.
İçiÅŸleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Muhtar Bilgi Sistemi ile muhtarların taleplerinin merkezi olarak takibine imkan saÄŸladıklarını söyleyen ErdoÄŸan, “GeçmiÅŸte muhtarların mühürlerini toplatarak tüm muhtarlıkların kapısına kilit vurmaya kalkanların, bugün yaptıkları muhtar edebiyatının ne kadar sahte olduÄŸunu ise söylemeye bile gerek duymuyorum.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ile vatandaşların ülke topraklarının her karışında huzur ve güven içinde yaşamasını temin ettiklerini dile getiren Erdoğan, gece-gündüz demeden görevlerini fedakarca yürüten kahraman güvenlik güçlerinin her birine şükranlarını sundu.
“Kanal Ä°stanbul ile ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık”
ErdoÄŸan, “Ãœlkemizin en büyük ve en stratejik altyapı projesi olan Kanal Ä°stanbul ile ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluÅŸun, 200’den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaÅŸlarımızın katkılarıyla tamamlandı.” dedi.
ErdoÄŸan,”Ä°steseniz de istemeseniz de biz Kanal Ä°stanbul’a baÅŸlıyoruz, yapacağız ve milletimizin emrine amade edeceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ä°nÅŸa edeceÄŸimiz 45 kilometre uzunluÄŸa, 21 metre derinliÄŸe, 275 metre taban geniÅŸliÄŸine, en dar yerinde 360 metre su yüzeyi geniÅŸliÄŸine sahip Kanal Ä°stanbul, bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır.” dedi.
Kaynak: AA